-
Veriler iyi gelmeye devam ediyor.
İkinci çeyrek büyüme 5.2
Otomotiv ihracatı doviz bazında rekor kırmış. Adedi bilmiyorum ama doviz yükseldi diye birazda fiyat kırarlarsa adet rekoruda kırılır. Ama dediğim gibi ülkeye faydası değişmez. Dışarı ödediğin dovizde artıyor. Yabancının ucuz otomobil almasına katkın oluyor. Bide teşvik veriyorlarsa, benim cebimden Alman Hans, ucuza araba almış oluyor ama ben alamıyorum çünki Hansa yardım ediyorum olur. Yada Sylviya ya. Greta da geri kalmaz.
Doviz yüksek seyrederse, kârlı şirketlerimizi satın alan yabancı sayısı artacak. Şimdi bu gelen para akıllı kullanılırsa, ülkeye faydası var. Ama akıllı kullanılıyormu bilmiyorum. Son 20 yılda herhalde bir 100 milyar dolarlık fabrika satmışızdır dış ülkelere. 60 milyarını kamu sattı. Peki bu 100 milyar dolar nerde.? Ortada yok çünki o yüz milyar dolara 50 tane ereğli demir çelik kurarsınız. Nerde bu ereğli demir çelikler.? YOK. Ama 100 milyarda yok... Kamununki faize gitti onu biliyoruzda, özelinki nerde.? Mesela oyak grubu 3 milyar dolarlık oyakBankı sattı. 3 milyar dolara yeni fabrika kurdumu.? Kurduysa nerde. Gitti hazır fabrikayı aldılar. Zaten üretim yapan fabrika... Her neyse ya... borsaya tam dönemedim.
-
Daha önce yakalandıkları için biliyoruz.
Türkiyedeki dev kurumlar, rekabeti tam yapmıyorlar, halkın cebine ellerini daldıracakları zaman belli ölçülerde ortak hareket ediyorlar.
Ege bölgesi çimento fabrikaları geçmişte yakalandı ortak fiyat belirliyorlardı.
Bizim büyük bankalar yakalandı, kredi faizlerinde ortak hareket ediyorlardı.
Ceza denebilecek bişey almadıklarından, ortak hareketi kesmeleri için sebep yok.
Anlaşılan MB faiz kararına kadar, MB yi baskı altında tutmak istiyorlar. Hem TV kanallarında yorumcular, dörtyüüz, beşyüüz diye def çalıyorlar, hemde piyasa rakamları kontrol altında tutuluyor gibi görünüyor. Sabah piyasa açılır açılmaz USD yi oplattılar. BIST de alım satım yapmıyor gibi görünüyorlar.
Belkide baskı yoktur,
MB bizzat kendisi beklenti oluşturduğu için, piyasada satacak olanlar yada alacak olanlar... "dur yaw, MB nin kararını bekleyelim" moduna geçtiler. karar ne çıkarsa çıksın, yönü değiştirmeyecektir. Büyük oyuncuların hedefi ne ise o yöne devam edecektir. Sadece üç beş fazla alsak fena olmaz diye refleks olarak baskı yapacaklardır.
Karar büyük oyuncuların hoşuna giderse, bi kaç saatlik bi hız görünebilir. Hoşlarına gitmezse, borsanın terse gitmesine bi müddet izin verebilirler. Diğer ihtimal hoşlarına gitmezse ve BIST kendi istedikleri yönde ise, yavaş kalabilirler...
Her neyse boşa yazdık.
Özde, MB nin kararı gerçek yönü değiştirmez. Sadece kısa vadeli bi kaç saatlik yada günlük sarhoşluk olur... sonra kalınan yerden devam ederler.
Ben yukarı diyorum fikrim değiştirecek gelişme net değil. İdlib olayı var, orası ciddi... Anlaşılmaz bir şekilde bizim hükümet, idlib de ne Rusyaya teslim oluyor, ne ABD ye. Ne savunduğuda belli değil. yani savunduğu şeyle, hareketleri birbirini tutmuyor.
Rusya ve İranla aynı masada ama ABD ye çiçek gönderiyor.
Suriye bütünlüğü diyor, ama Suriye bütünlüğü için savaşan Rusya ve Suriye ile ortak hareket etmiyor, idlibi teslim etmem diyor.
Suriyeyi bölmek isteyen ve idlibi isteyen abd yede "he" demiyor.
Kimse sebebini anlamış değil. Suriye bölünsün istiyorsan, abd'ye he de. Bölünmesin istiyorsan Rusya ya he de. Ne işin var başka ülke topraklarında.?
Benim tahminim, şu.
hükümet ve damadı, ABD-fetö ikilisi ile kolkola yürürlerken, kuzey suriye sınırında hükümetin damadı akçeli iş yapıyordu. Büyük miktarlarda petrol ticaretinden servet yapıyorlardı. Bunu ben söylemiyorum, rusya delilleri ile ortaya koydu. damat da hayır demedi.
