Amerikali heavy metal, shock rock ve glam metal grubu Kiss, 18. studyo albumu Psycho Circus’i 22 Eylul 1998’de Mercury etiketiyle piyasaya surdu.
http://media.liveauctiongroup.net/i/...D251365ADF51D0
Printable View
Amerikali heavy metal, shock rock ve glam metal grubu Kiss, 18. studyo albumu Psycho Circus’i 22 Eylul 1998’de Mercury etiketiyle piyasaya surdu.
http://media.liveauctiongroup.net/i/...D251365ADF51D0
Yunan trajedi yazari ve sair Euripides'in dogum yil donumu (M.O 23 Eylul 480)
"Yasayan ve dusunebilen butun varliklar icinde en acinacak halde olani biz kadinlariz. Once acik arttirmaya girercesine kendi paramizla bir koca bedenimize bir efendi satin aliriz. Kotuluk ustune daha da beter bir kotuluktur bu yaptigimiz. Aldigimiz adam iyi mi kotu mu tamamen sansa kalir. Bosanmak, kadinin kusuru gibi gorunur hayir diyemez hic kocasina. Baska bir ortamda farkli geleneklerle karsilasan, erkegine nasil davranmasi gerektigini babasinin evinde ogrenemeyen kadin is kahin olsa yeridir. Buyuk zahmetlere katlanarak bunu basarir, kocamiza evlilik baglarinin baskisini hissettirmezsek ne mutlu bize, basaramazsak olsek evladir. Oysa erkek esiyle birlikte yasamaktan SIKILDI mi bir arkadasinin ya da bir yasitinin yanina giderek disari cikip ruhunu dinlendirebilir. Kadinlar ise tek bir kisiye yoneltmeli dikkatlerini. Bizim evimizde guya tehlikelerden uzak yasadigimizi oysa kendilerinin ellerinde silahlarla savastiklarini soylerler. Buyuk yanlislari var! Bir kez doguracagima uc savasta savasmayi yeglerdim. Ama bu sozlerin anlamlari bile senin ve benim icin farkli. Burasi senin kentin, baba evin var dostlarin var, yasayabiliyorsun hayatin guzelliklerini. Oysa ben yapayalniz ve vatansizim yaban elden getirilmis bir ganimetmisim gibi kocam beni kucuk dusuruyor." Medea
https://images.gr-assets.com/books/1...66l/752900.jpg
"Di tutti che sono viventi e possiedono intelligenza, noi donne siamo la razza piů infelice: che prima di tutto dobbiamo comprarci con una gran quantitŕ di denaro uno sposo e prendercome padrone del corpo; questo infatti un male ancora piů doloroso di male.E in questo c'č un rischio grandissimo: o prendere un cattivo o uno buono. Infatti non sono onorevoli i divorzi per le donne, né possibile ripudiare uno sposo. Poi, giunta tra nuovi costumi e leggi, bisogna che sia un'indovina, non avendo imparato da casa di chi soprattutto si servirŕ come compagno di letto E se lo sposo, grazie ai nostri sforzi, starŕ bene con noi senza sopportare il giogo a forza, la vita invidiabile, se no, meglio morire. L'uomo invece quando non sopporta di stare in casa con i suoi, uscito fuori, pone fine alla noia che lo angustia a noi invece č necessario volgere lo sguardo a una sola persona.E se lo sposo, grazie ai nostri sforzi, starŕ bene con noi senza sopportare il giogo a forza, la vita invidiabile, se no, meglio morire. L'uomo invece quando non sopporta di stare in casa con i suoi uscito fuori, pone fine alla noia che lo angustia a noi invece č necessario volgere lo sguardo a una sola persona."ť
Bizet'nin ayni isimli, unlu operasinin temasini olusturan Carmen adli kisa romani ile taninan Fransiz, drama ve kisa oyku yazari, arkeolog, tarihci ve cevirmen Prosper Mérimée’nin olum yildonumu (23 Eylul 1870)
“Cingene gozu, kurt gozu der bir Ispanyol atasozu. Bu da, iyi bir gozlemi aciga vurur. Bir kurdun bakisini incelemek icin bitkiler bahcesine gitmeye vaktiniz yoksa bir serceyi gozledigi sirada kedinize bakin, yeter.”
https://i.thenile.io/r1000/9781934648124.jpg
“Śil de bohémien, śil de loup, c'est un dicton espagnol qui dénote une bonne observation. Si vous n'avez pas le temps d'aller au Jardin des Plantes pour étudier le regard d'un loup, considérez votre chat quand il guette un moineau.”
