Tuz'dan devam edelim, son sayfaya giremediğimden yazdığım mesajla girebildim. Son sayfa 21, 20.sayfaya girebiliyorum ama 21.sayfaya günlerdir giremiyordum.
Alıntı:
Zeki
@Stavr0gin_
Egeliler bilir, otların tuzu olmaz. Köylüler bilir, otçul hayvanlara tuz verilir.
Alıntı:
Öte yandan, tuz övmüş Canan Karatay. Ortaçağ boyunca tuz çok önemli bir meta idi gıda güvenliği ve cinsellik açısından. Tuz olmadan kan basıncı olmaz.
Alıntı:
Zeki
@Stavr0gin_
·
25 Eki 2018
Et yemeyen salak olur diyen de Çetin Altan'dı. Canan Karatay'dan önce onu linç etmek gerekiyordu.
http://derkenar.com/cetin-altan+kol-...a-ve-dort-lule
Alıntı:
Liman Von Sanders, Selimiye Kışlası'nın helalarını denetlerken dedem de yanındaydı. Alman Feldmareşali bir kubura doğru eğilmiş ve:
- Hiç böylesini görmedim, demişti; kol kalınlığında ve dört lüle.
Sonra dedeme dönmüş:
- Hemen Alman Genelkurmayı'na bir şifre çekin, iki bok uzmanı gelsin, demişti.
Alıntı:
Gelen bok uzmanları (ona mikrobiyolog derler Çetin bey), yaptıkları incelemelerden sonra, şu sonuca varmışlardı:
Türkler, yılda 25 yavru yaptığı için çok ucuz olan domuz etini yemediklerinden ve yılda tek yavru yapan koyunla, inek eti de çok pahalı olduğundan yüz gramlık biftekten alabilecekleri kaloriyi, iki okkalık somundan alabiliyorlar. O yüzden hazım için midelerinde yoğunlaşan kan, yeterince gidemiyor beyinlerine ve dışkıları çok kalın, göbekleri de büyük oluyor.
Alıntı:
Zeki
@Stavr0gin_
·
59d
Düzenin bilimkişileri (adam değilsiniz valla), tuzun pahalı olduğu zamanlarda sevişmenin bir tuz arayışı olarak ortaya çıktığını kanıtlar mı bir gün? Yani artık gereksiz bir şey...
Alıntı:
Sevişmek ilkelliktir. Yaygara korosu böyle çınlattıktan sonra ortalığı, kim iddia edebilir aksini...
Alıntı:
Bundan sonrası artı on dokuz.
Feminizmin, savaş zamanı ihtiyacına binaen icat edilen titreşimli dildo ile ortaya çıkabildiği söylenirdi vaktiyle. Önemli görülmeli.
Alıntı:
Cinsel hazlar endüstrisi, boş durmuyor. Yirmi sekiz yaş gücümüz ve otuz beş üstü tecrübemizin temin edemediği hazlar sunuyorlar kadınlara. Yeni cinsel kimlikçiliklerde dikkate alınması gerek.
Bu diziyi foruma ekledikten sonra niye eklediğimi unuttum. Bu koyu cümle için eklemişim. Bu kadar yoğun gündemin içinde asıl hedefleri bu. İstanbul Sözleşmesinin iptali gerekiyor. Hedefleri eşcinselliği yaymak değil, yayıldı zaten. Hedefleri iki erkeği ya da iki kadını evlendirmek. Aile birliğini bozmak.
Alıntı:
Sevişmeyi iptal edersek, herkes kendi cinsellik paketini seçebilecek artık. Buraya gelmeye çalışıyorum.
Alıntı:
Cinsel kimlik, kişinin kendi kendine karar verebileceği bir alan değildir. İnsan dediğimizin kendi hakkında karar verme yeteneği olmamıştır ki... Goethe'nin, "İnsan, kendini ancak başka bir insanda tanır." sözünü paylaşmayı seviyoruz oysa.
Alıntı:
Ayna olmadığı müddetçe, kendini tanıması mümkün değil Narcissus'un. Bu yüzden el alır, tâbi olur, talebe dururuz.
Alıntı:
Mağaradan korku içinde geldiklerinde onu mübarek eşleri teskin etmiştir. Kendi kendine, kendisine gelenin müspet olup olmadığını bile ayırt edemezler. Yasadır.
Alıntı:
Tarikat dediğimiz topluluk da bu sebeple kurulur. İnsanın ne olduğuna ötekidir karar veren. Bize kalsa zaten, bizden şahanesi yok...
Alıntı:
Kediyi merak, Othello'yu şüphe öldürür. Cimada kendini görmek ister. Terk edilince özgüveni başına yıkılır. Erkeklik, epey zor bir rol. Kadın Kokusu'nda kadın kokusunu veya Alpa Çino'yu oynamaktan da zor.
Kedi mi daha bilinçlidir? Yoksa tavuk mu?
Alıntı:
Doksanların sonunda Othello'ya malûm sigarayı içerken "Nasıldım?" sorusunu sormayı yasakladılar. Sorma ihtiyacı duyduğuna göre şüphedeydi oysa. Sordurmadılar. Beyaz çorap gibi bir ayıptı bu da.
Alıntı:
Othello, kendi başına karar veremiyor işte. Desdemona ise serbestti. Desdemona, Othello'nun ne kadar zevk aldığını izleyip bundan zevk aldığı için soru sormak da serbesttir ona.
Alıntı:
İyi bir erkek olup olmadığından bile feedback olmadan emin olamayan türü, erkeklik konusunda bile belirsizlikle sınayacaklar. Bunun anti-christ bir plan olduğunu görmek lazım.
O diziden bu diziden biraz karışık oldu...