Hükümetin sağı solu kuzeyi güneyi akçeli iş olduğuna göre. Bu durumda idlib Türkiyenin elinde olduğu müddetçe, bunlar bi şekilde servetlerini kabartıyorlar. hala bi şekilde ticaretlerini devam ettiriyor olabilirler. Artık ne ticareti yapıyorlarsa.
Bu konuyu açan hiç bir medya organıda yok. nedir bu hükümetle damadının kuzey suriyedeki akçeli işleri.?
-
VIOB topiğinde haram para muhabbetine girilmiş.
GÜNÜMÜZDE onun hesabını TAM yapmak çok zor.
Piyasa sisteminde, hiç piyasalarda oynamasan, hiç dovizle alakan olmasa, hiç ticaretin olmasa, her gün aynı işte aynı saat aynı üretimi yapsan bile.... BAKIN HERŞEY AYNI, HİÇ BİR GÜNAHIN SEVABIN YOK
Yinede cebinden para çıkabilir, fakirleşirsin, veya cebine para girebilir, zenginleşebilirsin.
Bildiğin yolla cebine para girip çıkmaz. Farkında bile değilsindir, fakirleştiğinin yada zzenginleştiğiniz.
Emeğin olmayan bişey evine, cebine, kursağına girdiyse haramdır. farkında olsanda olmasanda.
Yani hiçbirşeyden haberin olmasada haram yersin. Hesabı o kadar zor.
ÖRNEK basit.
Köyde ahmet le mehmet var.
Mehmet hep aynı işi yapıp aynı parayı kazanıyor. 1000TL maaşı var.
Köyün bakkalı veli var. Bakkalda herşey 1 TL.
Mehmet 1000 TL ye 1 ay 1000 tane ürün alıp ailesini geçindiriyor.
Ahmetin cebinde ise 1000USD var ve 1000 TL ediyor.
Ahmetle mehmet her ay bakkaldan 1000 adet ürün aliıp, eşit zenginlikte yaşıyorlar.
Derken USD değeri 2 katına çıkıyor. Ahmetin cebindeki USDnin TL karşılığı 2000 TL oluyor.
Mehmet aynı... hiç bir fark yok mehmette, aynı iş aynı üretim aynı maaş... Ama bak şimdi ne olacak. Mehmet nasıl zenginleşip fakirleşecek.
Ahmet USD 2 katına çıkınca, 2000 TL ye bir ayda gitti bakkaldan 2000 tane mal aldı. Zenginleşti. Hiç bir emeği yok. Kimseden çalmadı ama zenginleşti.
Bakkal veli malı fazla satınca elinde azaldı, kalana zam yaptı, malın tanesi 1TL değil 1.50 TL oldu. 1.50 olunca mehmet 1000 tane alamadı daha az aldı. Az alınca, bakkal veli nin kazandığı para aynı kaldı.
ARKADAŞLAR. ÜRETMEDEN BİRİNİN EVİNE FAZLADAN ÜRÜN GİRİYORSA, MUTLAKA O ÜRÜN-PARA BAŞKASININ CEBİNDEN ÇIKMIŞTIR. ORTADA HIRSIZLIK OLMASA BİLE.
Bakkalda ürün 1.50 TL olunca mehmet o ay evine 1000 adet mal gütüremedi. Mehmet fakirleşti. Ahmetlerin cebine giren para, hiç bir fark olmadığı halde, mehmetlerin cebinden çıktı.
Tam terside aynı.
Ahmetin cebindeki USD değeri düştü. 500 TL oldu. Ahmet o ay 1000 tane ürün alamadı 500 tane aldı. Veli ürün satamayınca fiyat kırdı, malları 0.75 kuruştan satmaya başladı. Mallar ucuzlayınca, maaşı aynı olduğu halde mehmet daha çok mal aldı zenginleşti. Daha ucuza daha çok mal satan velide gelir aynı kaldı.
Mehmet zenginleşti ama üretim aynı, o zaman mehmetin evine giren zenginliğin, birinin cebinden çıkmış olması lazım. Oda ahmetin cebinden çıktı.
Üretim aynı, ahmet mehmet ve velinin çalışma saatleri emekleri aynı. Ama kontrolleri dışında zenginleştiler yada fakirleştiler.
haramzade oldular yada mağdur oldular.
ÜRETİM AYNI İSE, BİRİLERİ ZENGİNLEŞMİŞSE, BU ZENGİNLİK DİĞERLERİNİN HAYATINDAN ÇIKMIŞTIR
Aynısı tarla fiyatları içinde geçerli. USD olması şart değil.
10bin TL eden arsan vardı, 2003 de yabancıya satış serbestleşince, tarlan şu an 1milyon TL ediyor.
Sen tarlayı sattın, 1 milyon TL ye köyde bir sürü mal aldın. Her eşyin fiyatı arttı. Tarlası olmayanları fakirleştirdin. SEN ÜRETİMİ ARTIRMADAN ZENGİNLEŞMİŞSEN, DİĞERLERİ FAKİRLEŞMİŞTİR, ONLARIN CEBİNDEN ALMIŞSINDIR.
