https://i.hizliresim.com/bv5yhyg.PNG
Kadıköy
Printable View
Maşallah 11 aralıktan bu yana bi uzaya çıkmamış
MIT profesörü Kausel’e göre inşaat için acele edilmemeli
https://www.ekonomim.com/gundem/mit-...-haberi-685751
Şimdi olacak olan şeyi söylüyorum çoğu eski binanın yönetimleri karot alıp kendilerini kandıracaklar. Karot testi binanın depreme dayanıklılığı konusunda birçok bileşenden en az önemli olan detaydan sadece biri. Maalesef herkes kendini kandırmaya devam edecek. Zaten 4 ay sonra depremi herkes unutacak ben hariç…
Deprem öncesinde de kılı kırk yararak araştırıp aldığım konutlar konusunda ailem dahil herkes beni gereksiz pimpiriklikle suçlamıştı. Şimdi herkes sen haklıymışsın diyor bana…
99 depremini bizzat İzmitte yardıma gittiğimden dolayı gerçekleri sahada görmüştüm. O zaman sosyal medya yoktu zaten belli bir zaman sonra TV lere yayın yasağı da gelmişti ve insanlar gerçeklerden çok uzak kalmıştı.
Konutlar;
2002 sonrası inşa edilmiş olmalı (Radye temel)
Ovalarda olmamalı, Tepelik ve yamaçlarda olmalı
Binanın altında asla dükkan olmamalı
4 kat üstü bina olmamalı
Yukarıdaki 4 şartın dördünün hepsinin olması gerekli (Biri eksikse bile bina depreme karşı çok büyük risk sağlar)
Hem kendi aileniz hem de yatırım için aldığınız konutları alırken bunlara mutlaka dikkat etmelisiniz.
Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN:
Depremde;
Yazlıklar en güvenli yerlerdir.
Kuşadası ana kaya üzerinde olduğundan depremde güvenli bölgedir.
İzmir depreminde deprem Kuşadası'na daha yakın olmasına rağmen Kuşadası'nda tek bir bina bile yıkılmadı ama İzmirde birçok bina yıkıldı. İzmir'de yıkılan binalar hem çok katlı hem de ovalık alandaydı.
Videonun 12. dakikasından itibaren izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=CRDIVJPgYhI&t=996s
Kira geliri beyannamelerimizi de verdik bakalım.
Damga vergisi kelle başı 300 gayme olmuş.
4 mükellefe 1200..
Verginin ek vergisi..
Mayısta da emlak vergisi var.
Kiracılar sanıyor ki ev sahipleri her gün kaymak yiyor.
https://i.hizliresim.com/k932bs0.PNG
Birde böyleleri* varr, cepheyi kayrakla kaplayıp TAŞ EV diye satışa sunulann :evil:
*
"çevreye uymayan, tekniksiz, statiği belirsiz, orantısız,
ne malzeme kullanıldığı belirsiz,
kimin yaptığı veya yapanın bilgisi bilinmeyen,
fiyatıyla orantısız, hilkat garibesi!"
https://i.hizliresim.com/ruuv9m4.PNGhttps://i.hizliresim.com/l6r1zkh.PNG
o taş ev diye satılanı tercih ediyor millet aslında beton üstü kaplama ev çoğu gerçek taş evler ayvalık merkezde cunda merkezde
Araç çok eski (2008) doğru dürüst piyasası bile yok. Benim koyduğum fiyatlardan aylarca bekledim. Kimse sormadı. Belli bir fiyatın altına koyunca ise birden bu tayfa coşarcasına aramaya başlayıp hepsi ağız birliği etmişçesine aynı fiyatı söylediler. Birisinden birine verdim gitti.
Şimdi aldığının 30% üstüne koymuş ilana. :kahkah:
Bunlar nasıl para kazanıyor benim aklım ermiyor. Araç aynı araç, fiyat 30% fazlası... Satılabilse ben satardım.
İlla indirecek bişeyler yapacak yine 10% falan en kötü ihtimalde atar cebe. Çevreleri geniş olduğu için aracı çakabilecekleri enayiyi bulmaları daha kolay oluyor galiba.
Yukarıda örneğini verdiğim emlakçıda da benzeri bir olay yaşanmış.
