Alman polisinin ateşe verdiği bodrum katından İngiliz askerlerince kurtarılan Rus köle işçiler - Osnabruck, 7 Nisan 1945
https://i.hizliresim.com/5G1lAM.jpg
Printable View
Alman polisinin ateşe verdiği bodrum katından İngiliz askerlerince kurtarılan Rus köle işçiler - Osnabruck, 7 Nisan 1945
https://i.hizliresim.com/5G1lAM.jpg
1900'lerin başında, sömürge Kore'de devriye gezen Japon askerler
https://i.hizliresim.com/JOybrq.jpg
Filipinler İspanyollara karşı bağımsızlık mücadelesi verirken, ülkenin yönetimi ABD ile İspanya arasındaki Paris Anlaşmasıyla, 20 milyon dolara ABD’ye geçmiştir. 1898
https://i.hizliresim.com/YO7zvZ.jpg
Filipinli vatanseverler, 1899-1913 yılları arasında Amerikan güçleri tarafından büyük bir kıyıma uğradılar.
Bud Dajo Katliamı 7 Mart 1906 - Filipinler
Binbaşı General Leonard Wood'un komutasındaki ABD birlikleri, Güney Filipinler'deki Jolo adasındaki bir volkanik krater dağı olan Bud Dajo'ya sığınan yaklaşık 1.000 Filipinli Müslüman'ı katlettiler.
https://i.hizliresim.com/NORM5X.jpg
Amerika 1904 yılının Mart ayında Bates Antlaşmasını iptal ettikten sonra Moros, Amerikan makamlarına karşı direnişlerini değiştirdi. Bu, dağınık şiddet ve vergi ödemeyi reddetti. Moro Valiliği Genel Sekreteri Leonard Wood, Jolo Adası'ndaki isyancıları sindirme çabalarında başarısız olmuştu. Sonuç olarak, Moro saldırıları daha sık hale geldi ve isyancılar Amerikalıların onları durdurmak için çok zayıf olduklarına inanmaya başladılar.
Amerikalıların onları imha etmeyi planladıklarına dair söylentilere yanıt olarak, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce Moros, Bud Dajo'ya taşındı. Efsaneye göre, bu ruhların sınıra kadar savaşçılara yardım ettiği söyleniyordu. Soyu tükenmiş bir yanardağın krater olan Bud Dajo, Jolo kentine yaklaşık altı mil mesafededir. Yaklaşık 2.100 feet'i dik, ağır ormanlık yamaçlarla yükselterek yalnızca üç dar yolla erişilebilirdi.
https://i.hizliresim.com/a1bkoQ.jpg
Yapılan görüşmeler direnişçileri teslim olmaya ikna etmedi. Amerikalılar 5 Mart 1906'da Bud Dajo'daki ayaklanmayı sona erdirmek için saldırı hazırlığına başladı. Albay Joseph W. Duncan'ın komutasında ABD ve kukla hükümeti yanlısı Filipin birliklerini gönderildi.
Bu arada, müzakere için yapılacak bir başka girişim de 6 Mart'ta başarısızlıkla sonuçlandı.
Amerikan topçuları, Bud Dajo'daki direnişi kırmak için yoğun bombardımana başladı.
Direnişçiler dağın dik yamaçlarında ve ormanda tutundu.
6 Mart akşamı, Duncan'ın adamları dağın orta yamacında durdu ve karargah kurdu. Karanlıkta, Moro'nun keskin nişancıları düzenli olarak birliklere ateş ederken, volkanik dağın zirvesinden Moro davulları ve şarkı sesleri duyuluyordu.
https://i.hizliresim.com/5G1ZLz.jpg
Ertesi gün, Amerikan askerleri topçularının ateş desteğinde zirve ilerlemesi sürdürdü.
7 Mart'ta dağın tepesine yaklaştıklarında Duncan'ın kuvvetleri topçu bataryaları ve kurdukları ağır makinalı tüfeklerle hareket eden herşeye ateş açtılar.
Amerikalıların tarihe savaş olarak kaydettikleri bu katliamda 18 Amerikalı askere karşın ağırlığı kadın ve çocuk olmak üzere 800 Filipinli direnişçi öldü. Cesetlerin çoğunda onlarca kurşun yarası vardı ve bir çoğu top atışlarında parçalanmıştı. Ölü sayısı yer yer 1000 olarak tahmin edildi.
Dağın zirvesinde sadece yedi kişi, üç kadın ve dört çocuk ele geçirildi. Sekiz erkeğin kaçtığı idda edildi.
Amerikan basınında ve Filipinlerde Bud Dajo ile ilgili haberler sansürlendi. Askerlerin mektupları bile sıkı denetime tabi tutuldu.
