-
https://pbs.twimg.com/media/DCmeXWiXoAAwAhf.jpg
"Bununla birlikte yasamak, cabalamak gerekiyordu. Hayatýn bu cozulmez sorunlarinin baskisi altinda olmak korkunctu; tek onlari unutayim diye onune ilk cikan seyin cekiciligine kendini kaptirivermisti. Her cesit topluluga girip cikiyordu; cok iciyor, tablolar satin aliyor, yapi yaptiriyor, ozellikle okuyordu.
Okuyor, eline gecen her seyi okuyordu ve oyle okuyordu ki eve gelince daha usaklar elbiselerini cikarirken kitaba sariliyor, okuyordu; okumaktan uykuya; uykudan salona, kulup gevezeliklerine, gevezelikten icki alemine ve kadinlara, icki aleminden tekrar gevezelige, okumaya ve saraba geciyordu. Sarap icmek onun icin gitgide hem bedensel, hem ruhsal bir gereksinim halini aliyordu."ť Lev Tolstoy, Savas ve Baris
-
"Beni, Cate'den cok, zaman, yillar ilgilendiriyordu. Inanilmaz bir seydi. Sekiz mi, on yil mi? Sanki unutulmus bir odayi, bir dolabi acmistim ve burada baskasina ait bir hayat, bosuna yasanmis, risklerle dolu bir hayat bulmustum. Unuttugum buydu, Cate degil, bir zamanlarin zavalli zevkleri degil. Ama o gunleri yasayan, bir seyler olacak korkusuyla olaylardan kacan urkek genc, coktan adam olmustu, o hala cevresine bakiniyordu, yasam neler getirecek diye bekleyen genc beni sasirtiyordu. Benimle onun arasinda ortak ne vardi ki? Ben onun icin ne yapmistim? O banal ve atesli aksamlar, o rastlantisal riskler, bir yatak ya da pencere kadar tanidik umutlar, her sey uzak bir ulkenin, simdi tekrar dusununce, tadina bakip da nasil boylesine ihanet ettik diye dusundugum hareketli yasamin anisi gibi geliyordu." Cesare Pavese, Tepedeki Ev
http://scrivi.10righedailibri.it/sit...%20collina.jpg
"Piů che di Cate m'importava del tempo, degli anni. Era incredibile. Otto, dieci? Mi pareva di avere riaperto una stanza, un armadio dimenticati, e d'averci trovata dentro la vita di un altro, una vita futile, piena di rischi. Era questo che avevo scordato. Non tanto Cate, non i poveri piaceri di un tempo. Ma il giovane che viveva quei giorni, il giovane temerario che sfuggiva alle cose credendo che dovessero ancora accadere, ch'era giŕ uomo e si guardava sempre intorno se la vita giungesse davvero, questo giovane mi sbalordiva. Che cosa c'era di comune tra me e lui? Che cosa avevo fatto per lui? Quelle sere banali e focose, quei rischi casuali, quelle speranze familiari come un letto o una finestra - tutto pareva il ricordo di un paese lontano, di una vita agitata, che ci si chiede ripensandoci come abbiamo potuto gustarla e tradirla cosě."
-
https://pbs.twimg.com/media/C6Jvg4hXEAAMDaL.jpg
"Butun mesele insanlarin insana karsi sevgi gosterilmeyecek durumlar oldugunu dusunmeleridir.Oysa boyle durumlar yoktur.Esyalara karsi sevgisiz davranilabilir: Sevgisiz agac kesilebilir, tugla yapilabilir, demir dovulebilir; ama tipki arilara karsi dikkatsiz davranilamayacagi gibi insanlara karsi da sevgisiz davranilamaz."Lev Tolstoy, Dirilis
-
https://media.gettyimages.com/photos...re-id164076641
Hicbir sey yok uyandiginizda
Somurtmadan karsilayacaginiz
Korkunc,bir gulus sarsarsa bakiniz
Kanatlarinizi o yastiklarda
Kayitsiz uyuyun, korkusuzca da
Ele vermeyecek sizi solugunuz
Hicbir sey yok uyandiginizda
Somurtmadan karsilayacaginiz
Butun o canim dusleri bir anda
Bu guzellik bozdugu an bakiniz
Ne tek bir cicek artik yanaklarda
Ne odenmemis elmaslar gozlerde
Hicbir sey yok uyandiginizda
Stephane Mallarme
-
https://pbs.twimg.com/media/B9uBnD-IYAAXTk0.jpg
“Bir kadin eger budalaysa, eninde sonunda bir insan yikintisi ile karsilasir ve onu kurtarmaya calisir. Kimi zaman da basarir bu isi. Ama bir kadin, eger budala degilse, eninde sonunda akilli, saglikli bir adam bulup onu yikintiya cevirir. Her zaman basarir bu isi.” Cesare Pavese
-
Ingiliz yazar, filozof ve kadin haklari savunucusu Mary Wollstonecraft'in olum yildonumu (10 Eylul 1797)
Ask, dogasi geregi gecicidir. Onu surekli kilacak bir sir aramak, tum filozoflarin pesinde kostugu yasam sirlarini ya da her derde deva olacak ilaci aramak kadar cilginca olur: Boylesi bir arayis yalnizca beyhude degil, insanlik acisindan zararlidir da.Toplumu bir arada tutan en kutsal bag, dostluktur.Zeki bir yergici, cok yerinde olarak soyle demistir: "Gercek aski bulmanin cok zor oldugu dogrudur; ama gercek dostlugu bulmak daha da zordur."
