- Yahu, bu niye bu kadar düştü?
- Kardeşim, tüm borsa düştü!...
- Ama bu daha fazla düştü??
- Eee, öyledir. En çok değer kazananlar, en fazla düşer. Bu bir yazılmamış kuraldır.
- Yok, yok, bence başka bir şey var??
- Olabilir. Bir de çıkmayan kâğıt düşer derler.
- Doğru, uzun süre 30-33 arası gitti geldi. Testere formasyonu!... Peki niye buralarda uzun süre kaldı?
- Ben de anlamadım. Hisse Gözaltı pazarından Yıldız Pazar'a çıktı, yine bir şey olmadı.
- Ne olmuş çıktıysa?
- Kardeşim, eksi özkaynaktan, yıl içinde yaptığı güzel kârlarla özkaynaklarını artıya çıkardı. Pazar yükselmesi bunun bir sonucu. Yani, önemli bir şey.
- Neden o zaman bunu fiyatlamadı?
- Bence bunu önceden fiyatlamıştı.
- Diğer beklentiler ne oldu? Şu Yunanistan işi, sermaye artışı, falan?
- İşte orada bir gelişme olmaması milleti yıldırdı.
- Ama bunlara ait ciddi işaretler var: Yunanistan'da 500 bin Euro sermayeli bir şirket kuruldu, satın alma için. Kayıtlı sermaye tavanı da ikinci kez yükseltildi, 800 bine dayandı.
- Orası öyle, ama millet hareket görmek istiyor. Kaç aydır bu şekilde, biliyor musun?
- Doğru söylüyorsun. Ama sabır etmek lazım. Bu işler öyle kolay olmuyor.
- İşin kötüsü, piyasa terse döndü. Şu anda bir bedelli artış çok fazla ilgi görmeyebilir.
- Haklısın. Öyleyse piyasanın kendisine gelmesini beklerler.
- Yani daha çok bekleyeceğiz??
- Evet. Öyle görünüyor.
- Şirketin hisse geri alımı işi vardı. O da durdu uzun süredir.
- Bak buna ben de şaşırıyorum. Fiyatlar buralara geldi, yine tık yok. Durdurduysanız açıklayın kardeşim. Anlarız.
- Peki, Sen ne yaptın bu düşüşte? Kol falan kestin mi?
- Keşke yapabilseydim!.. Daha 10 gün önce 32'ler vardı. Sat be kardeşim 27-28'e gelince!... Bunu yapan çok. Şu an kazançlılar.
- Peki sen ne yaptın?
- Valla, düştükçe azar azar aldım. Düşen bıçak tutulmaz diyorlar, ama ben bu meret hisseye inanıyorum. Bir yerden dönecek, ama iyi dönecek!...
- İnşallah beklediğin olur.
- İnşallah kardeşim. İnşallah!...