Atilla Yeşilada'nın 2018 tahminlerini alıntılıyorum.
Bazı yorumlarına katılmadım, hükümet her hafta saha araştırması yaptırırken eğilimlerin lehinde olmadığını görüyor, bu durumda 2018 de baskın seçime gitme olasılıkları şimdilik yüksek görünmüyor, seçimden sonra bugünkünden daha zayıf bir pozisyona cesaret edemeyeceklerini düşünüyorum.
Yorumun katıldığım tarafı, dünyada "yeni normal" ve doğrudan yatırım eğiliminin kuvvetlenmesi, bölgemiz de dahil olmak üzere siyasi ve askeri gerginliklerin yumuşamasıdır.
Borsanın "makul" bir düzeyde değer kaybetmesi de anlaşılabilir bir sonuçtur, malum faizler yukarıya ise borsa aşağıya.
İSGSY'e gelince, borsa aşağıya giderken doğrudan yatırımlar artacak olursa yükselişine eşlik etmediği borsadan bu defa da ayrışarak hareket edebilir.
Yeşilada'nın analizi ( kendisi esasen matrak bir adamdır)
"2017 de Büyük Finansal Kriz ¢in (BFK) yaralarını saran dünya ekonomisi, atağını 2018de de sürdürecek. Jeo-politik risklerin dünya ekonomisi ve piyasalara zarar vermeyeceği bir döneme girdik. Temel senaryomuzda sabit sermaye yatırımları hızlanarak 2019-2020 döneminde dünyayı taşıyor.
Yeni Normalde enflasyon ve pozitif reel faizler geri dönerken, piyasalar sona eren Merkez Bankası desteği ile boğuşacak. Dünya için gösterge olan ABD 10 yıllık DİBS getirisinin yıl sonunda %3e dayandığını göreceğiz. Dolar i¢ın da yeniden değer kazanma dönemi başlayacak.
Çok kutuplu dünyada politik rejim çatışma üzerine kurulur, ama baş aktörlerin rekabeti, sıcak çatışmaya ya da ekonomik bloklaşmaya kadar götürmeye niyeti yok. Bu aktörlerin K Kore ve Orta Doğu gibi yerel gerginlik alanlarında da en kötü senaryoları bastıracak gücü var. Korumacılık ve eko-milliyetçilik şimdiden tükenen akımlar. Bunların küresel ticaret rejimini sarsacak kıvama erişmesi çok zor.
Türkiyde siyasete AKP tabanında çözülme ve Erdoğan-Gül rekabeti damga vuracak. Ankara ABD ve ABden artan siyasi baskı ile karşılaşacak. Yavaşlayan ekonominin de eşliğinde baskılara dayanamayan AKP, Temmuzda erken seçime gidecek. Erdoğan yeniden başkan seçilirken, TBMMde AKP azınlığa düşecek. Sistem felç olacak.
Ekonomide hormonlu büyüme sona erdi. Türkiye aşırı büyümenin bedelini tasarruf havuzunun kuruması ve sürdürülemez düzeye yükselen enflasyon- cari açıkla ödedi. Hükümet 2018 yılında da büyüme temposunu sürdürmek istese de, artık elinde bu hedefe ulaşacak araç kalmadı. Ekonomide kapsamlı bir yavaşlama bekliyoruz. Bu sayede cari açık ve enflasyon bir nebze geriler. Para politikası zorunlu olarak sıkı seyrederken, bütçe açıkları hedefleri aşacak.
Dünya piyasalarında yılın ilk yarısında son bir ralli yaşanacak. İkinci yarıda ise rezerv para merkez bankalarının QE dönemini sonlandırma kararlılığında olduğu kabul edilecek ve birkaç ay sürecek bir düzeltme yaşayacağız.
TL bu sene de değer kaybederken, faizlerde yükseliş sürecek. Borsa ise tüm beklentilerin tersine seneyi çift haneli değer kayıplarıyla kapayacak."