Sayın deniz43 hocam, DXY hakkındaki görüşleriniz nedir acaba?
Printable View
Sayın deniz43 hocam, DXY hakkındaki görüşleriniz nedir acaba?
Thursday July 19 2018 Actual Previous Consensus
3:30 PM
US
Initial Jobless Claims 14/JUL 207K 214K 220K 217K
03:30 PM
US
Philadelphia Fed Manufacturing Index JUL 25.7 19.9 21.5
https://www.reuters.com/article/us-u...-idUSKBN1K91R5
U.S. weekly jobless claims drop to more than 48-and-a-half-year low
ABD'de işgücü piyasası kuvvetlenmeye devam ederken,haftalık işsizlik başvuruları Aralık 1969'dan bu yana son 48.5 yılın en düşüğüne geriledi.
Bu istatistik ABD'de 1967 yılından beri tutuluyor.
Yılbaşında Euro/Usd paritesi %1.2005 iken, bu yıl sonu için paritede %1.03 tahmini yapmıştım.Bu tahminimi hala koruyorum ve bu öngörüye paralel dolar endeksinde de yükseliş öngörüyorum,dolar endeksinin de orta vadede yeniden 103 seviyesini göreceğini tahmin ediyorum.Temel analiz bunu gösteriyor.
Çarşamba günü hisse.net blog'da güncellemiştim.
http://www.hisse.net/topluluk/entry....682#comment682
En son elimizde olan Haziran enflasyon verileriyle çalışmamı güncelledim.
TÜRK LİRASININ REEL DEĞERİ (Haziran 2018 Sonu itibariyle)
Merkez bankamız reel efektif kur tablolarında referans olarak 2003 yılı başını referans alıyor,2002 yılı cari açığın sıfıra en yakın yıl olduğu için bence de çok mantıklı bir referans noktası.Buna göre hesaplamamızı yaparsak:
31.12.2002
1 USD 1.6477 TL
1 EURO 1.7272 TL
%50 Eşit Ağırlıklı Kur paketi:1.6477+1.7272=3.3749 TL
2018 Haziran ayı sonuna kadar Türkiye'de olan enflasyon:
357.44/88=% 306.18
Ama ABD ve Euro bölgesinde de enflasyon olduğu için aradaki enflasyon farkını bulmamız gerekiyor.
Euro bölgesi enflasyonu:103.95/80.3=%29.45
ABD'de enflasyon:250.857/181.8=%37.99
%50 eşit ağırlıklı dolar+euro enflasyonu=(37.99+29.45)/2=%33.72
Türk lirası ve kur paketi arasında enflasyon farkı=406.18/133.72=%203.75 olmuş.
Yani %50 usd+%50 euro ağırlıklı kur paketi enflasyon kadar artsaydı:
Nisan 2018 sonu itibarıyla Kur paketimizin:3.3749*3.0375= 10.2513 TL olması gerekecekti.
Bu yazının kaleme alındığı andaki (1euro+1 usd) kur paketi =(4.7845+5.5639)=10.3484 tl olduğu için
Türk lirasının 15 yıla yakın uzunca bir süre aşırı değerli olduğu dönemi artık kapatmak üzere olduğu ve hatta artık (%50 euro+%50 usd) kur paketinin TL'ye karşı ,%1'den az yani -çok az da olsa- 10.3484/10.2513=% 0.95 değerli olduğu görülüyor.
-Yani bundan sonra kur artışları yıllık olarak sadece aradaki enflasyon farkı ile sınırlı kalacak şekilde olursa (Örneğin Türkiye'de yıllık enflasyon yıllık %16,ABD+Euro bölgesi ortalaması %2 ise,yılın tamamına homojen yayılmış yıllık %14 kur artışı ile) kurlar uluslararası ticarette rekabet gücünü koruyabileceğimiz bir seviyeye gelmiş görünüyor.
