-
Amerikali yazar Danielle Steel, Aile Baglari (Family Ties - Legami di Famiglia) romanini 22 Haziran 2010’da Delacorte Press araciligiyla yayinladi.
“Yirmi alti yasinda genc, guzel, yetenekli Manhattanli bir mimar olan Annie Ferguson, ilk isine baslamanin mutlulugu icerisindedir. Yeni bir sevgiliye, yeni bir eve, kisacasi istedigi her seye sahiptir; ama aniden gelen bir telefonla tum dunyasi altust olur. Bir gece icinde oksuz kalan uc yegenine annelik yapmak zorunda kalmis, yasantisi kokten degisivermistir. Yine de kiz kardesine vermis oldugu soz icin asla pisman degildir. Seneler gecer, Annie simdi kirk iki yasina gelir. Kendi ayaklarinin uzerinde duran, kariyerinin zirvesinde bir kadindir ve tum yasamini adadigi bir ailesi vardir. Cocuklarin sorumlulugunu aldigindan beri hayatinda erkek olmadan yasamaktan sikayetci degildir. Artik birer yetiskin olan yegenleri kendi sorunlariyla bas etmeye calisirlarken, o da her ebeveyn gibi cesitli zorluklar yasar. Sonunda her biri yuvadan ucup kendi yollarina gider ve Annie birdenbire yalniz kalir. Annie tam da bu sirada biriyle tanisir ve hayati ansizin degisiverir.”
https://images.gr-assets.com/books/1...5l/6761440.jpg
“Annie Ferguson was a bright young Manhattan architect. Talented, beautiful, just starting out with her first job, new apartment and boyfriend, she had the world in the palm of her hand--until a single phone call altered the course of her life forever. Overnight, she became the mother to her sister's three orphaned children, keeping a promise she never regretted making, even if it meant putting her own life indefinitely on hold.Now, at forty-two, as independent as ever, with a satisfying career and a family that means everything to her, Annie is comfortable being single and staying that way. She appears to have no time for anything else. With her nephew and nieces now young adults and confronting major challenges of their own, Annie is navigating a parent's difficult passage between lending them a hand and letting go, and suddenly facing an empty nest. Then, just when least expected, a chance encounter changes Annie's life yet again in the most unexpected direction of all.”
-
"...Biz genc degiliz artik. Biz dunyayi fethetmek istemiyoruz artik. Kacagiz biz. Kendimizden kaciyoruz artik. Hayatimizdan. On sekiz yasinda idik; dunyayi, hayati sevmeye baslamistik, sevdigimiz bu seylere kursun SIKMAK zorunda kaldik. Patlayan ilk mermiler kalbimize saplandi. Calisma, caba, ilerleme kapilari kapandi bize. Biz bunlara artik inanmiyoruz, biz harbe inaniyoruz." Erich Maria Remarque, Bati Cephesinde Yeni Bir Sey Yok
https://pictures.abebooks.com/100POC...8714903348.jpg
“…Wir sind keine Jugend mehr. Wir wollen die Welt nicht mehr stürmen. Wir sind Flüchtende. Wir flüchten vor uns. Vor unserem Leben. Wir waren achtzehn Jahre und begannen die Welt und das Dasein zu lieben; wir mußten darauf schießen. Die erste Granate, die einschlug, traf in unser Herz. Wir sind abgeschlossen vom Tätigen, vom Streben, vom Fortschritt. Wir glauben nicht mehr daran; wir glauben an den Krieg.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"...Non siamo più giovani, non aspiriamo più a prendere il mondo d'assalto. Siamo dei profughi, fuggiamo noi stessi, la nostra vita. Avevamo diciott'anni, e cominciavamo ad amare il mondo, l'esistenza: ci hanno costretto a spararle contro. La prima granata ci ha colpiti al cuore; esclusi ormai dall'attività, dal lavoro, dal progresso, non crediamo più a nulla. Crediamo alla guerra."
