şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Alıntı:

---

Originally Posted by umutabi

2 bin 500 kişilik devre mülk 40 bin kişiye satıldı
Yalova'da 2 bin 500 kişiye satılması gereken hisseli tapunun 40 bine yakın kişiye satıldığı ortaya çıktı.
Ödeme yapılan şirketin herhangi bir mal varlığının bulunmadığını bildirdi.

http://www.patronlardunyasi.com/habe...satildi/227103

Betonun tamamını alamıyorum bari azcuk ! ucundan alayım diye kendini paralayan beton beyinlerin çokluğunu iyi bilen uyanık hırsızlar düdük yapmışlar. Ülke sanki muz cumhuriyeti , kanunlara bak hizaya gel , hırsız oldun mu sana dokunamıyor çünkü hırsız zaten çaldığı minarenin kılıfını önceden hazırlıyor ama aynı şeyi sıradan biri yapsın kanunlar o zaman işliyor ve yapanın anasını ağlatıyor. Ya beton beyinler uyanıp hırsızdan ve onu kollayan düzenden hesap soracak yada bu devran böyle devam edecek.

---

haberin içeriğinde avmlerde tanıtımı yapılmış ve aranarak tatil kazandınız diye çağrılmışlar. beni de kaç kez aradılar tatil kazandınız gelin misafir olun vs diye hiç gitmedim gitmemde. bedava peynir fare kapanında olur. tabi arayan yer buramı değil mi bilmiyorum bu tip yer çok var. dolandırıcı olmasa da hepsi sonuçta bir şey satacak adam sana. baldızın var bir devremülkü 2-3 kez gittiydim. bana saçma geliyor yılda 2 hafta hakkın var falan gidince aidat falan alıyorlar. personel bakım çok olur o tip yerlerde. yatırımlık için olmaz ancak değişiklik olsun sıcak suya gireyim dersen olabilir.

Alıntı:

---

Originally Posted by Trade Shark

İzmir hariç ege bölgesi ne yazıkki gelişmemiş. Pozitif ve negatif yönleri a4 kağıdına yazmak lazım kesin karar vermeden önce.
Finansal özgürlüğü olan biri olarak İstanbul'u bırakmak delilik gibi geliyor.
Stratejik konumu nedeniyle istediğimiz zaman yurtdışı ayağımızın dibinde. Ürün çeşitliliği, hastaneler, vb. imkanlar açısından önde. Bahsettiğim şehir merkezi yanlış anlaşılmasın benim için İstanbul ; Beşiktaş,Beyoğlu, Şişli ,Fatih,Sarıyer, Kadıköy ve Üsküdar'dır.
Negatif yönleri çok olsa da , şehirde bi çekim gücü var.:) Artıları eksileri karşılıyor.
Yinede döngüsel (loop life) tarzda bi yaşam olabilir .5 ay ege 7 ay ist gibi...

---

Valla son depremden sonra İstanbul'da yaşamak bence daha büyük bir çılgınlık.
:)

Alıntı:

---

Originally Posted by Trade Shark

İzmir hariç ege bölgesi ne yazıkki gelişmemiş. Pozitif ve negatif yönleri a4 kağıdına yazmak lazım kesin karar vermeden önce.
Finansal özgürlüğü olan biri olarak İstanbul'u bırakmak delilik gibi geliyor.
Stratejik konumu nedeniyle istediğimiz zaman yurtdışı ayağımızın dibinde. Ürün çeşitliliği, hastaneler, vb. imkanlar açısından önde. Bahsettiğim şehir merkezi yanlış anlaşılmasın benim için İstanbul ; Beşiktaş,Beyoğlu, Şişli ,Fatih,Sarıyer, Kadıköy ve Üsküdar'dır.
Negatif yönleri çok olsa da , şehirde bi çekim gücü var.:) Artıları eksileri karşılıyor.
Yinede döngüsel (loop life) tarzda bi yaşam olabilir .5 ay ege 7 ay ist gibi...

