-
Canti Orfici (Orfik Sarkilar) siir kitabini yazan Italyan sair Dino Carlo Giuseppe Campana'nin dogum yildonumu (20 Agustos 1885)
Ey gun gormus kibirli dusmus Sicilyali kadin
limandaki sokagin ruzgar yemis penceresinde
vapur duduklerinin vagon seslerinin dovdugu kentin bagrinda
limanlarin o bildik akdenizli kadini;
pembe kulrengi kentin icinden
aksamin sesleri sekerek yankilaniyor
ve dingin karanligin, gece seslerine karisip kayboluyordu.
https://lombradelleparole.files.word...pg?w=289&h=396
O Siciliana proterva opulenta matrona
A le finestre ventose del vico marinaro
Nel seno della cittŕ percossa di suoni di navi e di carri
Classica mediterranea femmina dei porti:
Pei grigi rosei della cittŕ di ardesia
Sonavano i clamori vespertini
E poi piů quieti i rumori dentro la notte serena
-
Uruguay dogumlu Fransiz sair Jules Laforgue'nun olum yildonumu (20 Agustos 1887)
https://2.bp.blogspot.com/-ENnSkz85G...e.Laforgue.jpg
Evet, bu dunya tatsiz, ya oteki, palavra.
Boyun egmisim kadere, yasiyarak, bedbin.
Olum gelinceye dek, vakit oldurmek icin.
Icerim, Tanrilarin huzurunda, cigara.
Siz didinin, yarýnki zavalli iskeletler;
Ben, gokyuzune dogru kivrilan mavi irmak,
Uyurum bir hudutsuz dalgaya kapilarak,
Etrafta baygin kokulu buhurdanlar tuter.
Cennetteyim, cicek acmis ruyalar aydinlik,
Tuhaf, garip valsler icinde karma karisik;
Sivrisinek korolariyla bir fil akini..
Uyanirim nihayet dilimde misralarini;
Sevinc icinde tatli tatli dinlerim
Nar gibi kizarmis sevgili basparmagimi.
-
Amerikali korku romani yazari Howard Phillips Lovecraft'in dogum yildonumu (20 Agustos 1890)
"Disari cikip bu inanilmaz derecede eski kasabanin mehtapsiz, dolambacli sokaklarina daldik; perdeleri cekili pencerelerdeki isiklar birer birer soner ve Sirius Yildizi, her kapi araligindan sessizce cikarak cadde boyunca ilerleyen yuruyus alayina katilan kukuletali, pelerinli sekillerden olusan bu kalabaligi yan gozle suzerken yuruyusumuze devam ettik; gicirdayan tabelalari, ucgen catilari, saz catilari ve baklava dilimi pencereleri gectik; curuyen evlerin birbirine yaslanarak birlikte ufalanmaya devam ettigi yerlerdeki sarp sokaklari astik; asagi yukari hareket eden fenerlerin tekinsiz, sarhos takimyildizlari olusturdugu acik alanlardan ve kilise avlularindan kayar gibi sessizce ilerledik.
Cit cikarmadan ilerleyen bu kalabaligin arasinda dilsiz rehberlerimi takip ettim; inanilmaz derecede hafif dirsek darbeleriyle durtuldum ve anormal derecede yumusak gogus ve karinlarla SIKISTIRLDIM ama ne bir yuz gordum ne de bir ses duydum. Insana urkuntu veren yuruyus kollari yukariya dogru, hep yukariya dogru yuruyorlardi; yuruyenlerin hepsinin, kasabanin ortasinda yer alan yuksek bir tepenin uzerindeki buyuk beyaz bir kilisenin de bulundugu butun yollarin odak noktasi olan bir alanda toplanmakta olduklarini gordum. Bu kilise, yolun dagi astigi noktada, alacakaranlikta Kingsport'u ilk defa gordugumde gozume carpmis ve korkuyla titrememe yol acmisti; cunku Aldebaran yildizi bir an icin kilisenin hayaletimsi sivri kulesine takilip kalir gibi olmustu." Cthulhu'nun Cagrisi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"We went out into the moonless and tortuous network of that incredibly ancient town; went out as the lights in the curtained windows disappeared one by one, and the Dog Star leered at the throng of cowled, cloaked figures that poured silently from every doorway and formed monstrous processions up this street and that, past the creaking signs and antediluvian gables, the thatched roofs and diamondpaned windows; threading precipitous lanes where decaying houses overlapped and crumbled together, gliding across open courts and churchyards where the bobbing lanthorns made eldritch drunken constellations.
