-
Ingiliz sair, elestirmen ve filozof Samuel Taylor Coleridge'in olum yildonumu (25 Temmuz 1834)
http://slideplayer.com/slide/8475411...+of+three..jpg
Ihtiyar bir Denizci bu,
Ve durdurur ucunden birini:
Uzun kir sakalin ve parildayan gozunle
Beni durdurman niye simdi?
Guveyin kapilari ardina dek acik
Ve ben en yakin akrabayim;
Konuklar bulustu, Sölen kuruldu,
Dugune kulak verebilirsin.
Ama o yine de dugun davetlisini tutar-
Bir Gemi vardi, der-
Hayir, eger gulunecek bir oykun varsa,
Denizci! benimle gel.
https://pbs.twimg.com/media/DFggTOGXsAAFAVE.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DFgFFa0XkAQ1uwS.jpg
"Hosgoruyu savunmak icin gosterilen ne korkunc hosgorusuzlukler gordum."¯
-
Iskoc yazar Josephine Tey’in (Elizabeth MacKintosh) dogum yildonumu (25 Temmuz 1896)
“Ama o kitapta bile, bir sonraki sayfadan ne bekleyeceginizi biliyordunuz. Artik su koca dunyada, hic ama hic kimse ara sira kayitlarinidegistirmiyor muydu? Simdilerde herkes bir formule mi esir olmustu? Bugunku yazarlar o kadar bir kaliba bagli yazżyorlardi ki, okurlari artik bunu bekliyordu. Insanlar, yeni bir ‘Silas Weekley’ veya yeni bir ‘Lavinia Fitch’ kitabi hakkinda, tipki yeni bir tugladan ya da yeni bir sac fircasindan bahsedermis gibi konusuyorlardi. Asla, sunun veya bunun yeni kitabi demezlerdi. Kitap degildi ilgilerini ceken, kitabin yeni olusuydu. Kitapta ne yazdigini ise zaten cok iyi biliyorlardi.” Zamanin Kizi
https://images-na.ssl-images-amazon....16vXnOYBgL.jpg
“Even in that, you knew what to expect on the next page. Did no one, any more, no one in all this wide world, change their record now and then? Was everyone nowadays thrilled to a formula? Authors today wrote so much to a pattern that their public expected it. The public talked about ‘a new Silas Weekley’ or ‘a new Lavinia Fitch’ exactly as they talked about ‘a new brick’ or ‘a new hairbrush’. They never said ‘a new book by’ whoever it might be. Their interest was not in the book but in its newness. They knew quite well what the book would be like.”
-
Yazar Jack London, 25 Temmuz 1897 tarihinde Klondike'in altina hucum yarisina katildi: Daha sonra buradaki yasadiklari uzerine The Call of the Wild (Vahsetin Cagrisi) romanini yazacak.
https://pbs.twimg.com/media/DFg4TcGXgAoh2o0.jpg
https://d36tnp772eyphs.cloudfront.ne...ack-london.jpg
(Kanada'nin kuzeybatisinda Yukon eyaletinin Alaska bolgesinde yasayan Kizilderililerden Hanlarin topraklarindaki Klondike bolgesinde 1896 yilinda altin bulunmustu. Bu haber uzerine 1896 ile 1899 yillari arasinda 100.000 insan altina sahip olmak icin bolgeye akin etti.)
-
Amerikali ahlak ve sosyal filozofu Eric Hoffer’in dogum yildonumu (25 Temmuz 1898)
“Bir kitle hareketi, taraftarlarinin kisisel eksikliklerini cesitli yontemler kullanarak artirir ve devamini saglar. Ogretiler mantigin ustunde tutularak bireyin zekasinin kendi kendine yeterliligi onlenir. Ekonomik guclerin merkezilestirilmesi ve bazi hayati mal ve hizmetlerin kasten kitligini yaratmak yoluyla ekonomik baglilik devam ettirilir. Kiliseye, partiye, vatana, lidere ve ogretiye olan bagliligin yenilenmesi yoluyla da kisisel eksiklik duygusu devam ettirilir. Cunku her sadakat, ancak disaridan gelecek bir tamamlayiciparcayla kapatilmasi mumkun olacak sekilde acilan bir deliktir. Boylece, bir kitle hareketi atmosferi icinde dogup buyuyen insanlar, kendi kendine yeterli olma becerisine sahip olsalar bile, eksik ve bagli insanlar olarak yetisirler.”
