-
Ingiliz yazar, sair, filozof, dramatist, gazeteci, hatip, ilahiyatci, biyografi yazari Gilbert Keith Chesterton’in dogum yildonumu (29 Mayis 1874)
" ‘Salt gercekler! Gercekten de hala gerceklere inandigini-batil inanclara battigini, belirsiz ve tarih oncesi sunaklara bagli oldugunu- kabul mu ediyorsun? Kisinin biraktigi ilk izlenimine guvenmiyor musun?’
‘Sey, ilk izlenimler,’ dedim, ‘salt gerceklerden daha az nesnel olabilir.’
‘Bos Laf’ dedi. ‘Dunya, ilk izlenimlerin etrafýnda donmuyor da neyin etrafinda donuyor? Daha ise yarar olan nedir? Dostum dunyanin felsefesi gerceklere dayali olabilir fakat esas is ruhsal izlenim ve atmosferle yuruyor. Bir katibi neden ise alirsin veya almazsin? Kafatasini mi olcersin? Fiziksel yapisini anlamak icin bir referans kitaba mi bakarsin? Hic gerceklerle ilgilenir misin?...’ "
http://www.loyalbooks.com/image/deta...eer-Trades.jpg
" ‘The mere facts! Do you really admit—are you still so sunk in superstitions, so clinging to dim and prehistoric altars, that you believe in facts? Do you not trust an immediate impression?’
‘Well, an immediate impression may be,’ I said, ‘a little less practical than facts.’
‘Bosh,’ he said. ‘On what else is the whole world run but immediate impressions? What is more practical? My friend, the philosophy of this world may be founded on facts, its business is run on spiritual impressions and atmospheres. Why do you refuse or accept a clerk? Do you measure his skull? Do you read up his physiological state in a hand-book? Do you go upon facts at all? Not a scrap…’ ”
https://images-eu.ssl-images-amazon....%2BDjyHupL.jpg
-
Alman tarih felsefecisi Oswald Spengler’in dogum yildonumu (29 Mayis 1880)
“Kultur diyalektik tarafindan yok edilmisti. Sokrat bir nihilist idi, Buda da oyle. Insanoglunun bir Misir, bir Arap veya bir Cin usulu ruhsuzlastirilmasi oldugu gibi, bir de Batili usulu vardir. Bu sadece siyasi ve iktisadi ya da dini ve sanatkarane bir degisim, herhangi bir elle tutulur ve gercek degisiklik degil, imkanlarini tam olarak gerceklestirdikten sonra bir ruhun durumudur.” Batinin Cokusu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Sie ist keiner der großen Kulturen fremd. Sie gehört mit innerster Notwendigkeit zum Ausgang dieser mächtigen Organismen. Sokrates war Nihilist; Buddha war es. Es gibt eine ägyptische, arabische, chinesische so gut wie eine westeuropäische Entseelung des Menschlichen. Es handelt sich nicht um politische und wirtschaftliche, nicht einmal um eigentlich religiöse oder künstlerische Verwandlungen.”
-
Isvicre dogumlu Arjantinli yazar Alfonsina Storni’nin dogum yildonumu (29 Mayis 1892)
https://clublecturacastellnovo.files...alfonsina2.jpg
Ciceklerin disleri, ciylerin sac filesi,
elleri sifali otlarin, sen, mukemmel islak hemsire,
hazirla benim icin dunyevi carsaflari
ve kustuyu yorganini yolunmus yosunlarin.
Uyumaya gidiyorum hemsirem, yataga yatir beni.
bas ucuma bir lamba koy;
bir yildiz kumesi; ya da nasil istersen;
her sey olur; birazcik kis isigini.
Yalniz birak beni: duyuyorsun tomurcuklarin yarilip acildigini. . . .
goksel bir ayak sesi sarsiyor seni yukaridan
ve bir kus ciziyor bir izlegi senin icin
oyleyse unutacaksin. . . . .Tesekkurler. Ah bir istegim var senden
eger o adam telefon ederse yine
soyle ona gittigimi, bir daha aramasin. . . .
Uzay siyah bir kure,
deniz siyah bir disk.
Deniz feneri yaniyor
gunesten yelpazesi sahilde.
Donerek sonsuzca gecede
kimi arayip duruyor
Ararken olumlu kalp
beni, benim gogsumde?
Bak siyah kayanin
civilendigi yere.
Bir karga durmadan oyar
ama bir daha kanamaz.
https://assets5.domestika.org/projec...jpg?1522229345
Esfera negra el cielo
y disco negro el mar.
Abre en la costa, el faro,
su abanico solar.
¿A quién busca en la noche
que gira sin cesar?
Si en el pecho me busca
el corazón mortal.
Mire la roca negra
Donde clavado está.
Un cuervo pica siempre,
pero no sangra ya.
