-
Otomotivin liderliğini yerini silah sanayii alsa iyi olur.
Kamu ve özel sektör silah sanayii, küçük silahlarda %100 yerli hammadde ile çalışıyor diye biliyorum.
Yüksek teknoloji ürünlerdede büyük oranda yerli üretim.
Tek sorun, azcık yükselen ve kaliteli üreten yerli firmaları, yahudiler HEMEN SATIN ALIYORLAR. İlaç sektörümüzü öyle yaptılar.
Savunma sanayii ürünü üreten yerli firmaları satın almalarına izin vermemek gerekir. TC kimlikli yahudilerede ve kullandıkları ermenilerede izin verilmemeli.
Yoksa, savunma sanayiimizde, otomotiv sektörü gibi, bu ülkenin emeğini sömüren bir sektöre döner.
Ama nerde bunu görecek ve uygulayacak beyin.
Birde acilen çok kaliteli çelik üreten fabrika lazım.
Ayrıca grafen gibi yeni teknoloji, çeliğin yerini alacak maddelere odaklanıp onları içerde üretecek firmalar yaratmalı. gerekirse patentle üretmeli ama sahibi yerli olmalı. Hakiki yerli.
-
Atatürk sağken, İş bankasında %28 hissesini chp ye vermişti. Diğer tüm mal varlığınıda halka bağışladı. Atatürk'e hakaret eden sn. hükümetle damadıda sağlıklarında mutlaka mal varlıklarını bağışlayacaklardır.
Yoksa halka bağışladı kötü örnek oldu diyemi diyemi küfrettiler.? :wu: Her neyse orası karışık.
Bu örnekten yola çıkıp. Aydın kişi ile zararlı kişi arasındaki farkı anlatmaya çalışacağım. Tabi kendi kapasitem ölçüsünde, mutlaka daha iyisini yapacak olanda çıkacaktır.
3 tip insan vardır diyelim.
1) --- Birincisi akp zihniyeti.
Bunlar işbankası hisselerinide varlık fonuna istiyorlar. Biliyorsunuz hükümet varlık fonunu direk kendine bağladı ve denetleme imkanıda yok. Devlette para bitince, direk ulaşamadığı herşeyi kendine bağlamaya başladı. Onlarıda bitirecek sonra kapınızı çalarsa şaşırmayın. Yemin ediyorum imkan verseniz çalmaktan zerre gocunmaz. Bunun evrimsel açıklamasıda varda yeri değil.
2) --- İkincisi chp zihniyeti. Bunlar chp payını iş bankasından bir süredir almıyorlar. Ama yönetim kurulunda sürekli bir kaç chp li boynu kalın iyi maaşlar alıyorlar. Birde verilen büyük kredilerde onayları vardır mutlaka, ayrıca mesela aydın doğan petrol ofisini cebinden kuruş çıkmadan satın alırken, iş bankasını kullandı. Anlaşılıyorki chp li yönetim kurulundakiler bu olaya bi sebepten ses çıkarmadı. Yani parayı almıyorlar demek temizler yada kirliler anlamına gelmiyor. Bu ancak detaya girilince ortaya çıkar. Fakat almıyoruz diye kendilerini iyi insan olarak görüyorlar. Zaten devlet siyasi partilere korkunç para veriyor.