https://media1.britannica.com/eb-med...4-B55DBA16.jpg
“Love from its very nature must be transitory. To seek for a secret that would render it constant would be as wild a search as for the philosopher's stone or the grand panacea: and the discovery would be equally useless, or rather pernicious to mankind. The most holy band of society is friendship.It has been well said, by a shrewd satirist, "that rare as true love is, true friendship is still rarer."ť
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
-
Italyan sair ve yazar Ugo Foscolo’nun olum yildonumu (10 Eylul 1827)
"Evet dogru! Sanssizlar, aci ekmeklerini yedikleri, gozyaslarina karismis sularini ictikleri bu dunyadan baska bir dunyaya muhtactirlar. Hayal oyle bir dunya yaratiyor, yurek de onunla avunuyor. Bu dunyada hep mutsuzluga mahkum olan erdem, bir gun odullendirilme umuduyla, varliginý surdurebilmek icn direniyor. Fakat alcak olmamak icin dine gereksinim duyan kisiler ne zavallidir!" Jacopo Ortis'in Son Mektuplari
http://cultura.biografieonline.it/wp...copo-Ortis.jpg
"Č vero! i disgraziati hanno bisogno di un altro mondo diverso da questo dove mangiano un pane amaro, e bevono l'acqua mescolata alle lagrime. La immaginazione lo crea, e il cuore si consola. La virtů sempre infelice quaggiů persevera con la speranza di un premio - ma sciagurati coloro che per non essere scellerati hanno bisogno della religione!"
-
Fransiz besteci, yazar ve muzik elestirmeni Hector Berlioz'nun operasi Benvenuto Cellini, ilk gosterimini 10 Eylul 1838 tarihide Paris Académie Royale de Musique'de (Salle Le Peletier) yapti.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...loman_p191.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=VdW9JFyt3A0
-
Amerikali sair, roman ve ani yazari Hilda "H.D." Doolittle'nun dogum yil donumu (10 Eylul 1886)
Ne baglanacak biri var,
ne susuzlugu giderecek bir golcuk,
yalnizim sonsuza dek,
tukenmisim sonsuza dek;
derim ki,
bir renk tut;
beyaza donustur kirmýziya,
maviye,menekse rengine,yesile;
derim ki tek tek ele al her birini,
beyaz oldurecek her birini...
http://www.azquotes.com/picture-quot...-123-89-16.jpg
There is no man can take,
there is no pool can slake,
ultimately I am alone;
ultimately I am done
I say,
take colour;
break white into red,
into blue into violet into green;
I say, take each separately,
the white will slay...
http://img.picturequotes.com/2/169/1...ds-quote-1.jpg
“Eger kelimelerin ne dedigini anlamiyorsan, kelimeleri gizlemek icin karar vermeyi nasil umabilirsin?''