-Not1:Türk lirasının ticari rekabet gücünü koruyacak denge kuruna gelmiş olması,bundan sonraki kur artışlarının enflasyondan fazla olmayacağı anlamına gelmez,nasıl 15 yıl boyunca türk lirası ''aşırı değerli'' olmuşsa bundan sonra bir süre de siyasi,jeostratejik riskler ve makroekonomik dengelerde derin bozulmanın kurlara olumsuz yansıması nedeniyle denge değerinin altında ''değersiz'' olarak seyredebilir.Eğer kur artışları bundan sonraki aylarda enflasyondaki artışların gerisinde kalır ise bu sefer de yeniden 'değerli' hale gelmiş olur.
-Not2:Bu çalışmanın önceki güncellemelerini okumayan arkadaşlar aklına takılan soruların cevapları için bu başlık altında en son 5 Nisan tarihinde yaptığım Şubat sonu 'Türk Lirasının Değeri' çalışmasına göz atabilirler.
Not3:Bu hesaplama TUİK'in yayınladığı enflasyon verilerinin 'gerçeği yansıtan' 'doğru' veriler olduğu varsayımında geçerlidir.(Yani gerçek enflasyon oranları eğer daha yüksek ise ,paramız da aynı oranda değerli olmaya devam ediyor manasına gelir.)
Hükümet de
aristoktat anlayıştan gelen TÜRK PARASININ DEĞERİNİ KORUMA mantığından
realist TÜRK PARASINI REKABETÇİ YAPMA mantığına nihayet geldi.
İhracatın artışını, ithalatın azalmasını sağlayabilecek bu politikayla vasıfsız gençlerimiz işsiz ve aç olmaktan, işli ve yarı aç seviyesine gelebilecek.
Bu da bir şey..bea...!
Sıra teknoloji geliştirmeye de gelir inşallah.
Forumda hala bazılarının küresel ticarette rekabetçi kurun ne derece önemli olduğunu algılayamadıklarını görüyorum.Bunlar artık herhalde Trump'ın hafta içinde Çin,Avrupa Birliği ve hatta daha önceleri Japonya'yı da suçlayarak ''Kur manipülasyonu yaparak paralarının değerini düşük tutarak ticarette ABD'ye karşı rekabet gücü sağlıyorlar'' diye ortalığı birbirine katmasından sonra uyanmışlardır. Aslında bu ülkelerin hepsi aynı zamanda yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli ürünler üretebilen gelişmiş ülkeler,bu tür ürünleri üretemeyip ağırlıklı olarak düşük ve orta teknolojili ve katma değerli ürünler üretebilen Türkiye için kurların rekabetçi olmasının ne derece hayati olduğu açık.
Tabii bir de kurlarda yükselme olmasına rağmen niye dış ticaret dengemizde iyileşme olmadı diyenler var.İşin bir ihracat bir de ithalat ayağı var.İhracatta kur yükseldiği zaman ihracat da hemen yükselmez.15-20 sene önce şimdi %70'e kadar çıkan üretimde yabancı girdi oranı %30 civarında idi.Örneğin tekstilcilerimiz ipliği yerli üreticilerden alırdı,bu fabrikalar son teknololoji fabrikalardı ama 2002-2012 arası yüksek enflasyona rağmen paramız dolara karşı neredeyse aynı kalıp aşırı değerlenince bu fabrikalar yurt dışından kurların
seviyesi dolaysıyla çok ucuza gelen iplik fiyatlarıyla rekabet edemediler ve bu son teknolojili fabrikalar hurda fiyatına pakistan'a bengaldeş'e endenozya'ya satıldılar.Şimdi bu fabrikaların kurlar yeniden rekabetçi seviyeye geldiler diye kaldığı yerden üretimine başlamaları mümkün değil.Önce yeniden yatırım fabrika kurulması sonra da üretimde deneyimli ustalar ve mühendislerin toplanıp ekip oluşturulması lazım.15-20 sene sonra bu sektörde çalışanlar hala aktif çalışma hayatında mı,şirket sahipleri yeniden yatırım yapmaya ne derece hevesli olurlar,ya kurlar yatırım yapıldıktan sonra yeniden rekabetçi seviyelerini korumazlarsa yapılacak yatırım yine boşa mı çıkar,bunlar hep soru işaretleri.Bu yüzden kurlar arttı diye ihracatta da hemen anlamlı bir artış gerçekçi değil,bunun için zamana ihtiyaç var.
