-
http://slideplayer.it/slide/2610407/...gnificante.jpg
Yasam... safak vakti bir trende
animsamaktir uzunclu bir uyanisi
disarda olgun isigi gormus olmaktir
isirgan havanin kizoglankiz ve buruk huznunu
duymus olmaktir kirik dokuk bedende
Daha bir tatli animsamak
apansiz kurtulusu oysa
yanibasimda genc bir denizci
ve mavisi ve beyazi giysisinin
ve disarda bir deniz
bastan sona renk tazesi
Sandro Penna
-
Sen ruzgardan sirilsiklam
iniyorsun kara merdivenlerini meyhanenin
benim uzakcil bir gogumde
guzel saclarin diri gozlerine dokulmus.
Liman ve ruzgar kokusu simdi
dumanli meyhanede
ve oylumlayip bedenleri
beyaz denizciler sevindiren
ozgur ruzgar
https://www.repstatic.it/content/naz...7646bec57d.jpg
Le nere scale della mia taverna
tu discendi tutto intriso di vento.
I bei capelli caduti tu hai
sugli occhi vivi in un mio firmamento
remoto.
Nella fumosa taverna
ora č l’odore del porto e del vento.
Libero vento che modella i corpi
e muove il passo ai bianchi marinai.
Sandro Penna
-
Nisan gogu altinda kuskuludur dirligim
kimildar simdi acik yesiller
gelisi guzel esen ruzgarda,
uyur sular hala
ama acik gibidir gozleri
Kosar cocuklar cayirda
dagitir sanki hepsini ruzgar
ne ki yuregimdir tek daginik benim
kala kala bu yurege
yesile iz birakmis beyaz gomleklerinden
(ah genclik) bir simsek kalir canli mi canli
http://www.flaneri.com/wp-content/up...aneri.com_.jpg
Sotto il cielo di aprile la mia pace
č incerta. I verdi chiari si muovono
sotto il vento a capriccio.Ancora dormono
l'acque ma, sembra, come ad occhi aperti.
Ragazzi corrono sull'erba,e pare
che li disperda il vento. Ma disperso
solo č il mio cuore cui rimane un lampo
vivido(oh giovinezza) delle loro
bianche camicie stampate sul verde.
Sandro Penna
-
-
"Guvercinler gibi bagrisiyoruz adalet icin...ama kimse duymuyor bizi. Ve karanlikta, isigi bekliyoruz. / Like doves we cry for justice...and there is none. We wait for light and darkness reigns" Furug Ferruhzad
https://youtu.be/y8qIPtFCCmw?t=3
The House is Black (1963) Furug Ferruhzad
-
"Burada oldugum icin cok heyecanliyim. Demek istedigim, daha yeni Ontario Deep River'dan buraya geldim. Ve simdi bu...harika evdeyim. Nasil hissettigimi tahmin edebilirsin. / I'm sorry. I'm just so excited to be here. I mean I just came here from Deep River, Ontario, and now I'm in this dream place. Well, you can imagine how I feel."
http://24.media.tumblr.com/tumblr_me...tru5o1_500.gif
Mulholland Cikmazi (Mulholland Drive, 2001) Yonetmen: David Lynch
-
Fox Searchlight Pictures, Jojo Rabbit'ten ilk goruntuyu paylasti.
http://cdn1-www.comingsoon.net/asset...qbu8aae8v4.jpg
Taika Waititi'nin kendisinin yonettigi Jojo Rabbit filminde Adolf Hitler rolunu oynuyor.
-
Warner Bros. korku-gerilim-gizem ve 7 Eylul'de vizyona girecek olan The Nun'in posterini yayinladi ve ilk fragmanini da yarin yayinlayacagini acikladi.
http://cdn3-www.comingsoon.net/asset...pguyaat6ty.jpg
-
Tonino Delli Colli'nin sinematografisi
https://thumbs.gfycat.com/ObviousFan...restricted.gif
Bir Zamanlar Amerika (Once Upon a Time in America - C'era una volta in America, 1984) Yonetmen: Sergio Leone
-
“Saglikli rolu oynuyorsun. Herkes de sana inaniyor. Bir tek ben senin ne kadar curumus oldugunu biliyorum. / You act healthy, act it so well that everyone believes you, everyone except me, because I know how rotten you are.”