http://4.bp.blogspot.com/-MlFJYfJTJX...8book%2529.jpg
“Economic dependence is maintained by centralizing economic power and by a deliberately created scarcity of the necessities of life. Social self-sufficiency is discouraged by crowded housing or communal quarters, and by enforced daily participation in public functions. Ruthless censorship of literature, art, music and science prevents even the creative few from living self-sufficient lives. The inculcated devotions to church, party, country, leader and creed also perpetuate a state of incompleteness. For every devotion is a socket which demands the fitting in of a complementary part from without. Thus people raised in the atmosphere of a mass movement are fashioned into incomplete and dependent human beings even when they have within themselves the making of self-sufficient entities. “
“Bati dunyasinda aile baglari ; temel ekonomik etkenler sonucunda zayiflamistir. Kadinin ekonomik bagimsizligi, aile reisinin otoritesini zayiflatmis ve aile toplulugunun dagilmasina yardim etmistir. Buyuk sanayi merkezlerinin koy ve kucuk kasabalarda yasayan halka is saglamasi sonucunda aile baglari gerilmis ve kopmustur.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“In the industrialized Western world the family is weakened and disrupted mainly by economic factors. Economic independence for women facilitates divorce. The drawing power of large industrial centers on people living on farms and in small towns strains and breaks family ties.”
-
1994 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan, modernist roman, oyun, ani ve kurgusal olmayan duz yazi yazari, Bulgar asilli Isvicreli Elias Canetti'nin dogum yil donumu (25 Temmuz 1905)
"Korluk, zamani ve mekani alt etmeye yarayan bir silahtir; varligimiz tek dayanagini duyularimizla, gerek yapilari, gerekse kapsamlari bakimindan pek yetersiz olan duyularimizla kavradigimiz birkac kirintinin disinda, sonsuzluga dek uzanip giden bir korlukte bulur. Evrende egemen olan kuram, korluktur. Korluk, birbirlerini gormeleri halinde beraberlikleri dusunulemeyecek nesnelerin ve yaratiklarin yan yana bulunabilmelerine olanak tanir. Zamanin artik cekilmez oldugu, tasinmasi olanaksiz bir yuke donustugu noktada koparilabilmesi, ancak korlugun yardimiyla dusunulebilir." Korlesme
http://www.italianbookshop.co.uk/thms/34079.jpg
"La cecitą č un'arma contro il tempo e lo spazio; la nostra esistenza č tutta una mostruosa cecitą, tranne quel poco che riusciamo a cogliere con i nostri miseri sensi - miseri sia per la loro natura sia per la loro acutezza -. Il principio dominante del cosmo č la cecitą. Proprio essa rende possibile la presenza, l'una accanto all'altra, di tante cose che non potrebbero coesistere se si potessero vedere reciprocamente. Essa permette di troncare lo scorrere del tempo quando non si č in grado di tenervi testa.Il tempo č una grandezza continua, e c'č solo un mezzo per sfuggirgli. Astenendosi di tanto in tanto dal guardarlo, lo si frantuma nelle schegge che di esso si conoscono."
