Petrol
Daha genel bir perspektiften, alt sayımları biraz ihmal ederek, büyük bir double combo çiziyor olmalı...YTD
https://i.hizliresim.com/stsv16f.PNG
Printable View
Petrol
Daha genel bir perspektiften, alt sayımları biraz ihmal ederek, büyük bir double combo çiziyor olmalı...YTD
https://i.hizliresim.com/stsv16f.PNG
DAX
Takip edenler için, ABD borsalarına dair FED faiz artırımında bir ayarsızlık yaparsa, içinde bulunduğumuz bu dalga bir anda ED ye de dönebilir, bu da bir ihtimal demiştim.
Ukrayna meselesi DAX ı ED ye çevirmiş olmalı, artık bir itki değil, çok düşük bir ihtimal de, eski üst 4 ncü dalganın hala genişleyen bir üçgen şeklinde bir parçası olarak da sayılabilir çok çok sarkarsa hatta yıkılırsa denmeli (D?)...şimdilik zannetmiyorum.
Ama yapısı ED gibi...sorun şu DAX diğer ABD borsalarını da bir ED ye çevirebilir mi, çünkü AB borsalarından etkileniyor gibi görünmeseler de kritik seviyelere çekildiler. Bir anda daha da sarkıp, -DAX gibi, ki sonra düşüşü zigzaga çevirirler, ED 1-2 görüntüsü ortaya çıkabilir, bu da büyük bir fırsat olabilir tabi.YTD
DAX, yerine DE30/EUR OANDA CFD sayımı
https://i.hizliresim.com/5w1jy06.PNG
Yani şu kırmızı ihtimal, şimdilik DAX düşüşü zigzag aşamasına gelirse gündeme gelebilir. YTD
DJI
https://i.hizliresim.com/bit7qxo.PNG
Tradingview veri tabanını inanılmaz bir hızla geliştirmeye devam ediyor.
Şayet, SPK yla ve kurumlarla anlaşırlar da al-sat modüllerini de entegre ederlerse, ücret politikasını da uyumlu hale getirerek, tekel haline gelme yolunda ilerlerler. Sanki geleceğin, bir twitter' ı, instagram' ı, google' ı olma yolundalar, konsept ve teknik altyapı, sosyal etkileşim boyutu v.s. çok sağlam görünüyor.
Neyse, TRCPI verisi de gelmiş, diğer başka eskiden FRED den, tradingeconomics' ten sağdan soldan indirdiğimiz şeyleri hızla database' ine ekliyor.
Asgari Ücrete USD/CPI bazında bakılırsa, 2004 lü yıllara dönmüş görünüyoruz, lakin TRCPI bazında bakılırsa özellikle 2008 den sonra hesaplamalara müdahale edilmesi sonucunda anomali gözlemleniyor. (Dolar topiğinde paylaşmıştım, 2018 e kadar KKTC ile Türkiye TÜFE si birebir aynıyken, 2018 den itibaren 'nedense' bariz ayrışmış durumdaydı.)
Bu grafiği alım gücümüzün reel durumu şeklinde anlayabiliriz, bir detay var lakin, ücret ve maaşlara asgari ücret kadar zam yapılmadı malumunuz, yani bu grafikten daha da kötü durumda çalışan/emekli gelirleri. Emekli maaş ortalama verisi olsa mesela, daha da düştüğü, veya dönem dönem taban aylıklarına yapılan zamlar filan gözlemlenebilirdi.
Asgari Ücret/(USD/CPIAU) (Borsanın genel vaziyetiyle ne kadar da benzeşiyor.)
https://www.tradingview.com/x/N6hVWCsm/
Hala durum ortada, 15-16 Mart FED faiz kararını bekleyecek gibi...YTD
https://www.tradingview.com/x/5BlQ2zqH/
İşsizlik ve enflasyon yönetme sanatı, yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan hikayesi
https://i.hizliresim.com/sei53bg.PNG
https://www.bls.gov/news.release/empsit.t10.htm
Pazar Kıllanması
Ukrayna milislerinin Rus konvoyuna bir pusu görüntüsü düştü youtube'a. Baktım şöyle nedir ne değildir diye...
Geçen sene eğitimini almışlar, tanksavar silahlarının. İngiliz yapımı adı NLAW.
Hani İlker Paşa, Ergenekon-Poyrazköy davalarında, 'ulan bu bulduk bulduk dediğiniz şey, boş law, bu tek atımlık, bunu doldurup tekrar atamazsınız' diye kameralara sallamıştı. Hani günlerce, her akşam TV lerde ROK ve Nagehan, bi de çıkmış bu boru diyor, milletin aklıyla alay ediyor diye trollük yapmışlardı. Hani, İlker Paşa bile propaganda sonucunda, aslında ağzından öyle bir kelime çıkmadığı halde, 'boru' dediğini sanmıştı. Hani birileri, savcısıydı davanın, hani birilerine özel makam arabası tahsis edilmişti, heykeli dikilecekti.
Hah...işte o Law silahının gelişmiş hali, NLAW. Kısa menzilli, tek atımlık, atılınca geriye kalan şey 'boru' dan ibaret, diğer Javelin türevi tanksavar silahlarından farklı biraz yapısı. (Bunlar atılınca lançer iade edilir, maksat mühimmatı takip etmektir bir halta yaradığından değil, ama bir iki tane de birliklere EYM (Eğitim Yardımcı Malzemesi) gereklidir, ya ayrılır EYM olarak irad kaydedilir (olması gereken), ya da patlamamış ateş almayan Law silahları atış alanında surveyan tarafından imha edilirken, atılıp normal patlayanlardan bir iki tanesi kaçırılır (patlamamış da imha ediliyormuş gibi gösterilir kağıt üzerinde), bu şekilde kayıt dışı EYM haline getirilir boş lançer, bu şekilde eğitimlerde kullanılır filan.
Neyse, NLAW kısa menzilli max 1000, idealde 500-600 mt. den kullanılır. Tabi pusuda, sonrası da düşünülmüş, araçları tahliye edecekler, hafif silahlarla ateş altına alınacak ya, o yüzden hafif silah menzilinde iyice yaklaşmışlar, mesafe 50-75 mt. civarı.
