Ç̥̊Ǝ𝒦𝕯𝗔ℛ ᴀ𝓜𝕰D
@xxcekdarxxamed
·
4s
SOOOON DAKİKA
Rojava'da Genel Seferberlik İlan edildi.
Rojava Demokratik Özerk Yönetimi Suriye'nin kuzeyinde savaşın yoğunluğunun artması üzerine genel seferberlik ilan etti.
Printable View
Ç̥̊Ǝ𝒦𝕯𝗔ℛ ᴀ𝓜𝕰D
@xxcekdarxxamed
·
4s
SOOOON DAKİKA
Rojava'da Genel Seferberlik İlan edildi.
Rojava Demokratik Özerk Yönetimi Suriye'nin kuzeyinde savaşın yoğunluğunun artması üzerine genel seferberlik ilan etti.
lt col temmuz
@temmuz1919
·
3s
HTŞ ve Müttefik güçler, Esad rejimi askerlerine genel af ilan etti.
Ne olursa olsun, kesinlikle Ruslarla karşı karşıya gelmemeliyiz. Sonunda Ruslar kazanacaklar. Doğu Roma- Rus ilişkileri M.S 9.yüzyıldan itibaren başlar. Rusya, Doğu Roma'nın organize ettiği bir devlettir.Alıntı:
Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN
@mtgundogan
RUSLAR GALİP GELECEKLER!
MÜMİNLER DE BUNA SEVİNECEKLER!
Teopolitik Bir Okuma Öngörüsü
Günümüz gelişmelerini düşündüğümüzde, Kuran’ı Kerim Rum Suresi’nde çok enteresan ve ilginç bir olay bildirilir.
Ayetler şu şekildedir;
Rumlar yenildiler (2).
Bu mağlubiyetten sonra yakın bir yerde onlar galip geleceklerdir (3).
Birkaç sene içerisinde olacaktır ki emir önünde sonunda Allah’a aittir ve o gün müminler sevineceklerdir (4).
Bu (galibiyet) Allah’ın yardım etmesi ile olacaktır. O (Allah) dilediğine yardım eder ve O çok güçlü ve çok merhametlidir (5).
Şimdi bu ayetlerle birlikte, ayetlerin açıklanması bağlamında bir hadis de aktarılır.
Hadis şu şekildedir.
Rivayete göre Sasaniler (İranlılar) bir savaşta Rumlara karşı galip geldiler. Haber Mekke’ye ulaşınca müşrikler sevindiler ve bu durumu Müslümanların aleyhine yorumladılar. Kısa bir süre içinde bu ayetler nazil oldu. Hz. Ebubekir müşriklere “Allah gözünüzü aydın etmesin! Allah’a yemin ederim ki Rumlar İranlılara yakın bir zamanda galip gelecekler.”, dedi. Bunun üzerine müşrikler, bahse girmek istediler. Hz. Ebubekir de üç yıl süre belirleyip on devesine bahse girdi. Durumdan Hz. Peygamberi haberdar edince, Hz. Peygamber “ayetteki ‘bid’a sinîn’ ifadesi üç ile dokuz yıl arasını ifade eder. Deveyi artır, süreyi de uzat”, dedi. Hz. Ebubekir, deveyi yüz ve süreyi de dokuz yıl yaptı. Neticede Rumlar, 627 yılında İranlılara galip geldiler. Kuran’ı Kerim ayetleri gerçek çıkmış ve Peygamberin sözü doğrulanmış oldu. Hz. Ebubekir, bahse konu olan yüz deveyi aldı, Hz. Peygambere getirdi. Hz. Muhammed (SAV), develeri sadaka olarak dağıtmasını söyledi.
Genel olarak, bu ayetlerin izahı bu şekilde yapılagelmiştir.
Lakin şöyle bir soru hala cevap beklen güncel bir sorudur!
Ayette, açık bir şekilde “Rumların galip geleceği” (سَيَغْلِبُونَۙ) ifade ediliyor. Ve o gün, müminlerin ferahlayacağı (وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَۙ) ifade ediliyor. Galibiyet kelimesinde gelecek zaman kipi kullanılmış. Peygamberimize gelen vahiy ise son ayet ile 632’de tamamlanmıştır.
Peki, mevcut anlayışın içinde değerlendirdiğimizde, olmuş bitmiş bir olay için Cenab-ı Allah niye gelecek zaman kipi kullansın?!
Burada başkaca bir hikmet, başkaca bir işaret daha olabilir mi?
Kuran’ı Kerim’de bu şekilde yazıldığına göre, ayetler yine aynı bölgede büyük bir savaşın neticesinden haber veriyor olabilir mi?