Buna karşı kurlarda artışın ithalatta frenleyici etkisinin kısa zamanda görülmesi gerekir,ekonomi teorisi bunu öngörüyor.Ama kurlardaki artışın ithalatı frenleyici etkisini ilk defa Haziran ayı için Ticaret Bakanlığının yayınladığı geçici Haziran ayı dış ticaret rakamlarında görebildik,bunun daha erken olması gerekirdi,bu da bana üçüncü madde de yazdığım gibi enflasyon rakamlarının gerçeği tam yansıtmadığını düşündürüyor .John Hopkins üniversitesinden Steve Hanke enflasyonu %39.2 hesaplamıştı.Bu enflasyon -bence-bu yıla ait değil,endeksin kullanılmaya başlandığı 2001 yılından beri ,yıllara yedirilmiş ve yayılmış bir kümülatif enflasyon farkı olabilir,eğer Hanke'nin hesabı doğruysa o zaman türk lirası hala 139.2/115.39 ,%20.6 değerli olmayı sürdürüyor olabilir.Ama kurlar denge kuru seviyesine gelmiş, değerli kısmını üzerinden atmışsa muhakkak ithalatta frenleyici etkisi olacaktır.
Paramızın aşırı değerli olmasından çıkmasıyla üretimdeki yabancı girdi seviyesini zaman içinde 15-20 yıl önce olduğu gibi yeniden %30 seviyesine çekmek mümkün olabilecek,bu da daha çok kişiye iş,daha kaliteli büyüme ve arzın artmasıyla enflasyonla mücadeleye de katkı demektir.
Trump bir de Fed'e saldırdı.Fed'in faizleri arttırarak ABD dolarına değer kazandırdığını ve ABD'nin ticaretteki rekabet gücünü zayıflattığını söyledi.Burada ise Trump haksız,gelecek hafta ABD büyüme verisi gelecek piyasa beklentisi %4.1,bu çok güçlü büyümeye %4 düzeyine inmiş tam istihdam seviyesine gelmiş düşük işsizlik seviyesi ve %2.9'a gelmiş enflasyon seviyesi eşlik ediyor,Trump vergi indirimleri ve büyük bütçe açıkları ile gevşek maliye politikası uygularken bir de Fed'den gevşek para politikası uygulanmasını istemesi yanlış,enflasyon kısa zamanda kontroldan çıkar ,bu sefer enflasyonu frenlemek için Fed sert faiz arttırımları yapmak zorunda kalır ve ABD ekonomisi durgunluğa girer,bu yüzden Fed'in bu temel ekonomik göstergeler ile faiz arttırımlarına devam etmesi son derece doğru,hatta geç kaldığı da bir gerçek, çünkü uzun zaman uygulanan gevşek para politikalarıyla ekonomideki verimlilik artışı düştü,normal olarak reel faizin geçerli olduğu bir ortamda kar edemeyip piyasadan elenecek ve piyasayı yüksek verimlilikle çalışarak reel faizi de ödedikten sonra kar edebilen yüksek verimle çalışan firmalara terk etmesinin yolunu açacak ve piyasayı domine edecek olmasının önüne set çekmiş oldu.Eğer tersine Fed daha önce faiz arttırımlarına gitmiş olsaydı,yüksek verimlilik artışı ile maliyetlerini düşüren firmalarla dış ticarette daha fazla rekabet gücü kazanmış olacaktı.
Trump'ın dış ticarette esas bakması gereken yer ise,daha önce bütün dünyadan ABD'ye neredeyse %0 'a yakın gümrük vergisiyle mal girereken,ihracat yaptığında eşit olmayan bir şekilde gümrük vergisi uygulanması,daha da önemlisi özellikle uzak doğu ülkelerinde uygulanan tarife dışı uygulanan engeller.Gümrükten mal çekilirken engeller çıkarılması,çekildikten sonra dağıtım ve satışında engeller çıkarılması,mevzuattan gelen bir takım talepler gibi.Trump'ın haklı olduğu ve eşitsizlik olan kısım burası.
