-
-
-
Iranli Týp adami, fizikci, yazar, filozof ve bilim insani Ýbn-i Sina'nin olum yildonumu (21 Haziran 1037)
http://www.azquotes.com/picture-quot...-146-32-41.jpg
"Hayatin genisligi, uzunlugundan daha onemlidir."
http://www.azquotes.com/picture-quot...-111-59-95.jpg
''Tip, insan vucudunun, hangi araclarla iyilestigine ve hangi deingenin insan vücudunu sagliktan uzaklastirdigini arastirir."
-
Tarih ve politika biliminin kurucusu Italyan filozof, devlet adami, diplomat, askeri stratejist, sair ve oyun yazari Niccolň Machiavelli'nin olum yildonumu (21 Haziran 1527)
https://pbs.twimg.com/media/C2cukkWXAAQSBkx.jpg
"Aksamlari eve gelip calismaya basladigimda, kir ve toz kapli olan rencber giysilerimi cikarip, yerine soylu mahkeme kiyafetlerimi giyiyorum ve boylece bana kucak acan antik saltanat soylulariyla birlikte oluyorum. Onlarla konusmaktan sakinmiyor, eylemlerinin sebeplerini sorguluyorum. Ve onlarda tum nezaketleriyle bana cevap veriyorlar.Dort saat boyunca hic bir bezginlik, yilginlik hissetmiyorum.Tum dertlerimden ariniyorum..Ne yoksulluk canimi SIKIYOR, ne de olumden korkuyorum.Tamamen bu buyuk adamlarca sahipleniyorum."ť Niccolo Machiavelli, Prens / Il Principe, 1550
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Cover_Page.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DCw5OaCXgAQcyhV.jpg
"Senin neye benzedigini herkes gorur ama ne oldugunu cok az kisi duyumsar."
-
Yuksek Ronesansin Mannerist Italyan ressami Sebastiano del Piombo'nun (Sebastiano Luciani) olum yildonumu (21 Haziran 1547)
La Resurrezione di Lazzaro (The Raising of Lazarus, 1517 - 1519), National Gallery, Londra
https://pbs.twimg.com/media/DC1o82eWsAEmFo4.jpg
-
Barok donemin Italyan ressami Andrea Sacchi'nin olum yildonumu (21 Haziran 1661)
Il riposo di Venere (Venus at Rest, 17.yy yarisi)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...us_at_rest.jpg
-
Brezilyali realist roman ve kisa oyku yazarý, sair Joaquim Maria Machado de Assis'in dogum yildonumu (21 Haziran 1839)
"Ey oldugum gune dek sevgisini kazanmak icin cirpindigim kalabalýklar, sizin kayitsizliginizin intikamini boyle aldim iste: Siz etrafimda vizildayip durun, ben sizi duymuyordum bile. Benim bu tavrim, Aiskhylos'un Prometheus'unun, kendisine iskence edenlere karsi takin*digi tavirla karsilastirilabilir. Beni sacmaliklarinizin, onemsiz seyler karsisinda duydugunuz heyecanin kayasina zincirleyebileceginizi mi sandiniz? Dostum, sizinki*ler zayif zincirler. Guliver gibi, bir kasimi oynattim mi, istedigim an kirarim ben onlari."
https://robpacker.files.wordpress.co...3a1s-cubas.png
"Multitude, whose love I coveted until death, that was how I got my revenge on you sometimes. I let humankind bustle around my body without hearing them, just as the Prometheus of Aeschylus did with his torturers. Oh, did you try to chain me to the rock of your frivolity, your indifference, or your agitation? Fragile chains, my friends. I would break them with the action of a Gulliver. It's quite ordinary to go off to ponder in the wilderness."
"Pascal, insanin dusunen bir kamis oldugunu soylemis. Yanlis. Insan dusunen bir dizgi hatasidir. Hayatin her donemi, bir oncekini duzelten yeni bir basimdir ve her donem, bir sonraki tarafindan duzeltilecektir; ta ki nihai basim yapilana kadar."
https://http2.mlstatic.com/memorias-...2_052017-F.jpg
“Let Pascal say that man is a thinking reed. He is wrong; man is a thinking erratum. Each period in life is a new edition that corrects the preceding one and that in turn will be corrected by the next, until publication of the definitive edition, which the publisher donates to the worms.”
