60 mi bırak 50 olmadan bilanço yolladi
Printable View
60 mi bırak 50 olmadan bilanço yolladi
Matriks Bilanco
@MatriksB
·
1 sa
DEVA Konsolide 2022/9 Aylık DÖNEM KARI (ZARARI): 983,950,573 #DEVA
04.11.22
â¡ï¸Piyasa Değ.=9,324,899,196
â¡ï¸F/K=5.79
â¡ï¸PD/DD=2.62
â¡ï¸PD/EFK=4.97
â¡ï¸EV/EBITDA=5.89
Fiyat Değişimleri (%)
â¡ï¸Aylık:+25.6%
â¡ï¸Yıllık:+94.0%
90 Günlük
â¡ï¸Zirveye Uzaklık:0.0%
â¡ï¸Dibe Uzaklık:+43.6%
324.860.249 3.çeyrek karı
kendimce önemli gördüğüm bir kaç konuya değinmek isterim ciro artışı kar artışı gibi veriler çarşaf çarşaf hazır tablolarda yayınlandı oralara girmeyeceğim
ilk baktığım şey ihracat rakamı 2022-9 ay 29,8 milyon 2021-9 ay 23,0 milyon artış 6.8 milyon $ artış yüzdesi % 29 yıl sonu toplam ihracat 50 milyon $ bulacağız gibi görünüyor ayrıca 2022 ilk 9 ayda yapılan ithalat ile ihracat arasındaki fark toplama 54 milyon $ gibi görünüyor ihracatı her yıl % 30 büyütmeyi başarabilirlerse 4 yıl sonra ihracat ithalatı karşılıyor olacak bu yılki ilk 9 aydaki ithalat ihracat dengesine göre ve % 30 luk ihracat artışına göre tabi 4 yıl boyunca % 30 ihracat artışı iddialı bir oran
toplam yatırım 626 milyon bunun yanı sıra alınacak sabit kıymet için 423 milyon bekleyen sipariş avansı verilmiş bu yılı 1 milyar TL üzeri bir yatırımla kapatacağız görünüyor ödenen henüz giderleştirilmeyen 423 milyon TL sabit kıymet avansı muhtemelen yeni fabrika binasının üretim makinaları için ödenmiştir bu tür makinaların bedelleri önceden ödenir makinalar üretilir kabaca 5-6 ay sonra gelir deneme ve eğitimler derken yeni fabrika üretim 2023- 3 çeyreği bulur gibi sanki bilgi vermedikleri için fal açıyoruz tahmin yürütüyoruz.
finansallar tarafına gelince finansal yatırımlarda 1 milyar TL var nakitin bir kısmı buraya kaydı aslında bunlarda nakit finansal yatırımda izleniyor dağılımı 365 milyon kkm var 214 milyon kısa vadeli usd bond 423 milyon uzun vadeli usd bond var alacaklardaki 636 milyon artış ile stoklardaki 751 milyon artış kısa vadeli banka kredisi ile finanse edilmiş finans giderlerini artıran unsurlar bunlar kambiyo gelirleri faiz gelirleri hepsini toplayınca toplam faiz giderleri ile kafa kafaya gelmiş buradan geçmiş yıllarda olduğu gibi nette pozitif bir katkı gelmemiş
marjlarda bu çeyrek önemli bir değişim yok
aslında bu devanın bilanço dönemi çok sıkıcı süprize pek yer yok pek şaşırmıyorsun ekonomik aktivitenin hızlandığı geçen yılki gibi dönemler için kötü bir özellik ekonomik aktivitenin yavaşlayacağı önümüzdeki yılki dönem için iyi bir özellik.
şahsi fikrim sektör olarak en kötü çeyreğimiz olan 3. çeyrekle ilgili bu bilançonun fena olmadığını düşünüyorum
sektör durumu sektörle ve devanın önümüzdeki dönem satış performansı ile ilgili sayın maslak diğer sektöre hakim ortakların yorumlarını merakla bekliyoruz
Değerli Ortak,
Çok faydalı alanlara değinmişsiniz.
Tekrar da olsa belirtmekte fayda var:
net nakit pozisyonuna bakarken KV ve UV finansal varlıklarda görülen; eurobond ve KKMyi de dikkate almak lazım.. ayrıca, avanslar da dahil yapılan toplam yatırım (KDVde de alacağımız 80 mio TL büyümüş vs Aralık sonu) şirketin nakit hakkındaki durumunu anlamak içn faydalı bilgilerdir.