https://media.giphy.com/media/mGH8UruiJokEM/giphy.gif
Persona, 1966. Yonetmen: Ingmar Bergman
-
Fransiz Akademik ressam Jules-Élie Delaunay'nin dogum gunu (13 Haziran 1828)
Ritratto di Jacques Bizet (Portrait of Jacques Bizet as a child, 1878)
https://pbs.twimg.com/media/DCMP5ejUwAI3cTD.jpg
-
Irlandali sair ve oyun yazari William Butler Yeats'in dogum yildonumu (13 Haziran 1865)
http://img.photobucket.com/albums/v6...BYeatsPoem.gif
Yaslandiginda, kirlastiginda saclarin
ve uyuklar oldugunda hep
ve atesle sinandiginda
bu kitabi yeniden al ve yavasca oku
o yumusak bakisi dusle
gozlerinden suzulen bir keresinde
ve derin mi derin golgelerini onun
kimbilir kac kisi o ince o zarif anlarini sevdi senin
ve guzelligini belki gercek belki yalan
ama yalniz bir adam icindeki o gocebe ruhu sevdi
ve hercai yuzundeki kederi
comelisini parlayan parmakliklarin ardinda
miriltili, uzuntulu azicik, nasil yenildi ask
yurudu gitti otesine ardina daglarin
ve yuzu sakli hep
bir yildiz kumesinin ortasinda
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...rown-penny.jpg
Fisildadim "Cok gencim"diye
Sonra da, "Yasliyim" diye, "oldukça";
Ask olasiligim var mý bilmek icin
Bir Peni firlattim havaya.
"Git ve sev, git ve sev, genc adam,
Eger gencse ve guzelse kadýn."
Ah Peni, ah kahverengi Peni,
Dugumlendim dugumune sacinin.
Cetrefil bir seydir ah ask,
Yoktur icindekileri bilecek kadar
Yeterli bilgelikte kimse,
Ta ki uzaga gidinceye yildizlar
Karanlik yuzu ayi yiyinceye dek
Aski tefekkur edeceklerinden.
Ah Peni, kahverengi Peni,
Baslayamaz kisi aska pek erken.
-
Italyan asilli Amerikali Futurist ressam Joseph Stella'nin dogum yil donumu (13 Haziran 1877)
(La voce della citta' di N.York interpretata (Voice of the City of New York Interpreted, 1920 -22)
https://pbs.twimg.com/media/DCMHL0EXcAAzNNv.jpg
Luna Park, 1913
https://pbs.twimg.com/media/DCL2KKuXsAAy2ph.jpg
-
Portekizli sair, yazar, edebi elestirmen, cevirmen, yayinci ve filozof veYirminci yuzyilin en iyi sairlerinden Fernando Pessoa'nin dogum yildonumu (13 Haziran 1888)
https://pbs.twimg.com/media/DGj5PGBXoAA173b.jpg
"Denizden gelen yolcular icin Lizbon, cok uzaklardan bile, bir hayaldeki masalimsi goruntu gibi yukselir; gunesin altin isiklari ile mutlu ettigi parlak mavi gokyuzune karsi kolaylikla farkedilir. Ve kubbeler, anitlar, eski kaleler bu sihirli mevkinin, bu kutsanmis bolgenin sessiz tesrifatcilari gibi ev yiginlarinin uzerinde uzanir.’’ Fernando Pessoa, Lizbon’a Kisisel Bir Yolculuk
https://pbs.twimg.com/media/DGj5TA1XoAIoPP3.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DCH1oSwXYAANDx1.jpg
"Basimiza gelen seylerin degeri, surece uzunluklarýyla degil yogunluklariyla ilgilidir. Bu yuzden unutulmaz anlar, aciklanamayan seyler ve bizim icin essiz insanlar vardir."
http://www.tuttomondonews.it/wp-cont.../02/image1.jpg
Numaracý biridir sair.
Oyle ustaca numara yapar ki,
Gercekten aci cekerken bile
Rol yapiyormuţ gibi gorunur.
Oca"ginda kul olacaksam, adima toz deseler ne cikar? Odanin penceresiysem eger, bosluk olsam ne yazar? Su saatinde saat isem gecsem ne olur, degil mi ki sana ait oldugum surece duracagim, olsem ne olur, sana ait oldukca olmeyecegim madem; seni kaybetsem ne olur, seni kaybettikce bulacaksam eger?" Fernando Pessoa, Huzursuzlugun Kitabi
http://www.mondadoristore.it/img/lib...ernando+Pessoa
“Ere nel tuo focolare, che importa se io sono polvere? Finestra della tua stanza, che importa se io sono spazio? Ora < > nella tua clessidra, che importa che io me ne vada, se per essere tuo rimarrň; che importa che io muoia, se per essere tuo non morirň; che importa che ti perda, se perderti significa trovarti?"