-
Avusturyali Bohem roman yazari Franz Werfel'in dogum yildonumu (10 Eylul 1890)
“Ve Enver Pasa devam etti: ‘Turk halki kirk milyon. Simdi kendinizi sadece bir an icin bizim yerimize koyun bayim ! Bu kirk milyonu birlestirip, Almanya'nin Avrupa'da oynadigi rolu, gunun birinde Asya'da oynayacak bir ulusal imparatorluk kurma fikri buyuk ve onurlu bir politik plan degil mi ? Imparatorluk bekliyor. Sadece uzanip almamiz gerek. Buna karsilik biz, buyuk imparatorlugu kurma ve yonetme yeteneginde olan kahraman, eski bir irkiz. O nedenle engelleri asacagiz.’ "
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“And the commander Enver Pasha continued ‘The Turkish population is forty milions. Well, now - try to sec it from our pomt of view, Herr Lepsius. Is it not a great and worthy policy to try to weld these forty millions together and establish a natural empire, which henceforth will play the same part m Asia as Germany does in Europe? This empire is waiting. We have only to grasp it. we're a great and heroic people, called to estabhsh and govern a world empire. Therefore we intend to surmount all obstacles.’ "
-
Fransiz yazar, sosyolog, antropolog ve filozof Georges Bataille'in dogum yildonumu (10 Eylul 1897)
''Eger her seyden korkuyorsan, bu kitabý oku, ama once beni dinle: Eger guluyorsan, korkuyorsun da ondandir. Kitap sana cansiz bir sey gibi gelir. Olabilir. Ama yine de eger, olur ya, okumayi bilmiyorsan. Korkman mi gerekirdi?... Yalniz misin? Usuyor musun? Insanýn ne kadar 'sen', budala ve ciplak oldugunu bilmiyor musun?'' Annem
https://www.penguin.co.uk/content/da...5551/cover.jpg
"If you are afraid of everything, read this book, but first listen to me: if you laugh, it is because you are afraid. A book, as you believe, is an inert thing. And yet what if, as is the case, you cannot read? Should you be apprehensive... Are you alone? Are you cold? Do you know the point to which the man is "yourself" An imbecile? And naked?"
-
Ingiliz edebiyat elestirmeni ve yazar Cyril Connolly’nin dogum yildonumu (10 Eylul 1903)
https://www.azquotes.com/picture-quo...ly-6-25-36.jpg
“Edebiyat ikinci defa okunacak, gazetecilik ise bir defada anlasilacak seyi yazma sanatidir”.
https://quotefancy.com/media/wallpap...assions-is.jpg
“Tutkularinin efendisi olan, aklin kolesidir.”
https://izquotes.com/quotes-pictures...lly-320529.jpg
“Benligin zindaninda omur boyu hapis cezamizi cekiyoruz.”
-
Bati Yakasinin Hikayesi (West Side Story, 1961) ve Neseli Gunler (The Sound of Music - Tutti insieme appassionatamente, 1965) filmleri ile Akademi Odulu kazanan Amerikali yonetmen Robert Wise'in dogum yildonumu (10 Eylul 1914)
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
-
Ciplak Ayakli Kontes (The Barefoot Contessa - La contessa scalza, 1954) filmi ile En Iyi Yardimci Erkek Oyuncu Akademi Odulu'nu kazanan Amerikali aktor Edmond O'Brien'in dogum yil donumu (10 Eylul 1915)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...mondOBrien.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....3NzY@._V1_.jpg
-
Italyan sair Franco Fortini’nin (Franco Lattes) dogum yildonumu (10 Eylul 1917)
Oysa ne kadar severmisim seni,
iste karsinda selama dururum,
Ey Italya, Ey gerekli hapishane!
Ne kederli yollarin icindir,
ne insan yuzleri gibi kirisik kentlerin icin
ne kiliselerinin cilesi icindir,
irak kitaplarinin sesi icin ne de.
Kafalara cekic gibi vuran sozlerin icindir,
aclarla, yoksullarla orulu sozlerin icin
belki senin bagrinda bir yabanci gibi saran
iste su acilar icin.
Gelecek gunleri canla basla bekleyen
guvenilir insanlara seslenen dilim icin
kaskati acilarla yoldas
ozgur insanlara seslenen dilim icin.
Senin o eski, bos adin icin
artik olmek bile yetmez.
https://www.quodlibet.it/spool/117f8...h_cs_cx_cy.jpg
Ora m’accorgo d’amarti
Italia, di salutarti
necessaria prigione.
Non per le vie dolenti, per le cittŕ
rigate come visi umani
non per la cenere di passione
delle chiese, non per la voce
dei tuoi libri lontani
Ma per queste parole
tessute di plebi, che battono
a martello nella mente,
per questa pena presente
che in te m’avvolge straniero.
Per questa mia lingua che dico
a gravi uomini ardenti avvenire
liberi in fermo dolore compagni.
Ora non basta nemmeno morire
per quel tuo vano nome antico.