ABD makamları Bud Dajo Savaşı'nı önemli bir zafer olarak kabul ettiler ve Wood'un eylemleri için övgüde bulunmalarına karşın, ABD basınının bir kısmında, birçoğu savaşa muhtaç olmayan kişilerin ölümleri nedeniyle, katliam tanımlaması yapıldı.. Wood'un arkadaşı olan Başkan Theodore Roosevelt ona tebrik telgrafı gönderdi ve Savaş Sekreteri William Howard Taft da onayladı.
Wood, çok sayıda kadının ve çocuk öldürülmesi eleştirilerine cevap olarak :
"Bud Dajo'nun kadınlarının erkek gibi giyinip dövüştüklerini ve erkeklerin çocukları canlı kalkan olarak kullandıklarını söyledi."
İkinci bir açıklama, Filipinler Genel Sekreteri Henry Clay Ide tarafından yapıldı ve kadın ve çocukların topçu atışları sırasında istemeden öldürüldüklerini söyledi..
Yerel datus ve bölgenin dini liderlerinden Sulu'nun bu katliamın bölgede uzun süre istikrar sağlayacağı beklentileri boşa çıktı. Çünkü Moro direnişi ve inancı devam etmiş ve 1911'de bir başka Bud Dajo tarzı direnişle Haziran 1913'te Bud Bagsak Savaşı başlamıştır.
Saigon'un yaklaşık 45 kilometre kuzeydoğusundaki Michelin lastik fabrikasına yapılan Viet Cong'a saldırısında öldürülen ABD ve Güney Vietnam askerlerinin cesetleri. 27 Kasım 1965
https://i.hizliresim.com/d7A1AV.jpg
Yang Kyoungjong, Japon, Sovyet ve Alman ordularında savaşarak tarihe geçen Koreli asker.
Fotoğraf Amerikalılara Utah Plajında esir düştü anda çekilmiş. Haziran 1944
https://i.hizliresim.com/1Gl1VA.jpg
Yang, İkinci Dünya Savaşı'nın başında Japon kontrolündeki Mançurya'da çalışan bir Kore'li iken çıkan ikinci dünya savaşında, 1938'de askere alındı ve sadece 18 yaşında Kwantung Ordusu'nda görev yapmaya zorlandı.
Khalkhin Gol Savaşları sırasında Sovyet Kızıl Ordusu tarafından yakalandı ve bir çalışma kampına gönderildi.
Nazi Almanyasına karşı savaşta Sovyetlerin karşılaştığı insan gücü sıkıntısı nedeniyle, 1942'de Kızıl Ordu'da binlerce tutukluyla birlikte kurulan taburlarda zorla savaşa girdi.
Yang'ın Sovyet ordusundaki görevi yaklaşık bir yıl sürdü ve bu süre boyunca Doğu Cephesinde, özellikle de Kharkov'un Üçüncü Savaşı'nda çeşitli operasyonlarda yer aldı. Bu savaşta kendini bir kez daha başka bir ulus için bir savaş esiri olarak buldu.
Almanlar, bir Koreli'nin Ukrayna'da Sovyetler Birliği ordusunda ne aradığıyla ilgilenmediler.
Nazilerin, tutukluları Wehrmacht'la hizmet etmeleri için "gönüllü" olmaları halinde serbest bırakıp orduya almaları ona yeni bir sayfa açtı.
Bu uygulamanın sonucu olarak, Yang, Wehrmacht'ın 709 Infanterie Bölüğünde bir Alman Ostbataillone'sunda (kelimenin tam anlamıyla: Doğu Taburu) savaşmak üzere askere alındı . Ostbataillones, Nazi Almanyası kontrolündeki Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde gönüllülerden oluşan küçük tabur gruplarıydı. Bunlar şok birliklerine hizmet etmek ve daha deneyimli Wehrmacht taburlarına yedek olarak kullanılıyorlardı.
Üçüncü Reich için savaşmak üzere askere alındıktan sonra Yang, D-Day'ın hemen öncesinde Fransa'daki Cotentin yarımadasını savunmaya yardımcı olmak üzere gönderildi. D Günü geldiğinde ve Müttefik birlikleri plajları başarılı bir şekilde çıkarma yaptığında Yang, Birleşik Devletler'in 506. Paraşüt Piyade Alayı tarafından yakalanan bir avuç askerden biriydi.
Başlangıçta Teğmen Robert Brewer tarafından "Alman üniforması içinde dört Asyalı" yakaladıkları rapor edildi. Bu teknik olarak doğru idi ancak teğmen bu dört adamın Japon olduğuna inanıyordu.