---

İstanbul zamanında orada bir düzen kurmamış olan için bence çok zor...ben hep gezmeye gittim mesela orada yaşamayı düşünmedim (düzen kurma zamanlarımda yurtdışında yaşadım). şimdi deprem ve arap istilası ile birlikte İstanbul iyice kaos görünüyor gözüme. Gidip sağlam ve merkezi bir ev tutacak olsam herhalde aidatı, çeşitli konfor gereklerimi vs. düşünürsem (hayatımda çok küçük dönemsel işler hariç metro-metrobüs vs. kullanılarak gidilen bir işim olmadı, o kadar merkezde ve/veya müstakil evlerde yaşadım) 5 bin liradan aşağı çıkamam gibi. Şu anda büyüksehir'de yaşamam gerektiğinde Ankara'da yaşıyorum, Ankara hastane, havaalanı (istanbulda yeni h.alanı tam bir zulüm olmuş bu arada) , teknoloji mağazası yahut laboratuvar vb. bana gereken tüm ortamı istanbulun yarı fiyatına sunuyor. İstanbula yine gezmeye giderim. ancak budur benim için.

Egeyi de tecrübe ettim/ediyorum.

İzmir merkezde yaşayacaksanız zaten bunun "kıyı kenti kasabası" hayatı ile bir alakası yok. İzmir'de bir kere iş yok! Büyükşehirli bir iş yapma kültürü yok. Büyük bir köy gibi İzmir'de ortam. Ama İzmirli ailelerin kuzeyde güneyde yazlığı var. anne-babaları nisandan ekime yazlıklarda, çocuklara bakıyorlar, güvenli... tabii ki etraftaki bu mis gibi yerler düşünülürse güzel de. İzmir'de iş bulup ev düzen kurup yerleşip üstüne aile geleneği olmadan etrafa bir de yazlık düzeni yapıp yerleşmek...epeyce bir iş ve süreç

Muğlanın merkezi zaten 0.
Diyelim ki emekli olma dönemi geldiniz buralarda (Muğla etrafında) bir yerlere yerleştiriniz.
1- Çoğu yerde hastane yok. Olan devlet hastaneleri büyükşehirlerdeki semt polikliniği ayarında. Bodrum Marmaris gibi nispeten ciks yerlerde özeller var. Parası olan özele olmayan olmayan izmire aydına (kimin nerde bağlantısı varsa) gidiyor. Muğla tıp yeni kuruldu, nispeten bu eksikliği biraz biraz dolduruyor. Datçadaki bir emekli abimizi neredeyse kalpten kaybediyorduk. Datça devlet 2 ay adamın kalp hastası olduğunu anlayamayıp grip tedavisi yaptı. Buralar böyle hikayelerle dolu. İşin diğer kötü yanı şu: datça merkeze 3-4 saat sürüyor kış koşullarında :D Benim kronik bir sorunum olduğu için yaşım genç olmasına rağmen bunları düşünüyorum. ailem ise duydukları benzer sorunlar ve ölümler sonrası asla düşünmüyor. emekli yaştalar.
2- Muğla halkı çok mikromilliyetçi. kısaca şu kadar anlatayım ki: 25 senedir Muğlalı bir kadın ile evli Konyalı abimiz Muğlalı aile için hala: "yabancı" damat. doğa filan güzel de...ne yapacaksınız tüm yıl kamp mı? diyelim gelip ev tutmak istediniz kıç kadar, alçıpanla ortadan bölünüp 2+1 diye pazarlanan (ama 45 m2 olan) evler 2 bin liralarda. inşaat kalitesi türkiyede hiçbir yerde görmediğim kadar kötü. çünkü talep çok. yerli halkın eskiden beri büyük ev kültürü olmamış (mesela aynı engebeli coğrafyaya sahip trabzonda evler 100 m2'den başlar iken burada 100 m2 yere villa gözüyle bakılıyor) zaten bu kültür yokken üstüne sit alanları imar sorunları ve aşırı taleple ev olayı coşmuş burada.
3-ha hakketen tüm yıl kano,sörf, dalış, av vs. yapacaksanız zaten durduğunuz kabahat. hele hele emekli olma yaşında bunları yapacam diyorsanız zaten tebrik eder önünüzde eğilirim. siz başka bir gezegendensiniz. biz ölümlü dünyalılarız.
4- normal insan için konuşuyorum: büyük şehirde doğalgazlı, internetli vs hayata alıştınız. (alışmadınız mı?) buralarda merkez dışı yerlerde elektrik bir gidiyor sabaha kadar yok. ufo ile ısıyorsanız dondunuz. doğalgaz zaten yok, odun vs tedarik edeceksiniz. bodrumun yerlisi kışın zeytin çekirdeği yakıyor. yerliye ormandan belli odun keme hakkı veriyorlar etraf yerlerde. onu da mevsimde halledeceksiniz buralarda ekimde yağışlar bir başlıyor nisana kadar hep yağmur. muğla trabzonla yarışır yağış miktarında ama yazın neredeyse hiç yağmaz bu yağıs 4-5 ayda yağar. yazınki bodrum marmarisi çok ararsınız.
5- emekli sitelerini, geleneğin olduğu yazlıkçı yerleri geçersek. çok kırsalı kış koşulları ve teknoloji vs. düşünüp geçersek. merkezlerde de ev sorunu var. ne yapmak lazım bu durumda? bir diğer sorun da şu ki burada insanlarda kafalar rahat. mesela sizin iş yetiştirmeniz gerektiğini filan algılayan bir kafa yok. çünkü ya anne-babadan kalanı yiyorlar ya kira yiyorlar, ya turizmden mevsiminde güzel kazanıyorlar. ya da tarlalarını evlek evlek satıp yiyorlar. sizin iş kafanızı anlamaları mümkün değil. (siz de böyle yemek üzerine bir hayat yaşayacaksanız, etrafta da 1-2 arkadaş bulabilirsiniz) bunun dışında ortam/arkadaş edinmek bakımından sıkıntılar var zira 1 sene gelen ertesi yıl yok oluyor. süreklilik çok az. aile ortamı olan çok çok az. olan zaten memleketi olduğu için zeytinde düğünde (düğünler çok önemli), erkekler korkunç alkol tüketiyor bu arada.