“Cingenelerin kendilerine ait bir ulkeleri olmadigindan surekli gezerler, her dili bilirler; Cingenelerin buyuk kismi Portekiz’de, Fransa’da, Bask bolgesindeki illerde, Katalunya’da yasar; hatta Moralilar ve Ingilizlerle de anlasirlar. Carmen Baskcayi epeyce biliyordu.”
https://pictures.abebooks.com/isbn/9782743200305-us.jpg
“Vous saurez que les bohémiens, monsieur, comme n’étant d’aucun pays, voyageant toujours, parlent toutes les langues, et la plupart sont chez eux en Portugal, en France, dans les provinces, en Catalogne, partout ; męme avec les Maures et les Anglais, ils se font entendre. Carmen savait assez bien le basque.”
Amerikali yazar, muhabir ve politik yorumcu Walter Lippmann’in dogum yildonumu (23 Eylul 1889)
https://izquotes.com/quotes-pictures...ann-113192.jpg
“Bilgeligi anlamak icin bilgelik gerekir. Seyircinin sagir olmasi halinde, muzik bir sey degildir.”
https://yahooeysblog.files.wordpress...mann-think.jpg
“Herkesin ayni dusundugu yerde, hic kimse cok dusunmez.”
Ingiliz roman, kisa oyku ve oyun yazari Wilkie Collins’in olum yildonumu (23 Eylul 1889)
“O zaman ya da daha sonralari, guzel tatilimiz bittikten sonra da, minnettar dostumun o cok arzuladigi bana hizmet etme firsatinin pek yakinda cikacagi, onun bu firsati aninda degerlendirecegi, boyle yaparak da hayatima butunuyle farkli bir yon verecegi ve beni neredeyse kendimi taniyamayacak kadar degistirecegi hic aklima gelmemisti. Ama oyle oldu iste. Eger Profesor Pesca suyun altinda, cakildan yataginda yatarken onu kurtarmak icin suya dalmis olmasaydim, buyuk olasilikla bu sayfalarda anlatilacak hikayeyle hicbir ilgim olmayacakti; her an aklimda olan, tum enerjimi emen ve su anda hayatimin amacini belirleyen tek yol gostericim haline gelmis olan o kadinin belki de adini bile duymamis olacaktim.” Beyazli Kadin
https://img1.od-cdn.com/ImageType-40...D%7DImg400.jpg
“Little did I think then—little did I think afterwards when our pleasant holiday had drawn to an end—that the opportunity of serving me for which my grateful companion so ardently longed was soon to come; that he was eagerly to seize it on the instant; and that by so doing he was to turn the whole current of my existence into a new channel, and to alter me to myself almost past recognition. If I had not dived for Professor Pesca when he lay under water on his shingle bed, I should in all human probability never have been connected with the story which these pages will relate—I should never, perhaps, have heard even the name of the woman who has lived in all my thoughts, who has possessed herself of all my energies, who has become the one guiding influence that now directs the purpose of my life.”
“Belirsiz guzellik anlayisimiza ilk kez hayat, isik ve form veren kadin, ruh dunyamizda o ortaya cikana kadar farkinda olmadigimiz bir boslugu doldurur. Boyle zamanlarda duyularin algýladiklarindan, yuz ifadelerinin disa vurduklarindan farkli buyuler soze dokulemeyecek kadar, neredeyse dusunulemeyecek kadar derin yakinlik hislerini harekete gecirirler. Kadinlarin guzelliginin altinda yatan gizem ancak ruhumuzdaki o daha derin gizemle birlestiginde tarifsiz bir hal alir. Ancak ve ancak o zaman bu dunyada, fircadan ve kalemden dusen isigin aydinlattigi dar alanin otesine gecmis demektir.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1.LZZZZZZZ.jpg
“The woman who first gives life, light, and form to our shadowy conceptions of beauty, fills a void in our spiritual nature that has remained unknown to us till she appeared. Sympathies that lie too deep for words, too deep almost for thoughts, are touched, at such times, by other charms than those which the senses feel and which the resources of expression can realise. The mystery which underlies the beauty of women is never raised above the reach of all expression until it has claimed kindred with the deeper mystery in our own souls. Then, and then only, has it passed beyond the narrow region on which light falls, in this world, from the pencil and the pen.”