"On yedi yasindaydim; dunyayi ve kendimi, ust dudagimin tepesindeki tuylerin biyik olduguna inandirmaya calisiyordum. Kibirli hareketler icinde oldugum icin erkek gibi davranan bir cocuk mu, yoksa cocuk gibi davranan bir erkek mi oldugumu bilmek zordu."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"I was seventeen. My upper lip was beginning to sprout as I strove to grow a mustache.My eyes, lively and resolute, were my really masculine feature. Since I showed a certain haughtiness it was hard to tell whether I was a child with the arrogance of a man or a man with the look of a boy."
-
Rus yazar Fedor Vasil'evič Gladkov'un dogum yildonumu (21 Haziran 1883)
"Yaktýk, yiktik,aci cektik...Oluk oluk kan akti. Aclik cektik. Ve simdi o ezilmesi icin bunca aciya katladigimiz gunler tekrar karsimizda...Hangisi kabustu,bilemiyorum:Akitilan kanlarimi mi, aci dolu mucadelemiz mi, yoksa bu sarhos kahveleri ile bu, tika basa doldurulmus magaza vitrinleri mi ? Bunca mucadele, isci kulubelerinde sefalet ve aclik eskisinden daha ezici bir agirlikta tekrar uzerimize coksun diye miydi? Icimizde yasayan,kanimizi kurutan zehirli yilanlar, hirsizlar ve somuruculer yeniden eski rahat hayatlarina kavussun diye miydi bizim mucadelemiz? Hayir ben kabullenemem bunu, kafamin içi bu kuskuyla doluyken yasayamam..Bunca mucadele, cekilen bunca aci, gozumuzu bile kirpmadan gidisimiz sonradan kendi kendimizi carmiha germek icin miydi? Neden?"
https://images.gr-assets.com/books/1...60l/143523.jpg
"We have destroyed and we have suffered-. A sea of blood- famine. And suddenly- the past arises again with joyful sound.... And I don't know where the nightmare is: in those years of blood, misery, sacrifice, or in this bacchanalia of rich shop windows and drunken cafes! What was the good of mountains of corpses? Were they to make the workers' dens, their poverty and their death, more dreadful? Was it that blackguards and vampires should again enjoy all the good things of life, and get fat by robbery? I cannot recognize this, and I cannot live with it! We have fought, suffered and died- was it in order that we should be so shamefully crucified? What for?"
-
Fransiz filozof, roman ve oyun yazarý, politik eylemci, biyografi yazari ve edebi elestirmen Jean-Paul Sartre'in dogum yildonumu (21 Haziran 1905)
https://letteralmente.net/wp-content...-800x600-f.jpg
"Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir seye ya da kimseye artik rastlamayacagimi biliyorum. Birisini sevmeye kalkismak, onemli bir ise girismek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veris, korluk ister. Hatta baţlangicta bir ucurumun uzerinden sicramanin gerektigi bir an vardir. Dusunmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan boyle artik bu gerekli sicrayisi yapamayacagimi biliyorum." ťBulanti
http://www.fractiousfiction.com/images/nausea2.jpg
"I know. I know that I shall never again meet anything or anybody who will inspire me with passion. You know, it's quite a job starting to love somebody. You have to have energy, generosity, blindness. There is even a moment, in the very beginning, when you have to jump across a precipice: if you think about it you don't do it. I know I'll never jump again."
"Yazi ile dogdum ben. Yazidan once, yalniz bir ayna oyunu vardi ortada; daha ilk romanimla birlikte, aynali saraya bir cocugun girdigini anladim. Yazmakla var oluyor, buyuklerin elinden kurtuluyordum; ama yalnizca yazmak icin yasiyordum ve "ben"ť dedigim zaman, "yazan ben"i kastediyordum." Sozcukler
http://images.gr-assets.com/books/1320502762l/30514.jpg
"I was born from writing: before it, there was only an interplay of mirrors: from the time I read my first novel, I knew that a child had entered the palace of mirrors. Writing, I existed, I escaped from the adults; but I only existed to write and if I said: me, that meant I who write."
https://pbs.twimg.com/media/DC1i0WbXcAICEbK.jpg
"Baskalarinin ozgurlugunu amac edinemedigim surece kendi ozgurlugumu amaclayamam."