Gerçekte üç adam Türkistan uyruklu iken Yang, Kore kültürüne sahipti. İngilizce veya almanca bilmediği için Yang ile iletişim kurmak mümkün olmadı. Yang, başka bir POW kampına gönderildi, bu sefer savaşın sonuna kadar İngilterede esir olarak kaldı.
İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Yang, evine dönmemeyi seçti. Amerika'ya göç etti ve Cook County'de yerleşti. Orda 1992'de sessizce öldü.
Yang bu karmakarışık hayat hikayesi ile savaş tarihine geçti
Hüzünlü bir fotoğraf.. Cenaze sevki için bekleyen Kore şehitlerimiz.. 1951
https://i.hizliresim.com/mJWOpZ.jpg
https://i.hizliresim.com/bLoYAY.jpg
Hikayesi Ayla filmine konu olan ve dün hayatını kaybeden Kore Gazisi Emekli Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin eşi Nimet Dilbirliği'de eşinin acısına dayanamayarak bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti.
Gazimize ve eşine Allahtan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun.
https://i.hizliresim.com/d7V0zZ.jpg
https://i.hizliresim.com/5GO2rM.jpg
https://i.hizliresim.com/0G5LjD.jpg
https://i.hizliresim.com/4GJ820.jpg
https://i.hizliresim.com/JOg6rq.jpg
https://i.hizliresim.com/OyXBn0.jpg
https://i.hizliresim.com/zJzYvB.jpg
https://i.hizliresim.com/Gyr5Qy.jpg
126 yıl önce yapılan ilk tuvalet kağıdı rulo patent başvurusu
https://i.hizliresim.com/3p4oV2.jpg
1891’de New Yorklu iş adamı Seth Wheeler tarafından yapılan başvu belgesinde, tuvalet kağıdının hangi bölgelerden yırtılacağını, nasıl durması gerektiğini ve hangi maddeden yapıldığını açıkça gösterilmiş...:)
20. yüzyılın ilk boks maçları oldukça acımasızdı..
https://i.hizliresim.com/NOQEBO.jpg
Ray Campbell ve Dick Hyland arasında 1913 yılında gerçekleşen boks maçından bir fotoğraf
1923 yılında Yankee Stadı'nda gerçekleştirilen bir boks maçı
https://i.hizliresim.com/8Ny1va.jpg
https://i.hizliresim.com/mJ9LyR.jpg
Art Deco marka tost makinası 1920
https://i.hizliresim.com/DyvJbO.jpg
Amiral Yamamoto bir geminin güvertesinde Japon Deniz Piyadeleri'ne hitap ederken - 1941
https://i.hizliresim.com/YOGbL6.jpg
1865-1872 Antik Semerkand kalıntıları - Özbekistan
https://i.hizliresim.com/a1ZEQz.jpg
Bir Amerikan doları 1862
https://i.hizliresim.com/kXPvzW.jpg
16 yaşındaki Hitlerjugend üyesi K.A. Punzeller'e, Amerikan ordusunun hareketlerini Alman kuvvetlerine bildirmek suretiyle casusluk yaptığı için ömür boyu hapse mahkumiyet kararı okunurken - 10 Şubat 1945, Aachen.
Hitler'in İtalya'ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Napoli şehri - 1938.
https://i.hizliresim.com/PObQvb.jpg
https://i.hizliresim.com/g91XjQ.jpg
https://i.hizliresim.com/9DBGvO.jpg
https://i.hizliresim.com/ZOyYDA.jpg
Kral V.George'dan sadaka almaya çalışan dilenci 1920 İngiltere
https://i.hizliresim.com/o6MEg2.jpg
Çin'deki Kültür Devrimi sırasında idam için götürülen bir kurban 1967 Mançurya
https://i.hizliresim.com/lbgE7k.jpg
Muhammed Ali'nin Cooper ile yaptığı maç sonrası elleri. 1966
Fotoğraf Gordon Parks tarafından çekilmiş.
https://i.hizliresim.com/V3JEVV.jpg
Osmanlı döneminde hazırlanmış Amerika haritası 1803
O dönem mevcut yerli kabilelerde isimleriyle bölgelerinde gösterilmiş.
Hilali Ahmer yani şimdiki Kızılay'ın kurucusu Dikran Peştemelciyan 1838-1894
https://i.hizliresim.com/qJXEJZ.jpg
Peştemalciyan,1861'de Paris Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girerek,1867'de doktorluk payesini almıştır.Müteakiben İstanbul'a dönerek,1869'da Beyoğlu'na yerleşmiştir. 12 Şubat 1869'da Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane'ye aza seçilmiştir.