Belcikali surrealist ressam Paul Delvaux’nun dogum yildonumu (23 Eylul 1897)
L’appel (Chiamata – The Call, 1943)
https://en.fundaciontelefonica.com/w...ELL-DEVAUX.jpg
L’Annonciation (L'Annunciazione - The Annunciation, 1955)
https://uploads5.wikiart.org/images/....jpg!Large.jpg
1984 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Cekoslovakyali yazar, sair ve gazeteci Jaroslav Seifert’in dogum yildonumu (23 Eylul 1901)
O guzel gunler
hani kent bir zara, bir yelpazeye, bir kus turkusune
ya da deniz kiyisindaki bir tarak kabuguna benzer
-elveda, elveda guzel kizlar
bugun tanismistik
bir daha gorusmeyecegiz hic.
O guzel Pazar gunleri
hani kent bir topa, bir iskambil kagidina, bir okarinaya
ya da sallanip duran bir cana benzer
-gunesli caddelerde
opusurdu golgeleri gelip gecenlerin
ve birbirlerini tanimadan gecip giderdi insanlar.
O guzel aksam saatleri
hani kent bir gule, bir satranc tahtasina, bir kemana
ya da aglayan bir kiza benzer
-domino oynamistik
kara noktali taslarla, bardaki o zayif kýzlarla
dizlerine bakarak
jartiyerlerinin ipek birer tac gibi suslediđi
iki kuru kafayi andiran bir deri bir kemik dizlerine
umarsiz kralliginda askin.
https://images.gr-assets.com/books/1...64l/905341.jpg
Those beautiful days
when the city resembles a die, a fan and a bird song
or a scallop shell on the seashore
– goodbye, goodbye, pretty girls,
we met today
and will never meet again.
The beautiful Sundays
when the city resembles a football, a card and an ocarina
or a swinging bell
– in the sunny street
the shadows of passers-by were kissing
and people walked away, total strangers.
Those beautiful evenings
when the city resembles a rose, a chessboard, a violin
or a crying girl
– we played dominoes,
black-dotted dominoes with the thin girls in the bar,
watching their knees,
which were emaciated
like two skulls with the silk crowns of their garters
in the desperate kingdom of love.
Amerikalý aktor, vodvil, komedyen, yapimci ve radyocu Mickey Rooney'nin dogum yildonumu (23 Eylul 1920)
https://static.tumblr.com/c15f8f7b39...u1qvo1_500.gif
https://cdn.newsapi.com.au/image/v1/...4872?width=650
Bertolt Brecht’in Gecede Trampet Sesleri (Trommeln in der Nacht - Tamburi nella notte - Drums in the Night) oyunu promiyerini 23 Eylul 1922 tarihinde Berlin, Deutsches Theater'da yapti.
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._der_Nacht.jpg
http://www.teatrobrecht.it/fmimg/d93...19536b9302.jpg
http://www.maggiesfarm.it/teatro5.jpg
Alman yonetmen F.W. Murnau'nun yonettigi, George O'Brien, Janet Gaynor, Margaret Livingston'in rol aldigi romantik drama sessiz film Sunrise: A Song of Two Humans (Safak) 23 Eylul 1927 tarihinde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....1MzY@._V1_.jpg
https://media.giphy.com/media/1eMpvap48ImjK/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/d9c76fde...rhhpo1_500.gif
Amerikali sarkici, soz yazari, muzisyen ve ritim ve blues ustasi Ray Charles'in dogum yildonumu (23 Eylul 1930)
https://media.tenor.com/images/1758d...2cb8/tenor.gif
Isvecli gazeteci,yazar ve oyun yazari Per Olov Enquist’in dogum gunu (23 Eylul 1934)
“Bir ziyaret, tamamlanmasi gereken bir gorev, kendisine verilen bir odev, tarihin araladigi bir kapi; iceri adýmini atacak ve sonra yok olacakti.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1-bmxvwffL.jpg
“A visit, a task to be completed, a task that was assigned, an aperture that would open in history; and then he would step inside and disappear.”