-
Ikinci Yeni siir akimini onculerinden Turk sair Ece Ayhan’in dogum yildonumu (10 Eylul 1931)
Bir cakil taslari gulumseyisi aglarmis karafaki rakisiyla
simdi dipsiz kuyulara su olan Kinar Hanim'dan
duz saclariyla ne yapsin sehzadebasi tiyatrolarinda aapkalarini
tuketemezmis hic
Iste kel Hasan bu kel Hasan karanligi supururmus
ters yakilmis guldurmemek icin Serkldoryan sigaralariyla
iste masallara da girermis bir polis o zamanlardan beri surme
kirpiklerini aralayarak insanlari cocuklarin
Ve icinde birikmis ut calan kadin elleri olurmus hep
gibi bir uzunc sokun edermis aksamlarý aglarken kuyulara Kinar
Hanim'in denizlerinden.
http://www.on8kitap.com/wp-content/u...iliyorduma.jpg
She cried the smile of pebble stones with the raki from the carafe
from Miss Kinar now who became water to steep wells
with her straight hair what can she do in the theatre houses of Shehzadehbashi
she could not have enough hats
This bald Hassan, this baldie swept the darkness
his rebellious cigarette lit backwards to avoid any laughter
and a police enters fair tales which go on ever since
parting the human eyelashes of children
And gathered inside her the sadness of the hands of an oud
playing woman, appeared suddenly into wells in the evenings crying
from Miss Kinar's waters
-
Pulitzer Odullu Amerikali sair Mary Oliver'in dogum yil donumu (10 Eylul 1935)
http://www.montanaomyoga.com/wp-cont...o-791x1024.jpg
Iyi olmak zorunda degilsin.
Dizlerinin ustunde yurumen gerekmez
colde yuz mil, tovbe ederek.
Yalnizca icindeki uysal hayvanin
sevdigi seyi sevmesine izin ver yeter.
Bana caresizligini anlat, kendininkini, ben de sana benimkini anlatacagim.
O esnada dunya donmeye devam eder.
O esnada gunes ve yagmurun berrak damlalari
kirlarda, cayirlarda ve derin agaclarda,
daglarda ve nehirlerde gezinir.
O esnada yaban kazlari parlak mavi semalarda,
yeniden evin yolunu tutar.
Kim oldugun, ne kadar yalniz oldugun farketmez,
dunya senin hayal gucune sunar kendisini,
sana ayný yaban kazlari gibi seslenir, kulaklari tirmalarcasina ve heyecanla…
defalarca duyurur sana yerini
seylerin ailesindeki.
Bukerek kaslarini
Geliyor magaralarindan
Korunun kara seyleri.
Yemis bahcesini karistirirlar,
Sari odalarimizin etrafimizdaki
Cimen denizini kemirirler.
Bizi hala taniyorlarsa
Seyrek bakarlar
Ne yaptigimiza.
Duyariz onlari, ya da oyle saniriz:
Ay isiginin yalayan hayvan burnu,
Elmadaki dis.
Bir odun daha at atese;
Mozart, yeniden, pikapta,
Hala bir uzunc var
Bizimle odada.
Animsariz magarayi.
Duslerimizde geri doneriz
Ya da onlar gormeye gelir.
Muzigi de severler.
Birlikte yaprak yeriz.
Biraderlerimizdir.
Ailemizdir.
Kactigimizdir.
https://images.penguinrandomhouse.co.../9780807068786
The dark things of the wood
Are coming from their caves,
Flexing muscle.
They browse the orchard,
Nibble the sea of grasses
Around our yellow rooms,
Scarcely looking in
To see what we are doing
And if they still know us.
We hear them, or think we do:
The muzzle lapping moonlight,
The tooth in the apple.
Put another log on the fire;
Mozart, again, on the turntable,
Still there is a sorrow
With us in the room.
We remember the cave.
In our dreams we go back
Or they come to visit.
They also like music.
We eat leaves together.
They are our brothers.
They are the family
We have run away from.
-
Pulitzer Odullu Amerikali bilim insani ve populer bilim kitaplari yazari Jared Diamond’in dogum gunu (10 Eylul 1937)
“Evcillestirilebilen hayvanlarin hepsi birbirine benzer; her evcillestirilemeyen hayvanin evcillestirilememesi nedeni farklidir. Buna benzer bir cumleyi daha once okudunuz gibinize geliyorsa, haklisiniz. Cumlede birkac degisiklik yaparsanýz Tolstoy’un buyuk romani Anna Karenina’nin o unlu ilk cumlesini bulursunuz karsinizda: ‘Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer; mutsuz ailelerin mutsuzluguysa kendine ozgudur.’ “ Tufek, Mikrop ve Celik
https://m.media-amazon.com/images/I/...KL._SL500_.jpg
“Domesticable animals are all alike; every undo mesticable animal is undomesticable in its own way. If you think you've already read something like that before, you're right. Just make a few changes, and you have the famous first sentence of Tolstoy's great novel Anna Karenina: ‘Happy families are all alike; every unhappy family is unhappy in its own way.’ "
“Anlamak cogu kez sonuclari tekrarlamak ya da ebedilestirmek amacina degil, o sonuclari degistirmeye calisma amacina hizmet eder. Iste bu yuzden psikologlar katillerin ve tecavuzculerin ruhlarini anlamaya calisir, toplumsal tarihciler soykirimlari anlamaya calisir, doktorlar hastaliklarin nedenlerini anlamaya calisir. Bu arastýrmacilarin amaci cinayeti, tecavuzu, soykirimi, hastaliklari hakli gostermek degildir. Tam tersine onlar, zincirleme nedenleri anlayarak bu zinciri kirmak isterler.”