Nakit durumu önemli; çünkü (tekrar da olsa belirtmekte fayda gördüğüm ikinci konu): eğer kkm, Eurobond ve DTH taşımasaydık ve o para ile krediyi kapatsaydık, kur varkı vb gelirlerimiz düşük olacaktı ve fakat faiz gideri de düşecektir (ya da olmayacaktı vs vs).. bunu belirtmemin sebebi şudur; Deva'nın sürdürülebilir faaliyet karından söz edilirken kambiyo gelirine çok değiniliyor.. tabi ki kambiyo geliri tek seferliktir (arizidir, istisnaidir, uzun yıllar sürdürülebilir değildir) ama net karı "normalize etmeye" (arizi olandan arındırmak) çalışan bir analiz yaparken faiz gideri ile kambiyo gelirini birlikte düşünmek lazımdır. Çünkü deva özelinde, kambiyo gelirinin büyük kısmı YD döviz alacağından değil, taşınan nakit dövizden geliyor.. Firma, son 2 yılda bu tercihin büyük faydasını gördü. Görüşüme göre bunu bir risk yönetim aracı olarak görüyor (eski yazılarımda da yazmıştım)..
Bu çeyrek finansallara ilişkin bir gözlemimi daha paylaşmak isterim: 9 temmuzdaki zamdan dolayı BK %sini 400-500 baz puan daha yüksek bekliyordum (ürün karmasından bağımsız olarak).. FIFO veya ağırlıklı ortalama stok değerleme yönteminden hansini kullandığına göre burdaki son 3 çeyreklik gelişimde fark oluşur, şeklinde bir değerlendirmem de var.. hangi yöntemi kullandığını bilmediğim için kesin hüküm de veremiyordum..
Q4 BK: fiyat bir kademe daha yüksek olacak.. çünkü Q3te 9 gün boyunca düşük fiyattan sattık.
Q4 ciro: sektörün en yüksek ciro seviyesidir, devanın hatırladığım tüm dönemlerde en yüksek ihracat dönemidir (eski dönemlerde bir çok arkadaş da bu konuyu burda yazdı.. özetle; sevkiyat planını öyle kurgulıyorlar)..
Sektör : kutu bazında bu yıl hızlı büyüyor.. ieis'in twitter hesabında da yayınlanan veriler durumu gösteriyor.. covid dönemi hariç tarihsel olarak %3-4 civarı büyüyen sektör eylül 9 aylıkta %13.4 büyümüş durumda.. yakında ekim de anons edilir.. IQVIAda sektör büyümesinden kutu bazında gerideyiz, ancak tüm satışlar toplamında şirket sektörden de TÜİK enflasyonunda da hızlı büyümüş oldu..
Deva'nın konumu ise şudur:
bence ihracatta geçen yıl potansiyelin altında büyüdük.. burasını ıslah etmek zorunda.. yoksa fırsatı kaçıracak (gecikecek).. yurtdışında güçlü bir dağıtım ağı var, kendi şirketleri var, ruhsatları var, GMP belgeleri var.. ya yöntemde ya da kadroda sorun var.. konjonktür de TR gibi ülkeler lehine değişiyor (Çinden kaçınmak ve/veya Çine alternatif kaynaklar bulmak şeklinde bir trend var ve ayrıca enerji krizindwen dolayı Avrupada üretimi durduran fabrikalar var).. bu konular kısa vade konuları değil.. belirtiğiniz gibi; bu sene 50 mio usdye ulaşsak ve gelecek yıllarda da %30 büyüsek şaşırmam.. İhracatta büyüme gücü var. ama geçen seneki mütevazi rakamları da görünce; bir şeyin de eksik olduğunu düşünüyorum.. umalım bu seneki güçlü trend devam etsin..
Sektörün en büyük paydaşı (devlet=sağlık bakanlığı + sgk + hazine) bakımından , sektörün değeri hala üst düzeydedir. İlaç işi 5 staretejik sektörden biridir. Hükümet değişse de bu konuda olumlu vizyonun değişeceğini düşünmüyorum. Devlet, kur karşısında mütevazi fiyat vermis olması bakımından kendini tabi caizse "mahçup" hissetmektedir. Geçmiş yıllarda böyle bir tutum yoktur. Karlı bir firma olarak deva bundan (kur artışı gerisidne kalan fiyattan) çok etkilenmedi ama etkilenen firmalar var.. esasında bu iyi haber: fiyatı her ne kadar devlet belirlese de , zam vermemek gibi bir ortam yok. Çünkü ilac zaten TYRde dünya fiyatlarına göre çok ucuz. Rafta, ilacın bulunmasını istiyorsak makul fiyatlama şart.