Kapitalist sistemde bunun telafisi vardır.
Her şey kanun ve kurallara uygunsa. DEVLETİN HIRSIZ DEĞİLSE. Birinin tarlası 10binden 1 milyona çıkmışsa, bu artan paradan tüm köy faydalanır. 1 milyona gider bol meyve alırsın, manav hayri kazanır, bol ekmek alırsın, fırıncı ökkeş kazanır, evine kat çıkarsın, kalfa kazanır, müteahhit kazanır, kumcu, pencereci, çimentocu, tuğlacı, işçi kazanır. Onlar kazanınca daha çok harcarlar, diğerleri kazanır.
Kapitalist sistemin düzeni budur. Birinin serveti artmışsa, bu herkese yayılır.
Fakat bu sistem devletin kurallara tam uyduğu ülkelerde işler. Ahlaksız devletin olduğu ülkelerde, izandan çıkış derecesine göre değişir.
(Birde kuralsız ithalat, zenginliğin herkese yayılmasını engeller. yabancıyı ve ithalatçıyı zengin eder, ülkenin emeği dışarı çıkar. Fakat bunu konu dışı tutalım)
Bu sistem ne ABD de işliyor, nede Türkiyede. Devlet, çoğunluktan alıp azınlığa dağıtıyor. O sebeple kapitalist sistem sömürü düzeni olarak çalışıyor.
Mesela 2008 krizinde ABD de tüm finans sistemi çürümüştü ve batma noktasına geldi. Üretmeden dağları denizleri kazanmışlardı. Krizde bu ortaya çıktı. Hepsinin batıp, dürüst çalışanların yükselmesi gerekirdi. kapitalist sistem budur. çalışmazsan batarsın.
Ama devlet emek harcamadan dünyaları cebe indiren finans sistemine triilyonları dağıtarak kurtardı.
Yukardaki köy sisteminde anlattığım gibi. Ahmetin cebine haketmediği para giriyorsa, mehmet fakirleşir. Hali ile ABD halkının finansta olmayan kesimi fakirleşti.
Direk ceplerinden almadılar, ama köy sistemini anladıysanız, konuyu anladınız.
Aynısı TÜRKİYEDE var.
Devlet ihaleler yolu ile haketmeyenleri zenginleştiriyor. Devlet şirketler arası hukuku gözetmeyerek haketmeyenleri zenginleştiriyor. Mesela koç holdingin kuruluşundan bu yana aldığı teşviğin haddi hesabı yok. Üstelik devlet eliyle rakipleride zamanında çok sindirilmiş. Biri haksız zenginleşiyorsa neydi... Mutlaka o para mehmetlerin cebinden çıkıyordur. Yüzlerce şirket, 80 yıldır kayrılıyor.
Yerli üretene değilde ithalatçıya teşvik vermekte aynıdır.
Bazı şirketleri kayırmakta aynı...
Yargının taraflı karar almasıda aynı. Bütün bunlar ahmetin cebinden alır, mehmetin cebine koyar yada tersi...
En basiti, popçular, futbolcular, dizi oyuncuları, TV şöhretleri... Bunlar 1 üretir ama ceplerine 10 girer... Aradaki 9 hepimizin cebinden çıkar. Köydeki kural neydi.
Biri üretmeden zenginleşiyorsa, MUTLAKA VE MUTLAKA BİRİLERİ FAKİRLEŞİYORDUR.
Okullarda okutulması gereken bir yazı yazdım...
Hayırlı olsun...
Tek sorun şuki, günümüzde bu hesapları yapmak o kadar karmaşık ve zordurki, kim kimi soyuyor, mutlak bir doğruya ulaşamazsın. Ama en azından devlet ve yargı AHLAKLI olsa, haksızlık, haram, olabilecek en aza iner.
-
Sayın alicemal,
sessiz,konuşmayan,yazmayan izleyicilerin sesi oldunuz.en azından ben öyle düşünüyorum,haykırmak istediklerimi ,söylemek istediklerimi,söyleyemediklerimi siz söyleyip yazıyorsunuz..Elinize sağlık,sakın vazgeçmeyin ,yeter demeyin.İlgiyle ve merakla takip ediliyorsunuz.Bunu bilin.Size Sağlıklı yaşam diliyorum.
-
ozbek'den gazı aldık.
Şimdide yukardaki köy hayatına bir tek gazeteci sokacağım, bakın işler nasıl bugünki Türkiyeye dönecek.
Her şey birebir Türkiyenin 1938 den sonraki gelişimi. Sadece sadeleştirilmiş ve hızlanmış hali.
Köye bugünki gazete ve TV leri temsilen gazeteci simavi, siyasi partileri temsilen muhtar halis ve muhtar adayı hakkı, sanayicileri temsilen vehbi ve sakıp, din adamlarını temsilen imam osman ı koyacağım.