-
Amerikali Aktris, sarkici ve model Jane Russell'in dogum yildonumu (21 Haziran 1921)
Yonetmen Howard Hughes, Russell'i kesfettiginde (unlu gogusleri icin) "Erkeklerin onu izlemeye gitmesi icin 2 sebep var bunlar da zaten yeterli. (There are two good reasons why men go to see her. Those are enough.)" demistir.
https://pbs.twimg.com/media/DCys3t3XkAENUv4.jpg
https://media.giphy.com/media/FuTjksd9lgx6o/giphy.gif
-
Fransiz roman,oyun ve senaryo yazari Francoise Sagan'in (Francoise Quoirez) dogum yildonumu (21 Haziran 1935)
https://pbs.twimg.com/media/DCys3_dXcAInyrX.jpg
"Icimde garip bir huzun var. Bu agir, olaganustu duyguya uzuntu veremiyorum. Onceleri cok cekici gelirdi bana bu uzuntu sozcugu; ama simdi onun bencillikten baska bir sey olmadigini anliyorum; anliyorum ve utaniyorum.Cok kez sikinti, pismanlik, hatta vicdan azabi duydugum oldu; bugunse beni her seyden ayiran yumusak, sinir bozucu bir duygu, ipek bir ag gibi sariyor."ť Merhaba Huzun
https://2.bp.blogspot.com/-RQI7QW_i-...+tristesse.gif
"A Strange melancholy pervades me to which I hesitate to give the grave and beautiful name of sorrow. The idea of sorrow has always appealed to me but now I am almost ashamed of its complete egoism. I have known boredom, regret, and occasionally remorse, but never sorrow. Today it envelops me like a silken web, enervating and soft, and sets me apart from everybody else."
-
Polonyali sair, roman ve deneme yazari ve cevirmen Adam Zagajewski'nin dohum gunu (21 Haziran 1945)
https://i0.wp.com/sbseasons.com/wp-c...?fit=600%2C353
Bilgisayar, kalem ve daktilo arasinda geciyor
gunumun yarisi. Bir gun yarim yuzyil olacak bu.
Yabanci sehirlerde yasiyorum ve yabanci insanlarla
bana yabanci konular hakkinda konusuyorum bazen.
Cok muzik dinliyorum: Bach, Mahler, Chopin, Sostakovic.
Gucu, zaafi ve aciyi buluyorum muzikte, uc sey.
Dorduncusunun adi yok bende.
Sairleri okuyorum, yasayan ve olu sairleri; azmi,
inanci ve gururu ogreniyorum onlardan. Buyuk
filozoflari anlamaya calisiyorum –cogu zaman kucucuk
bir parcasini anliyorum o degerli dusuncelerinin ama.
Uzun yuruyusler yapmayi seviyorum Paris sokaklarinda;
kiskancligin, ofkenin ya da arzunun harekete gecirdigi
diger insanlara bakmayi; elden ele gecen ve yavas yavas
o yuvarlak formlarini kaybeden (ve imparatorlarinin
yuzu silinen) bozukluklari gozlemeyi.
Yanimda agaclar buyuyor, hicbir sey soylemeden
o umarsiz yesil mukemmelliklerinden baska.
Siyah kuslar yuruyor tarlalarda,
bir sey bekliyorlar daha, Ispanyol dullari gibi sabirla.
Artik genc degilim ama benden yaslilar var hala.
O derin uykuyu seviyorum, bir gun artik olmadigimda
ve koy yollarinda hizla bisiklet surmeyi, acik gokyuzundeki
bulutlar gibi siliklesirken kavaklar ve evler yanimsira.
Bazen muzelerde gordugum tablolar bir sey diyorlar bana,
ve butun ironileri kayboluveriyor o anda.
Karimin yuzunu izlemeyi seviyorum.
Her hafta, Pazar gunu, babami ariyorum.
Iki haftada bir arkadaslarimla bulusuyorum,
boyle gosteriyoruz birbirimize sadakatimizi.
Ulkem bir kotulukten kurtuldu. Ama isterim ki
bir diger kurtulus daha izlesin bunu.
Benim de bir faydam dokunur mu? Bilmiyorum.