2017 itibariyle turkiye depremlerde can kaybinda dunya ucuncusu idi. simdi kacini olduk acaba?
alinti: "81 ilin 55’i 1. derecede deprem bölgesinde bulunuyor ve 18 milyonu aşan yapıların yüzde 67’si kaçak yapılardan oluşuyor."
kacak yapi dedigin ahlaksizlik ve hirsizligin, yagmaciligin kibarcasidir. simdi bunlar bedava konut istiyor muhalefet iktidar buna canak tutuyor.
buraya yaziyorum bu ulkeyi sodom ve gomorradan daha kotu bir son bekliyor. bu ulkede dogru duzgun yasalari uygulayan bir parti iktidarda kalamaz erken secimle gider.
angela merkel gelse burayi duzeltemez.
Hocam yeni yapılan binaları ben de izliyorum. Hatta hafta sonları yapımı devam eden inşaatlara gidip geziyorum. Acayip de keyif alıyorum. Depremden önce başlamıştı bu merakım. Deprem sonrası artık dayanıklılık bağlamında bakıyorum binalara gezdiğim tüm inşaatlarda istisnasız segregasyon dediğimiz olay mevcut.
Kolonlar kirişler neredeyse tamamen ortada hatta bir kısmında paslanma bile mevcut.
Perde beton filan hak getire. Duvarlar kolonlar ile Allaha emanet bağlantılı. Merdiven boşluğundan evin duvarına bakıyorum. Oradan evin içini görüyorum. Bunlar yarın depremde direkt yere inecek.
Allah var temeli iyi yapıyorlar :)
Benim size sormak istediğim bir soru var.
Benim yaşadığım yerde zemin+4 kat bina yapıyorlar genelde ve çıkma kat dediğimiz şekilde evleri inşa ediyorlar.
Çıkma kat ya da zemin+4 kat şeklinde yapılan binalardan da uzak durmak gerekir mi? Kaldı ki şu saydığım hatalar inşaatların hepsinde mevcut.
Depremde yıkılan binaları tv de seyrede seyrede halkımız bu konuda çok fena uzmanlaştı. Halkımız artık binaya şöyle bi bakıp şak diye depremde yıkılıp yıkılmayacağını anlıyor. Mühendislik hesaba gerek yok bence.
Bizim halk , özellikle anlamadığı ( eğitimini almadığı ) konularda ahkam keser. 20 yaşımda ilk müstakil evimi yaptırmak için projeyi çizdirerek , tüm izinleri aldım. fakat bölgenin yabancısı olduğumdan kimseyi tanımıyorum. Usta bulmak tamamen tesadüfe kalmış ve yıllık iznimde inşaatın hiç değilse temel + iskelet direklerini bitirmeliydim. Buldukları ekip başı , götürü usul ( kabala diyorlar ) işi aldığından 12 saat çalışıyorlardı. Temel bitti, yarın direkleri dikeceğiz dediklerinde projedeki demirleri neden koymadıklarını , sadece kalın ( 80 cm. genişliğinde ) taş duvar ördüklerini sorduğumda '' Abi , sen projeyi boşver. Bu okumuş çocuklar işsiz kalmasın diye çizdiriyorlar. Onlarda ekmek yemiş oluyor. Ne anlar onlar inşaattan '' deyiverdi.
Anında işi bıraktırdım. Defolun dedim. Belediye fen işlerine giderek birazda gençlik heyecanıyla olanları sert sert anlatarak adam gibi usta bulmalarını istedim ve 2 yılda biten inşaatla bende çok yıprandım. Zihniyet çok bozuk.
İlanda dairenin yaşı 5-10 seçilmiş. Fotoğrafa bakarken anlıyorsunuz en az 20 yaşında. Neden böyle yazdın diye sorunca Yapı kullanım belgesini gösteriyor. Zeki ya adam ! bak işte diyor 7 yaşında .... Oysa , bina 22 yaşında ama yıllarca ruhsatsız kalmış. 7 yıl önce iskan alınca cinlik yaptığını sanıyor, bina 7 yaşında diyor.
Az katlı 7-10 milyon lira istenen villalar bile yıkılmış...
Takip ediyorum deprem sonrası Sarı sitede "satılık ilan" sayısı sürekli artıyor. Batıdaki büyükşehirler dahil.
Deprem insanları psikolojik olarak evlerini satmaya veya daha güvenli olduğunu düşündükleri konutlar ile değiştirmeye itiyor.
Birde uçan kaçan ev fiyatlarının artış hızı çok yavaşladı. Bu da etkili olabilir.
Sonunda Çevre ve Şehircilik bakanlığından bilgi edinme yasası gereği istediğim rapor geldi.
An itibariyle şehir efsanelerine değil dataya göre analiz yapmak gerekiyor.
