-
The Walt Disney Company'ye yaptigi cizim ve animasyonlarla taninan Amerikali sanatci Mary Blair'in olum yildonumu (26 Temmuz 1978)
Alice Harikalar Diyarinda, Peter Pan, Song of the South ve Sinderella gibi filmlerde konsept sanat cizimleri yapmistir.
http://waltdisney.org/sites/default/...n_portrait.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DjB1ob1UcAAJ3Dg.jpg
https://cdn.d23.com/cdn2015/wp-conte...la-concept.jpg
-
Avanak Avni, Hayk Mammer, Kostebek Husnu, Utanmaz Adam ve Vites Mahmut'un yaraticisi Turk karikaturist Oguz Aral'in olum yildonumu (26 Temmuz 2004)
https://llcdn.listelist.com/listelis...-listelist.jpg
http://www.leblebitozu.com/wp-conten...guz-aral-3.jpg
-
"Eger havada bir kale insa ettiysen, zamanini bosa harcamis olursun, olmasi gereken yer burasi. Simdi onun altindaki temelleri insa etmelisin. / Se avete costruito dei castelli in aria, il lavoro fatto non va sprecato; ora basta costruire le fondamenta al di sotto,” George Bernard Shaw
https://pbs.twimg.com/media/Di_GTcZXcAEl8GK.jpg
-
"Propagandanin amaci, bir grup insana, bir baska grup insanin insan oldugunu unutturmaktir. / Lo scopo del propagandista č quello di far dimenticare a un gruppo di gente che certi altri gruppi di persone sono umani. / The propagandist's purpose is to make one set of people forget that certain other sets of people are human." Aldous Huxley
https://pbs.twimg.com/media/DjBzXRzXgAAF3gI.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DjBlFKyXoAAcJ2Q.png
-
https://pbs.twimg.com/media/DjCDRSfXgAAtQq3.jpg
"Eger yazilabilir ve dusunulebilirse, film de yapilabilir."
-
Paul Schrader TAXI DRIVER'in senaryosunu 5 gunde yazdi. Ve yazarken, ilham vermesi ve motive olmak icin dolu bir silahi elinde tuttugu soylenir!
https://pbs.twimg.com/media/Di6pfbtWwAEj-y3.jpg
-
Fransiz dusunur Pierre Louis Maupertuis’nin olum yildonumu (27 Temmuz 1759)
https://img.libquotes.com/pic-quotes...te-lbe0z6r.jpg
“Doga, daima etkilerini gerceklestirmek icin en basit araclari kullanir.”
-
Alexandre Dumas (ogul) dogum yildonumu (27 Temmuz 1824)
"Bir kadini sevmenin ne demek oldugunu bilirsiniz, gunlerin nasil kisaliverdigini, insanin nasil tatli bir tembellikle ertesi gune suruklendigini de iyi bilirsiniz. Guven dolu, paylasilan, siddetli bir asktan dogan o her seyi, butun dunyayi unutmanin ne demek oldugunu bilmez degilsinizdir. Insan sevgilisinde her gun yeni bir cekicilik, bilinmeyen bir zevk bulur." Kamelyali Kadin
http://www.soleilaminuit.com/wp-cont...ma_camelie.jpg
“Voi sapete bene che cosa sia amare una donna, voi sapete bene come le giornate diventino brevi, e con quale amorosa pigrizia ci si lasci trascinare all'indomani. Voi non ignorate certo quell'oblio di ogni cosa, che nasce da un amore violento, fiducioso e condiviso. Ogni giorno si scopre nella propria amante un incanto nuovo, una voluttŕ sconosciuta.”
-
1906 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Italyan sair Giosuč (Alessandro Giuseppe) Carducci’nin dogum yildonumu (27 Temmuz 1835)
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
http://slideplayer.it/slide/937147/2...+d+autunno.jpg
Ah bu sokak lambalari, nasil da izliyor biribirini
agaclarin ardindan miskin miskin,
yagmur damlatan dallar arasindan
esneyip isiklarini camur uzerine yansitarak.
Aci dolu, keskin, tiz dudugunu otturuyor
yakinlarda lokomotif. Kursun renkli
gokyuzu, sonbahar sabahinda
cepecevre sariyor bizi devasa bir hayalet gibi.
