Evet o da tavana bağladı. JANTS sen de biraz daha zorla, 5 tavanla tamamlayalım günü, kırma bizi cancağızım :)
Printable View
Güzel başladığımız günü tavanların hatırına ucu ucuna artıda bitirebildik. Sağlık olsun..
Borsada yatırım işinde doğru hisseleri seçmenin yanında disiplin ve sabır, yani insan psikolojisini iyi yönetmenin oldukça önemli olduğunu birçoğumuz biliyor. Ancak iş bunun pratiğine geldiğinde çoğumuz tökezliyoruz. Bu sebeple borsada her yatırımcının bilmesi gereken şeyler sıklıkla tekrar edilmeli, sıklıkla yeniden okunmalı ve yeniden dinlenmeli. İnsan kendini sürekli yeniden eğitmeli ve yeniden disipline etmeli. Çünkü çoğu zaman çok iyi bildiğimiz şeyleri hiç bilmiyormuş gibi davranarak ihmal edebiliyoruz. Sonra negatif bir sonuçla karşılaşınca, 'Ya aslında ben bu sorunun cevabını çok iyi biliyordum, nasıl oldu da böyle bir amatörlük yaptım?' sorularıyla muhatap buluyoruz kendimizi.
Rehber olarak hangi bilgiyi, hangi şahsı, hangi kitabı, hangi yöntemi baz alıyorsak ve onunla başarılar kazanmışsak eğer, onda sebat etmek için sürekli 'yatırımcı hafızası'nı yenilemek gerekli. Gerekirse kendimizi tekrar tekrar eğitmek, tekrar tekrar disipline etmek zorundayız. Çünkü, maalesef hayatımızı işgal eden bir çok şeyin aksine, iş yatırım sistematiğine gelince sanki fıtratımızda olması gerekenin tam tersine hareket etme meylimiz var. Bu eğilimi aşmak her zaman çok kolay olmuyor.
Yanni - One Man's Dream
https://www.youtube.com/watch?v=H0Szo7j4xYQ
Göksel Baktagir - Yalnız Sen
https://www.youtube.com/watch?v=LieCp3_SOYk
Evgeny Grinko - Valse
https://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM
Göksel Baktagir - Masum Aşk
https://www.youtube.com/watch?v=GqoVmsdk3HE
Kitaro - Matsuri
https://www.youtube.com/watch?v=XhxbShjpwEU
Peter Gabriel - The Feeling Begins
https://www.youtube.com/watch?v=iPbbImIh1Fo
Ömer Faruk Tekbilek - I Love You
https://www.youtube.com/watch?v=jFXOAyqXmaI
Vanessa Mae - Storm
https://www.youtube.com/watch?v=mdFrn89x74k
Kitaro - Silk Road
https://www.youtube.com/watch?v=BddSN2jNS9E
Farid Farjad - Ayriligh
https://www.youtube.com/watch?v=caan0_Pjt98
Göksel Baktagir - Kar Tanem
https://www.youtube.com/watch?v=dQEFPyqFK1g
Borsa geneli kötü bir gün daha.. Piyasa PPK toplantısı için yarın öğleden sonraya kadar böyle gider.. Kişisel beklentim birkaç gün belirsizlik sonrasında yine yukarı yönlü ivmelenmeler devam edeceği şeklinde. 2024 Ocak-Şubat aylarına kadar borsadan daha iyi getiri sunacak alternatif olacağına pek ihtimal vermiyorum.
Kötü bir günde kişisel portföyüm yine fena sayılmayacak bir görüntü çiziyor. Ağırlık kırmızı ancak yeşil olanlardan tavan olan ve birkaçının toplamı yine bir tavan kadar edecek kadar olduğu için kırmızıları kompanse etmeyi becerebiliyor hatta toplamda biraz pozitif şimdilik. Bu tip dalgalanmalara şimdilik çok itibar etmemeli. Zaman, mal seçimini iyi yapıp, malda kalma zamanı, nakitte değil.
Aradan 2 saat geçti, bir kaç günlük olası belirsizlikleri bile beklemeden piyasa kısmen düzelmiş.. kapanışa doğru pozitif seyir tekrar negatife döner mi, kestirmek zor. Gidecek çok da fazla adres yok işin açıkçası, finansal yatırım aracı olarak.. Ortalama yıllık enflasyon beklentisi ortada, döviz kurları beklentileri ortada, bunu yine ürettikleri ürünlerde ya da pazarlamasını yaptıkları ürünlerde en iyi fiyatlayacak ve faaliyet kârlarına yansıtabilecek olanlar şirketlerdir ve buna bağlı olarak da onların hisseleridir, yani borsa. İşleri mevcut şartlarda iyi gitmeyenler ya da kur hareketlerinden negatif etkilenecekler, ya da ürün fiyatlarını kendi başlarına belirleyemeyen, devlete yada belli kamu politikalarına bağlı olan şirketler bu pozitif seyre çok da fazla katılamayabilir ya da görece aynı getiriyi sağlayamayabilir. Bu da akıllarda tutulmalı.