Bu soruların cevabını bulmak için öncelikle “Rumlar”ı bulmamız gerekir.
Rûm kelimesi, Araplar’ın Yunanlılar, Slavlar ve Romalılar’dan oluşan halkı anlatmak üzere kullandıkları bir isimdir. Bir ırkın ismi değildir. Ayette bu isimle, Doğu Roma olarak da bilinen Bizans İmparatorluğu tebaasının kastedildiği anlaşılmaktadır. Hadis kaynaklarında da Rum ismi genellikle Bizanslılar için birçok defa kullanılmıştır.
Dolayısıyla bu ayetlerde geçen Rumlar, Bizanslılardır.
İyi ama Bizans yıkıldı. Yeni fetih başladı. Bizans artık yok. Konstantiniyye değil İstanbul var.
Bu durumda, galip gelecek olan Rumlar nerededirler?
Bizans yıkıldıktan sonra Rumlar Batı’ya gidemezlerdi. Çünkü oradaki Katolikler, onlar açısından paganlar idi. Haçlı seferlerinde Konstantiniyye’yi yağmalamış ve tebasını kılıçtan geçirmişlerdi. Rumlar, Kuzeye gitmeyi tercih ettiler. Orada yaptıkları çalışmalar zamanla bugünkü Rusya Federasyonu Ortodoks halklarını oluşturdu. Böylelikle Rus Ortodoks yapısının temeli atılmış oldu.
Nitekim bugünkü yaklaşımlara baktığımızda, Rus Ortodoks anlayışı, Batı’nın ürettiği pagan anlayıştan oldukça farklılaşmıştır. Üçüncü cinsiyet sapkınlığına şiddetle karşıdır. Şeytani ritüelleri terörist ritüeller olarak görmektedir. Ailenin korunmasını esas olarak benimsemektedir. Semavi inançlara saygılıdır.
Tüm bunlardan şunu anlıyor ve söyleyebiliyoruz. Rum suresinde bahsedilen Rumlar, bugün itibarıyla Ortodoks Ruslardır.
Buna karşın Batı’da, pagan bir anlayış kurumsal hakimiyet tesis etmiş durumdadır. Bu bağlamda neoconlar Batı pagan yaklaşımının çekirdeğini oluşturmaktadır. Siyonizm ile birlikte tarihi tapınak şövalyelerinin yaklaşımları dahi bu çekirdek yapının içerisindedir. Lakin bunları, Yahudi ve Hristiyan inancı ile eşleştiremeyiz. Böyle bir eşleştirme büyük bir yanılgı olur. Onların da kendilerini bu pagan yapının dışında tutmaya çalıştıklarını birçok eylem ve söylemlerinde görebiliyoruz.
Şimdi Batı’dan gelen bu paganlar,
Doğu Akdeniz’de Kudüs Merkezli bir imparatorluk kurmak için bölgeyi kan çanağına çevirmek istiyorlar. Bunun için büyük bir ittifak oluşturdular. Bu ittifakın içerisinde Siyonist Yahudiler, Siyonist Hristiyanlar ve Siyonist Müslümanlar da var. Kim bu ittifaka katılırsa, o da onlardan olur. Yani sıfatının Müslüman, Hristiyan veya Yahudi olmasının reel bir hükmü kalmaz. Hepsi pagan olur. Pagan ideallere hizmet etmiş olurlar. Paganların tarafında pozisyon aldıktan sonra, adlarının Rum veya sıfatlarının Ortodoks olması da halkları ağır bir mağlubiyetten kurtarmaz! Maide Suresi elli birinci ayet özellikle bunlara işaret eder. Bu çerçevedeki tüm detayları “Hokkabaz” isimli kitabımda uzun uzun anlattım.
Şimdi bu Teopolitik açıdan baktığımızda, bölgemizde önümüze nasıl bir tablo çıkıyor?
Şöyle bir tablo çıkıyor.
Bir tarafta
başını Siyonist neoconların çektiği paganlar var.
Diğer tarafta
başını Rumların/Rusların çektiği ve (Müslüman, Hristiyan ve Yahudi) müminlerin de desteklediği bir yapı var.
İşte bu iki taraf savaş halinde.
Neticede Rumlar yani Ruslar ve müminler galip gelecekler.
Fakat bu tabloya dışarıdan bakıldığında, paganlar daha üstün gözükecekler. Diğer bir ifade ile maddi kuvvet analizi yaptığınızda, paganların daha üstün ve hâkim olduğunu göreceksiniz.