Eğitimini aldıktan sonra, bolca da almışlar İngiltere'den, veya hibe. Law'dan farkı, sensörler var üzerinde, tankın tam üzerine gelince, (manyetik alan ve irtifa farkından anlıyor), tam üzerinde kendini patlatıyor, çünkü tankın en zayıf yeri üst tarafı. HEAT etkisiyle deliyor, erimiş bakır metal parçaları tankın zırhından içeri giriyor v.s.
Tankın mürettebatı 'sanki' ilk patlamadan zarar görmüyor ve tankı tahliye ediyor, yolun ters tarafında sıçrama yaparken vuruluyor birkaç tanesi, tank sürücüsü frene v.s. basmadığından, tank kendi kendine ilerlemeye devam ediyor, sonra ileride alev alıyor, içeride otomatik yangın söndürücüler kendi kendine çalışıyor, yangın sönüyor v.s. devamı yok.
Arkada ölüm bölgesinin sınırındaki tank, ateş gelen yere manevra yapıyor, 'sanki' hem tanksavar nişancısı, hem de tank eş zamanlı birbirlerine ateş ediyorlar, muhtemelen bu NLAW değil, RPG-7 türevi gibi, tankın aldığı zayiat belirsiz, ama yüksek ihtimalle Ukrayna tanksavar nişancıları imha oluyor.
https://www.youtube.com/watch?v=A0i1gobp4TM
Galiba, Ukrayna başından beri, bu şekilde savunmayı tercih etmiş. Yani elde mevcut kuvvetlerini güney ve güneydoğudaki cephelere kaydırmış, ülke genelinde düzensiz bir savunmayı tercih etmiş, çünkü elindeki kuvvetler mevcut tehditin tamamına tedbir almaya yetmiyor.
Peki nasıl yapıyor bu düzensiz savunmayı? Sivil savunma teşkilatlarıyla. Buna Almanya' nın gönderdiği NeoNazi gruplar, İngiltere' nin gönderdiği 'ordudan savaşmak için firar eden' gruplar da dahil. Putin de şimdi Suriye'den paralı asker getiriyor. Hem klasik hem hibrit savaş, ortaya karışık yani.
Sivil Savunma Teşkilatı nasıl oluşturulur? Uzaydan adam getirerek değil elbette, eski emekli asker ve polislere görev verilir, yedeksubaylığı esnasında, hatta askerliği esnasında kritik görev ve branşta olanlara da görev verilir. İstenirse, savaş öncesi caydırıcılık dönemi sonu kriz safhası esnası, sivillere de eğitim ve görev verilir. Bunlar köprüleri uçurur, aynen böyle bir iki tanksavar silahıyla konvoylara saldırır, doğrudan düşmanın veya ele geçirip kullanamasın diye kendilerine ait, mühimmat depolarını, akaryakıt çiftliklerini havaya uçurur, keskin nişancılar düşman komuta heyetini vurur, meskun mahal muharebeleri yapar, istihbarat toplar, haber ağını oluşturur v.s.
Hani bizim de vardı bir tane, Kirazlıdere'de. Hani birileri FETÖ cülerle bana suikast düzenleyecekler diye tezgah kurup, zorla FETÖ cü hakim ve savcıları kozmik odasına sokmuşlardı. 15 Temmuz sonrası da yurt dışına kaçmıştı bu hakimler. Hani devletin Genelkurmay Başkanı yapmayın etmeyin girmeyin bir şey yok orada demişti, 'biz onu değil aynı sokakta oturan başka bir askeri personeli casusluk şüphesiyle takip ediyorduk talimatı ben verdim' dediği halde, tüm medya, tüm güç sahipleri 'ne o saklayacak bir şeyiniz mi var' diye FETÖ cü hakim ve savcılara destek olmuştu, baskı kurmuştu. ABD nin FETÖ cü hakimleri Seferberlik Tetkik Kurulunun en gizli kozmik odasına girip, sivil savunma teşkilatının isim listelerini harddisklere yükleyip ABD ye götürmüşlerdi. PKK içine sızmış ajanlarımız bu yüzden birer birer infaz edilmişti. Zat, ben kozmik oda bilmem, olsa olsa kozmetik odadır o diye dalga geçmişti. Şimdi hala ortada, hiç bedel ödemeden dolaşabiliyor, en üst seviyelerde devletin görev alabiliyor.
Hah işte o sivil savunma teşkilatı, şu an Ukrayna'da savunan, direnen, ne işe yaradığını umarım anlatabildiğim teşkilat. Bir ülkenin sivil savunma teşkilatı isim listesini kim merak eder, kim talep eder?
Allah umarım bir gün ROK'a, Nagehan'a, diğerlerine o 'borunun' ve mundar edilen sivil savunma gücünün hesabının sorulduğu günleri de bize göstermeyi nasip eder.
Oturup yeniden yapmak planlamak lazım bu işleri, atla deve değil. Sivil savunma önemli...
Konu dışı bir link;
FRED ve Danimarka istatistik kurumu verilerini tek sayfada görebilmeyi sağlıyor, çok güzel, saygılar iyi pazarlar
https://ckrusemd.github.io/business-...les/intro.html
Atlantikçi, NATO cu, Rusçu, Çinci, Avrasyacı...ocu buşu şucu olmadan memlekette, 'sadece milli' olamamak gibi bir sorun var maalesef....
Hem nalına, hem mıhına çakmak gerekiyor bu yüzden;
Nazilere karşı müttefik olan ABD, İngiltere ve SSCB arasında 16-26 Aralık 1945'te Moskova'da düzenlenen dışişleri bakanları konferansının tutanakları, Sovyetlerin Türkiye'ye yönelik toprak ve üs taleplerinin en yetkili ağızdan, bizzat Stalin tarafından dile getirildiğini belgeliyor.
Batı'nın açıkça Türkiye'nin yanında yer almasının da yardımıyla planı başarısızlığa uğrayan Stalin'in ölümünden sonra Sovyet hükümeti, 30 Mayıs 1953'te Ankara'ya yeni bir nota vererek, "Sovyetler Birliği'nin Türkiye'ye karşı hiçbir toprak iddiasında olmadığını beyan ederiz" demiş ve Stalin'in net biçimde dile getirdiği iddialarından geri adım atmıştı.