Küçük hisselerde teknik analize göre hareket etmenin, onu da geçtim algoritma kurup iz süren takip yapmanın anlamsızlığına bir örnek bugünkü BRLSM. Sabah - %4,88 gören hisse şu anda % 9 artılarda, belki de tavan olacak dünkü gibi. AVOD tavanı gördü, şu anda %3'lerde geziyor, yarım saat sonra nerde olur bilinmez. Bu kadar volatilitede hiç bir algoritma çalışmaz. Trend bile takip edeceksen bu hisselerde büyük periyotlarla takip edeceksin.
Küçük hisselerde doğru seçim yapıp fazla hareket etmeden yeterince primlenmesini beklemek en makul olanı. Günübirlik işlem yapmaya, hele ki robotlara bağlamaya filan kalkılmamalı.
Sometimes you win... Sometimes you just learn...
Geri dönüp başlangıcı değiştiremezsin, ama olduğun yerden başlayıp sonunu değiştirebilirsin...
Daha iyi olmanın en kısa yolu etrafını senden daha iyilerle doldurmaktır.
Daha önce hiç dikkatimi çekmemiş küçük bir şirket buldum.
Özsu Balıkçılık. Onu inceliyorum. 60 Milyon TL sermayeli, 1 milyar TL civarı Piyasa Değeri olan oldukça ufak bir şirket. Biraz kurcalayayım, büyüme ve hissesini taşıyanları büyütme potansiyel var mı diye.. Geçen yıl Kasım ayı sonunda halka açılmış, borsada oldukça yeni bir şirket. Fiyatlanması çok pahalı değil, ucuz olup olmadığı ise tartışılır elbette. Satışlarının trendi fena değil, ancak zannımca balık yemi maliyetlerinin artması sonucu (tabii ki diğer etkenler de var) marjları daralmış. Bu soruna çözüm bulmak için ithal balık yemi almak yerine yerli balık yemi üreten bir firmaya % 50 iştirakle ortak olmuş.. Biraz incelemekte fayda var, yatırımları için devlet teşvikleri var mı yok mu? % 60-65 ihracaat oranı ile çalışıyor, ancak Net Döviz Pozisyonu ekside.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
2. Şirket Tarihçesi
*** Şirket 1995 yılında yıllık 200 ton balık üretim kapasitesi ile iki ortaklı bir limited şirket olarak İzmir'de kurulmuştur.
*** 1998'de yeni ruhsatlar alarak üretim kapasitesini arttırmış ve 2004 yılında mevcut ortakların Şirketi satın almasıyla yeniden yapılanmaya başlanmıştır.
*** 2004 yılında üretim kapasitesi 60 ton/yıl iken???, mevcut ortakların Şirketi almasının ardından üretim kapasitesi 2005 yılında 950 ton/yıla çıkarılmıştır.
*** 2006 yılında Şirketin sermayesi 50.000 TL'den 750.000 TL'ye arttırılmış, 2008'de ise 2.000.000 TL'ye çıkartılmıştır.
*** Şirketin faaliyetlerinin genişlemesi ile orantılı olarak üretim kapasitesi 2011 yılında önce 1.900 ton/yıla, 2012 yılında 3.900 ton/yıla, 2013 yılında ise 5.900 ton/yıla çıkarılmıştır.
*** Şirket 2014 yılında Urla Demircili sahilinde başladığı, 8.960 m2 büyüklüğündeki kendine ait arazi ve 24.752 m2 büyüklüğündeki ve 30 yıl süreyle üst kullanım hakkı olan İzmir, Urla Demircili Köyünde bulunan toplam 30 dekar arazi üzerinde inşa ettiği 39 milyon adet/yıl kapasiteli kuluçkahane (yavru balık üretim) tesisi yatırımını 2017 yılında tamamlamıştır. 01.12.2028 tarihine kadar geçerli su ürünleri kuluçkahane belgesi bulunan tesis, söz konusu belgenin devri ile birlikte, 2017 yılında İlknak'a kiraya verilmiştir.
