Originally Posted by
deniz43
-Avrupa ve amerikadaki enflasyonun kök nedenleri ile bizim ki çok farklı.Önceki sayfalarda defalarca yazdım.Türkiye'de talep enflasyonunu yaratan ;"kara para", "kayıt dışı ekonomi",belediyeler dahil kamunun israf gösteriş harcamaları,yolsuzluk ekonomisi üzerinden elde edilen kazançlar,derin negatif faiz ile yapılan "servet transferi" kaynaklı harcamalar ve borsadan gayrımenkul alım satım kazancına kadar birçok alanda vergilendirilmeyen ve servet artışı olarak talep enflasyonuna dönen harcamalar.Telekomünikasyondan(3 firmanın aralarında kartel oluşturup internet fiyatlarını fezaya çıkartması gibi) özel okullara,zincir marketlerden toptan satışlara, oluşan karteller ve oligopol yapılar,dağıtım kanallarında tekelleşme.Bunlar sürekli enflasyon kazanına odun atıp ateş canlı tutuyor.Rekabet kurumu ve düzenleyici kurumlar seyirci kalıyor.Ekonomi yönetimi de üstüne düşeni yapmıyor.Avrupada ve ABD'de 40 yıldır enflasyon yoktu ve enflasyon sürekli %2'nin altında seyrediyordu bu nedenle halkın hafızına yer etmiş bir enflasyon olgusu yok, ve doğru para ve maliye politikalarıyla bu ülkelerde tüketicinin enflasyon beklentilerini düşürmek mümkün.Bizde ise çok uzun yıllardır devam eden çok yüksek enflasyon var ve enflasyon tüketicilerin hafızasına yerleşmiş,enflasyon beklentileri katılaşmış durumda.Avrupa ve amerikadaki yöntemlerle enflasyonu düşürmek mümkün değil.Önce yukarıda yazdığım talep enflasyonunu yaratan kanalları ortadan kaldıracaksın ondan sonra da enflasyon beklentilerindeki katılığı çözmek için kademeli değil, 1 kerede 1 paket programla balyoz ile beklentilerde olumsuz katılığı kırmak için girişeceksin. Ama hukuk,adalet,eğitim gibi alanlarda yapısal reformlar yapılmadıktan sonra,diğer yukarıda yazılan her şey yapılsa bile ,sonuç yine tam tatminkar olmaz.Sonuç olarak Türkiye'de mevcut zihniyet ile enflasyonun düşmesi mümkün değildir ,ama TÜİK gönlüne göre rakamlar yayınlayabilir.