-
Fransiz yazar ve filozof Voltaire'in (Francois Marie Arouet) olum yil donumu (30 Mayis 1778)
"Belki yuz kez kendimi oldurmek istedim. Ama yasami hala seviyordum. Bu gulunc zayifligimiz belki en vazgecilmez duskunluklerimizden biridir. Cunku her zaman yere calmak istedigimiz bir yuku, surekli tasimaya calismaktan, varligimızdan dehsete dustugumuz halde, ona baglanmaktan, kisacasi bizi kemiren yilani kalbimizi yiyinceye kadar oksamaktan daha budalaca bir sey olur mu?" Candide Ya Da Iyimserlik
http://3.bp.blogspot.com/-1RRnERJiB6...e+Voltaire.jpg
"I have wanted to kill myself a hundred times, but somehow I am still in love with life. This ridiculous weakness is perhaps one of our more stupid melancholy propensities, for is there anything more stupid than to be eager to go on carrying a burden which one would gladly throw away, to loathe one’s very being and yet to hold it fast, to fondle the snake that devours us until it has eaten our hearts away?"
"Simdi, hangisi daha iyidir, yurdumuzun krallikla yonetilen bir devlet olmasi mi, yoksa cumhuriyetle yonetilen bir devlet olmasi mi? Cozumunu zenginlere sorun,hepsi aristokrasiyi yeg tutarlar; halka sorun demokrasiyi ister: krallardan baska krallari begenen yoktur.Peki nasil oluyor da hemen hemen butun dunya hukumdarlar tarafindan yonetiliyor? Onu, kedinin boynuna bir cingirak asmayi oneren farelere sorun. Ama dogrusunu isterseniz, bunun gercek nedeni, once de soylendigi gibi, insanlarin pek seyrek olarak kendi kendilerini yonetmeye layik olmalaridir." Cep Felsefe Sozlugu
http://farm4.static.flickr.com/3465/...77b75d.jpg?v=0
"Well now, is it better for your fatherland to be a monarchy or a republic? For four thousand years has this question been debated. Ask the rich for an answer, they all prefer aristocracy; question the people, they want democracy: only kings prefer royalty. How then is it that nearly the whole world is governed by monarchs? Ask the rats who proposed to hang a bell round the cat's neck. But in truth, the real reason is, as has been said, that men are very rarely worthy of governing themselves."
https://pbs.twimg.com/media/DA-ycrNXoAAiV8G.jpg
"Kimin sana hukmettigini anlamak icin kimi elestirmene izin verilmedigine bakman yeterli."
-
Rus Filozof Mihail Bakunin'in dogum yil donumu (30 Mayis 1814)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...unin-10580.jpg
"Yalnizca tum insanlar, kadinlar ve erkekler ayni sekilde ozgur olduklari zaman ben de gercekten ozgurum.Benim ozgurlugumu sinirlamasi veya reddetmesi soyle dursun,tam tersine diger insanlarin ozgurlugu benim ozgurlugumun zorunlu dayanak noktası ve teyididir."
-
Rus sair, roman ve oyun yazari Boris Pasternak'in olum yil donumu (30 Mayi 1960)
"Hele su yasamin degiştirilecegi sozuyse cildirtiyor beni.Bu tur sozler isitince perisan oluyorum.Yasami degiştirmek! Ne kadar iddiali bir soz.Oysa yasami zerre kadar anlamamis olan bir insan ancak boyle bir laf edebilir.Bunlar yasamin nasıl surdugunu,kalbinin nasil carptigini hissedemeyenlerdir.Onlar yasami kendileri tarafindan islenebilecek bir ham madde olarak goruyorlar.Dusunemiyorlar ki yasam hic bir zaman bir ham madde olmamistir ve olamaz."
https://pbs.twimg.com/media/DBAWcNeXkAAnQ5D.jpg
"Reshaping life! People who can say that have never understood a thing about life - they have never felt its breath, its heartbeat - however much they have seen or done. They look on it as a lump of raw material that needs to be processed by them, to be ennobled by their touch. But life is never a material, a substance to be molded. If you want to know, life is the principle of self-renewal, it is constantly renewing and remaking and changing and transfiguring itself, it is infinitely beyond your or my obtuse theories about it."
"Hic dusmemis ya da tokezlememis insanlari sevmem. Onlarin bu meziyetleri yasamdan yoksun ve degersizdir. Yasam onlara kendi guzelligini acmamistir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Io non amo la gente perfetta, quelli che non sono mai caduti, non hanno inciampato. La loro è una virtù spenta, di poco valore. A loro non si è svelata la bellezza della vita."
-
"Ne guzel sey hatirlamak seni: olum ve zafer haberleri icinden, hapiste ve yasim kirki gecmis iken.../ È bello un ricordo di te: fra notizie di morte e annunci trionfali, in prigione a quaranta suonati..." N.Hikmet
https://pbs.twimg.com/media/DA_cIH6WAAI6m6i.jpg
-
https://pbs.twimg.com/media/DA_PWHUXUAAY6yR.jpg
"Bir seyin goruntusu, duygular dogrultusunda degisir; boylece biz nesnelerin iclerindeki guzelligi ve buyuyu gorebiliriz; iste o anda bu sihir ve zerafet aslinda bizim kendi icimizdedir." Halil Cibran
-
https://pbs.twimg.com/media/DBBhwQ0XYAA1p1c.jpg
"Nefret ediyorum ve seviyorum. Nasil olur diye belki sorarsin.