Tutanaklara göre, Moskova konferansı sırasında İngiliz ve Sovyet heyeti arasında 19 Aralık 1945 tarihinde, saat 19.10'da Kremlin Sarayı'nda bir görüşme yapıldı.
Stalin, beraberinde Dışişleri Bakanı Vyacheslav Molotov olduğu halde, İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin ve beraberindekileri kabul etti. İngiltere heyeti, bu görüşmenin tutanaklarını, ertesi gün Amerikan heyetine de verdi ve tutanakları içeren belge, Amerikan arşivlerine girdi.
Bu belge, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerinin tasnif edildiği, "Foreign Relations Of The United States: Diplomatic Papers" adlı yayın (FRUS begeleri) içerisinde kamuoyuna açıldı.
Bevin, "Biz Türkiye'nin müttefikiyiz ve bu sorunu anlamak istiyoruz" ifadesini kullanıyor. Bu konuda iki sorunun bulunduğu karşılığını veren Stalin, birincisinin Boğazlar olduğunu, ikinci olarak ise "Kars ve Ardahan'ı Sovyet sınırları içerisine katmak istediklerini" söylüyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Bevin, "Boğazlar'da bir Sovyet üssü kurulması konusunda konuşmalar olmuştu" deyince, Stalin bunu teyit ediyor ve "Boğazlar'da üs istediklerini, bu isteklerinin sürdüğünü" ifade ediyor.
Kars ve Ardahan ile ilgili olarak da Stalin, buraların, "Türkiye'nin ele geçirdiği topraklar" olduğunu iddia ediyor, "Bu durum düzeltilsin, 1921 öncesi sınıra geri dönülsün" diyor.
Stalin dönemindeki Sovyet yönetimi ise "1921'de zayıftık, Türkiye bundan faydalandı, bu haksızlık giderilsin" iddiasını ortaya attı.
Bevin, Amerikalı muhatabına, "Majestelerinin hükümeti (İngiltere Hükümeti), Rusya'nın Türkiye'ye yönelik tehditleri karşısında tarafsız kalamaz, Türkiye'nin yanında yer alacaktır. Sovyetlerin Boğazlar'da üs ve Kars-Ardahan talepleriyle mutabık olmamız mümkün değil" diyor.
SSCB lideri Stalin, işgaletmeyi planladığı Türk topraklarına yerleştirmek, işgale gerekçe olarak kullanmak için dünyanın çeşitli ülkelerinden Ermenileri, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasındaki yıllarda, SSCB'ye getirtti.
Getirilen bu Ermenilerin, ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine göre, "Stalin'in Türkiye'den toprak ilhak etmesinde gerekçe olarak kullanılmaları" planlanıyordu.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edwin C. Wilson, 19 Aralık 1945'te Washington'a gönderdiği bir mesajda, bu durum açıkça belirtiliyor. Büyükelçi, Ermenilerin SSCB'ye götürülmelerinin, "bunların ileride ilhak edilmesi planlanan Türk topraklarına yerleştirilmesi planının bir parçası olduğunu" belirtiyor.
Gazete haberi;
https://www.cnnturk.com/dunya/putini...tan-yalnizligi
Moskova Konferansı esnasındaki ikili görüşmelerin orijinal kayıtları, google translate ile oldukça anlaşılır tercümesi yapılabilir. ABD Devlet arşivi..
https://history.state.gov/historical...us1945v02/d239
Eski Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doç.Dr. Cihat Yaycı' nın konuya dair teyit eder anlatımları;
https://www.youtube.com/watch?v=TQjxggEX18A
Objektif ve milli bir bakış açısıyla meselelere bakılabilmesi ümidiyle, saygılar....
NASDA Q bir türlü toparlanamıyor, biraz daha zorlama bir sayım....
B si çok geri çekmiş, C si çok uzatmış, C sindeki ED nin 2 si kısa kalmış, bir zigzag. Hedefi 1 inci dalgayı örtme sınırında bitiyor.
Meali, oraya olursa tabi, 4 or W koyduğumuzda, bir X mi ilerliyor 5 mi hiç bilemeyeceğiz, isterse, çok sert Y ye çevirebilecek, ya da bu korkuyu kullanarak 5 gelecekse kaldıraçlı yüklü alımlar engellenecek.
YTD
https://www.tradingview.com/x/nYApIgfc/
Erenler isterse...
Titan toplantılarındaki gibi, hey, hey, hey...ytd
Borsa...sürüyü yönetme sanatı..
https://www.tradingview.com/x/KPqmpBgQ/
Ben de diyordum aşilus nerede?!
Buralardayım......ihtimalleri hesaplıYORUM. :p
http://3.bp.blogspot.com/-UeJvjniL_W...oras%C4%B1.jpg
Mortgage krizinden sonra bankacılık sektörü komple mortu çekmiş görünüyor. Uzun bir süre alçak sürünme yapacağa benziyorlar. YTD
https://www.tradingview.com/x/uEmYh8Kl/
Achiles hocam ve başlığı okuyan herkese merhabalar.
Ukrayna-Rusya savaşı tüm acımasızlığıyla devam ederken büyük insani dramlar yaşanıyor.
Bir yanda büyük güçler arasında sıkışmış kendi bağımsızlık savaşını veren bir Ukrayna, bir yanda ise emperyalist hayallerine doğru yürürken batı tarafından büyük bir tuzağa düşürüldüğünü belki de çok geç fark eden bir Rusya.
Japon Amiralin 2.Dünya savaşında ki meşhur sözü akıllara geliyor "Korkarım uyuyan bir devi uyandırdık".
Ben olaya askeri açıdan değil ekonomik açıdan yaklaşacağım müsadenizle.
Savaşın tüm askeri sonuçlarından bağımsız olarak, Rusyayı çok büyük bir ekonomik yıkım bekliyor.
Nasıl başardıysa neredeyse tüm dünyayı karşısına aldığı için bu durumdan kurtulması da hiç mümkün gözükmüyor.
Rus halkı henüz durumun çok farkında olmasa da ekonomik bir atom bombası yediler ve çok uzun yıllar boyunca sadece fakirleşecekler. Belki on yıllar sonra bu ekonomik buhranın sonucu iç karışıklık ve yeni bir parçalanmaya doğru bile gidebilir.