https://kbimages1-a.akamaihd.net/009...-and-steel.jpg
“Understanding is more often used to try to alter an outcome than to repeat or perpetuate it. That's why psychologists try to understand the minds of murderers and rapists, why social historians try to understand genocide, and why physicians try to understand the causes of human disease. Those investigators do not seek to justify murder, rape, genocide, and illness, instead, they seek to use their understanding of a chain of causes to inter- rupt the chain.”
-
Amerikali hard rock-blues rock-glam metal grubu Aerosmith'in solo gitaristi Anthony Joseph "Joe" Perry'nin dogum gunu (10 Eylul 1950)
https://68.media.tumblr.com/f98db63d...ot8to1_400.gif
http://1h2v74487ab2exfdv14i89v1.wpen...GifsoupCom.gif
-
1955-1975 yýllari arasinda toplam 633 bolumuyle, yayini dunya televizyonlarinda en uzun suren western dizisi olan Gunsmoke, 10 Eylul 1955 tarihinde CBS kanalinda basladi.
https://www.gstatic.com/tv/thumb/tvb...05_b_v8_ab.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....SL._SX425_.jpg
-
1 Akademi, 1 Golden Globe ve2 BAFTA Odulu sahibi Ingiliz aktor Colin Firth'in dogum gunu (10 Eylul 1960)
https://media.giphy.com/media/SKSdTrA1PJzlS/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/njIo27HgpBf0s/giphy.gif
-
Amerikali hard rock grubu Kiss, canli double albumu Alive’i 10 Eylul 1975’te Casablanca etiketiyle piyasaya surdu.
http://vinyl-lover.com/wp-content/up...4/08/ALIVE.jpg
-
Roma Tatili, Exodus, Spartakus, Thirty Seconds Over Tokyo gibi filmlerin senaryosunun yaziminda bulunan Amerikali senarist ve yazar James Dalton Trumbo’nun olum yildonumu (10 Eylul 1976)
“Iclerinden bebekler gibi aglayarak olduler hepsi de. Ugruna oldukleri, ugruna savastiklari seyi unuttular. Insanin anlayabilecegi seyleri dusunduler. Bir arkadas yuzunun hasretiyle olduler. Bir ana, bir baba, bir kadin ve bir cocuk sesini duymak için inleyerek olduler. Dogduklarý yeri son bir kere daha gormek, son bir kere daha gorebilmek icin yurekleri aciyarak olduler. Yasamak icin derin ic cekislerle, sizlanarak olduler. Neyin onemli oldugunu biliyorlardi. Hayatin her sey demek oldugunu biliyorlardi. Hickirikklar icinde haykirarak olduler bunun icin. Olum anlarinda kafalarindan gecen tek cumle; ‘Yasamak istiyorum, yasamak istiyorum, yasamak istiyorum’ olmustu.” Johnny Silahini Kapti
https://uploads.thealternativepress....his_gun@2x.jpg
“They died crying in their minds like little babies. They forgot the thing they were fighting for the things they were dying for. They thought about things a man can understand. They died yearning for the face of a friend. They died whimpering for the voice of a mother a father a wife a child They died with their hearts sick for one more look at the place where they were born please god just one more look. They died moaning and sighing for life. They knew what was important They knew that life was everything and they died with screams and sobs. They died with only one thought in their minds and that was I want to live I want to live I want to live.”
-
Angolali doktor, sair ve siyasetci António Agostinho Neto’nun olum yildonumu (10 Eylul 1979)
Yol ustunde zincir sikirtilari,
Kuslarin sarkisi.
Ormanlarin islakligi altinda,
Hindistan cevizi agaclarinin
yumusak musikisinin serinligi
Atesler,
cimende ates,
Kayat'in madensi sicak yapraklarinda
ates.
