-
Addams Ailesi (The Addams Family) dizisinde Morticia Addams karakterine hayat veren Amerikali sinema ve tv aktrisi Carolyn Sue Jones'un dogum yildonumu (28 Nisan 1930)
https://media.giphy.com/media/YFG8r4Zr78Gyc/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/uNGzHv1TpTnZC/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/a1KF6AgZV2eEU/giphy.gif
-
-
Fransiz yazar ve Misirbilimci Christian Jacq'in dogum gunu (28 Nisan 1947)
"Ama guzel Iset Ramses'e yeni bir cocuk vererek ona duydugu tutkuyu yeniden yasatacakti.Geleneksel deneyler sayesinde simdiden oglan cocugu dunyaya getirecegini biliyordu. Bu gelenege gore, kadinin idrari arpayi filizlendirirse erkek evlat, bugdayi filizlendirirse kiz evlat dunyaya getirir.Hicbirini filizlendirmezse cocuk dunyaya gelemeyecek demektir." Ramses
https://ec56229aec51f1baff1d-185c306.../005064857.jpg
"Mais Iset la belle allait vivre sa passion pour Ramsčs en lui offrant un nouvel enfant ; grâce aux tests traditionnels, elle savait déjŕ qu’elle mettrait au monde un garçon. Les formules rituelles avaient été prononcées, afin d’écarter les génies des ténčbres qui tentaient d’empęcher la naissance.Par exemple, si l’urine de la femme fait germer de l’orge, elle mettra au monde un garçon ; si elle fait germer du blé, une fille. Si ni l’un ni l’autre ne germent, elle n’enfantera pas."
"Masmavi gokyuzu, sallanan palmiye dallari, hafif esen ruzgar... Tanrilarin yeryuzune, Setna'nin kisa hayatini gecirmis oldugu dunyaya cok benzeyen, asina neredeyse siradan bir manzara. Gozlerini kapatirken Setna az once onlari acmayi basarmis oldugunun ayirdina vardi! Bu, ellerinin degdigi yer nemli toprak degil miydi, su anda nehrin kiyisinda yatmiyor muydu?" Ruh Hirsizi
https://p8.storage.canalblog.com/84/.../122492077.jpg
"Un ciel bleu, les branches d’un palmier, un vent doux… Un paysage habituel, apaisant, ressemblant ŕ celui de la terre des dieux qu’avait connue Setna pendant sa brčve existence. En refermant les yeux, il constata qu’il avait réussi ŕ les ouvrir ! Ses mains ne touchaient-* elles pas un sol humide, n’était-* il pas allongé sur la rive du fleuve?"
-
Ingiliz fantastik komedi yazari Terry Pratchett’in dogum yildonumu (28 Nisan 1948)
“Disk Dunya'ya Insan'in gelisinin ardindan, yalnizca elfler ve troller hayatta kalmisti. Elfler sirf fazla akilli olduklarindan, troller ise kotu, kiskanc ve acgozlu olmak konusunda en az insanlar kadar basarili olduklarindan.
https://images-na.ssl-images-amazon....1XcOj3ojqL.jpg
“Only elves and trolls had survived the coming of Man to the Discworld; the elves because they were altogether too clever by half, and the trollen folk because they were at least as good as humans at being nasty, spiteful and greedy.”
“Korku tuhaf bir topraktir. Genellikle itaat yetistirir, tipki sira sira ekilen ve bu sayede yabani otlari ayiklamasi kolay olan misir gibi. Ama bazen icinde meydan okuma patatesleri de biter ve bunlar yeraltinda gelisir.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Fear is a strange soil. It grows obedience like corn, which grow in straight lines to make weeding easier. But sometimes it grows the potatoes of defiance, which flourish underground.”
