Printable View
Bekleyen Satış Emri devreye girdi ve SL olduAlıntı:
Originally Posted by selym
Bekleyen Alım Emri devreye girdi ve an itibariyle aktif (Hedeflerim sırasıyla 2402 ve 2411) (Belki de, eğer oralara kadar gidersek, her şeyi 2402 'de kapatırım)
Saygılar
https://charts.mql5.com/39/990/xauusd-h4-fxview.png
Bu da burada dursun:Alıntı:
Originally Posted by selym
Işığın hızı = 186282 mil/saniye = 1 + 8 + 6 + 2 + 8 + 2 = 27 = 2 + 7 = 9
Güneş'in çapı = 864000 mil = 8 + 6 + 4 + 0 + 0 + 0 = 18 = 1 + 8 = 9
Ay'ın çapı = 2160 mil = 2 + 1 + 6 + 0 = 9
Dünya'nın çapı = 7920 mil = 7 + 9 + 2 + 0 = 18 = 1 + 8 = 9
Bir saatteki saniye = 3600 = 3 + 6 = 9
Bir gündeki saniye = 86400 = 8 + 6 + 4 = 18 = 1 + 8 = 9
Bir ayda saniye = 2592000 = 2 + 5 + 9 + 2 = 18 = 1 + 8 = 9
Bir yıldaki saniye = 31104000 = 3 + 1 + 1 + 0 + 4 = 9
Evren bile 432 Hz frekansında titreşir = 4 + 3 + 2 = 9
şu soruyu hala bu devirde bile bilim insanları çözemedi..
matemetik varmıydı ? yoksa biz mi keşfettik ?
:drunk::drunk:
fikir olması açısından
Pi Sayısı Neden Her Yerde?
tamda istediğin konu :)
https://www.youtube.com/watch?v=RcMelIK9GGc
Hakikaten hoşlanıyorum böyle konulardan.Alıntı:
Originally Posted by EMLAK
Bu zamana kadar okuduklarımdan, beni en çok etkileyen 9 ve 9 'un katları oldu. Öyle ki 9 'a bölünebilen tüm sayıları oluşturan rakamların toplamı 9 ve 9 'un katları. ("Sayının Kökü" deniyor buna) Hala şoktayım :P
Tevrat numerolojisine yönelik şeyler de okudum, çoğu kasıntı geldi. Mesela, bir örnek:
Tevrat'ın ilk cümlesi şöyle:
בְּרֵאשִׁ֖ית בָּרָ֣א אֱ-לֹהִ֑ים אֵ֥ת הַשָּׁמַ֖יִם וְאֵ֥ת הָאָֽרֶץ
("başlangıçta Tanrı gökyüzünü ve yeri yarattı")
Her birinin ilk harfini (Roshei Teivot) alırsak, İbranice'deki yedi kelimenin gematriası (sayısal değeri) şöyle olur:
בְּרֵאשִׁ֖ית בָּרָ֣א אֱ-לֹהִ֑ים אֵ֥ת הַשָּׁמַ֖יִם וְאֵ֥ת הָאָֽרֶץ
= Beit+Beit+Aleph+Aleph+Heh+Vav+Heh = 2+2+1+1+5+6+5 = 22
Bu sayıyı kelime sayısına bölersek:
22/7 = 3.14285
Bu sayı, Pi'nin değerinin %99.96'sına denk gelir.
Yukarıda Sayın EMLAK'ın paylaştığı video da gayet güzel izah etmiş olanı biteni.
3,14 'ü FX Zaman Analizi anlamında nerede ve nasıl kullanabilirim diye kafa patlattım.
Örneğin:
1 Saat = 3600 Saniye = 60 Dakika
Bu durumda 3,14 Saat = 11,304 Saniye = 188,4 Dakika
Gün içerisindeki her 188,4 'üncü dakikayı işaretledim M1 grafikte.
Şu Saatler: 03:08 - 06:36 - 10:04 - 13:32 - 17:00 - 20:28 - 23:56
Herhangi bir sıra dışılık görmedim.
Akabinde X kadar Dakikada tamamlanan bir trendin Y kadar Dakikada düzeltme yapmasına odaklandım (arada Pi ilişkisi olduğunu varsayarak)
Bu anlamda da herhangi bir sıra dışılık görmedim.
Fiyat analiz noktasında kullanmaya gelince, geçmişte bir sürü varyasyon denedim ve hiç bir şey çıkmadı.