-
Sidney Poitier, ilk kez 70 yil once bugun Sepia Cinderella filminde gorucuye cikti. (25 Temmuz 1947)
https://pbs.twimg.com/media/DFlf0JDXYAAP0Br.jpg
-
Amerikali Sair Frank O'Hara'nin olum yildonumu (25 Temmuz 1966)
https://image.slidesharecdn.com/fran...?cb=1435751232
Nasil da matraksin bugun New York
tipki Swingtime'daki Ginger Rogers gibisin
ve St.Bridget'in biraz sola meyleden kulesi gibisin
burada henuz atlamisim V-gunleriyle dolu yataktan disari
(biktim usandim D-gunlerinden) ve mavisin sen orada hala
kabullenirsin beni aptalca ve ozgurce
butun istedigim bir odadir orada
ve icinde de sen olacaksin
ve trafik SIKISIKLIGI bile oyle kalin bir yoldur
degil mi ki insanlar birbirlerine surtunup durur
ve kilitlenir onlarin cerrahi gerecleri
desteklerler birbirlerini
geri kalan zamaninda gunun (amma da gun)
bir slayt gosterimini denetlemeye giderim ve derim ki
bu resim o kadar da mavi degil
nerede Lana Turner
yemege cikti
ve Garbo sahne arkasinda Met'te
herkes paltosunu cikariyor
ki gosterebilsinler gogus kafeslerini gogus seyredicilerine
ve kucukk cantalardaki taytlariyla ve ayakkabilariyla
danscilarla doludur park
ki SIKLIKLA West Side Y'de spor yapanlarla karistirilmislar
neden olmasin ki
bagiriyor Pittsburgh Pirates cunku kazanmislar maci
ve bir anlamda hepimiz kazanmisiz maci
yasiyoruz
apartman dairesi bosaltildi eglence olsun diye
tasraya tasinan escinsel bir cift tarafindan
bir gun oncesinden tasindilar
bicaklamalar bile yardimci oluyor nufus patlamasina
yanlis bir ulke olsa bile
ve butun bu yalancilar terk etmisler Birlesmis Milletler'i
ickiye olan ihtiyacimiza oranla (ki cok hoslaniriz ickiden)
artik ilgimizi cekmemektedir Seagram binasi
ve yasli adam ustune oturabilsin ve bira icsin diye
ve henuz gunes parildiyorken daha
karisitarafindan gun ilerlediginde alasagi edilsin diye
sarkuterinin hemen yanindaki
kaldirima konmus olan su kucuk kutu
ah tanrim nasil da harika
yataktan cikmak
ve o kadar cok kahve iēmek
ve o kadar cok sigara icmek
ve seni o kadar cok sevmek
-
Polonyali roman ve oyun yazari Witold (Marian) Gombrowicz’in olum yildonumu (25 Temmuz 1969)
“Yillar erir ay olur, aylar gun, gunler saat, dakika, saniye, saniyeler de ucup gider. Yakalayamazsiniz, ucup giderler. Neyim ben? Bir saniyeler yigini, ucup gitmis. Sonuē : Hic. Hic.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Years disintegrate into months, months into days, days into hours, minutes into seconds, seconds run past. You won't catch them. Everything runs past. Flies away. Who am I? I am a certain number of seconds - that have run past. The result: nothing. Nothing."
“Trenle yolculugun sonsuz huznu, ezbere bilinen o huzun, ucurumun ya da elektrik tellerinin bir gorunup bir kaybolan cizgisi, pencerede birdenbire beliriveriyor bir agac, bir telgraf diregi, bir kulube, manzaranin hizla geriye dogru kayisi, durmaksizin gerileyisi... Derken bir baca, bir tepe ufukta gorunuverir... uzun bir donemecte, hicligin icine gomulur.”
http://images.gr-assets.com/books/13...13l/475965.jpg
“The eternal sadness of a train journey, this sadness learned by heart, the ascending and descending line of the telegraph wires or the embankment, the sudden appearance of a tree in the window, of a telegraph pole, a signalman's hut, the landscape sliding swiftly past, its incessant retreat… as a chimney or a hill on the horizon a chimney or a hill … appeared and persisted for a long time, stubbornly, like a prevailing anxiety, a dominant anxiety … until, with a slow turning, it all fell into nothing.”
-
Alman ressam Otto Dix'in olum yil donumu (25 Temmuz 1969)
Strada di Praga (Prager Straße - Prague Street), 1920
https://pbs.twimg.com/media/DFgiUXOXYAAe8gq.jpg
-
Avustralyali hard rock grubu AC/DC, 7. studyo albumu Back in Black'i 25 Temmuz 1980 tarihinde Atlantic etiketiyle piyasaya surdu.
http://campusghanta.com/wp-content/u...w4dmo1_500.gif
-
Metallica, ilk albumleri Kill 'Em All'u (Asil ismi Metal Up Your Ass: Easters Cancelled, Body's Been Found) 25 Temmuz 1983 tarihinde Megaforce etiketiyle piyasaya surdu.
https://up-1.cdn-fullscreendirect.co...49_752889.jpeg
-
The Bourne Ultimatum'in (Son Ultimatom) 11.yili (25 Temmuz 2007)
https://pbs.twimg.com/media/DFmWz7RXgAApe3Z.jpg
-
Ingiliz sair, yazar ve Rochester Kontu John Wilmot'in olum yildonumu (26 Temmuz 1680)
https://izquotes.com/quotes-pictures...ter-278570.jpg
''Evlenmeden once cocugum yoktu fakat cocuk yetistirmeyle ilgili alti teorim vardi. Simdi alti cocugum var fakat cocuk yetistirmeyle ilgili hicbir teorim yok.''