Amid these hushed throngs I followed my voiceless guides; jostled by elbows that seemed preternaturally soft, and pressed by chests and stomachs that seemed abnormally pulpy; but seeing never a face and hearing never a word. Up, up, up the eerie columns slithered, and I saw that all the travellers were converging as they flowed near a sort of focus of crazy alleys at the top of a high hill in the centre of the town, where perched a great white church. I had seen it from the road's crest when I looked at Kingsport in the new dusk, and it had made me shiver because Aldebaran had seemed to balance itself a moment on the ghostly spire."
-
Norvecli sair ve roman yazari Tarjei Vesaas’in dogum yildonumu (20 Agustos 1897)
“Kar yigini damla damla eriyip gider... ve icinde kara bir iz belirir, vadideki ve tepenin ustundeki kar tabakasi ile birlikte dalgalanan bu kara yaratýklarin izi ve damla damla eriyip gider. Garip bir ani: karanlikta kara yaratiklarin acele konusmasi, yumusak gecede soguk hecelemeler arasinda kilometrelerce. Simdi her sey sari bir su halinde eriyip gidiyor ya da sari golcuklerde kaliyor.”
https://theasylum.files.wordpress.co...-707.png?w=620
“The snow drift trickles away... and it has a black stripe inside it, a stripe of black creatures that undulates with the layer of snow over hill and dale and trickles away. A strange memory: a hurrying of black creatures in the darkness, league upon league in a mild night between the cold spells. Now everything is trickling away as yellow water or standing still in yellow puddles.”
-
1959 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu alan Italyan sair ve edebiyat elestirmeni Salvatore Quasimodo'nun dogum yildonumu (20 Agustos 1901)
http://slideplayer.it/slide/537418/1...+MIO+TEMPO.jpg
Hala tas elinde dusunde hala sapan
cagimin insani. Ucaktaydin,
kanatlari olum ve kotuluk tasiyan,
gordum seni- ates arabasinda, daragaclarinda,
iskence carklarinda, gordum: sendin,
kiyima inanan biliminle, yanilmaz,
asksiz, Isasýz. Oldurdun yine
hep oldurdugu gibi atalarin oldurdugu gibi
Insani ilk goren hayvanlari.
Ve bu "Daga gidelim" dedigi gunku
koku kardesin kardese bu kan
kokusu. Ve sana kadar gunune kadar
gelen o soguk inatci yanki.
Unutun ey ogullar topraktan yukselen
kan bulutlarini unutun babalarýnizi:
kul altinda kalmis mezarlari,
ruzgar yureklerini karakuslar almis.
https://68.media.tumblr.com/bc9de791...5a6o1_1280.jpg
Alevlerin alacakaranliginda
aydinlik ellerini ozluyorum:
mese kokan, gul kokan,
ve olum. Eski kis.
Kuslar yem ararken, birden,
karin altinda kaldilar;
sozcukler de oyle.
Biraz gunes, aynasi bir melegin,
sonra inen sis, agaclar ve biz
sabahin solugundan yaratilmis.
https://image.slidesharecdn.com/sici...?cb=1361706435
Gece bitti
Ay eriyor dogan gunde
Batti batacak sulara
Bu ovada Eylul ne kadar diri
Cayirlar yemyesil
Bahar topraklari sanki guneyde
Biraktim esi dostu
Eski bahcelere gittim gizli gizli
Seni anmak icin tek basima
Sen Ay'dan otelerde bir yerdesin
Burada gun dodarken
Nal sesleri gelirken kaldirimlardan
-
Paris'teki Louvre Muzesi'nin eski calisani ressam Vincenzo Peruggia, 20 Agustos 1911 aksam saatlerinde Leonardo Da Vinci'nin Mona Lisa (Gioconda) tablosunu caldi.
https://cdn.cnn.com/cnnnext/dam/asse...restricted.jpg
-
Amerikali aktris ve yazar Jacqueline Susann'in dogum yildonumu (20 Agustos 1918)
http://photos.vanityfair.com/2015/01...326d_image.jpg
" 'Tom, bensiz yasayamayacagini soylemistin. Sadece sozde mi kaldi onlar?'
'Pekala biliyorsun ki o zaman buna inanarak soylemistim.'
