-
Italyan roman ve deneme yazari Carlo Cassola'nin dogum yildonumu (17 Mart 1917)
“ 'Aciyi tatmayan insanin kalbi kotudur.' dedi Mara. 'Cunku insan aciyi tattiginda, bir daha kimsenin kotulugunu isteyemez.' ”
https://images.gr-assets.com/books/1...32l/527711.jpg
" 'E' cattiva la gente che non ha provato il dolore.' disse Mara. 'Perché quando si prova il dolore, non si può più voler male a nessuno.' "
“Kucuk demir kapinin onundeydi, kapiyi itti, sapkasini cikardi ve hac cikardi. Kucuk mezarlik issizdi. Demir bir hac ve yeni kazilmis toprak karisinin gomuldugu yeri isaret ediyordu. Guglielmo mezarin onunde ayakta durdu. Noel’e kadar bu yere bir daha gelemeyecekti, bu yuzden olum dusuncesine kendini vermeye cabaladi. Lakin soguktu, havada bir gurultu vardi, her sey dikkatinin dagilmasýna neden oluyordu. Bir muddet haclar, mezarlar ve otlar arasindaki bir esek arisinin ucup durmasini izledi. Icindeki istegin gayretiyle kendini toplayabildi. Ancak aklinda bir bosluk vardi. Bu nedenle ise koyuldu, kosedeki kucuk sundurmaya dogru gitti, kucuk kuregi aldi, mezarin ustundeki topragi biraz kazdi. Nitekim vazoyu doldurmak ve cicekleri yerlestirmek uzere ugrasmak zorunda oldugu icin memnun oldu. Sonunda, mezarin onunde ayakta durdu, hazir bir sekilde. Lakin bir kez daha, odaklanmayi basaramadi. Yeterli bir sure orada kaldigina kanaat getirince, hac cikardi ve oradan ayrildi.”
https://image.anobii.com/anobi/image...1455f3668096eb
"Era davanti al cancelletto, lo spinse, si tolse il cappello e si segnò. Il piccolo cimitero era deserto. Una croce di ferro e la terra zappettata di fresco indicavano il punto dov'era seppellita la moglie. Guglielmo rimase in piedi davanti al tumulo. Fino a Natale non avrebbe potuto tornare in quel luogo. Cercò pertanto di raccogliersi nel pensiero della morta. Ma Faceva caldo, c'era rumore nell'aria, tutto contribuiva a distrarlo. Per un po' segui gli svolazzi di un calabrone tra la croci, i tumuli e le ebracce. Con uno sforzo di volontà, tornò a raccogliersi. Ma nella sua mente c'era vuoto. Allora si mosse andò verso la piccola tettoia in un angolo, tirò fuori la vanga, rizzappettò un po' di terra del tumulo. Poi fu lieto di doversi affaccendare per riempire il vaso e sistemarci i fiori. Finalmente si rimise in piedi davanti alla tomba, in atteggiamento composto. Ancora una volta, non gli riusciconcentrarsi. Quando ebbe stimato di esserci rimasto un tempo sufficiente, si segnò e venne via."
-
Amerikali caz piyanisti, sarkici ve sarki sozu yazari (Nathaniel Adams Coles) Nat 'King' Cole'un dogum yildonumu (17 Mart 1919)
https://pbs.twimg.com/media/D12YhfEX4AA9mDx.jpg
https://thumbs.gfycat.com/TastyFixedGeese-small.gif
-
Alman roman, oyku, makale, radyo ve tiyatro oyunu yazari Siegfried Lenz'in dogum yildonumu (17 Mart 1926)
" 'Gercekten gulumsuyor' dedi. 'Senin tenin gulumsuyor Christian.' dedi Stella. Stella insan teninin gulumseyebildigini okumustu bir yerlerde, simdi de bunu dogrulama imkani bulmustu anlasilan." Saygi Durusu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" 'Sie lächelt wirklich' sagte sie, 'Deine Haut lächelt, Christian' sagt Stella. Stella hatte einmal gelesen, dass die Haut in gewissen Augenblicken lächeln kann, und nun hatte sie anscheinend eine Bestätigung gefunden."