Insanligin buyuk goclerini
bagrinda tasiyan
genis keci yollari,
kapali ufuklara dogru
genis keci yollari,
silah zoruyla
acilmis keci yollari.
Foguerias'lar,
danslar,
tamtamlar,
ahenkler.
Aydýnligi ahengi,
Rengin ahengi,
Sesin ahengi,
Hareketin ahengi,
Ciplak ayaklarin
kana bulanmis zincirlerin ahengi
Sokulmus tirnaklarin ahengi,
Ahenkler,
Sonsuz ahenkler,
Ey Afrika'nin kederli sesi.
http://thumbs.web.sapo.io/?pic=http%...ng&crop=center
The sound of chains on the roads
the songs of birds
under the humid greenery of the forest
freshness in the smooth symphony
of the palm trees
fire
fire on the grass
fire on the heat of the Cayatte plains
Wide paths
full of people full of people
an exodus from everywhere
wide paths to closed horizons
but paths
paths open atop
the impossibility of arm
fire
dance
tum tum
rhythm
Rhythm in light
rhythm in color
rhythm in movement
rhythm in the bloody
cracks of bare feet
rhythm on torn nails
yet rhythm
rhythm
Oh painful African voices
-
Amerikali rock grubu Nirvana, 2.studyo albumu Nevermind'in acilis sarkisi Smells Like Teen Spirit'i 10 Eylul 1991 tarihinde DGC etiketiyle yayinladi.
https://images.genius.com/24be3cd0b5...000x1000x1.jpg
https://media.giphy.com/media/3F3ulEJXXLnY4/giphy.gif
https://www.youtube.com/watch?v=hTWKbfoikeg
-
15.MTV Video Muzik Odullerini Madonna, Ray Of Light ve Frozen ile, Will Smith ise Gettin' Jiggy Wit It ile 10 Eylul 1998 tarihinde kazandilar.
https://parade.com/wp-content/upload...a-vmas-ftr.jpg
http://i1.mirror.co.uk/incoming/arti...Will-Smith.jpg
-
Chuck Palahniuk'in romanindan uyarlanan, David Fincher'in yonettigi, Edward Norton ve Brad Pitt'in basrol oynadiklari Fight Club (Dovus Kulubu), ilk gosterimini 10 Eylul 1999 tarihinde Venedik Film Festival'inde yapti.
https://media.giphy.com/media/BYmeQ1qQ16Rby/giphy.gif
-
52.Emmy Odullerinde, James Gandolfini HBO kanalindan yayinlanan The Sopranos dizisindeki roluyle Drama Dizilerinde En Iyi Erkek Oyuncu Emmy Odulu'nu 10 Eylul 2000 tarihinde kazandi.
http://a.abcnews.com/images/Entertai...0620_wmain.jpg
https://media.giphy.com/media/DJUcSe5vqm42A/giphy.gif
-
Paul Haggis'in yonettigi, Don Cheadle ve Sandra Bullock'in oynadigi ve iki Akademi Odullu Carpisma (Crash - Contatto fisico), ilk gosterimini 10 Eylul 2004 tarihinde Toronto Film Festivali'nde yapti.
https://images-na.ssl-images-amazon....5,1000_AL_.jpg
-
-
Ronesans donemi Fransiz edebiyatinda geleneksel tarzi kirip Yunan ve Roma modelli yeni bir Fransiz edebiyati yaratmaya calisan yedi sairden olusan Pleiade grubunun lideri Fransiz sair Pierre de Ronsard’in dogum yildonumu (11 Eylul 1524)
Bir cicek demeti gonderiyorum size,
Kendi elimle kopardim bu cicekleri;
Yarina kadar hepsi dokuleceklerdi,
Biri cikip aksamdan onlari dermese.
Size guzel bir ders olmali bu hadise;
Istediginiz kadar guzel olun simdi,
Kaybedeceksiniz elbet bu guzelligi,
Bu cicekler gibi solacaksiniz siz de.
Zaman geciyor sultanim, geciyor zaman.
Zaman degil gecen, en guzel cagi omrun;
O buyuk dalga bizi de alacak bir gun.
Gocup gittigimiz gun biz de bu dunyadan
Unutulur sevdiginiz, sevildiginiz,
Sevmeye bakin gecmeden guzelliginiz.
http://www.le-livre.fr/photos/R24/R240097564.jpg
Je vous envoie un bouquet que ma main
Vient de trier de ces fleurs épanies
Qui ne les eűt ŕ ce vespre cueillies,
Chutes ŕ terre elles fussent demain.
