Printable View
Sn. Deniz hocam öngörüleriniz sayesinde kira kontratlarının bitmesiyle artış hızının devam edeceğini aylar öncesinde uyarmıştınız, aynısı 5 yıla yayılan biçimde bizim ülkemizde de görülmesi beklenir.Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Ayrıca çok üzücü olan siyanür haberi içinde o kadar bu işleri kanıksamışız ki şaşıramıyorum maalesef ceza konusu zaten facia olan yıllar önce baklava çalan çocuklara oldu. :(
Evet özellikle ABD'de konut fiyatlarıyla kiralar arasında geçmiş istatistiklerde çok yüksek korelasyon var.ABD'de bir konut yatırımının kendini amorti etme süresi ortalama 135 ay.Alıntı:
Originally Posted by Batman
https://tradingeconomics.com/united-...-to-rent-ratio
Konut fiyatları arttıkça ,bu da süresi sona eren kira kontratlarına belli bir faz farkıyla doğrudan yansıyor.
https://tradingeconomics.com/united-...me-price-index
Bizde de ev fiyatlarıyla kiralar arasında korelasyon var ama ABD kadar yüksek değil.Kamunun müdahaleleri var,kiralar ev sahipleri ve kiracılar arasında müzakere ile belirlenemiyor,ancak boşalan evler için fiyatlar arz ve talebe göre oluşuyor.
https://tradingeconomics.com/turkey/price-to-rent-ratio
günaydınlar hocam,Alıntı:
Originally Posted by deniz43
böyle birşeyin olacağını rüyamda bile görsem inanmam bugünün Türkiye'sinde bence :)
Ben de zaten "kesilmesi gereken ceza" dedim.Bu işe izin veren yönetiminin öyle bir şey yapması mümkün değil,sirketin ortağı Sabah gazetesinin ve ATV'nin eski sahibi Çalık Holding iktidar partisine çok yakın..Ufak,göstermelik bir ceza ile konuyu kapatırlar.Alıntı:
Originally Posted by TIFIL
erzincandaki facianın gerçek sorumlularıAlıntı:
Originally Posted by deniz43
binali yıldırım (yerel mahkemeye baskı yaptığı kaç kere yazıldı)
murat kurum
çevre ve şehircilik bankanlığı çed raporunu onaylayan birim
erzincan çevre şehircilik il müdürlüğü
açılan onlarca davayı reddeden ilgili mahkeme heyetleri
vergi ve para cezalarını affeden hazine ve maliye bakanlığı yetkilileri
çalık denen adama yol veren en üstten en alta tüm siyasiler
bu arada erzincan tulum peyniri için onlarca video çeken sermayenin adamı mustafa sarıgülün seçildiği şehrin en büyük sorunu için tek kelime etmemesi video paylaşmaması da ilginç
bu konuda hakkı yenmeyecek en başta bir tane sedat cezayirlioğlu denen gerçek çevreci kişi ile zafer partisi başkanı ümit özdağı tebrik ediyorum
ha bir tebrikte ilhan cihanere bu firmaya dava açan ilk savcı peşinden fetö kumpasıyla alaşağı edldi
https://twitter.com/berna_gulpinar/s...25273175343104
https://twitter.com/berna_gulpinar/s...67783942525069
Fırat nehrinin sularıyla sulanan milyonlarca dönüm arazide tarım yapılıyor.Eğer nehrin suyuna milyonlarca ton siyanür karışırsa bu topraklarda yetişen hiç bir tarım ürünü artık tüketilemez.Sadece Türkiye'de değil,fırat nehrinin suyunu kullanan suriye ve ırak'ta da.
Bu nasıl para hırsıdır,gözü doymazlıktır,vicdansızlıktır ki,milyonlarca insanın ekmeğine,aşına mal olacak çok büyük bir riske aldırılmamış ve siyanür havuzu oluşturulmasına izin verilmiş,akıl alır gibi değil...
NOT:Bu arada altın üretiminde siyanürün kullanımı çok yeni,1970'li yılların sonundan bu yana kullanılan bir yöntem,50 yıllık bile geçmişi yok.Öncesinde binlerce yıl başka yöntemlerle de altın üretildi.Bu şekilde yapılan altın üretimi, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açma riskini barındırdığından,çevre felaketlerine yol açtığından -bence- Birleşmiş Milletler kararı ile tüm dünyada yasaklanmalı.