*** 25.12.2015 tarihinde ise Şirket unvan ve nevi değiştirerek Özsu Balık Üretim A.Ş. olmuştur.
*** Gelişen Pazar ve artan üretim kapasitesi Şirketin yerel pazara ek olarak uluslararası pazarlara da yönelmesini sağlamıştır. 2016 yılında İngiltere'de Ozsu Fish UK Ltd.; 2018 yılında ise Hollanda'da Ozsu Fish EU B.V. bağlı ortaklıkları faaliyete geçmiştir.
*** Şirketin üretilen balığın pazara sunulmadan önceki son aşamasında balık işleme ve
paketlemesinde kullandığı, 2.000 m2 kapalı alanlı soğuk zincir paketleme tesisi 2019 yılında faaliyete geçmiştir.
*** Şirket 21.02.2022 tarihinde balık yemi tedariğini daha düşük maliyetlerle ve sürdürülebilir şekilde yapabilmek amacıyla Unifeed Su Ürünleri Yem Sanayi A.Ş.'nin sermayesinin %50'sini temsil eden payları satın almıştır.
*** Şirketimiz payları 22-23 Kasım 2022 tarihlerinde halka arz edilmiş olup 29 Kasım 2022 tarihinden itibaren Borsa İstanbul'da OZSUB koduyla işlem görmeye başlamıştır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şirkette kendi çapında bir büyüme hikayesi olmuş zaten başından sonuna kadar. Ama devamlılığının nasıl olacağının iyi araştırılması lazım.
??? olan yerin 60 ton/yıl yerine 600 ton/yıl olduğunu ve bir yazım yanlışı olduğunu düşünüyorum. Çünkü ilk kurulduğunda 200 ton/yıl üretim kapasiteli imiş zaten, ayrıca 1 yıl içinde 60 ton/yıl'dan 950 ton/yıla çıkması mantıklı gelmedi.
Sonuçta 200 ton/yıl kapasiteli üretime başlayıp logaritmik bir artışla büyümüş. Son üretim kapasitesi ile ilgili net bilgi yok.
31.3 Milyon TL Net Finansal Borcu ve 177.9 Milyon TL yıllık FAVÖK üretimi var. Yani borç karşılama oranı gayet iyi. (Net Finansal Borç / FAVÖK= 0,18) Kaldıraç Oranı % 61.5 olsa da Finansal Borç Oranı % 8.2 ile oldukça düşük.
Stok Devir süreleri uzamış biraz 4-5 yıl öncesine göre. Bu sürenin uzamasının Soğuk Zincir Paketleme tesisinin devreye girmesi ile ilgisi var mı, ya da balık satışlarında geçmişe göre bir durağanlık mı sebep olmuş, yoksa üretim kapasitesi artışı sebebiyle stoklar hızlı şekilde artmış burası incelenmeli.
son zamanlarda formu iyi takip edemedim ama Hüsnü Hocam işler iyi gitmiş gibi bereketli olsun.
Hocam iyi gidenler olduğu gibi yavaş gidenler de oldu. Ama şikayet yok. 10 tanesi 2,5 haftadır, son 5 tanesi de 1 haftadır portföyde ve toplamda % 19,92 civarı portföy büyüdü 2,5 hafta içinde. Allah bereket versin. Keşke hep aynı tempoyla gidilebilse. Zaten piyasa gidiyor, bizden menkul bir durum değil. Seçimlerin isabetli olup olmadığı vade biraz uzayınca belli olur.
XU030 : -% 0,51
XU100 : % 0,08
XUTUM : % 0,37
XKTUM : % 0,89
Evet epeydir bu performans devam ediyor. Yan kağıtlar ana kağıtlardan daha iyi performans gösteriyor son bir 1-2 haftadır.
Portföy performansına bir bakayım dedim. Değerlendirilen rakamlar temsilidir ve yatırım tavsiyesi de içermez.
Not: Listede bir korsan var onu zaten Hüsnü Hocam yakalar:)
https://i.hizliresim.com/2c249n0.jpg
Ana faaliyet gelir tiplerinde ve esas sözleşmesinde bazı değişiklikler yaptılar. Kazançların kaynağı olarak orada bulunan bazı şeyler ve gerçekleşen gelirlerdeki bunun yüzdesi benim kişisel kriterlerime uymuyor. Bende aşağıdakiler var:
AVOD
BRLSM
DESA
DEVA
EGGUB
ELITE
ISKPL
JANTS
KCAER
KUTPO
LKMNH
MAKTK
OZRDN
SAYAS
VBTYZ
"Nihai başarınız veya başarısızlığınız, yatırımlarınızın başarılı olmasına izin verecek kadar dünyanın endişelerini yeterince uzun süre görmezden gelme yeteneğinize bağlı olacaktır."
