Printable View
https://scontent.fist11-1.fna.fbcdn....a7&oe=5F4A9B95
Turan Akıncı
NEREDE MUHALEFET? – TURAN AKINCI
Bugün yazdım.
Ampul Kanal İstanbul’a başlayacak.
Bitme şansı yok.
Ama ampulün derdi eldeki arsaları satmak.
Muhalefet de bizimle seyrediyor.
++
Muhalefet bir duruş sergilemeli.
Şimdiden bir açıklama yapmalı:
“İktidar olduğumuz zaman,
Son 15 yılda imar izni değiştirilerek,
Kazanılan rantlardan yüzde yüz,
Varlık vergisi alacağız.”
Hadi gel buradan yak.
++
Hatta bugünden itibaren TBMM’e bir kanun teklifi vermek.
Önemli olan devletin kaydına geçmek.
Merakı olan buyursun arsa alsın.
Bence mahsur yok.
Lütfen paylaşın.
Yalanlar nereye kadar.
Feto ile olan geçmişi unutturacaklarmı beyinlerde.İnternet unuttu diyelim.
Chp de akp yolunda çözüm süreci bağlamında bir başka yola giriyor.
BİRKAÇ AYA KALMAZ CHP İNFİLAK EDER |
https://www.youtube.com/watch?v=wIiKN4sUf3o&t=416s
Yaşasın CUMHURİYET
Erol Evgin: ‘Sanatçı, demokrasi, adalet ve özgürlükten yana olmalı’
Corona nedeniyle 4 ay ara vermek zorunda kaldığı konserlerine yaz turnesi ile yeniden başlayan Erol Evgin, “Pandemi sürecini, gençlik sırlarını ve daha birçok şeyi SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı.
https://www.sozcu.com.tr/hayatim/mag...n-yana-olmali/
Ahmet Hakan: Sen ne büyükmüşsün ey Atatürk!
Türk gazeteci ve televizyoncu Ahmet Hakan, "Sen ne büyükmüşsün hey Atatürk..." başlıklı yazısında "Senin ülkeye getirdiğin laiklik ilkesine epey laf saydırmışlığım vardır. Bugün geldiğimiz şu noktada... 'İyi ki laiklik ilkesini hayata geçirmişsin' diyorum, başka da bir şey demiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
https://www.habererk.com/gundem/ahme...k-h131057.html
İspanyol ekonomisinde tarihi küçülme
https://m.dunya.com/dunya/ispanyol-e...-haberi-476680Alıntı:
Avrupa'nın önemli ülkelerinden İspanya'nın ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 18,5 daraldı. Bu, ülke ekonomisinde 1970 yılından bu yana görülen en büyük "düşüş" olarak kayıtlara geçti.
Şans oyunlarına yeni düzenleme.
İktidar baktı kimse para vermiyor,yasal kumar yollarına baş vurdular,sayısala haftada 2 çekilişi önceden düzenlemişlerdi,1 hafta öcede hergün 10 numara çekiliş,yeni sitemi Dünya standartlarına getireceklermiş,eğer tutarsa bunlarada zam yolda,bu arada milli piyangoya rağbet yok.
Milli Piyango’yu, dünya standartlarında teknolojik altyapı ve şans oyunlarında uluslararası standartlarla buluşturacak "Sisal Şans dönemi" 1 Ağustos’ta başlıyor.
Türkiye çapındaki erişim ağı ve şans oyunları alanındaki deneyimiyle Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı hedefleyerek, Demirören Sisal spa ortaklığında kurulan Sisal Şans, yeni dönemdeki ilk çekilişini 2 Ağustos'ta gerçekleştirecek.
Sisal Şans’tan yapılan açıklamada, "Sisal Şans, 1926'da kurularak bugünlere gelmeyi başarmış ve hepimizin hayatında yeri olan, ülkemizin en köklü yerli markalarından Milli Piyangoyu dünya standartlarındaki teknolojik yapısıyla geleceğe taşırken heyecanlı bir şans oyunları deneyimiyle şeffaflıktan da ödün vermeyecek" denildi ve eklendi:
https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/...liyor-41554010
Herksin bayramını kutluyorum. Kendi sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlığı için sosyal mesafeye dikkat edin lütfen.
Godaman Hisse net Forum Ahalisinin,Derin dondurucularin, Et Bayramı kutlu olsun..!!.