Alman ve Fransiz vatandasi aktris Romy Schneider'in dogum yildonumu (23 Eylul 1938)
https://68.media.tumblr.com/e3106600...ghsho3_500.gif
http://data.whicdn.com/images/67693447/original.gif
Psikanalizin kurucusu Avusturyali norolog Sigmund Freud'un olum yildonumu (23 Eylul 1939)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...eud-306108.jpg
"Ego'nun id'le olan iliskisi, biniciyle at arasindaki iliskiye benzetilebilir. Lokomotif gucunu at saglar; buna karsilik binici hedef belirleme ve guclu hayvanin hareketini yonlendirme ayricaligina sahiptir. Ama ego ile id arasinda SIK SIK bu ideale uymayan bir durum ortaya cikar: binici, ati gitmek istedigi yola yonlendirmeye zorlanir. Ego'nun, bastirmadan kaynaklanan direnmeler nedeniyle ayrildigi bir id bolumu vardir. Fakat bastirma id'e uygulanmaz; bastirilan sey id'in kalanina gomulur."ť
http://www.azquotes.com/picture-quot...d-45-30-97.jpg
"Ifade edilmemis duygular asla olmez, sadece diri diri gomulur ve sonradan korkunc sekilde tezahur ederler."
http://www.notable-quotes.com/f/sigmund_freud_quote.jpg
"Bazen bir Puro Sadece bir Purodur."
Italyan oyun yazari, cevirmen ve Portekiz dili ve edebiyatý ogretim uyesi Antonio Tabucchi'nin dogum yildonumu (23 Eylul 1943)
(Portekizceye ve bu dilin edebiyatina yonelmesindeki en buyuk etken, Fernando Pessoa'nin yapitlarina olan hayranligi ve onu ana dilinden okuma arzusu oldu.)
"Ya sonra diye sordu Pessoa.
Sonra gercegi cozme hevesine kapildim. Sanki gercek cozulebilirmis gibi.Ardindan cesaretimi yitirdim.Cesaretimi yitirince de nihilizm geldi.Daha sonra hicbir seye inanmaz oldum, kendime bile.Bugun gereksiz bir pacavra gibi senin basucundayim.Hicbir yere gitmemek uzere topladim bavullarimi ve yuregim artik bos bir saksidan ibaret."ť
https://pbs.twimg.com/media/C7sp6dYX0AAa4ZW.jpg
"E poi?, chiese Pessoa.
E poi ho cominciato a voler decifrare la realtŕ, come se la realtŕ fosse decifrabile, ed č venuto lo sconforto. E con lo sconforto, il nichilismo, poi non ho piů creduto a niente, neppure a me stesso. E oggi sono qui al tuo capezzale, come uno straccio inutile, ho fatto le valigie per nessun luogo, e il mio cuore č un secchio svuotato."ť
"Kendinizi gecmise yansitarak yasiyorsunuz, hala otuz yil oncesinde Coimbra' daymissiniz, kariniz da yani basinizdaymis gibi, boyle yapmayi surdururseniz, bir cesit ani fetisisti olursunuz, belki de karinizin resmiyle konusmaya baslarsiniz. Pereira peceteyle agzini sildi, sesini alcaltarak lafa karisti: Yapmaya basladim bile Doktor Cardoso. Doktor Cardoso gulumsedi."
http://images.gr-assets.com/books/13...60l/775236.jpg
"Lei vive proiettato nel passato, lei č qui come se fosse a Coimbra trent'anni fa e sua moglie fosse ancora viva, se lei continua cosě diventerŕ una sorta di feticista dei ricordi, magari si metterŕ a parlare con la fotografia di sua moglie. Pereira si asciugň la bocca col tovagliolo, abbassň la voce e disse: lo faccio giŕ, dottor Cardoso. Il dottor Cardoso sorrise."ť
Ispanyol sarkici, soz yazari ve aktris Julio Iglesias'in dogum gunu (23 Eylul 1943)
https://4.bp.blogspot.com/-xiCs6nYif...600/xulio3.gif
https://www.youtube.com/watch?v=yWtdyYVf83Q
Amerikali sarkici, soz yazari ve gitarist Bruce (Frederick Joseph) Springsteen'in dogum gunu (23 Eylul 1949)
https://media.giphy.com/media/TpftJNuBLtFoA/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/l41lPv...VSRG/giphy.gif
https://www.youtube.com/watch?v=EPhWR4d3FJQ
Hanna-Barbera'nin ilk renkli animasyon dizisi Jetgiller (The Jetsons) , 23 Eylul 1962 tarihinde ABC kanalinda yayinlanmaya basladi.
http://cartoon-characters.com/wp-con...e-Jetsons.jpeg
https://media.giphy.com/media/PbK1Ie4NpCL8k/giphy.gif
https://68.media.tumblr.com/b15c6f17...ixyoo1_500.gif
George Roy Hill'in yonettigi, Paul Newman, Robert Redford, Katharine Ross'in rol aldigi biyografi-suc-drama Sonsuz Olum (Butch Cassidy and the Sundance Kid) 23 Eylul 1969 tarihinde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....yMDE@._V1_.jpg
https://68.media.tumblr.com/0148df6a...6qs9o1_500.gif
https://thumbs.gfycat.com/SnoopyBoil...on-max-1mb.gif
Silili sair Pablo Neruda’nin olum yil donumu (23 Eylul 1973)
Burada seviyorum seni.