Peter Lynch
Yatırım yaptığımız şirketle evlenmişiz gibi davranmamak icap ettiğini düşünüyorum. Elbette bazen elinizdeki yatırımın büyüyüp serpilmesi için ona zaman vermemiz gerekli, ancak ona iyi günde kötü günde sürekli birlikte olunacak bir evlilik gözüyle bakmak, beklentilerin gerçekliğini ve verimliliğini sorgulamamak sonradan büyük pişmanlıklara neden olabilir.
Ben borsadaki şirket yatırımlarını proje bazlı çalışmaya benzetiyorum. Bu tamamen benim olaya kişisel yaklaşım şeklim. Proje bazlı çalışıyorsunuz ve portföyünüzdeki şirketler de proje yaptığınız müşteriler. Projenizin fizibilitesini yapıyorsunuz, o projeden kısa ve orta vadede neler kazanabilirsiniz, bunun dolaylı getirileri neler olabilir gibi sorulara tatmin edici cevaplar alabiliyorsanız o projeye başlıyorsunuz. Projenin büyüklüğüne, beklentilerine ve bunun gerçekleşme süresine göre projeye zaman tanıyorsunuz ve olabilecek en çok kazancı elde edecek şekilde proje kapsamında güncellemeler yapıyorsunuz. Projeniz bitince de, yeni ve kazancı güzel bir proje gelmezse, o yeni ve güzel proje gelene kadar o müşteri ile vedalaşıyor ve başka müşterilerle çalışmaya devam ediyorsunuz. Yani ortada pragmatiklik var.
Yani ben olaya ömür boyu sürecek bir evlilik gözüyle değil, iş ya da proje ortaklığı gözüyle ve tamamen pragmatik bakıyorum. Herkesin bakış açısı farklı olabilir.
Finansal Özgürlük diye bir kavram icad etmişler. Satın alanı da çok. Ama sorgulayanı pek yok. Biriktireceğiz, tasarruf edeceğiz, sürekli yatırım yapacağız ve gün gelecek artık çalışılmayacak, dün ektiklerimizi yarın, rahat rahat, gelecek kaygısı olmadan, biçeceğiz.
Ancak bu kavramı icad edenlerde ya da başkalarına pazarlayanlarda insan fıtratının gerçekte nasıl çalıştığı konusunda hiç bir rezerv yok. Mesela bugün 100 bini olan yarın 1 milyonu olduğunda, bugün 1 milyonu olan yarın 20 milyonu olduğunda, bugün 50 milyonu olan yarın 1 milyarı olduğunda gerçekten rahat nefes alabilecek ve "Artık çalışmama, uğraşmama gerek yok." diyebilecek mi? Yoksa bu kısır döngü ölene kadar devam mı edecek?
Finansal yatırımlar konusunda sürekli her şeye örnek gösterdiğimiz Warren Buffet mesela.. Nakde çevirmek ise Yuvarlak 100-110 milyar dolar civarında bir varlık büyüklüğüne sahip. 90 küsür yaşlarında.. Hala büyüme, hala daha fazlasını elde etme derdinde.. Sürdüğü hayata baksan, 110 milyar dolarlık net varlığa sahip şirketinden 100 bin dolar yıllık maaş alıyor, 500 bin dolar net varlığı olan adamın sürdüğü hayattan pek farklı değil. Bilmem kaç model eski bir araba, belki 80 yıl önce yapılmış bir evde, sıradan bir şehirde oldukça sıradan bir hayat sürüyor. Mutlu mu? Belki kendi çapında mutlu. Finansal olarak özgür mü? Bence değil. Hiç bitmek bilmeyen 'daha da çok büyüme' arzusu terk etmedikçe insanın zihnini, her zaman o büyümenin esiri olacağız. Finansal özgürlük peşinde iken, belki de finansal esiri oluyoruz yaptıklarımızın, farkında değiliz.
Portföyüme 1 hisse daha eklemek istiyordum ve elimdeki listede bulunanları değişik bir teste tabi tuttum. Önümüzdeki 90 günlük tarihi kapsayan zaman diliminde geçmişte 5 sene üst üste BIST'i yenen şirketleri listeledim Matrikste ve 5-6 şirket listelendi ve bunlardan benim önceki takip listemde olan tek şirket ALCTL idi ve onu portföye dahil ettim.