Peki, bunu nereden çıkarıyoruz?
Şuradan çıkarıyoruz.
Allah Rum Suresi beşinci ayette, “bu (galibiyet) Allah’ın yardım etmesi ile olacaktır.”, diyor. Eğer kuvvet dengesi doğal olarak Ruslar/Rumlar lehine olacak olsaydı, böyle bir müjde ifadesine gerek olmazdı. Bu ayette zaten hitap Rumlara/Ruslara değil, galip gelecek olan tarafadır.
Ayet aynı zamanda inananların hangi tarafta olması gerektiğini ihbar ve ihtar etmektedir.
Dahası, dördüncü ayette galibiyete müminlerin sevinecekleri (يَفْرَحُ) ifade edilmektedir. Ayette kullanılan kavram “ferahlamak” kavramıdır. Müminler ferahlayacak, rahatlayacaklar demektir. Sevinç feraha kavuşmanın sonucudur. Buradan da müminlerin galibiyete kadar, pagan yapının tasallutu (hegemonyası) altında olacağını anlıyoruz.
Dolayısıyla mağlubiyet ile birlikte paganların, bölgesel/küresel hakimiyetinin de son bulacağını söyleyebiliriz.
İşte size,
Teopolitik bir okuma ile günümüz olaylarının anlamı. Karmakarışık gözüken ve herkesin herkesle savaşabildiği gözlemlenen bir tablonun Teopolitik yorumu.
Bu zamana kadar yapılan yorumlar genellikle jeopolitik ve ekonomipolitik yorumlardır. O yorumlara bu teopolitik yorumu da katmak elzemdir.
Sonuçta Allah’ın dediği olur. Ama ne dediğini iyi anlamak bizim doğru tarafta pozisyon almamıza vesile olur.
Elbette, en doğrusunu bilen Allah’tır.
Prof. Dr. Mete Gündoğan
01.12.2024, 20:24
Fakat Rum suresinde geçen Rumlar, Romalılardır ve bunların mirası sadece Rusların üzerinde değildir.
Bu miras, Ruslardan daha çok bizim üstümüzdedir...Artık Tayyip Ağam emekli olsun...
https://www.youtube.com/watch?v=9_C36AIQdM8
https://x.com/REM__BEN/status/1863177612740145512
Linkte video var...İlginç, Trump Reis'e yok vermiyorlar...Alıntı:
R E M
@REM__BEN
Orspu çocuğu öyle mi müsade istenir 😂
Böyle bir haber de var. İran, direk Türkiye'yi sorumlu tutmuş. Bence Kürtlerin gücü az değil. pyd, Htş ve Smo'un toplamından daha güçlüdür.Alıntı:
İsrail Dışişleri:
"Suriye çatışmasında taraf değiliz ancak kuzeyde Kürtlerle işbirliğini güçlendirmek için koşullardan faydalanmalıyız."
Htş ile Türkiye'nin yan yana anılması iyi değil.Alıntı:
ÖZEL | Clash Report’a konuşan MSB kaynakları:
— TSK’nın Suriye’deki muhalif "Özgürlüğün Şafağı Operasyonu"'na hiçbir aşamada dahil olmadığını, hazırlık, sevk ve irade süreçlerinde yer almadığını ve sahada bulunan mayınlarla ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığını ifade etti.
Alıntı:
sevan nişanyan cuts
@nisanyancuts
·
1 sa
Türkiye, İsrail ve ABD’nin müttefiki olarak savaşa girmiştir.
Htş için Türkiye'nin müttefiği demiş. Bu iş çok tehlikeli, tersine dönebilir.Alıntı:
Scott Ritter
@RealScottRitter
The offensive against Aleppo initiated by Turkish-allied Islamists from Hayat Tahir Al-Sham (a re-branded Al Qaeda that has made common cause with ISIS) and the US-allied Syrian National Army is the consequence of a strategic plan between the Israelis and Turks, backed by the US, to cut off the supply route from Iran to Lebanon for Hezbollah, and threaten to destabilize/topple the Assad government, forcing Russia to divert resources from Ukraine to salvage their position in Syria. Ukraine has provided advisors to the anti-Assad militants on drone warfare. Israel has apparently extended its explosive pager/radio scheme into Syria as well, disrupting Syrian tactical command and control at a critical moment in the fighting.
Syria had largely demobilized, and Hezbollah had mostly returned to Lebanon. Iranian-backed Iraqi militias are ill prepared to contain this assault.
It is highly likely Aleppo will fall to the pro-Turkish Islamist forces. There will most likely be a concerted effort, led by Russia and Iran, to salvage the situation in Syria.