1880-1881 yıllarında Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nin başhekimlik görevinde bulunmuştur. 1884'te Sultan Abdülhamid'in tıbbi müsteşarlığına atanmış ve aynı yıl Société Française d'Hygiéne'e aza seçilmiştir. 1892'de miri miran (paşalık) rütbesine yükselmiştir.
Dr. Dikran Paşa,Kızılhaç'la Hilal-i Ahmer'in aralarında ilişki kurmalarında başlıca rol oynamıştır.Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı 1864'te Napoli'den Dr. Palaciano'nun,Paris'ten Henry Arnault'nun ve Cenevre'den Henry Dunant'ın teşebbüsleri ile meydana gelmiştir.
1863 yılı Ekim ayında,La Société Genevoise d'Utilité Publixue cemiyetinin başkanı Gustave Moynier,bir sirkülerle yapılan teşebbüsleri ve çalışmaları açıklayarak,istişare için Cenevre'ye heyetler gönderilmesini gelişmiş devletlerden rica etmiştir.Cenevre'deki ilk istişare kongresinde,bütün hükümetlere,harp esnasında tıbbi ve sıhhi hizmet teşkilatlarının ve heyetlerinin tarafsızlıklarını korumalarının teklif edilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu maksatla,bakımla yükümlü teşkilatların hususi bir nişan kullanmaları ve kollarının üzerinde bir şerit bağlamaları,keza,tüm seyyar ve seyyar olmayan hastaneleri için tek bir bayrak kabul etmeleri önerilmiştir. İsviçre'nin Birleşik Şurası (Le Conseil Fédéral Suisse) Avrupa'daki ve Amerika'daki devletlerden,kati çarelere başvurmak ve nihai bir karara varmak için,heyetler gönderilmesini rica etmiştir.
8 Ağustos 1864'te İsviçre Genelkurmay Başkanı General G.H. Dufour'un başkanlığında ve 16 devletin temsilcilerinin katkısıyla ilk uluslararası resmi toplantı (Convention de Genéve) Cenevre'de yapılmıştır.
5 Temmuz 1865'te Osmanlı Devleti de anlaşmayı imzalamıştır.
Peştemalciyan'dan müteşekkil bir komisyon,Sadrazam Mehmed Rüşdü Paşa'ya (1811-1882) müracaat eder. İrade-i seniye ile komisyon onaylanır ve Sadrazam tarafından,Mecruhin ve Zuafa-i Askeriyeye İmdad ve Muavenet Cemiyeti'nin (Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti) teessüsüne müsaade olunur.
12 Ağustos 1876'da ilk istişare toplantısı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Müdürü Marko Paşa'nın başkanlığında yapılır.
Özetle:
11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay,
1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti",
1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti",
1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve
1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır.
Kuruluşa "KIZILAY" adını Atatürk vermiştir.
Benim Notum: Ermeni olayları ve techirinden dolayı olsa gerek Dikran Peştemelciyan'ın hizmetleri ve kendisi hakkında çok az bilgi vardır. Nitekim şu anda bile Kızılayın resmi web sayfasında ismi dahi geçmez.
https://i.hizliresim.com/9DBGDZ.jpg
Brest-Litovsk kalesi savunmasında bir Sovyet askerinin duvara kazıdığı yazı
"Ölüyorum ama teslim olmayacağım. Elveda anavatan" 20.07.1941
Brest-Litovsk Muharebesi, 22 - 30 Haziran 1941
https://i.hizliresim.com/AylnYq.jpg
Barbarossa Harekâtı'nın ilk çatışmalarından biri olarak gerçekleşmiştir.
Brest müstahkem mevkileri ve özellikle Brest Kalesi, Kızılordu tarafından Wehrmacht kuvvetleri karşısında savunuldu. Savunma, beklenenden daha uzun bir süre dayanmayı başardı.
Hem Büyük Vatanseverlik Savaşı'nda, hem de Moskova'nın, Leningrad'ın ve Stalingrad'ın savunulmasında, Sovyet direncinin bir sembolü haline geldi.
Bu direnme azmi, Alman savaş makinesını sonunda yenilgiye götüren sürecin başlarında yer aldı.
