-
Bir bankanın karşı karşıya kaldığı riskler 3 sınıfa ayrılır:
Kredi riski (%88 oran ile en yüksek risk grubudur)
Piyasa riski (risk oranı %4)
Operasyonel risk (%8 risk oranı)
Bu gruplar arasında en büyük tehdit kredi riskinden kaynaklanıyor. İyi yönetilmediği taktirde çok vahim sonuçlar doğabilir.
-
Mart 2018 itibariyle toplam konsolide aktifler 327.5 milyar tl. Özkaynaklar 26.7 milyar tl. Paid-up capital (ödenmiş sermaye) ise sadece 1.25 milyar tl. Sermaye gerçekten de çok düşük kalıyor. Düzenli aralıklarla son 80 yılda hep sermaye artırımına giderek ortalama olarak her 4 yılda 1 sermayesini artırmış olan Halk Bankası her nedense 2001 Nisan ayından bu yana 17 yıldır sermayesini artırmadı. Neden böyle yaptı? Hiç bir fikrim yok.
-
Ödenmiş sermayenin aktiflerle orantılı olması gerekir. Özsermaye (özkaynaklar) son derece önemlidir ama öte yandan sermaye aktiflerle orantılı ise bir takım vergi avantajı sağladığı gibi şirketin itibarını artırır ve mali bünyesinin kuvvetlendirir. Sendikasyon kredisi için yabancı bankalara yetki verirken veya yurtdışında tahvil arzı yaparken yatırımcılar bunu dikkate alırlar.
-
Yalnız gerçek şu: Tüm kamu bankalarında olduğu gibi Halk Bankası da çok kötü yönetildi. Hükümetin yanlış politikaları sonucunda uzun yıllar görev zararı yazdı ve halen de yazmaya devam ediyor. Mesela geçen sene (2017) Ziraat ile Halk Bankasının toplam görev zararı 3 milyar tl yi aşmıştı.
Halkbankasının görev zararları şöyle oldu geçmişte:
2017 de 1 milyar tl civarı
2015 de 690M tl
2013 de 415M tl
2012 de 368M tl
2011 de 249M tl
2010 da 139M tl
2009 da 377M tl
2008 de 204M tl
Gerçi bu görev zararları Hazine tarafından bankaya geri ödeniyor ama sonuçta bunun faturası Devlete/Türkiye halkına çıkıyor.
-
Hani bedelsiz sermaye artırımından zaman zaman bahsediyoruz ya, böyle bir bedelsize gitmek SYR açısından hiç bir şeyi değiştirmez çünkü toplam özkaynaklar değişmiyor. Alt kalemler arasında değişimler oluyor o kadar, bedelsize ait meblağ bilançoda geçmiş yıllara ait kârlar kaleminden alınıp ödenmiş sermayeye eklenecek o kadar, total ayni kalacak. Bildiğiniz makyajlama işi yani.
-
İşte o yüzden OFAC'tan gelmesi muhtemel mali cezanın boyutu çok önemlidir. Yüklü bir ceza gelmesi durumunda bedelliye gidilme riski var.
-
2 hafta kadar sonra bedelli sürecini tamamlayacak olan ve aktifleri HALKB ile eşdeğer olan YKBNK'ın sermayesi 8.5 milyar tl ye çıkacakken HALKB'ninki 1.25 milyar tl de kalmaya devam edecek. Ha unutmadan, YKBNK'nin özkaynakları 30 milyar tl den yüksektir yani HALKB'ninkinden 4 milyar tl gibi daha fazla. Buna rağmen adamlar sermayeyi 8.5 milyar tl ye çıkarıyorlar.
-
Eğer olur da bedelliye gidilmesi opsiyonu masaya yatırılırsa, bu senaryo o kadar kolay gerçekleşmez zira ana ortak olarak TVF yani Devlet %51.1 lik hissesi yüzünden aslan payını kendisi koyması gerekecek. Eh, devletin elinde böyle bir kaynak yok. O zaman geriye 2 senaryo daha ortaya çıkıyor: a) Citi'ni dilinden düşürmediği ek özelleştirme yani TVF'nin elindeki hisseleri blok halinde başka bir fona/bankaya/yatırımcıya satması, b) Başka bir kamu bankası ile merging (şirket birleştirmesi) örneğin Vakıfbank veya Ziraat ile.