Özetle diyebilirim ki: ben Pi 'yi işe yarar bir şekilde kullanamadım, kullanılabileceğine de inancım kalmadı :)
maalesef dediğin gibi olmuyor bu işler.. :)
yoksa en iyi matematikçiler şuan dünyanın hükümdarı olurdu. borsada zenginlikle.
aslında anlam yükleyen bizleriz.. yani biri 9 rakamı bulmak istediği için topluyor çıkarıyor bölüyor gördünüz mü 9 un sırrı diyor.
halbuki 7 leri bulmak istesen yine bulursun :)) evren büyük oranda determinist değil.
pi sayısı tamam ayrı bir yeri var ama bunca rastgelelik içinde zaten bu da olmasılazım :) yoksa herşey basmakalıp olurdu.
:drunk::drunk:
Sayın EMLAK damarıma bastınız. Lütfen şu yazdıklarımı dikkatlice okuyunuz :)Alıntı:
Originally Posted by EMLAK
Bilimsel anlamda "kanun", gözlemler ve deneyler sonucunda elde edilen düzenli ve tekrarlanabilir ilişkileri ifade eder. Kanunlar, genellikle matematiksel ifadeler veya doğal fenomenler arasındaki ilişkiler olarak formüle edilirler. Bilimde bir kanun, doğadaki belirli bir sürekli durumu veya ilişkiyi tanımlayan kesin ve evrensel bir ifadedir.
Bu kanunlara bazı örnekler vereyim:
• Newton'un Birinci Hareket Yasası (İnertial Kanun): Bir cisim üzerine net kuvvet uygulanmadığı sürece, cismin durumu değişmez.
• Newton'un İkinci Hareket Yasası (Kuvvet ve Hız İlişkisi): Bir cisme etki eden kuvvet, cismin ivmesi ile doğru orantılıdır.
• Newton'un Üçüncü Hareket Yasası (Eylemsizlik ve Tepki Kanunu): Bir cisme uygulanan her hareket kuvveti, aynı büyüklükte ve zıt yönlü bir tepki kuvveti oluşturur.
• Kütleçekimi Kanunu: İki cisim arasındaki çekim kuvveti, bu cisimlerin kütlelerinin çarpımıyla ve aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır.
• Termodinamiğin Birinci Yasası (Enerji Korunumu Yasası): Bir izole sistemdeki enerji, iş ve ısı şeklinde dönüşür ancak toplam enerji miktarı korunur.
• Termodinamiğin İkinci Yasası (Entropi Yasası): Doğal olarak iş yapabilen enerji miktarı, her dönüşümde azalır ve düzensizlik (entropi) artar.
• Elektromanyetizma Yasaları (Maxwell Denklemleri): Elektromanyetik alanların oluşumunu ve davranışını tanımlayan dört temel denklem kümesi.
• Boyles Yasası (Gaz Kanunu): Sabit sıcaklık altında bir gazın hacmi ile basıncı arasındaki ters orantılı ilişki.
• Charles Yasası (Gaz Kanunu): Sabit basınç altında bir gazın hacmi ile sıcaklığı arasındaki doğru orantılı ilişki.
• Avogadro Yasası (Gaz Kanunu): Aynı sıcaklık ve basınç altında eşit hacimdeki gazların eşit sayıda molekül içerdiği.
• Snell Yasası (Işık Yansıma ve Kırılma Kanunu): Bir optik ortamdan diğerine geçen ışığın kırılma açısının, ışığın geliş açısı ve ortamın kırılma indisiyle ilişkisi.
• Hooke Yasası (Yay Kanunu): Elastik bir cismin gerilme veya sıkışma miktarı ile uygulanan kuvvet arasındaki doğru orantılı ilişki.
• Dalton'un Atom Teorisi: Elementlerin kimyasal reaksiyonlarda sabit oranlarda birleştiği ve ayrıldığı, atomların birleşerek bileşikleri oluşturduğu teorisi.
• Mendel'in Genetik Kanunları: Genlerin nasıl miras olarak aktarıldığını ve genetik çeşitliliği açıklayan genetik yasalar.
• Arşimet'in Kaldırma Kuvveti Yasası: Bir sıvı içinde batan bir cismin üzerine etki eden kaldırma kuvveti, sıvının yer değiştirdiği hacimle doğru orantılıdır.
• Coulomb Yasası: Elektrik yüklerinin çekme veya itme kuvveti, yüklerin büyüklüğüyle doğru orantılı, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılıdır.
• Gay-Lussac Yasası (Gaz Kanunu): Sabit hacim altında bir gazın basıncı ile sıcaklığı arasındaki doğru orantılı ilişki.
• Planck'ın Radyasyon Yasası: Bir siyah cisim radyasyonunun dalga boyuna bağlı olarak yaydığı enerji miktarını tanımlayan fiziksel yasa.
• Pauli Dışlama İlkesi: Aynı zamanda aynı kuantum durumunda bulunamayan iki fermiyon arasındaki ilişkiyi açıklayan kuantum mekaniği ilkesi.