-
Fransiz forografci Jacques Henri Lartigue'nin dogum yildonumu (13 Haziran 1894)
http://static.wixstatic.com/media/54...e4dc0099d.webp
http://www.atgetphotography.com/Imag...artigue_30.jpg
Paris to Aix-les-Bains, 1931
-
Cervantes Odullu Paraguayli roman ve kisa oyku yazari Augusto Roa Bastos'un dogum yildonumu (13 Haziran 1917)
"Bir parca isik, hava bile yok. Ama bellekleri var. Tipki senin bellegin gibi. Homo-Sapiens’den uc yuz milyon yil daha yasli bir hamamboceginin bellegi. Baliklarin bellegi, kurbagalarin, hep ayni yerde gagasini temizleyen bir papaginin bellegi. Ki bu onlarin zeki, akilli oldugunu gostermez. Tam tersi. Bu acidan bakinca ustune kaynar su dokulmus bir kedinin soguk sudan bile kacar hale gelmesinden, onun iyi bir bellege sahip oldugunu soyleyebilir misin? Hayir, o sadece korkan bir kedidir. Kaynar su ile haslanmak artik onun bellegine girmistir. Bellek korkuyu hatirlamaz. Artik kendisi korku olmustur." Ben, En Ustun
https://http2.mlstatic.com/yo-el-sup...3_102012-F.jpg
“żOlvidas la memoria, tú, memorioso patán? Puede que no tener luz ni aire. Tienen memoria. Memoria igual a la tuya. Memoria de cucaracha de archivo, trescientos millones de ańos más vieja que el homo sapiens. Memoria del pez, de la rana, del loro limpiándose siempre el pico del mismo lado. Lo cual no quiere decir que sean inteligentes. Todo lo contrario. żPuedes certificar de memorioso al gato escaldado que huye hasta del agua fría? No, sino que es un gato miedoso. La escaldadura le ha entrado en la memoria. La memoria no recuerda el miedo. Se ha trastornado en miedo ella misma.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1lyiQrGrGL.jpg
"They may not have light and air. But they have a memory. A memory just like yours. The memory of an archive-cockroach, three hundred million years older than homo sapiens. The memory of the fish, of the frog, of the parrot that always cleans its beak on the same side. Which doesn't mean they're intelligent. Quite the contrary. Can you state categorically that the scalded cat flees even cold water is possessed of a good memory? No, merely that it's a cat that's afraid. The scalding has penetrated its memory. Memory doesn't recall the fear. It has become fear itself."
-
Oyun teorisine buyuk katkida bulunan Amerikali Nobel Odullu matematikci John Nash'in (John Forbes Nash Jr.) dogum yildonumu (13 Haziran 1928)
http://www.azquotes.com/picture-quot...h-52-69-08.jpg
"Hayatimin en onemli kesfini yaptim. Gercek mantik, sadece askin gizemli denklemlerinde bulunabilir."
-
Amerikali Psikoanalitiker, Psikiyatrist, Psikoterapist ve yazar Irvin D. Yalom'in dogum yildonumu (13 Haziran 1931)
"Tek kiside odaklanan guclu sevgiden sakinin; bu, insanlarin bazen sandigi gibi, askin safliginin kaniti degildir. Boyle her seyi disarida birakarak bir kapsule hapsedilmis -kendi kendisiyle beslenen, baskalarini umursamayan ve onlara bir sey vermeyen- bir ask, kendi uzerine cokmeye mahkumdur. Ask, iki insan arasinda parlayan bir tutku kivilcimi degildir yalnizca; aska dusmekle, askin icinde ayakta durmak arasinda sonsuz fark vardir. Ask, bir varolus bicimidir. Vurulmak degil, vermektir. Bir tek insanla sinirlanmis bir eylem degil, genel anlamda bir iliski kurma bicimidir." Askin Celladi ve Diger Psikoterapi Oykuleri
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Beware the powerful exclusive attachment to another; it is not, as people sometimes think, evidence of the purity of the love. Such encapsulated, exclusive love - feeding on itself, neither giving to nor caring about others - is destined to cave in on itself. Love is not just a passion spark between two people; there is infinite difference between falling in love and standing in love. Rather, love is a way of being, a "giving to,"ť not a "falling for"; a mode of relating at large, not an act limited to a single person."