Kral II.Charles icin yazdiklari:
https://izquotes.com/quotes-pictures...ter-278569.jpg
"Burada yatiyor iste krallarin krali
Uzuldu her prenses, kralice, duk, leydi,
Hic sacma konusmazdi, orasż oyle ama
Butun omru boyunca akilli laf etmedi."
-
Irlandali roman ve oyun yazari George Bernard Shaw'un dogum yildonumu (26 Temmuz 1856)
https://i.pinimg.com/originals/a9/65...f64bcb87bc.jpg
"Mantikli bir insan kendini dunyaya uydurur.Mantiksiz bir insan ise, dunyayi kendine uydurma konusunda israr eder. Dolayisiyla, tum gelismeler mantiksiz insanlardan cikar."
"Insanlar savasta ulkeleri icin kahramanca olurlerken, onlarin, budalalarin gaflarina, kapitalistlerin hirslarina, fatihlerin tutkularina, demagoglarin secim amaclarina, vatanseverlerin ikiyuzlulugune kurban edildiklerini ve savasin, sehvet duskunlerine, yalancilara, kincilere, kana susamislara kendi iclerindeki mahpushanelerin kapilarini acip unlu ve guclu olabilecekleri tahtlara oturmalarini sagladigi icin savaslari istediklerini, olulerin sevgililerine ve eslerine, babalarina ve analarina anlatmak kolay degil o sżrada. Ama bu durum cekinmeden aciklanmazsa, gercek yasamda oldugu gibi, sahnede de ideallerin maskesi altinda gizlenmeyi surdurur onlar."
https://schoolworkhelper.net/wp-cont...ak-House-1.jpg
"When men are heroically dying for their country, it is not the time to show their lovers and wives and fathers and mothers how they are being sacrificed to the blunders of boobies, the cupidity of capitalists, the ambition of conquerors, the electioneering of demagogues, the Pharisaism of patriots, the lusts and lies and rancors and bloodthirsts that love war because it opens their prison doors, and sets them in the thrones of power and popularity. For unless these things are mercilessly exposed they will hide under the mantle of the ideals on the stage just as they do in real life."¯
-
Ispanyol sair Antonio Machado'nun dogum yildonumu (26 Temmuz 1875)
https://pbs.twimg.com/media/DBf8APuXgAA5IN5.jpg
Yolcu, yol senin ayak izlerindir
yol, baska bir sey sanma
yolcu yol yoktur
yol yurudukce yol olur
yol olur yuruye yuruye
bakislarini geriye cevirince de
donup bir daha basilmayacak
keci yolu gorulur
yolcu yol yoktur
yalnizca geminin kopukleri denizde.
https://slideplayer.es/4640313/14/im...DICE+Amor..jpg
Sevgilim, meltemdir soyleyen
firsatinin bembeyazligini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
Ruzgar getirdi bana
adini sabah alacasinda;
dag tekrarliyor
ayak seslerinin yankisini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yuregim!
Kuytu can kulelerinde
alabildigine caliyor canlar...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yüregim!
Cekic sesleri
anlatiyor tabutun kasvetini;
kuregin sesi de
mezar yerini...
Gozlerim seni gormeyecek;
bekliyor seni yüregim!