Sen de Lidia, dalgin dalgin uzatiyorsun bileti
kesmesi icin biletciye,
daralan zamana birakiyorsun
guzel yillari, mutlu anlari, anilari.
Carpilip kapanan kapilar
sanki hakaret dolu; alay eder gibi son
cagri hizla kulaklarda cinlayan,
yagmur iri damlalarla dovuyor camlari.
Madeni govdesinden emin canavar
pufluyor, hirildiyor, sarsiliyor, ates sacan
gozlerini aciyor; karanligi kat ediyor dev,
cevreye meydan okuyan bir ciglikla.
Hareket ediyor acimasýz canavar hizli vagonlariyla,
ucarcasina alip goturuyor askimi da.
Ah, o guzel tullu beyaz yuz,
el sallayip kayboluyor karanlikta.
Ah, o tatlý yuz pembe beyaz,
o, yildizlar gibi parlak huzur dolu gozler,
o beyaz puruzsuz alin,
gur, luleli saclarin cevreledigi.
Titresiyordu yasam ilik havada,
yaz yaklasiyordu bana gulumsediginde;
Haziranda ilkbahar gunesi
piril piril, mutluydun ben operken seni
ve kestane renkli isil isil saclarinin arasindaki
korpe yanagini; gunesten daha guzel
duslerim, hale gibi,
sariyordu seni, narin kadinim.
Ve ben yagmur altinda, yogun sis icinde
donuyorum simdi; karismak isterdim yagmura, sise;
yalpa vuruyorum sarhos gibi, yokluyorum vucudumu:
ben de mi hayaletim yoksa?
Ah, bu dusen yapraklar, donduruyor icimi,
devamli, suskun; yuregimi parcalayarak...
Sanirim, tek ebedi bir kasim
var dunyanin her yerinde.
Ne iyi, yasamin anlamini yitirenlere,
ne hos bu golge, bu sis:
ben isterim, isterim ben de kapilmak
ebediyete dek surecek bu sise.
-
Rus sair Mihail Yuryevic Lermontov’un olum yildonumu (27 Temmuz 1841)
Sair oldu! - kuluydu, namusun. -
Dustu, karalanmis, soylentilerle.
Dustu intikam ozlemiyle, gogsunde bir kursun
Egerek gururlu basini yere!
Utancini degersiz tahkirlerin
Tasiyamazdi sairin kalbi.
O baskaldirdi yargisina sosyetenin
Ve olduruldu! yapayalniz, onceki gibi...
Olduruldu! neye yarar simdi gozyaslari...
Neye yarar bos ovgulerin gereksiz korosu...
Neye yarar zavalli ozur miriltilari...
Kader oynadi oyununu!
Ilkin kinle kovan siz degil miydiniz
Onun ozgur ve cesur yetenegini;
Ve eglenmek icin koruklediniz
Bir yangini ki belli belirsizdi.
Daha ne? eglenin... son istiraplara
Dayanmaya artik gucu yetmezdi!
Sondu bir mesale gibi essiz deha
Soldu alnindaki zafer celengi.
https://kbimages1-a.akamaihd.net/81e...squerade-6.jpg
The Poet's dead! - a slave to honor -
He fell, by rumor slandered,
Lead in his breast and thirsting for revenge,
Hanging his proud head!...
The Poet's soul could not endure
Petty insult's disgrace.
Against society he rose,
Alone, as always...and was slain!
Slain!...What use is weeping now,
The futile chorus of empty praise
Excuses mumbled full of pathos?
Fate has pronounced its sentence!
Was it not you who spitefully
Rebuffed his free, courageous gift
And for your own amusement fanned
The nearly dying flame?
Well now, enjoy yourselves...he couldn't
Endure the final torture:
Quenched is the marvelous light of genius,
Withered is the triumphal wreath.
-
Fransiz yazar ve tarihci Hilaire Belloc’in dogum yildonumu (27 Temmuz 1870)
http://www.azquotes.com/picture-quot...c-84-82-39.jpg
“Istatistik laneti insanligin uzerine cokmeden once, keyif icinde mutlu, masum bir hayat suruyorduk ve oldukca iyi dusuncelerle doluyduk.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...make-songs.jpg
“Birinci en iyi meslek sarki yapmaktir, ikinci en iyi meslek soylemek.”