-
“Eskiden otobuste tek basina gecirilen bir kac dakika, ise yuruyerek gitmek veya bir randevuyu beklemek gibi insanin yalniz kalip dusunebilecegi sessiz zamanlar artik katlanilmaz geliyordu. Farkinda olmadan insanlarin elleri surekli telefonlarina, kulakliklarina, oyunlara gidiyor; teknolojinin bagimlilik yapan cekimine karsi koyamiyorlardi. Gecmisin mucizeleri, yepyeni olana duyulan aclikla silinip gidiyordu...” Dan Brown, Baslangic
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“A few minutes alone on a bus, or walking to work, or waiting for an appointment—now felt unbearable, and people impulsively reached for their phones, their earbuds, and their games, unable to fight the addictive pull of technology. The miracles of the past were fading away, whitewashed by a ceaseless hunger for all-that-was-new…”
-
“Langdon genc bir astronomi ogrencisiyken, Venus gezegeninin her dort yilda bir ekliptik semada bes koseli mukemmel bir yildiz cizdigini ogrendiginde cok sasirmisti. Eskiler bu fenomeni kesfettiklerinde öylesine buyulenmislerdi ki, Venus ile onun bes koseli yildizi mukemmellik, guzellik ve cinsel askin sembolü haline gelmislerdi. Eski Yunan'da, Venus'un buyusune ovgu olsun diye, onun dort yillik devrini Olimpiyat Oyunlari'ni duzenlerken kullanmislardi. Bugunlerde pek az insan, dort yilda bir yapilan modern Olimpiyat Oyunlari'nin hala Venus'un devrelerini takip ettiginin farkindadir.” Dan Brown, Da Vinci Sifresi
https://images-na.ssl-images-amazon....110TQGY48L.jpg
“As a young astronomy student, Langdon had been stunned to learn the planet Venus traced a perfect pentacle across the ecliptic sky every four years. So astonished were the ancients to observe this phenomenon, that Venus and her pentacle became symbols of perfection, beauty, and the cyclic qualities of sexual love. As a tribute to the magic of Venus, the Greeks used her four-year cycle to organize their Olympiads. Nowadays, few people realized that the four-year schedule of modern Olympic Games still followed the cycles of Venus.”
-
"Mudurun kravatin ses tellerini isitmak icin Romali hatiplerin bagladigi fascalia'dan geldigine dair romantik iddialarina ragmen Langdon, kravat kelimesinin etimolojik olarak parali Hýrvat askerlerinin savasa cikmadan önce bagladigi puantiyeli boyun baglarindan geldigini biliyordu. Bugun hala bu eski savas kýyafeti, toplanti salonu savaslarinda dusmanlarina gozdagi vermek isteyen modern ofis savascilari tarafindan takiliyordu. " Kayip Sembol
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Despite the headmaster’s romantic claims that the origin of the cravat went back to the silk fascalia worn by Roman orators to warm their vocal cords, Langdon knew that, etymologically, cravat actually derived from a ruthless band of “Croat” mercenaries who donned knotted neckerchiefs before they stormed into battle. To this day, this ancient battle garb was donned by modern office warriors hoping to intimidate their enemies in daily boardroom battles.”
-
-
"Bazi seyler icin artik sabrim yok; ukala biri haline geldigim icin degil, aksine hayatimda artik beni mutsuz eden ya da uzen seyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemedigim bir noktaya ulastigim icin. Laf sokmalara, haddinden fazla elestirilere ve hangi turden olursa olsun talep ve beklentilere artik sabrým yok. Benden hoslanmayan insanlari memnun etmeye, beni sevmeyen insanlari sevmeye ve bana gulumsemeyen insanlara gulumsemeye yonelik arzumu kaybettim. Artik yalan soyleyen ve beni yonetmek isteyen insanlara bir tek dakika bile harcamak istemiyorum. Oyunlarin, ikiyuzlulugun, sahtekarliklarin ve ucuz ovgulerin oldugu ortamlarda bulunmak istemiyorum."
https://media.giphy.com/media/P3BjOeJd0xwJ2/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/0ee4b3ef...z051rz7qfi.gif
"I no longer have patience for certain things, not because I’ve become arrogant, but simply because I reached a point in my life where I do not want to waste more time with what displeases me or hurts me. I have no patience for cynicism, excessive criticism and demands of any nature. I lost the will to please those who do not like me, to love those who do not love me and to smile at those who do not want to smile at me. I no longer spend a single minute on those who lie or want to manipulate. I decided not to coexist anymore with pretense, hypocrisy, dishonesty and cheap praise."
-
Roma Imparatoru (Vespasiano / Tito Flavio Sabino) Vespasianus’un olum yildonumu (23 Haziran 79)
https://i.pinimg.com/736x/58/85/20/5...66a2f38061.jpg
https://cdn.shopify.com/s/files/1/00...g?v=1531160465
“Paranin kokusu yoktur! / Il denaro non ha odore!”
(Hukum surdugu 69-79 yillari arasinda umumi tuvaletleri vergiye baglar. Vespasianus'un oglu Titus, babasinin buldugu yeni gelir kaynagina inanamayip: 'Cisten boktan vergi mi toplanir peder?' diye sorunca...Titus Flavius Vespasianus, umumi htuvaletlerden taze toplanmis ilk vergilerden bir avuc alip oglunun burnuna yaklastirir ve unlu sozunu soyler: 'Non olet!' Roma halkinin 'Pecunia non olet' (para kokmaz) diye anlasilir kildigi soz.)