Tayvan'a yıllardır benzer bir şekilde müdahale etmenin yollarını arayan Çin şuan Rusya'ya yapılanları korku filmi izler gibi izliyordur. Sesleri bile çıkmıyor.
Hatta olay o kadar abartıldı ki iş ekonomik yıpratmadan çıkıp cadı avına dönüştü ve batının elleri Rus Sanatçılara, Sporculara, öğrencilere kadar uzandı.
Biz Türkiye olarak ta durumdan büyük dersler çıkartmamız lazım. Yarın öbür gün Yunanistan'la bir savaşa girersek benzer tarifeyi bize de uygulamaya çalışacaklardır. Hatta Ukraynayı ittikleri gibi Yunanistan'ı da bu yolda kurban edebilirler. En basitinden 12 mil kararı bizi savaşa sokmaya yeter.
Ama olayın birde diğer tarafı var. ABD ve Batı en güçlü silahını kullandı bir kere.
Şimdi Çin ve Rusya başta olmak üzere bizim gibi tarafsız kalmaya çalışan ülkelerde Batı sistemini kırmanın yollarını arayacak ve bir zaman sonra bulacaklardır.
Swifte alternatif nasıl bir sistem oluşturulur bilemiyorum ama bu tarz zorlamalar her zaman bir çıkış kapısı aralar...
Son olarak Rus borsası neredeyse 20 gündür kapalı. Açıldığında da ne Ruble'nin değeri kalmış olacak ne de oradaki hisse senetlerinin. Buradan da biz KY lere büyük dersler çıkar. Herkes yatırımını bunu dikkate alarak yapsın derim.
Sn Rj16,
Genel olarak söyleminize katılıyorum. Dünya tarihinde zamanca genişliği olan döngüler var, bu cycle'lar tamamlandığında bir anda ilginç gelişmeler yaşanmaya başlıyor. ABD uzun vadeli tahvillerine bakınca mesela büyük bir cycle' ın tamamlandığı gözlemleniyor. Yine borsalar ekseninde, bir limit fiyatlamaya ulaşıldığı, son dalganın aşırı köpürdüğü, sıfıra düşürülen para arz çarpanıyla sınırsız para yaratıldığı, elden nakit para dağıtıldığı, bir 15 yıllık cycle öncesinde ABD nin finans ve bankacılık sistemine, -biraz da savunduklarıyla çelişir vaziyette orantısız bir desteğinin/devletleştirmenin olduğu v.s. gözlemleniyor.
Dolayısıyla yeni bir evreye geçiliyor. 'İşsizliği kontrol altına alabilmek için' görünümlü, eş zamanlı 'muhtemelen' oluşan servetleri eritmek de var gizli amaçların içerisinde, rezerv parayı kullanan tüm dünyaya gizli bir vergi dayatma da var, yüksek enflasyon yaratıyor. Yani, tüm dünya ABD' nin bastığı gümüş parayla ticaret yaparken, sikkenin içindeki gümüş oranını düşürüyor. Dünya da bundan kaçabilmenin yollarını arayarak ya ABD borsalarına hücum etti, ya da emtiaya, ama en nihayetinde zurna 'zırt' dedi.
Bir gerilim yarattı/tetikledi, kimisine göre Rusya' yı tuzağa düşürdü, kimisine göre Rusya abartılı bir hamle yaptı çareleri tüketmeden, bana göre de Atlantik Paktına balans ayarı yaptı, Avrupa' yı hizaladı. Şimdi yüz milyarlarca dolarlık silah üretecek, satacak, sahip olduğu kaynakların fiyatını arttıracak, tekrar Avrupa' yı ziyaret ettiğinde Fransa Almanya 'yine' dirsek çıkartmayacak, v.s.
Çin konusunda farklı düşünüyorum. Geçenlerde güzel bir TV programı vardı, oradaki anlatılar üzerinden gideyim, gerçi ben zaten o yönde düşünüyordum da, bizimkisi açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle oluşan gelişen şeyler. TV programına bu sefer nasılsa konunun uzmanı, diplomasi, uluslararası ilişkiler konularında v.s. hocaları ağırladılar. Biri dedi ki, Çin' de düzenlenen Güvenlik Konferansı gibi bir faaliyete katılmış, Şi Cinping Tayvan konusunda beklendiği şekilde konuşunca büyük olay olmuş ülkenin iç dinamiklerinde, onların Akil Adamları/Aksaçlıları Şi Cinping' e çok sert çıkmışlar. Yani her ülkenin bir genetiği var, Çin' in genetiği de binlerce yıldır aynı, hatta Orhun Abidelerinde bile geçiyor yanılmıyorsam, sonuna kadar hazır olana kadar diplomasiyle, ticaretle ilerlemek, ve bu esnada kısa-orta-uzun vadeli planlara tutucu bir şekilde bağlı kalmak. Onların karar alma mekanizmaları Rusya gibi değil, kılı kırk yaran detaycı bir ortak akıl geçerli daha çok.
Özetle, 2030, 2050 gibi hedefleri var, bu esnada askeri anlamda aşmaları gereken merhaleler var. Bir kuşak bir yol projenin ismi ancak, denizlere hakim olma, su yolları, liman projeleri önemli kısmı. Bence, Çin ABD ye önce Hint Okyanusunda, sonra da bütün denizlerde kafa tutacak bir deniz gücüne kavuşmadan, ani hamleler yapmayacak. Aynı şekilde halihazırda takip ettiği ekonomi modelini de, terk ederek alternatifine geçecek bir denkleme kavuşmadan mevcut çizgisini devam ettirecek. ABD şu an en çok Çin' in deniz gücüyle ilgili kaygılanıyor. Sayısal olarak dünyanın en büyüğü oldular bile, ama niceliksel olarak kendi söylemlerine göre, 2050 yılında tam anlamıyla bir küresel donanmaya sahip olacaklar, kabaca 10 tane uçak gemisine sahip olduklarında denebilir. İşin daha da ilginci ABD donanması da kan kaybediyor, yenilenmesi gerekiyor, hatta geçtiğimiz yıllarda bakımsız bir çok savaş gemisi görüntüsü düşmüştü medyaya, veya servis edildi. ABD nin 11 uçak gemisi var, İngiltere' nin 2, İtalya, Fransa birer, Rusya' da 1. Bir bu kadar da LHD denen küçük uçak gemileri var, özellikle dikey kalkış yapabilen F-35B gibi uçaklarla bunların da uçak gemisinden farkı kalmıyor. Bizim de İspanya türevi LHD TCG Anadolu envantere girdi girecek, F-35 leri alsaydık buraya konuşlandıracaktık, şimdi yerine SİHA v.s. geliştirilmeye çalışılıyor. Olsaydı mesela elimizde Libya operasyonlarına hava desteği sağlayabilecektik.