Cela vous soit un exemple certain
Que vos beautés, bien qu'elles soient fleuries,
En peu de temps cherront toutes flétries,
Et comme fleurs, périront tout soudain.
Le temps s'en va, le temps s'en va, ma Dame :
Las ! le temps non, mais nous nous en allons,
Et tôt serons étendus sous la lame ;
Et des amours desquelles nous parlons,
Quand seront morts, n'en sera plus nouvelle.
Pour c'aimez-moi cependant qu'ętes belle.
https://mariebarbier.files.wordpress...2/08/392_4.jpg
-
Italyan ressam Orazio Gentileschi’nin (Orazio Lomi) olum yildonumu (11 Eylul 1639)
Il ritrovamento di Mosč (The Finding of Moses, 1630-1633, National Gallery, Londra)
https://www.settemuse.it/pittori_scu...C3%A8_1623.jpg
-
Ingiliz siyasal kuramci ve yazar James Harrington’in olum yildonumu (11 Eylul 1677)
http://www.crownmoneymanagement.com....09/Measure.jpg
“Olcemezseniz anlayamazsiniz. Anlayamazsaniz kontrol edemezsiniz. Kontrol edemezseniz daha iyiye goturemezsiniz.”
-
Amerikali kisa oyku yazari O Henry'nin (William Sydney Porter) dogum yildonumu (11 Eylul 1862)
"Bildiginiz gibi, kahin krallar yemlikte dogmus Bebek'e hediyeler getiren bilge adamlardi, hem de ne bilge! Noel hediyesi verme sanatini onlar yarattilar. Bilge olduklarina gore, kuskusuz hediyeleri de, gerekirse iade edilebilme ayricaligina sahip akillica secimler olmaliydi. Ben de burada kalkmis, size hayati paylasan iki sersem cocugun akilsizlik edip en buyuk hazinelerini birbirleri icin feda etmelerinin siradan hikayesini yarim yamalak anlatmaya calisiyorum. Ama gunumuzun bilgelerine son bir sozum var: Bilinsin ki hediye verenler icinde en bilgeleri o ikisiydi. En bilge olanlar, onlar gibi hediye alip verenlerdir." Noel Hediyesi
https://t3.gstatic.com/images?q=tbn:...EJRWXmHbDTUjHu
"The magi, as you know, were wise men - wonderfully wise men - who brought gifts to the Babe in the manger. They invented the art of giving Christmas presents. Being wise, their gifts were no doubt wise ones, possibly bearing the privilege of exchange in case of duplication. And here I have lamely related to you the uneventful chronicle of two foolish children in a flat who most unwisely sacrificed for each other the greatest treasures of their house. But in a last word to the wise of these days let it be said that of all who give gifts these two were the wisest. Of all who give and receive gifts, such as they are wisest. Everywhere they are wisest. They are the magi."
-
Ispanyol ressam Hermenegildo Anglada Camarasa'nin dogum yildonumu (11 Eylul 1871)
Fiesta Valenciana (Valencian Fiesta, 1909 - 1911)
http://www.sothebys.com/content/dam/...3101_6WHPM.jpg
-
Ingiliz yazar David Herbert Richards Lawrence'in dogum yildonumu (11 Eylul 1885)
''Nicin bu kadar hosuma gitti bu resim?''
''Nicin hosuna gitti dersin?''
''Bilmem. Oyle gercek gibi duruyor ki!''
''Hic golgesiz de ondan... Sanki yapraklarin, ciceklerin dis cizgilerini degil de iclerindeki pirilti ozu cizmisim gibi golgesiz bu resim. Esyanin dis cizgileri benim gozumde oludur. Ancak bu pirilti sahici. Bicim, cansiz bir kabuktan ibarettir. Gercek, icerideki piriltidadir.'' Ogullar ve Sevgililer
https://pictures.abebooks.com/isbn/9...292-us-300.jpg
"Why do I like this so?"
"Why do you?" he asked.
"I don't know. It seems so true."
"It's because…it's because there is scarcely any shadow in it; it's more shimmery, as if I'd painted the shimmering protoplasm in the leaves and everywhere, and not the stiffness of the shape. That seems dead to me. Only this shimmeriness is the real living. The shape is a dead crust. The shimmer is inside really."
http://theconsciouslearner.com/image...ence_piano.png
Aksamin alacakaranliginda, yavasca bir kadin sarki soyluyor bana;
Ve gecmis yillarin otesinde, piyanonun altinda oturmus
Tinlayan tellerin gurultusu icinde gulumseyerek sarki soyleyen bir annenin
Pedallara yerlesmis kucucuk ayaklarini oksayan bir cocugu canlandiriyor gozumde.