-
6 Haziran 1944 tarihinde Er Ryan'i kurtarmak icin yola cikan Captain John H. Miller (Kurgusal karakter) ve timi, 13 Haziran 1944'de Fransa, Ramelle'de Ryan'i buldular.
http://i.dailymail.co.uk/i/pix/2014/...53_634x438.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DCMj0WWXUAI9Qsf.jpg
-
Japon yazar Osamu Dazai’nin olum yildonumu (13 Haziran 1948)
“Anne,son zamanlarda insanlari hayvanlardan ayiran tek ozelligin ne oldugunu kesfettim. Biliyorum, insan konusuyor, insan akilli, insan dusunuyor, insanin sosyal bir duzeni var; ama butun hayvanlarda bunlardan az cok yok mu? Belki hayvanlarin da inanclari vardir. Insan tum Yaradilisin efendisi olmakla ovunuyor; ama esasta, diger yaratiklardan pek farki olmadigi anlasiliyor. Oysa insanin yine de ayri bir ozelligi var. Belki beni anlamiyorsunuz. Hayvanlarda hic olmayan bir sey, insanin kendisine ait bir sey: O da sir. Ne dersiniz?” Batan Gunes
https://images-na.ssl-images-amazon....1zsBUaNL2L.jpg
“Mother, recently I have discovered the one way in which human beings differ completely from other animals. Man has, I know, language, knowledge, principles, and social order, but don't all the other animals have them too, granted the difference of degree? Perhaps the animals even have religions. Man boasts of being the lord of all creation, but it would seem as if essentially he does not differ in the least from other animals. But, Mother, there was one way I thought of. Perhaps you won't understand. It's a faculty absolutely unique to man - having secrets. Can you see what I mean?"
“Horiki'nin o farkli guzel gulumsemesi karsisinda aglamis, karar vermeyi ve direnc gostermeyi bir yana býrakip arabaya binmis, buraya getirilince de cilgin sinifina konmustum. Su an, buradan cikacak olsam bile, bir ‘cilgin,’ hayir bir cokkun oldugum damgasini yuzumde tasirim herhalde.
Insanligimi yitirdim.
Artýk ben, asla bir insan degilim.” Insanligimi Yitirirken,
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“I had wept at that incredibly beautiful smile Horiki showed me, and forgetting both prudence and resistance, I had got into the car that took me here. And now I had become a madman. Even if released, I would be forever branded on the forehead with the word ‘madman,’ or perhaps, ‘reject.’
Disqualified as a human being.
I had now ceased utterly to be a human being.”
-
-
John Travolta ve Olivia Newton-John’in basrol oldugu muzikal Grease, 13 Haziran 1978’de New York’ta gpsterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...3MTQ@._V1_.jpg
https://media3.giphy.com/media/uvLfT7k2i5Ukg/giphy.gif
-
Nwe Jerseyli rockcilar Bon Jovi, 7.studyo albumu Crush’i 13 Haziran 2000 tarihinde Island Records etiketiyle piyasaya surdu.
http://4.bp.blogspot.com/-p_DXm5cecr...rush_front.jpg
-
"Pekala Carlos, hayal ettigin ve savundugun su ideal toplumu dusunelim - tecavuzun yasallastigi toplumu-. Simdi birkac dakika icin kendi kizini dusun. Onun icin bu toplumda - yasal tecavuze acik durumda, cinsel aclik duyup on yedi yasindaki kizlara zor kullanarak sahip olmaya kalkisan herkes icin bir tatmin araci olarak - yasamak nasil bir sey olurdu?"
Carlos ansizin siritmaktan vazgecti. Gozle gorulur bicimde irkildi ve, "Bunu onun icin istemezdim," dedi yalnizca.
"Ama kurdugun bu dunyada onun yeri ne olacakti? Manastirami kapanacakti? Ona yasayabilecegi bir yer saglamak zorundasin: babalarin yaptigi budur - cocuklari icin bir dunya kurarlar. Sana daha once hic sormamistim - kizin icin gercekten ne istiyorsun?"
"Onun bir erkekle sevgi dolu bir iliskisi ve sevgi dolu bir ailesi olmasini istiyorum."