"Fotografina baktim Stella, eger mumkun olsaydi, olabilseydi, saygi durusunu nasil karsilayacagini hayal etmeye calistim."
https://images-na.ssl-images-amazon....mL._SY445_.jpg
"Ich sah auf dein Foto, Stella, ich stellte mir vor, wie du auf das empfohlene Schweigen reagieren würdest, wenn du es könntest."
-
Amerikali sosyolog ve teolog Peter Ludwig Berger’in dogum yildonumu (17 Mart 1929)
“Modern bir sanayi toplumu, yalniz altyapi duzeyinde degil ayni zamanda bilinc duzeyinde de egitimleri ve yururlukteki toplumsal orgutlenmeleri yuksek duzeyleri ve bir rasyonellesmeyi ongoren cok buyuk bilimsel ve teknolojik personel kadrolarinin bulunmasini zorunlu kilar.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"A modern industrial society requires the presence of large cadres of scientific and technological personnel, whose training and ongoing social organization presupposes a high degree of rationalization, not only on the level of infrastructure but also on that of consciousness. "
“Anlam insan bilincinde -yani bir beden icerisinde bireysellesen ve bir sahis olarak sosyallesen bireyin bilincinde- insa edilir. Bilinc, bireylesme, bedenin ozgurlugu, toplum ve sahsi kimligin tarihi- sosyal insasi, turumuzun uzerinde dusunme ihtiyaci bile hissedilmeyen irksal ontojenezimizin karakteristik ozelligidir."
https://covers.library.utoronto.ca/i...hp/1011280/200
“Meaning is constituted in human consciousness: in the conscious ness of the individual, who is individuated in a body and who has been socialized as a person. Consciousness, individuation, the specificity of the body, society and the historico'social constitution of personal identity are characteristics of our species, the phylo and ontogenesis of which need not be considered.”
-
Rus bale sanatcisi Rudolf Nureyev'in dogum yildonumu (17 Mart 1938)
https://25.media.tumblr.com/tumblr_m...hj02o1_400.gif
-
Siberpunk olarak bilinen bilim kurguya onculuk eden Kanadali-Amerikali bilim kurgu ve deneme yazari William Gibson’in dogum gunu (17 Mart 1948)
“En temel duzeyde, bilgisayarlar benim kitaplarimda insan hafizasinin bir mecazi oykusu. Hafizanin nasillari ve niyeleriyle, kendimizi kim ve ne olarak tanimlama bicimlerimizle, hafizanin nasil da kolay bir bicimde yenilenmenin konusu olabildigi ile ilgileniyorum Neuromancer’i yazarken, bu ilgilendiklerimin pek cogunu bilgisayar mecazi ile iliskilendirebilmek harika bir sey oluyordu.”
https://78.media.tumblr.com/tumblr_m...feA1qbaom0.jpg
“On the most basic level, computers in my books are simply a metaphor for human memory: I'm interested in the hows and whys of memory, the ways it defines who and what we are, in how easily memory is subject to revision. When I was writing Neuromancer, it was wonderful to be able to tie a lot of these interests into the computer metaphor.”
http://emilysquotes.com/wp-content/u...iam-Gibson.jpg
“Kendinize depresyon ya da itibar kaybi teshisi koymadan once, cevrenizdekilerin asagilik insanlar olmadiklarýndan emin olun.”
-
-
Ingiliz polisiye roman yazari Peter Robinson'in dogum yildonumu (17 Mart 1950)
"Pazartesi sabahi arabasiyla ise Annie Cabbot da onlarla gidebilmeyi diledi. Vahsi dogada, vahsi hayvanlarin arasinda, zurafalarý, zebralari, leoparlari, aslanlari ve filleri fotograflayarak ve cizimlerini yaparak gecirecegi bir kac gun onu kendine getirirdi. Sonra belkide kisa bir Winelands turu, enfes Capetown yemeklerinin ve gece hayatinin tadina bakmak. Ama bu gerceklesmeyecek bir seydi." Alt Ust
https://i.harperapps.com/covers/9780062002150/y648.jpg
"Annie Cabbot wished she could go with them as she drove the last few miles to work that Monday morning. A few days on a game reserve would do her the world of good, photographing and sketching giraffes, zebras, leopards, lions and elephants. Then perhaps a tour of the Winelands, a taste of fine Cape Town cuisine and night life. But it was not to be."