Uzattım, Çin' in akil adamları Şi' ye neden stratejilerinin dışına çıkma eğilimi gösterdiği konusunda tenkitlerde bulunuyorlar hülasa. Gidebildikleri yere kadar bu sistemle gitmeye çalışacaklar, ABD de Ukrayna meselesinden anladığım kadarıyla Çin' i bir şekilde kışkırtmaya çalışacak, veya ABD komple Çin' in kadim stratejisine teslim olacak, bilmiyoruz.
Ege Adaları, evet hassas karnımız, sözde Ermeni Soykırım dayatması, BOP ve paralelinde PKK meselesi, şimdi de tekrar tekrar gündeme geleceği anlaşılan Montrö konusu ülkemize karşı kullanılabilen zaman zaman ivme kazanan zaman zaman olgunlaşmaya bırakılan dinamikler. Tabi bunlarla mücadelenin tek yolu güçlü bir ekonomi ve güçlü bir orduya sahip olmakta. Bunlar da son 20 yılda hep batının hedefi oldu, sürekli baskıya maruz kaldı. Tabi hep dış mihrakları suçlamak bir yandan da sorumluluktan kurtulmaya çalışmaya hizmet ediyor. Son 20 yılda ne yaptık diye tahlil edildiğinde vaziyet kabak gibi ortada. Halihazırda ne yapıyoruz diye bakıldığında evlere şenlik durumlar var. İyi şeyler yok mu var elbette mesela savunma sanayimiz. Bence savunma sanayimiz bir patlama yapmak üzereydi, bu bugünkü iktidarla ilişkili değil evvelinden gelen 74 de başlayan bir hareket. 90 ların sonunda ivme kazanmaya, 2000 lerde umut vaadetmeye başlıyor. Ama ABD bu konuda da büyük bir baskı dayattı ambargolarla ve ekonomik sorunlarla. S-400 alma diyebilen/diyebilecek jargonlara sahip olan batı, üretme diyemiyor, onun yerine seni üretemeyecek hale getiriyor. Yani çok boyutu var da, mesela GPS güdüm kitleri, bunları üretemiyoruz almamız gerekiyor, herif de tek tek bunların nerede kullanılacağının beyanını istiyor. Ha keza üretsen de, GPS uydu ağın yok, isterse kapatır, isterse ülkene yönelik GPS datalarını bozar, yanlış veri gönderir. Alternatif sistemler geliştiriliyor, ANS gibi, ya da tam adını unuttum yeryüzü şekillerini tanıyarak yön bulan sistemler gibi v.s.
Sürekli tekrar ettiğim bir söylem var, bizim en az bir 20 seneye ihtiyacımız var, mevcut koşullarla ve hassas karnımızı koruyarak ilerlememiz lazım, yoksası yok bunun, ülkeleri 'Taş Devri' ne çevirebiliyorlar bu güçleri var. Uzattım saygılar.
Çiğ süt fiyatı alarm veriyor. Ulusal süt konseyi 1 TL artışla tavsiye satış fiyatını 5.70 e çıkarmış, malumunuz yılbaşından hemen önce yine büyük bir artışla 4.70 olmuştu.
En iyisi grafikten kendiniz bakın.
Kaynaklar
https://ulusalsutkonseyi.org.tr/ulus...fiyati-4-3752/
https://ulusalsutkonseyi.org.tr/yill...iyatlari-2194/
https://i.hizliresim.com/t8vu2at.PNG
Gerçi, çok da kaygılanmaya gerek yok, süt fiyatı %30 artınca peynir fiyatları %30 artmıyor mesela :p Yılbaşından önce TÜFE hesabına bir ara baktığımda 32 TL ye peynir vardı, inanamadım aynı fiyatı markette de gördüm.
Antiparantez, 6-6,5 kilo tam yağlı peynirden 1 kilo beyaz peynir 11 kilodan 1 kg kaşar peyniri çıkıyor (normalde tabi), işlemden geçiriliyor, kutulanıyor, işletme bundan para kazanıyor, vergi veriyor, nakliyat masrafı, market karı, KDV si...ama nasıl oluyorsa 32 TL ye peynir olabiliyor. Son rakama göre peynirin sadece süt girdi maliyeti 34,2 TL.
Süt ürünleri, et çeşitleri, yumurta, yağ, şeker, bakliyat, hepsinde çok yüksek bir enflasyon var, bunların doğrudan ve dolaylı sebepleri arasında artan enerji ve yem/gübre üretiminde kullanılan kimyasallar var.
Kimilerine göre ışıl ışıl bakan, kimilerine göre 'acık delişmen' bakan demiş ki, düşeceği yere kadar TL nin değeri düştü, daha da düşmez.
Nasıl ki bahçe çiti ile CDS in alakası olmadığı gibi, 'bunun' da bir dibi yok, zira Reel Efektif Döviz Kuru hesabında üst taraf bizim fiyat endeksi, alt taraf ticaret yaptığımız ülkelerin fiyat endeksini, alt tarafın çarpanı ise o ülke döviz kurlarını göstermekte..
Formül
https://i.hizliresim.com/shox3g3.png
Kur artınca, 'yaşasın cari açık kapanıyor, ihracaatta patlama yaptık, yeni kurtuluş formülümüz bu' denmişti. Her akşam TV lerde herbokologların yorumlarını dinlemiştik. 'Nolduysa' birkaç ay sonra cari açıkta aslında rekor kırdığımız ortaya çıktı. Ve reel kurda görüntü değişmedi.
https://i.hizliresim.com/oplg5kb.PNG
Yani, cari açığın dedikleri gibi düşmesi için, kurun daha da artması gerekiyor, ama bu olursa, bu sefer de fiyat endeksi (enflasyon/formülün üst tarafı) artacağından sonuç büyük oranda değişmeyecek. Yani şark kurnazlığı işlemiyor formüle.