Sürekli borç alarak,üzerine ülke riski nedeniyle eklenen yüksek faizlerle borcunuzu kar topu gibi büyüterek bir yere varamazsınız,bir yerde borç verenler,'daha fazlası geri ödenemez seviyeye girer' diye borç vermeyi keser ve temerrüde düşersiniz,duvara çarpıp ekonomik krize girersiniz.Ama ülkenin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için tek başına rekabetçi kura sahip olmak da yeterli olmaz,yapısal önlemlerle tüm alanlarda reform yaparak ekonominizi rekabetçi hala getirmeniz gerekir,aksi takdirde mevcut statü sürdürülemez,kaçınılmaz olarak çıkacak ekonomik krizden sonra acı bir fatura ödenerek makroekonomik dengeler kartların yeniden dağıtılmasıyla yeni seviyelerinde oluşur.
Haftaya bakış ve önemli gündem maddeleri
Önümüzdeki hafta global piyasalar için önemli ABD'den;Pazartesi ikinci el ev satışları,Salı günü konut fiyat endeksi,
Markit PMI Flash,Çarşamba yeni ev satışları,Perşembe dayanıklı mal siparişleri,dış ticaret dengesi,perakende ve toptan stoklar,Cuma ikinci çeyrek gsyih büyüme oranı ve Michigan tüketici eğilimleri verileri gelecek.
Önümüzdeki hafta Çin'den gelecek önemli bir veri yok.
Önümüzeki hafta Euro bölgesinden Pazartesi tüketici güveni ,Salı Markit PMI Flash verileri gelecek.
Önümüzdeki hafta içeriden gelecek önemli bir veri yok.
Bu gelecek verilerden en önemlisi şüphesiz Cuma günü yayınlanacak ABD ikinci çeyrek gsyih büyüme verisi olacak.Reuters'in yaptığı surveye göre analistlerin beklediği büyüme oranı %4.1.Benim tahminim ise %4.2-%4.3.Bu öngörüyü 1 Haziran tarihinde Vobelit topiğinde, o zamana kadar yayınlanan veriler ve öncü göstergelerden yola çıkarak elde ettiğim projeksiyonla yapmıştım.21 Temmuz olarak hala aynı öngörümü koruyorum.
Yalnız hatırlatmak istediğim önemli bir nokta var,bilindiği gibi ABD'de ağır kış koşulları nedeniyle birinci çeyrek büyüme oranları diğer çeyreklere göre daha düşük oluyor,veriyi hazırlayan kurum mevsimselliği ayıklayan yeni bir hesaplama yöntemi üzerinde çalıştığını duyurmuştu,eğer çalışmasını tamamlar ve bu veriyi yeni hesaplama yöntemiyle yaparsa birinci çeyreğin büyüme oranının 0.5 puan civarında yukarı yönde revize edilebileceği ifade ediliyor.Bu takdirde ikinci çeyrek büyüme oranı da aynı oranda düşecektir,çünkü ABD'de büyüme oranları bir önceki çeyreğe göre mukayese edilerek yapılıyor ve yıllıklandırılıyor.İkinci dikkat edilmesi gereken husus ise bu birinci okuma ve bazı veriler henüz gelmeden diğer verilerden türetilen bilgilerle gsyih büyüme oranı geçici olarak hesaplanıyor,örneğin Haziran ayı tüketici harcamaları verisi bu veriden 4 gün sonra yayınlanacak.İkinci ve üçüncü okumalarda sonradan yayınlanan veriler ve varsa daha önce yayınlanmış verilerde revizyon varsa bunlar dikkate alınarak üçüncü okumada rakam kesinleşiyor.
Bu haftanın global piyasalar için önemli gündem maddesi Avrupa Merkez Bankasının Perşembe günü yapacağı toplantı olacak,AMB'nın politika faizlerinde bir değişiklik yapması beklenmiyor.
İç piyasalar için en önemli gündem maddesi ise bizim Merkez Bankamızın Salı günü yapacağı toplantı olacak.Piyasa beklentisi politika faizinin %17.75'den %18.75-%19 dolaylarına 100-125 puan civarında yükseltilmesi şeklinde.Kişisel olarak ben faiz arttırımı yapılmasını beklemiyorum.