Denizin cocugu degilim ben,
Antonio Machado’nun kendisi hakkinda yazdigiý gibi,
ama havanin, nanenin ve cellonun cocuguyum
ve koca dunyanin butun yollari kesismiyor,
simdilik bana ait olan bu hayatin
patikalariyla.
https://images-na.ssl-images-amazon....1ohzgnLj4L.jpg
Between the computer, a pencil, and a typewriter
half my day passes. One day it will be half a century.
I live in strange cities and sometimes talk
with strangers about matters strange to me.
I listen to music a lot: Bach, Mahler, Chopin, Shostakovich.
I see three elements in music: weakness, power, and pain.
The fourth has no name.
I read poets, living and dead, who teach me
tenacity, faith, and pride. I try to understand
the great philosophers--but usually catch just
scraps of their precious thoughts.
I like to take long walks on Paris streets
and watch my fellow creatures, quickened by envy,
anger, desire; to trace a silver coin
passing from hand to hand as it slowly
loses its round shape (the emperor's profile is erased).
Beside me trees expressing nothing
but a green, indifferent perfection.
Black birds pace the fields,
waiting patiently like Spanish widows.
I'm no longer young, but someone else is always older.
I like deep sleep, when I cease to exist,
and fast bike rides on country roads when poplars and houses
dissolve like cumuli on sunny days.
Sometimes in museums the paintings speak to me
and irony suddenly vanishes.
I love gazing at my wife's face.
Every Sunday I call my father.
Every other week I meet with friends,
thus proving my fidelity.
My country freed itself from one evil. I wish
another liberation would follow.
Could I help in this? I don't know.
I'm truly not a child of the ocean,
as Antonio Machado wrote about himself,
but a child of air, mint and cello
and not all the ways of the high world
cross paths with the life that--so far--
belongs to me.
-
Cek sair Josef Hora'nin olum yildonumu (21 Haziran 1945)
Nerde dolasiyor gozlerim
Sevgilim?
Hangi seherdir parmaklarimda
Yansiyan boyle gumus renkli?
Geceyi sararken pespembe safak
Kaybolur her sey.
Kapanan gozlerin karanliginda
Gozler.
Duyuyor musun vucudumu
Seninkinin yaninda titreyen?
Dilin agzimda
Aydinlaniyoruz
https://www.antikvariat-bohumin.cz/i...1316_2_big.jpg
Kam plynou oči mé,
má milá?
Čí to zář nehty mé
postříbřila?
Když plamen krev hledá noc,
květy zapadají.
Oči očima v tmách
se přikrývají.
Slyšíš mou pleť
se na tvé chvíti?
Tvůj jazyk v ústech mých
nám svítí.
-
Ingiliz roman ve senaryo yazari Ian McEwan'in dogum gunu (21 Haziran 1948)
Jack elinde kadehiyle tekrar yakinina gelmisti. O saatte genellikle yaptiginin aksine, Fiona'ya bir kadeh Sancerre teklif etmiyordu.
''Ne istiyorsun Jack?''
"Bu iliskiyi yasayacagim."
"Bosanmak istiyorsun."
"Hayir. Her sey ayni kalsin istiyorum. Aldatmaca olmasin."
"Anlamadim."
"Evet, anladin. Sen degil miydin bana uzun evliliklerde kari kocalarin hedefi kardes durumuna gelmektir diyen? Biz geldik o duruma Fiona. Ben senin agabeyin oldum. Cok rahat, cok hos, seni de seviyorum, ama olmeden once dolu dolu, tutkulu bir iliski yasamak istiyorum."
https://www.washingtonpost.com/rf/im...jpg?t=20170517
He had come back toward her with his glass. He wasn't offering her a Sancerre the way he usually did around this time.
"What do you want, Jack?"
"I'm going to have this affair."
"You want a divorce."
"No. I want everything the same. No deception."
"I don't understand."
"Yes you do. Didn't you once tell me that couples in long marriages aspire to the condition of siblings? We've arrived, Fiona. I've become your brother. It's cozy and sweet and I love you, but before I drop dead, I want one big passionate affair."
-
Kanadali sair, deneme yazari, profesor ve cevirmen Anne Carson'in dogum gunu (21 Haziran 1950)
" 'Arzu carpi iki esittir ask ve ask carpi iki esittir delilik.'