Arjantin Reel Efektif Döviz Kuru
https://i.hizliresim.com/f4lee15.PNG
Neyse, borsacı tabiriyle bitirelim...dibin dibi vardır. TL yi tarihi şekilde, dibin dibine düşürmek, sonra da bundan sanki 'iyi bir şeymiş gibi' bahsetmek konusunu 'es' geçelim. Sadece, bu psikolojik olarak artık 'kabullenme süreci', inkar sürecini geçtik, öfke sürecine umarım girmeyiz.
Saygılar
https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...FUkgQE6s%3D/tr
https://fred.stlouisfed.org/series/RBARBIS
https://www.malumatfurus.org/reel-ef...-kuru-endeksi/
Bist TÜM
Bu seviyeler kritik, dünya piyasaları belirsiz...
Her halükarda korole kalacak şekilde bol ihtimalli ilerliyor. YTD
https://www.tradingview.com/x/OYxh7M6M/
Hocam;
Ocak-2022 Enerji İthalatı 9 Milyar Dolar ( Ocak-2021 2,6 Milyar Dolar)
Şubat-2022 Enerji İthalatı 8 Milyar Dolar (Şubat-2021 2,7 Milyar Dolar)
Doğalgaz ve Petrol fiyatlarının bu kadar uçuk olduğu bir ortamda Dış ticaret açığını kapatmak mümkün değil maalesef.
Yine Botaş'ın Milyarlarca dolar piyasadan döviz çektiği ortamda döviz kurlarını da tutmak mümkün değil.
Neredeyse her şehre bir doğalgaz terminali kurulmuş, tüm sanayimiz doğalgaza bağımlı halde.
Bu bağımlılıktan kurtulmadan ekonomik bir kalkınma modeli ortaya koyabilmek mümkün değil.
Karadeniz de bulunan keşifler belki ithalatı %30 oranında düşürecek fakat yeterli değil.
3-4 büyük keşif daha yapmak şart.
Binlerce çeşit ürünle zar zor ayda 20 milyar dolar ihracat yapıyorsunuz, sadece 2 kalem ürüne bunun yarısını gömüyorsunuz. Gerçekten üzücü.
Sn Rj16,
Maalesef aynen dediğiniz gibi, ama Karadeniz'de gaz da bulsak veya en güzeli Akdeniz'de bulunan/hesaplanan doğalgaz ve petrol rezervlerine de erişsek/ortak olsak/keşfetsek, tam olarak sorun o da değil. Venezuela dünyanın en büyük petrol yataklarına sahip, İran ha keza, Irak ha keza. Ya da tersten bir örnek, tarımda en temel gereklilik olan 'toprak' sıkıntısı çeken Hollanda tarımda dünya ikincisi.
Bu bilime eğitime değer vermekle, sonrasında bilimin 'ahlakı' ve 'adaleti' getirmesiyle ve çok çalışmakla alakalı.
Yani bir makina tasarlanmalı, yakıtı ülkede olan bir kaynağı kullanmalı, piston ve motor bloğu ülkeden çıkan bir metal/alaşımıyla yapılmalı, ilk çalışmada ısınma/ısıtma sistemi olmalı, ısındığında en ideal çalışma sıcaklığını düzenleyen bir soğutma sistemi olmalı, uygun bir yağ piston ve sekmanları yağlamalı, sürücü en optimum şekilde hızlanmalı yavaşlamalı, ne aniden gaza basarak sonrasında sık sık fren yapmayı gerektirecek ve aşırı yakıt tüketecek kadar gaza basmalı, ne de yarışta tur yiyecek kadar geç kalmalı, hızlanma ve ivmelenme yarışın gerektirdiği/motorun dayandığı kadar en uygun tork/güç/yakıt tüketimi verim grafiğine yakınsayarak yapılmalı.
Bu motor ülke ekonomisi elbette, örnek sündürülebilir.
Yakıt ve ateşleme/hava besleme sisteminde modifiye yapılır da, aşırı yüklenilirse, yağlama ve soğutma sistemi yetersiz geleceğinden, motor alaşımının limitleri aşılacağından, motor kol çıkartır yatak sarar. Sarmasa bile fren ve süspansiyon sistemi yetersiz geleceğinden, ilk virajda yoldan çıkılır, takla atılır. Hadi yol dümdüzdü, yakıt yetmez 2x, 4x tüketim yaşanır.
Enflasyon/büyüme yaratan parasal genişleme gaz, bunlardan vazgeçme gazdan ayağı çekme, faiz de fren.
Konforlu yolculuk da; düşük işsizlik oranı, yüksek istihdam kapasitesi, 25-55 yaş arası nüfusun istihdam oranı.
Şu an hem dünyada hem de bizde, pandemi öncesi başlayan, esnası derinleşen, Ukrayna meselesiyle kaynamaya başlayan şey, yüksek işsizliği, durgunluğu önlemek için yüksek enflasyon yaratmak.
Yani bizimkiler enflasyonla mücadele falan etmiyorlar, tersine enflasyon yaratmaya çalışıyorlar, bu bilinçli yapılan bir şey, işsizliği önlüyorlar, motor stop etmesin diye gaz veriyorlar.
Bu tabi görünen asıl sebep, bir de bunun dolaylı sebebi var, belki de asıl ile görünen sebepler yer değiştirmeli, parasal genişlemede katalizör model olarak kullandıkları inşaat/gayrimenkul sektörünün kendi üstünde, bankacılık sistemi üstünde oluşan, kredi yükünü öteleyebilmek, çünkü bu ötelenemezse bir tetikleyici olma potansiyeli taşıyor. Kredi bollaşıyor, ama her kredi değil, kredi faizi düşük ama herkese vermiyorlar, kredi faizi düşük ama maliyeti mevcut konut piyasasına eklemlenmiş zaten % 0,XX kadar düşük faizle kredi ama 1,XX ile yüksek konut fiyatı, ya da bilmem kaç bin tane ev peşin satılmış ama bu satışların kendinden kendine olduğu iddia ediliyor.