Köyde yapılan işler nelerdir, Tarlaları var, ekiyorlar, küçük ve büyük baş hayvanları var, süt ürünleri ve hayvan üretip satıyorlar. Kışın ormandan yeter miktarda kestikleri odunlarla ısınıyorlar. öküzlerle tarlaları sürüyorlar. Herkes fakirlikte eşit ve bu sebeple fakir oldukları düşüncesinde değiller mutlular.
Muhtar köy işlerini halletmek için ayda her aileden 10 ar TL alıyor, bu para yetiyorda artıyor. Köy çeşmesinin kırılan borularını filan bu parayla hallediyor, bazende ziraatçi, baytar filan çağırıp köylüye hizmet alıyor.
Köyün merası, deresi, ormanı, dağı, toprak yolu, küçük gölü var.
Derken köye cebinde para ile matbaacı simavi taşınıyor. Köyde akrabaları var vehbi ve sakıp, onlar çağırıyor. Simavi şehirde matbaa işi yapmış. Köye küçük bir baskı makinesi getiriyor.
Simavi matbaasını kuruyor, haftalık gazetesini basıyor.
Ertesi ay gazetede bakkal Veli var. Bakkalda satılan armutda tarım ilacı olduğundan, sakıbın oğlu ishal olmuş.
Bakkal velinin hali harap. Herkesde seçici algılama başlıyor, benimde geçende midem ağrıdı demek bakkalın domatesi, bende üşütmüştüm demek bakkalın kabağı... derken veli nin satışları düşüyor.
Ertesi hafta nerden para bulduğu belli olmayan vehbi, sokağın sonuna bir bakkal kuruyor.
Gazeteci simavi de yeni yazı, vehbinin bakkalı çok sağlıklı. eski bakkal veli nin satışları çok düşüyor, yeni bakkal vehbi hızla gelişiyor.
Gazeteci simavi minibüsçü hakkı dan bahsediyor. "Çok iyi muhtar olur" diyor. Tüm köy "hurraaa hakkı neymiş be" diyor. Mevcut muhtar halis yanlız kalıyor.
Yanlız kalınca, saygınlığının muhtar olmasından geldiğini düşünmeye başlıyor.
İşte hiç bir önemi olmayan muhtarlık, birden bire öneme bindi. Saygınlık = kariyere endekslendi.
Ya yeni seçimlerde muhtar olamazsa.? Muhtar Gazeteci simavi ye yaklaşma ihtiyacı hissediyor. Kendi hakkında İyi yazı yazarsa her şey düzelecek.
Gazeteci simavi, muhtara diyorki, "iyi yazı yazarım ama sende bu köye iyilik yapacaksın. Bak köyün merası çok boş, bi kenara bizim sakıp süt işleme binası kursun. Bu sayede kadınlar evde inekle, sütle boğuşmaktan kurtulur, sakıp sütü parayla satın alır, kadınlar rahat eder, inek tepmez sakat kalmaz, bel ağrıları olmaz, çocuklarına bakarlar."
sakıp, simaviden bina kuracak parayı borç alıyor.
Muhtar halis, Sakıpın parayı nerden bulduğunu soramıyor. Ortada hırsızlık yok, köylü kadınlar görünüşte rahat edecek. Kendiside yeni seçimlerde muhtarlığa devam edecek. tamam diyor. Dolaşıyor köylüyü, herkesi ikna ediyor. Köyün ortak merasının bir kısmı sakıp ın oluyor. Sakıp sütleri köylüden alıp peynir yapıyor, peyniri yeni bakkal vehbi alıp köylüye satıyor. Vehbi ve sakıp durup dururken halkın merasında otlayan halkın ineğinin sütünü sağan halkın kadınından sütü alıp simaviden aldığı para ile kurduğu binada peynir yapıyor, simavinin yarattığı vehbi nin bakkalında yine köylüye satmaya başlıyor. veli fakirleşti, sakıp ve vehbi parnaklarını oynatmadan zenginleşmeye başladı. Bakkalda ve peynir atelyesinde köylü çalışıyor.
Buyrun halkın parası ile eşitsizlik. O merayı köylülünün babası savaşarak kazanmış ama ne idüğü belirsiz Simavi, meranın bir kısmını yağdan kıl çeker gibi aldı ve sakıba verdi. Kimse şikayetçi değil tersine memnun.
Bi kere başladı durmaz. Artık vehbi ve sakıpta ilk sermaye var. Halkın parası onların cebinde. vehbi nin bakkalı, sakıbın peynircisi para basıyor çünki sürekli gazetede iyi haberleri var, rakipleri ise gazetede yok ediliyor.
Gazeteci simavi bir yazı daha yazıyor, muhtar beceriksiz, köyün madenleri var ama kullanılmıyor bu muhtarla bu iş yürümez.
Ertesi gün muhtar Gazeteci simavi nin yanında. Muhtar köylüyü dolaşıp ikna ediyor. Madenleri işletmek lazım. Para lazım parada vehbi de var. O işletsin, köye yol yapılsın, meraya çit yapılsın.