Delilik carpi iki eţittir evlilik
diye eklemistim
asidin acisi gecince, hic niyetim olmadigi halde
bir altin kural uretmeye."
http://images.foyles.co.uk/xlarge/bo...0224061308.jpg
" 'You used to say. "Desire doubled is love and love doubled is madness.'
Madness doubled is marriage
I added
when the caustic was cool, not intending to produce
a golden rule."
"Seni oldurebilsem senden tipatip ayni bir tane daha yapmak zorunda kalirdim.
Neden?
Cinayeti anlatmak için.
Bir mukemmellik coktu uzerlerine gole coken dinginlik gibi.
Aci dinlendi."
https://images.penguinrandomhouse.co.../9780676974751
"If I could kill you I would then have to make another exactly like you.
Why.
To tell it to.
Perfection rested on them for a moment like calm on a lake.
Pain rested."
-
Turk dostu ve Turkiye sevdalisi Fransiz yazar Claude Farrčre'nin (Charles Frederick Bargone) olum yildonumu (21 Haziran 1957)
"Neden mi Turklerin dostuyum? Cok basit, barisi seviyorum da ondan. Barisa ulasmanin en iyi yolu diger halklari taniyip sevmeye calismaktir. Oysa ben tanidiklarimin icinde Turk halkindan ziyade saygi ve sevgiye layigini gormedim. Bu, tanidigim en durust ve en dogru, en sadik, en saglikli, en comert, en iyiliksever halktir."
https://scontent-sea1-1.cdninstagram...NzkzNg%3D%3D.2
"Voulez-vous savoir pourquoi je suis ami des Turcs ? C’est trčs simple. Parceque j’aime la paix. Le meilleur moyen pour atteindre la paix, c’est de s’efforcerde connaître et d’aimer les autres peuples. Moi, personnellement, je n’ai vuaucun peuple que le peuple turc qui soit digne de ce respect et sympathie, parson honnęteté, sincérité, fidélité et générosité."
http://www.ataturktoday.com/Resim/Fo...aziran1922.jpg
(Mustafa Kemal ve Claude Farrčre, 18 Haziran 1922'de Izmit'te bulustular.)
-
Elizabeth Taylor, Richard Burton ve George Segal'in rol aldigi drama Kim Korkar Hain Kurttan? (Who's Afraid of Virginia Woolf? - Chi ha paura di Virginia Woolf?) 21 Haziran 1966'da Hollywood, California'da gosterime girdi. (Turkiye, 30 Ocak 1967)
https://m.media-amazon.com/images/M/..._SX656_AL_.jpg
https://thumbs.gfycat.com/FragrantFr...restricted.gif
https://mattsko.files.wordpress.com/...irginia006.gif
-
Ingiliz Progresif metal grubu Deep Purple, 3.studyo albumu Deep Purple'i 49 yil once bugun, Tetragrammaton (Amerika), Harvest (Ingiltere) ve Polydor (Kanada - Japonya) etiketleriyle piyasaya surdu. (21 Haziran 1969)
http://img13.nnm.me/7/7/f/8/8/77f882...80c1e_full.jpg
-
Turk sair ve yazar Ahmet Muhip Diranas'in olum yildonumu (21 Haziran 1980)
http://slideplayer.biz.tr/slide/2681...+i%C3%A7i..jpg
Throw me a rose from your green window,
So that my heart fills with lights.
Here I am at your door like the season
Clouds in my eyes, dew in my hair.
You are a rose that opens up petal by petal
I brought you the spring with my love;
From distant climates whose dusty roads I pass
I brought you songs.
Each stem bends under the rose bud
That is heavy and trembles with clear drops.
The perfume seeping down the branches is for you,
The clove, jasmine, lily are for you…
A bird sound comes out of your lips;
Your eyes are narcissus that blooms in my heart.
The dawn that shivers in the purple locust trees are
kisses dropping from your lips.
When you throw a rose from your green window
My heart will fill with lights.
