- Abi, o kadar konuştuk, tamam ne yapacağımı söylemiyorsun da, bari ne yaptığını anlatsaydın..
- Tamam: Dediğim gibi BTC'yi arttırdım, ETH'ye ekledim, NEO çok düştü, 710-720 arası ondan biraz topladım, Reef'i tamamen 0,35 küsurdan boşalttım, yerine az biraz Holo aldım, Cardano'nun 2/3'ünü 20+'den verdim, 16-17'lere düştü, ama henüz almadım. Takip ediyorum.
- Abi, bugün bakıyorum da hep doğru işler yapmışsın ya!...
- Oğlum, sen ona bakma, şimdi bizi okuyanlar var ya, yaptığım tonca hata var, onları yazmıyorum.
- Hataları da söyle bari abi, ama ayıp oluyor.
- Bak, bir kere şu anda sana doğru gibi gelenler de hata olabilir. Şu an için çok şükür portföyde sadece %2,5 zararım var. Ama yarın, bir hafta sonra ne olacağını biliyor muyuz?
- Yok abi, nerede? Bilsek dediğin gibi yatımızı katımızı almış, balık tutuyor olurduk.
- Bu arada, senin portföy ne alemde?
- Abi, ben senden sonra başladım ya, çok şükür bende zarar daha az.
- iyi, buna sevindim.
- Abi, hatalardan bahsediyorduk!...
- He, tamam, mesela ETH'i biraz daha bekleyip arttırsam iyi olacakmış, gece 28' binden dahi aldım. Aynı şekildeNEO'da da 740'lardan falan aldıklarım var. Oralarda almasaymışım iyi olacakmış.
- Abi, bir de, hani al-sat yapmayacaktık?
- Oğlum, şu an biz ne yapıyoruz?
- Ne yapıyoruz abi?
- Şu an portföyümüzü oluşturuyoruz. Oluştururken de biraz şekillendirmek lazım. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz, değil mi? Bu iş için ayırdığımız para bitsin, vallahi de billahi de dokunmayacağım. Öyle biraz yükseldi, sat, hayır!...
- Ne zaman bodoslama gireceğiz abi?
- Bak şimdi, stratejimiz şu: Düştükçe toplayacağız, ama azar azar, aman ölçüyü kaçırma... Yükseldikçe de gözleyip, daha önceki seviyelere geliyorsa ekleriz. Şu an yükselişlerde satma falan yok, ufak ayarlamalar dışında.
- Tamam abi, öyle yapalım. İnşallah zarar etmeyiz!...
- Oğlum, öyle bir dünya yok işte. Tamam oldu, portföyümüz budur dediğimiz andan itibaren kaybetmeye başlayabiliriz. Ama önemli olan panik yapmamak. Her türlü yatırımda, zarar olabilir. Önemli olan doğru başlayıp, bu işe inanıyorsak, ki inanıyoruz, sabırlı olmak.
- Abi, yüzbirinci Türk büyüğü gibi konuştun yine!...
- Lan oğlum, tam ciddileşiyorum, makaraya alıyorsun beni. Konuşturma o zaman!....
- Yok abi, şaka yapıyorum ya... Makaraya falan aldığım yok.