-
Analitik psikolojinin kurucusu Isvicreli psikiyatr Carl Gustav Jung'un dogum yildonumu (26 Temmuz 1875)
"Ruhun sonrasiz verimli diyarlarina giden yolu kim biliyor? Yolu basit gorunumlere bakarak ariyorsunuz, kitaplari inceliyor, her turlu fikre kulak kabartiyorsunuz. Bunun ne yarari var? Yalnizca bir yol var bu da sizin yolunuz. Yol mu ariyorsunuz? Benim yolumdan uzaklasmaniz icin uyariyorum sizi. Bu sizin icin yanlis yol da olabilir. Herkes kendi yoluna gitsin."
https://3.bp.blogspot.com/-EMY4kjHz1...Edition001.jpg
"Who knows the way to the eternally fruitful climes of the soul? You seek the way through mere appearances; you study books and give ear to all kinds of opinion. What good is all that? There is only one way and that is your way. You seek the path. I warn you away from my own. It can also be the wrong way for you. May each go his own way."
http://cdn3.collective-evolution.com...-irritates.jpg
"Baskalarinda bizi rahatsiz eden her sey kendimizi tanimamizi saglar."
http://izquotes.com/quotes-pictures/...jung-97808.jpg
"Kendi karanliginizi bilmek, baskalarinin karanligiyla basa cikmanin en iyi yontemidir."¯
-
Richard Wagner'in, Wolfram von Eschenbach'in 13. yuzyilda yazdigi epik siiri Parzival'den uyarlayip besteledigi 3 perdelik operasi Parsifal, ilk kez 26 Temmuz 1882 tarihinde Almanya Beyrut Festivali'nde sahnelendi.
https://pbs.twimg.com/media/DFqKhh9XkAA-eQ3.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...al-affisch.jpg
-
Fransiz yazar Andre Maurois'un (Emile Herzog) dogum yildonumu (26 Temmuz 1885)
"Beceriksizlik etmeyin. O kadar seviyorum ki sizi. Ama dikkat edin; cok gururluyum.Boyle birkac olaydan sonra ne kadar seversem seveyim, birakip gidebilirim sizi... Belki dogru bir sey olmaz yaptigim, ama nasilsam oyle kabul etmeli beni."Iklimler
https://images.gr-assets.com/books/1...l/13536842.jpg
"Be careful about this. I love you very much. But beware: I'm extremely proud. I'm extremely proud. I have it in me to leave you, even though I love you,if there are more scenes like this ... I may be in the. I may be in the wrong, but you will have to accept me as I am."¯
"Kentte yalniz oldugum zaman, gunlerimi muzelerde geciriyor, ya da odamda Venedik, Roma uzerine yazilmis kitaplar okuyordum. Dis dunya bana ancak basyapitlar arasindan gecerek ulasabiliyordu sanki. Odile renklerin, seslerin evrenine goturdu beni hemen." Iklimler
https://www.uzinadecarte.ro/wp-conte...80-350x435.jpg
"When I had been alone in the city, I had spent my days in museums, or I stayed in my room reading about Venice and Rome. It was as if the outside world reached me only through masterpieces. Odile immediately introduced me to the world of colors and sounds."
-
Polonyali goz doktoru ve filolog Ludwik Lejzer Zamenhof, 26 Temmuz 1887'de dunyada en cok kullanilan yapay dil olan Esperanto'yu yayimladi.
https://img1.od-cdn.com/ImageType-10...B%7DImg100.jpg
-
Fransiz yazar Marcel Jouhandeau'nun dogum yildonuu (26 Temmuz 1888)
https://www.babelio.com/users/AVT_Ma...ndeau_2037.jpg
1971 yilinda kapinin onunde gurultu yapan solculara seslenir:
“Defolun, on yil icinde hepiniz noter olacaksiniz. / Rentrez chez vous, dans dix ans vous serez tous notaires."
https://pictures.abebooks.com/ELYSIUM/11315772886.jpg
-
-
Ingiliz yazar Aldous Huxley'in dogum yil donumu (26 Temmuz 1894)
"Anne, tek eslilik, romantizm. Fiskiye yuksege fiskirtirsa, vahsi ve kopuklu olur tazyigi. Durtunun tek cikis yeri var. Askim, bebebim. O zavalli, modernlik oncesi insanlarin cildirmis, kotu ve sefil durumda oluslarina sasirmamak gerek. Dunyalari; rahat yasamalarina, akilli, erdemli ve mutlu olmalarżna izin vermiyordu. Anneler ve asiklar, uymak uzere sartlandirilmadiklari yasaklamalar, bastan cikaran ihtiraslar ve yalniz pismanliklar, salgin hastaliklar ve sonsuz yalnizlastiran acilar, belirsizlik ve yoksulluk; iste butun bunlar onlarż guclu hislere zorluyordu. Boyle guclu hislerle (guclu ama tek basina; umutsuz, bireysel bir yalnizlik icinde) nasil istikrarli olabilirlerdi?"