-
Italyan sair Vittorio Sereni’nin dogum yildonumu (27 Temmuz 1913)
Bir fabrika dudugununn sesi gelir cok uzaklardan,
bu Eylul ortasinda, cigliktan cok islik gibi sevincli.
Demek ki butun dudukler susmamislar daha.
Eski patronlar isterlerdi her sey sessiz olsun, cit cikmasin
aclik mahallelerinde;
toplumun suskunluguyla ovunurler simdi.
Bu sessizlik icinde,
sabah suskunlugunun birdenbire kapladigi
bu sessizlik icinde,
yanda kalmis oyundaki bir odevin kizginligi var,
gurleyip tasiverir yureciginde
cocukken iki ders arasi duydugun duduk sesi.
Cinlar saatlerinde bugunun
kukreyen gucu onculerin:
Yukselir gelecek gunlere susamis
atilganliklarin burclari
genc yuzyilin kalesi ustunde.
Ama bir baska ses bu,
iscilerin sesi bu,
yukseldikce tedirginlesen
ve boguk hosnutsuzlukta karara karara
korkunc ofkelere burunen bir ses.
Ey, su anda susturulmus ses,
aslinda boluk porcuk ses,
ey, titreyen gelecekle yiten gecmis arasinda SIKISMIS kalmis
iki dilli can,
ey, bir vakitler goklere agan aci sarki!
Ama su, tedirgin edici, alayci duduk yok mu
fabrika dudugudur o, umut dolu.
Cevrede ucret ve is SIKINTISI icinde,
acý ve bos ortalikta hicbir ses yok
suskun duduklerin ciliz sesinden baska.
Ama gittikce daha yavas dalgalanan kisa titreyislerde
bir karisim kokusu var,
kan ve ter kokusu.
http://www.societadantealighieri.org...o%20SERENI.jpg
Lietamente nell’aria di settembre piů sibilo che grido
lontanissima una sirena di fabbrica.
Non dunque tutte spente erano le sirene?
Volevano i padroni un tempo tutto muto
sui quartieri di pena:
ne hanno ora vanto della pubblica quiete.
Col silenzio che in breve va chiudendo questa calma mattina
prorompe in te tumultuando
quel fuoco di un dovere sul gioco interrotto,
la sirena che udivi da ragazzo
tra due ore di scuola. Riecheggia nell’ora di oggi
quel rigoglio ruggente dei pionieri:
sul secolo giovane,
ingordo di futuro dentro il suono in ascesa
la guglia del loro ardimento…
ma č voce degli altri, operaia, nella fase calante
stravolta in un rancore che minaccia abbuiandosi,
di sordo malumore che s’inquieta ogni giorno
e ogni giorno č quietato – fino a quando?
O voce ora abolita, giŕ divisa, o anima bilingue
tra vibrante avvenire e tempo dissipato
o spenta musica giŕ torreggiante e triste.
Ma questa di ora, petulante e beffarda
č una sirena artigiana, d’officina con speranze:
stenta paghe e lavoro nei dintorni.
Nell’aria amara e vuota una larva del suono
delle sirene spente, non una voce piů
ma in corti fremiti in onde sempre piů lente
un aroma di mescole un sentore di sangue e fatica.
-
Amerikali yazar Gertrude Stein’in olum yildonumu (27 Temmuz 1946)
http://www.azquotes.com/picture-quot...n-36-58-04.jpg
“Mutlu olmaya curet etmeli insan.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...ot-to-them.jpg
“Birakin kendimi dinleyeyim onlari degil.”
https://quotes.thefamouspeople.com/i...tein-59455.jpg
“Guzel bir sey soyleyemiyorsan baskasi hakkinda, gel otur yanima.”
-
-
https://ilsillabario2013.files.wordp...4808.jpg?w=689
Tatli kasaba, senden aldim
Gururumu, yuce siirimi
Nefret ve sevginin tukenmedigi gonlumu
Seni yeniden gormek hoplatiyor yuregimi.
Hep ayni sicakligi goruyorum sende
Gulmekle aglamak arasinda bocalayan gozlerimle
O sicaklikta buluyorum duslerimin izlerini
Gencligin buyusunde yitik.