• Fermat'ın İkinci Prensibi (En Kısa Süre İlkesi): Bir ışık ışınının bir noktadan diğerine gitmek için izlediği yolun, iki nokta arasında başka bir yoldan daha az zaman aldığını ifade eden ilke.
Bu saydığım kanunlar dışında daha bir sürü kanun var. Gönderi boyutu “yetebilsin” diye sadece belli sayıda kanunu listeledim.
Şimdi bu yazdıklarımdan şöyle bir tümevarım yapabiliriz:
İnceledikçe, ölçtükçe ve ölçebildikçe, içinde yaşadığımız evrende birbirini tekrar eden, bizim “kanun” diye isimlendirdiğimiz olgular mevcut. Bugün NASA günümüze kadar tespit edilen kanunlar ışığında, uzaya yapılan yolculuklarda, göz ardı edilebilecek sapma paylarıyla varış dönüş saatlerini hesaplamakta, yakıt hesaplamaları yapabilmekte. Yani denilebilir ki, “Evet, içinde yaşadığımız evrende, bir düzen var.”. Saydığım kanunları (sadece bir kısmı) görebilecek kıvama gelmemiz için binlerce yıllık evrim geçirmek zorunda kaldık. Eminim ki, 10 bin yıl sonra falan, çok daha fazla “kanun” çıkacak ortaya.
Kanunlar sonradan ortaya çıkan şeyler değil. Aksine, biz sonradan görebilecek kıvama geliyoruz.
Hatta, çok hakim olmasam da, bildiğim kadarıyla, kaos teorisinde bile “pattern”lar beliriyor bir müddet sonra. Evet bizim beynimiz patternları yakalamak üzere kodlanmış, ama evren de patternlarla dolu.
Velhasıl kelam, evrende patternlar bu kadar cirit atıyorken, kaderin işleyişinde, ya da olayların gerçekleşme sırası ve zamanlamasında, matematiksel bir harmoni arayışında olmak fazlasıyla mantıklı bir hamle olacaktır.
Kaldı ki, “Hayır, harmoni falan yoktur” demek “Evet böyle bir harmoni vardır” demeye kıyasla imkansız. Çünkü bunu diyen kimse, evrenin her noktasına seyahat edebilen, tüm bilim branşlarına hakim, her türlü ölçüm cihazına sahip, yüksek kapasitede işleme kabiliyeti olan hesap makineleri kullanabilen,…. biri olmalı.
Diğer taraftan, uyumun olduğunu iddia eden kişinin 1 tane bile örnek göstermesi yeterli olacaktır.
Dolayısıyla “Hayır yoktur” demek teknik olarak imkansız!!!!!!!
İddianızı çürüttüğümü varsayıyorum :)
Selamlar olsun
varsayımlarında kesinlikle haklısın...
biri olabilir...
bu biri neden senin ilah dediğin benimsediğin ilah veya hesap makinası oluyorda.. budizm deki ( 8 tanrısı var sanırım ) o tanrılardan biri olmuyor :)
veya 3200 inanç türünden diğerleri.
:drunk::drunk:
tabi kast ettiklerin bunlarsa.
diğer türlü şu söylediğinde kesinlikle senle hemfikirim.. bizdeki dekoder.. zamanla anlayabiliyor belli şeyleri. geliştikçe..
3.5 milyar yıl yaşamışız ama tekerlek gibi basit bir icadı daha dün icad edebilmişiz. !! demekki cennetten zembille inen zeki üstün ve akıllı bir insan yok.. bu da seninkileri çürütür. çünkü tekerliğin icadı ve tarihi bellidir ..:)
değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.. bugün bahsettiğin patternler yarın değişebilir .
Tanrı falan kast etmedim zaten :)Alıntı:
Originally Posted by EMLAK
Özetle şunu dedim:
- Evrende "tekrarlanan" patternlar var ve biz buna "kanun" deyip çıkmışız işin içinden. Ve bunlar sapma payı olmaksızın, değişmeden, aynı kalmaya devam ediyor
- Tümevarım yaparak iddia ettim ki: maddi boyutta tekrarlanan patternlar varsa, maddi olmayan boyutta da tekrar eden kalıplar olmalı, ve bu kalıpların arayışında olmak hiç de akıl dışı değil
Tek bilinmeyenli denklemlerde, her zaman işe yarayan bir yöntem vardır. X 'e değer atarsın, yani bir varsayımda bulunursun. Hesap yapmak zor geliyorsa, deneme yanılmayla, yani x'e değer atayarak, sonuca ulaşmak mümkün olur.
Eğer yeni bir şey bulmak istiyorsak, evren şimdilik idrak edebileceğimizden çok daha komplike ise, hesap yapmak kabiliyet sınırlarımı aşıyorsa, ben şahsen X 'e değer atarım :)
Selamlar