ALCTL'i de dahil edince 16 şirketlik bir portföy olmuş oldu toplamda. Hayrını görürüz umarım.
Sağda solda çok sık tekrar eden yanlışlardan bir tanesini burada bir kere daha düzeltme ihtiyacı hissediyorum:
Arkadaşlarımız şirketlerin bilançolarının Öz Kaynaklar kısmında görülen Dönem Kârı ve Geçmiş Yıl Kârlarının, hatta ve hatta Ödenmiş Sermayesinin bir yerlerde nakit olarak durduğunu sanıyorlar.
Şu işi bir kere daha en basit seviyeden anlatalım:
Bilançonun sol tarafında yer alan Aktifler ya da diğer bir deyişle Varlıklar şu anda şirketin sahip olduğu her şeyi kapsıyor, elinde ne var ise o bilançonun ilan edildiği tarih itibariyle. Fabrikalar, araziler, bunların üzerinde ya da başka yerlerde kullanılan makinalar ve techizatlar, isim hakları, varsa patentler, araçlar, stoklar, ticari alacaklar, finansal yatırımlar ve nakitler. (Ana kalemleriyle yazdım).
Bilançonun sağ tarafında bulunan Pasifler ya da diğer deyişle Kaynaklar kısmı ise sol tarafta bulunan Varlıkların hangi kaynaklarla elde edildiği kısmını özetliyor. Bunun içinde Kısa ve Uzun Vadeli Borçlar var (bu borçlar banka kredileri, bonolar, ilişkili taraflardan alınan borçlar ve ticari borçlardır genel itibariyle) ve Özkaynaklar var. (Özkaynaklar da şirketin kurulurken ilk kullandığı Ödenmiş Sermayesi ve sonrasında oluşan dönem ve geçmiş karları ve yeniden değerlemeden oluşan değer artışları gibi ana kalemleri kapsıyor, tüm kalemleri tek tek yazmadım.) Bilançonun sol tarafında bulunan Kaynaklar kısmında gördüğünüz her şey ama borç ama öz kaynak, hepsi sağ tarafında gördüğünüz varlıklar için kullanılmış durumda. Yani bunlar herhangi bir yerde saklı gizli hazine gibi filan beklemiyor.
Bir şirketin bilanço yayınlandığı an itibariyle kasasında ya da hesabında duran Nakit ve Benzerleri şirketin o an itibariyle elinde bulunan paradır. Onun haricinde gizli saklı başka bir para mevcut değildir. Ticari Alacaklar ya da Stoklar ya da Finansal Yatırımlar zaten Varlıklardır, tahsil edilerek, satılarak ya da üretimde kullanılarak paraya çevrildiği an başka bir tasarrufta bulunulmayacaksa (borç ödemesi ya da yatırım gibi) o zaman şirketin Nakit Durumu değişir.
Önemli bir hatırlatma da şirketlerde yapılan yatırımlar için..
Şimdi şirketlerin KAP haberlerinde sıklıkla duyduğumuz yatırımları nasıl değerlendirmeli?
1) Yapılan yatırım kapasite artırmaya yönelik fabrika genişletmesi, yeni fabrika, yeni üretim hattı ya da başka üretim yapan bir şirketin devralınması gibi unsurlar içeriyor mu?
Eğer sorunun cevabı evet ise şirket hakkında gelecek için ekstradan bir hikaye beklentisi içerisine girilebilir. Tabii ki üretimin genişletilmesi demek satışların hacim olarak genişleyeceğini garanti etmeyecektir. Ancak hiç bir şirket de satış hacminin genişleyeceği beklentisi olmadan ya da mevcut hacmin beklentileri karşılamadığı gibi bir durum ortada yokken ekstradan yatırım harcamaları yapıp üretim hattını genişletme yoluna gitmez.
2) Yapılan yatırımlar artık eskiyen ve değiştirilmesi gereken makina ve techizat için mi yapılıyor? Sorunun cevabı evet ise, bu da olumlu bir durum olmakla birlikte ilk seçenekte olduğu kadar büyük bir hikaye beklentisi doğurmayacaktır. Zaten hayatın ve işletmenin doğal akışı içerisinde makinalar ve teknolojiler eskir ve yenilenme ihtiyacı hasıl olur. Yenilenen makinalar ve teknolojiler her zaman olmasa da üretimde verimliliği artırıcı etkiler yapar. Bu durumda üretim maliyetlerinin azalması, daha az iş gücü kullanılması, daha az birim zamanda kısmen daha fazla üretim yapılması gibi olumlu sonuçlar doğurur. Ama yine de birinci seçenek kadar büyük hikayeler doğurmaz bu seçenek.