Ah sevdigim, dusledigim bosunaymis;
Hep kostum eremeden hedefe,
Yarin dusecegim artik. Ama uzaktan
Baris diyor yuregime tepelerin
Kat kat bulutlari, yesil cayiriyla
Sabah yagmurlarinda gulerek.
-
https://www.filastrocche.it/contenut...o-antico-2.jpg
Kirmizi cicekler acti
O minicik ellerinle
Eristigin nar agaci.
Yine yesillendi her yer
Tenha agaclikta simdi.
Herseyi canlandirdi Haziran'ýin
Aydinlik ve sicak hediyeleri.
Sen benim agacimsin
Kurumus agacimin cicegi
Son ve tek umidi bosuna hayatimin.
Soguk topraklardasin simdi
Kara topraklarda, kara toprak.
Sana ne gunesin gezgin sevinci erisir
Ne de askin elinden gelir
Seni uyandirmak.
-
Ingiliz doga filozofu ve mimar Robert Hooke'un dogum yildonumu (28 Temmuz 1635)
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-56-57-88.jpg
"Gercek su ki, Doga Bilimi, yalnizca Beyin ve Fantezi'nin bir eseri haline getirilmis olmak icin cok uzun suredir: Gozlemlerin maddi ve bariz seyler uzerinde sadeligine ve saglamligina geri donmesi zamani geldi."
-
Fransiz yazar, tiyatrocu; Oteki Dunya, Ay Devletleri ve Imparatorluklari ile Oteki Dunya, Gunes Devletleri ve Imparatorluklari kitaplarinin yazari Hercule-Savinien de Cyrano de Bergerac'in olum yildonumu (28 Temmuz 1655)
"Bu adami, bu maymunu ya da bu papagani, geldiđi Ay'in dunya oldugunu soylediđi icin mahkum edemezsiniz. Zira ister insan olsun, isterse Ay'dan da gelmesin, her insan ozgur olduguna gore, diledigini hayal etmek hakki da vardir." Ay Devletleri ve Imparatorluklari
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Bergerac.JPG
"Quest'uomo, questa scimmia o pappagallo, soltanto perchč ha osato dire che la luna č un mondo e che egli č venuto di lŕ. Se, innanzi tutto, č un uomo, quand'anche non fosse disceso dalla luna, egli č libero, per la libertŕ comune a tutti gli uomini, di immaginarsi ciň che gli pare e piace." L'altro mondo o Gli stati e gli imperi della luna.”
-
Ingiliz sair Abraham Cowley’in olum yildonumu (28 Temmuz 1667)
https://izquotes.com/quotes-pictures...ley-221591.jpg
“Gecmis ve gelecek yoktur; yalnizca sonsuz bir simdi vardir.”
-
-
Fransiz sair, oyuncu ve oyun yazari Fabre d’Églantine’in (Philippe-François-Nazaire Fabre)dogum yildonumu (28 Temmuz 1750)
https://media.gettyimages.com/photos...l4z7Bnj0LoqtQ=
http://blogs.sch.gr/adellapo/files/2...ere_detail.jpg
Yagmur, yagmur, coban kizi,
Bizim kulubeye gidelim,
Acele getir beyaz koyunlarini,
Coban kizi, cabuk, gidelim .
Duyuyorum cayirlarin ustune
Su buyuk gurultuyle dusuyor ;
Kasirga, geliyor iste ,
Iste yildirim parliyor.
Iyi aksamlar anne,
Anna, iyi aksamlar, ablam benim !
Coban kizini getirdim size,
Misafirimiz olacak bu aksam bizim.
Kurut ustunu arkadasim,
Sokul yanina atesin
Ona yardim et kardesim, ;
Kucuk koyunlar siz de girin,
Corbamizi icelim, al su iskemleyi,
Otur yanima ;
Su cam alevi
Yansin onunde
Su sutlactan ye ;
Neden yemiyorsun?
Yoruldum desene;
Hala kasirgayi hissediyorsun .
Pekala, yatagin iste ;
Gün dogana kadar uyu orada ;
Dudagindan bir opucuk almama
Izin ver bana.
Kizarmasin yuzun guzel kiz :
Yarin annemle ,
Babana gidecegiz biz,
Seni istemeye.