"Ama babasi bir tecavuz dunyasini savunurken bu nasil olabilir? Onun sevgi dolu bir dunyada yasamasini istiyorsan o dunyayi kurmak da sana duser - ve bunun icin ise kendi davranislarinla baslaman gerekir. Kendi yasanin disinda kalamazsin, her ahlak sisteminin temelinde bu vardir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"All right, Carlos, let's consider this ideal society you're imagining and advocating - this society of legalized rape. Think now, for a few minutes, about your daughter. How would it be for her living in the community - being available for legal rape, a piece of ass for whoever happens to be horny and gets off on force and seventeen-year-old girls?"
Suddenly Carlos stopped grinning. He winced visibly and said simply, "I wouldn't like that for her."
"But where would she fit, then, in this world you're building? Locked up in a convent? You've got to make a place where she can live: that's what fathers do - they build a world for their children. I've never asked you before - what do you really want for her?"
"I want her to have a loving relationship with a man and have a loving family."
"But how can that happen if her father is advocating a world of rape? If you want her to live in a loving world, then it's up to you to construct that world - and you have to start with your own behavior. You can't be outside your own law - that's at the base of every ethical system."
-
Fransiz fizikci Charles Augustin de Coulomb'un dogum yildonumu (14 Haziran 1736)
https://i1.wp.com/izquotes.com/quote...ze=1400%2C9999
"Okuldan mezun olduktan sonra, kendine ozgu sikintiya ve monotonluga dayanacak, egitici bir genc adam, odevinden tamamen alakasiz bilim veya edebiyat dalinda kendini kaybetmekten baska caresine sahip degildir."
-
Amerikali roman yazari Harriet Beecher Stowe'un dogum yildonumu (14 Haziran 1811)
https://pbs.twimg.com/media/DDoL5f_XsAAErOS.jpg
"Siz Kentucky'liler zencilerinizi simartirsiniz. Onlara iyi davranmak istersiniz ama gercek iyilik o degildir. Simdi bakin, dunyanin dort bir yaninda becerilmis, itilip kakilmis sonra da Tanri bilir kime satilmis bir zenciye ilke ve umut asilamak iyilik degildir. Izninizle sunu da soyleyecegim: Louisiana ya da Mississippi zencilerinin onlardan beklendigi gibi sarki soyleyerek calistiklari bir yerde, sizin obur zenciler orta yerde kalakalir. Zencileri tam onlarÝn layik oldugu bicimde yonettigime inaniyorum."ť Tom Amca'nin Kulubesi
https://img1.od-cdn.com/ImageType-10...C%7DImg100.jpg
"You Kentucky folks spoil your niggers. You mean well by them, but you aren't doing them any favors. Niggers get sold to God knows who, so you're not doing them any favors if you give them notions and expectations instead of preparing them for what's to come. I bet your niggers would fall apart in some places where a Louisiana or Mississippi nigger would be singing and dancing for joy. So, what do you say?"
-
Italyan sair, dusunur, dil bilimci ve deneme yazari Giacomo Leopardi'nin olum yildonumu (14 Haziran 1837)
https://pbs.twimg.com/media/DDejf_VWsAAexDp.jpg
Ey tek ebedi olan dunyada
her canli varligin yoneldiði olum,
sende dinlenir bizim ruhtan yoksun varligimiz,
hosnut degil,ama kurtulmus
eski acidan.Goturuyor
bilinmeze bu agir dusunce bizi
karmakarisik akildaki koyu bir gece gibi:
tukendigini hissediyor corak ruh
umutlanma,arzulama gucunun:
kurtuluyor boylece acidan,korkudan
ve eriyor bos, agir
ve SIKINTISIZ zaman.
Yasadik: bir sut cocugunun ruhunda
korkunc bir larvadan
ya da korkulu bir ruyadan
nasil karanlik bir ani kalirsa;
oteye kaliyor bizde bu anisi da
hayatimizin. Ama ani uzaktir
korkudan. Ne olduk?
Ne oldu yasam adini alan
o aci zaman parcasi?
Bizim dusuncemize gore, bugun,
yasam gizemli, hayranlik verici,
ve gorunmektedir bilinemeyen olum
canlilarin onu dusundugu gibi.
Nasil kaciyorsa olumden yasarken
oyle kaciyor simdi de yasam atesinden
bizim bilinmeyen varligimiz,
hosnut degil ama emin
yazginin engellediginden
mutlu olmasinin olumlulerin ve olumlerin.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...apoli_1835.jpg
Sola nel mondo eterna, a cui si volve
Ogni creata cosa,
In te, morte, si posa
Nostra ignuda natura;
Lieta no, ma sicura
Dall'antico dolor. Profonda notte
Nella confusa mente
Il pensier grave oscura;
Alla speme, al desio, l'arido spirto
Lena mancar si sente:
Cosě d'affanno e di temenza č sciolto,
E l'agrave; vote e lente
Senza tedio consuma.