Köylü tüccar değil, eğitimlide değil saf. Lider olarak gördükleri kimse, ona "he" der. Ama maden köyün dağında, herkesin payı var, köylü mırıldanır.
Gazeteci simavi, imam hakkındada yazı yazar, acaba imam feride ablaya niye baktı.? İmam ertesi gün matbaada, imam ın saygınlığı var ama geliri düşük, aç. Para olmayınca istediği kadını alamıyor. İmam osman cebine konan para ile camisine gider. Gazeteci simavi nin ne kadar iyi adam olduğu, halis, vehbi ve sakıpın bu köye nasılda iyilik yaptıklarını anlatır.
Köylü madene evet der. Madeni kim işletecek? Sermayesi olan. Ama sermaye yeterli değil henüz.
Gazeteci simavi muhtarı çağırır. Minibüsçü Hakkı'nın gelecekte muhtar olması lazım o daha becerikli konuşması yapınca, muhtar halis "emret" konumuna geçer.
Gazeteci simavi, 10 TL verginin az olduğu 20 yaparsa kimseye zarar gelmeyeceği, köye yol lazım ilave çeşme lazım, hayvanlara baytar ve ilaç lazım der. 20 TL yap. Senin maaşada zam yapalım rahat et bak ker*** evde oturuyorsun sana 2 katlı, avlusu olan taş ev yapalım.
Aldığın paranın 500 TL sini vehbi ye borç(kredi) olarak ver, o madeni işletsin, para kazansın, köy zengin olsun, sonra 500 ünü faiziyle geri al, köyün kasasına koy. Sende hayat boyu muhtarlığı garantile. Muhtar hemen evet der, imam lada konuşulur, köy baskıya alınır. Gazete biyandan, imam osman bi yandan muhtar halis bi yandan. Vergi olur 20 TL. vehbi 500 TL yi kapar madeni işletir. 500 TL yi 550 TL olarak ilerde geri öder. Halk sevinir, bak hırsızlık yok der ama asıl zenginlik, meradır, madendir, dağdır, ormandır, göldür... birer birer ellerinden gider.
Derken vehbi ve sakıp artık zengindir sanayicidir. traktör almışlardır. Evlerini büyütmüşlerdir. Kendileri büyürken yanlarına aldıkları inşaat ustası selami vardır. Sanayici vehbi, gazeteci simavi, muhtar halis ve sanayici sakıp ın evlerini ahırlarını bahçelerini yapar. O da kendi servetini yapar, fabrika makinelerini yapan fevzi servet yapar. Köylünün vergisi, madeni ve merası ile 5 aile servet yapar. Liderleri simavi, iş ortakları vehbi ve sakıp. Hiç bir şeyden habersiz hizmetkarları demirci fevzi ve inşaat ustası selami, muhtar halis. Yeni seçkinler, köyün ileri geleni olurlar. Artık herkes onların ağzına bakar. Altlarında traktör, üstlerinde 2 katlı taş ev.
Halkın vergisi bu arada 40 TL ye çıkar. İmam osman istediği kızı alır evi alır çünki artık parası vardır.
Köylünün vergisi arttı, 40 oldu. Aylık gelirleri gazeteci simavi den önce 1000TL idi. 10 TL muhtara veriyorlardı. kalanı yetiyordu. Şimdi vergi 40 oldu, kalan yine aynı hayata yetiyor.
Köylünün zenginlikleri aynı, yediği aynı yaptığı aynı ama fakirleştiler. Çünki artık köyde kesme taşdan yapılma 2 katlı 5 tane ev var. 5 tane traktör var. Zengin 5 aile var. Köylünün zenginliği hiç değişmediği halde, bu 5 aile sebebi ile köylü kendini fakir hissetmeye başladı. Biz fakirsek aptalız. Bu 5 aile akıllı. Bunu Gazeteci simavi zaten yıllardır her gün işliyor. vehbi, sakıp, fevzi, halis, selami, osman akıllı, siz aptalsınız...
Oldumu ağa maraba kültürü.
Artık herşey daha kolay. Köylü zenginlerin ağzına bakar halde. Gazeteci simavi istediği gibi at koşturuyor. Köylü dönülmez noktayı geçmiş.
Vergi olmuş 100 TL. Gazete hergün dahada artmalı diyor.
Her emri yapan muhtar haliste altına traktörü çekmiş, yeniden seçilmiş, zengin altıncı aile olmuş.
Köyün deresi sakıp ın işletmesine verilmiş, gölü vehbinin balık işletmesine verilmiş. Köylü artık parayla faydalanıyor.
Bu altı ailenin oğulları, köyün tüm kızlarını her gün becermeye başlamışlar. Kızları bilirsiniz, para güç kimdeyse onun peşinden koşar. Yalanlada kolayca yatağa atılır. Köylüler bu sistemin yabancısılar, ne traktör ne taş ev ne fabrika görmüşler ama Gazeteci simavi ve oğulları bu işin kurdu, yalan dolan her şey var, vehbi ve sakıp ve diğer zengin ailelerde yalan dolana uyum sağlamış.