ATATÜRK OLMAK..
Şanlıurfa’da bir meczup, eline aldığı aletle, ilçenin meydanındaki tören alanında bulunan Atatürk Büstüne saldırarak, “Bizim dinimizde puta tapmak yoktur” demiş.
Behey Gafil, sen hiç Atatürk Anıtına giderek, anıtın bir yerine bez parçası asan, böylece taliplerinin çıkacağına inanan bir evde kalmış gördün mü?
Sen hiç, sınava girecek çocuğunu götürüp sınavda başarılı olması için Atatürk Heykeli’ne, ya da Anıtkabir’in mozolosine yalvaran bir zavallı gördün mü?
Sen hiç ‘Ben Atatürk’ün halifesiyim’ diye ortaya çıkıp, kadınların göbeğine bir şeyler yazan, sonra da o kadınlara tecavüz girişiminde bulunan birini gördün mü?
Sen hiç Atatürk ilkelerini yaşatmak amacıyla kurulmuş öğrenci evi, yurt, dersane gibi yerlerde 10-11 yaşında erkek çocuklarına tecavüz edildiğini duydun mu?
Demek ki neymiş, “Atatürk bir aydınlanmanın adıdır.
Atatürk çağdaşlığın ve kahramanlığın simgesidir.
Türk Milleti onun manevi huzuruna adak adamak, hurafeler talep etmek için değil, saygısını dile getirmek için çıkar..”
Bak be densiz, Atatürk kimdir, sana anlatayım..
Atatürk olmak için önce Türk olmak lazım.
Sonra milletin onu Ata olarak görmesi gerekir.
Atatürk olmak için başka neler gerekir sayayım mı?
Düşman çizmesi altında çiğnenen topraklar üzerinde isyan ateşi yakabilme gücü gerekir.
Bir avuç inanmış insanla yola çıkarak bir ülkeyi nakış nakış örmek gerekir.
"Bağımsızlık Benim karakterimdir" diyerek bu değere bir ülkeyi, bir toplumu inandırmak gerekir.
Her türlü imkansızlığa rağmen, ülkenin işgal altında olmasına bakmadan, topyekun bir isyan ateşini yakmak gerekir.
İngilizi, İtalyanı, Yunanı, hatta Avusturalyalısından oluşan devasa orduları Çanakkale Boğazına gömebilecek inanç ve iman gerekir.
Atatürk olmak için Devletin hazine anahtarı elinin altındayken, annenden gelen "Paramız kalmadı oğul" mesajına "Evdeki kilimleri satın" diyebilecek kadar, dürüstlük ve sağlam karakter gerekir.
Atatürk olmak için 4 kadını bir erkeğe cariye değil, her kadını birey olduğuna inandırmak, onun da erkek gibi seçilip seçebileceğini ona anlatmak gerekir.
Atatürk olmak için kadının 4 adım önünden yürümek değil, yan yana, kol kola yürüyebilecek kadar aydınlık olmak gerekir.
Atatürk olmak için, bir köşkün çatısını tehdit eden ağacı kesmek yerine, Köşkü yerinden kaydırabilecek kadar çevreci ve doğa düşkünü olmak gerekir.
Atatürk olmak için Millete inanmak, güvenmek, yalan söylememek gerekir.
Atatürk olmak için milletvekilinin de bir öğretmen kadar maaş alması gerektiğini savunabilmek, ülkenin bağımsızlığının, dışa bağımlılıktan kurtulduğumuzda güvence altına alınacağına inanmak ve üretimi her alanda geliştirmek gerekir.
Atatürk olmak, bu ülkede yaşayan herkese aynı ölçüde yakın, aynı ölçüde uzak olmayı gerektirir.
Atatürk olmak kutsalları basamak olarak kullanmak yerine, onların insanın manevi dünyasına uygun değerler olduğunu savunmak ve saygı duymayı gerektirir.
Atatürk olmak, Allahın ayetleri ile bir yandan alay ederken, bir yandan da o ayetleri kitleleri uyutmak için kullanmaya izin vermez.
Atatürk olmak, Misak-ı Milli demektir.
Atatürk olmak, ülkede ve dünyada barışı savunmak demektir.
Atatürk olmak, teröriste uzak durmayı, başka ülkelerin iç işlerine karışmamayı, ama ülkenin iç işlerine de kimseyi karıştırmamayı gerektirir.