'O zaman mi?'
Garson su bardaklarini doldurmaya geldi. Ikisi de susarak onun uzaklasmasini beklediler. Tom uzanip onun iki elini birden tuttu... 'Simdi beni dinle... Soylediklerimi inanarak soyledim. O zaman oyleydi ve inanmistim buna. Ama zamanla her sey degisiyor.'
January, 'Degisen bir sey yok,' diye gergin bir sesle cevap verdi.
'Peki o zaman, sadece ben degistim diyelim. Ya da bir yil sonra aramizda birtakim seyler degisti. Cok gencsin, onunde upuzun bir omur var. Ask icin, hayaller kurmak icin, kacamaklar yapmak icin daha cok vaktin var...Ben de bunlardan biriydim.'
'Hayir!"ť
https://3.bp.blogspot.com/-R6dyeOdpu...Not+Enough.jpg
" 'Tom, once you said you could never be without me. Were they just words?'
'You know damn well I meant them at the time.'
'At the time?'
The busboy came by to fill their water glasses. They were both silent until he left.Then Tom reached out and took both her hands. 'Now listen . . . What I said . . . I meant. At the time. And they weren't lying-on-top-of-a-dame words. I meant them. But things charge.'
'Nothing's changed,' she said tensely.
'Okay. Let's say I've changed. Let's say just the one more year changed things. Honey, at your age, you've got the world ahead, you've got time. God, that's great word - time. And you've got it. Time for love, time for dreams, time for crazy escapades . . . And I've just been one of them.'
'No.' "
-
-
-
Bob Dylan, 19. studyo albumu Slow Train Coming’i 20 Agustos 1979’da Columbia etiketiyle piyasaya surdu.
http://roastinrecords.com/wp-content...ain-coming.jpg
-
Amerikali heavy metal-progressive metal grubu Queensr˙che, 4.studyo albumu Empire’i 20 Agustos 1990’da EMI etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.discogs.com/dBQ9uU3Ev2Tj...-5979.jpeg.jpg
-
-
Amerikali roman ve senaryo yazari Elmore (John) Leonard’in olum yildonumu (20 Agustos 2013)
-Fakat karisiyla boluseceginden bahsediyorsun.
-Hayir, onun teklif ettigi seyi soyledim. Sana soylemedigim birkac sey olabilir, Harry.
https://images.gr-assets.com/books/1...82l/702539.jpg
-But you are talking about going halves with the wife.
-No, I said that's what she offered. There might even be a few things, Harry, I haven't told you.
https://authorseanthompson.files.wor...06_0302513.png
1-Kitaba asla ‘hava durumu’ ile baslamayin
2- ‘Giris’lerden kacinin
3- ‘Dedi’ disinda fiilerle diyalogu devam ettirmeyin
4- ‘Dedi’ fiilini modifiye etmek icin asla bir zarf kullanmayin
5- Unlem isaretlerinizi zaptedin!
6- ‘Aniden’ ve ‘kizilca kýyamet koptu’yu asla kullanmayin
7- Yoresel agizlari, lehceleri temkinli kullanin
8- Karakterleri detayli tasvirden kacinin
9- Mekan ve seyleri tasvir ederken cok asiri detaya girmeyin
10- Okuyucunun atlamak isteyecegi bolumleri oyku disinda birakmaya calisin.
-
-
Kanuni Sultan Suleyman'in emrindeki Turkler, Macar Kralliginin baskenti Budin'i 21 Agustos 1541'de ele gecirdi ve 150 yil boyunca baskenti hakimiyetinde tuttu. (Ottoman Turks under Suleiman the Magnificent capture Buda, the capital of the Hungarian Kingdom and go on to dominate central Hungary for 150 years.)
https://www.thefamouspeople.com/prof...nificent-3.jpg
http://4.bp.blogspot.com/_J9icPVYBA0...1_original.jpg
-
Fransiz ressam Jean-Baptiste Greuze'nin dogum yildonumu (21 Agustos 1725)
La Brocca Rotta (The Broken Jug, 1771)
https://mydailyartdisplay.files.word...ste-greuze.jpg
-
Italyan ressam Antonio Cavallucci'nin dogum yildonumu (21 Agustos 1752)
Maddalena penitente (The Penitent Magdalene, 1787)
http://www.artslife.com/wp-content/u...te-478x590.jpg
-
19. yuzyilin onemli Fransiz tarihcisi Jules Michelet’nin dogum yildonumu (21 Agustos 1798)
http://citation-celebre.leparisien.f...eric/55686.png
“Her insan evrensel bir insanlik tarihidir.”
http://citation-celebre.leparisien.f...eric/40146.png
“Tarz sadece ruhun hareketidir.”