Eline sağlık Deniz Hocam. Denge kur + enflasyon üzeri fiyatlamada birikmiş dış borç yükü, vadesi ve yeni dış finansmanın daha zor ve pahalı olması da etken olabilir mi? Saygılar hayırlı günler.
Eline saglik Deniz; faiz artisi olmamasi durumunda bizim borsa nasil bir tepki verir projeksiyonunuz nedir?
Anlık realitemiz, ÜFE enflasyonunun üzerinde kur artışlarının yıllarca sabırla sürdürülmesi.
İşsizliğin ve cari açığın geçici çözümü bu.
Kalıcı olanı ise, bu yıllar içinde teknolojiyi yakalamak ve ilerisine geçebilmek.
Londra fon yöneticilerinin kaypak nakitleri değil, rekabetçi tl ve teknoloji yoğun çabaları geliştirme kapasiteli dengeli askerî bütçeler/kamu harcamaları geleceğimizi daha sağlam zeminlere getirecektir.
Daha önce de yazmıştım,Merkez Bankasından bir faiz arttırımı beklememenin sebebi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizler hakkında herkes tarafından bilinen görüşleri,Tabii denilebilir ki merkez bankası yakın zamanda 500 puan faiz arttırımı yaptı.Ama o seçimlerden önce bir kaza olmaması içindi,şimdi ise seçimler geride kaldı.
Peki ekonominin temel dengeleri açısından bir faiz arttırımına ihtiyaç var mı?Enflasyon şu anda %15.39 ama fiyatı devlet tarafından belirlenen benzin,elektrik,doğal gaz,ilaç hatta süt gibi ürünlerde zam kapıda,otomobil ve beyaz eşya gibi özel sektör tarafından bir süredir bekletilen zamların da yakında uygulanacağı sektör temsilcileri tarafından ifade ediliyor,geçen senenin Temmuz ve Ağustos aylarının enflasyon oranları da düşük olduğu için merkez bankasının bir sonraki toplantısına kadar enflasyonun %17'leri görmesi olası,ÜFE'nin de %23.7 olduğu ve oradan tüketici tarafına da yansıma olacağı için enflasyonla mücadele açısından teknik olarak bir faiz arttırımı gerekli görünüyor.
Peki faiz arttırımı tek başına bir işe yarar mı?Yaramaz.Ancak eş zamanlı olarak ,yapısal önlemleri de içeren,içinde sıkı mali politikanın da yer aldığı kapsamlı bir ekonomik programın parçası olabilirse işe yarar.
http://www.hisse.net/topluluk/showth...25#post2407825
Daha önce neler yapılabileceği ile ilgili bir egzersiz bu başlıkta yazmıştım.
Enflasyonun biri talep,diğeri maliyetten gelen 2 ayağı var.Talep tarafından enflasyonu hızla aşağı çeken tedbirleri kısa zamanda uygulamaya sokmak mümkün.Verdiğim linkte daha kapsamlı yazdım en önemli kısımlarını tekrar yazayım:
Enflasyon ve cari açıkta tehlikeli seviyelerden uzaklaşıncaya kadar:
-Devletin döviz kazandırıcı olanları dışında bütün yatırımları durdurması ve yeni yatırımlara başlamaması,kamu harcamalarında her türlü israfa son verme,sosyal harcamaları yarıya indirme,yurt dışında yapılan bağışları,hibeleri,her türlü harcamayı durdurma.
-Tüketici kredilerine vergi koyarak,bu kredileri sanayi yatırımlarına yönlendirme,kredi kartlarında taksit uygulamasını kaldırmak.
Enflasyonun talep tarafından gelen baskıyı ciddi olarak azaltır.
Enflasyonun maliyet tarafından gelen baskıyı azaltmak ise talep kısmından farklı olarak zaman alacak bir süreç.Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere hem arzı arttıracak yapısal önlemleri uygulayacaksınız,hem de şu anda %70'lere çıkan üretimde yabancı girdi oranını 15 yıl öncesinde olduğu yeniden %30'lara indirecek yapısal önlemleri uygulamaya sokacaksınız,teşvikleri bu yönde üretime yönlendireceksiniz,rekabetçi döviz kurunu koruyacak para politikaları üreteceksiniz.O zaman üretimde dış girdi oranı %30'lara indiği zaman döviz kuru artışlarında maliyet baskısı da azalmış olacak,hem enflasyonu aşağı çekmenize hem de cari açığınızı azaltmanıza destek olacaktır.
