...:::vobelıt:::...

Alıntı:

---

Originally Posted by deniz43

Rusya 2014 yılında Kırım'ı ilhak ettiğinde daha ortada Zelensky yoktu.Ortada bir gaza gelme filan da yok,Putin Ukranya'nın topraklarını Rus topraklarına katmayı, sınırlarını genişletmeyi aklına koymuştu.Gerisi Kunaralpin de söylediği gibi Rus propagandası,kurt'un kuzuyu yemek için suyu bulandırdın bahanesi.Ama Rusyanın hiç beklemediği bir şey oldu,Ukranya halkı büyük güç farkına rağmen vatanlarını kahramanca savundular ve savunmaya devam ediyorlar.Siz bizden çok güçlüsünüz,size teslim oluyoruz demediler.Ukrayana kolay teslim olsaydı,rusyanın sonraki istila hedefi Moldovya olacak, sonrasında da yönünü doğu avrupaya çevirecekti.Avrupa liderleri de bunun gayet farkında.
Yukarıda güzel ifade edilmiş:
"Zelensky'nin AB üyesi özgür ve müreffeh bir ülke istemesi.
Zulüm üzerine kurulu diktatörlüklerin haklı olarak tehdit olarak göreceği bir ülke yani.
Herkes bunun farkında."

---

Sn deniz43,

2014'ten önce de turuncu devrim vs bunun gibi hikayelerle Ukrayna kaynıyordu, AB/D kışkırtmaları olmasaydı muhtemelen olanlar olmayacaktı.

Daha düne kadar dünya iki kutuplu bir dünyaydı, bu kutuplardan bir tanesi de Rusya'ydı, turuncu devrim yapıyorum, AB'ye giriyorum veya NATO'ya gireceğim diye Rusya'yı inanılmaz derecede kışkırttılar,

Rusya'nın baş düşmanı ABD'yi komşu olarak kabul etmeyeceğini siyaset veya tarih bilmeyen biri bile tahmin edebilirdi.

Ben Rusya'yı savunuyorum diye yanlış anlaşılmak istemem, ama ABD ve Rusya'nın savaşmadığını ama yaptıkları politikalar ile zayıf ülkeleri paylaşıp sömürdükleri bilinen bir gerçek, ülkesini yöneten bir başkanın bunu bilip ona göre strateji üretmesi gerekirdi.

Bütün dünya ülke halkları diktatörlerden nefret eder ve hukukun üstünlüğünün olduğu demokratik bir ülke isterler, ama bunu hak etmeleri gerekir, bazen bilgi ile bazen kaba kuvvet ile.

Dünya da bununu hakketmeden elde eden ülkeler maalesef kazanımlarını kaybediyorlar.

Belki olacaklar kaçınılmazdı ama Zelensky yeterli bir devlet adamı değildi.

Rusyanin ukrayna zulmü sadece uktaynanin natoya katılmak istemesine indirgenemez bence putin zaten ukraynayi bir ulke millet olarak kabul etmedigini insanda
Saymadigini defalarca söyledi..... bu ruslarin sıcak denizlere inme politikası kapsamında karadejiz hakimiyeti için daha Osmanlı zamanından başlayan bir saldırı kaldı ki devamında bizim boğazlarımiz hedef tahtasında
Mesela şu an isvec Finlandiya da natoya katıldı onların da rusya ile sınırı var ona da saldırsın ozaman kışkırtıcı beni diyerek ... tabii ki bunlar işin bahanesi
Ruslar 1. Dünya savaşından sonra ukraynaya kasıtlı olarak.soykirim politikası uyguladı ve üç kişiden biri açlıktan öldü... bunu hayal etmek bile korkunç
Sonrasında da ukraynanin nükleer fuzelerden vazgeçmesi karşılığında sinir güvencesi ve istediği topluluğa katılma güvencesi de verdiler ama yine de kendilerini guvlu hissettikleri ilk anda saldirdilar .... şuan ukraynanin nükleer füzeleri olsa bu kadar rahat saldiramazlardi ... bu işgal tamamen rusyanin büyük emelleri için avrupa ve abd nin zayıf duruşundan faydalanarak başlattığı bir işgal.. ukrayna yolun sonunun beyaz rusyaya dönmek olduğunu gördüğünden ve işgal edileceğini bildiğinden ab ve abd ye yanaştı... cin den iran dan destek istemesi beklenemezdi

Alıntı:

---

Originally Posted by deniz43

Rusya 2014 yılında Kırım'ı ilhak ettiğinde daha ortada Zelensky yoktu.Ortada bir gaza gelme filan da yok,Putin Ukranya'nın topraklarını Rus topraklarına katmayı, sınırlarını genişletmeyi aklına koymuştu.Gerisi Kunaralpin de söylediği gibi Rus propagandası,kurt'un kuzuyu yemek için suyu bulandırdın bahanesi.Ama Rusyanın hiç beklemediği bir şey oldu,Ukranya halkı büyük güç farkına rağmen vatanlarını kahramanca savundular ve savunmaya devam ediyorlar.Siz bizden çok güçlüsünüz,size teslim oluyoruz demediler.Ukrayana kolay teslim olsaydı,rusyanın sonraki istila hedefi Moldovya olacak, sonrasında da yönünü doğu avrupaya çevirecekti.Avrupa liderleri de bunun gayet farkında.
Yukarıda güzel ifade edilmiş:
"Zelensky'nin AB üyesi özgür ve müreffeh bir ülke istemesi.
Zulüm üzerine kurulu diktatörlüklerin haklı olarak tehdit olarak göreceği bir ülke yani.
Herkes bunun farkında."

---

Ne yalan soyleyim. Bende ukraynalilarin bu kadar dayanacagini beklemiyordum.
Bu nedenle mucadelerine ilk gunde bugunde saygi duyuyorum. Umarim hak ettikleri barisa sahip olurlar.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

https://x.com/morningbrew/status/189...569952052?s=46

Prices are all up today:

Solana: +22%
XRP: +30%
Cardano: +63%

Yorumsuz


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

ENAG 2025 Şubat ayı enflasyon verisi:

Aylık:%3.37

2 aylık:%11.87

Yıllık:%79.51

https://enagrup.org/bulten/feb25.pdf?v=1


TÜİK'e göre:


Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %39,05, aylık %2,27 arttı

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %2,27, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,42, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,05 ve on iki aylık ortalamalara göre %53,83 olarak gerçekleşti.

"... Bir zamanlar Zelenski’nin elinde barış için “Ukrayna’nın tarafsızlığını koruduğunu ilan etmesininâ€� yeterli olacağı bir ihtimal, bir şans vardı, ama o Joe Biden ve Boris Johnson gibilerin sırt sıvazlamalarıyla bu fırsatı elinin tersiyle itti ve Batı’nın parası ve silahı, kendi gençlerinin canıyla “son Ukraynalıya kadarâ€� bir vekalet savaşı vermeyi tercih etti.

Oysa, 45 yıllık diplomasi kariyeri olan ve Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcılığı, Avrupa Entegrasyonu Devlet Sekreterliği, ayrıca Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın Dış Politika Danışmanlığı yapmış, halen Cenevre Güvenlik Politikaları Merkezi Orta Üyesi olarak görev yapan Oleksandar Çalyi, İstanbul’da 2022 yılı Mart ayında yürütülen barış görüşmelerine de katılmış bir kişi olarak, o tarihte Putin’in bir anlaşmaya ulaşılması için “her şeyi denediğiniâ€� bizzat itiraf etmişti. Yani “düşmanâ€� elinden geleni yaptı, biz fırsatı teptik,â€� dedi.

Çalyi’yi geçelim, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin partisi olan Ukrayna Halkın Hizmetkarı Partisinin de sözcüsü olan ve İstanbul’daki barış görüşmelerinde Kiev heyetinde baş müzakereci olarak yer almış Davyd Arakhamia, Ukrayna’nın tarafsız kalmayı kabul etmesi durumunda Rusya’nın o tarihte savaşı durdurmaya hazır olduğunu, ancak Batı'nın Ukrayna yönetimine savaşa devam etmesi telkininde bulunduğunu itiraf etmiş, şunları söylemişti:

“Rusya'nın amacı tarafsız kalmamız için üzerimizde baskı kurmaktı. Onlar için asıl mesele şuydu: Finlandiya’nın bir zamanlar tuttuğu yol gibi tarafsızlığı kabul edersek ve NATO’ya katılmayacağımıza dair taahhütte bulunursak savaşı bitirmeye hazırdılar. Asıl önemli mesele buydu onlar için.â€�

https://t24.com.tr/yazarlar/akdogan-...oogle_vignette

https://tradingeconomics.com/turkey/...ent-bond-yield

Bankalar bugün yüksek oranda prim yaptı.Niçin yaptı,sorunca,merkez bankası faiz indirecek,tahvil faizleri de düşecek,faizlerin düşmesi demek eldeki menkul kıymetlerin değerlenmesi,dolaysıyla kar yazması manasına gelir.Bu cevapta bir yanlışlık var mı,yok.Genel olarak doğru.Gerçi merkez bankasının faiz indirimi daha ziyade kısa vadeli bonolarda, tahvillerde faiz düşüşüne sebep olur, uzun vadeli tahvil faizlerinin düşüşü merkez bankasının faiz indiriminden çok enflasyon beklentilerine bağlıdır.Bazen merkez bankaları faiz düşürdüğünde enflasyon beklentileri yükselip tersine uzun vadeli tahvillerin faizi yükselir,bazen de merkez bankası politika faizini yükselttiğinde uzun vadeli enflasyon beklentileri düşer ve tersine uzun vadeli tahvillerin faizi düşer.
Biz merkez bankasının faiz indirimiyle uzun vadeli tahvillerin de faizinin ineceğini varsayalım.Peki bu durumda bankalar kar yazacak mı.Kısa cevabı hayır.Nedeni yukarıdaki grafikte..
Mart 2022 yılında uzun vadeli tahvillerin faizi yine şimdi olduğu gibi %26 idi,ve sabit getirili tahvillerin toplamı 462 milyar TL, idi.Bu tarihten sonra bankalara zorunlu olarak uzun vadeli tahvil almalarını içeren makroihtiyati kara uygulanmaya başlandı ve bankalar Haziran 2023'e kadar %10'nun da altında uzun vadeli tahviller almak zorunda kaldı(Bu tarihteki tahvillerin toplam tutarı 1.047 trilyon TL,sonra tahvil faizleri yükselmeye başladı şu anda 2.534 trilyon TL'ye yükseldi.Ama sadece Haziran 2024 tarihinden sonra alınan 515 milyar TL tahvil faizleri %26'nın üzerinde ve onlar küçük miktarlarda kar yazabilecek,diğer tahvillerden ise büyük tutarda zarar yazmaya devam edecek..Diğer taraftan zararı kısmen telafi eden TÜFE'ye endeksli tahvillerden elde edilecek kar,TÜİK enflasyonunun düşmesine bağlı olarak azalacak.Sonuçta bu yıl da bankaların ellerindeki menkul kıymetlerinden bir kazanç beklemek doğru olmaz.Zaten enflasyon muhasebesi uygulandığında koç holdingin konsolide bütçresinde yapı kredi bankasının 27.016 milyar TL zarar yazmasının nedenlerinden birisi bu.Bugün de sabancı holding bilançosu gelecek,orada da akbank da benzer bir zarar bilançosu göreceğiz çok muhtmelen.Sonuç olarak merkez bankasının faiz indirimlerinin bankaların özkaynak karlılığına olumlu etkisinin sınırlı olacağını ve sektörün -garanti bankası hariç- enflasyon muhasebesi uygulandığında bu yıl da zarar yazmasının kuvvetli ihtimal olduğu söylenebilir.


Not: %10'lardan alınan uzun vadeli tahvilin faizi %28 lere kadar yükselmiş.Bunun bankalara etkisini rakamsal örnek ile açıklayalım:


Sene başında %10 olan 10 yıllık tahvil faizi bugünkü ihraçta diyelim ki %28.12 olmuş. Bu şekilde yazınca önemi anlaşılmıyor; şöyle anlatayım: Dönem sonu 100 bin lira ödeyeceğiniz tahvili bugün %28.12 bileşik faizle ihraç ederseniz alıcı 8.391, %10 ile ihraç ederseniz 38.554 TL öder. Arada 4.6 kat fark var!

Peki nasıl hesaplanıyor:

1.1'in onucu kuvveti:2.59374
100 000/2.59374=38554.4 TL

1.2812'nin onuncu kuvveti:11.9171
100 000/11.9171=8391.3 TL.



Bankaların zorunlu menkul kıymet tesisi ile almak zorunda bırakıldıkları uzun vadeli düşük faizli hazine tahvillerinden ne kadar zarar yazdığını bu şekilde hesaplayabilirsiniz

Alıntı:

---

Originally Posted by ada1

"...

https://t24.com.tr/yazarlar/akdogan-...oogle_vignette

---

Paylaşımınız için teşekkür ederim ama yukarıda ifade eyttiğim düşüncelerimde bir değişiklik yok.Ukrayna'nın imzalamadığı o anlaşma, Rusya'nın işgal ettiği toprakların Ukrayna tarafından artık "Rus toprağı" olarak tanınmasını ve kabul edilmesini de içeriyordu.Ben de Ukrayna devlet başkanı olsam, vatan topraklarının bir bölümünü bir başka ülkeye verilmesini içeren bir barış anlaşmasına asla imza atmazdım.