GENEL GÖRÜNÜM
Modern sosyolojide ve toplumlarda dine,mezhebe,ırka,etnik kökene dayalı bir kimlik anlayışı yoktur.Ülkede yaşayan tüm bireyler,eşit haklara sahip olarak, ismini taşıyan devletin yani Türkiye Cumhuriyetinin eşit vatandaşlarıdır,anayasamızda da bu şekilde yer almaktadır.
Arzu edenler kendilerini alt kimlikleriyle de tanımlayabilir ama herkesin üst kimliği Türk vatandaşlığıdır.
Millet genel olarak aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu,kültür, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk olarak kabul edilir.Bu tanımın içinde ırk,din,mezhep,etnik köken yer almaz.
13.Yüzyıldan,Marco Polo'dan bu yana içinde bulunduğumuz coğrafya dünya tarafından Türkiye olarak tanmlanmış olup,devletimizin ismi Türkiye Cumhuriyeti,vatandaşları da Türk vatandaşıdır.Alt kimlikler ülkenin kültürel zenginliğidir,saygı duyulur ama ülkenin vatandaşlarını,dinine, ırkına,mezhebine,etnik kökenine göre ayırmak bölücülüktür,modern sosyolojiyi çiğneyen ilkelliktir.
Modern Cumhuriyetimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu temele dayalı olarak laik,üniter bir ulus devlet olarak kurulmuştur.
Şimdi ise tarihi bir dönemeçteyiz:
Cumhurbaşkanı Erdoğan:"Dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Biz bu kimliklerimizden önce Müslümanız.
Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir"
Ve bugün yaptığı konuşma:
https://www.haberturk.com/ankara-hab...tisinda?page=2
"
Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde, uzaklaştıklarında ise mağlubiyet, hezimet, hüzün vardır."
"
Şam bizim ortak şehrimizdir. Diyarbakır bizim ortak şehrimizdir. Mardin, Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Halep, Hatay, İstanbul, Ankara bizim ortak şehrimizdir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'in konuşmalarından yaptığım çıkarım,okumam şudur:
Laik ve üniter Türk devleti,sona erecek,Türk Ulusu kalmayacak;yerine;sünni islam ortak paydasında kuzey Irak ve Kuzey Suriyeyi(belki en güneydeki dürzi bölgwesi hariç Suriyenin tamamını da ) kapsayacak din temelli,çok dilli,bir konfederasyon devleti kurulacak,bu devletin kuruluşu için ABD'nin de ,kürt temsilcilerinin de destek verdiği anlaşılıyor.
Eğer bu okumam gerçekleşirse, Türk Milleti için bir felaket olacaktır,ülke etnik köken olarak Lüblanlaşacak ve bölünecek,zayıflayacaktır,ortaçağ karanlığına girecektir.Fırsattan faydalanacak Yunanistan deniz karasularını 12 mile çıkaracak,Çıkacak savaşta ABD'nin ve avrupa'nın da desteğini alıp, Yunanistan,trakyayı,İstanbul'u,marmara ve ege bölgesini işgal edecek,fırsattan yararlanan Türkiye,Irak ve Suriye Kürt bölgeleri konfederasyondan ayrıldıklarını ve birleşik bağımsız Kürt devletini kurduklarını deklere edeceklerdir.Keza Kuzey Suriyedeki Arap bölgesi de Hatayı da içine alarak Konfederasyondan ayrıldıklarını bağımsız devlet kurduklarını ilan edeceklerdir.
Türkiye'nin sınırları Kurtuluş Savaşı öncesinde kalan küçük toprak parçası kadar kalacaktır.Ama artık vatan topraklarını kurtaracak,geri alacak yeni bir Mustafa Kemal Atatürk olmayacağı için, Sevr anlaşmasının hükümleri yaklaşık 100 yıl sonra maalesef dikte edilmiş olacaktır.Bu kehanetimin 2050 yılına kadar 25 yıl içinde hayata geçmesini yüksek ihtimal olarak görüyorum,ve artık digital ortamda her şey süresiz yaşadığı için tarihe geçmiş bir not oluyor..
Maalesef ,tabanı %95 Atatürkçü olduğu halde ,yönetimi Atatürkçü olmadığı için CHP genel başkanı Özgür Özel bu plana karşı çıkmadı.Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk ithamlarının tamamen asılsız olduğuna,tertemiz olduğuna eminim ve bu nedenle bu zamana kadar kendisini destekledim.Ama bugün ,sürece o da destek verdiği için,bugün itibariyle ona da desteğimi çektim.Geriye bu süreci durdurabilecek tek Mansur Yavaş kaldı,artık desteğim ona.Umarım başarılı olur,ama artık bir daha, halk desteği olsa da ,bağımsız ve tarafsız yargı denetimi kalmadığı , adil ve dürüst br seçim yapılma ihtimali kalmadığı için, milletin büyük çoğunluğunun desteğini alsa da , onun da kazanacak olması zor.
Tek tesellim;artık yaşım 65'i geçti,25 sene sonrasında çok büyük ihtimalle hayatta olmayacağım ve yaşanacak bu çok acı olaylara şahit olmayacağım ve kahrolmayacağım...