3) --- Üçüncüsü ise benim mantığım. İş bankasında kuruş para bırakmazdım çünki iş bankasının tek sahibi yok ve verdikleri büyük kredilere bakarsanız, iş bankası geliri bi şekilde paylaşılıyor. Bu ülke halkına faydası ne kadar tartışılır. Peki iş bankası parasını ne yapardım. Siyasilerle çatır çatır yermiydim. TEK TL sine dokunmazdım. Tamamına doğuda ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar okullar kurar, yanında şehirler kurar, öğrenci ve öğretmen camiasını okul şehirlerinde bedava yaşatırdım. Öğrencileride ilk okuldan alır, üniversite bitene kadar yatılı okuturdum. Öğrencileri, bu ülkenin en fakir yerlerindeki, en fakir ailelerinden seçerdim. Onları, ailesini, şehrini, ülkesini seven temiz, dürüst, çalışkan insanlar olarak yetiştirirdim. İş bankası parası bu işleri ufaktan yapmaya yeter. 2 küçük okul şehri kurabilirsiniz. Peki bu ne işe yarar. En fakir kesime (az değil %40- 30 milyon) umut verdiniz, dağa çıkanlar bıçak gibi kesilir. Doğuya 2 teknoloji şehri kurdunuz. yanına mezunların çalışacağı teknoloji sanayisi kur ülkeye umut ol. Tüm halka doğruyu göster. Gelir açısından alt kesime verilen umut, halk kesimlerinin birbirine nefretinide azaltacaktır, birlik sağlanacaktır. Parçalanmayıda durdur, batının kuzeyin ülke üzerindeki gelecek emellerinide bitir.
Buyrun 3 seçenek. Hangi seçeneklerde bu ülke batar. Hangi seçeneklerde kurtulur. Kim kötü, kim embesil, kim iyi.
-
Bu almanlar hakkaten ilginç insanlar.
1. dünya savaşından harap çıktılar, yaklaşık 30 yılda 2. dünya savaşını çıkardılar. 30 yılda nasıl tüm dünyaya kafa tutacak kadar güçlendin.
2. dünya savaşından yenik ve harap çıktılar, abd emrine girdiler, çok kısa sürede kalkınıp güçlendiler, bugün sanayisi dünyada ilk 5 e giriyor, abd emrindende ufak ufak çıkıyorlar.
Avrupanın göbeğindeki eski Yugoslavyanın parçalanmasında büyük payları olduğu söylenmişti. Bugün yugoslavyanın yerinde, 3 ülke var. Sırbistan hırvatistan ve neydi ya bosna hersek galiba.
Bu hükümet başa geçtiğinden beridirde hep nefretlerini her türlü dile getirdiler. akp hükümet olmadan önce AB ye gireceksiniz diye imza çaktılar, akp icraatlarını gördükten sonra vazgeçtiler. akp li vekilleri almanyaya sokmuyorlar. akp ye her fırsatta hakaret ediyorlar, aşağılıyorlar.
Ama her seçimden öncede erdoğanı çağırıp fotoğraf veriyorlar.
erdoğanı önce en nefret ettiği trump çağırıyor, sonra merkel. beraber TV lerde görünüyorlar. Buda erdoğanın seçimlerde elini güçlendiriyor. eğitimsiz kesim almanya ve abd başkanlarıyla görünce, erdoğanı önemli kişi sanıyor.
Nefret ettikleri adamı her seçim öncesi neden onurlandırıyorlar.???
Aslında ülkeyi en çabuk batırıp parçalayacak insan hükümette kalsın istiyorlar. Bu ülkenin batmasını istiyorlar, bunu başaracak kişide bu aralar malum erdoğan.
Almanların diğer özelliği vahşi olmaları. İki dünya savaşında başrollerdeydiler. Tabi detay bilmiyorum, orada çok etkin bir yahudi azınlık var. Aptal alman sürülerini kullanmış olabilirler.
Yugozlavyayı parçaladılar, şimdi bizi parçalamak istiyorlar. pkk ve fetö korunuyor, maddi ve silah desteği yapıyorlar.
Yani adamlar o kadar aç ve hırslıki. Üçüncü dünya savaşınıda almanlar çıkarırsa şaşırmam.
Bazı alman bilim adamları kendilerini kazaklarla aynı soydan gelmiş sayıyor. Pek çok alman kazakistana yerleşti, kazakların içinde sarışın ve mavi göz yokken, şimdi çok var diyorlar. İki ülke sınır olsa birleşecekler. Aslında alman ve kazak milleti, tip olarak benzemiyorlar. Almanları tip olarak biliyorsunuz, kazaklar ise bildiğin asyalı çekik gözler. Almanlar şempanze, kazaklar makak maymunlarından evrilmiş olmalılar. Tipleri ve huyları bu maymunlarla aynı.