This will take time.
This offensive may threaten the ceasefire in Lebanon.
The biggest loser in all of this is Turkey and its President, Recep Erdogan.
This offensive could not have been carried out without close cooperation and coordination with Israel and the US.
Erdogan’s critical words against Israel have been exposed as empty rhetoric.
Erdogan has once again betrayed Russia.
And his support for Palestine has beed exposed as fraudulent in every way.
Russia and Iran will stabilize Syria.
This will take months.
Syria and its allies will destroy the Islamist stronghold in Idlib.
This will take years.
The Iran-Hezbollah supply line will be restored/maintained.
Israel will be defeated.
And the US will withdraw from Syria, probably in mid-2025.
And Turkey will continue to betray everyone it does business with, because Erdogan stands only for Turkey.
tarafından İngilizce dilinden çevrildi
Halep'e yönelik saldırı, Türkiye'nin müttefiki İslamcılar Hayat Tahir El-Şam (IŞİD ile ortak dava yürüten yeniden adlandırılmış El Kaide) ve ABD'nin müttefiki Suriye Ulusal Ordusu tarafından başlatıldı ve ABD tarafından desteklenen İsrailliler ve Türkler arasındaki stratejik bir planın sonucudur; bu plan, Hizbullah için İran'dan Lübnan'a giden tedarik yolunu kesmek ve Esad hükümetini istikrarsızlaştırmak/devirmekle tehdit etmek ve Rusya'yı Suriye'deki pozisyonlarını kurtarmak için Ukrayna'dan kaynak ayırmaya zorlamak içindir. Ukrayna, Esad karşıtı militanlara drone savaşı konusunda danışmanlar sağlamıştır. İsrail, görünüşe göre patlayıcı çağrı cihazı/radyo planını Suriye'ye de uzatmış ve çatışmanın kritik bir anında Suriye'nin taktik komuta ve kontrolünü bozmuştur.
Suriye büyük ölçüde terhis edilmişti ve Hizbullah büyük ölçüde Lübnan'a geri dönmüştü. İran destekli Irak milisleri bu saldırıyı engellemek için yetersiz bir şekilde hazırlanmış durumda.
Halep'in Türk yanlısı İslamcı güçlerin eline geçmesi oldukça olası. Suriye'deki durumu kurtarmak için Rusya ve İran'ın önderliğinde büyük ihtimalle ortak bir çaba olacak.
Bu zaman alacaktır.
Bu saldırı Lübnan'daki ateşkesi tehdit edebilir.
Bütün bunların en büyük kaybedeni Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'dır.
Bu saldırı, İsrail ve ABD ile yakın işbirliği ve koordinasyon olmadan gerçekleştirilemezdi.
Erdoğan'ın İsrail'e yönelik eleştirel sözlerinin boş bir söylem olduğu ortaya çıktı.
Erdoğan bir kez daha Rusya'ya ihanet etti.
Ve Filistin'e verdiği desteğin her bakımdan bir sahtekarlık olduğu ortaya çıktı.
Rusya ve İran Suriye'yi istikrara kavuşturacak.
Bu aylar sürecek.
Suriye ve müttefikleri İslamcıların İdlib'deki kalesini yerle bir edecek.
Bu yıllar alacak.
İran-Hizbullah ikmal hattı onarılacak/bakım yapılacak.
İsrail yenilecek.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi ise muhtemelen 2025 yılının ortalarında gerçekleşecek.
Ve Türkiye iş yaptığı herkese ihanet etmeye devam edecek, çünkü Erdoğan sadece Türkiye'yi temsil ediyor.
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/a...tirdi-42611035
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
Hastane başhekiminin kalp krizi geçirip vefat etmesi kabul edilir durum değil. BT Anjiyo belli yaşın üzerindeki özellikle erkeklerin 2-3 yılda yaptırması gereken check-up. Vatandaşa belki pahalı gelebilir ama hastane Başhekimi yaptırmalıydı. İnanamıyorum.
Alıntı:
Egemen
@Doctoregemen
Uzmanlık alanınız olmayan konularda lütfen bu denli yorumlar yapmayınız. Herkes bildiği işi yapsın. BT anjio rastgele yapılacak bir test değil. BT anjio yaptırınca kalp krizi geçirilemez diye bir şey de yok. Allah rahmet eylesin.
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
Çok bilmiş davranan bazı doktorlar itici oluyorlar. Arkadaşın uzmanlık alanı bu konuyu tam kapsamıyorsa onunla aynı seviyedeyiz demektir. Radyasyon dozları 10 kat azaldı artık (1.2 mSv). Kan testi ile kombine edildiğinde yakalanmayacak bir durum olamaz(dı).