3) Hiç yatırım yapılmıyor mu? Bu da görebileceğimiz en negatif senaryodur. Elinizde bulunduğunuz şirkette hiç yatırım yapılmıyorsa yeni bir hikaye beklentisi ve satış hacimlerini genişletici bir durum ancak ve ancak mevcut yönetimden çok daha etkin ve satış performansı yüksek bir yönetim iş başına gelirse mümkün olabilecektir, ancak onda da üretim hacmi çok fazla değişmeyeceği için beklentiler çok da uzun süreli olmayacaktır.
Her şirket için yatırım olmazsa olmazdır. Elinizde bulunan şirket yatırım yapmak yerine kazandığı parayı kendimiz dahil ortaklarına dağıtıyorsa ya da bu para şirkette sadece ve sadece nakit birikimine sebep oluyorsa, o şirkette büyümeyi tetikleyici hiç bir unsur ortaya çıkmayacaktır.
Taşıdığınız şirketlerin bu 3 tür yatırım durumundan hangisini tercih ettiğini iyi inceleyiniz, eğer uzun vadede o şirketi elinizde tutmayı planlıyorsanız. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, ancak bir kere daha kısaca tekrarda fayda var: ROIC değerleri yüksek şirketler kazandığı paraları dağıtmadan tekrar tekrar yeniden yatırıma kullanan şirketlerdir. ROIC'i yüksek olan ya da düşük olsa da her çeyrek ROIC değerleri artmaya devam eden şirketler ilerde yatırımlar için dış kaynak kullanmadan daha az maliyetlerle yeniden yatırım imkanlarına sahip olurlar. Bu durumu da dikkatle takip etmekte fayda vardır.
Not: Tek başına ROIC'i yüksek diye bir şirket alınmayacağı gibi, ROIC değeri düşük diye de diğer unsurları hesaba katmadan bir şirket alınmaktan vazgeçilmez imtina edilmez.
ALCTL için alım zamanlamamız pek iyi olmamış olabilir. Gerçi elimizde portföydekilerin çoğunda ilk aldığımızda hemen tahtacı sürprizlerine maruz kalıyoruz, sonrasında zaten gidecekse gidiyor.
EGEGUB 2 haftadır yerinde saymaya devam ediyor. Konjonktürel ana seçim tarzımıza (ihracaat oranı yüksek ve net döviz pozisyonu yüksek olması kriterlerine) uygun bir alım değildi zaten hâl-i hazırda. Ve her ne kadar mevcut döviz pozisyonu kötü olmasa da, sattıkları gübreyi ithal ettikleri için kur artışından negatif etkilenme durumu muhtemelen fiyatı yerinde saydırıyor. O seçimimin mevcut konjonktürde hatalı olma ihtimali var. Ancak Liman İşletmeciliği ve Tank Çiftliği tarafından gelen gelirler gübre tarafından gelen gelirleri geçmeye devam ettiği için ve firma net nakit pozisyonunda olduğu için şimdilik karamsar bir durumum yok. Ancak bir gün aniden başka bir hisse ile değişiklik kararı alırsam da çok sürpriz olmayacaktır.
Başka başlıkta paylaştığım yazıyı buraya kopyaladım.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayatta çok tuhaf insanlarla ve yatırımcı profilleri ile karşılaşıyoruz. Mesela pandemide elimde DEVA hisseleri vardı, üstümüze sanki piyango vurdu, iyi de prim yaptık. Ama o dönem içinde bulunduğum şirketten insanı soğutacak tuhaf tuhaf yorumlar okuyordum DEVA yatırımcılarından. Hem de elinde tuttukları ilaç firmasının içlerinde bulundukları pandemik duruma çare olabilecek ne bir ilaç, ne de bir aşı üretmemesine rağmen 'ilaç firması yerine çimentolar çıkıyor, hasta olunca çimentodan mezar taşlarını yaparlar artık', 'ilaçtan çok salçacılar çıktı, artık damarlarına salça enjekte ederler', yazılım şirketleri prim yaparken 'ölümsüzlüğün software'ini buldular sanki' gibisinden trajikomik yorumlar hem de. Daha neler neler vardı da aklıma gelmiyor hemen.
Bakıyorum her hissenin fanatikleri var. Her hisseyi taşıyan dünyanın onun ya da hissesini taşıdığı şirketin etrafında döndüğünü filan zannediyor herhalde, ve o dairenin dışında kalanlar tamamen lüzumsuz işlerle iştigal ediyorlar.