Mesela bir almanın fotosunu, bir şempanzeninki ile yan yana koyun. Hangisi şempanze, hangisi alman ayırt edemezsiniz.
Şaka şaka, hakaret gibi oldu.
Bende şempanze ve orangutan karışımıyım.
Kendimi de söyledim ki almana hakaret olmasın. Espri ve tespit sadece.
Dahada ilginci, bazı alman bilim adamları demicem tüm almanlar, kendilerini aryan sanıyor. Aryan, İRAN kelimesinin almanca söylenişi gibi bişey. Yani iranlı ve o bölgenin insanı sanıyor. O bölge, mezopotamyadan başlayıp, batı hindistandaki INDUS vadisine kadar gider. Tüm medeniyetin, felsefenin, dinlerin doğduğu yerler.
Almanlar biz İran lıyız diyerek, kendilerini medeniyetin kaynağı olarak görüyorlar.
Bazı alman bilim adamları ise, Sanskritçeyi hintlilere biz öğrettik, vedik kültürü bizim eserimiz diyecek kadar da aptallar. Sanskritçe vedik den geliyor, vedik kültürüde sanıyorum alfabe nin başlangıcı olarak görülüyor bazı yerlerde. Yani almanlar sanskritçe ve vedik kültürünü sahiplenerek alfabeyi dünyaya biz verdik. Üstün ırkız demeye getiriyorlar.
Bu konuyu halen araştırıyorum.
Mantıken alfabenin damga(Tamga) lardan çıkmış olması gerekir. En mantıklı varsayım bu olabilir.
Her neyse, ben niye bu konuya girdim anlamadım. Hemen ekonomiye döneyim.
-
Dün kendimde değildim, müthiş ağrı sızı. Hükümetle damadına fazla yüklendim, 3 harflileri peşime taktılar gibi.
Ne olduda uSD 6.10 lardan hemen 6.40 a çıktıda, bugün niye 6.30 lara gerilemiş onun sebebini arayayım. Ciddi bi şeymi yoksa merkez bankası piyasada ekstra tokatlama işinemi girişmiş.?
-
Ağustos ayı Banka kredili konut satışları, önceki yıl aynı aya göre %70 düşmüş. Konut satışı ise %12,5 düşmüş.
Bankalar bu kredili satışlardan iyi kazanıyorlardı. Kazanç kapılarından birinden su az akacak. Ama vatandaşa başka yerden geçirerek bu farkı kapatıp artıya geçer diye düşünüyorum.
Fikirde vereyim, "bankamızın önünden geçtin" kesintisi.
Nasıl olsa artık kameralar yüz tanıyor. Banka sistemleride birbirine bağlı. A bankasının önünden geçen B bankası müşterisinin B bankasındaki hesabından 25 kuruş anında kesilerek aktarılır. Vatandaş acıyı hissetmez, bankalar günde milyonlarca kişi şubelerin önünden geçeceğinden, voliyi vurur.
Bu sistemi, bütün büyük sayıda üyesi olan şirketler yapıyorlar. Mesela Türk telekom hattım var. Beni bişeye haberim olmadan üye yapmış. 2 ay 11 TL kesmiş. Farkedince iptal ettim. Ama 22 TL gitti. Geri almaya kalk, masraflar 22 TL yi kat kat aşacak. Bu firmanın 20milyon üyesi olsa, üye başı her yıl bu sistemle 5 TL çarpsa, yılda 100 milyon eder. Bunu hep yapıyorlar, devlette hep seyrediyor. Kişisel olarak mahkemeye git al deniyor. Her yıl 50 milyon kişi mahkemelere. Böyle deli saçması şey olurmu.? 5 TL geri alcam diye 100 TL harca, tonlada vakit. Şirketler bunu bildiğinden sürekli vur kaç yapıyorlar. DEVLETTE 20 YILDIR SEYREDİYOR
Araba kredili satışı ve konut kredili satışları düşüyor. Banka değerlemeleride düşecek. Orta-Uzun vadede BIST açısından kötü.
