-
Fransiz sair (Paul-Pierre Roux) Saint-Pol-Roux'nun olum yildonumu (18 Ekim 1940)
"Benim dusunsel gercekligim, kokleri Tanri’da, meyveleri, yapraklari, dallari bizim katimizda heybetli bir agactir."
https://images-na.ssl-images-amazon....2BGzS2qT3L.jpg
"Mon idéo-réalisme est un arbre immense ayant ses racines en Dieu, ses fruits et sa frondaison ici-bas."
-
Rus ressam Mikhail Nesterov'un olum yildonumu (18 Ekim 1942)
Papal legats visiting Ivan the Terrible by M.Nesterov, 1884
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281884%29.jpg
Wayfarers. Beyond the Volga, 1922
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ga%2C_1922.jpg
-
Amerikali sair ve oyun yazari (Paulette L. Williams) Ntozake Shange dogum gunu(18 Ekim 1948)
https://mypoeticside.com/wp-content/...93525f718d.png
Uc dakikada bir dovuluyor bir kadin
Tecavuze ugruyor her bes dakikada bir
Taciz ediliyor kucuk bir kiz her on dakikada bir
Yine de metroya bindim bugun
Ve oturdum 3 dakika ya da 3 gun once
Yasli karisini dovmu olabilecek
Yasli bir adamin yanina
Kendi kizini arkadan yapmistir belki 30 yil once
Ama oturdum orada
Cunku trendeki adamlar
Dovecek belki genc kadinlari gunun aksaminda
Ya da yarin
Yeterince hizli kapatamayabilirim kapimi
Itemeyebilirim yeterince sert
Her 3 dakikada bir olur bu
Akar bazi kadinlarin masumiyeti yanaklarina
Tasar agzindan
Parcalanmis Betsy-Wetsy bebekler gibi
Kanar agizlari kirmizi tukurukle
Her 3 dakikada ezilir bir omuz duvardan
Ya da firin kapagindan
Sandalyeler carpar gogus kafesine
Sicak su ya da kaynar sperm susler bedenini
Metroya bindim bugun
Ve gazetemi aldim dogu Hintli bir adamdan
Kendi karisini kizgin bir utuyle daglayan belki
Bilmiyordum belki yakaliyordur kucuk kizlari parklarda
Ve parcaliyordur gerilerini demir cubuklarla
Ne yapmis olabilecegini kestiremem
Tek bildigim 3 dakikada, her 5 dakikada
10 dakikada bir
Gazete alip haberlere baktigim
Dun kaybolan kadinin kayip cesedi bulundu
Diyen mesela
Kaybolan kucuk kizin haberi
Oturdum bir lokantada
Haberlere bakarak
Genc bir adam getirdi kahvemi
Merak ettim doktu mu kahveyi kadinin ustune
O zaten aptal diye
Fincana koydu mu diye kucucuk kizi
Cok agladi diye
Tam olarak ne yapti kizgin kahveyle
Baktim haberine
Parcalanmis kadinin bulunan bedeni
Kurbanlarin tamami teshis edilemedi bugun
Ciplaktilar ve olu
Kimi teshis etmek istemedi kizi
10 dan biri cok da tutarli degil
Bir yudum aldim
Ve tukurdum kahveyi
Bulmustum bir haber
Nehirde yuzen sismis kadin cesedi degil
Ne de 59 ncu caddedeki kan revan icindeki cocuk
Parcalanmis bebek de degil koridordaki
“Iddiaya gore, dovulen kadinlar,
Makul bir neden yokken
Oldurmeye baslayabilirler
Kocalarini ya da sevgililerini”
Tukurdum, kustum, bastim cigligi,
Hepimizin var makul bir nedeni
3 dakikada bir
5 dakikada bir
10 dakikada bir
Her gun
Cunku bulunuyor her gun bir kadinin cesedi
Yollarda ve yatak odalarinda
Merdiven baslarinda
Binmeden metroya, gazete almadan sizden
Ve icmeden once kahveyi elinizden
Bilmeliyim bir kadin incittiniz mi bugun
Dovdunuz mu bugun bir kadin
Carptiniz mi bir cocugu duvara
Cebinizde mi kucuk kizin kulodu
Kac kadin incittiniz bugun
Sormaliyim bu mustehcen sorulari
Bilmeliyim
Bilirsiniz otoriteler
Makul bir neden gostermemizi ister
Her uc dakikada
Her bes dakikada
Her on dakikada bir
Her gun…
-
Amerikali roman yazari Terry McMillan'in dogum gunu (18 Ekim 1951)
"Kimse bana bilmedigim bir sey soyleyemez. En azindan konu cocuklarim olunca. Tabii hepsi buyudu, ama yine de cocukca davraniyorlar. Onlarin sinirine dokundugumu biliyorum, ama onlar da benim dalima basiyor ve islerine burnumu sokmakla sucluyorlar. Ne de olsa ben onlarin annesiyim. Benim isim onlara karismak. En cok yaptigim da kaygilanmak. Dordu icin de kaygilanmak." Artik Cok Gec
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...BDojUY_ny5UwWv
"Can't nobody tell me nothing I don't already know. At least not when it comes to my kids. They all grown, but in a whole lotta ways they still act like children. I know I get on their nerves—but they get on mine, too—and they always accusing me of meddling in their business, but, hell I'm their mother. It's my job to meddle. What I really do is worry. About all four of 'em."