Vivemmo: e qual di paurosa larva,
E di sudato sogno,
A lattante fanciullo erra nell'alma
Confusa ricordanza:
Tal memoria n'avanza
Del viver nostro: ma da tema č lunge
Il rimembrar. Che fummo?
Che fu quel punto acerbo
Che di vita ebbe nome?
Cosa arcana e stupenda
Oggi č la vita al pensier nostro, e tale
Qual de' vivi al pensiero
L'ignota morte appar. Come da morte
Vivendo rifuggia, cosě rifugge
Dalla fiamma vitale
Nostra ignuda natura;
Lieta no ma sicura,
Perň ch'esser beato
Nega ai mortali e nega a' morti il fato.
Ne idim, ne oldum, acaba, niye ki?
Nicin asklar yuregimde yer degistirdi?
Hepsi laf, gercek olan su ki, bizleriz anlamsiz olan!
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Deh come mai da me sí vario fui,
e tanto amor mi tolse un altro amore?
Deh quanto, in veritŕ, vani siam nui!
Giacomo Leopardi, Ilk Ask / Il Primo Amore
https://www.frasi-celebri.net/images...81e9c3c126.jpg
"Mutluluk ya da mutsuzluk distan degil icten olculur."
-
1968 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Japon roman yazari Yasunari Kawabata’nin dogum yildonumu (14 Haziran 1899)
“Kendi hayalinde, Bati'dan gelme kitap ve resimlerle canlanan goruntulerin tadini cikariyordu. Hic gormedigi birine asik olmakla birdi bu.” Karlar Ulkesi
https://4.bp.blogspot.com/-XWWAV9Q3x...nowcountry.jpg
“He savored the phantasms of his own dancing imagination, called up by Western books and pictures. It was like being in love with someone he had never seen.”
“Hasin, yalin bir gece manzarasi. Her yeri kaplayan karlarin don tutarken cikardigi catirti topragin ta icinde, derinden derine gumburder gibiydi. Ay yoktu. Inanilmayacak kadar sayisiz gorunen yildizlar oyle parlak ve yakindilar ki, boslugun donusundeki hizdan dusup dokulur gibiydiler. Yildizlar yaklastikca gokyuzu geri geri cekilerek gecenin rengine karisiyordu. Sinir daglarinin birbirinden ayirt edilemeyen tepeleri, yaldizli gogun eteklerine butun agirliklariyla yaslanmislardi; buyuk ve yuksek oluslarini gostermeden duyumsatan derin bir siyahlikla.Gecenin tum gorunumu duru, durgun bir uyum icinde butunlesiyordu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1CzRw3jk1L.jpg
“It was a stern night landscape. The sound of the freezing of snow over the land seemed to roar deep into the earth. There was no moon. The stars, almost too many of them to be true, came forward so brightly that it was as if they were falling with the swiftness of the void. As the stars came nearer, the sky retreated deeper and deeper into the night clolour. The layers of the Border Range, indistinguishable one from another, cast their heaviness at the skirt of the starry sky in a blackness grave and somber enough to communicate their mass. The whole of the night scene came together in a clear, tranquil harmony.”
"Bir kadinin teni, sevdigi adamin kollari arasinda oldugunda daha guzel kokmaya baslar. / La pelle di una donna prende a profumare, quando č tra le braccia dell'uomo che le piace."ť
http://www.itrentenni.com/wp-content...015/12/Hug.jpg
-
Neo Empresyonizm akiminin uyelerinden Italyan ressam Giuseppe Pellizza da Volpedo'nun olum yildonumu (14 Haziran 1907)
Il Quarto Stato (The Fourth Estate, 1901)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...arto_stato.jpg
-
Fransiz sair René Char’in dogum yildonumu (14 Haziran 1907)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...f-the-rose.jpg
“Uzun suren yoklugun odasinda, acik kalan pencereye ragmen, gulun kokusu yine de oradaki nefesle iliskilidir. Bir kez daha gecmis deneyimden yoksunuz, tazeleriz, asigiz. Gul! Onun yollarinin kayrani olumun kustahligini bile dindirir. Hicbir cit duramaz yolunda. Arzu diridir, bugulu alinlarimizda bir siziyla.