-
-
Alman filozof Ludwig Andreas Feuerbach’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1804)
“Ilk filozoflar gokbilimcilerdi. Gokyuzu insana hatirlatir ki. O sadece hareket etmeye degil ama ayni zamanda tasarlamaya yonelmistir.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Die ersten Philosophen waren Astronomen. Der Himmel erinnert den Menschen an seine Bestimmung, daran, daß er nicht bloß zum Handeln, sondern auch zur Beschauung bestimmt ist.”
“Yetkin insanda dusuncenin gucu, iradenin gucu ve kalbin gucu olmalidir.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Zu einem vollkommenen Menschen gehört die Kraft des Denkens, die Kraft des Willens, die Kraft des Herzens.”
-
Romantizm akiminin onde gelen temsilcilerinden Alman yazar Clemens (Wenzeslaus) Brentano'nun (de La Roch) olum yildonumu (28 Temmuz 1842)
https://geneee.org/g?lang=en;m=IM;d=...ens.0.brentano
"Iyi bir vicdan, en rahat yastiktir. / Ein gutes Gewissen ist das ruhigste Kissen."
http://images.foyles.co.uk/xlarge/bo...3843046787.jpg
-
Victorian donemin unlu sairlerinden Ingiliz Gerard Manley Hopkins'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1844)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...oung-child.jpg
Márgarét, yapraklarini dokuyor ya Altinkoru
Seni kederlendiren yoksa bu mu?
Yapraklarin gidisi, insan hali gibi ya, yasina o gonca
Dusuncelerinin mazhar olusu bundan mi yoksa?
Lakin, heyhat! yurek usul usul olgunlasir
Ve goz gorur, ama gonul gene de katlanir,
Bir ah vah bile etmez zamanla, oysa yerle yeksan
Curumektedir agac kabuklari, yapraklar gene darmadagin;
O zaman da aglarsin ama sir degildir artik niye agladigin.
Bak, yavrum, ne olursa olsun adi:
Hep aynidir elem pinarlari.
Ne agzindan, ne de zihninden dokulur soze
Yureginin duyduklari, doganlar ruhunun icine:
Bu muhru yemis de dogmus insan denen,
Bu sensin Margaret, yasini tuttugun, sen.
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...ll-of-dark.jpg
Uyanirim da, gunduzun degil, karanligin zulmu basar icimi.
Ne saatler, Ah ne kara saatler gecirdik bu gece
Boyunca! Neler gordun yurek, neler; girdin ne hallere!
Ve dahasi da isil isil daha uzun gunlere ertelenmisti.
Sahidim var ki konusuyorum boyle. Fakat, saat dilimdeki,
Yillardir aslinda, bir omurdur. Ve agidim var ya agidim ince
Bitmek bilmez cigliklarimdir, heyhat! yad ellerdeki can kisiye
Gonderilmis de yerine ulasmamis mektuplar gibi.
Safrayim ben, ben mide yanmasiyim. En kati hukmu Tanrinin
Acidir, ben bakayim ister tadina: oysa bendim benim tadim;
Kemikten yapilmisim, etle doldurulmusum, laneti kan, tika basa.
Ruhumun kendi mayasi ucuz bir hamurdur, eksir. Yok olan,
Yitip gidenler de boyledir, gorurum, ve geride býraktiklari yangin
Benimkine benzer, onlarin kan ter benleri; beterin beteridir benimki ama.