Derken meranın yarısına el konmuş, hayvan çiftlikleri kurulmuş. Köylüye verilen süt parası çeşitli bahanelerle azaltılmış, köylü sütünü satamayınca geliri azalmış hayvanını vehbi ve sakıba satmış. Tarlasının bir kısmını satmış. Dereden su, gölden balık, ormandan odun alamıyor yasak. Hepsi sahiplenilmiş, başlarına bekçi dikilmiş. Bu bekçiler yine köylünün çocukları. Kendi doğal kaynakları, sahibi olan anne ve babaları almasın diye bekçilik yapar hale gelmişler.
Zengin ailelerin çocuklarına özel okul yapılmış okuyorlar hem zenginler, hem iyi eğitimliler, hemde gazete diğerlerini sürekli aşağılıyor. Bu okulda yetiştirilen öğrenciler, ilerde muhtar ve muhtar yardımcısı olmak üzere görevlendiriliyor. Halk bu okulları üstün gördüğü için, mezunların işi kolay oluyor. (eski robert kolejler, yeni fetö okulları)
Köylü kendi verdiği oyla, kendi gelirini azalttı, kendine ağa yarattı, onların emrinde çalışmaya başladı, oğulları onların işçisi olurken kızlarıda yatak arkadaşı oldu.
Köylü kendinden nefret etmeye başladı. Bu hale nasıl geldiklerini zaten anlamadılar, başlangıcıda yeni nesiller hatırlamıyorlar, gazetelerde yazmıyor çünki Gazeteci simavi yarattı muhtar halisi, sanayici vehbi yi ve sanayici sakıp ı. Bunun için muhtarın yardımı ile köylünün parasını kullandılar. Böyle olmaz bu işte terslik var diyen bir kaç ailennin kafasını, yine bu köylünün oğulları olan bekçilere kırdırdılar. Onları düşman gösterip birbirlerine düşürdüler.
Bilinçsiz Köylü kendi parası ve emeği ile kendi krallarını yarattılar.
Durum aynen budur. Bizim ülkede ve pekçok ülkede simavi lerin yaptığı aynıdır ve sömürgeleri haline getirmişlerdir. En başta simavinin cebindeki küçücük sermaye ve gazetecilik bilgisi, tüm ülkeyi sömürge yapmaya yetti. Baştaki simavinin küçük sermayesi hariç, geri kalan herşey köylünün zenginliği, emeği, varlığı.
İnternetin herkese ulaşması sayesinde artık simavi ve muhtar halisi, sakıbı vehbiyi öğrenebiliyoruz.
Onların sömürüde araç olarak kullandıkları diğer grupları görebiliyoruz.
Bu yazı biraz kalsınki çok kişi okusun.
Bi kaç gün başka şey yazmayayım. Borsa yönü hakkındaki düşüncem aynı.
-
Bugün MB günü. Geçmiş kararlarına bakarsak faiz artırmayacaklar. Ama hükümet hafif yeşil ışık yaktı gibi. Belkide artırırlar.
Artırmazlarsa şöyle olmasını tahmin ediyorum.
Toplu satış başlar dolar fırlar. Bikaç saat yada bi kaç gün düşüş görürüz.
Büyüklerin satacağını sanmıyorum, kenarda bekleyeceklerdir. Bir kademe aşağıda beklerler, oradan biraz alırlar. Satış hala yoğunsa, bi kademe daha aşağı çekerler buda 85 bin civarı olur herhalde. Oradan almaya başlarlar. Hesabını yapmıştım, borsa 120binden buraya gelmiş. 85bin demek, 120 bine göre hazirandan bu yana %50 düşüş demek. Rakam düşüşüne hazirandan buyana enflasyonu yada şirket kar artışlarınıda eklemeniz gerekiyor. Hem enflasyon hemde şirket kar artışını ikisini birdenmi eklemeli yoksa sadece şirket kar artışınımı emin değilim. Sanırım ikisini birden. Belki birini. :oleyo:
Hali ile büyüklerin 85 altına(2 teknik kademe aşağısı neresi ise) indireceğini sanmam netçede hükümet abd ye çiçek gönderdi, Türk lokumu gönderdi, Putine resmen "eşeksiniz olm siz" dedi. Hemde yine dedi, bu bir değil 2 değil, son 3 yılda en az 3 kere Putine hareketleri ile sövdü.
Yani 85 altını beklemiyorum. 85 derken, şu ana göre 2 kademe aşağısı. Teknik bilgi gerekir, onla uğraşmam için sebep yok. Sonra ufak ufak yükselir ama kasım-aralıkta 110 bin hedefide hayal olur. 100bin civarı kurtarır diye bakmam gerekecek.