2022de ortalama euro kuru 18.00 olursa, 2023 şubatta olması gereken ilac döviz kur artışı %37.2 i oluyor..
"tam yıl etkisi" dolayısıyla (yani bu seneki temmuz zammının etkisi sadece yarı yılda olması dolasyısıyla); 2023 ortlama fiyatı 2022 ortalama fiyatından %52 yüksek olmuş olacak (ürün karması gibi diğer tüm faktörler sabit kalmak kaydı ile).. aritmetik öyle gösteriyor..
Bir de Şubat 2023e kadar bir "ara zam" olur mu, konusu var. Olacağı varsa; belki Ocakta olur (buna güvenerek pozisyon alınmaz).
Tabi ki zam konusunu 20233teki ortalama kur ve 2023teki enflasyon tahminiyle birlikte düşünmek lazım. Kurda beklenmedik bir patlama olursa, rafta ilacın bulunurluğunu sağlamak için extra zat (mevzuat üzeri) yine zaruri olur.
Deva özelinde ise, yeni ürünler, ihracat belirleyici ve ayrıştırıcı olacaktır. Tamamlanmak üzere olan fabrikalarımız/tesislerimiz var (hayvan sağlığı, onkoloji, biyoteknoloji alanlarında), OTC alanına giriyoruz, yeni ürünler ve ruhsatlar var, umalım bir de biyoteknoloji işi başlasın.. Bunlar 2023 ve orta vadenin belirleyici konuları olur.. Biyoteknoloji de zamanlamayı kestiremiyorum..
UVde ise; tabi ki Devanın uluslararası işinin büyüyeceğini (güçlü büyüme) düşünüyorum.. 400 kişilik ar-ge departmanının başka şekilde rasyoneli olmaz.. biyoteknoloji lansmanları bekliyorum (fark oluşturacak konudur)
Borsa yatırımı konusunda ve deva konusunda az tecrübeli arkadaşlara tavsiyem: Devanın işi UVli iştir. Bunun, sabırsız bir bist yatırımcısı için kötü tarafı; bekleme ihtiyacıdır, iyi tarafı ise şudur: iyi giden işler kolay kolay terse dönmüyor.. hastalar bir ilacı kullanıyorsa, ekonomide ne olursa olsun onu almak zorunda ve devanın markasını kullanıyorsa, kolay kolay ürün markası da değişmiyor.. yani, krize mukavemetli (dirençli, resilient) bir iştir. Özetle, sabrı olmayanlar için bistte mutlaka 40-50 tane başka iyi firma vardır. devanın avanatajı ise şudur: krize dirençli bir sektörde çok güçlü şekilde konumlanmıştır ve bist çarpanları iskontoludur. tabi ki bistte başka iskontolu firmalar da vardır ama kaç tanesinin iş alanı ve işi durgunluğa dirençlidir, dönemsel değildir?.. buna da bakmak lazımdır.. her firmayı kendi özelinde değerlendirmek doğru olur.
Tek başına Q3, bence; Q4ü tahminlemek bakımından iyi bir referans olur. Çünkü; hem zam etkisini gördük (9 günlük düşük fiyat hariç) hem de kur artışlarının etkisi maksimize olmuş oldu.. üstüne Q4teki yüksek sezon etkisi, ihracat etkisi (eski yıllarda Q4 ihracatının en yüksek rakam olması) vb düşünmek lazım. OTC ve diğer ürün lansmanları da zamanlamaya göre fark oluşturucu pozitif yazar..
Q4ü erken tahminlemeye çalışmak için ieis'in sektör kutu büyüme rakamlarını takip edelim (aylık yayınlanır).
Hissede bekliyorsak, geçmişi de unutmayalım:
1-hakim ortak hisse hakkında hiç bir şekilde PR yapmıyor, tersine; yatırımcıda oluşabilecek olumlu hissiyata da ket vurmak için tüm imkanları kullanıyor. koca tesisin ciroya etkisinin %1.5 vb gibi sembolik olduğunu kapla açıklması, yeni yatırımı çed raporu dolayısıyla "kaza ile" öğrenmemiz, basına ve analistlere hiç konuşmamak, yatırımcı ilişkilerinin sorulara formalite ve genel cevaplar (spesifik bilgi içermeyen cevaplar) vermesi vb vb vb vb....