I am passing by your door like the season
Clouds in my eyes, dew in my hair…
-
Amerikali glam ve heavy metal grubu Motley Crue, 3.studyo albumu Theatre of Pain'i 21 Haziran 1985'de Elektra etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DC1YkJBXsAAnsCB.jpg
-
Kanadali metal efsanesi Helix, 6.studyo albumu Wild in the Streets'i 21 Haziran 1987'de Capitol etiketiyle piyasaya surdu.
https://farm1.staticflickr.com/388/2...ee2bca9e_h.jpg
-
Ingiliz heavy metal grubu canli Priest...Live! albumunu 21 Haziran 1987'de Columbia etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DgNo-A3VAAAGK0W.jpg
-
Danimarkali-Amerikali heavy metal grubu White Lion, 2.studyo albumu Pride'i 21 Haziran 1987'de Atlantic etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DgNn6-IVMAAcMzG.jpg
-
Amerikali glam metal grubu Keel, kendi ismini tasiyan albumunu 21 Haziran 1987'de Gold Mountain/MCA etiketiyle piyasaya surdu.
https://images.genius.com/83afb327d8...000x1000x1.jpg
-
Amerikali glam metal grubu Poison, 3.studyo albumu Flesh & Blood 'u 21 Haziran 1990'da Enigma ve Capitol etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DgNms5GUYAAPV8t.jpg
-
Alman sair ve cevirmen Karl Krolow'un olum yildonumu (21 Haziran 1999)
Bir yarim sesle sesleniyorum sana:
Beni duyacak misin?
Ayni o acili ot suratýinin arkasinda,
O dagilan ayin?
Kutsal guzelligi icinde havanin,
Gun dogdugunda,
Kanatlarini cirpan bir al balik oldugunda sabah?
Guzelsin.
Serin ve kuru bir derin var.
Bakisin yumusak ve bir kusun bakisinca guvenli
Sallanan yele soyluyorum bunu.
Sirtin-duyuyor musun-havadan yapilma,
Bir güvercin gibi mavi yaprak orgusunden suzulen.
Basiniý kaldiriyorsun.
Tugla duvarda bir kez de golgesi gorunuyor.
Guzelsin sen. Guzelsin.
Uykum yaninda bir su serinligindeydi.
Bir yarim sesle sesleniyorum sana.
Ve gece parcalaniyor sodamsi, siyaha ve maviye.
http://www.echo-online.de/fm/819/thu...g.26625832.jpg
Mit halber Stimme rede ich zu dir:
Wirst du mich hören hinter dem bitteren Kräutergesicht
Des Mondes, der zerfällt?
Unter der himmlischen Schönheit der Luft,
Wenn es Tag wird,
Die Frühe ein rötlicher Fisch ist mit bebender Flosse?
Du bist schön.
Ich sage es den Feldern voll grüner Pastinaken.
Kühl und trocken ist deine Haut. Ich sage es
Zwischen den Häuserwürfeln dieser Stadt, in der ich lebe.
Dein Blick - sanft und sicher wie der eines Vogels.
Ich sage es dem schwingenden Wind.
Dein Nacken - hörst du - ist aus Luft,
Die wie eine Taube durch die Maschen des
blauen Laubes schlüpft.
Du hebst dein Gesicht.
An der Ziegelmauer erscheint es noch einmal als Schatten.
Schön bist du. Du bist schön.
Wasserkühl war mein Schlaf an deiner Seite.
Mit halber Stimme rede ich zu dir.
Und die Nacht zerbricht wie Soda, schwarz und blau.
-
Steven Spielberg'un yonettigi, Tom Cruise, Colin Farrell ve Samantha Morton'in rol aldigi aksiyon-macera Minority Report (Azinlik Raporu), 16 yil once bugun vizyona girdi. (21 Haziran 2002)
https://media.giphy.com/media/7LHEVzgzpf2A8/giphy.gif
-
Amerikali tarihsel kurgu yazari Leon Uris'in olum yildonumu (21 Haziran 2003)
"Boylelikle daha dokuz yasima gelmeden, Arap yasaminin ana kuralini ogrenmis bulunuyordum. Ben agabeyime karsiydim. Agabeyimle ikimiz babama karsiydik. Ailem, kuzenlerime ve akrabalarina karsiydi. Akrabalar, kabileye karsiydi. Kabile dunyaya karsiydi. Hepimiz birlikte de kafire karsiydik."
https://i1.wp.com/israelseen.com/sho...-Leon-Uris.jpg
“So before I was nine I had learned the basic canon of Arab life. It was me against my brother; me and my brother against our father; my family against my cousins and the clan; the clan against the tribe; and the tribe against the world. And all of us against the infidel.”