Atatürk olmak, bırakın teröristle, bu topraklarda gözü olan devletlerle bile masaya oturmaya izin vermemektir.
Atatürk olmak, çalmamak, çaldırmamaktır.
Atatürk olmak, çağdaş yaşamı sadece kendisine değil, ülke toprakları üzerindeki her bireye uygun bir yaşam tarzı olarak kabul etmeyi gerektirir.
Ve Atatürk olmak, için demokrasiyi kafanın içinde benimsemek, ülke toprakları üzerinde her ferdin kanunlar önünde eşit olduğunu savunabilmektir.
Atatürk olmak, Yasama, Yürütme, Yargı, Basın, Üniversite gibi oluşumların bağımsızlığını sonuna kadar savunmayı gerektirir.
Yani, “O Samsun’a çıktı, ben de Samsung’a çıkıp ikinci bir Atatürk olayım” demekle Atatürk olunmaz.
Atatürk anıtları bu ülkenin bağımsızlık sembolleridir.
O nedenle kul ve teba olanlar anlamaz o anıtların önemini.
Ondardır, senin ve senin gibilerin Atatürk aydınlığından yarasalar gibi korkmanız.
Ama nafiledir gayretleriniz, Atatürk’ü yok sayma girişimleriniz.
O Milletin gözünde olduğu gibi gönlünde de aydınlık bir köşe yaratmıştır.
Bu milletin kanına ‘Bağımsızlık serumu’ enjekte etmiş, Cumhuriyet ve Demokrasi aşısı yapmıştır.
Yani bir daha bu topraklar üzerinde ‘Padişah efendimiz’ diyemeyeceksiniz..
Yani bir daha, bu millete el etek öptüremeyecek, yüz sürdüremeyeceksiniz..
Beyhude çırpınışlarınız ışık görmüş yarasanın telaşından ibarettir.
O kadar acizsiniz ki, Atatürk’ün miras bıraktıklarına karşı görüş geliştirmek yerine, onun heykellerine saldırıyor büstlerini tahrip ediyorsunuz..
Ama bilmiyorsunuz ki, Türk Milletinin her ferdinin gönlünde bir anıttır Atatürk..
O kadar anıtı nasıl yok edeceksiniz?
Ahmet Zorlu a.zorlu38@hotmail.com
https://www.kayseriolay.com/ataturk-olmak-h20454.htm
Bakan Koca : Son üç günde ağır hasta sayısı en çok artan şehirler: İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Diyarbakır. 27 şehirde ise son üç günde yeni ağır hastamız olmadı. Zatürreli hasta oranımızda düşüş, yeni tanı konan hasta sayımızda artış eğilimi var.
https://uploads.tapatalk-cdn.com/202...3d526fbbcb.jpg
Fitch, ABD’nin AAA olan kredi notunu teyit ederken görünümü durağandan negatife çevirdi
Aralarında eski ABD Başkanı Barack Obama ve Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in de olduğu birçok ismin Twitter hesabının ele geçirilmesi olayıyla ilgili ABD'de 17 yaşındaki bir çocuk tutuklandı.
[QUOTE=MedwiG;4639490]Bakan Koca : Son üç günde ağır hasta sayısı en çok artan şehirler: İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Diyarbakır. 27 şehirde ise son üç günde yeni ağır hastamız olmadı. Zatürreli hasta oranımızda düşüş, yeni tanı konan hasta sayımızda artış eğilimi var.
Kurbanlik Danalar ile beraber, Korona da mı Rahmetli mi oldu yaani..??
Zatürre de nerden çıktı.?.
Yoksa, Zatürre hastalığı ,Korona diye Millete yutturuluyor mu..??.
Yok Arkadaş ,yok...Kimseye güven yok...
Hastane Doktorundan,Devletin Bakanına kadar herkes bir film çeviriyor..Kimin ne yaptığı belli değil..
Yahu, Duvarda'ki takvim yaprağında bile yemek tarifleri daha büyük yazı ile yazıyor...
Bakanlığın yayınladığı belgeler ise,tam tersi karınca gibi.. Okumak için teleskop gerekiyor....!!..
Bankaların ,müşterilere imzalattigi kredi sözleşmeleri bile daha okunaklı yaaa..!!..
Bu açıklama belgelerine baktıkça sinirleniyorum, sinirlendikçe kısır döngü içerisine giriyorum..Sonra birdaha sinirleniyorum..;-((
Akrep, "akraba", kurban!!!