-
Ispanyol filozof ve deneme yazari José Ortega y Gasset’in olum yildonumu (18 Ekim 1955)
“Kadinin dikkati bir erkege takildi mi, erkegin artik o kadinin dusuncelerini butunuyle kendi egemenligi altina almasi cok kolay olur. Bundan sonra tutulacak yol, bir sicak bir soguk davranmaktan, bir candan bir asagilayici gorunmekten, bir gorunup bir gozden kaybolmaktan olusan basit bir oyunu oynamaktir. Bu yontemin ritmi, kadinin dikkati uzerinde ruhsal bir makine etkisi yaparak, dunyada geri kalan her seyi onun gozlerinden siler goturur.”
https://cdn.gandhi.com.mx/media/cata...65_1_90798.jpg
“Una vez que la atención de una mujer se fija en el hombre, es a este muy fácil llenar por completo su preocupación, Basta con un sencillo juego de tira y afloja, de solicitud y de desdén, de presencia y de ausencia.El pulso de esta técnica actúa como una máquina neumática en la atención de la mujer y acaba por vaciarla de todo el resto de mundo.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Once a woman’s attention is fixed upon a man, it is very easy for him to dominate her thoughts completely. A simple game of blowing hot and cold, of solicitousness and disdain, of presence and absence is all that is required. The rhythm of that technique acts upon an woman’s attention like a pneumatic machine and ends by emptying her of all the rest of the world.”
-
-
1962 yilinda 10 dalda Akademi Odulu kazanacak olan, Natalie Wood, Richard Beymer, Russ Tamblyn, Rita Moreno ve George Chakiris'in rol aldigi, Bati Yakasi'nin Hikayesi (West Side Story - Storia lato ovest), 18 Ekim 1961'de New York'ta gosterime girdi.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...1j0-i7aplEtFbW
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...7yRb3opuvFRErp
-
Ingmar Bergman'in yonettigi, Bibi Andersson, Liv Ullmann ve Margaretha Krook'un rol aldigi drama-gerilim Persona, 18 Ekim 1966'da Isvec'te vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...xNTU@._V1_.jpg
https://www.youtube.com/watch?time_c...&v=IVXVfIoC8lI
"Saglikli rolu oynuyorsun. Herkes de sana inaniyor. Bir tek ben senin ne kadar curumus oldugunu biliyorum. / You act healthy, act it so well that everyone believes you, everyone except me, because I know how rotten you are."
https://www.youtube.com/watch?time_c...&v=IVXVfIoC8lI
"Icimizde tasidigimiz bu kaygilar, umutsuz duslerimiz, aciklanamaz zulum, yok olma korkumuz, dunyevi kosullarimizin farkina varmis olmamiz, kurtulus umudumuzu daha belirginlestiriyor. Inancimiz ve kuskularimiz karanliga karsi sessiz bir ciglik ve sessizlik terk edilmisligimizin en muthis kaniti. / All the anxiety we bear with us, all our thwarted dreams, the incomprehensible cruelty, our fear of extinction, the painful insight into our earthly condition, have slowly eroded our hope of an other-wordly salvation. The howl of our faith and doubt against the darkness and silence, is one of the most awful proofs of our abandonment and our terrified, unuttered knowledge."