Yabancıya yapılan satış ise %126 artmış. Ama dediğimiz gibi boşluğu dolduramıyor, toplamda 3-4 bin satış.
Alanlar ise, eskiden ingiliz, alman dı. Şimdi Irak, İran, Suudi arabistan başı çekiyor. Birazda ruslar alıyor.
Maalesef içeri gelen para FAİZ ve KAR PAYI OLARAK her yıl dışarı çıkıyor. Ülke kalkınamıyor. Son yıllarda yetişmiş eleman göçüde yüksek miktarda.
-
Yukarda anlattığım sistemin Türkiye deki ilk uygulayanı cem boyner denen yahudi.
Boyner grubun sahibi. 300 küsür bin üyesine 5 TL faturalarına çaktırmadan ekledi. 5 TL lik bişey almamışsın, hırsızlık yani.
Bende o dönem 5 TL kesilenlere dahilim, yıl 1997 filandır herhalde. Millet fark edince olay oldu. 5 çarpı 300bin ve 1997 yılının parası ile.
Boyner ceza almayınca, bu sistemi tüm yüksek üyeli firmalar uygulamaya başladı. Halada devam ediyor.
Eğer boynerin kafası kırılsaydı. Mesela 5x300000=1.500.000 TL cebe indirmiş. 10 milyon ceza verseydin. Bu ülkede bi daha böyle bişey yapan çıkmazdı.
Ceza verilmediği için en başta bankalar ve telefon şirketleri olmak üzere herkes yapıyor.
Kural bu, ilk yapanın kafasını kıracaksın.
Yargı sistemini buna göre şekillendireceksin.
Sonra cem boyner parti kurup siyasete atıldı.
"Madem bu sürü soyma vurgununda çok başarılı olduk, bari işin uzmanları arasında yerimizi alalım." dedi.
-
Konut satışları düşüşünden sonra, bir kötü haber daha.
Ağustos ayı, geçen yıl aynı aya göre;
"otomotiv sektöründeki toplam üretim yüzde 34 azalma kaydetti."
USD 6 TL üzerinde kalırsa, otomobilciler tüm üretimi dışarı satmak isteyeceklerdir. İçerde araba alanlar çok azalacak.
Son bir yılda %50 den az artan araba fiyatı yok.
Doviz bu kadar artmışken, dışarı satışın çok kolaylaşması lazım. Bakalım ihracatı artırabileceklermi. Kolay satmaya o kadar alışıklarki Türkiye içindeki yahudi firmaları. Aptallaşıp tembelleşmişler.
Bakalım bu krize ayak uydurabileceklermi. Uyduramazlarsa, önümüzdeki yıl ciddi kâr kayıpları görürüz.
Bu sene yüksek kâr yazacaklar çünki 2 kere daha yazmıştım. Geçen yılki USD fiyatı ile parça ithalatı yapıp, bu seneki USD fiyatı ile bütün araç sattılar. Yani parçayı ucuza alıp pahalı sattılar. Satışların düşmasi, bilançolarına adet olarak yansıyacak ama TUTAR olarak yansımayacak.
-
1 Attachment(s)
Yurt içinde üretim yapan yerli ve yabancı firmalar Yerli üretim logosu kullanabileceklermiş.
Umarım %100 yerli üretime uygulanır. vestel gibi, pahalı teknolojik parçaları ithal edip, ucuz ve düşük teknoloji üretimi içerde yapıp "yerli üretim " diye kaktırmaya çalışanlarda değil.
Logo bu.
Ek 20207