-
Hindistan dogumlu Ingiliz yazar Terence Hanbury ‘Tim’ White’in dogum yildonumu (29 Mayis 1906)
"Unutkanligin nimeti: ilk gereklilik buydu. Birinin yaptigi ya da babalarinin yaptiklari her sey Olumcul Isler dizisi kanli bir sekilde ortaya cikmaya mahkum edildi, o zaman gecmis yikilmali ve yeni bir baslangic yapilmalidir. Simdi ileri ve geri yasamak yerine hatirlamadan taze baslayalim ayni zamanda. Gecmisten istifade ederek gelecegi insa edemeyiz."
http://frpnet.net/wp-content/uploads...apak-kitap.jpg
“The blessing of forgetfulness: that was the first essential. If everything one did, or which one's fathers had done, was an endless sequence of Doings doomed to break forth bloodily, then the past must be obliterated and a new start made. Let us now start fresh without remembrance, rather than live forward and backward at the same time. We cannot build the future by avenging the past.”
''Yaslanabilir ve fiziksel olarak titreyebilirsin, damarlarindaki bozulmalari dinlemek icin gece uyanik kalabilir, tek askini ozleyebilirsin, dunyanin kotucul deliler tarafindan harap edildigini gorebilir ya da onurunuzun zihnin alt kanallarinda boguldugunu fark edebilirsin. Oyleyken bile tek bir sey gecerlidir; ogrenmek. Dunyanin neden sallandigini ya da onu neyin salladigini ogren. Zihnin asla yorulmadigi, uzaklasmadigi, iskence edilemedigi, korkmadigi ya da suphe duymadigi ve pisman olmayi hic hayal etmedigi tek sey ogrenmektir.''
https://images-na.ssl-images-amazon....1Fi9dxYpQL.jpg
"You may grow old and trembling in your anatomies, you may lie awake at night listening to the disorder of your veins, you may miss your only love, you may see the world about you devastated by evil lunatics, or know your honour trampled in the sewers of baser minds. There is only one thing for it then — to learn. Learn why the world wags and what wags it. That is the only thing which the mind can never exhaust, never alienate, never be tortured by, never fear or distrust, and never dream of regretting.”
-
Rus Besteci Igor Stravinsky’nin besteledigi Bahar Ayini / Bahar Ritueli (Le Sacre du printemps - La sagra della primavera -The Rite of Spring) ilk kez 29 Mayis 1913’de Paris, Théâtre des Champs-Élysées’de sahnelendi.
https://images.gr-assets.com/books/1...37l/204238.jpg
-
Amerikali filozof Harry Gordon Frankfurt’un dogum gunu (29 Mayis 1929)
“Kulturumuzun en cok goze carpan ozelliklerinden biri de, bunyesinde fazlasiyla boktanlik barindirmasidir. Herkes bunun farkinda. Herkes payina duseni yapmakta. Durumu kabullenmis gibi gorunuyoruz. Cogu kisi boktan olani ayirt edebilme ve ona dahil olmama becerilerinden epeyce emin.”
https://images.gr-assets.com/books/1393606915l/385.jpg
“One of the most salient features of our culture is that there is so much bullshit. Everyone knows this. Each of us contributes his share. But we tend to take the situation for granted. Most people are rather confident of their ability to recognize bullshit and to avoid being taken in by it.”
https://www.azquotes.com/picture-quo...t-41-41-87.jpg
“Dogruyu bildigini dusunmeyen bir insan icin yalan soylemek imkansizdir. Ama zirvaliklar boyle bir iliski gerektirmezler.”
-
Japon yazar ve sair Yosano Akiko'nun olum yildonumu (29 Mayis 1942)
https://i.pinimg.com/originals/5a/11...d1fe01b260.jpg
Daglarin hareket etme vakti geldi,
Diyorum da kimse bana inanmayacak.
Daglar bir suredir sadece uyuyordu.
Fakat gecmia caglarda hareket etmislerdi, tutusmus gibi.
Bana inanmiyorsan sorun degil,
Tek istedigim sadece ama sadece buna inanman.
Tam bu anda, kadinlar derin uykudan uyaniyorlar.
-
Ispanyol sair Juan Ramón Jiménez’in olum yildonumu (29 Mayis 1958)
http://estaticos03.elmundo.es/elmund...58057094_0.jpg
Tertemiz, geldi once
Masumiyete burunmus;
Severdim onu bir cocuk gibi.
Burundu sonra baska seylere,
Ne bileyim ben suslenip puslendi iste;
Kendisinden tiksinmeye basladigimi bilmeden.
Bir kralice oldu
Hazineleri goz alici...
Ofkesi sert ve delice!
...Cikardi burunduklerini sonra
Ben de gulumsuyordum ona artik
Eski masumiyetinden kalma
Saldan baska bir sey yoktu ustunde.
Inandim ona yeniden!
Cirilciplak kalmak icin sonunda
Sali da atti sirtindan...
Ey yasamimin tutkusu, Siir,
Cirilciplak siir, benimsin sonsuza kadar!
http://agrega.juntadeandalucia.es/re...es/1_poema.jpg
At first she came to me pure,
all clothed in innocence,
and I loved her like a child.
Then she was dressing up
in goodness knows what fancies;
I hated her, not knowing why.
She even became a queen,
magnificent in her treasures…
what gall and bitterness, and oh, what nonsense!
...Then she began undressing,
and I could smile upon her.
Soon she was left in her shift,
in her former innocence;
I believed in her once more.
Then she took off even that
and appeared before me naked…
Oh, passion of all my life! Oh, poetry,
naked and mine forever!