Asıl sebep, görünen sebebin yanında bir de temel sebep var, o da yaklaşan seçimler. Enflasyonu başka şekillerde ne bileyim 'dolar lobisiyle', 'dünyada da yüksek enflasyon var' -la, 'stokçuluk yapan market zincirleriyle', 'Allah bu sene yağmur vermediyle, don olduyla', 'dünyada artan emtia fiyatlarıyla' izah edebilirsiniz, son anda seçmen piramidinin en geniş tabanına verilecek yüksek zamlarla seçmen dinamiğini yönlendirebilirsiniz. Ama işsizliği, iflasları, ya da güç aldıkları ana inşaat kliğinin tepe üstü gitmesiyle tetiklenecek krizi izah edemezsiniz. Ülkenin %85 inin, çalışanı, emeklisi, memuru milyonlarca insanın aylık geliri, asgari ücret x 1,20 seviyesinin altında. Bu kitleye oynayan kazanıyor. %20 sinin davranışı gözlemlendiğindeyse, yanıltıyor. (Oteller, AVM ler, sıfır araç kuyrukları v.s.) Hesap ortada, toplayın çalışanların kaçı asgari ücretli/kaç kişi bunlar+emekli sayısı..
O yüzden, yüksek enflasyon yaratıyorlar el göz yordamıyla, düşe kalka, gerçek enflasyon belirsiz, gerçek işsizlik oranı belirsiz, yeter ki çark durmasın, bazılarına kredi muslukları kapanmasın diye, deneme yanılma yoluyla ilerliyoruz.
Milyar dolarlıklar dünyada üç şekilde gözlemleniyor; ilki klasik, üç nesildir 100 yıldır sanayici, şirketleşmiş, holdingleşmiş, istihdam sağlayarak büyümüş, profesyonelleşmiş, dünyaya adapte olmuş v.s., ikincisi internet tabanlı, start-up projesi üretmiş, finansör bulmuş, bir model yaratmış, tutmuş, halka arz olmuş logaritmik patlamış, üçüncüsü de gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde gözlemleniyor, 10-15 yılda sıfırdan 'yürümüş', SSCB sonrası oluşan oligarklar gibi diyelim bu kısmını 'es' geçelim, her şey meydanda, herkes her şeyi biliyor zaten.
Ara ara dillendiriyorum, Cumhuriyet ki aslında bunu 1910 lardan Meşrutiyetten başlatmak lazım anlamak için, bir atılım dalgası, şu anda yaşanan şey de bunun ana düzeltme dalgası, tüm atılım dalgasıyla hesaplaşılıyor, sorgulanıyor çünkü. Temel yönetilemeyen problemler de o zaman başlıyor, yani dış borçlar meselesi, Kırım Savaşı sonrası. Tarihler biraz daha geriye gidebilir tabi, GSMH daki atılım dalgası ilk 1913 de gözlemlendiğinden 1910 lar dedim. Sonra 1945 lerde bir tercih yapılıyor, bu tercihin avantaj ve dezavantajları da günümüze yansıyor, halen de onun düzeltmesindeyiz, ana atılım dalgasının asıl ilerleyen alt dalgasının düzeltmesi yani. İlk grafikler üzerinden bakılabilir.
Malum, ilk eğitim sistemine el attılar, bu işler biterse, yine ilk oradan başlamak lazım, bilimsellik, hakkaniyet, liyakat, bilimin ahlakı getirmesi, bunlardan kadrolar, adaletli bir sistem, toplumsal barış, milli bir duruş, dengeci gerçekçi kısa orta uzun vadeli bir strateji. Bir de çok eski bir ülke dinamiği kontrol altında tutulmalı, dinde ruhban sınıfı, sürekli genişlemeci idareden pay almaya yönelik talepkar, dışarıdan istismar edilmeye karşı hassas, seçmen dinamiğine orantısız etki potansiyeli yüksek bu anlamda kafa karıştırıcı, kah rejime yönelebilen, kah sınıfsal ilave kazanım rant üzerine modellenmiş acayip bir değişken. Devlet sistematiği içinde oluşan her türlü paralel, ya da by-pass yapılar çok tehlikeli. İster masonluk olsun, ister tarikat, ister X kliği, ister bilmem nereliler, ister mafya ve çeteler, bunların hepsinden arınmalı, bir yapı bunu denetlemeli, sağlamalı.
Uzattım yine, saygılar.
Aynı hikaye devam ediyor, ya düzeltecek yataylaşacak biraz daha trend buradaki gibi, ya da herkes bunu yaparsa satışları toplayıp sert yukarı sürecek karar vermeye çalışıyor YTD
https://www.tradingview.com/x/C9LcXBOH/
DJI CFD
Kırmızının üstü başka, altı başka dünya...YTD
https://www.tradingview.com/x/5VcjNiWz/
Konut Fiyat/Kira Oranları (Türkiye 2021 Son Çeyrek)
https://i.hizliresim.com/g602w55.PNG
Konut fiyatlarının tanımı
Konut fiyatları, konut kira fiyat endekslerini, reel ve nominal konut fiyat endekslerini, fiyat-kira ve fiyat-gelir oranlarını içermektedir.
Çoğu durumda, nominal konut fiyat endeksi, RPPI (Konut Mülk Fiyatları Endeksleri) kılavuzundaki tavsiyelere göre yeni inşa edilmiş ve mevcut konutların satışlarını kapsar.
Reel konut fiyat endeksi, OECD ulusal hesaplar veri tabanından her bir ülkedeki nominal konut fiyat endeksinin tüketici harcama deflatörüne oranı ile verilmektedir. Her iki endeks de mevsimsellikten arındırılmıştır.
Fiyat/gelir oranı, nominal konut fiyat endeksinin kişi başına nominal harcanabilir gelire bölümüdür ve karşılanabilirliğin bir ölçüsü olarak kabul edilebilir.
Fiyat/kira oranı, nominal konut fiyat endeksinin konut kira fiyat endeksine bölümüdür ve konut sahipliğinin karlılığının bir ölçüsü olarak kabul edilebilir.