-
Tavsan Peter'in Maceralari (The Tale of Peter Rabbit) romaninin Ingiliz yazari, illustrator ve doga bilimci Beatrix Potter’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1866)
"Tavsan Peter dul kalan annesi ve diger kardesleri ile bir evde yasamaktadir. Babasi yakinlarindaki Yesil Bahce'ye girmek zorunda kaldigi icin hayatini kaybetmistir. Bu bahcenin sahibi Mc Gregor bitkileri yuzunden tavsanlari hic sevmemektedir. Annesi Peter ve diger kardeslerine o bahceye girmelerini yasaklamistir. Tavsan Peter annesinin yasaklamis olmasina ragmen karni agriyan kardesinin tedavisi nedeniyle maydanoz lazim oldugu icin Bay Yesilbahce'nin bahcesine girer, bir guzel karnini da doyurur. Fakat Bay Yesilbahce'ye yakalanir. Bay Yesilbahce tavsan Peter'i kovalamaya baslar. Tavsan Peter Mc Gregor'un elinden kurtulmak icin kacarken elbislerini de kaybeder. Daha sonra Tavsan Peter Bay Yesilbahce'nin elinden kurtulmak icin oradan oraya saklanarak kacmaya calisir. Bu kovalamaca ve kacislar sonrasinda pek cok macera yasar."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Peter lives with his family "in a sand- bank, underneath the root of a very big fir-tree." Mrs. Rabbit tells her children where they're allowed to go and warns them not to go into Mr. McGregor's garden. But that is just what Peter does. That is how Peter's father lost his life; Mr. Rabbit went into the garden. While Flopsy, Cotton- tail, and Mopsy are picking blackberries and their mother is at the baker's Peter goes into the garden. Peter starts stuffing himself with delicious food to the point where he feels ill. Peter searches for parsley when he sees the gardener, who starts chasing him around. A chase is on, Mr. McGregor is after Peter. Peter loses his shoes and can't remember how to get out of the garden. Next Peter loses his jacket and dashes into the tool shed. Mr. McGregor hears him so Peter quickly jumped out of a nearby window. Peter catches his breath and tries to calm down."
-
Italyan ressam Giuseppe Pellizza da Volpedo'nun dogum yildonumu (28 Temmuz 1868)
Il Quarto Stato (The Fourth Estate, 1901)
http://www.skuola.net/news_foto/2016/quarto-stato.jpg
Mammina, 1892
https://pbs.twimg.com/media/DFzxlzTXUAA9FYg.jpg
-
Alman filozof Ernst Cassirer’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1874)
" ‘Annemi asla unutmayacagim,’ der Jachmann'a ; ‘cunku benim icimde iyiligin ilk tohumunu o ekip yesertmiţtir ; kalbimi doganin etkilerine o acmistir; benim kavrayisimi o uyandirip gelistirmistir ; ve onun ogrettikleri yasamimda daima olumlu bir etkiye sahip olmustur.’" Kant'in Yasami Ve Ogretisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ ‘Ich werde meine Mutter nie vergessen,’ so hat er sich zu Jachmann geäußert; ‘denn sie pflanzte und nährte den ersten Keim des Guten in mir, sie öffnete mein Herz den Eindrücken der Natur, sie weckte und erweiterte meine Begriffe und ihre Lehren haben einen immerwährenden heilsamen Einfluß auf mein Leben gehabt.’ "
-
-
Avusturya asilli Ingiliz felsefeci Karl Popper'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1902)
"Gercek aydinlanma dusunuru, gercek rasyonalist hic kimseye hicbir konuda hukmunu gecirmeyi arzulamaz, asla, ikna etmek bile istemez, zira o her zaman, yaniliyor olabileceginin farkindadir."
https://i0.wp.com/assets-practicalth...5056ca6ffd.jpg
"The true Enlightenment thinker, the true rationalist, never wants to talk anyone into anything. No, he does not even want to convince; all the time he is aware that he may be wrong."
"Insan dilde, muzikte, siirde ve bilimde yeni dunyalar yaratmistir; bunlarin en onemlisi, esitlik, ozgurluk ve zayiflara yardim yolundaki ahlak sistemlerinin dunyasidir." Acik Toplum ve Dusmanlari
https://press.princeton.edu/images/k765.gif
"Man has created new worlds - of language, of music, of poetry, of science; and the most important of these is the world of the moral demands, for equality, for freedom, and for helping the weak."
-
Ingiliz roman yazari ve sair Malcolm Lowry’nin dogum yildonumu (28 Temmuz 1909)
“Ah, bir at sahibi olup turku soyleyerek dortnala gitmek: seni seven birine dogru belki, dunyanin tum yalinliginin, barisinin yuregine dogru; yasamin insana sundugu firsatlarin ta kendisi degil miydi bu?”
https://s3.amazonaws.com/quietus_pro...op_550x806.jpg
“The Consul felt a pang. Ah, to have a horse, and gallop away, singing, to someone you loved perhaps, into the heart of all the simplicity and peace in the world; was that not like the opportunity afforded man by life itself?