-
-
Gravitas Ventures ve Head Gear Films, Jeremy Irons, Matthew Modine ve Mamie Gummer'in rol aldigi komedi An Actor Prepares'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/71yynMK7sMY?t=2
-
Saban Films, Keanu Reeves ve Molly Ringwald'in rol aldigi Siberia'nin yeni posterini yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/DgKwZLlUEAAlozF.jpg
-
"Dilerim cilginca sevilesin. / Je vous souhaite d'ętre follement aimés. / My wish is that you may be loved to the point of madness." André Breton
http://1.bp.blogspot.com/-NqGPxRzSwK...ankmajer+5.gif
Diyalogun Boyutlari (Dimensions of Dialogue, 1982) Yonetmen: Jan Švankmajer
-
Italyan siyasetci Giuseppe Mazzini'nin dogum yildonumu (22 Haziran 1805)
"Ulke olmadan ne isminiz, ne simgeniz, ne soz hakkiniz, ne de halklarin arasinda bir kardes olarak yer almaya hakkiniz vardir; insanligin gayri mesru cocuklarisinizdir. Bayraksiz askerler, Yahudiler gibisinizdir. Ne sadakat, ne himaye bulursunuz, kimse size kefil olmaz. Adaletsiz sosyal kosullardan kendiniz icin bir ulke fethetmeksizin kurtulmayi bekleyemezsiniz."
https://www.interessenazionale.net/s...es/mazzini.jpg
"Senza Patria, voi non avete nome, né segno, né voto, né diritti, né battesimo di fratelli tra i popoli. Siete i bastardi dell' Umanitŕ. Soldati senza bandiera, israeliti delle Nazioni, voi non otterrete fede né protezione : non avrete mallevadori.Non v'illudete a compiere, se prima non vi conquistate una Patria, la vostra emancipazione da una ingiusta condizione sociale."
-
Ingiliz yazar Henry Rider Haggard’in dogum yildonumu (22 Haziran 1856)
“Uc hafta - yalnizca uc hafta! Gercekten de zaman olaylarla olculmeliydi, saatlerin gecmesiyle degil. / Three weeks — and only three weeks! Truly time should be measured by events, and not by the lapse of hours.”
http://freeread.com.au/@rglibrary/HR...ges/Ayesha.jpg
-
Alman roman yazari Erich Maria Remarque'nin dogum yildonumu (22 Haziran 1898)
"Bir zamanlar denizdeki bir kayaya asik bir dalga vardi, mesela Capri Koyunda. Kayanin etrafinda kopukler sacarak dans ederdi bu dalga, gece gunduz bu kayayla opusurdu, onu beyaz kollariyla sarar, durmadan ic ceker, kayanin da kendisine gelmesini beklerdi. Onu cok ama cok sevmisti, O'nun icin firtinalari asardi. Ama bir gun kukredi, tamamen icine aldi onu, ve azar azar batisini izledi. Aniden kaybolmustu kaya. Dalganin oynamak isteyecegi, sevecegi, durmadan hayalini kuracagi, su ustunde dimdik duran bir kaya degildi artik. Denizin dibinde bir tas parcasiydi, dalganin altinda bogulmustu. Dalga mi? Hayal kirikligina ugradi, aldatildigini dusundu, ve baska bir kaya aramaya basladi." Zafer Taki
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Once upon a time there was a wave who loved a rock in the sea, let us say in the Bay of Capri. The wave foamed and swirled around the rock, she kissed him day and night, she embraced him with her white arms, she sighed and wept and besought him to come to her. She loved him and stormed about him and in that way slowly undermined him, and one day he yielded, completely undermined, and sank into her arms.And suddenly he was no longer a rock to be played with, to be loved, to be dreamed of. He was only a block of stone at the bottom of the sea, drowned in her. The wave felt disappointed and deceived and looked for another rock. What does that mean? He should have remained a rock."
