Originally Posted by
snkleyp
Tane tane anlatayım;
* Kimin kime neresini sıktırdığıyla ilgilenmiyorum.
* Meselenin vahameti, futbol geyiğinin çok ötesinde "fark edebilene"
* "Adamın" kim olduğu ve neyi temsil ettiği ortada; gizli saklı değil, hatta gözümüze sokulurcasına açık. Özel olarak seçilmiş. Yani temsil ettiği bir şey var.
* Fenerbahçe'nin de ne olduğu, Türkiye'nin "neresi" olduğu, neyi temsil ettiği ortada. "Cumhuriyetin Kalesi", "Atatürk'ün takımı" vs.vs.
* Yapılan seromoni ve seçilen sözcükler de belli.
* Yapılan işin "dönemin ruhuna" denk getirilmesi de tesadüf olmasa gerek. Nedir dönem; "yeni saçılım süreci" ruhu nedir? Türk değil; Türkiyeli, Türk, Kürt, Arap..
* Ne konuşturuldu adama dün seromonide? "Türkiyeliler, halklarımız"
* Türklük uygun bir sponsorluk karşılığı Türkiyelilik ile takas edilecek bir şey değildir. Bir fenerbahçeli olarak sizin zorunuza gitmeyen şey bir fenerbahçeli olmayarak benim zoruma gitti.
Eskiden kenar mahallelerde lağım fareleri bebeklerin burnunu, kulaklarını falan yermiş. Fakat çocuk hiç ağlamazmış. Anneler, babalar sabah uyanınca durumu fark ederlermiş.
Çocuk hiç ağlamazmış çünkü "eskiler öyle der" fare bir yandan üfler bir yandan ısırırmış.
Şimdi size ne desinler mesela? Götünüzden donunuzu aldık, sıra ayağınızın altından vatan toprağını almaya geldi mi desinler? Onun yerine "Türkiyeli", "halklarımız" vs. diyorlar işte. Cebinize üç kuruş para sokuşturuyorlar. Böyle böyle üflüyorlar. Hoş siz dünden razı görünüyorsunuz üflenmeye.
Yok muydu ulan şu ülkede; "s..g..t lan, al paranı götüne sok, burası parasını verip Cumhuriyete meydan okunacak yer değildir" diyecek bir babayiğit!
Neyse, bu Cumhuriyet çoktan ölmüş, helvasını bile yemişler de ağlayanı yok ortalıkta.
yeni moda da şu olur artık, Ne mutlu Türkiyeliyim diyene!