Originally Posted by
1prometheus
Kervanzede
bizlerin burda allgı oluşturmaya çalıştığı eleştirilsini yaparken, sen ne gibi algılar oluşturuyorsun.? Ve senin oluşturmaya çalıştığın algı şu değil mi "çağrı olayı olduğu için bu geçen üç yılda şirket karizması düzeltilemedi şirket kredibilitesini yükselilecek ve şirket borçlarını yapılandırılamasına engeldi, ama şimdi çağrıdan muaf olununca bunlara yapmak için hiç bir engel kalmadı artık bu işler yapılır artık bu hlsse gider, yani çağrı falan durumları söz konusu olursa şirkette tekrar sorunlar olur" :)
Oysa önceki yıllar turizm ve gayrimenkul sektörü çok olumlu ilken , Şirketin varlıkları en iyi değerlendirilip hisse fiyatı çok yukarılara taşınması ve de çağrıyı sadece bir formaliteye dönüştürme içe hem şirketi hem kendilerini bu blokajdan kurtarma olanakları daha kolay iken, bunları yapmadılarda, sadece yatırımcıyı nasıl ekarte edecekleriyje uğraşmışken, eğer çağrıdan muhaflyetle olur ve bütün ipleri ellerine geçirdikten sonra mı bunları yapacaklar? Yoksa yatırımcıların elindekini en ucuza almak herşey çok kolaylaştırır için uzun uzadı aynı stratejileri oynamaya mı devam ederler?
Yani "eğer çağrı koşulu ortadan tamamen kalkarsa yatırımcının elindekini en ucuza dökmeye çalışma yerine şirkette herseye en doğruşekşlde yön verip, hissesinde çok primlenme koşullarını oluşturup, herkesin kazanmasını şaplayacaklar" diyorsun. Bu bilgiler ve öngörülerin önemli dayanağı olmalı?
Biz ise yatırımcı haklarının sigortası olan yeni "hakim ortağın çağrı yükümlülüğü" veya "şirketin fesih edilmesi" olayı hukuksal olarak ortadan kalkarsa, adamlar ipleri tamamen ellerine geçirip yatırımcının elindekini en ucuza almak için her çeşir dönme dolabı tekrar çevirmelerinin daha yüksek bir olasılık sanıyorduk.
Ama sen diyorsun ki yatırımcının elindekini almak için dönme dolap işler olmayacak ve artık şirkete ve hisseye hep pozitif yön verecekler ve piyasa hisseyi çok iyi yerlere getirecek. Peki bu geçen üç yılda bunları yapmaya ne gibi engeller vardı?