not: egeye yerleşmeyi hep düşünen işi home-office olan yalnız yaşayan birey.

Çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz. Özellikle sağlık konusu çok önemli
Sadece izmirde iş yok kısmına katılmıyorum. Ama sonuçta ben izmirde yaşıyorum. İçinden farklı dışından farklı gözüküyor olabilir


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by Egeli

Çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz. Özellikle sağlık konusu çok önemli
Sadece izmirde iş yok kısmına katılmıyorum. Ama sonuçta ben izmirde yaşıyorum. İçinden farklı dışından farklı gözüküyor olabilir


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

---

Elbette İzmir'in bir çemişgezek olmadığını biliyorum da kast ettiğim, "büyükşehir" ayarında bir iş ortamı olmadığı.
5 sene tecrübeli, okulu zaten yurtdışında okumuş arge mühendisine 3 bin lira verilen yer İzmir.
Ha ama mesela h.alanından sizi alan şirket elemanı, şirkete gidene kadar yolda anası, dayısı, kuzeni, kankası 15 kişiyle karşılaşıyor selamlaşıyor, trafik durduysa muhabbet ediyor. ha çok efendi, güleryüzlü, yakışıklı (!), nazik, kadına saygılı (ege kadınlar için gerçekten güzel bu arada, Sezar'ın hakkı Sezar'a) vs. de ne yapayım. karnımı bunlar doyurmayacak ki.

Alıntı:

---

Originally Posted by subcomponent

Elbette İzmir'in bir çemişgezek olmadığını biliyorum da kast ettiğim, "büyükşehir" ayarında bir iş ortamı olmadığı.
5 sene tecrübeli, okulu zaten yurtdışında okumuş arge mühendisine 3 bin lira verilen yer İzmir.
Ha ama mesela h.alanından sizi alan şirket elemanı, şirkete gidene kadar yolda anası, dayısı, kuzeni, kankası 15 kişiyle karşılaşıyor selamlaşıyor, trafik durduysa muhabbet ediyor. ha çok efendi, güleryüzlü, yakışıklı (!), nazik, kadına saygılı (ege kadınlar için gerçekten güzel bu arada, Sezar'ın hakkı Sezar'a) vs. de ne yapayım. karnımı bunlar doyurmayacak ki.

---

Yabancı yatırımcılar izmir’i severler ama ücret skalası dediğiniz gibi düşük. Zaten skala yüksek olsa izmir’in nüfüsü 10 milyonu bulurdu sanırım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

troller üzgünüm ama yine buradayım. işiniz zor sizinde üç kuruş maaşa trollük kolay değil.

Bir soru soren simdi bunlar yandasi kurtarmak icin faiz indirdi ise. Min nakit max kredi ve 10 yillik kredi ile ev almak mantikli olmuyor mu? Bu sekilde zaten tl pul olacaksa ilerleyen yillarda aylik odeme cok cuzi gelecek?