O kasvetli camlarda arastiriyor ruzgar kendini.
Ay firlatiyor soluk savkini devinen sulara.
Gunler tekduze geciyor, izliyor birbirini.
Raks eden bicimlerde ozgurlestiriyor sis kendini.
Balikcil marti cakiliyor aksamin gogune.
Bazen bir yelken. Yuksekte, yuksekte yildizlar.
Ah, kara haciyla bir gemi.
Yalniz.
Erken kalktigim oluyor, ve ruhum bile nemli.
Yankilanan sesler uzak denizden.
Bir limandir burasi.
Burada seviyorum seni.
Burada seviyorum seni, ve bosuna sakliyor ufuk seni.
Bu soguk seylerin arasinda seviyorum seni hala.
https://www.palermomania.it//public/...blo-neruda.png
Qui io ti amo.
Tra pini scuri si srotola il vento.
Brilla fosforescente la luna su acque erranti.
Passano giorni uguali, inseguendosi l'un l'altro.
Si dirada la nebbia in figure danzanti.
Un gabbiano d'argento si stacca dal tramonto.
A volte una vela. Alte, alte stelle.
O la croce nera di una nave.
Solo.
A volte mi alzo all'alba e persino la mia anima č umida.
Suona, risuona il mare lontano.
Questo č un porto.
Qui io ti amo.
Qui io ti amo e invano l'orizzonte ti occulta.
Ti sto amando anche in mezzo a queste cose fredde.
http://www.lovers-poems.com/neruda-noche-isla.gif
Butun gece seninle yattim
denizin yakininda, adada.
Yabanil ve uysaldin sevincle uyku arasinda,
atesle su arasinda.
Belki cok gec
birlesti duslerimiz
dorukta ya da dipte,
ayni ruzgarla kimildayan dallar gibi yukarida
Bob Marley, son konserine 23 Eylul 1980 tarihinde Pittsburgh, Stanley Theatre'da cikti.
https://images-na.ssl-images-amazon....CL._SX450_.jpg
https://media.giphy.com/media/l2JJva...OWVa/giphy.gif
Frank Darabont'in yonettigi, Tim Robbins ve Morgan Freeman'in rol aldigi Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption - Le ali della libertŕ), 23 Eylul 1994 tarihinde bazi sehirlerde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....2,1000_AL_.jpg
https://cdn-media-1.lifehack.org/wp-...the-255198.png
http://www.intemirifugio.it/wp-conte...01999419_n.png
Ingiliz heavy metal grubu Iron Maiden ilk ‘best of’ albumu Best of the Beast’i 23 Eylul 1996’da EMI etiketiyle piyasaya surdu.
http://images.genius.com/294ecc5f944...000x1000x1.png
http://www.funus.it/media/2011/11/ne...poem-large.jpg
Al ekmegi benden
istersen havayi da;
ama gulusunden mahrum etme beni.
Koyma gulsuz
ve ciceksiz beni,
sevinciyle cosarak
parildayan sudan
ve senden yayilan
gumusun kivilcimlarindan.
Bu cetin ve uzun kavgamdan
yorgun gozlerle donerim
ve gorurum ayaklar altinda
bu degiţmeyen topragi;
ama o sevecen gulusun
yukselir gokyuzune pesimden
ve ardina dek acar
yasamin tum kapilarini benim icin.
Sevdalim, zifiri karanlikta bile
gulumse bana
ve ansizin saciliyorsa
kanim sokak taslarina,
guluver
cunku gulusun estir
yalin bir kilica.
Sonbaharda denizle birlikte
gulusun costurmali
kopuren caglayanini.
Ve sevdalim baharin
bekledigim cicek gibi
gulusunu ararim
mavi cicegi, gulu
yurdumdan seslenen.