-
Alman sair ve botanikci Adelbert von Chamisso’nun olum yildonumu (21 Agustos 1838)
"Fakat sen, sevgili dostum, sayet insanlarin arasýnda yasamak istiyorsan, her seyden once golgeye saygi gostermesini ogren, para sonra gelir. Yalnizca kendini ve icindeki iyiligi dinleyerek yasamak istiyorsan, o halde nasihate ihtiyacin yok demektir."
https://upload.wikimedia.org/wikiped...emihl_1804.jpg
“Du aber, mein Freund, willst Du unter den Menschen leben, so lerne verehren zuvörderst den Schatten, sodann das Geld. Willst Du nur Dir und Deinem bessern Selbst leben, o so brauchst Du keinen Rat.”
http://d202m5krfqbpi5.cloudfront.net...3l/1241561.jpg
“But thou, my friend, if thou wilt live among men, learn before all things to reverence the shadow, and then gold. Wishest thou to live only for thyself and for thy better self — oh, then — thou needest no counsel.”
-
Ulusal edebiyatta, disavurumcu hareketin onderlerinden Rus Oyun ve kisa hikaye yazari Leonid Nikolayevic Andreyev’in dogum yildonumu (21 Agustos 1871)
“Belki hayatinda ilk defa kapi gicirdamasina benzeyen budala, manasiz ama cok neseli bir kahkaha atti. Tipki bir kazin bagirtisi gibi: ‘Ga-ga-ga!’ Gardiyan ona hayretle bakti, sonra kaslarýný catti. Asilacak olan adamin bu budalaca nesesi hapishaneye idama bile bir hakaretti. Idami da hapishaneyi de acayip, laubali bir hale sokuyordu. Ve durup dururken kisacik bir an icin, hapishane nizamlarini doga kanunlari yerine koyan ihtiyar gardiyana, hapishanede gecirdigi butun omru bir timarhane gibi geldi. Kendisi de deliler arasinda en azgin deliymis gibi oldu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“And perhaps for the first time in his life he laughed, a hoarse, absurd, yet gay and joyous laughter. It sounded like the cackling of a goose, ‘Ga-ga-ga!’ The warden looked at him in astonishment, then knit his brow sternly. This strange gayety of a man who was to be executed was an offence to the prison, as well as to the very executioner; it made them appear absurd. And suddenly, for the briefest instant, it appeared to the old warden, who had passed all his life in the prison, and who looked upon its laws as the laws of nature, that the prison and all the life within it was something like an insane asylum, in which he, the warden, was the chief lunatic.”
“Ayaga firladi ve tam bir saat soluk almadan ana avrat sovdu, kufurler savurdu.
Yuzu tebesir gibi bembeyaz olmus nobetci er, bunalip korkudan aglayarak tufegin namlusu ile kapiyi durtuyor, ne yapacagini sasirarak ikide bir bagiriyordu:
‘Vuracagim! Vallahi de vuracagim, billahi de vuracagim! Duyuyon mu?’
Ama ates etmiyordu, edemezdi de. Hapishanede isyan cikmadikca idama mahkum edilmis olanlara ates etmek yasakti. Cingene ise dislerini gicirdatiyor, kufur ediyor, tukuruyordu. Insan beyni olum ile dirim arasindaki anlatilamayacak kesinlikte bir sinirda olmasina dayanamiyor ve ruzgarin kuruttugu bir kil topragi gibi bin parca oluyordu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Then he would jump up and for a whole hour would curse continually. He cursed picturesquely, shouting and rolling his blood-shot eyes.’If you hang me-hang me!’ and he would burst out cursing again.
And the sentinel, in the meantime white as chalk, weeping with painand fright, would knock at the door with the butt-end of the gun andcry helplessly:
‘I’ll fire! I’ll kill you as sure as I live! Do you hear?’
But he dared not shoot. If there was no actual rebellion they neverfired at those who had been condemned to death. And Tsiganok would gnash his teeth, would curse and spit. His brain thus racked on a monstrously sharp blade between life and death was falling to pieceslike a lump of dry clay.
