Ticari kartlarda taksidi kaldıralı 1hafta oldu herhalde
Printable View
Ticari kartlarda taksidi kaldıralı 1hafta oldu herhalde
Bir taşla beş kuş vurdular.
1 nci ve 2 nci Körfez Savaşı arası dönemde, Irak'a ambargo uyguladılar, halkın Saddam'a desteğini kırdılar, o esnada da Saddam'ın adamlarıyla temasa geçtiler.
Irak'ın İşgalinde, Musul'daki Saddam'ın devasa kolordusu, tek mermi atmadan teslim oldu, bunları geçici bir hapishaneye alıyormuş gibi yaptılar.
Bu Saddam'ı satan eski askerlerden IŞİD diye bir örgüt peydahladılar ve Suriye'nin üstüne saldılar.
Suriye'de etnik yapının değiştirilmesi gerekiyordu, YPG/PKK'ya hem alan açılması hem de müdahale için bahane yaratılması gerekiyordu.
IŞİD de, video yayınları yaptı, canlı canlı kafa kesti, diri diri insan yaktı. Her nasılsa youtube, telegram, whatappta bunlar yasaklanmadı, engellenmedi, oysa Ukrayna savaşında istense sansürün nasıl ne boyutta uygulanabildiğini gördük. Ama istemediler.
Halk...malını mülkünü bırakıp canını kurtarma derdine düştü.
IŞİD kaçanların topraklarına çöktü, bir anda Suriye kuzeyini ele geçirmişti. Sonra YPG/PKK devreye sokuldu, üstelik bizimkiler de bunlara destek çıktı, hatırlayın Barzani Kuvvetleri kılıfı altında, Silopi'den girip Kobani'ye gittiler.
Safha, safha, IŞİD yendirildi, YPG/PKK kazandırıldı, hem Rusya'nın hem ABD'nin hem İran'ın hem bizim, hem Esat'ın tüm hamleleri, her nasılsa YPG/PKK' nın işini kolaylaştıracak şekilde gelişti.
Sonra artık nasılsa, bir uyanış yaşandı, bu p1ç yapı denize ulaşacakken engel olundu ...v.s..
Mültecilerin, kendi topraklarına dönmesi demek, adamın evini tarlasını arsasını dükkanını ele geçiren YPG/PKK lıya, burası benim, çık burdan demesi demek. Mülkiyet hakkı en temel hak.
O yüzden dönmesinler diye bütün çaba, üstelik bu gelenlerle Türkiye' nin de demografik yapısına el attılar, özellikle de güney bölgemizin.
Yapılacak şeyse belli, biz buradan kuzeyden, Esat/İran/Rusya güneyden presle bu p1ç yapıyı yok etmek tek çözüm. Ama öyle bir denklem kurdular ki, herkes herkese karşı. İran YPG/PKK ya karşı, biz ikisine de karşı, Esat'a da karşı, Rusya'ya da karşı, ABD'ye de karşı. Bazen o onunla bu buna karşı, bazen şu şununla buna karşı.
Bir taraf, neden mültecilere karşı daha ılımlı veya ılımlı gibi görünüyor aslında karşı değil, bu çerçevede bakılmalı.
BOP her iki tarafa da el atmış durumda...önce birinden kurtulacaktık, sonra da diğerine ayar verecektik....olmadı.
Bu arada sapla samanı da ayırt etmek gerek, bu denklemde dayatılan mülteci oyununa karşı olmak başka bir şey, gelen insanlara topluma karşı olmak başka bir şey, 10 milyon kişi gelmiş, içinde hırsızı da, uğursuzu da, katili de, sapığı da olacak tabi, bir toplum komple düşman veya kötü olamaz, bir toplum bir topluma komple düşman olamaz. Mülteci karşıtlığı düşmanlığı başka bir şey, küresel erenlerin mülteci dayatmasına karşı olmak başka bir şey.
Orada o melun yapıyı yok etmeden, Esat'la tam bir işbirliği yapmadan, buradan mültecileri geri göndermek diye bir şey yok. Ha bizim bunu sağlayacak gücümüz kaldı mı, o da soru işareti, ekonomik anlamda bu kadar aciz duruma düşürülmemizin sebebi bu da olabilir.
https://www.sondakika.com/haber/habe...-dol-15956923/
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, temmuz ayında asgari ücrete yapılacak ara zamla ilgili, "Cumhuriyet tarihinde dolar bazında 455 doların üzerinde en yüksek seviyeye çıkaran bir düzenlemeyi ocak ayında yaptık. Temmuzda da aynısını yapacağız. Aşağı yukarı 500 dolar bazında bir oran olacak. Çalışmalarımız hazır" dedi.