Yagmurlariyla yeryuzunde yuruyenin dikenden korkusu yoktur ne mukemmel ne de dusmanca yerlerde. Ama vay haline kendiyle sohbeti keserse! Can evinden vurulmus, kul olur gider, guzelligin islah ettigi bir okcu.”
-
Alman dusunur, sosyolog ve ekonomi politik uzmani Max Weber'in olum yildonumu (14 Haziran 1920)
"Sigirdan don yagi yaparlar, insandan da para. Bu hirs felsefesi, para sahibi saygi deger adamin ideali ve hepsinden onemlisi, bireyin kendi sermayesini genisletme egiliminin dusuncesi olarak gorulur. Aslinda burada ongorulen bir yasama teknigi degildir, ozel bir ahlaktir. Bu ahlakin zedelenmesi, yalnizca aptallik olarak degil, odevin unutulmasi olarak ele alinmaktadir ve butun bunlar her seyden once nesnenin neligine aittirler."
https://api.onbeing.org/wp-content/u...0gSJSL-310.jpg
“They make tallow out of cattle and money out of men. The peculiarity of this philosophy of avarice appears to be the ideal of the honest man of recognized credit, and above all the idea of a duty of the individual toward the increase of his capital, which is assumed as an end in itself. Truly what is here preached is not simply a means of making one’s way in the world, but a peculiar ethic. The infraction of its rules is treated not as foolishness but as forgetfulness of duty."
-
Ingiliz yazar ve mizahci, en iyi bilinen romani 1887'de yayinladigi Teknede Uc Adam'in yazari Jerome Klapka Jerome'un dogum yildonumu (14 Haziran 1927)
"Bizler midemizin emrindeki zavalli koleleriz aslinda . Siz en iyisi beni dinleyin ahlakmis, adaletmis bosuna boyle seylerin pesinden kosmayin. Midenize dikkat edin yeter. Yemeklerinizi ozenle secin, midenizi ihmal etmeyin. O zaman erdem de, huzur da kendiliginden gelir yureginize yerlesir. Iyi bir vatandas, sevecen bir es, merhametli bir baba, soylu ve erdemli bir adam olursunuz."ť Teknede Uc Adam
https://image.slidesharecdn.com/3men...?cb=1379492204
"We are but the veriest, sorriest slaves of our stomach. Reach not after morality and righteousness, my friends; watch vigilantly your stomach, and diet it with care and judgment. Then virtue and contentment will come and reign within your heart, unsought by any effort of your own; and you will be a good citizen, a loving husband, and a tender father - a noble, pious man."ť
https://1.bp.blogspot.com/-YGksA7Sz4...in+barca-1.jpg
"Noi siamo gl'infelici schiavi del nostro stomaco. Lasciate andare la moralitŕe la giustizia, amici miei: vigilate accuratamente ilvostro stomaco,e alimentatelo con giudizio. Allora la virtů e la soddisfazione verranno a regnare nel vostro cuore senza nessuno sforzo da parte vostra; e sarete buoni cittadini, mariti amorosi, teneri padri e uomini nobili, pii."ť
-
Ingiliz kadýn haklarý savunucusu ve sufrajet Emmeline Pankhurst'un olum yildonumu (14 Haziran 1928)
http://www.azquotes.com/picture-quot...t-53-72-70.jpg
“Kadinlarin basarili olamayacagini dusunen sizlere sunu soylemek isterim: Ingiliz hukumetini bu pozisyona getirmeyi basardik. Hukumet artik su alternatifle yuzlesmek zorunda: Kadinlar artik ya oldurulecek, ya da oy kullanacak.”
-
Ernesto "Che" Guevara'nin dogum yildonumu (14 Haziran 1928)
https://pbs.twimg.com/media/DCMjbnlXoAAdYZf.jpg
"Tek bir kisinin hayati, dunyadaki en zengin insanin mal varligindan milyonlarca kat daha degerlidir."
-
Polonya asilli Amerikali yazar Jerzy Kosiński’nin dogum yildonumu (14 Haziran 1933)
''Bazen gunler gecer, aptal Ludmilla gorunmezdi. O zaman buyuk bir kizginlik, gizliden gizliye kemirir Lekh'in icini. Gozlerini kuslara diker, saatler boyunca kendi kendine homurdanirdi. Uzun uzun ve gunlerce dusundukten sonra en guzel kuslardan birini secerdi. Kusu bilegine bagladiktan sonra bir suru garip seyi birbirine karistirip kokulu bir boya elde eder, degisik renklerde, kutu kutu hazirlardi bu boyadan. Sonra kusun basini, kanatlarini, boynunu ebemkusagi renkleriyle bezer, tuylerine bir demet yabani cicegin goz kamastirici parlakligini verirdi.