Zaten İzmir ve Van depremlerinde de benzer oranlardaydı.
Deprem bölgesinde Tamamen Yıkılan Bina sayısı: 28.600
Yıkılan binalardan 1999 öncesi inşa edilen bina sayısı: 27,653
Yıkılan binalardan 1999 yılı sonrası inşa edilen bina sayısı: 947
Bu sonuca göre Deprem bölgesinde yıkılan binaların %97 si 1999 yılı öncesi inşa edilen yapılardır.
(Not:Ağır hasarlılar bu tabloda yer almamıştır, sadece tamamen yıkılmış olan bina sayılarıdır
Ağır hasarlılar baz alındığında ise 1999 yılı öncesi oran %98 e çıkıyor)
Şöyle diyenler olabilir ama deprem bölgesinde yeni bina stoğu daha az ise bu söylenilen oran önemini yitiriyor diyenler olabilir. Deprem öncesi 2000 yılı sonrası ve öncesi yapı stoğu bölgede yarı yarıya oranlardaydı. Yani Sonuç olarak 1999 öncesi inşa edilen her bina olası her büyük depremde ölümcül risk barındırmaktadır.
Bu rapor da burada kayıtlı not olarak kalsın. Çünkü sürekli şehir efsaneleri dinlemekten, cımbızlanan haber linklerini görmekten gına geldi. Bilimden ve matematikten ve risk yönetiminden uzaklaştıkça cahilleşiyoruz.
https://i.hizliresim.com/a8lyypq.jpg
Yukarıdaki raporda dikkatimi çeken bir diğer husus. Depremin olduğu fay hattından uzaklaşıldığında 1999 yılı sonrası yıkılan bina sayısının hiç olmamasıdır.
Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa'da 1999 yılı sonrası inşa edilenlerin içinden yıkılan bina sayısının sıfır olması bunun göstergesidir.
Yine yukarıdaki rapora göre Amik ovası vb geniş ovalarda şehirleşen Hatay'ın en fazla yıkım vermesi yeni bina bile olsa ovalık alanda inşa edilmesi riski sıfırlamadığı anlamına gelmektedir.
Özellikle ovalık alanlarda Kesinlikle 4 katın üstüne izin verilmemeli ve binaların giriş katında dükkan olmamalıdır.
Bu istatistik tam anlamıyla gerçeği yansıtmıyor. Yıkılan bağımsız bölüm sayısına bakmak lazım.
Yeni binalarda daha fazla daire varken, eski binalarda daha az daire vardır.
Yeni binalarda risk düşük anlamı çıkarmamak lazım. Deprem yönetmeliğimizde hala eksikler var.
Ama en büyük eksiklik denetimsizlik. Yeni eski fark etmeksizin tüm binalar 5 yılda bir denetlenmeli.
Denetim zorunlu olmalı, çürük binalarda kentsel dönüşüm zorunlu olmalı.
İlk yapılması gereken şeylerden biri yüksek riskli binaların satışına ve kiralanmasına asla izin verilmemeli. Bu insanları kentsel dönüşüme zorlayacaktır.
hükümet son zamanlarda arz sıkıntısı yaratarak borsanın primlenmesi adına ,şirketlerin kağıtlarını piyasadan çekmesini sağlayacak teşvikler getirmişti..
O zaman bu şirketler neden halka arz ediliyor ?
Zengin araplar bir projeyi beğenirlerse projenin tamamna yakının alıyorlar...
Ev bir barıma ihtiyacı mı yoksa manuplatif bir ticaret figürü mü ?
Kamu zararına mortage kredisi verirken , alan kişilerin zaten tapu koleksiyonu/manuplatörler olup olmasına bakmıyorlar ki ?
Kamu bankaları bütün milletten toplanan servetleri ucuz ucuz tapu koleksiyonu yapanları neden fonluyor ?
Barımada arz sıkıntısı yaratmak bir insanlık suçu değil mi ?
20 yıl gibi bir sürede yapı stoğunun %50si yenilenmişse ve depremde yıkılan bina sayısı bu nedenle azalmışsa iktidarın benim beğenmediğim beton politikasının başarılı olduğu ortaya çıkar. %100’e ulaşsaydı bu durumda bu felaketi daha az zararla atlatabilirdik.
Aslında bu istatistiğin daha anlamlı olması için mühendislik hizmeti alan ve almayan şeklinde sınıflandırılması gerekir. Mesela gecekondudan dönen, kaçak kat çıkan veya köyde bulunan evlerin karşılaştırmadan çıkması gerekir.