Gul gecenin savkinda
gunduzun aydinliginda
gul yamru-yumru
sokaklarinda adanin,
gul sana sevdalanmis
su ipe-sapa gelmez adamin bakisinda,
ama ben gozlerimi actigimda
ve de kapadigimda onlari,
ve ayaklarim goturup
geri getirdiginde beni
al benden ekmegi, havayi,
isigi, bahari,
ama mahrum etme
gulusunden beni
iste o zaman olurum gayri.
Pablo Neruda
https://youtu.be/OuaFQ-gQIPU
Seslendirme: Gianni Caputo
https://2.bp.blogspot.com/-wcg1t085O...tamoNeruda.jpg
Tuzun gulu gibi ya da topaz gibi
ya da atesi cogaltan karanfillerin oku gibi sevmem seni:
karanlik bazi seylerin, gizlice, golgeyle ruh arasinda,
sevildigi gibi severim seni.
ciceklerin isigini icinde gizleyen
ciceklenmeyen bitki gibi severim seni,
ve tesekkurler askina, kasvetle bedenimde
yasar topraktan yukselen kesif rayiha.
severim seni bilmeden nasil, ne zaman, nereden,
basitce severim seni, sorunsuz ve gurursuz,
baska turlu sevmeyi bilmedigim icin boyle severim seni.
Fakat ne sen varsin ne de ben,
oyle yogun ki sevdamiz, bagrimdaki elin elimdir,
oyle yogun ki, uyudugumda kapanan gozlerindir.
Pablo Neruda
16. yuzyilin onemli bilim insanlarindan ve modern tibbin kurucularindan Isvicreli doktor ve kimyager Paracelsus’un (Phillipus Theophratus Bombastus von Hohenheim) olum yildonumu (24 Eylul 1541)
“Wer nichts weiß, liebt nichts. Wer nichts tun kann, versteht nichts. Wer nichts versteht, ist nichts wert. Aber wer versteht, der liebt, bemerkt und sieht auch. Je mehr Erkenntnis einem Ding innewohnt, desto größer ist die Liebe. Wer meint, alle Früchte würden gleichzeitig mit den Erdbeeren reif, versteht nichts von den Trauben.“
https://slideplayer.it/slide/614532/...+Paracelso.jpg
“Hicbir sey bilmeyen, hicbir seyi sevemez. Hicbir sey yapamayan, hicbir seyden anlamaz. Hicbir seyden anlamayan insan degersizdir. Oysa anlayan biri, Hem sever, hem fark eder, hem de gorur. Bir seyde ne kadar bilgi varsa, O kadar buyuk sevgi vardir. Butun meyvelerin cileklerle ayni zamanda olgunlastigini zanneden biri, uzumleri hic tanimiyor demektir.”
Ingiliz lirik sair Thomas Wyatt'in olum yildonumu (24 Eylul 1542)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...ewell-love.jpg
Ask, sana da, butun kurallarina da elveda!
Artýk sallandirmasin beni sendeki o cezbedici, keskin bakislar
Seneca ve Eflatun beni senin buyunden yanlarina cagiriyorlar,
Bilginin gercek zenginligine merhaba!
Kor bir inatla, sana direndigimde,
Senin keskin karsi hamlen canimi acitti.
Bana ivir zivir islerle ugrasmamam gerektigini anlatti
Ve kacmayi.Ozgurluk cazibesini gosterdiginde.
Bu yuzden elveda, git ve taze gonullerle ugras
Benden cek ellerini
Git ve o genclere ver o yalanci sekerini
Sonra da kalplerini o mizraginla es.
Simdiye kadar kaybetmis olsam da zamanimi,
Bundan sonra curuk tahtaya basmam ayagim
Ingiliz sanat tarihcisi, gotik yazar, antikaci ve politikaci Horace Walpole'un dogum yildonumu (24 Eylul 1717)
"Gecen Haziran'in baslarinda bir sabah bir dusle uyandim ve bu dusten animsayabildigim tek sey kendimi eski bir satoda gormem (Gotik oykulerle dolu benimkisi gibi bir beyin icin cok dogal bir dus) ve buyuk bir merdivenin en ust basamaginda devasa bir zirhli ele bakmamdir. Aksam ustu oturup yazmaya koyuldum, neler soyleyecegimi ve anlatacagimi hic bilmeden."Otranto Satosu
https://1.bp.blogspot.com/_WE6Zjj0fT...00/otranto.jpg
"I waked one morning at the beginning of last June from a dream, of which all I could recover was, that I had thought myself in an ancient castle (a very natural dream for a head filled like mine with Gothic story) and that on the uppermost bannister of a great staircase I saw a gigantic hand in armour. In the evening I sat down and began to write, without knowing in the least what I intended to say or relate."
