-
Ingiliz cocuk kitaplari yazari Kenneth Grahame'in dogum yildonumu (8 Mart 1859)
"Kostebek, butun sabah evini bahara hazirlamak icin cok ama cok calismisti. Once supurge ve toz bezleriyle bogusmus; sonra bir elinde firca diger elinde boya kovasi merdivenlerin,basamaklarin, sandalyelerin uzerinde, bogazina ve gozlerine toz dolana,siyah kurku boyaya bulanana, agriyan bir sirt ve yorgun kollara sahip olana kadar kosturup durmustu.Sonsuz arayis ve ozlem ruhu ile Kostebegin karanlik ve basik tavanli kucucuk evine bile yayilan bahar, her yerdeydi; nefes aldigi havada, ayak bastigi toprakta... Onu cevreleyen her yerde... Tam da bu yuzden Kostebegin "Bahar temizliđi de neymis!" diye soylenerek elindeki fircayi yere firlatip ceketini bile almadan disariya firlamasina sasmamak gerekir. Yukarilardan bir sey, emredercesine onu cagiriyordu. Bu cagriya uyan Kostebek, dik tunelin yolunu tuttu. Evleri gunese ve havaya yakin olan hayvanlar icin cakil kapli binek arabasi yollari ne ise bu tunel de Kostebek icin oydu."
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/t...quare-1536.jpg
"The Mole had been working very hard all the morning, spring-cleaning his little home. First with brooms, then with dusters; then on ladders and steps and chairs, with a brush and a pail of whitewash; till he had dust in his throat and eyes, and splashes of whitewash all over his black fur, and an aching back and weary arms. Spring was moving in the air above and in the earth below and around him, penetrating even his dark and lowly little house with its spirit of divine discontent and longing. It was small wonder, then, that he suddenly flung down his brush on the floor, said, "Bother!" and "O blow!" and also "Hang spring-cleaning!" and bolted out of the house without even waiting to put on his coat. Something up above was calling him imperiously, and he made for the steep little tunnel which answered in his case to the gravelled carriage-drive owned by animals whose residences are nearer to the sun and air."
-
Guney Amerika'nin en unlu kadin sairlerinden (Juanita Fernandez Morales / Juana de América) Juana de Ibarbourou'nun dogum yildonumu (8 Mart 1892)
Yagmur yagiyor... Dur, uyuma,
dinle ruzgarin dediklerini,
Bak, ne soyluyor sular
Pencerede ufacik parmaklariyla.
Yuregim kulak kesilmis simdi
O buyulu kardesi isitmek icin
Gokyuzunde uyuyan o kardesi,
Gunesi yakindan goren,
Sonra tutunarak ruzgarin eline
Sevincle yere inen o kardesi,
Doner gibi essiz bir yolculuktan.
Basaklar nasil da dalgalanacak!
Nasil da yeserecek coskuyla otlar!
Nasil da yapisacak elmaslar artik
Camlarin derin dallarina.
Dur, uyuma. Dinleyelim
Yagmurun guzel ezgisini.
Sessiz alnini gogsume daya.
Iki cekic gibi tenimi doven
Atisini duyayim sakaklarinin,
O ilik, sevecen atisini.
Dur, uyuma, Ikimiz
Bir dunya olduk bu gece,
Ruzgardan ve yagmurdan arindik
Bir odanin sýcakliginda.
Dur, uyuma, ikimiz
Derinlere inen bir kokuz belki,
Belki yeni bir soy fiskiracak o kokten
Ve bir filiz yeserecek yarinlara,
http://1.bp.blogspot.com/-m-cfFmJeAh...ou+portada.jpg
Llueve... Espera, no te duermas,
Estáte atento a lo que dice el viento
Y a lo que dice el agua que golpea
Con sus dedos menudos en los vidrios.
Todo mi corazón se vuelve oídos
Para escuchar a la hechizada hermana,
Que ha dormido en el cielo,
Que ha visto al sol de cerca,
Y baja ahora elástica y alegre
De la mano del viento,
Igual que una viajera
Que toma de un país de maravilla.
ˇCómo estará de alegre el trigo ondeante!
ˇCon qué avidez se esponjará la hierba!
ˇCuántos diamantes colgarán ahora
Del ramaje profundo de los pinos!
Espera, no te duermas. Escuchemos
El ritmo de la lluvia.
Apoya entre mis senos
Tu frente taciturna.
Yo sentiré el latir de tus dos sienes
Palpitantes y tibias,
Como si fueran dos martillos vivos
Que golpearan mi carne.
Espera, no te duermas. Esta noche
Somos los dos un mundo
Aislados por el viento y por la lluvia
Entre la cuenca tibia de una alcoba.