Yaşanmış felaket örnekleri:
1984'te Papua Yeni Gine'de Avustralyalı şirket Broken Hill Proprietary Co.'nun işlettiği Ok Tedi Mine madeni bölgedeki en büyük çevre felaketlerinden birine neden oldu. 2 milyar tondan fazla işlenmemiş atık maden çevresine boşaltıldı. Zehirli atıkların bölgede yaşayan en az 50 bin kişiyi etkilediği sanılıyor.
Yine aynı yıl Kanadalı şirket Galactic Resources'un ABD'de işlettiği Summitville adlı altın madeninde siyanür kullanması üzerine 610 bin metreküp zehirli atık su biriktiği anlaşıldı. Şirketin iflas etmesi üzerine ABD hükümeti bölgeyi temizlemek için yüzlerce milyon dolar harcamak zorunda kaldı.
1995'te, Kanadalı Omai Gold Mines şirketi, Guyana'da işlettiği madende dev bir sızıntı yaşandı. Yaklaşık 3 milyon metreküp siyanürlü atığın bölgedeki Omai ve Essequibo nehirlerine karıştığı ortaya çıktı.
1996'ya gelindiğinde, Filipinler, tarihinin en büyük çevre felaketlerinden birini yaşadı. Marcopper Mining adlı Kanadalı şirketin işlettiği Mt. Tapian altın madeninin tünellerinde oluşan çatlak zehirli atıkların Makulapnit-Boac nehrine larışmasına neden oldu. Sızıntı, kısa sürede bölgeye yayılırken, onlarca köy tahliye edildi. Tarım alanları kullanılamaz hale geldi.
1998'de Kanadalı Centerra Gold şirketinin Kırgızistan'da işlettiği Kumtor altın madenine sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barşkaun nehrine düştü.
2000 yılında Avustralyalı Esmerelda Exploration Limited'ın Romanya'daki Baia Mare madeninde yaşanan çevre felaketi Tuna nehrine ve Karadeniz'e kadar uzandı. Yaklaşık 100 bin metreküp siyanürlü su Tisa ve Someş nehrilerine karıştı. Tuna'ya ulaşan zehirli atıkların sadece Macaristan'da bin 200 tondan fazla balığın ölümüne yol açtığı sanılıyor.
Aynı yıl içinde Avustralyalı Dome Resources adlı şirketin. Papua Yeni Gine'deki Tolukuma altın madenine malezeme taşıyan helikopterden siyanür içeren bir tonluk kargo ormana düştü. Uzmanlara göre yağmurların etkisiyle siyanürün bir kısmı bölgedeki akar sulara karıştı.
2009'da ABD'li Newmont Mining şirketinin Gana'daki Ahafo madeninden bölgedeki akar sulara siyanür sodyum karıştığı tespit edildi. Olayın ardından çok sayıda balık ölümü kayıtlara geçti.
2014'te Kanadalı Imperial Metals'ın kendi ülkesinde işlettiği Mount Polley altın madeninde zehirli atık sızıntısı yaşandı. Zehirli atığın Polley Gölü'ne kadar ulaştığı kaydedildi. Olayın üzerine bölgedeki somon balığı çiftlikleri kapatıldı. Çevre örgütleri, incelemerin ardından zehirli atığın içinde nikel, arsenik, bakır ve kurşun olduğunu duyurdu.
2015'te Kanadalı Barrick Gold adlı şirketin Arjantin'de işlettiği Veladero altın madeninde siyanür sızıntısı yaşandı. Bin metreküpten fazla siyanürlü atık Potrerillos nehrine karıştı. Yetkililer olayın bir vana sorunundan kaynaklandığını duyurdu. İlerleyen günlerde siyanürlü suyun 5 nehre ulaştığı tespit edildi.
şu an için böyle bi durum yok menfezleri ve fırata akan derenin önünü kapatmışlar ama nereye kadar yağmurla beraber hem yeraltına gidecek su hem yerüstünden akıp giden su fırata ve yeraltı sularına karışacak esas risk 4-5 ay sonrsa
ama yandaş tv ler menfez önünü kapatmakla derenin fırata akmasına bir süre engel olmayı tehlkike olmadığına inandırmak için kullanıyorlar
1-2 gün sessizlik sonrası takdiri ilahi denir kapatılır hep olduğu gibi.Alıntı:
Originally Posted by deniz43