“Genc Conrad'in dugununun, dogum gununde yapilmasina karar verilmisti. Topluluk, satonun sapelinde toplanmisti, ama kutsal torenin baslamasi icin her seyin hazir olmasina ragmen Conrad ortalarda yoktu. En ufak gecikmeye bile dayanamayan ve oglunun, odasina cekildigini fark etmemis olan Prens, hizmetkarlardan birini genc Prens'i cagirmasi icin gonderdi. Hizmetkar henuz Conrad'in odasina giden avludan gececek kadar bile uzaklasmamisti ki nefes nefese geri dondu; delirmis gibiydi, bakislari sabitti ve agzindan kopukler saciyordu. Hicbir sey soylemiyor, avluyu isaret ediyordu. Topluluk dehset ve saskinlik icinde oldugu yerde kalmisti. Konunun ne oldugunu anlamayan, ama oglu icin kaygilanan Prenses Hippolita bayginlik gecirdi. Kaygilanmaktan cok dugun toreninin gecikmesine ve hizmetcisinin aptalligina kizan Manfred, emir verircesine neler olup bittigini sordu. Hizmetkar cevap vermiyor, hala parmagiyla avluyu isaret ediyordu; en sonunda, pes pese sorulan sorularin ardindan, "Ah! Migfer! Migfer!" diye bagirdi. Bu arada toplulugun bir kismi, birbirine karis- mis cigliklarin, korku ve saskinlik dolu seslerin geldigi avluya akin etmisti.”
http://shinynewbooks.co.uk/wp-conten...of-Otranto.jpg
“Young Conrad's birthday was fixed for his espousals. The company was assembled in the chapel of the Castle, and everything ready for beginning the divine office, when Conrad himself was missing. Manfred, impatient of the least delay, and who had not observed his son retire, despatched one of his attendants to summon the young Prince. The servant, who had not stayed long enough to have crossed the court to Conrad's apartment, came running back breathless, in a frantic manner, his eyes staring, and foaming at the mouth. He said nothing, but pointed to the court.The company were struck with terror and amazement. The Princess Hippolita, without knowing what was the matter, but anxious for her son, swooned away. Manfred, less apprehensive than enraged at the procrastination of the nuptials, and at the folly of his domestic, asked imperiously what was the matter? The fellow made no answer, but continued pointing towards the courtyard; and at last, after repeated questions put to him, cried out, éOh! the helmet! the helmet!"
Wall Street, 24 Eylul 1869 tarihinde James Fisk ve Jay Gould'un altin'dan koseyi donme cabalari yuzunden coktu. Tarihe Kara Cuma olarak gecti.
http://lowres.jantoo.com/politics-st...901962_low.jpg
http://etc.usf.edu/clipart/67300/673...ack_fri_lg.gif
Avusturya tiyatrosunun en onemli trajedi yazarlarindan Franz Grillparzer'in Habsburg'larda Dusman Kardesler (Ein Bruderzwist in Habsburg - I Fratelli Rivali d'Asburgo - Family strife in Hapsburg) oyunu ilk kez 24 Eylul 1872 tarihinde Stadttheater, Viyana'da sahnelendi.