Bunların hiç birini yapmadan sadece faiz arttırırsanız piyasalar üzerinde etkisi sadece birkaç gün olur,yurt dışından sıcak para geleceği beklentisiyle kısa bir süre borsa yükselir,kurlar düşer ama ekonomi kur faiz enflasyon sarmalına girdiği ve enflasyon kendini besleyen ve büyüten bir yapıda olduğu için bir sonuç elde edemezsiniz,enflasyon da cari açık da artmaya devam eder,bir sonraki merkez bankası toplantısında yine yeni bir faiz arttırımı konuşulmaya başlanır.Faiz arttırmazsanız ise bu sefer döviz kurları yükselir,borsa düşer.Ama bu-durumu günlük olarak idare etme- hep böyle sürgit devam edemez bir yerde filim kopar.
Yazının sonunda aşağıdaki şeyleri yazmıştım:
************************************************** ****************************************
''-Yani bundan sonra kur artışları yıllık olarak sadece aradaki enflasyon farkı ile sınırlı kalacak şekilde olursa (Örneğin Türkiye'de yıllık enflasyon yıllık %16,ABD+Euro bölgesi ortalaması %2 ise,yılın tamamına homojen yayılmış yıllık %14 kur artışı ile) kurlar uluslararası ticarette rekabet gücünü koruyabileceğimiz bir seviyeye gelmiş görünüyor.
-Not1:Türk lirasının ticari rekabet gücünü koruyacak denge kuruna gelmiş olması,bundan sonraki kur artışlarının enflasyondan fazla olmayacağı anlamına gelmez,nasıl 15 yıl boyunca türk lirası ''aşırı değerli'' olmuşsa bundan sonra bir süre de siyasi,jeostratejik riskler ve makroekonomik dengelerde derin bozulmanın kurlara olumsuz yansıması nedeniyle denge değerinin altında ''değersiz'' olarak seyredebilir.Eğer kur artışları bundan sonraki aylarda enflasyondaki artışların gerisinde kalır ise bu sefer de yeniden 'değerli' hale gelmiş olur.
-Not2:Bu çalışmanın önceki güncellemelerini okumayan arkadaşlar aklına takılan soruların cevapları için bu başlık altında en son 5 Nisan tarihinde yaptığım Şubat sonu 'Türk Lirasının Değeri' çalışmasına göz atabilirler.
Not3:Bu hesaplama TUİK'in yayınladığı enflasyon verilerinin 'gerçeği yansıtan' 'doğru' veriler olduğu varsayımında geçerlidir.(Yani gerçek enflasyon oranları eğer daha yüksek ise ,paramız da aynı oranda değerli olmaya devam ediyor manasına gelir.)''
************************************************** ************************************
Yani paramızın rekabetçi seviyesini koruması için bundan sonraki aylarda da döviz kurlarının enflasyon kadar artması gerekir,aksi halde yine değerli hale gelir rekabetçi olmaz.Türk lirasının ticari rekabet gücünü koruyarak dar bir band içinde kalabilmesi için ancak enflasyonun da ABD ve Euro bölgesi enflasyonları seviyesine inmesiyle mümkün olabilir,aksi halde paramızın yeniden değerlenerek ticari rekabet gücünün azalmasına yol açar.
Son bir haftadır iyi bir tepki gerçekleşti...bu hareket 96-98 bandına kadar sürebilir. Ancak 100 bin üzerine atamadan tekrar düşüş trendinin hakim olacağı görüsündeyim..tepki amaçlı alınan longlar kapandı...artık tekrar short fırsatı kollayacağız.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/im...mu-48252yy.htm
Bir süredir konuşuluyordu..
IMF ne diyecek ?
Zaten iktidar;
-bütçe kontrolu, (gider azaltıcı, gelir artırıcı tedbirlerle)
-kamuda verimlilik (performans değerleme sistemlerinin her kamu kurumuna uygulanmasî),
-dış ticaret açığı,(trump'la derdimiz ortak)
-rekabetçi TL (trump da $ değeri düşük olsun diyor)
konularında tedbir alırsa,
başka ne kaldı?