Olaya şöylede bakılabilir. 120 bini neden referans alıyorsun.? 85 bin bile pahalı olabilir. Tabi önümüzdeki yıllarda bu ülkenin savaşa girip batacağını düşünüyorsan, 85 binde pahalı. Biz rezillik manyağı olmuşuz düşünmeyizde, hakiki yabancı düşünüp satabilir.
Artırırlar ama piyasa beğenmezse, bu hareketin küçüğünü görürüz. Ünlü ekonomist tom cons bu konuda açıklama yapmış. "Green, green grass of home" demiş. her şey açık.
2 kere yazmıştım, tekrar hatırlatayım. Hükümette zerre akıl olsa, bu dolar yükselişi, yerli üretim seferberliği için çok büyük fırsat. Tabi bunlar seferberliğide birilerini zengin etmek için kullanırlar ülkeye zararı olur ya. hemde zerre akıl olsa bu durumda olmazdık. idlib deki sağdan soldan toplanmış katil orduya maaş veriyoruz hala, suriyelilere sağlık eğitim bedava, her neyse. Haber okuyayım biraz.
Adam geçen ay, Türkiyenin tüm parasal kaynaklarını bi yerde topladı adına varlık fonu dedi.
Dünde varlık fonunu kendine bağladı. Bu nedemek örnekle anlatayım.
Sen ereğli demir çelikin CEO su yani en tepe yöneticisisin. Politikaları belirleyen kişisin, nerden hammadde alınacak, nasıl üretilecek, nasıl satılacak, gelecekte bu sektörde değişim neler olabilir, biz değişime nasıl hazırlanırız. CEO nun görevleri bunlar. Ama ne yapıyor ereğli demir çeliğin ceo su. Gidiyor muhasebe servisine, artık kasadan sorumlu benim diyor, masasınıda kuruyor oraya, kasadaki paraya bi tek ben elleyecem diyor. Oradan ayrılmıyor.
Hükümet ve damadının yaptığı birebir bu.
-
MB beni şaşırttı doğrusu. Normalde şaşırmam, mesleğim gereği hep önceden, tüm ihtimallere hazırlıklıyımdır da. 3-4 yıldır borsayı ve ekonomi piyasalarını yakinen takip etmiyorum, o sebeple 600 küsür artışa şaşırdım.
Planım aynen işliyor. Yanlız maliyet arttı. Artık ana parana %30 artı kazanmak kurtarmaz. Her neyse hiç olmazsa enflasyonu kurtarayımda, gerisine bakarız. Aralık ayına daha 2,5 ay var. Bu sürede bizim hükümet 5 tane iş çevirir, endeks üç kere yön değiştirebilir. Planım ekstra krizleri kapsamıyor ki son derece mümkün.
Artık aralıkta 110bin imkansız değil. Ama zor. Şimdi portfoy yöneticileri duyuru yayınlamıştır "Bu faiz oranları hangi sektöre ve şirketlere yarıyor, hangisine yaramıyor, hemen çıkarın". ona göre pozisyonların ağırlıkları hafiften değişecek. tabi gidişat baştan beri bağırdığından, portfoy yoneticileri o yonde onlemlerinin çoğunu almıştır.
Bu arada hükümet TV den yine ahkam kesmiş. Enflasyonun sebebi faizdir diye.
Kendisi imam değil ekonomi uzmanıdır ya.!!! O sebeple durmadan ekonomik ahkam kesiyor. "Ben çobanım" demişti, demekki bu "enflasyonun sebebi faizdir" lafı, kendi koyunları için.
Neden dediğini anladım ama.
Doğaları gereği enflasyonla faiz, beraber çıkıp inerler. Ama enflasyon önden gittiğinden, develeri eşek çekiyor zannediyor.
Hani deve kervanları vardırya, önde eşek gider, arkada yük develeri. Bizim hükümet, yol almış kervanı görünce, "eşek nereye giderse, devede oraya gidiyor. Demekki develerin o yöne gitme sebebi, öndeki eşektir."
Veya "Eşeği o yöne süren devedir." ikiside aynı mantık.
Adamdaki mantık bu.? Hakkatende bu. Bu şekilde düşünmüyorsa, bende bişey bilmiyorum.
Fıkra vardırya, doktor deney yapıyor. Fareye "hopla" diyor, fare hopluyor. farenin ayaklarını kesiyor, "hopla" diyor, fare hoplamıyor. Deftere not düşüyor "farenin ayaklarını kesince kulakları duymayor.". Kafa bu kafa.
Son 10 yıllık enflasyonla faiz grafiklerini haftalıkta üst üste koyun. hep aynı yöne gider. Ama yapısı gereği enflasyon çabuk reaksiyon gösterirken, faiz sözleşmeleri bağlı olduğundan geriden gelir.
Ot yiyen öküzle At, ayı görünce kaçar. At yapısı gereği daha hızlı koşar, öküzün önünden gider. Bizim hükümet bunu görünce, "At'ın koşmasının sebebi, arkasındaki öküzdür. öküz kovalıyor." diyor. "Öküzü kesersek, at koşmaz." hesabı yapıyor.. Hükümet ayı yı bir türlü göremiyor. Miyop.