-
Italyan ressam Giuseppe Gaetano De Nittis'in olum yildonumu (21 Agustos 1884)
Colazione in giardino (Breakfast in the garden,1883-84)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_giardino.jpg
-
Hesap makinesini icat eden William Seward Burroughs, makinenin patentini 21 Agustos 1888'de aldi.
https://patentyogi.com/wp-content/up...ory_Aug-21.jpg
-
-
Turk modernist sair Can Yucel'in dogum yildonumu (21 Agustos 1926)
Akdeniz yarasiyor sana
Yildizlar terler ya sen de terliyorsun
Ayni islak pirilti burun kanatlarinda
Hic dinmiyor motorlarýn gurultusu
Kopekler havliyor uzaktan
Demin cocuk agladi
Fatmanim cumbadan carsaf silkiyor yine
Ali dumdum anasina sovuyor saatlerdir
Denizi tokmakliyor balikcilar
Bu sesler iste sessizligini buyuten toprak
O sesinin sardunyalar gibi konuskan sessizligi
Hayatta yattik dun gece
Ustumuzde meltem
Kekik kokuyor ellerim hala
Senle yatmadim sanki
Daglari dolastim
Ben senden ogrendim deniz yazmayi
Elimden dusmuyor mavi kalem
Bir tirandil cikar gibi sefere
Okula gidiyor ogretmenim
Ben de ardindan aciliyorum
Bir poyraz cizip deftere
Bir ada var sirf ebabil
Donuyor donuyor basimda
Senle yasadigiým gunler
Gumus bir cevre oldu omrum
Degince gunesine
Neden sonra buldum o kacakci magarasini
Gozlerim kamasinca senden
Olum belki sularindan kacirdigim
O los suda yýkanmaktir
Durdukca yosundan yesil
Kulac attikca mavi
Ben duzde sanirdim yikintim
Orenim alkolik asarim
Mutun dorugundaymisim meger
Senle ciikinca anladim
Eski Yunan atlari var hani
Yeleleri bukumlu
Gun inerken de oyle
Agactan izdusumleriyle
Yuruyor Balan tepeleri
Yuruyor boluk boluk can
Toplu bir guzellige dogru
Kadinim Yarasiyorsun sen Akdenize
https://img-s1.onedio.com/id-53e9d1b...7777902e8.webp
The Mediterranean is in harmony with you
The stars sweat and you are sweating too
The same wet sparkle is on your nostrils
The noise of the motor boats does not stop
The dogs bark in the distance
A moment ago a child cried
A sheet is being shaken out from Fatma's window
Ali Dumdum is swearing for hours on end
The fishermen beat the sea
These sounds are like the earth swelling the silence
It is the silence garrulous of your geraniums
We lay on the veranda last night
the offshore summer breeze above us
My hands still smell of thyme
It was as though I didn't sleep with you
but was wandering the mountains
I learned from you how to write of the sea
The blue pencil is always in my hand
Like a fishing boat goes out on a trip
my teacher wife goes to school
I open out behind her
tracing a north wind in my exercise book
There is an island that is just shearwaters
it turns and turns in my head
The days I've lived with you
became a silver circle
when your sun touched my life
I found at last that smugglers' cave
as you dazzled my eyes open
Death is perhaps like washing
in those dark waters stolen from you,
greener than seaweed when still,
but blue after blue soaring with every fathom
I thought my losses, my débris, my alcoholic works
all belonged to this flat world
How was I to know I was on the peak of my happiness
I understood when I went out with you
You know those ancient Greek horses
with their curly manes
the trees with their projections are like them
when the day turns to evening
The Balan Peaks march
companies of souls march
towards the wholeness of beauty
My woman
you are in harmony with the Mediterranean
-
Italyan ressam Ponziano Loverini'nin olum yildonumu (21 Agustos 1929)
Le ultime ore di Gaetano Donizetti (The Death of Gaetano Donizetti, 1891)
https://images2-bergamo.corriereobje...20170211084248
-
Tom Robinson, 21 Agustos 1932 Pazar gunu Mayella Ewell adinda beyaz bir kadina tecavuz etmekle suclandi. (Maycomb, Alabama. Bulbulu Oldurmek - To Kill A Mockingbird filmi)
https://userscontent2.emaze.com/imag...ec4080cba7.jpg
https://garretisahater.files.wordpre.../mayella12.jpg
-
Olu Ozanlar Dernegi (Dead Poets Society, 1989), The Truman Show (1998) gibi filmlerin Avustralyali yonetmeni Peter Weir'in dogum gunu (21 Agustos 1944)
https://i2.wp.com/cineplex.media.bas...ull.jpg?w=1000
http://tr.web.img3.acsta.net/pictures/bzp/01/5280.jpg
-
Ogul Odasi'nin (La Stanza del Figlio -The Son's Room , 2001) Paola Sermonti'si, Yukaridaki Dansci'nin (The Dancer Upstairs, 2002) Yolanda'si, Italyan aktris Laura Morante'nin dogum gunu (21 Agustos 1956)
http://biografieonline.it/img/bio/Laura_Morante.jpg
-
-
Jason Bourne, 21 Agustos 1969 Persembe gunu dogdu. (Gecmisi Olmayan Adam - The Bourne Identity filmi)
(Filmde, Jason Bourne Isvicre bankasinda kiralik kasadan cikardigi Rus pasaportunda dogum tarihi 21 Agustos 1969 yaziyor.)