Alman kuvvetleri 29 - 30 Haziran'da bir genel taarruz başlattılar. Taarruz, kalenin içlerine kadar ilerledi ve General Zubaçov'la siyasi komiseri General Yefim Fomin'in esir alınmasına yol açtı. General Zubaçov, Nazilerin Sovyet savaş esirlerini imha politikası doğrultusunda bir toplama kampına gönderildi ve orada öldü. Yefim Fomin ise hem bir siyasi komiser hem de bir Musevi olduğu için, Hitler'in Kommissarbefehl gereği ele geçirildiği yerde infaz edildi.
https://www.youtube.com/watch?v=BSrE0D8OcZI
Çatışmalar sonrası 30 Haziran'da 45. Tümen raporu, yüzü subay olmak üzere 7 bin tutsak alındığını bildirmektedir. Alman kayıpları 32'si subay olmak üzere 482 ölü ve binin üzerinde yaralıdır. Doğu Cephesi'nde 30 Haziran itibarıyla toplam Alman kayıplarının 8.886 olduğu göz önüne alındığında bu rakamın büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.
Brest tahkimatında yaşananlar Stalin'in ölümüne kadar kamuoyuna açıklanmadı. Araştırmacı gazeteci Sergey Smirnov, yaşanan olayları anlatan kitabı "Brestskaya krepost"'u 1957 yılında yayınladı. Smirnov, çatışmalarda ya da Nazi kamplarında ölen ve hayatta kalan Brest savunmasındaki insanların yaşadıkları hakkında araştırmalar yaptı. Nazi esir kamplarında savaşın sonuna kadar sağ kalmayı başaranlar savaştan sonra Sovyetler Birliği'ne geri döndü. Bu insanlar Sovyet yönetimi tarafından vatana ihanet ve düşmanla işbirliği şüphesiyle tutuklanmış ve GULAG çalışma kamplarına gönderilmişlerdir. Bu suçlama, Stalin'in 270 No'lu emriyle gerçekleşti.
Stalin sonrası dönemde hem tahkimatta restorasyona gidildi hem de bu tahkimatlarda savaşanların itibarları iade edildi. Brest tahkimatındaki kahramanca direnmenin, tüm Alman tümenlerinin ileri hareketini yaklaşık bir ay engellediği ileri sürüldü
https://i.hizliresim.com/nJqRoV.jpg
1857 yılındaki büyük Hint isyanında İngilizler ibret olsun diye yakaladıkları isyancıları halka açık alanlarda top atışıyla idam ettiler
https://i.hizliresim.com/zJz374.jpg
https://i.hizliresim.com/GyrBO3.jpg
Büyük Hint İsyanı 1857
https://i.hizliresim.com/MaM0M9.jpg
Hindistan’daki İngiliz sömürgeciliği, İngiltere’nin askeri üstünlüğünün yanı sıra yerli askerleri üç ayrı ordu şeklinde organize etmesi sayesinde ayakta durmaktaydı: Bombay Başkanlık Ordusu, Madras Başkanlık Ordusu ve Bengal Başkanlık Ordusu.
Bu birlikler içinde en önemlisi olan Bengal ordusunun subayları, “Brahmin” ve “Rajput” gibi yerel kast sisteminin üst seviyesinden seçilmişti. Bu subayların hem çok iyi askerler oldukları hem de kırsalda İngiliz egemenliğini pekiştirecekleri düşünülmüştü. İngilizler, sosyal grupların sahip olduğu ekonomik ve dini konumları kendi çıkarları doğrultusunda ustalıkla kullanmayı bilmişlerdi.
Hintli tarihçilerin “Birinci Hindistan Bağımsızlık Savaşı”, adını verdikleri bu isyan 10 Mayıs 1857’de Meerut kentinde başladı ve kısa zamanda Delhi, Agra, Cawnpore ve Lucknow gibi kentlere sıçradı.
İki şey daha en başından itibaren isyanı sekteye uğratmaktaydı. Bunlardan ilki, isyanın sadece Bengal ordusundaki birliklerle sınırlı olmasıydı. İngilizler Bombay ve Madras ordularını isyanı bastırmak için kullanamasa da, bu iki ordu isyana katılmamıştı. İkincisi, isyancıların hiçbir stratejisi yoktu ve tüm Hindistan’ı ayağa kaldırmayı başaramamışlardı. General Wilson bu durumu şöyle özetlemişti: “Şansımıza, düşmanda ne kafa ne de metot var.”
https://i.hizliresim.com/qJXbXq.png
İngilizler, başlarda isyanı tüm Hindistan’a ve Bombay ve Madras ordularına yayması mümkün olan bu hareketlere engel olabilecek güçte değillerdi. Fakat asiler, Babür İmparatorluğu ve Awadh devletinin başkentleri olan Delhi ve Lucknow’a yürümüş ve isyanı yaymakla uğraşacaklarına, isyanın merkezinde toplanmaya başlamışlardı.
Kimi bölgeler gelişmeleri uzaktan takip ederken, kimilerinde bu ortamı fırsat bilen yerel gruplar birbirleriyle savaşmaya başlamıştı. Gidişatı lehlerine çevirebilecek güçte olan bağımsız Hint prenslerin büyük orduları aylarca hiçbir şey yapmadan oldukları yerde beklediler ve İngilizlere ancak sepoylar bozguna uğradıktan sonra saldırdılar.
https://i.hizliresim.com/9DBQB8.jpg
İngilizler ele geçirdikleri asilerin büyük bir kısmını Bibighar’a götürmüş, onlara zorla yerdeki kanları yalatmış ve ardından da hepsini asmışlardı; kimilerini ise topların önüne bağlayıp paramparça etmişlerdi.
https://i.hizliresim.com/XEz0zD.jpg
Hintli tarihçi Amereş Misra’ya göre, 10 yıl içinde yaklaşık 10 milyon Hintli İngiliz güçleri tarafından katledildi.
Büyük Hint Ayaklanması, Osmanlı İmparatorluğu’na Kırım Savaşı nedeniyle borçlu kaldığı İngiltere’ye vefa borcunu ödemesini de sağladı. Sultan Abdülmecid’e başvuran İngilizler önce ayaklanmayı bastıracak İngiliz takviye güçleri taşıyan gemilerin Mısır ve Kızıldeniz’den geçmesi için izin aldı, ardından Abdülmecid’den aldıkları ve Müslümanların İngilizlerle savaşmamasını isteyen iradesini Hindistan’daki bütün camilerde okuttu.
https://i.hizliresim.com/1GALqG.jpg
Bildiri öylesine etkili oldu ki, o dönem Haydarabad Başbakanı olan Salar Cang’ın ifadesiyle, “Halife’nin isteği üzerine birçok Müslüman, İngiliz askerleriyle birlikte omuz omuza savaştı. Aksi durumda İngilizlerin ayaklanmayı bastırması olanaksızdı.” Bu ayaklanmadaki halifenin tutumu Hindistan’daki İslam uygarlığının son kırıntılarını da süpürdü gitti. Hintlilerle Müslümanların arasında kapanması zor bir uçurum oluşturdu.
https://i.hizliresim.com/2E0rAN.png
1877-1878-Boğaz'da top atışına hazırlanmış Türk topçu bataryası. (Rus arşivlerinden)
https://i.hizliresim.com/ZOyZ4k.jpg
Paris'in ortasından geçen Seine nehrinin taşması ile meydana gelen sel baskını 1910
https://i.hizliresim.com/ByBrYD.jpg
Sel baskınında sularla sokaklara akan kütüphane kitapları...:(
https://i.hizliresim.com/7yGq0r.jpg
II Dünya savaşını kazanan Rusların Zafer tablolarından biri.
Alman sancaklarının yöneticiler önüne serilmesi resmedilmiş.
https://i.hizliresim.com/yzOEBM.jpg
Smith Wesson tabancalarının reklam afişlerinden biri 1852 - 1870
https://i.hizliresim.com/rJb3Az.jpg
Tek atışta onlarca hayvanı vurabilen bu ilginç dev tüfek centilmenliğe aykırı bulunarak kullanımı 1860'larda yasaklanmış..
https://i.hizliresim.com/7yGq9m.jpg
İngiliz polisi protesto yürüyüşü yapan Arap göstericileri engellemeye çalışıyor. Yenikapı-Kudüs 1933
https://i.hizliresim.com/POb08v.jpg
Musul şehir çarşısı Irak 1932
https://i.hizliresim.com/4GJPd0.jpg
Vietkong saldırısında atılan top mermileri ile toprağa gömülen amerikan askerleri. 1968 Khe Sanh
https://i.hizliresim.com/JOga5q.jpg
Yanlış uçak gemisine iniş yapan uçağa gemi personeli tarafından alaycı grafiti yazılar yazılmış.
Bu Amerikan ordusunda bir gelenekmiş. Bizde malumunuz böyle bir gelenek yok.
Birincisi uçak gemimiz yok. İkincisi her ne olursa olsun bizim pilotlarımız hata yapmaz.
Ya sis vardır yada mekanik arıza vardır...:)
https://i.hizliresim.com/0G51PD.jpg
Venedik kanallarından biri 1894
fotoğraf Alfred Stieglitz
https://i.hizliresim.com/NOQ1VP.jpg
Vietkongların açtığı ateşle vurulup yanan Amerikan CH-46 helikopteri...1966
Bu kazada biri mürettebat olmak üzere 12 Deniz piyadesi öldü 3 kişi yaralı kurtuldu.
Rönesans tablosu gibi, altınada yazacan "SAVAŞIN KAZANANI, BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ."
Venus Z10 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Belçika cephesinde, ön hatlarda savaşan Alman ve İngiliz askerleri, Noel bayramı sebebi ile kazdıkları karşılıklı siperlerde kendi iradeleriyle bir ateşkes ilan ederek resmi olmayan bir barış yaptılar. 25 Aralık 1914
https://i.hizliresim.com/RO55Rj.jpg
Albay seviyesine kadar toplam 100.000 askerin katıldığı 3-4 günlük gayri resmi barış sürecinde esir ve cenazeler takas edildi. Düşman askerler birbirlerine hediyeler verdi. Aralarında maç bile yaptılar.
https://i.hizliresim.com/NOQj6Q.jpg
1914’ün noel arifesinde, inanılmaz bir olay vuku bulmaya başladı. Çamurlu, yarı-donmuş ve kana bulanmış hendeklerden, belli belirsiz Noel şarkıları duyulmaya başlandı. “Her şey sakin, her şey parlak,” diye hem İngilizce hem Almanca şarkı söylüyorlardı. Askerler, siperleri, ağır silahları, cephane kutularını, tayın sandıklarını ve siperin duvarlarını tutan tahta kirişleri mumlar ve kağıt fenerlerle süsledi.
https://i.hizliresim.com/ByBjRG.jpg
Alman aksanıyla “Merry Christmas” diye bağıran askerlerin sesini, İskoç aksanıyla “Frohe Weinnachten” diye seslenen diğerlerininki izliyordu. Karşılıklı siperler o kadar yakındı ki, sözler rahatça duyulabiliyordu. Alman cephesinden ışıklı noel ağaçları yükselirken, İngiliz askerleri periskoplarıyla izliyorlardı. Papa'nın çağrısı nedeniyle bir noel ateşkesi dedikodusu çoktan yayılmıştı. Bu, o muydu? Yoksa bir tuzak mıydı? Askerler, savaş gereçlerinin arasından kararsızca bakıyor, bir sonraki hareketlerini düşünüyorlardı. Sığınakları eşit yoğunlukta coşku ve şüphe kaplamıştı.
https://i.hizliresim.com/pGQQVL.jpg
Ve bir Alman askeri kendini ölüme bulanmış siperden dışarı attı. Silahı yoktu. İngiliz keskin nişancılar oldukları yerden nişan almış bekliyorlardı. Sonra birden ardı ardına başka Alman askerleri ona katılmaya başladı. Onlar da silahsızlardı. Aylarca süren çatışmalar yüzünden kaskatı olmuş, tetikte bekleyen askerler, silahlarını ardı sıra indirdikçe bir heyecan dalgasının üzerlerinde süzüldüğünü hissediyorlardı.
https://www.youtube.com/watch?v=6KHoVBK2EVE
Ardından İngiliz askerleri de siperlerinden ayrılmaya başladılar. İki taraf da çamurun içinde kaskatı kesilmiş, üzerleri sabah ayazıyla örtülü arkadaşlarının bedenleri üzerinden geçtiler. Askerler, hâlâ biraz tedirgin, ama gülümseyerek, henüz kimseye ait olmayan o yerde, savaş alanının ortasında buluştular.
https://i.hizliresim.com/YOGo2A.png
Göz göze el sıkıştılar ve birbirlerine evdeki sevdiklerinin resimlerini gösterdiler. Birbirlerine sigara, askeri ambalajlı şekerlemeler, ceket düğmeleri gibi küçük hediyeler verdiler. Ortaklıklarını hemen fark ettiler ve bu hoşlarına gitti. Hepsinin aileleri ya fabrika işçisi, ya ev emekçisi, kısaca sıradan insanlardı. Bu da onları birbirlerine bağladı.
https://i.hizliresim.com/a1Z7J7.jpg
Kısa süre içinde askerler geçmiş ayların dehşetini hatıladılar. Ölen arkadaşlarının, bu Allah’ın unuttuğu yerde darmadağın uzanan bedenleri, görmezden gelinecek gibi değildi. İki taraftan karışık takımlar oluşturup, mosmor ve paramparça olmuş cesetleri sessizce mezarlarına taşıdılar.
https://i.hizliresim.com/NOQQJP.jpg
Ardından birisi futbol oynamayı teklif etti. Savaşın korkunç zorunluluklarının yerine sporu koymuşlardı Askerler, hayatları bu maça bağlıymışçasına oynadılar. Her gelişigüzel şutun, pasın ve golün, eğlence hiç bitmeyecekmişçesine tadını çıkardılar. Takımlar arasında saygı ve sportmenlik hakimdi. O anlarda, artık birbirleriyle düşman değillerdi.
https://i.hizliresim.com/kXPPRm.jpg
Albay mevkiine kadar tüm rütbeli askerler de ateşkese katıldı. Yaşananlar gazetelerde yer almaya başlayınca derhal basına sansür kararı geldi. Hatta buna katılanlar vatan haini tanımlamasına maruz kaldı.
https://i.hizliresim.com/Qpdd6g.jpg
Ancak askerler için eğlence kısa sürdü. İttifak cephesi subayları, General Sir Horace Smith-Dorrien’in tüm birimlerdeki rütbelilere yönelik aşağıdaki emrini uygulamak zorunda kaldılar.
"Özellikle tatil dönemlerinde, askerlerin moraline yönelik en büyük tehdit açığa çıkar. Bu ve daha önceki savaş deneyimleri kuşkusuz bir biçimde kanıtlamıştır ki; düşmana yakın mesafedeki bölükler, engel olunmadığı takdirde bir “yaşa ve yaşat” anlayışına kaymaktadır…
Subaylar ve erler, büyük kayıpların verildiği tehlike anları gelip çattığında kendilerini içinden çıkarmanın güç olduğu bir askeri uyuşukluk hâline kaymaktadırlar…
Birliklerin bu davranışı anlaşılabilir ve hatta bir yere kadar anlayışla dahi karşılanabilir… Fakat böylesi davranışlar en çok da komutanların otoritesini sarstığı ve her rütbeden askerlerdeki savaş ruhuna zarar verdiği için son derece tehlikelidir.
Bu yüzdendir ki, birliğin kumandanı bölük komutanlarına, onlar da astkomutanlara savaş ruhunun körüklenmesinin zorunluluğunu salık vermelidirler… Düşmanla dostça temaslar, gayrıresmi ateşkesler, her ne kadar cazibeli ve keyifli görünseler de, kati-suretle yasaktır."
Bu emirle tüm komuta kademesi siperlere geri dönme emri verdiler.
Ölmeye,.. Öldürmeye devam ettiler.
https://i.hizliresim.com/XEzzaD.jpg
NOT: Sanatçılar bu olağanüstü olayı es geçmediler. Olaydan yıllar sonra konuyla ilgili bir çok film yapıldı kitaplar yazıldı. Sanatçı Andrew Edwards'ta olayın anısına "All Together Now" adlı bir reçine heykel yaparak olayı ölümsüzleştirdi.
Çar II. Nikolay, Yekaterinburg’taki bir çiftlik evinde 17 Temmuz 1918 tarihinde tüm ailesi ile beraber kurşuna dizilen son Rus çarıdır.
https://www.youtube.com/watch?v=kv_H5hEGQfU
Çar II. Nikolay, başa geldiğinde Rusya güçlü bir devletti, ancak yürüttüğü kötü politikalar nedeniyle ülke adeta çöküşe sürüklendi. Rusya o dönemde köylü toplumu içerisinde bulunan halk fakir durumdaydı. Sarayın halka ilgisinin azalması, ülkede Sosyalist Akımın yükselmesine neden oldu. Nikolay, meclis ve halkın iradesini hiçe saymış, artan protestoları ise sürekli polis gücüyle bastırmıştır.
https://i.hizliresim.com/lbgaPB.jpg
Dış politikada ise sürekli yanlışlıklar içerisinde olmuş, devamlı Osmanlı imparatorluğu ile çatışma halinde kalmıştır. Aynı şekilde balkanlarda yanlış tutumları nedeniyle gereksiz kayıplara yol açmıştır. Kendince Rusya' yı ayağa kaldırmak için Japonya' ya savaş açmış, ancak Rusya - Japonya Savaşında (1904-1905) büyük bir hezimete uğramış, tüm donanmasını kaybetmiştir. Japonya yenilgisi sonrası halkın protestoları artar ve Rusya’nın itibarı giderek düşmeye başlar.
https://i.hizliresim.com/o6MDqQ.jpg
1917 yılında yaşanan ilk devrimde çarlık yönetimine son verilerek geçici hükumet kurulmuş, aynı yılın Ekim ayında yapılan ikinci devrim ile Bolşevik (Komünist ) hükümeti kurulmuştur.
Vladimir Lenin' in başını çektiği grup Çarlık otokrasisini tamamıyla ortadan kaldırmıştır. Bununla da yetinmeyip Çar II. Nikolay' ı, çocuklarını, hizmetçileri ve aşçılarıyla birlikte, hapis tutuldukları bodrum katında kurşuna dizilerek öldürülmüşlerdir.