Çocukluğumdan itibaren, Urfa sıra gecelerinde dinlediğim o yürek yakan "gazel"in düşündürücü sözleri hep aklımdadır...
Yürek hangi zaman dara düşse, baş ne zaman sıkışsa, çelişki yaşamı ne zaman hapsetse o hüzünlü ve ders veren gazelin sözlerini de anımsarım...
Hele de "akrebin bile akraba"ya yapmayacağı olayları duyduğum zaman ısrarla aklıma düşer o gazel...
İnsanlığın; yani sevgi, saygı, iyilik ve güzelliğin rotasının değişmeye başlamasıyla birlikte, bizi bizimle bir tutan değerlerin sarsıldığını hissettiğimde de hep 'akrep'le 'akraba'yı yoldaş edinen o gazele sığındım...
Çünkü o gazeli her dinlediğimde, kavganın tohum gibi zihnimize savrulduğunu, yaşamın bize sunduğu olanaklarla çatışmaya başladığımızı ve ne yazık ki çıkarların birbirine düşürdüğü güçler yüzünden insanlığın helak olmaya sürüklendiğini de anlarım!..
Evet; dünya üzerinde kavga ne yazık ki türkülerin, gazellerin ve hoyratların anlatamayacağı kadar büyük!.. Hem de çok büyük!..
Oysa kavga değil aslında, ardındaki zulüm, rant ve kin büyük!..Cehalet çukurunda bocaladıkça büyüyen, büyüdükçe batan, battıkça kirlenen, tiksindiren, utandıran yüz kızartan ve lanet ettirten bir zavallı kavgadır bu!..
2.YAZI
Müslümanların karanlık kavgası!..
Yukarıdaki satırları 24 Eylül 2015'te niçin kaleme aldık biliyor musunuz?..
Çünkü bu yazıdan bir gün önce Yemen'in Sana kentinde, hem de "bayram" namazı kılınırken bir camiye yapılan bombalı saldırıda 20'den fazla insan ölmüştü...
Cemaatin arasında bulunan iki intihar eylemcisi üzerlerindeki bombayı patlatınca ortalık cehennem yerine dönmüştü...
O vahşet üzerine şu soruları da sıralamıştık o gün;"...
Rejim karşıtı Husiler'in denetimindeki Sana'daki bu vahşete kim imza attı?..
Kesindir ki, bir dinci örgüt!..
Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap devletleri koalisyonu ya da El Kaide ve IŞİD'in kolları mı?..
Ne fark eder ki; birbirini 'akrep' gibi sokan 'akraba' Müslümanlar yine Müslümanları 'kurban' ettiler...
"Evet; "Akrep ve akraba" demişken kuşkunuz var mıdır ki, hele günümüz İslam dünyasında ikisi de iç içe değil mi?..
Söyler misiniz; İslam coğrafyasındaki kavga neden büyük?..
Tarikat, cemaat, mezhep, rantiye, şeyh, hoca, emir, halife kavgası mı bu? Hayır...
Müslümanlar hiç yere birbirini öldürüyor...
Müslümanın düşmanı ne yazık ki Müslüman!..
Cepheleşen, gruplaşan ve ne yazık ki kıyımda sürekli parçalananlar da Müslümanlar!..
İnsanlık ve Batı uzayda yaşam alanları ararken Müslümanlar arasında asırlardır süren kavga hiç durmuyor;Birbirine karşı örgütlenenler Müslüman, işgal eden Müslüman, işgal edilen Müslüman, savaşan Müslüman, vuran Müslüman, baş kesen Müslüman, başı kesilen Müslüman, asılan, kırbaçlanan, kurşuna dizilen ve ne yazık ki topluca katledilen de Müslüman...
Çünkü tetiği çeken, kılıcı kaldıran, palayı vuran, ilmiği atan ve bunları yaparken de hançeresinden çığlık çığlığa "tekbir" getiren de Müslüman...
Yani ölenin de öldürenin de, "Allahüekber" diye bağırdığı bir dinin savaşında sürekli yok olanlar
Müslümanlar...Velhasıl; "Allah'ın verdiği canı Allah alır" diye inananlar, fitneye, kine, intikama odaklanarak ve dindaş olduklarını unutarak birbirini vurdukça, uygar dünyanın ülkeleri artık korkarak bakıyor İslam dünyasına!..