Türkiyenin en stratejik, 85 milyonun kullandığı alt yapısı olduğu için en değerli olması gereken Türk Telekom u Lübnanları da güya 4 milyar dolara sattılar.
Lübnanlı Parayı devlet bankalarından toplayıp şirketin temmettülerini cebe atarak ülKEYE BEŞ KURUŞ ÖDEMEDEN iflas ettim deyip tüydü.
Dünya tarihine geçen en büyük dolandırıcılık olaylarından değil midir?
Tabii biz de saf saf Aaaaa adam ne kötü niyetliymiş dedik.
Bu adam bu alım işini yaparken 4 milyar dolar için yüklü bir komisyon ödemiş olamaz mı?
Bunu alanlar olmuşsa susmuş olamazlar mı?
Varlıklar böyle satılırsa vay halimize...
Doktorun biri yeni bir muayene açmış, kapıya bir yazı asmış:
- Vizite ücreti 100 lira, iyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz.
Vizite ucuzmuş ama, doktor da gerçekten doktormuş; her gelen hasta iyileşip gidiyormuş. Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş. Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalıp derdini söylemiş:
- Doktor, ağzımın tadı hiç yok, öyle kötüyüm ki; hiçbir şeyin tadını alamıyorum.
Doktor, adama şöyle bir bakmış ve hemşireye seslenmiş:
- Hemşire hanım, 8 numaralı kutuyu getirin!..
Doktor, Hemşirenin getirdiği kutuyu adama uzatmış:
- Şunun tadına bir bakın.
Adam, doktorun uzattığı kutudan bir kaşık alıp ağzına götürmüş ve anında tükürmüş:
- Ama bu bok!..
Doktor gülümsemiş:
- Evet, iyileştiniz; tat alıyorsunuz artık.
Adam, vizite ücretini ödemiş, sinirleri tepesinde gitmiş. Aynı adam, bir ay sonra büyük bir hırsla doktorun kapısına yine gelip, şikâyette bulunmuş:
- Doktor Bey, bende hafıza kaybı başladı; her şeyi unutuyorum.
Doktor, adama şöyle bir bakmış ve yine hemşireye seslenmiş:
- Hemşire Hanım, 8 numaralı kutuyu getirir misin?
Adam, hemen itiraz etmiş:
- Ama, o kutuda bok var!..
Doktor gülmüş:
- Doğru, bakın hafızanız da yerine geldi!..
Adam, ağlamaklı bir şekilde vizite ücretini ödeyip dışarı çıkmış. İntikam üstüne intikam planları kuran adam birkaç ay sonra yine gelmiş:
- Doktor, bende iktidarsızlık başladı, durumum kötü; hiçbir şey yapamıyorum!..
Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, hemşireye seslenmiş:
- Hemşire hanım 8 numaralı kutuyu getirir misin?
Adam tüm hırsıyla başlamış küfretmeye:
- Hay ben seni de, 8 numaralı kutunu da!..
Doktor sevinçle bağırmış:
- Geçmiş olsun, bu sorununuz da giderildi; artık yapabiliyorsunuz!..
Seçimleri kim kazanırsa kazansın ekonominin başına geçen aynı kutuyu açacak.
500 dolar 20 TL den 10 bin eder?
Temmuza kadar doları tutabilecekler mi?
Çalışma bakanı görevde kalacak mı?
Aynen...zweigen..
Bi ara İmamoğlu'nun Mansur'un aday olması gündeme gelince, birileri tutuşmuştu yazar tayfasından...kabak gibi ortaya çıkıyorlar o dönemlerde....kim olduklarını, bağlantılarını anlamak çok kolay...hepsi merkezden idare ediliyor....birine yazılarınız buram buram Stratford kokuyor dedim şak sansür...
Nasıl yapmalı...valla bilemiyorum....CHP'yi kurtarmak mümkün mü, alternatif bir merkez sol parti olabilir mi...emin değilim.
Bir tarafta ülke gerçeği...hadi bütün bunları geçtim...bu kadar şeye rağmen AKP hala nasıl bu oyu alabiliyor...hadi abarak gubarak olsun bir kısmı...ne olursa olsun %35-40 oy aldığı kesin...
Geçen kim diyordu...dip dalga dip dalga bekledik yıllardır..ulan meğerse gelen dip dalga milliyetçilik dip dalgasıymış diye...olabilir gibi...ama bu milliyetçilikse şayet gerçekten, biz niye bu kadar kaygılanıyoruz BOP MOP diye....bu başka bir şey, olduğu gibi tek adam yaklaşımından ibaret olabilir milliyetçilik değil de..