-
Amerikali sair, editor, profesor, tercuman ve insan haklari savunucusu Carolyn Forché'nin dogum gunu (28 Nisan 1950)
https://pbs.twimg.com/media/C7cwT0SVoAA__f0.jpg
"Duyduklariniz dogru. Onun evindeydim. Karisi bir tepside kahve ve seker tasiyordu. Kizi tirnaklarini torpuluyordu, oglu aksam icin disari cikti. Gunluk gazeteler, evcil hayvanlar, yanindaki yastigin ustunde bir tabanca vardi. Ay, siyah ipinin ucunda ciplak sallaniyordu evin ustunde. Televizyonda bir polis programi vardi. Ingilizceydi. Evin duvarlarina kirik siseler kakilmisti, bir adamin bacaklarindan diz kapaklarini kasiklamak ya da ellerini dantellemek icin. Pencerelerde icki dukkanlarindakine benzer parmakliklar vardi. Aksam yemegi yedik, kuzu kaburga, iyi sarap, masanin ustunde sari bir zil vardi hizmetci kizi cagirmak icin. Hizmetci kiz yesil mangolar, tuz, bir cesit ekmek getirdi. Bana ulkeyi sevip sevmedigim soruldu. Kisa bir Ispanyolca reklam vardi. Karisi her seyi goturdu. Sonra biraz, yonetmenin ne kadar zorlastigindan bahsedildi. Papagan terasta merhaba dedi. Albay ona susmasini soyledi ve masadan uzaklasti. Arkadasim bana gozleriyle: hicbir ţey soyleme dedi. Albay bir pazar cantasiyla geri dondu. Masaya cok sayida insan kulagi doktu. Kurumus yarim seftalilere benziyorlardi. Bunu soylemenin baska yolu yok. Bir tanesini ellerine aldi, yuzumuze salladi, bir su bardagina birakti. Kulak orada canlandi. Bosa vakit harcamaktan usandim, dedi. Birilerinin haklari konusuna gelince, adamlariniza ******ip gitmelerini soyleyin. Kulaklari koluyla yere supurdu ve son son kadehini havaya kaldirdi. Siiriniz icin malzeme, degil mi? dedi. Yerdeki kulaklardan bazilari sesinin bu kirintisini yakaladi. Dosemedeki kulaklardan bazilari yere iyice yapismisti." Albay
https://images-na.ssl-images-amazon....16Wu9N5tlL.jpg
-
Amerikali komedyen, aktor ve televizyon sunucusu James Douglas Muir "Jay" Leno'nun dogum gunu (28 Nisan 1950)
https://68.media.tumblr.com/95ae0d64...hnq7o1_500.gif
-
Silili roman, kisa hikaye, deneme yazari ve sair Roberto Bolańo’nun dogum yildonumu (28 Nisan 1953)
"Daha gec bir saatte baska sairler de geldi, bazilari damardan gercekci, bazilari degil, gurultu patirti cekilmez oldu. Bir ara, masamiza yaklasan her tuhaf yaratikla cene calan Belano ve Lima'nin beni unuttuklarini dusundum, ama sabaha karsi ceteye katilmak isteyip istemedigimi sordular. "Grup" ya da "hareket"ť demediler, cete dediler, bu da hosuma gitti. Elbette isterim, dedim. Cok kolay oldu. Iclerinden biri, Belano, elimi SIKTI, artik onlardan biri oldugumu soyledi, sonra da rencber sarkisini soyledik. Hepsi bu kadar. Sarkinin sozleri kuzeyde kayiplara karismis koylerden ve bir kadinin gozlerinden bahsediyordu. Sokakta kusmaya baslamadan once sarkidaki kadinin Cesŕrea Tinajero mu diye sordum. Belano ve Lima yuzume baktilar, artik damardan gercekci oldugumdan hic kuskulari kalmadigini, hep beraber Latin Amerika siirini degistirecegimizi soylediler. Sabah saat altida bir taksiye binip Lindavista mahallesindeki evime geldim. Bugun universiteye gitmedim. Butun gun odama kapanip siir yazdim." Vahsi Hafiyeler
http://quelibroleo.com/images/libros...1361057901.jpg
"Más tarde llegaron otros poetas, algunos real visceralistas, otros no, y la barahúnda se hizo imposible. Por un momento pensé que Belano y Lima se habían olvidado de mí, ocupados en platicar con cuanto personaje estrafalario se acercaba a nuestra mesa, pero cuando empezaba a amanecer me dijeron si quería pertenecer a la pandilla. No dijeron «grupo» o «movimiento», dijeron pandilla y eso me gustó. Por supuesto, dije que sí. Fue muy sencillo. Uno de ellos, Belano, me estrechó la mano, dijo que ya era uno de los suyos y después cantamos una canción ranchera. Eso fue todo. La letra de la canción hablaba de los pueblos perdidos del norte y de los ojos de una mujer. Antes de ponerme a vomitar en la calle les pregunté si ésos eran los ojos de Cesárea Tinajero. Belano y Lima me miraron y dijeron que sin duda yo ya era un real visceralista y que juntos íbamos a cambiar la poesía latinoamericana. A las seis de la mańana tomé otro pesero, esta vez solo, que me trajo hasta la colonia Lindavista, donde vivo. Hoy no fui a la universidad. He pasado todo el día encerrado en mi habitación escribiendo poemas."
-
Iskoc polisiye roman yazari Ian Rankin’in dogum gunu (28 Nisan 1960)
“Biraz sessiz kalmayi tercih etti. Disarýdaki kaldirimda insanlar telasla yuruyorlardi. Hepsinin anlatacak bir hikayesi olduguna emindi, ne var ki dert dinleyecek birini bulmak her zaman kolay degildi.” Baskasinin Mezari
https://www.ianrankin.net/wp-content...3931386552.jpg
“Rebus let the silence for a few seconds. People were hurrying past on the pavement outside. He didn't suppose there was one of them without a story to tell, but finding a sympathetic ear wasn't always easy.”
" 'Burada pek uzun kalmiyoruz,degil mi?' diye sordu.
Peder Leary kaslarini catti: 'Dunyada mi demek istiyorsun?'
'Oyle. Bir seyleri degistirecek vaktimiz olmuyor.' " Olum Ulkusu
https://images.gr-assets.com/books/1...87l/511993.jpg
" 'We're not here for very long,are we' he said now.
Father Leary frowned. 'You mean here on earth?'
'That's what I mean. We're not around long enough to make any difference.' "