https://www.abebooks.com/blog/wp-con...d-Huxley-6.jpg
"Mother, monogamy, romance. High spurts the fountain; fierce and foamy the wild jet. The urge has but a single outlet. My love, my baby. No wonder these poor pre-moderns were mad and wicked and miserable. Their world didn't allow them to take things easily, didn't allow them to be sane, virtuous, happy. What with mothers and lovers, what with the prohibitions they were not conditioned to obey, what with the temptations and the lonely remorses, what with all the diseases and the endless isolating pain, what with the uncertainties and the poverty - they were forced to feel strongly. And feeling strongly (and strongly, what was more, in solitude, in hopelessly individual isolation), how could they be stable?"
https://pbs.twimg.com/media/DFqjcDVUAAIzywd.jpg
"Gercekler gormezden geliniyor diye yok olmazlar."
Aldous Huxley'in bazi film uyarlamalari:
https://pbs.twimg.com/media/DFpydgzXoAEnIJs.jpg
-
Amerikali roman, kisa oyku ve spor yazari Paul Gallico'nun dogum yildonumu (26 Temmuz 1897)
"Kalbi kirilan kadinlarin yaptigi gibi sessiz sessiz,teselli kabul etmeden,sonu gelmeyecekmiscesine agladi." Bayan, Bu Cicekler Size
https://i.pinimg.com/originals/61/80...ed93fdab54.jpg
"She wept silently, inconsolably and interminably, after the fashion of women whose hearts have been broken."
-
Fransiz sair André Frénaud'nun dogumm yildonumu (26 Temmuz 1907)
http://www.culture-crous.paris/wp-co...945_visuel.jpg
Karim benim bicili kumasim,
Sebzeliklerde uyanan tatli cekirdek
Yakin yerlerim, bahcem, gur ve bakimli,
Sunu yaptigim, sunu dedigim, hem utanmadan
Isteklerimi icine gomdugum kedi,
Cobanaldatanlar gecidi.
Sen dulum, kurtlu petek
Ellerim icin, midem icin somu,
Ve butun yollarimin ustunde
Bin yillik kinimi pisiren mavi ates;
Gecemi dolduran icki sisesi,
Bez: silmek icin su hayatimi
Su: kirlenmeden yundugum
Esmer ol, beyaz ol, n’olursan ol canimin ici
Sadece bir renk olurduk biliyor musun
Sadece bir gunes bir ay her seye karsi
Biz ikimiz caglar boyunca
Seni, bir gun tanisaydim
Ve sen var olsaydin elbet.
https://arbrealettres.files.wordpres...9-1280x768.jpg
Mon épouse ma loyale étoffe
ma cressonničre mon doux pépin
ma banlieue mon gros gras jardin
mes fesses mes vesses mes paroles
mon chat ou j’enfouis mes besoins
ma gorge de bergeronnette
Ma veuve mon essaim d’helminthes
mes boules de pain pour mes mains
pour ma tripe sur tous mes chemins
mon feu bleu oł je cuis ma haine
ma bouteille mon cordial de nuit
mon torchon pour essuyer ma vie
l’eau qui me lave sans se tacher
Ma brune ou blanche ma moitié
nous n’aurions fait qu’une couleur
qu’un soleil lune ą tout casser
ą tous les deux par tous les temps
si un jour je t’avais connue
si tu avais été.
-
Iki Akademi Odulu sahibi (Baskanin Butun Adamlari ve Julia filmleriyle) Amarikali aktor Jason Robards'in dogum yildonumu (26 Temmuz 1922)
https://pbs.twimg.com/media/DFqAL03WsAAh0hW.jpg
https://media.giphy.com/media/26xBs1...K2gE/giphy.gif
-
Booker Odullu Galli roman yazari Bernice Rubens'in dogum yildonumu (26 Temmuz 1923)
"Siir okumak onu ask dusuncesine de kosullandirmisti ve askin dusuncesi bile yuzunun kizarmasina yetiyordu."
https://i2.wp.com/anotherlookbook.co...r-Sentence.jpg
"Her reading of poetry had compelled her too, to thoughts of love, and she blushed even at the thought of it."