Sonra ormanin iclerine yururduk birlikte. Epey ilerledikten sonra Lekh durur, kusu bileginden cozup bana verir ve ayaklarindan tutarak sallamamý isterdi. Boyali kus söylenir durur, bagirisina gelen bir suru kuþ tepemizde donmeye baslardi.Onlara ulasmak isteyen tutsak debelenir, butun gucuyle oter, boyali boynunun icinde kalbi delice atardi.''
https://i.warosu.org/data/lit/img/00...8290928016.jpg
“Sometimes days passed and Stupid Ludmila did not appear in the forest. Lekh would become possessed by a silent rage. He would stare solemnly at the birds in the cages, mumbling something to himself. Finally, after prolonged scrutiny, he would choose the strongest bird, tie it to his wrist and prepare stinking paints of different colors which he mixed together from the most varied components. When the colors satisfied him, Lekh would turn the bird over and paint its wings, head, and breast in rainbow hues until it became more dappled and vivid than a bouquet of wildflowers.
Then he would go into the thick of the forest. There Lekh took out the painted bird and ordered me to hold it in my hand and squeeze it lightly. The bird would begin to twitter and attract a flock of the same species which would fly nervously over our heads. Our prisoner, hearing them, strained toward them, warbling more loudly, its little heart, locked in its freshly painted breast, beating violently.”
-
Ingiliz yazar, sair, filozof, dramatist, gazeteci, hatip, ilahiyatci, biyografi yazari Gilbert Keith Chesterton’in dogum yildonumu (14 Haziran 1936)
"Salt gercekler! Gercekten de hala gerceklere inandigini-batil inanclara battigini, belirsiz ve tarih oncesi sunaklara bagli oldugunu- kabul mu ediyorsun? Kisinin biraktigi ilk izlenimine guvenmiyor musun?
"Sey, ilk izlenimler," dedim, "salt gerceklerden daha az nesnel olabilir."
"Bos Laf" dedi." Dunya, ilk izlenimlerin etrafýnda donmuyor da neyin etrafinda donuyor? Daha ise yarar olan nedir? Dostum dunyanin felsefesi gerceklere dayali olabilir fakat esas is ruhsal izlenim ve atmosferle yuruyor. Bir katibi neden ise alirsin veya almazsin? Kafatasini mi olcersin? Fiziksel yapisini anlamak icin bir referans kitaba mi bakarsin? Hic gerceklerle ilgilenir misin?..."
http://www.loyalbooks.com/image/deta...eer-Trades.jpg
"The mere facts! Do you really admit—are you still so sunk in superstitions, so clinging to dim and prehistoric altars, that you believe in facts? Do you not trust an immediate impression?"
"Well, an immediate impression may be," I said, "a little less practical than facts."
"Bosh," he said. "On what else is the whole world run but immediate impressions? What is more practical? My friend, the philosophy of this world may be founded on facts, its business is run on spiritual impressions and atmospheres. Why do you refuse or accept a clerk? Do you measure his skull? Do you read up his physiological state in a hand-book? Do you go upon facts at all? Not a scrap…”
https://images-eu.ssl-images-amazon....%2BDjyHupL.jpg
-
Walt Disney Studios'un Felix Salten'in romanindan uyarladigi animasyon filmi Bambi 14 Haziran 1942'de Salt Lake City, Utah'ta gosterime girdi. (16 Kasim 1944, Turkiye)
https://m.media-amazon.com/images/M/...6,1000_AL_.jpg
https://vignette.wikia.nocookie.net/...20150118235459
https://media2.giphy.com/media/tKgDe5EdNSjTy/giphy.gif
-
Kral (Elvis Presley) Memphis, Tennessee'deki L. C. Humes High School'dan 14 Haziran 1953'de mezun oldu.
https://i.pinimg.com/originals/30/a1...a554e40b91.jpg
http://www.onthisveryspot.com/pics/spot_450_401.jpg
-
-
Irlanda asilli Ingiliz sarkici, soz yazari, DJ ve moda tasarimcisi Boy George'un (George Alan O'Dowd) dogum gunu (14 Haziran 1961)
https://pbs.twimg.com/media/Dfp5W_SU0AAd8LV.jpg