2-temettü dağıtımında; bize makul temettü gelmesi için gereken eşik değerin bir tık üzeri dağıtarak; orantısız seviye de olacak şekilde "ama imtiyaz var" denecek bir atmosfere yol açmak.. takıldığım bir konu değildir ama yatırımcı buna takılıyorsa ben de takılmak zorundayım. Çünkü fiyatı etkileyen şey yatırımcının hisseye teveccühüdür. Finansal görüşüm: şirkette makul NET nakit biriktiğinde makul temettü vermek zorunda kalacaklar YADA şirket satınalması vb yapacaklar ki o da bizim farklı bir büyüme alanı açar.
3-finansallarının son 3-4 yılda güçlü bir şekilde gelişiyor oluşu.
4-yeni ürünler geldikçe (ar-ge dpt var oldukça) ve dış piyasalar sayesinde finansal performans bakımından önümüz açıktır..
5-bist fiyatlaması ise bizim için iskontolu oluyor. Fiyatlamamız nadiren 10 FK üzeri oldu (hatırladığım kadarıyla)..
selamlar
@sevgili maslak1, kalemine sağlık.
1-2 ek yapayım. Temmuz düşük fiyat etkisi 10 gün değil, daha fazladır. Zira zam beklendiği için alımlar öne çekilmiş, tüm yıl %10-15 büyüyen kutu artışı, temmuzda %12 küçülme şeklinde oluşmuştur.
İşin güzel yanı ciro %100 e yakın tahmin edilebiliyor. Benim ieis verileriyle ve biraz da hissi kablel vuku yaptığım analizde 1107 tahminim vardı, Twitter da da paylaşmıştım. Gerçekleşme 1150 oldu, tam isabet sayılır. Ayrıca net faaliyet karına 332 demiştim, o da 310 geldi. Kur normal seyrinde olunca, net faaliyet karı(döviz ve finansman etkisi hariç kar) hemen hemen net karla aynı oluyor
Son çeyrek geçen yıl yüksek kur artışı ve güçlü faaliyetler vardı. 3q de gördüğümüz %120 ciro artışını son çeyrekte görmemiz zor. Buna rağmen yılı %100 üzeri büyüme ile kaparız gibi, bu da büyük başarı bence.
Son olarak bir de sorum var: kur artışı gereği (dad), %30 zam yapılmalı diyelim. Ama enf %60, yine kayıp var. Ya da şöyle sorayım kur artmadı hiç, enf. %30…bu durumda enf nasıl belirleniyor, enf. etkisi nasıl dahil ediliyor hesaba.
Değerli Ortak,
Son çeyrekteki; Q3e oranlı olarak daha yüksek olacak olan fiyat etkisinin "9 gün --- 91 gün" ağırlıklandırmasından daha yüksek olması muhtemeldir. Çünkü:
1-belirttiğin konu,
2-"zam tarihine kadar verilmiş ama teslim edilmemiş siparişler eski fiyattan gider" şeklinde bir sektör teamülü var ve genellikle bu dönemde siparişlerin çoğu ayın daha erklen zamanına yığılma durumu oldu. Deva'da da böyle midir, sektör teamülü dışına çıkmış mıdır, bilmiyorum.
Fiyat konusu: Genel durum şöyledir:
1-Yukarıda verdiğim bilgi ve oranlar mevcut mevzuata göredir. özetle; Şubat 2023 fiyatı, 2022 ortalama euro kuru ile 2021 ortalama euro kuru arasındaki % fark kadar olacaktır (mevzuat). 9 Temmuz zammı bir "avans zam"dır.
2-Devlet, herhangi bir dönemde mevzuatı sektör lehine (örn 9 Temmuz) veya aleynine değiştirebilir, değiştirebiliyor. Geçmişte her ikisi de oldu. Burda temel vizyon şudur:
i-rafta ilaç bulunsun ama mümkünse ilaç bütçesinden tasarruf da olsun.
ii-yerli sanayi kar edip, kapital biriktirsin ve yatırıma devam etsin.
