Originally Posted by
Soymantı
Şirketin cevabı önemli tabi de ben bi tahminde bulunayım. Finansman gelir giderindeki kısım mevduat ve kredilerden kaynaklanıyor. Şirketin döviz kredileri döviz mevduatının çok üstünde, zaten önceki çeyreklerde de finansman gideri hep gelirden daha fazla, burda bi gariplik yok.
Esas faaliyetlerden diğer gelir giderdeki rakamlar ise ticari alacak borçtaki kur farklarından geliyor, döviz alacağı döviz borcunun üzerinde olduğundan 2. çeyrekte kur artışlarından çok güzel yararlandı. 3. çeyrekte farkı yaratansa bence 24 ağustos ve sonrasındaki düşüş. Tahminde bulunacağım kısım burası, alacak borca ait kar/zararlar biraz farklı muhasebeleştirilir, genelde belirli aralıklarla dövizli tutarlara kur kaynaklı değerleme yapılır.
Örneğin buradaki TL rakamlara kura göre haftada bir değerleme yapılıyor olsun (Tamamen atıyorum). X müşterisinden 1 milyon usd alacağınız var, 11 ağustosta 26.930.000 tl'dir bu alacak, 18 ağustosa 27.120.000 tl, 25 ağustosta 26.550.000 tl. 18 Ağustosta 190 bin tl kur kârı, 25 ağustosta 570 bin tl kur zararı yazarsınız esas faaliyetlerden gelir/giderlere, nette 380 bin zarar olur. Bir de kurun düştüğü zamanda müşteri alacağı kapatırsa bu zarar artık realize olmuş olur. 24 ağustostan sonraki düşüşte kurun aynı seviyeye gelmesi eylülün sonunu buldu. 24 ağustos öncesi bilançoda taşınmaya devam eden alacaklar kur düşüşünden zarar yazdı bu dönem. Böyle olmuştur demiyorum ama bu düşüş mutlaka alacak değerlemesi kaynaklı zarara yol açmıştır. Bu hesaplarda kur zararı var gibi görülüyor ancak brüt kar marjının ve favök marjının önceki çeyreğe göre artış gösterdiği unutuluyor. Şirket satışları içerisinde kur artışından yararlanıyor ama bunların büyük kısmı satışın içerisinde kaldığından ilk bakışta bu dikkat çekmiyor.
Burada kârı değerlendirirken marjlar daha iyi gösterge olabilir. Mesela 3. çeyrek brüt/favök marjı artıyor ancak net kâr marjı düşüyor çünkü dönem içerisinde ani kur düşüşü alacak düşüşüyle kârı baskılamış. Ancak baskılanan net kâr marjı hala, kurun yavaş yavaş artış gösterdiği, aşağı veya yukarı ani değişikliklerin olmadığı ilk çeyreğin üzerinde.