Benim anladigim kadariyla bunlar bu yili kafalarinda bitirmisler. Yani en kotu fiyatlamalara hazirlamislar kendilerini. Bunun bana mantinkli gelen tek sebebi 2019 yilinda verilerde pozitif baz etkisine sahip olmak amaci olabilir. Yoksa baska bir mantikli aciklama goremiyorum su an icin. Bu sene fiyatlamalar o kadar kotu olsun ve bir sekilde atlatalim 2019 da baz etkisi bizim lehimize calissin diye dusunmus olabilirler.
Piyasa 100 baz puan bekliyordu, ucun birini bile alamadı.
Bence bu karar mb nin bağımsızlığını desteklemiştir..,demek ki berat filan kararda etkili olamamış.
1-2 gün içinde piyasa normale döner ve 95 binleri tekrar dener beklentisindeyim..,karar öncesi short yapan ve karar sonrası flat olan biri olarak yazıyorum bunları.
VİOP günlük ve genel
http://imageturko.com/?di=LNU7
Ali KOÇ un açiklamaları sonrası FB'mizin mali durumuna bakildiğinda bildiğimiz iflasmı yani...
:(
VİOP günlük ve genel
http://imageturko.com/?di=P7PY
Trump'un AB özelinde ticaret savaşlarındaki yumuşama açıklamaları sonrasında bgn 14.45 te ECB faiz kararı var.
Bir süpriz olurmu (erken sıkılaştırmaya gidilmesi ya da şahin bir söylem mesela) ? Kur ve borsa ya + - yansımaları nasıl olur?
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
https://www.cnbc.com/2018/07/25/trum...th-europe.html
Trump, EU agree to work on lowering tariffs, averting a potential trade war
President Donald Trump on Wednesday announced that he had secured concessions from Europe, averting a potential trade war.
The Dow Jones Industrial Average popped Wednesday afternoon, rising more than half a percent on the news.
The Europeans agreed to lower industrial tariffs and import more U.S. soybeans.
ABD Başkanı Donald Trump, "AB ile otomobil harici endüstriyel ürünlere yönelik tarifeleri ve sübvansiyonları sıfırlamaya çalışmak konusunda anlaşma sağladık." dedi.
Trump, çelik ve alüminyuma uygulanan gümrük vergileri ve misilleme tarifelere yönelik meseleleri çözeceklerini söyledi.
-Taraflar ayrıca enerji konusunda daha fazla işbirliği yapacaklar(Tercümesi AB daha fazla ABD'den kayaç yakıtı(doğal gaz) ithal edecek.
-AB ,ABD'den soya fasulyesi ithalatını arttıracak.
YORUM:
-ABD bu anlaşma ile önemli bir avantaj sağlamış görünüyor,çünkü ABD ithal ettiği mal ve hizmetlere neredeyse hiç gümrük vergisi uygulamıyor (ortalama %2.5 civarı)),AB ise ortalama %10 civarı gümrük vergisi uyguluyordu,şimdi bu eşitlenecek.
-ABD ,AB'ye yüksek tutarda doğal gaz ihraç edecek.
-Henüz anlaşmaya varılmayan tek husus otomobillere uygulanacak vergi,muhtemelen bu konuda da bir anlaşma olacak.Trump'ın aklında AB'den ithal edilecek otomobillerin gümrük vergisiz girmesine karşı AB'nin ABD'den ithal edilecek tarım ürünlerine gümrük bariyerini indirmesi talebi geçebiliyor olabilir.
Piyasalara yansıması:
-Piyasalar haberi çok olumlu karşıladı,AB ile ticaret savaşının ortadan kalkacağı ihtimaliyle,yatırımların artacağı,ekonomik büyümenin hızlanacağı öngörüsüyle ABD borsaları ve petrol fiyatları yükseldi.
-AB ile ticaret savaşının ortadan kalkma ihtimaliyle zaten güçlü bir şekilde büyüyen ABD ekonomisinin ivmesini daha da arttırabileceği ve Fed'in de faiz arttırımları konusunda adımlarını hızlandırabileceği beklentisiyle ABD tahvillerinin de faizleri güçlü artışlar kaydetti.