İstanbulda konut stoğu nasıl acaba ?
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
bu tablodan yapi stogunun yarisinin yenilendigini nasil cikardiniz?
istatistik zordur. istanbul nufusu 2000 yilinda 8.8 milyondu bugun arabi rusu turki cumhuriyetlisiyle ve artan turist rakamlariyla 22 milyon civarinda nufustan bahsediliyor. daha kapsamli veri lazim. 2000de orman, yesillik olan bir cok yerin su anda binalarla dolu oldugunun gayet sahidiyim.
https://www.youtube.com/watch?v=Vbi0AREAEUI
izlemeye üşenenler için bakın bu videoda sadece 2 sene 4 ay önce 400bin TL'ye mal edilen 2 katlı müstakil ev bugünkü maliyeti tekrar hesaplanmış ve 2milyon TL tutuyor. yapım maliyet artışı tam 5 KAT!! sonra fırsatcı ev sahipleri oluyor.
bu amcayi uzun suredir takip ediyorum. maliyetleri cok sisiriyor ve kar orani cok yuksek haberiniz olsun. fena para kaldiriyor. su kici kirik villada en az 400-500 bin kar yapiyor. temiz is. millet bosuna okuyor.
eksik ve yapmadigi bir suru sey de var, onlari da yapsa 3-5 milyona cikaracak demek ki maliyeti,
arzda problem olduğu için fiyatlar devamlı çıkıyor..
aşırı negatif fazi bunun en önemli sebebidir.
dışarıdan gelip burada yerleşenlerin/sürekli/geçici ki sayısı 10-15 milyon kişinin ektra konut talebi
arabın teki geliyor veya fuarda konut projesini beğeniyor hepsini veya önemli bir kısmını alıyor...
yüzlerce tapusu kiracısı olan bir vatandaşımız kira gelirlerini ve negatif faizleri hesaplayıp koleksiyonuna yeni yeni evler katıyor...Hem ödediği faizi kira gelirinden düşüyor ,hem de beliki de devletten alacaklı bile oluyor...
devlet emeklisine 5.500 tl maaş ödüyor ,
son olayda kira yardımı 5.000 tl ilan edildi...
vatandaş 5.000 lirayı kiraya verdi kalanıyla ne yapacak ?
Mesajin ana fikrini kacirmayalim, bu dayi 2 sene once de rakamlari sisiriyordu.
Ayrica evet yaptigi evin ic dis tasarimi igrenc.
Arap, mahalle arasında olan ve orta-alt kesime hitap eden daireleri almaz. Tokiden falan da almaz.
Arapların aldığı lüks evler size kalmıyor diye kızıyorsanız, derdiniz "barınma sorunu" değildir.
Yüzlerce tapusu olan kişi de yeni daireler alıp "kiraya veriyorsa" bunda arz bakımından problem nedir?
Bol bol alsın, hepsini de kiraya versin işte.
arzda süper bir problem var...
sahibinden/hürriyet emlak gibi popüler sitelerde 3 yıl öncesine kadar kiralık konut-satılık konut diye tarandığında binlerle ifade edebildiğimiz alternatif varken şimdi yüzün bazı yerlerde onun altında ilan var...
arz nerede ,yüzde 75'i tapu koleksiyonu yapanların portofyünde ...arap zenginlerde , dışarıdan gelmiş zengin yabancıların eline geçmiş...
o zaman vatandaş hep kiracı mı kalacak ?
ha arap olmuş ha yerli olmuş farketmez
vatandaş tapu koleksiyonu yapan gayrı menkul sahiplerinin insafına mı terk edilsin...
en ufak fırsatta en az deyimle işin bokunu çıkaranları ,
gayrımenkulun fiyatlarına -kiralara abananları devlet seyretsin mi ?
nerde anayasadaki sosyal devlet ?
nerde vergide adalet ?
nerde eşitlik...?
nerde barınma hakkının devlet güvencesi ?
adam hem kira geliri elde edecek , hem de kira geliri elde etmekiçin aldığı yer için yaptığı masrafı ,ödediği fazi gelirinden düşecek ...
ohh ne ala...
gitsin adam gibi ticaret-üretim yapsın milyarlar kazansın ama nsani ihtiyaç olan barınma konusunda
manuplatif amaca hizmet eden vergi politikası ,finansman politikası olamaz...
Yukarıda yazmıştım. Benim arama kriterlerime göre 450 civarında ev çıkıyordu. Şu an 598 olmuş. Satılık konutlarda müthiş bir artış var.