“…her duste, her golgede seni gormek, beni, sonunda, ne yapabiliriz , diye sormak icin hicbir zaman gondermeyecegim bu mektubu yazmaya zorluyor. Ne tuhaf,degil mi? Ama gene de - kendimize, kendimizden ayri yarattigimiz kendimize borcumuz degil mi, yeniden denemek ? Ne oldu o bir zamanlar paylastigimz sevgi ve anlayisa! Ne olacak ona - yureklerimize ne olacak? Dunyada gecen bu garip yillarimiza anlam veren tek sey, sevgi; korkarim bunun yeni bir bulus oldugunu soylemek zor.” Yanardagin Altinda
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“… seeing you in visions and in every shadow, I have been compelled to write this, which I never send, to ask you what we can do. Is that not extraordinary? And yet —do we not owe it to ourselves, to that self we created, apart from us, to try again? Alas, what has happened to the love and understanding we once had! What is going to happen to it —what is going to happen to our hearts? Love is the only thing which gives meaning to our poor ways on earth: not precisely a discovery, I am afraid.”
-
Amerikali cocuk kitaplari yazari Natalie Babbitt'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1932)
"Aslinda biraz dusunurrseniz, bir toprak parcasinin sahibinin olmasi tuhaf bir seydir. Kac metre derine kadar sahip olabilirsiniz ki? Eger bir toprak parcasinin sahibiyseniz, asagiya dogru daralip dunyanin merkezine ulasincaya kadar olan kisim sizin mi olur? Yoksa bir toprak parcasina izinsiz girmenin ne demek oldugundan habersiz solucanlarin yasadigi kismin uzerindeki incecik tabakaya mi sahip olabilirsiniz?"ť Olumsuz Aile
https://t0.gstatic.com/images?q=tbn:...QvHsH9NoqIjFoM
"The ownership of land is an odd thing when you come to think of it. How deep, after all, can it go? If a person owns a piece of land, does he own it all the way down, in ever narrowing dimensions, till it meets all other pieces at the center of the earth? Or does ownership consist only of a thin crust under which the friendly worms have never heard of trespassing?"
-
1955 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu’nu kazanacak olan, Elia Kazan'in yonettigi, Marlon Brando ve Karl Malden'in oynadigi suc-drama-gerilim Rihtimlar Uzerinde (On the Waterfront - Fronte del porto), 28 Temmuz 1954 tarihinde New York'ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....yMjg@._V1_.jpg
-
Ingiliz rock grubu Black Sabbath, 6.studyo albumu Sabotage’i 28 Temmuz 1975’te Vertigo ve Warner Bros. etiketleriyle piyasaya surdu.
http://rockcover.narod.ru/black_sabb...sabotage_f.jpg
-
Ingiliz heavy metal -hard rock grubu Rainbow, 4.studyo albumu Down to Earth’u 28 Temmuz 1979’da Polydor etiketiyle piyasaya surdu.
http://www.progarchives.com/progress...31102016_r.jpg
-
Kevin Costner, Jeanne Tripplehorn ve Dennis Hopper’in rol aldigi aksiyon-macera-bilim kurgu Su Dunyasi (Waterworld) 28 Temmuz 1995’te Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4Mzg@._V1_.jpg
-
Polonyali sair, makale ve drama yazari Zbigniew Herbert’in olum yildonumu (28 Temmuz 1998)
https://www.poemhunter.com/i/poem_images/801/pebble.jpg
Kusursuz bir yaratiktir
cakil tasi
esittir kendisine
farkindadir sinirlarinin
doludur tastamam
cakilli anlamla
bana hicbir sey animsatmayan kokusuyla
urkutmez hicbir seyi uyandirmaz arzuyu
kokusu ve soguklugu
adil ve sayginlik doludur
agir bir vicdan azabi duyumsarim
elimde tuttugum zaman onu
ve onun soylu bedenine
isler sahte sicaklik
-Evcillestirilemez cakil taslari
sonunda bakacaklar bize
dingin ve cok berrak bir gozle
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...-mr-cogito.jpg
Karanlik sona yurumuslerin gittigi yere yuru
son odulun hicligin Altin Postu icin
dimdik gecip aralarindan secdeye getirilmislerin