-Türkiye'nin AB ile gümrük birliği anlaşması var ancak ABD ile yapılacak anlaşma Türkiye'yi dışarıda bırakıyor.ABD ile AB arasında gümrük vergilerinin sıfırlanması sonucunda ABD malları Türkiye'ye gümrük vergisiz girebilecekken,Türk malları ABD'ye yine var olan vergilerle ve varsa kotalarla ve çeşitli kısıtlamalarla girebilecek.Bu anlaşma sadece Türkiye için olumsuz,Türkiye bir an önce AB ile müzakere edip kendisi de bu anlaşmanın içine dahil olmalı.
Thursday July 26 2018 Actual Previous Consensus
03:30 PM
US
Goods Trade Balance Adv JUN $-68.3B $-64.85B $-67B
03:30 PM
US
Durable Goods Orders MoM JUN 1% -0.3% ® 3% 1.7%
03:30 PM
US
Durable Goods Orders ex Defense MoM JUN 1.5% -1.4% ® + 1.2%
03:30 PM
US
Durable Goods Orders Ex Transp MoM JUN 0.4% -0.3% 0.5% 0.3%
03:30 PM
US
Initial Jobless Claims 21/JUL 217K 208K ® 215K
03:30 PM
US
Wholesale Inventories MoM Adv JUN 0% 0.6% 0.5%
Veriler beklentilerin altında geldi.
VİOP günlük ve genel
http://imageturko.com/?di=6FYG
Deniz Bey ABD büyüme verisi hakkında görüşünüz varmıdır.
Syg,
Hafta sonunda yazmıştım,çok önceden, 1 Haziran tarihinde yapmış olduğum projeksiyona dayalı yukarıda yazdığım bir öngörüm var. O öngörümü hala korumakla beraber, bu rakamı yapılacak revizyonlarla ikinci ve üçüncü okumada görebileceğimizi düşünüyorum.Bugün yayınlanacak veri için ise,bu hafta içinde yayınlanan ikinci el ve yeni ev satışları,dayanıklı mal siparişleri ve stok verilerinin kötü gelmesiyle piyasa beklentisi olan %4.1'in biraz altında %3.8-%3.9 gelebilir.Ama böyle gelse bile yukarıda yazdığım gibi daha sonra yapılacak veri revizyonlarıyla ikinci ve üçüncü okumalarda büyüme verisinin %4.2-%4.3 seviyesine yükseltileceği öngörümü koruyorum.(Not:Yine yukarıdaki yazımda ifade ettiğim gibi eğer hesaplama yöntemi değişir ve mevsimselliği ayıklayarak birinci çeyrek büyüme verisi yukarı yönde revize edilirse,o zaman aynı oranda ikinci çeyrek büyüme verisi de aşağıya gelebilir.)
Teşekkürler deniz üstadım.
Released On 7/27/2018 8:30:00 AM For Q2(a):18
Prior Prior Revised Consensus Consensus Range Actual
Real GDP - Q/Q change - SAAR 2.0 % 2.2 % 4.2 % 3.0 % to 4.8 % 4.1 %
GDP price index - Q/Q change - SAAR 2.2 % 2.0 % 2.2 % 1.5 % to 2.5 % 3.0 %
Real Consumer Spending Q/Q change SAAR 0.9 % 0.5 % 2.9 % 2.3 % to 3.2 % 4.0 %
Hafta içinde gelen kötü verilere rağmen piyasanın %4.1 büyüme tahmini yakalandı.
Buyume rakamını 1-2 ay önce tartışmıştık..tebrikler beklediğiniz gibi geldi.
Bu abd için inanılmaz yüksek rakam, motor devri çok yüksek, bu isin sonu abdde de iyi olmayacak...Türkiye’nin bir benzerini abd de yaşayacak.
Normalde sonraki okumalar yukarı revize edilirdi, bu sefer asagi revize edilebilir... her halükarda yılı %3 civarı bir buyume ile kapatacaklar gibi...bu da bence abd için sürdürülebilir değil.