3.YAZI
Mola vermeyen vahşet!..*
Hizbullah, Müslüman Kardeşler, El Nusra, El Kaide, IŞİD, Taliban ve diğerleri Irak, Libya ve Suriye iç savaşında Müslümanları hedef alırken, yıllar boyu şu sorular da herkesin aklını kurcalamadı mı;"Sözde din uğruna dindaşlarıyla savaşan ve dindarlarını yok edenler neyi paylaşamıyorlar acaba?..
Neyin bitmeyen kini, neyin kapkara öfkesidir bu?..
Şerden beslenen bu intikam duygusu, kana odaklanmış bu şiddet sarmalı, cehaletin tetiklediği bu vahşet eylemleri kime ve neye hizmet ediyor?..
Hoşgörü, merhamet, vicdan, inanç, insanlık, sevgi, hasret, özlem, kardeşlik nasıl olur da zifiri kinlere ve insanlıktan soyunmuş barbarlığa hizmet edebilir ki?..
Hangi düşünce besliyor bu kirli ve şiddetten bir türlü arınamayan öfkeyi?..
Hangi inanç emrediyor vahşetin en karanlığından savrulan bu gaddar zulmü?..
"4 YAZI
Arife günü katliam...*
Evet; özelikle Orta Doğu ve Afrika'daki dinci örgütler bitmeyen kanlı saldırılarıyla gösterdiler ki;Eylem için çarşı-pazar, sokak-meydan, mezra-mahalle, köy-belde, ilçe-eyalet fark etmiyor...
Çünkü İslam coğrafyasında, amaç katliam yapmak, insan öldürmek, korku salmak, şiddet sergilemek ve kör terörü dayatmaksa, mekanın "cami" ve zamanın "bayram" olması da zerre kadar önem arz etmiyor...
İşte zavallıca sergilenmiş son vahşet örneği;Dün, yani arife günü İslam coğrafyasında yine bombalar patladı...
Afganistan'ın başkenti Kabil'in güneyindeki Logar vilayetinin merkezinde bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında, aralarında çocukların da bulunduğu 8 sivil hayatını kaybetti, 30 sivil de yaralandı...
Kabil yönetimi dinci örgüt Taliban'dan kuşkulanıyor.Bir başka İslam ülkesi, Suriye'nin Resulayn kentinde önceki gün bomba yüklü bir kamyonetin infilak etmesi sonucu 8 sivil yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı...
Unutmayalım ki;7 Temmuz'da Afganistan'ın Nangarhar ve Zabul vilayetlerinde düzenlenen bombalı saldırılarda 10 polis, 23 Temmuz'da Suriye'nin Rasulayn ilçesinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 2 sivil öldü,* 26 Temmuz'da yine Rasulayn'daki sebze pazarında bomba yüklü motosikletin patlaması sonucunda, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 8 sivil hayatını kaybetmişti...
Evet; yine bayram yine kan...
Birbirini "akrep" gibi sokan "akraba" Müslümanlar yine Müslümanları "kurban" ettiler ne yazık ki...
İyisi mi yazıyı, en başta dikkat çektiğimiz ve "akraba"ya "akrep" olanları anlatan o gazelin en çarpıcı bölümüyle bitirelim;- Duyan yok, söyleme başında bin türlü bela olsa...- Emin olma ki sakın, bir şahsa, hatta evliya olsa...- Sokar akrep gibi, fırsat bulunca akraba olsa...-
Bütün ebnay-ı adem zehirli mare dönmüştür..
.İnsanların bile şiddet zincirinde "kurban" edildiği bayramlar hiç yakışmıyor İslam dünyasına...
Müslümanlar arasındaki bu karanlık savaşın biteceği günlerin özlemiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun... *
Kaynak Yeniçağ: Akrep, "akraba", kurban!!! - Mehmet FARAÇ
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/a...an-56431yy.htm
Gelineni
Mezhepçilik(hizipçilik)
Kim soktu bunu İslam dünyasına
Tek kişiye kulluk edilecekken ALLAH(TANRI) diğerleri ne?
Şeyhim şöyle dedi şeyhim böyle istedi
Uzaktan bunu yerleştiren yahudi yada hiristiyan ajanların başları gülüyormu
Kimler Müslüman görünümlü yahudi yada hiristiyan artı kimler bu devletlere çalışıyor ajanlık mikserlik yapıyor?