sirt cevirmislerin ve devrilip toprak olmuslarin
yasa diye kurtarilmadin
zamanin az tanýkligin gerek
cesur ol cesur aklin seni yanilttiginda da
nihai hesapta tek gecer akcen cesaretin
bicare ofken deniz gibi olsun
her isitisinde seslerini zulum gorenlerin ve ezilmislerin
hic birakmasin seni kiz kardesin kucumseme
jurnalcileri cellatlari odlekleri kucumse - ki yine de onlar kazanacak
cenazene gelip toprak atacaklar mezarina oldun diye ferahlikla
guzelim yasam oykunu bir tahtakurdu yazacak
ve bagislama gercekten haddin degil bagislamak
safakta aldatilmislar adina
ne ki koru kendini gereksiz kibirden
seyret soytari suratini aynada da tekrarla:
daha iyileri yok muydu da ben secildim diye
kalbinin katilasmasindan kork membaindan sev sabahi
nefesinin sicakligina ihtiyac duymasalar da
sadece seni kimse teselli edemez demek icin varsalar da
sev adini bilmedigin kusu kislari da yesil meseyi
duvara vuran gunesi gokyuzunun aydinligini
kolla isigin daglarda varligini bildirdigi ani kalk ve yuru
kan bagrinda sonmus yildizini dondurdugu surece
mesellerini insanligin masallarini ve ebanelerini tekrarla
cunku ancak boyle elde edeceksin elde edemeyecegini
tekrarla buyuk sozleri tekrarla onlari inatla
colden gecenler ve kumlarda olenler gibi
bunlar icin ellerinin altinda ne varsa onla odullendirecekler seni
yani alayin kamcisiyla yani coplukte bir cinayetle
yuru cunku ancak oyle kabul edileceksin kurukafalarin diyarina
atalarýn Gilgamis'in HeKor'un Roland'in arasina
sinirsiz kralligin ve kuller kentinin savunucularinin arasina
onlara sadik kal da yuru
-
Samuel L. Jackson, Thomas Jane, Saffron Burrows’in rol aldigi aksiyon--bilim kurgu- gerilim Mavi Korku (Deep Blue Sea - Blu profondo) 28 Temmuz 1999’da Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...5,1000_AL_.jpg
-
Italyan yazar ve gazeteci Tiziano Terzani'nin olum yildonumu (28 Temmuz 2004)
"Zihin, her gun cigneyip gectiđimiz ve degerini bilemedigimiz bir hazine sandigidir. Soz konusu olan, onu ele gecirmek, yaptigimiz her seyi dalginlikla degil farkindalikla yapma egemenligimiz altina almaktir."ť Atlikarincada Bir Tur Daha
https://www.macrolibrarsi.it/data/co...ibro-78976.jpg
"La mente č un tesoro nascosto sul quale camminiamo ogni giorno senza renderci conto di quanto valga. Si tratta solo di entrarne in possesso, di dominarla esercitandoci a fare tutto quel che facciamo con consapevolezza, invece di farlo sempre piů distrattamente."
https://www.coppadicitazioni.it/citazioni/243500.jpg
"Mukemmel bir sagligin olmasini isteme Bu acgozluluk olurdu. Istirabini sifan yap. Ve engelsiz bir yol bekleme. O ates olmasaydi isigin sonerdi.Ozgurluge kavusmak icin firtinayi kullan."
-
Fransiz siyasi dusunur ve tarihci Alexis de Tocqueville'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1805)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...AWWsS3xM5nDhog
"Demokrasi bireysel ozgurlugun sahasini genisletir. Sosyalizm ise daraltir. Demokrasi, mumkun olan butun degerleri insanlara saglarken; sosyalizm her insani bir sayidan ve aractan ibaret gorur. Demokrasi ile sosyalizmin bir kelime disinda hic bir benzerligi yoktur: Esitlik. Fakat aradaki farka dikkat edin; demokrasi ozgurluk konusunda esitlik isterken, sosyalizm kolelik yonunden esitlik ister."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Democracy extends the sphere of individual freedom, socialism restricts it. Democracy attaches all possible value to each man; socialism makes each man a mere agent, a mere number. Democracy and socialism have nothing in common but one word: equality. But notice the difference: while democracy seeks equality in liberty, socialism seeks equality in restraint and servitude."