Sarkinin esrikligiyle, elimde olmadan,
Kapilip gidiyorum gecmise, icim ezilerek ozluyorum
Evdeki o Pazar aksamlarina donmeyi, disarda kis
Ve sicak salonda soyledigimiz ilahiler, piyano esliginde.
Artik bosuna sarkicinin kendini kapip koyvermesi
Ve koca siyah piyanonun cosmasi. Cocukluk gunlerimin
Buyusune kapildim yeniden, koskoca bir adam oldugumu unutup
Anilarin selinde, bir cocuk gibi agliyorum gemcisin ozlemiyle.
-
Hintli dusunur ve toplumsal reformcu Vinoba Bhave’nin (Vinayak Narahari Bhave) dogum yildonumu (11 Eylul 1895)
https://www.azquotes.com/picture-quo...ve-2-62-55.jpg
“Bir insan bu beden uzerinde zafer kazanirsa, dunyadaki kim onun uzerinde guc sahibi olabilir? Kendini yoneten butun dunyayi yonetir.”
-
Alman felsefeci, toplumbilimci, bestekar ve muzikbilimci Theodor W. Adorno'nun dogum yildonumu (11 Eylul 1903)
"Kendi evimizi ev olarak gormemek, orada kendimizi ‘evimizde’ hissetmemek, ahlakin bir parcasidir. Bugun bireyin kendi mulku karsisinda dustugu zor durumu biraz olsun gosterir bu -hala herhangi bir mulku kalmissa tabii. Oynamak zorunda oldugumuz oyun sudur: Artik ozel mulkiyetin kimseye ait olmadigini, cunku tuketim mallarinin bu kadar bollastigi kosullarda hic kimsenin bunlarin kisitlanmasi ilkesine tutunmaya hakki olmadigini, ama yine de sirf mulkiyet iliskilerinin korce surudurulmesine hizmet eden o bagimlilik ve muhtaclik durumuna dusmemek icin bile kisinin bazi seylere sahip olmak zorunda oldugunu gormek ve dile getirmek. Ama bu paradoksun tezinin varacagi yer yikimdir. Nesneler karsisinda, sonunda insanlara da yonelen sevgisiz bir umursamazlik. Antitez ise, telaffuz edildigi anda, rahatsiz bir vicdanla sahip olduklari seylere tutunmak isteyenlerin ideolojisine donusur. Yanlis yasam, dogru yasanamaz."ť Minima Moralia
https://images-na.ssl-images-amazon....11ROc5Wb5L.jpg
“Es gehört zur Moral, nicht bei sich selber zu Hause zu sein. Darin zeigt sich etwas an von dem schwierigen Verhältnis, in dem der Einzelne zu seinem Eigentum sich befindet, solange er überhaupt noch etwas besitzt. Die Kunst bestünde darin, in Evidenz zu halten und auszudrücken, daß das Privateigentum einem nicht mehr gehört, in dem Sinn, daß die Fülle der Konsumgüter potentiell so groß geworden ist, daß kein Individuum mehr das Recht hat, an das Prinzip ihrer Beschränkung sich zu klammern; daß man aber dennoch Eigentum haben muß, wenn man nicht in jene Abhängigkeit und Not geraten will, die dem blinden Fortbestand des Besitzverhältnisses zugute kommt. Aber die Thesis dieser Paradoxie führt zur Destruktion, einer lieblosen Nichtachtung für die Dinge, die notwendig auch gegen die Menschen sich kehrt, und die Antithesis ist schon in dem Augenblick, in dem man sie ausspricht, eine Ideologie für die, welche mit schlechtem Gewissen das Ihre behalten wollen. Es gibt kein richtiges Leben im falschen.”
https://images.gr-assets.com/books/1...83l/201388.jpg
-
Yeni Hollwood jenerasyonunun oncu yonetmenlerinden Amerikali Brian De Palma'nin dogum gunu (11 Eylul 1940)
https://pmcdeadline2.files.wordpress...-151439689.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
-
Rus asilli Amerika ve Fransa vatandasi besteci, piyanist ve orkestra sefi Igor Stravinsky'nin Hovardanin Sonu (The Rake's Progress - La Carriera di un Libertino) operasi ilk kez 11 Eylul 1951 tarihinde Venedik, Teatro La Fenice'de sahnelendi.
http://www.caleidos.net/carisch/images/large/MK4505.jpg
http://www.radionz.co.nz/assets/pict...d_For_Debt.jpg