Günaydın TÜRK MİLLETİ:byr::byr::byr:
UYANNNN!!!
Komşu sıfırladı Türkiye tam gaz
Irak son 3 yıl tarım politikalarındaki iyileştirmelerle buğday ithalatını bitirdi, bu stratejik üründe kendi kendine yeten ülkeler arasına girdi.
Türkiye ise bu yıl 4.5 Çukurova Ovası büyüklüğündeki ekim alanını daha kaybedecek .
Geçen yıl 9.8 milyon ton buğday ithalatı yapan Türkiye buğday almak için 2.3 milyar dolar ödeyerek dünya buğday ithalatında birinci sırada yer aldı.
2020'ye ilişkin öngörüler durumun bu yıl daha da kötüleşeceğini gösteriyor.
Greenpeace'in ABD Tarım Bakanlığı'nın “Dünya Tarımsal Üretimi” – Nisan 2020 raporundan aktardığı verilere göre, Türkiye'de buğday ekilen alanın 2020'de 7.8 milyon hektardan 7.2 milyon hektara düşeceği öngörülüyor.
https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonom...m-gaz-5964041/
Kamu bankalarının döviz açığı 10 milyar doları geçti
Yasal döviz açığı sınırını üst üste 5 haftadır aşan kamu bankalarının kur riskleri giderek artıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre, 24 Temmuz itibarıyla üç kamu bankasının döviz açığı 10.1 milyar doları buldu.
https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonom...gecti-5964054/
Döviz cephesinde Türkiye'nin cephanesi tükeniyor mu?
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türk Lirası'nın oynaklığının önüne geçmek için Türkiye'nin elinde olan seçeneklerin tükendiğini yorumunda bulundu. Gazete yatırımcıların endişelendiğine de dikkat çekti
ABD merkezli Wall Street Journal gazetesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TMCB) müdahaleleri sonucu aylardır sabit bir seyir izleyen dolar/TL kurunun bu hafta son iki ayın en yüksek seviyesine çıktığına dikkat çekiyor.
Doların diğer para birimlerine karşı değer kaybetmesine rağmen dolar/TL kurunun pazartesi gününden beri yüzde 2 yükselerek 6,99 seviyesinden işlem gördüğünü belirten WSJ, bunun 12 Mayıs'tan beri en yüksek değer olduğunu kaydediyor.
Dolar/TL kuru 7 Mayıs'ta 7,26'yı aşarak rekor kırmıştı.
Euro/TL kuru ise bu hafta içinde yüzde 3 yükselişle 8,31'e çıkarak rekor kırdı.
'Sermaye kontrollerinden endişe ediliyor'
Üzerindeki siyasi baskı yüzünden Merkez Bankası'nın faizleri artırmasının beklenmediği, böylece kurun kontrol altına almak için ülkelerin elindeki tek çare olan faiz seçeneğinin kullanılamaz hale geldiği ifade ediliyor.
Bunun yerine Merkez Bankası'nın elindeki yabancı para rezervini erittiği vurgulanıyor.
Bu durumun "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hareket etme kapasitesini azalttığını" belirten gazete, korona virüs kriziyle turizm ve ihracattan sağlanan gelirin de düştüğünü aktarıyor:
"Analistler ve yatırımcılar Türkiye'nin şimdi sınırlı da olsa sermaye kontrolü uygulamasına geçmesinden endişe ediyor, Piyasalardaki oynaklığın önüne geçmek için ülkenin dışına para akışının kısıtlanacağı ya da yasaklanacağı önlemler…"
Gazeteye konuşan Pictet Varlık Yönetimi'nden kıdemli ekonomist Nikolay Markov, "Gerçekten hassas bir durumda sıkışıp kaldılar. Şimdi geçmişe göre daha da kırılgan bir durumdalar çünkü belli ki pandemi yardımcı olmuyor" diyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise bugüne kadar sermaye kontrolü haberlerini sürekli reddederek serbest piyasa kurallarına bağlı kalacaklarını söyledi.
Merkez Bankası'nın rezervlerine dair tartışmalar
WSJ'deki haberde pandemi başlamadan önce de Türkiye'nin yüksek enflasyon, artan dış borç, kredi büyümesi ve cari açık ile mücadele ettiği vurgulanıyor.