Babam haftanın 5 günü günde 4 saat masa tenisi antrenmanı yapıyordu. 2003 Ağustos'unda Türkiye'ye ilk kez gelen BT Anjiyo cihazına zorla soktum. Bu doktor arkadaş gibi çok bilen babamın kardiyolog sınıf arkadaşı bile "Oğuz bu kadar spor yapan adamın kalbinde birşey olamaz. Zaten 6 ay önce sana efor da yapıldı. Bir şey çıkmadı. Yaptırmana gerek yok" demişti. Ama ben zorla yaptırdım. Ne mi oldu? Babam çekimi yaptırıp arabayla Bodrum'a Türkiye Masa Tenisi şampiyonası için araçla yola çıkmışken, çıkan facia seviyedeki kalsifikasyon sonucuna (440'du sanırım) bağlı olarak İzmir'de acilen Ege Üniversitesi hastanesine gitmek zorunda kaldı. Ertesi gün kendisine invaziv anjiyo yapıldı. Sonuç gerçekten faciaydı. Hastaneden çıkmasına izin verilmedi ve 2 gün içinde de kendisine by-pass ameliyatı yapıldı.
Yoğun spor ile kalbin daha iyi çalışması için oluşan kollateral damarlarla tıkalı damarlar kendiliğinden rahatlamıştı ama babam her an kalp krizi geçirebilirdi. Aşırı titizliğim sayesinde babamın hayatını kurtarmıştım. By-pass ameliyatından 1 sene sonra da Yeni Zellanda'da 75+ yaş gurubunda dünya 8. oldu. Kendisi 2017'de, ameliyattan 14 yıl sonra demans rahatsızlığından vefat etti.
Alıntı:
Dr. Ozan Ünlü
@DrOzanUnlu
Alphan Bey, kalsiyum skorlamasının yaşlılarda, BT anjiyonun da gençlerde rutin kullanılmasının önleyici tedavilerin agresifliğinin belirlenmesi açısından bir rolü olduğunu ve ileride bunların kılavuzlara gireceğini ben de düşünüyorum. Hatta benim de kılavuzların önerileri dışında çok kullandığım yöntemler. Fakat, babanızla ilgili verdiğiniz örnek tam da bu testlerin yanlış kullanımı ve yorumlanması sonucunda yapılan hatalara bir örnek. Çok nadir belli durumlar hariç, asemptomatik kişilerde revaskülarizasyon (stent veya bypass) yapmıyoruz. Çünkü, stabil anjinası olan kişilerde bile -ki bu kişiler her egzersiz yaptığında kalplerinin bir bölgesine yeterince kan gitmez- çalışmalar revaskülarizasyonun yalnızca semptomlara iyi geldiğini gösterdi. Semptomunuz yoksa hiçbir anlamı yok. Ayrıntıları bilmemekle beraber, üzülerek söylüyorum ki bırakın hayatını kurtarmayı, babanızın gereksiz yere bypass ameliyatı olmasına sebep vermiş olabilirsiniz. Bunun sonuçları çok kötü olabilirdi, bu yüzden ameliyatın herkese verdiği sıkıntılar dışında başka bir sıkıntı yaşamamasına ve daha sonra uzun yıllar yaşamasına sevindim. Dediğim gibi bu testlerin bir yeri ve önemi var ama doğru yorumlayabilecek ve buna göre hareket edebilecek kişilerin elinde...
Alıntı:
MDGanDR
@DrGanMD
@DrOzanUnlu
bence herkese Bt anjio yapalim nasılsa böbrek çökse nakil yapariz şak diye 🤣
Alıntı:
Alphan Manas
@alphanmanas
·
1 sa
Sayın MD, böbrek niye çöksün? Sana yazdık değeri. Artık 1.2 mSv'ler konuşuluyor. O kadar değerin böbreğe bir zararı yok. Ama illa nakil yaptırmak istiyorsan sana 1-2 organ tavsiyem daha olabilir.
Alıntı:
MDGanDR
@DrGanMD
·
1 sa
Alphan bey size bir tavsiye vereyim,
toplumda yeteri kadar herbokolog var sizin gibi birinin de herbokolog olmasına üzüldüm. Önce gidin bir BT anjio nasıl çekilir bir araştırın sonra size müsait bir organ tavsiyesi de ben vereyim. Ama lütfen bu ülkenin doktorlarıyla aşık atmayın.