https://bilder.buecher.de/produkte/4.../41938306z.jpg
Yirminci yuzyilin en buyuk Amerikan yazarlarindan Irlanda asilli Amerikali yazar Francis Scott Fitzgerald'in dogum yil donumu (24 Eylul 1896)
"Her ne olursa olsun, kendin olmak icin asla gec degildir. Bunun zamani yoktur, istedigin zaman baslayabilirsin. Degisebilir ya da ayni kalabilirsin. Bu isin bir kurali yoktur. Hayatimizi iyi ya da kotu yasayabiliriz. Umarim seninki mukemmel olur. Umarim seni sasirtacak seyler yasarsin. Umarim daha once hic hissetmedigin duygular yasarsin. Umarim hayata baska bir pencereden bakan insanlarla tanisirsin. Umarim gurur duydugun bir hayat yasarsin. Ve eger yasamadigini dusunursen, umarim icinde her seye yeniden baslayacak gucu bulursun."ť Benjamin Button'in Tuhaf Hikayesi
https://pictures.abebooks.com/isbn/9...350-us-300.jpg
"Per quello che vale, non č mai troppo tardi, o nel mio caso troppo presto, per essere quello che vuoi essere. Non c'č limite di tempo, comincia quando vuoi, puoi cambiare o rimanere come sei, non esiste una regola in questo. Possiamo vivere ogni cosa al meglio o al peggio, spero che tu viva tutto al meglio, spero che tu possa vedere cose sorprendenti, spero che tu possa avere emozioni sempre nuove, spero che tu possa incontrare gente con punti di vista diversi, spero che tu possa essere orgogliosa della tua vita e se ti accorgi di non esserlo, spero che tu trovi la forza di ricominciare da zero."ť
http://www.azquotes.com/picture-quot...ld-9-71-68.jpg
"18 yasimiz kanatlarimizin ustunden baktigimiz tepeler, 45 yasimiz ise icine saklandigimiz magaralar gibidir."
http://www.lindsaydetwiler.com/uploa...79105_orig.png
"Daha genc oldugum ve daha kolay etkilendigim yaslarda babamin bana verdigi bir ogut, o gun bugundur hic aklimdan cikmaz. 'Birini elestirmeye kalktiginda,' demisti, 'herkesin seninle ayni imkanlarla dunyaya gelmemis oldugunu hatirla.' "
Iskoc ressam Dame Elizabeth Blackadder'in dogum yildonumu (24 Eylul 1931)
Figure su un Balcone (Figures on a Balcony, 1967)
https://images1.bonhams.com/image?sr...&autosizefit=1
Muppet Show, Fraggle Rock ve Susam Sokagi’nin yaratýcisi, Amerikali kuklaci, sanatci, karikaturist, mucit, senarist ve film yapimcisi Jim Henson’in dogum yildonumu (24 Eylul 1936)
https://daily.jstor.org/wp-content/u...0-1050x699.jpg
https://muppetmindset.files.wordpres...ndmuppets2.jpg
https://secure.i.telegraph.co.uk/mul...2_2682388b.jpg
https://light-in-the-attic.s3.amazon...6892529644.jpg
Irlandali sair Eavan Boland'in dogum gunu (24 Eylul 1944)
https://s3-us-west-2.amazonaws.com/h...y/73414/tw.jpg
Kafirdir ten.
Cadidir vucudum.
Ben onu yakiyorum.
Atese veriyorum evet
bel egrilerini ve kanser testlerini ve ayartmalari.
Kavruluyor benim kendimi reddedislerimin icinde onlar.
O nasil ezdi kafami
hummalarinin
yari gerceklerinde...
Ispanyol yonetmen Pedro Almodóvar'in (Caballero) dogum gunu (24 Eylul 1949)
http://cineuropa.org/imgCache/2016/0...0067491210.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....0,1000_AL_.jpg
"Kadin duyarliligi beni her zaman etkilemistir. Ote yandan Ispanyol kultur ve sinemasi, erkeklerden cok kadin karakterler ustune yogunlasmistir. Bunu Garcia Lorca benden cok onceleri duymus ve savunmustu."
https://thumbs.gfycat.com/DearInferi...restricted.gif
"The sensitivity of women has always impressed me. On the other hand, Spanish culture and cinema focuses on female characters rather than men. Garcia Lorca had felt and defended this way before than me."
Kral (Elvis Presley), Jailhouse Rock single'ni 24 Eylul 1957 tarihinde RCA Victor etiketiyle yayinladi.
https://images.fineartamerica.com/im...57-everett.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=gj0Rz-uP4Mk
Paul McCartney, No More Lonely Nights'i 24 Eylul 1984 tarihinde Parlophone (stereo) ve Columbia (Amerika-Kanada) etiketleriyle yayinladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped.../NMLN_1984.jpg
Amerikali thrash metal grubu Megadeth, 4.studyo albumu Rust in Peace’i 24 Eylul 1990’da Capitol etiketiyle piyasaya surdu.
http://jam-media.com.ua/wp-content/u...t-in-Peace.jpg
Avustralyali hard rock grubu AC/DC, 11. studyo albumu The Razors Edge’i 24 Eylul 1990’da Atco Records ve Albert/EMI (Avustralya-Yeni Zelanda) etiketleriyle piyasaya surdu.
https://images.genius.com/e1ce369be9...000x1000x1.jpg