3-geldiğimiz noktada ilaçta artık fiyatlama bakımından aşağı yönlü ve uzun süreli baskı imkanı yoktur. yani, eczacılar "rafta mal yok" dediğinde buna ancak bir kaç ay dayanılabilir. Çünkü , TRde ilaç küresel fiyatlara göre oldukça ucuzdur ve ilacın hammaddesi önemli ölçüde ve çoğunlukla commodity gibi fiyatlanır.. Aynı kaynaktan çıkan hammadde fiyatları farklı ülkerlere aynı hacim ve sipariş ölçeğinde birbirine yakın fiyatlarla gider (nakliye vb masrafları hariç)
4-yerli üreticilerin kabaca maliyetlerinin (SMMM + faaliyet gider toplamının) yarısı TL yarısı ise döviz bağlımlıdır. İthallerde ise, çok az kadro ve sadece 3-5 ürünle büyük ciro yapan firmalar var. Onlar az adamla çok ciro yaparlar (fiyat etkisi) ve SMMM+OPEX toplamının %70-80i dövizdir (TL bağımlılıkları daha düşüktür).
5-Benim değerlendirmeme göre ise, sektör uzun yıllar ortalamasında (cagr olarak) enflasyonla kur artışı ortalamasında bir yerde zam alır (çok eski entrylerimde de bunu belirtmiştim.. uzun süredir bu görüşteyim).
spesifik soruna gelirsek: herhangi bir zam tarihinde, zam tarihinden önceki yılda; kur artışı sıfır ama 12 aylık enflasyon %30 ise, mevzuata göre zam olmaz.. Ama düşüncem, ilaç yokluğu dolayısıyla ve de adil olan %15 civarı bir zam vermektetir. Çünkü, başta yerli firmalar şunu belirtecek: "ilaç fiyatları TRde zaten çok düşük. DAD değeri ilacın gerçek değerini karşılamıyor. Ayrıca, yüksek bakanlık ve SGK iskontoları var. Personel giderleri, enerji giderleri, genel giderler vb %30 arttı; ilaç kurunu artırın" şeklinde talep olacaktır. Devletin, bu talebe "hayır" deme hakkı tabi ki vardır ama ilaç yokluğu olur. Makul olan; bu senaryoda, kur ve enflasyon ortalaması kadar zam yapmaktır. tersi de geçerlidir. Kur %30 artar ama enflasyon sıfır olur (ki kur %30 artarsa enflasyonun %sıfır olma senaryosu TRde olmaz ama oldu, diyelim); o zaman da devlet, bence; %30 zam yapmaz; daha az yapar.. Bunun benzeri "sıfır" enflasyon senaryosu ile değil ama daha yüksek rakamlarla daha önce oldu.
özelte: ben UVde fiyat konusunu TR ile piyasası için büyük risk görmüyorum.. İlaç TRde zaten ucuz.. Fiyat, ya kur ya da enflasyon dolayısıyla artmalı ise, gerekli artış 1 - 2 çeyrek gecikerek de olsa artış olarak gelir. Devlet, bu belirttiğim fiyatlama kanalının dışında sektörü ancak 1-2 çeyrek tutabilir. İlaçta fiyatlama da sürdürülebilirlik bakımından çok kritiktir. Düşük fiyat sıonucu olarak bir kez tedarik zinciri kırılırsa, geri tesis edilmesi aylar sürüyor (lead timelar uzun).. 9 Temmuzda extra zam vermesinin sebebi de atmosferdir.
Tabi, KVli bist yatırımcısı, düşük ilaç fiyatı ile Deva'da 1 çeyrek 2 çeyrek bekler mi; bu sene yılın ilk yarısında bunu test etmiş olduk..
teşekkürler maslak1,
bu arada piyasada tanınan bir fon yöneticisine sordum, özelden konuştuk biraz, deva hakkında ne düşünüyorsun diye..son üç çeyrek bilançolarında bir değişiklik yok dedi, bu bilançolarla almam demeye getirdi yani:)
yani neden gitmiyor, bilmediğimiz bir şeyler mi var diye kuruntu yapmaya gerek yok..daha önce de yazdık bunu, kimsenin 6 ay sonrasına yatırım yapma iştahı yok...2023'te fark yaratacaksa, önce görelim sonra alırız diyor millet..biz iki yıldır yerimizde saydığımız için, çıkıp girecek halimiz yok,..beklemeye devam edeceğim şahsen.
Bu arada son 2-3 haftadır..yat fin, teb ve tacirler baya net alım yaptı..bofa da al-sat yapıyor ama nette alıcı..citi takasına da baya hisse gitti...son 1-2 haftadır bu yüzden fena değil görüntüsü.