Espera, no te duermas. Esta noche
Somos acaso la raíz suprema
De donde debe germinar mańana
El tronco bello de una raza nueva.
-
8 Mart 1917'de Wall Street 40 numarada New York Menkul Kiymetler Borsasi kuruldu. Aylik 200 dolar kira ile bir daire kiralandi. Ilk baskani Anthony Stockholm oldu.
http://www.marketstructuredictionary...134704_std.jpg
-
Amerikali dans sanatcisi ve aktris (Tula Ellice Charisse) Cyd Charisse'in dogum yildonumu (8 Mart 1922)
https://media.giphy.com/media/XiJPnIjXqayUU/giphy.gif
Cyd Charisse ve Gene Kelly (Yagmur Altinda - Singin' in the Rain, 1952)
-
-
Sahibine duydugu efsanevi baglilik, dostluga ve sadakatin sembolu olan Japon kopek Hachiko, 8 Mart 1934’de hayatini kaybetti. Tum Japonya'da, gazete mansetlerine cikti.
https://static1.squarespace.com/stat...g?format=1000w
-
Amerikali roman ve kisa oyku yazari Sherwood Anderson’in olum yildonumu (8 Mart 1941)
“Enoch da konusmak istiyor, ama nasil konusacagini bilmiyordu. Dogru durust konusamayacak kadar heyecanliydi. Tukuruk sacarak ve kekeleyerek konusurdu, sesi ise garip ve gicirtili cikardi. Boyle olunca da konusmaktan vazgecerdi. Ne soylemek istedigini biliyordu, ama bunu dile getirmesinin hicbir sekilde mumkun olmadigini da biliyordu. Yaptigi bir resim tartisilirken sunlari deyip patlamak isterdi: ‘Meseleyi anlamiyorsunuz,’ diye aciklamak isterdi, ‘baktiginiz resim, gordugunuz ve lafini ettiginiz seyleri icermiyor. Baska bir sey var onda. Hic gormediginiz, gormeye de niyetlenmediginiz bir sey.” Kasabamiz
http://www.everseradio.com/wp-conten.../Winesburg.jpg
“Enoch wanted to talk too but he didn’t know how. He was too excited to talk coherently. When he tried he sputtered and stammered and his voice sounded strange and squeaky to him. That made him stop talking. He knew what he wanted to say, but he knew also that he could never by any possibility say it. When a picture he had painted was under discussion, he wanted to burst out with something like this: “You don’t get the point,” he wanted to explain; “the picture you see doesn’t consist of the things you see and say words about. There is something else, something you don’t see at all, something you aren’t intended to see.”
-
Italyan yazar ve tarihci Valerio Massimo Manfredi’nin dogum gunu (8 Mart 1942)
“Ansizin eseginin kufelerine gubre yuklenmis bir adamla karsilastilar. Bahcivani her bir bitkinin altina teker teker gubre dokerken seyrettiler; adamin isini muthis bir sevgi ve ozenle yaptigi gözden kacmiyordu.
Cevirmen sozlerini surdurerek, ‘Pers valisine karsi ayaklanma oldugu zaman isyancilar bu bahceyi atese vermeye karar verdiler, ‘ dedi. ‘Ama bu adam kendini parmaklikli kapinin onune atip boyle bir suc islemek istiyorlarsa, ellerini once onun kaniyla kirletmelerini gerektigini söyledi.’
—Kral o olacak, dedi Ephestione.
—Bir bahcivan mi? diye sordu saskinlikla cevirmen.
—Evet. Kendisinin bile olmayan bir bahcenin bitkilerini kurtarmak icin olmeye hazir olan bir adam, halkini korumak ve kentini onurla, gelistirmek icin kimbilir neler yapar?"
http://image.anobii.com/anobi/image_...9b8d6f363b6790
“A un tratto apparve un uomo con un somarello che trascinava un carretto pieno di letame. Iniziň a concimare le piante una per una e lo faceva con tanto amore e tanta cura da lasciare stupefatti.
Quando ci fu la sollevazione contro il governatore persiano, i rivoltosi decisero di incendiare questo giardino — raccontň l'interprete — ma quell'uomo si mise davanti al cancello e disse che se volevano commettere un simile delitto avrebbero prima dovuto macchiarsi le mani del suo sangue.
—Č lui il re—affermň Efistione
—Un giardiniere? chiese stupido l’interprete.
— Sě. Un uomo disposto a morire per salvare le piante di un giardino che non era nemmeno suo, cosa non farŕ per proteggere la sua gente e per far crescere rigogliosa la sua cittŕ?”