Ne desek boş.. :)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Devadan iki kere ekmek yedim,her ne kadar aşağıda bekliyorum desemde43 50...53 58:he:
Alctlde radara girdi ,Tskler hocam.
ALCTL'i iyi incelemeden karar vermeyin. Ben alım sebeplerimi* yazdım, tutar tutmaz başka bir şey. Tahtacısı zordur, bilginiz olsun.
Alım Sebeplerim:
* NYPP - Net Yabancı Para Pozisyonundan (eğer 2. çeyrek bilanço kapanış tarihindeki NYPP en az ilk çeyrek bilançosundaki kadarsa) en az 200 milyon civarı kambiyo kârı bekliyorum. Yıllıklandırılmış Net Kârının 299.5 Milyon olduğu bir şirket için bu oldukça yüksek bir rakam. Eğer geçen 3 ay zarfında bu rakam (NYPP) azaldı ise elbette kambiyo kârı da azalacaktır aynı nispette.
* Yeni almış/yapmış olduğu sözleşmelerin de daha öncekilere göre hem görece büyük olması hem de zaten döviz bazlı olması ve dövizin de artmış olması bu dönem (2Ç) ya da önümüzdeki dönemlerde faaliyet kârında iyi bir büyüme yaşaması beklentisini doğurması başka önemli bir etken.
* Dönemsellik.. Önümüzdeki 90 gün içerisindeki dönemde geçmiş 5 yılın tamamında endeksten çok daha iyi performans sergilemiş olması..
Yani alım sebebim, daha önceki genel alım tarzımdan farklı, şimdilik uzun vadeli değil, konjonktürel ve 1-2 bilançoluk. Sonrasında gidişata bakarız.
Şimdi tüm bunları dikkate alıp portföye dahil ettik. Ancak tahtacısının 'hoş geldin partisi'nden kaçamadık bir türlü :)
YTD.
Kafamız başka hisselere yoğunlaştığı için belki de, elimizdeki hissenin önemli bir haberini gözden kaçırmışız:
Işık Plastik, ABD'li levha üreticisi UG Plast'ı satın almayı tamamladı
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Amerika Birleşik Devletleri'nde cidarlı levha üretimi yapan 3 hatta ve solid levha üretimi yapan yeni 1 hatta sahip olan faaliyetlerini 8.000 m2 tesisinde sürdüren UG Plast Inc.'in hisselerinin %100'ünün satın alımına ilişkin, sözleşmenin imzalandığı 21/07/2023 tarihli açıklamamız ile duyurulmuştu. UG Plast Inc. hisselerinin devrinin tamamlandığı kamuoyunun bilgisine sunulur. Bu alım ile birlikte ABD pazarında rekabet gücümüzün artması ve yeni müşteri kazanımlarına ek olarak toplam yıllık üretim kapasitemizin 11,500 ton artması beklenmektedir.
teşekkürler
Bazen borsadaki fiyatlamaların şekline şaşırıyorum. Portföyümde bulunan kağıtlardan birisi Özerden Plastik. Normalde zaten son çeyrek satışları, esas faaliyet kârı ve net kârı oldukça iyi gelmiş, belki de sektörünün en iyi bilançosuna sahip. İhracaat oranı da net döviz pozisyonu da pozitif ve aşırı yüksek olmasa da bist ortalamalarının üstünde, yani oradan da pozitif etkilenmesi durumu olacak. Bunun haricinde değerleme rasyoları da sektörünün iyilerinden. Tüm bunlar primlenmesi için zaten yeterli sebepken, bugün tavan, ancak bunlardan dolayı değil, bence şirket faaliyetlerine doğrudan hiç bir etkisi ve katkısı olmayacak isim ve ünvan değişikliğinden..
Özerden Plastik Sanayii ve Ticaret AŞ yerine Özerden Ambalaj Sanayii AŞ olmuş ismi, gelsin tavan :) Hey Allah'ım.. Sevinmediğimizden değil de, tavan olmasını gerektiren başka sebepler dururken bu haberin arkasına olması yadsınacak bir trajikomedi.
https://i.hizliresim.com/4vttiqg.jpg
https://i.hizliresim.com/pxu8xwv.jpg
https://i.hizliresim.com/q4f8l83.jpg
EGGUB - Ege Gübre ile ilgili kafamda oluşan bazı soru işaretlerinin yanı sıra Rekabet Kurulu tarafından gübre şirketleri için rekabet yasalarını ihlal ettikleri gerekçesi ile önerilen satış gelirlerinin % 0,5-3 arası bir idari ceza uygulanması talebinin sonuçları 10 Ağustos'ta açıklanana kadar hisse dışında bulunma kararı aldım ve EGGUB hisselerimi alış maliyetimin çok az üstüne sattım. Bunun sonuçları ve bilançosu açıklanana kadar bir süreliğine kenardan izleyeceğim.
Oradan oluşan sermayeyi ALCTL alımı için kullandım. ALCTL ağırlığım portföydeki diğer şirketlere göre olması gerekenden daha fazla olduysa da geçenki alım noktama göre iyi bir kademe oluşturdu şimdilik. Eğer tahtacı yeni bir harbe girmezse benimle. Eğer OZSUB makul bir geri çekilme yaparsa buradaki ekstra yükün bir kısmını OZSUB'a taşıyabilirim.
ALCTL, AVOD, BRLSM, DESA, DEVA, ELITE, ISKPL, JANTS, KCAER, KUTPO, LKMNH, MAKTK, OZRDN, SAYAS, VBTYZ ile 15 parçalı portföy ile yola devam şimdilik.
Hayırlısı bakalım.
25 gün önce oluşturmaya başlayıp, Temmuz ortasında nihai şeklini verdiğim 15-16 hisselik, benim normal seçim kriterlerime ve profilime tam olarak da uymayan portföyüm, borsanın pozitif eğilimli gidişatının da desteği ile yaklaşık %30 civarı artış sağladı, içlerinde bazılarının kaplumbağa hızı ile hareket etmesine rağmen. Bundan sonrası için aynı hızda büyüme kolay olmayacaktır, hatta geri sarmalar bile olabilir. Ayrıca devamında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini planlamak da çok kolay olmayacaktır, ancak yine de bu, kısa zamanda, beklentimin üstünde bir gelişmedir. Nasibimizi bizden esirgemeyene hamd olsun.
Bir Warren Buffet videosu seyrediyordum, en sonunda dayanamadım, 'yalanını sevsinler' deyip kapattım.
Adam "zorunlu haller dışında nakitte para tutmam, hep bir kısım şirketlerdedir param" diyor bir çok muhabbetinde, şimdi burada da kalkmış diyor ki "hisse senetlerinin fiyatı düşünce üzülmem, bilâkis sevinirim, daha çok alırım."
Nakitte para tutmayacaksın, ama fiyatlar düşünce sevinip daha çok hisse senedi alacaksın. İstersen 100 milyar dolarlık bütçen olsun, nakitte para tutmayı sevmeyince nasıl olup da her düşüşte hisse senedi alacak para buluyorsun.
"Düştükçe alıyorum, düştükçe alıyorum." Piyasanın en büyük yalanı bu. Ya gerçekten elinde ciddi bir para yok, sadece aylığından tasarruf ettiklerinden her ay düştükçe alıyorsun. Ya da palavranın büyüğünü sıkıyorsun. Zaten fonu büyük olan adam planını yapar alacaklarını belirler sonra alır. Hadi diyelim yarısını ya da 1/3'ünü nakitte bıraktın. Düştükçe al, düştükçe al, bir yerden sonra zaten nakitte paran kalmaz, boyuna kadar hisse senedine boğulursun. Büyük fonu olup da bu şekilde nakitini tüketen adam sonraki düşüşlerde eline geçecek 3-5 kuruşla alsa ortalamasını nasıl düzeltir de düşünce mutlu olur.
Buffet'tan konuşalım mesela. Diyelim 100 milyar dolarlık fonu var.. (El Hak, var) Nakitte kalmayı sevmiyor, sadece zorunlu haller için belli miktarda parayı nakitte tutuyor diyelim. Hadi diyelim, bu adam 10 milyar dolarını zor durumlar için tutsun nakitte. Piyasa % 10 düştü aldın, eee?? Zaten senin mal varlığın % 10 erimiş o durumda, elinde olan %10'luk nakitle alıp da neyine sevineceksin be adam?? O 10 milyarı 10'a bölsen de 10 kere düştükçe alsan da o düşüşü tazmin edecek hikaye çıkaramazsın bekleyip, fiyat tekrar yükselene kadar.
Sanki sonsuza kadar bitmeyen bir nakit döngüsü var, düştükçe alıyormuş.
Her ay 1000 dolar 1000 dolar hisse senedi alan adamın durumuna benzemez bu düştükçe alırım hikayesi, ya da düşünce sevinirim hikayesi. Düşmeye sevinen tek kişi tamamen nakitte olup fırsat bekleyendir. Gerisi palavra.