Gazete, TL'nin düşüşüyle mücadele etmek için Merkez Bankası'nın rezervlerini sattığını ve kamu bankalarının da döviz sattığını belirtiyor.
Reuters haber ajansı da daha önceki haberlerinde dolar/TL kurunun 7 seviyesinin üzerine çıkmaması için kamu bankalarının döviz sattığını bildirmişti.
Reuters, 16 Temmuz tarihli haberinde ise Türk Lirası'nı korumak için Merkez Bankası ve kamu bankalarının piyasaya geçen yıldan beri toplam 100 milyar dolar sürdüğünü, bu yüzden kamu bankalarının açık pozisyonunun öz kaynaklarına oranının, yasalarda belirlenen sınırı aştığını yazmıştı.
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ise Çarşamba günü yeterli döviz rezervine sahip olduklarını açıklamıştı.
WSJ'ye konuşan Oxford Economics'ten kıdemli ekonomist Maya Senussi, "Merkez Bankası artık bu politikanın işlemediğinin farkında. Bugüne kadar müdahale ettikleri gibi müdahale etmek yeterli ateş gücü yok" dedi.
Goldman Sachs'ın hesaplamalarına göre Merkez Bankası 17 Temmuz'dan beri rezervlerinden 60 milyar dolar harcama yaptı.
BlueBay Fon Yönetimi'nden stratejist Timothy Ash WSJ'ye, "Bu basit bir hata mı yoksa yeni bir strateji mi? Kuru savunması daha kolay olsun diye ucuz bir seviyeye mi düşürmeye çalışıyorlar?" yorumunda bulundu.
WSJ'ye göre ekonomistler aynı zamanda herhangi bir sermaye kontrolünün getirilmesinin Türkiye'nin ihracatı için olumsuz olacağı görüşünde.
Gazeteye konuşan ekonomist Uğur Gürses'e göre ise "Türkiye böyle bir durumda kendini ayağından vurur".
https://www.finansgundem.com/haber/d...yor-mu/1509299
Yapılabilecek öncelikli
Tasarruf(harcamalardan kaçmak,yap işletleri TL döndermek,ithalden yerli üretime geçmek)
İsraftan kaçmak(290 bin aracı satmak,uçakları satmak,memurları azaltmak,çiçek dikmekten kaçmak vb)
diğerlerini yazsam 25 kalem daha var.
Beni topa tutarlar.
İTO verilerine göre, İstanbul'da temmuzda bir önceki aya kıyasla perakende fiyatlar yüzde 0,44, toptan fiyatlar yüzde 1,45 arttı.
Benim de imtiyazlarım var, aranmama hakkım da var......
Hayatımda hiç bir zaman ihtiyaç duymadım...
Her yerde kendimi arattım, her sorana kimligimi gösterdim, kimseye hava atma gayretim olmadı,polis sana soyun dememiş,amuda kalk dememiş kimligini göster demiş...
Ben MEB il müdürüyum arayamazsın,ben baro başkanıyım soramazsın,ben başhekimim yaklaşamazsın,ben savcıyım durduramazsın,ben hakimim dokunamazsın ve daha niceleri...
TÜM imtiyazlar kalkmalı, herkes eşit olmalı...
Böyle artislerede amerikadaki polislerden olacak ki, polis görecek. Orda yüzyüstü yere yatırip,sırtına çıkıp kelepçe atacakki haber olduguna değsin...
SM-N910C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Türkiye ekonomide tüm mermilerini kullanmadı...
En büyük koz sn damatın gönderilmesi..gittiginin ertesi haftası dolar %10 aşagı gitmezse ben de bir şey bilmiyorum...ekonomiden anlayan bir duayen de hazinenin başima gelirse bi %10 da onun etkisi olur...
Son koz kullanılırmı,kullanılmaz da geri dönüşü olmayan bir noktayamı gidilir, tercih yönetimin...
SM-N910C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ankara'nın göbeğinde işid
https://www.gazeteduvar.com.tr/gunde...in-kurtarildi/
Polis , ailesi ile yemek yiyenlerin kimliği ile uğraşsın
Haberler yine corono...
Ben bayram yapmadım, ama görüntü iyi degil, onümüzdeki günlerde patlama olacagı besbelli..bile bile lades, kimse şaşırmamalı çikacak rakamlara...
Enflasyon gibi tabloya olanı degil istediklerini yazarlarsa onu bilmem..
SM-N910C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.