Bilmiyorum, ama oyle hissediyorum ve aci cekiyorum." Catullus, Carmen 85
-
"Yapmaniz gereken sadece tek sey var: Kendinize donun. Size yazmanizi söyleyen nedeni bulun; koklerini kalbinizin derinliklerine salip salmadigina bakin; eger yazmaktan men edilseydiniz olup olmeyeceginizi kendinize itiraf edin. Gecenin en sessiz saatinde kendinize sorun: yazmak zorunda miyim? Samimi bir yanit icin kendinizi iyice dinleyin. Ve eger bu ciddi soruya kuvvetli bir şekilde "Evet, yazmak zorundayim"diyebiliyorsanız, o zaman yasaminizi bu gereksinime uygun olarak kurun; tum yasaminiz, en siradan ve en kayitsiz saatinde bile, bu itkinin bir delili ve tanigi olmalidir. Sonra, dogaya yaklasin. Daha once kimse denememis gibi, gordugunuz, hissettiginiz, sevdiginiz ve kaybettiginiz seyleri anlatmaya calisin. Ask siirleri yazmayin; cok gostermelik ve siradan o formlardan uzak durun, ask siirleri uzerinde calismasi en zor olanlardır cunku, iyi ve hatta muazzam bir gelenegin var oldugu bu alanda, kisisel bir sey yaratmak muthis ve tam olgunlasmis bir guc gerektirir. Bu yuzden kendinizi bu genel temalardan kurtarin ve gunluk hayatin size sunduklarina dair yazin; acilarinizi ve arzularinizi, aklınizdan gecen dusunceleri ve belli bir tur guzelge olan inancinizi tarif edin. Tum bunlari kalpten, sakin, mutevazi bir samimiyetle yapin. Kendinizi ifade ederken cevrenizdeki seyleri kullanin, ruyalarinizda gordugunuz goruntuler ve hatirladiginiz nesneler gibi." Rainer Maria Rilke, Genc Bir Saire Mektuplar
https://media.adelphi.it/spool/815f3...h_cs_cx_cy.jpg
"Guardi dentro di sé. Si interroghi sul motivo che le intima di scrivere; verifichi se esso protenda le radici nel punto più profondo del suo cuore; confessi a se stesso: morirebbe, se le fosse negato di scrivere? Questo soprattutto: si domandi, nell'ora più quieta della sua notte: devo scrivere? Frughi dentro di sé alla ricerca di una profonda risposta. E se sarà di assenso, se lei potrà affrontare con un forte e semplice «io devo» questa grave domanda, allora costruisca la sua vita secondo questa necessità. La sua vita, fin dentro la sua ora più indifferente e misera, deve farsi insegna e testimone di questa urgenza. Allora si avvicini alla natura. Allora cerchi, come un primo uomo, di dire ciò che vede e vive e ama e perde. Non scriva poesie d'amore; eviti dapprima quelle forme che sono troppo correnti e comuni: sono le più difficili, poiché serve una forza grande e già matura per dare un proprio contributo dove sono in abbondanza tradizioni buone e in parte ottime. Perciò rifugga dai motivi più diffusi verso quelli che le offre il suo stesso quotidiano; descriva le sue tristezze e aspirazioni, i pensieri effimeri e la fede in una bellezza qualunque; descriva tutto questo con intima, sommessa, umile sincerità, e usi, per esprimersi, le cose che le stanno intorno, le immagini dei suoi sogni e gli oggetti del suo ricordo. "
-
"Seven kisi sevilenin sadece kusurlarina, bir kadinin sadece garipliklerine ve zayifliklarina baglilik duymaz, onu, kadinin yuzundeki kirisiklarla benler; eprimis elbiselerle carpik bir yuruyus butun guzelliklerden daha surekli ve daha acimasizca baglar. Herkes coktan gecirmistir bu tecrubeyi. Peki nicin? Duyumun yerinin kafada olmadigini, bir pencereyi, bir bulutu, bir agaci beynimizde degil, daha cok onlari gordugumuz yerde algiladigimizi ileri suren ogreti dogruysa, sevgiliye bakarken de oyle, kendi disimizda oluruz. Ama bu sefer eziyet veren bir gerilim ve hayranlik icinde. Duyum gozleri kamasmis bicimde, bir kus surusu gibi, kadinin yaydigi isik icinde ucusup durur. Nasil kuslar agacin gizleyen yapraklari arasinda korunak ararsa, duyumlar da gölgeli kirisiklara, hos bir eda tasimayan el-kol hareketlerine ve sevilen govdenin goze carpmayan kusurlarina siginir, sinip gizlendikleri o yerlerde guven bulurlar. Ve gecip gidenlerden hicbiri hayranin ask atesinin tam da buralarda, kusurlu koselerde, kinanacak yerlerde yuvalandıiginin farkina bile varmaz." Walter Benjamin,Tek Yon
https://www.penguin.co.uk/content/da...9475/cover.jpg
"He who loves is attached not only to the 'faults' of the beloved, not only to the whims and weaknesses of a woman. Wrinkles in the face, moles, shabby clothes, and a lopsided walk bind him more lastingly and relentlessly than any beauty. This has long been known. And why? If the theory is correct that feeling is not located in the head, that we sentiently experience a window, a cloud, a tree not in our brains but, rather, in the place where we see it, then we are, in looking at our beloved, too, outside of ourselves. But in a torment of tension and ravishment. Our feeling, dazzled, flutters like a flock of birds in the woman's radiance. And as birds seek refuge in the leafy recesses of a tree, feelings escape into the shaded wrinkles, the awkward movements and inconspicuous blemishes of the body we love, where they can lie low in safety. And no passer by would guess that it's just here, in what is defective and censurable, that the fleeting darts of adoration nestle." One-Way Street