"Gencim, yirmi yasindayim. Ama hayatta umutsuzluktan, olumden korkudan ve aci ucuruma surukleyen anlamsiz bir distanligin kosteklenmesinden baska bir sey tanimiyorum. Milletlerin birbirlerine zorla dusman edildigini ve hic ses cikarmadan, hicbir sey bilemeden budala, uysal ve bonce birbirlerini oldurduklerini goruyorum. Dunyanin en zeki beyinlerinin, butun bunlari daha ustaca ve daha devamli yapmak icin yeni silahlar ve yeni laflar bulduklarini goruyorum." Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok
http://cultura.biografieonline.it/wp...ccidentale.jpg
"Io sono giovane, ho vent'anni: ma della vita non conosco altro che la disperazione, la morte, il terrore, e la insensata superficialitŕ congiunta con un abisso di sofferenze. Io vedo dei popoli spinti l'uno contro l'altro, e che senza una parola, inconsciamente, stupidamente, in una incolpevole obbedienza sui uccidono a vicenda. Io vedo i piů acuti intelletti del mondo inventare armi e parole perché tutto questo si perfezioni e duri piů a lungo. E con me lo vedono tutti gli altri uomini della mia etŕ, lo vede e lo vive la mia generazione."
-
-
-
Marlon Brando, Karl Malden, Lee J. Cobb’in rol aldigi Rihtimlar Ustunde (On the Waterfront- Fronte del porto) 22 Haziran 1954’de Japonya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...0,1000_AL_.jpg
https://media.giphy.com/media/jBi1bIqQiIZSU/source.gif
-
Ingiliz sair, kisa hikaye ve roman yazari Walter de la Mare’nin olum yildonumu (22 Haziran 1956)
https://4.bp.blogspot.com/-fNOcBJWuJ...7bd88a0bbc.jpg
Bana Pan oldu dediler,
Oyleyse kimdi sakiyan sessizce
Kul rengi murverlerle kapli
O yesil vadinin dibinde
Bazen ruhumun buyusuyle
Canlanan bir kustu sanki oten
Bazen denizin iniltisiydi
Karada yuregime seslenen
Soluk guzelligiyle cuha ciceklerinin
Donanmis kirlarda bile
Eski bir acinin gozyaslarina
Rastladim menekselerde
https://images.gr-assets.com/books/1...8l/3096016.jpg
They told me Pan was dead, but I
Oft marvelled who it was that sang
Down the green valleys languidly
Where the grey elder-thickets hang.
Sometimes I thought it was a bird
My soul had charged with sorcery;
Sometimes it seemed my own heart heard
Inland the sorrow of the sea.
But even where the primrose sets
The seal of her pale loveliness,
I found amid the violets
Tears of an antique bitterness.
-
Amerikali yazar Dan Brown'in dogum gunu (22 Haziran 1964)
“Bir arti on bir esittir on mu? Hemen, ‘Yanlis’dedi.
‘Peki bunun dogru olmasiniýnýn bir yolu var mi sence?’
Ambra basini iki yana salladi,. ‘Hayir, denklemin kesinlikle yanlis.’
Profesor nazikce genc kadini elinden tutup kendi bulundugu tarafa cekti. Ambra isaretlere onun durdugu noktadan bakiyordu.
Denklem bas asagi olmustu.
X = IX + I
Ambra saskinlik icinde basini kaldirdi.
Langdon gulumsuyordu. ‘On esittir, dokuz arti bir. Bazen baska birinin gercegini anlamak icin tek yapman gereken bakis acini degistirmektir."
https://www.penguin.co.uk/content/da...8754/cover.jpg
“One plus eleven is ten? ‘False,’ she said immediately.
‘And can you see any way this could be true?’
Ambra shook her head. ‘No, your statement is definitely false.’
Langdon gently reached out and took her hand, guiding her around to where he had been standing. Now, when Ambra glanced down, she saw the markings from Langdon’s vantage point.
The equation was upside down.
X = IX + I
Startled, she glanced up at him.
‘Ten equals nine plus one,” Langdon said with a smile. “Sometimes, all you have to do is shift your perspective to see someone else’s truth.’
Ambra nodded, recalling how she had seen Winston’s self-portrait countless times without ever grasping its true meaning.”
http://www.quotemaster.org/images/7d...bcdecba13c.jpg
"Zihinlerinizi acin, dostlarim. Bizler hepimiz anlamadiklarimizdan korkariz."