Buyrun...bunların peşine takılanlar iyi izlesin...
Ne dediklerinin, neyi savunduklarının, sizi neyle ayarttıklarının bir önemi yok...
Sonuçta neye yol açacaklarına...neyi sağlayacaklarına odaklanın dedik...dinletemedik.
Tek sonuç kazanmaktır...ya 1...ya da 0...
Babamı aradım kurban kesemeyeceğim ona göre hisselerinizi ayarlayın dedin. Nasıl kesemezsin diye çıkıştı. Baba düğün yapıyoruz masrafları var dedim. Zerre anlamadı. Aylık gideri 3-5 bin olsn iki yaşlı kişi kendisinden hesap yapıp benim de aynı durumda olduğumu sanıyor. Sadece nişan için salon ve yatak odası takımı elbise vs benim 7 aylık maaşımdan fazla. Napolyonun halk ekmek bulamıyor sıkıntısına o zaman pasta yesinler cevabı gibi. Herkes kendi penceresinden hayata bakıyor.
Bugün kurban için görüşmemi yaptım. 30-32 kilo az kemikli et çıkar 14.000 bir hisse
Koç kesersem 9.000 rakamını verdiler
Yani 7 kişilik 1 dana 100.000 tl
Geçen sene 35.000 e almıştık
Bu aralar çok şeyi sorguladığım için kurban kesmeyeceğim.onun yerine fakir birisini sevindireceğim.geçen sene kurbanda çok sağlam düdüklediler.allah için yapılan bir şeye bile hile hurda karışmışsa kesmenin manası yok.
Emekli maaşı hesaplamada ailede yaşayan bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı esas alınsa adaletsiz çözülür.
İlçeden beyinsiz bacanak geldi. MB dolar rezerv açığını gaz satarız dünyaya öderiz dedi.
Benim kayınço ikinci el eşya, ikinci el kapı pencere, kombi, k. peteği vs alır satar. Bunun yanında tadilat yapar. Tahminen aylık minimum geliri 100 bin. Devlete 10 bin vergi vermez. Götürü defter tutuyor. Denetleyen yok hesap soran yok. Sanayide ki günlük 3-5 bin kazanan tamirci dükkânları da götürü vergiye tâbi. Berber, ayakkabı tamircisi terzi ile aynı kefede bunlar.
nereden bulur çıkartırlar bu açık delikleri boş durmuyorlar
23 DERECE @yirmiucderece
TRT, Kemal Kılıçdaroğlu'nun vaadi olan maçları şifresiz yayınlama sözünü yerine getirebilir mi?
Rakamlar çok rahat diyor!
https://i.hizliresim.com/1fia3lj.png
https://www.academia.edu/attachments...le?s=portfolio
Bi bakmakta fayda var alınan kararlar sonuçları…
Ülkede aylık 50-100 bin kazanıp vergi vermeyen milyonlarca insan var. Eyt ile birlikte emekli olup kayıtdışı çalışan benim üç eyt li akrabam da kayıtsız çalışıyor. Üstelik yatırdığı prim çiftçi bağkuru çiftçilik ile alakası yok üçünün de 1654 TL zamlı maaş alması gerekirken beyimiz 7500 TL verdi bunlara bunlarda cep telefonu almıştır ilk işi.
23 DERECE @yirmiucderece
Saadet Partisi'nin ( @SaadetPartisi) "Geri Al" videosu Erdoğan'ı kızdıracak:
https://twitter.com/yirmiucderece/st...153950721?s=20
Mekanı cehennem olsun!
Ateşi harlı tutsunlar.
Azaldıkça bol odun atsınlar.
GS Lisesinden bir arkadaşının yorumu ;
'' Engin Ardıç hayatını kaybetti. Büyük bir entellektüel ve kalemini satılığa çıkarmış biriydi. Uzun yıllar ekmeğini o şekilde kazanmayı tercih etti...Tanrı taksiratını affetsin. Ben gene de onu Ferhan Şensoy ile birlikte şamata geceleri ile, güçlü showmanliği ile, bir zamanlar yazdığı kültürel makaleleri ve esprileriyle hatırlamak isterim. Benim için kanı sarı kırmızı akmış olana öfkelenmek mümkün ama nefret olanaksız. Gittiği yerde ilk sorgu hakimliği görevi Ferhan Şensoy' a verilir muhtemelen. Ne diyeyim ateşi ultraviyole kıvamında olsun ve bu sefer kazanç baskısı olmadan pişmanlık duyacaksa huzur içinde uyusun. ''