-
Italyan ressam Giovanni Battista Carpanetto'nun olum yildonumu (26 Temmuz 1928)
Spiaggia di Pegli con bagnanti e pescatore (Pegli plajinda yikananlar ve balikcilar, 1895)
https://wannenesgroup.com/wp-content..._0199_1058.jpg
Fiat Afisi
https://pbs.twimg.com/media/DjBZA7mWsAALCFy.jpg
-
Amerikali yonetmen, senarist, yapimci, fotografci ve sinematograf Stanley Kubrick'in dogum yildonumu (26 Temmuz 1928)
https://pbs.twimg.com/media/DjCZIhdXsAArNDo.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DFqHEiOUIAE7-18.jpg
https://media.giphy.com/media/txi7F0xFTB8is/giphy.gif
https://pbs.twimg.com/media/DFlptemXkAI25qx.jpg
"Karanlik ne kadar buyuk olursa olsun kendi isigimizi kendimiz saglamaliyiz."
-
-
Barbadoslu bilimkurgu yazari Arthur C. Clarke’in dogum yildonumu (26 Temmuz 1934)
“Gelecekte yasanacaklari dusunuyordu; bundan bir kac yil sonra Dunya ne hale gelecekti? Ne kadar sansli olduklarini asla anlamayacaklardi. Bir omurluk zaman diliminde insanlik, bir irkin gorup gorebilecegi her turlu mutlulugu elde etmisti. Altin Cagini yasamisti. Ancak altin ayni zamanda gun batiminin, Sonbaharin rengiydi ve kis firtinalarinin ilk esintilerini yalnizca Karellen'in kulaklari isitiyordu.
Ve yalnizca Karellen biliyordu Altin Cag'in ne amansiz bir hizla nihayet ilerledigini.”
https://images.gr-assets.com/books/1...28l/414999.jpg
“He thought of all that lay ahead, and what this world would be only a dozen years from now.They would never know how lucky they had been. For a lifetime, mankind had achieved as much happiness as any race can ever know. It had been the Golden Age. But gold was also the color of sunset, of autumn: and only Karellen's ears could catch the first wailings of the winter storms.
And only Karellen knew with what inexorable swiftness the Golden Age was rushing to its close.”
"Bu adada insanligin bagimsizligini, sanatsal geleneklerini de korumaya calisiyoruz. Hukumdarlara karsi dusmanlik besledigimizden degil; tek istedigimiz, kendi kafamiza gore yasamak. Eski zamanlarin ulus anlayisi yok edip, insanligin tarihin baslangicindan beri suregelen yasayis bicimine son verdiklerinde, kurunun yaninda yas da yandi. Artik ortada son derece ruhsuz, siradan ve kulturel acidan olu bir Dunya var. Hukumdarlar geldiginden beri yeni hicbir sey uretilmedi. Sebebi de acik. Mucadele etmeye deger bir sey kalmadi. Insanlar gunubirlik eglencelerle oyalaniyor. Her gun bir suru kanaldan yaklasik bes yuz saatlik radyo ve televizyon yayini yapildiginin farkinda misiniz? Hic uyumayip surekli bunlari takip etseniz, bir tik uzaginizdaki onca eglence programinin yuzde yirmisine bile yetisemezsiniz. Milletin tembel sungerlere donusmesine sasirmamali; her daim emiyorlar, ama asla uretmiyorlar. Yakinda kimse kendi hayatini yasamiyor olacak. Televizyon dizilerindeki aileleri izlemekten baska seye vakit kalmayacak."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Here on this island we're trying to save something of humanity's independence, its artistic traditions. We've no hostility towards the Overlords: we simply want to be left alone to go our own way. When they destroyed the old nations and the way of life man had known since the beginning of history, they swept away many good things with the bad. The world's now placid, featureless and culturally dead: nothing really new has been created since the Overlords came. The reason's obvious. There's nothing left to struggle for, and there are too many distractions and entertainments. Do you realize that every day something like five hundred hours of radio and TV pour out over the various channels? If you went without sleep and did nothing else, you could follow less than a twentieth of the entertainment that's available at the turn of a switch! No wonder that people are becoming passive sponges-absorbing but never creating. Did you know that the average viewing time per person is now three hours a day? Soon people won't be living their own lives any more. It will be a full-time job keeping up with the various family serials on TV!”