Şimdi bunu ekonomiden örneklede anlatırımda, anlatması uzun. Uygun örnek bulmak lazım. Uygun örnek buldun, bizde herşey dövize bağlı, örneğe girdiğin anda döviz işi bozuyor.
Ama yinede doviz yokmuş varsayarak enflasyon ve faizin sebebini anlatayımda, kime ne faydası olacak... niye çaba sarf edeyim.?
Bu faizlerle, millet ev araba alımını iyice kesecek. Yabancıya ucuzladı, aradaki farkı kapar dicem ama suriye saldırganlığımız yüzünden, yabancı bu ülkeye korkarak bakıyor. Gelenin miktarı yetmiyor. Hoş gelmeleri ayrı dert, yanlarında hizmetçi oluyor bizim çocuklar, torunlar... Böyle olmamalı... nereye el atsan pislik.
Enflasyonu düşürmenin sağlıklı TEK yolu, yapısal yolu, uzun vadede kazançlı yolu, üretimi artırmaktır.
Ama GERİ ZEKALILAR GİBİ İTHAL EDİP MONTAJ YAPIP üretimi artırmayacaksın. Hammaddeyide bu ülkede üreteceksin, ara malıda, ürünüde.
Aselsan havelsan roketsan tusaş yapıyor. Demekki herkes yapabilir.
yapılamaz diyenin anlını karışlarım.
Evet aselsan, havelsan, roketsan, tusaş ürünlerindede ithal parça var, ancak içerde üretilen değer, ithal edilen değerin çok üzerinde. Yurt içinde 10 üretiyor, dışardan 3 ithal ediyor. Toplamda 13 değerine ulaşıyor ve bunu 25 olarak satıyor.
Otomobili ele al.
Adam 10 üretiyor, 30 ithal ediyor. 40 ediyor, 60 a satıyor. Aldığı 60 ın 30u içerde üretilmiş 30 u dışardan ithal olduğundan dışarı veriyor. teşvikide koysan haşırt durumu ama teşvik miktarını bilmediğimden katmadım.
Doviz geliri açısından Otuza otuz, elde var sıfır... Otomobilde bu ülkeye fayda sıfır dicem ama değil, büyük eksisi var. Yurt içinde üretmekle bu otuza otuz oran arasında büyük zararımız var...
Her neyse...
Dediğim gibi, içerde bolca üret. Enflasyonda düşer, faizde. Beraber iner çıkarlar ama faiz ağırdır, deve gibi arkadan gelir. Eşek yüzünden arkadan gitmez.
Tabi bu olayın çok parametre ve detayı var. Enerji fiyatları korkunç etkili. Onuda içerde üreteceksin. tabi herşey yapabildiğin kadar ama yapabileceğimizi elli kere gösterdik...
Yukardaki köy örneğinde olduğu gibi. Devlet önce temiz olacak, gerisi peşi sıra gelir. Bizde temiz devlet hiç olmadı.
O sebeple hacı yatmaz gibiyiz.
-
MB faizi çok artırınca, "Artık aralıkta 110bin imkansız değil. Ama zor." demiştim.
110 bini görebilmek için USD nin 6.0 nın aşağısına sarkmalı ve tekrar çıkacam havası olmamalı.
Eylül içinde USD 6 yı aşağı doğru aşmalı. MB ve hükümet 6 TL yi aşağı indirirler zor değil ama BIST 110bin için eylülde yapmalılar.
5 TL ye kadar indiremezlersede, ekonomi ve halka kalıcı zarar vermiş olacaklar.
Ama iyi taraf, siyasetçiler her türlü krizden zenginleşerek çıkar.
Köy kuralı neydi, üretim değişmeden birileri kaybediyorsa, bu para mutlaka ve mutlaka başkasının cebine giriyordur.(terside aynı) Halk kaybettiğine göre, akp döneminde her yıl milyoner sayımızın katlanmasıda normal sayılmalı.
BIST Düşüş sebebi önce realizasyon sonra USD krizi idi.
USD krizinin sebebi ise ortadan kaldırılmadan, krizi çözemezsin.
Sebep rahip gibi görünüyor ama değil. Rahip sadece sürüyü harekete geçiren tetikti. Yurt içi sürüyü durdurmak gerekiyor.
Şimdi dolar sürüsünün başındaki liderlerden en az birinin burnunu kırmak gerekiyor. Çok ağır bir zarar yazdıracak iş yapmalı devlet. Liderin burnunu kırarsan, sürü dağılır.
USD ye oynadıysanız kızmayın. Başka şeyden kazanırsınız, mesela USD düşüşüne oyna, USD düşüyor BIST yükselir ona oyna. USD 5 in altına kadar inerse, BIST 120bini rahat görür ve geçer. Ama 5in altına inmesi için mucize lazım. HIZIR yada MEHDİ nin inip bi kaç kafa kırması gerekir. Bunun ihtimalide yüzde yetmişikibuçuk, yani çok düşük. :he: