Maltepe'de sayım yeniden yapılacak ile beraber, sayım yapan kurul 12'den 2'ye indirildi deniyor.
Sayım yapan kurul sayısı yine yükseltilmezse bitirmesi 20 gün'cükmüş, bu da ayrı bir olay..
Bu hafta bitmez.
Printable View
Maltepe'de sayım yeniden yapılacak ile beraber, sayım yapan kurul 12'den 2'ye indirildi deniyor.
Sayım yapan kurul sayısı yine yükseltilmezse bitirmesi 20 gün'cükmüş, bu da ayrı bir olay..
Bu hafta bitmez.
http://www.usdebtclock.org
usa 'nın borcu sürekli artıyor
dow falan para basılarak tarihi rekorlara imza atıyor şirketler kendi hisselerini alarak düşüşü engellemeye çalışıyolar
böyle bir durumda halen doların 6 küsur sene sonu tahminlerine gülüp geçiyorum
bakın burası çokomelli
benim iyimser tahminim bahsedilen iyimser poylannacı tahminlerin iki katı
Kamu kurumları ücretsiz yazılımları tercih ediyor mu? Yoksa mirasyedi malı harcar gibi paralı ürünleri mi kullanıyorlar? Yakında devlette kaynaklar kuruyunca bunlar mecburen kullanılacak. Ya seve seve, Ya zike zike… En iyisi seve seve olsun. Devlet açık kaynak kullanıp tasarruf etsin.
Free Software Alternatives For Students And Professionals (STEM mainly)
https://i.imgur.com/mJhjDgs.jpg
Hazırcılık varken kim uğraşır ya..
Pardus'u çıkardılar sonra bıraktılar, sonra yine desteledir yine bıraktılar, bir ara yine destek kararı vardı yanılmıyorsam.
Pardus'a yapmadıklarını bırakmadılar. Hiç sanmıyorum ki gidip programda Özgür lisanslı programları kullansınlar.
2000-2001 cift krizinin benzeri 2018-19 olarak yasanacak muhtemelen.
Ne zaman yabanci yatirimci istanbul secimlerinin yenilecegini resmi kesimden ama el altindan gazeteye dusmeden duyar dolar 6,5 tl olur.
Hadi onlar goremiyor siz nasil goremiyorsunuz?
ysk yarın bu kararı iptal etmezse tamamen parti devleti olduk demektir.
piyasalar ne olur kimbilir.
Son gelişmeler ülkede hukukun tamamen bittiğinin ilanıdır. Yabancı yaşananları çok iyi takip ediyor ona göre davranacaktır.
5 yıl boyunca tekrar tekrar sayın olmadı mı şakkıdana bi beş yıl daha
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ne oldu dolarcılar ses soluk yok , dolar eksi açtı değil mi . Hani Amerika daki sunum fiyaskoydu, sayın bakanımız nasıl el ense çekti dolara.
Seçim yenilenecek lafına da itibar etmeyin , yenileriz seçimi, kazanamazsak bir daha yeniliriz.
Dolarla olan mücadelemize kefenimizi giyip de çıktık da biz .
Albayrak’a tavsiye: Vakit kaybetme, direkt IMF’ye git
http://www.diken.com.tr/unlu-yatirim...ekt-imfye-git/
Amerika ve Avrupa neden resesyon tehditi altında çünkü onların oyunlarını bozduk biz , yüksek stratejik dış politakamızla.
Bir yanda Trump bir yandan Putin, etrafımızda fır dönüyor.
Neden? Çünkü dünyanın en güçlü ülkesi biziz.
Soğanmış. Londra da ekmek bulamıyorlar be . Almanya 'da market vitrinleri bomboş millet açlıktan çocuklarını yiyecek .
Size hep yanlış bilgi veriyorlar, FOX izleye izleye zihniniz bozulmuş.
Hollandadan geldim oradacda durum vahim yarim litrelik suyu 2.50 euroya satıyorlar 1 kilo elma 3 euro benzin 2 kusur 1 pizza 10 eurodan başlıyor euro adamlar pek ac gözukmüyor ama durumlarini pek iyi görmedim tek iyi yanları şimdilik 1 euroya 1.12 dolar alıyorlar:kahkah::kahkah::kahkah::kahkah:
Neyse algıları bırakalım
https://www.youtube.com/watch?v=AwL5uSm4hL8
Pek becerikli ve parlak damadı şehriyarinin ABD sunumları yabancı kaynaklara göre fiyasko iken, bizim yandaş medyaya göre "baş döndüren ekonomi diplomasisi"...
Hangisine inanma konusu bile bizi geleneksel (!) olarak şak diye ortadan ikiye ayırmakta.
Ben doğal olarak, 44 kişiyle Washington'da sunum yapan damadın, satıcı temelli yaklaşımlarının yabancı için etkisiz bulunacağı kanaatini taşıyorum.
Çünkü;
1. Dinleyenler, bizim reisin, canı sıkılınca döveceği kişiler değil.
2. Bu insanlar konularında uzman, Türkiye'yi en ince ayrıntısına kadar bilen ya da bilenleri çalıştıran kişi ve kurumlar.
Ter içinde içi boş laflarla palavraları sıkıp, her an herşeyin olabileceği, güvensiz ve temel özgürlüklerin tartışmalı olduğu bir ülkeye yatırım yapmak için çok şey gerekiyor.
Para, o insanların elinde en kıymetli "asset".
Neyse.
Zaten yakında belli olur Vehbi'nin kerrakesi.
44 kişilik fiyasko
14/04/2019 ugurses
Yıllık Bahar Toplantıları için IMF’nin merkezi Washington’ giden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak sanki sıradan ve rutin bir yatırımcı raporuna soruşturma açtırmamış gibi o kurumun yani JP Morgan’ın kapalı biçimde yapılan geleneksel yatırımcı toplantısında konuştu.
Kapalı toplantıda ne konuşuldu? Kim ne dedi, nasıl karşılandı? Bu soruları, işi halka ilişkiler ve tanıtım değil de kamuyu aydınlatmak olan uluslararası finans basını merak etti. Toplantıya katılanlara sorulmuş ve alınan yanıtlar her üç haber kanalından da (Bloomberg, Reuters, Financial Times) aynı nitelikte çıktı; bir fiyasko idi.
Bunu da hükümet yandaşı basın kuruluşları “Türk ekonomisine ağustos ayından beri devam eden ‘algı operasyonlarına’ dün bir yenisi daha eklendi. Reuters, Bloomberg, Financial Times’ta yer alan Türkiye ekonomisi ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak haberler sosyal medyada da kara propaganda amacıyla paylaşıldı” denildi.
Peki bu haberlerde ne denilmişti? Bu yok.
Ne denildiğine ve analize geçmeden önce, merak edip baktığım bir belgeden ilginç bir tablo çıktığını paylaşayım.
Malum IMF Bahar Toplantıları Nisan ayında yapılır. Bu toplantılara tamamen hükümet ve merkez bankası yetkilileri katılır. IMF’nin davet ettiği kurum ve kişiler ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katılır. Ama Ekim ayındaki büyük toplantı gibi değildir.
Heyet değil kafile
Bu yılki katılımcı listesine (Bakınız dipnot) baktığımda ne gördüğümü paylaşayım. Türkiye’den bu toplantılara gitmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan bildirilen heyetin sayısı tam 34 kişi. Bakan Albayrak’a; 3 bakan yardımcısı, 5 danışman, 11 koruma, 1 basın danışmanı, 1 fotoğrafçı, 1 protokol şefi ve 2 protokol uzmanı olmak üzere 24 kişi eşlik etmiş görünüyor. Hazine’den teknik düzeyde ise genel müdür, daire başkanı, uzman olmak üzere 9 kişi. Washington’daki Büyükelçilik ve daimî misyon görevlileri bu listeye dahil değil. Hani bir ihtimal; “biz önceden olası heyet bildirimi yaptık hepsi gitmedi” denilebilir mi? Toplantıya katılanların gözlemine göre, bu toplantıya bu liste kadar kalabalık bir heyet girdi. Diğer ülke heyetlerine göre gözlenen “en kalabalık heyet”.
Merkez Bankası’ndan da Başkan Murat Çetinkaya dahil 10 kişi katılmış.
Böylece Türkiye’den Washington’a taşınan heyet 44 kişiye ulaşıyor.
Herhalde 44 kişiyle gidip de yatırımcılara “gördüğüm en kötü maliye bakanı sunumu” dedirtmek kolay olmasa gerek.
Merak edip baktım; 320 sayfalık kayıtlı katılımcı listesinde mesela “fotoğrafçı” götüren kaç ülke vardı? ABD, Almanya, Fildişi Sahili ve Hindistan’la birlikte Türkiye vardı. Şu anlaşılabilir; ABD’liler ev sahibi diyelim, Almanya cari fazla zengini bir ülke olarak imaja para harcıyor olabilir. Ama geriye 3 gelişen ülke geliyor ki bunların da arasında krizde olan biziz.
JP Morgan yatırımcı toplantısında bulunan bir yatırımcıdan bana aktarılan gözlem şu; “başka hiçbir gelişen ülke maliye bakanı yok ki böyle şaşalı bir kalabalık bir grupla salona girsin.”
Bakanın çift koldan soruşturma açılan yatırım bankasının toplantısında iyi bir izlenim bırakmadığı Reuters’in haberindeki şu sözlerden çıkıyor; bir yatırımcı, “Eğer Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın gelişen piyasalar hiç risk sunmadığı bir ortamda olmasaydık Türkiye’nin en büyük satıcısı olurdum”.
Bellekleri 24 saat olanlar için anımsatalım; BDDK, “yayımlanan raporun yanıltıcı ve manipülatif içeriği sebebiyle finansal piyasalarda oynaklığa ve özellikle ülkemiz bankalarının itibar ve değer kaybına yol açtığı” iddiası ile, SPK da “yayımlanan raporun yanıltıcı içeriği nedeniyle başta bankacılık hisseleri olmak üzere Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören hisse senetleri üzerinde spekülatif etki yarattığına yönelik” şikayetler çerçevesinde inceleme başlatıldığını açıklamıştı.
Her gün onlarca haber borsa ve mali piyasa araçları üzerine etki yapıyor, fiyatlar iniyor-çıkıyor. Üzücü olan şu; bu kurullara atanan kişilerin büyük bölümü, bu koltuklara oturduktan sonra bu piyasalar hakkında bilgi sahibi dahi olamadan önlerine konulan soruşturma-inceleme dosyalarını açıyorlar. Liyakate dayalı atamaların yapıldığı bir ülke olsaydık bu trajik durumlara tanık olmayacaktık.
Bakan Albayrak sanki böyle bir durum yaşanmamış gibi JP Morgan’ın yatırımcı toplantısında konuşup sorulara da yanıt vermiş. Basına kapalı bu toplantı sonrasında, daha önce Babacan ya da Şimşek döneminde yaşanmamış bir tablo ortaya çıktı. O da neredeyse üç farklı finans basın organında aktarılan toplantı izlenimleri benzerdi; çok kötü bir tablo vardı.
Bloomberg, Reuters, Financial Times muhabirleri bu kapalı toplantılara katılan yatırımcı kaynakları ile görüşüp ne anlatıldı ne soruldu ne yanıt verildi diye sorup, kaynakların kişisel görüşlerine de başvurmuşlar; nasıl bulduklarını da sormuşlar.
Hepsinin ortak noktasını herhalde Financial Times’daki şu sözler özetliyor: Bir yatırımcı “Felaket” diyerek devam etmiş, “Bir maliye bakanından gördüğüm en kötü performanslardan biri”.
Reuters ve Financial Times haberleri üzerlerindeki bağlantıda yer alıyor.
Benim de bu toplantıya katılan bir yatırımcının gözünden öğrendiğim benzer bir tablo ortaya çıkarıyor. Katılan bir yatırımcı, Albayrak’ın konuşması sırasında önünde oturan çok büyük bir yatırımcının “şaka mı bu?” diye sağına soluna sorduğunu aktarıyor.
Albayrak şöyle sanıyor olmalı; herkes malum haber kanallarını izliyormuş da kendilerine ne sunulursa olduğu gibi olanları kabulleneceklermiş gibi. “Nurlu ufuklara bakan güzel fotoğraf verirsek yatırımcıları etkileriz?” bakışı mı?
22 Mart haftası, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisi olduğunu veri kabul ederek mali yatırım yapan yatırımcılar, faiz ve kur manipülasyonlarının farkına varınca kendilerini korumaya almaya başlamışlardı. Bu defa Türk bankalarının yabancı yatırımcılara TL vermemesini telkin ederek “arka kapı” yolları denenince başta swap faizleri, CDS primleri ve devamında tahvil faizleri hızla yükselmişti.
Albayrak’ın sopayla düşürdüğü faizler yeniden Rahip Brunson’ın tutuklu olduğu zamanlara geri döndü. Kur da “arka kapı müdahalesinin” öncesinden çok daha yukarıda şimdi.
Türkiye’nin risk priminin göstergesi CDS primleri de öyle.
Piyasaya aba altından gösterilen sopa ile faiz düşürme çabası, açık bir ekonomi koşullarının tersine TL’ye erişimin kısıtlanması ile ne mi oldu? Hızla sermaye çıkışı yaşandı. 29 Mart haftası tam 1.4 milyar dolarlık portföy yatırımı ülkeyi terk etti. Bu son 4 yıl içinde görülen en yüksek haftalık çıkış. Brunson krizinde bile böyle çıkış olmamış.
İşin artık “orta oyununa” döndüğü çok açık da Ankara’nın hala sofraya sunduklarının yutulduğunu sanması tuhaf.
Örneğin yatırımcıların, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın Washington’da yaptığı sunumda, “Sıkı para politikası duruşu ve iç talep koşullarındaki gelişmeler enflasyon göstergelerinde biraz iyileşmeye yol açtı” diye vurguladığı bir ibareye gülüp geçtikleri çok açık.
Çünkü yüzde 24’lük bir Merkez Bankası faizinin 3 puan altında mevduat 1-2 puan altında faizlerle kredi vermeye zorlanan özel ve yabancı bankalarının olduğu yerde “sıkı para politikasından” bahsetmek de “serbest piyasadan” bahsetmek de gülünç. Bu uygulamalardan Merkez Bankası’nın haberinin olmadığı söylemek de kamuoyunu sersem yerine koymak olur.
Uğur Gürses
5,80 vurdu hafif çekti
[emoji23]
La 1000 tane mesaj yaz insanlar son iki tanesine göre tepki veriyor.
AKP böyle kazanıyor işte.
Anlatıcı benlik bilinçaltına geçmişi değil son olayı anlatıyor ve bilinçaltı o kısmı kaydediyor. ''Acı-doruk ve acı - son '' olayı deniyor buna .
Bir dişçide 1 saatlik operasyon geçiren bir hasta , tüm operasyon boyunca 10 birim acı çekip son beş dakika 3 birim acı çekerse o dişçinin acıtmadığını düşünüp daha sonra tekrar geliyor.
Ama tüp operasyon boyunca 3 birim acı çekip son beş dakika 10 birim acı çektiyse o dişçinin çok acı verdiğini düşünüp bir daha o dişçiye tercih etmiyor.
Bilinç; bilinçaltına son zamanı hikaye ediyor .
Toplumsal hafızada Ecevit deyince insanlar 2001 krizini hatırlıyor Kıbrıs 'ı hatırlamıyor.
AKP ise seçim vakti piyasaya para sürüyor ve toplum 6 ay öncesini değil seçim vakti olanları hatırlayıp ona göre oy veriyor.
Mesela şuan; hiç kimse Kılıçdaroglu istifa demiyor. Çünkü İstanbul, Ankara kazanılınca tüm kaybedilenleri unuttu . Halbuki kaybedilenlerin yanında İstanbul, Ankara nedir ki . Ama muhalif hafıza geçmişi değil son anları kaydediyor .
Yani güzel kardeşlerim; şuan çok kızdığınız bir AKP li siyasetçi 5 yıl sonra hoşunuza giden bir tane laf etse ona oy vereceksiniz.
Çok sevdiğiniz bir muhalif siyasetçi hoşunuza gitmeyen tek bir laf etse oy vermeyeceksiniz.
Dolar isterse 10 lira olsun . Seçimden önceki bir iki ay önemli. AKP parti ne yaparsa yapsın hepsini unutacak insanlar.
Ya bak işte; aslında bu ülkede bilimi en çok kullanan siyasetçi Tayyip Erdoğan 'dır. En az kullanan ise bilime daha çok değer verdiğini söyleyenler.
Dimitris;
Homo Deus'u hatmetmişsin belli...:)
Kendime hep alırken hedef koyarım ve 5.80 son 1/5 parçam için alım yeriydi..sizce full dövizde olmak nasıl duygu.. girsem mi girmesemmi bilemedim..