-
Fransiz sair Claude Esteban'in dogum yildonumu (26 Temmuz 1935)
https://alchetron.com/cdn/claude-est...esize-750.jpeg
Sozcukler orada, buyuk seyler gibi
bellekte kimiltisiz, ama yaraliyorlar hala.
belki soylendi hersey,
belki de gece bekleniyor
yazilsin diye ayni cumle.
tum nedenleri yeryuzunun
bir cakiltasina takilip kaldi
kimi yuruyor, kimi ariyor
yitip gitmis bir seyi.
https://pictures.abebooks.com/isbn/9...255-us-300.jpg
Les mots sont lą, ce sont comme de grandes choses
immobiles dans la mémoire et qui blessent encore.
Peut-źtre que tout est dit,
peut-źtre qu’on attend la nuit
pour écrire la mźme phrase.
Toutes les raisons de la terre
ont buté contre un caillou
quelqu’un marche, quelqu’un cherche
quelque chose qui s’est perdu.
-
Arjantinli yazar Roberto (Emilio Gofredo) Arlt'in olum yildonumu (26 Temmuz 1942)
"Varolma bilinci, icinde bir santimetrekare duyarliktan baska bir yer tutmuyordu. Geriye kalani, karanlikta yok olup gidiyordu. Evet, bir santimetrekarelik bir adam, duyarli yuzeyinden bir hayaletin elle tutulamaz yasamina uzanan bir santimetrekarelik bir varlikti." Yedi Deliler
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...0loH68i8163reA
"This consciousness took up no more than a square centimetre of his being.The rest dissolved in the darkness – he was a square centimetre of a man, a square centimetre of existence whose pulsating surface somehow kept this inchoate ghost alive."
"Yalnizca aci cekmeyi biliyorlardi; bu dunya yorgun insanlarin, ilk caglarin tembel ve dev canavarlari gibi uyanir uyanmaz dunyayi yuklu uyusukluklariyla kirleten dev hayaletlerin dunyasiydi. Iste, ucmaya tutkun ruhunun kendisinden sonra dunyaya geleceklerin dumduz edici yararsizliklariyla ezilmis hissetmesi, buradan kaynaklaniyordu."
https://http2.mlstatic.com/roberto-a...3_082015-F.jpg
"Tenķan exclusivamente capacidad para el sufrimiento, éste era un mundo de gente fatigada, fantasmas apenas despiertos que apestaban a tierra con su grįvida somnolencia, como en las primeras edades los monstruos perezosos y gigantescos. De allķ que toda su alma voladora se sintiera aplastada por la inutilidad de los prójimos."
-
Ingiliz rock grubu The Rolling Stones'un kurucu uyelerinden, rock muzisyeni, besteci, film yapimcisi, aktor ve is adami Mick Jagger'in (Michael Phillip) dogum gunu (26 Temmuz 1943)
https://media.giphy.com/media/22RKPhgbbsY8M/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/Gp8wMwze6iAYo/giphy.gif
Mick Jagger'in bazi film uyarlamalari:
https://pbs.twimg.com/media/DFqN8FQXgAAWiEh.jpg
-
-
Ingiliz rock grubu Queen'in bateristi Roger Taylor'in dogum gunu (26 Temmuz 1949)
https://pbs.twimg.com/media/DFp5WhRXgAAv6Zd.jpg
-
Walt Disney'in 13. animasyon filmi Alis Harikalar Diyarinda (Alice in Wonderland - Alice nel paese delle meraviglie)promiyerini 26 Temmuz 1951'de Londra'da yapti.
https://pbs.twimg.com/media/DjBe040XoAEGr5_.png
https://m.media-amazon.com/images/M/...1,1000_AL_.jpg
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com...7c5332e2d5.gif
-
Akademi Odullu Amerikali aktor Kevin Spacey'in dogum gunu (26 Temmuz 1959)
https://pbs.twimg.com/media/DFqpa4XXsAA937D.jpg
-
-
Ingiliz aksiyon, dovus filmi oyuncusu ve atlama dalinda dereceleri olan eski bir yuzucu Jason Statham'in da dogum gunu (26 Temmuz 1967)
https://pbs.twimg.com/media/DFrE6NtXcAQ16QF.jpg
-