https://valentinagurarie.files.wordp...e-identity.jpg
-
Cameron ve Tyler Winlevoss kardesler 21 Agustos 1981’de dogdular. (Southampton, New York. Sosyal Ag - The Social Network filmi)
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/a...-f75e23189.jpg
-
Metallica, The $5.98 E.P.: Garage Days Re-Revisited albumunu 21 Agustos 1987 tarihinde Elektra Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images.genius.com/07797fca78....500x500x1.jpg
-
Patrick Swayze, Jennifer Grey ve Jerry Orbach’in rol aldigi romantik drama-muzik Ilk Dans, Ilk Ask (Dirty Dancing - Balli proibiti) 21 Agustos 1987’de Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...xMTE@._V1_.jpg
https://i.gifer.com/HIu1.gif
https://big.assets.huffingtonpost.co...stdancingg.gif
-
Amerikali thrash metal grubu Anthrax, 5.studyo albumu Persistence of Time'i 21 Agustos 1990 tarihinde Megaforce ve Island etiketleriyle piyasaya surdu.
https://lastfm-img2.akamaized.net/i/...44e115b1477281
-
Seattle’li hard rock grubu Alice in Chains, fantastik cikis albumu Facelift’i 21 Agustos 1990’da Columbia etiketiyle piyasaya surdu.
http://images.coveralia.com/audio/a/...ft-Frontal.jpg
-
Amerikali heavy metal grubu Ratt, 5.studyo albumu Detonator’i 21 Agustos 1990’da Atlantic etiketiyle piyasaya surdu.
https://lastfm-img2.akamaized.net/i/...d88b5164a07743
-
Ingiliz rock grubu Oasis, 3.studyo albumu Be Here Now’i 21 Agustos 1997’de Creation etiketiyle piyasaya surdu.
http://dis.images.s3.amazonaws.com/105030.jpeg
-
-
Polonyali sair Jan Kochanowski’nin olum yildonumu (22 Agustos 1584)
Saglam zincirler hissediyorum yuregimde,
Lakin mutlulukla kiymet veriyorum buna,
Dusmusum ya boylesi guzel bir tuzaga;
Yasiyorum neseyle, gamlara gark olmus halde,
Ve su ic cekisimde
Haz aliyorum, varsin insanlar dusunsunler ne dusunurlerse.
Tuhaf bir guzelligin gozleri,
Tum zarafetlerin var oldugu hani,
Ne mubarektir o gun,
Sizin tuzaginiza dustugum!
https://upload.wikimedia.org/wikiped...owski_poet.jpg
Grausame Ketten um mein Herz sich legen,
Doch schätz' ich es als Segen,
Daß in so schönem Netz ich bin gefangen:
Froh leb' ich, ob auch Sorgen mich umbangen,
Und als Genuß erscheinen
Will mir mein Seufzen, trotz der Leute Meinen.
Ihr Augen, wunderschöne,
Drin allen Liebreiz ich zu finden wähne,
O Stunde, hochbeglückte,
Da ich in eurem Netze mich verstrickte!
-
Fransiz ressam Jean-Honoré Fragonard'in olum yildonumu (22 Agustos 1806)
Amanti Felici (The Happy Lovers, 1765)
https://lh4.googleusercontent.com/-0...nti+felici.jpg