Fiyat/gelir ve fiyat/kira oranları 2015 baz yıllı endekslerdir.
-----------------------------------------------------
Nasıl yorumlanmalı?
a. Konut fiyatları ve kiralar diğer ülkelere görece çok yüksek?
b. Konut fiyatları ve kiralar gelire göre de çok yüksek?
b. Konut fiyatları yüksek olsa da kiralar konuta göre düşük kalmış?
c. Deflatörde hata var?
ç. Gelir çok düşük?
d. 2015 den bu yana konut nominal fiyatı %186 artarken, kiralar sadece %89 artmış?
https://data.oecd.org/price/housing-...ndicator-chart
ABD Mart ayı enflasyonu yine yüksek çıkarsa 0,50 puanlık faiz artışı gündemde, bu durumda, aşağıdaki tabloya göre ayrışmış görünen altının yıkılması gerekiyor, ama savaş sebebiyle ayrışmayı sürdürebilir mi?
Gold, Inflation adjusted real yield, 10 yıllık reel faiz oranı
https://www.tradingview.com/x/eu4VMbEy/
Hocam,
Tek başına hiçbir doğal kaynak tabi ki yeterli değil.
Saydığın ülkelerin durumlarının çok farklı olduğunu düşünüyorum.
Bizim sanayi altyapımız büyük ölçüde kurulu fakat gaz meselesi ekonomimizde büyük bir pranga oluşturuyor.
Bende Avrupa'dan Norveç'i örnek vermek istiyorum. 1970'lere kadar sıradan bir ülkeyken, petrol keşfi ile tüm ülkenin kaderi hızla değişiyor. Sadece kendi kaderleri değil en büyük ticaret ortakları baltık ülkelerinin zenginleşmesinde de önemli bir katkı sunuyor bu keşf.
Komşusu İsveç teknolojide, markalaşmada vs bir çok konuda daha öndeyken, Norveç kendi halkına daha fazla refah düzeyi yarattı/yaratıyor.
Guzel paylasımlar, fıkırler... Isın ıcınde bılım, realızm, kapıtalızm, felsefe, fınans, ıktısat, sıyaset, malıye ne derdenız deyın hepsının payı vardır. Lakın anılan ulkelerle cok farklı lıglerdeyız. Insan, ozgurluk, kultur, cografya, cehalet, analız, sorunlara yaklasım, cozum ıradesı ve hepsınden onemlısı SISTEM yok bu ulkede, var gıbı ama yok. Kendımızı kandırmayalım. Cok basıt, ulke ınsanı, toplum SISTEM ıstıyor mu ıstemyor mu? Norvec (gıttım, gordum) o refahı vermek ıcın akıllı, gercekcı polıtıkalar uyguluyor, karsılıgını alıyor. Bız ne yapıyoruz, hıc bır sey. Sımdı baslasak en az 20 yıl lazım, buyuk degısıklıkler ve sonucunu almak ıcın. Bu ulke, ınsanlar, toplum olmaz, cunku olmak ıstemıyorlar...
Düzeltme tamamlanmak üzere, W/Flat, X/ZZ, Y/Triangle gibi, son E dalgası oluşuyor, sarkabilir, kısa kalabilir.YTD
https://www.tradingview.com/x/mCBkoUqP/
Kuzey Atlantik nakliye yolları bu yıl çok yoğun olacak, Avrupa'ya yönelen ABD'nin doğal gaz sevkiyatlarından oluşan bir armada, Ukrayna'nın işgalinin ardından kıtanın Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltmasına yardımcı olacak.
ABD bu oyunda yine tek kazanan, hiçbir şey kendiliğinden olmuyor, Ukraynalı çocukların kanı üzerinden strateji, Zelensky' i ayakta alkışlayacaklar tabi, görevini yerine getirdi;
Husiler Formula 1 in yapılacağı yere çok yakın bir noktada Aramco tesislerini vurmuşlar. Geçen hafta Suudlar ABD ye petrol üretimini daha fazla arttırmamız mümkün değil demişlerdi.
https://racer.com/2022/03/25/saudi-g...-rebel-attack/
Formula 1 patronları takımlara ve sürücülere Suudi Arabistan Grand Prix'sinin Cidde'deki pistin altı mil yakınında bir isyancı saldırısına rağmen devam edeceğini söyledi.
Yemenli Husi isyancılar, Suudi liderliğindeki bir koalisyonla devam eden savaşın bir parçası olarak, Suudi Arabistan şehrinin kuzeyindeki Aramco petrol deposuna yapılan saldırının sorumluluğunu üstlendi. Saldırı FP1 sırasında gerçekleşti ve açılış seansı sırasında dumanın gökyüzüne yükseldiği görüldü, tesiste büyük bir yangın çıktı.
WTI
Düşüş üçlü, çıkış üçlü, yıkılırsa ED ye çevirir, ardından zigzag gelir 4 e kadar geri alma temayülü başlar. Yok çıkışı sürdürür de beşliye çevirirse, bir düzeltme sonrası bu son zirvesini de geçerse ana yapı komple değişir, nasıl da saldırı/zamanlamalar 'denk' geliyor?
YTD
https://i.hizliresim.com/9qcquqh.png
Yani şöyle...olay dönüp dolaşıp şurayı aşağıya geçerse şurayı yukarı geçerseye dayanıyor, çünkü tek alternatif yok. Genel yapı burası bitmiş diyor, ama erenler bitti demeden bitmez, dolayısıyla statik, kesin, ve risksiz bir analiz yöntemi yok, olmadı olmayacak..YTD
https://i.hizliresim.com/p9u8lfd.png
Ukrayna'da yaşanan internet kesintilerine karşı Elon Musk ülkeye birçok yer terminali yolladı ve hizmete girdi.
3 Mart
Elon Musk'ın sahibi olduğu Starlink internet projesinin internet uydu terminallerini taşıyan bir kamyon pazartesi günü Ukrayna'ya ulaştı.
Starlink terminalleri fişe takıldığı zaman otomatik olarak uzaydaki en yakın Starlink uydusuna bağlanıyor. Ardından uydu en yakın yer istasyonu ile iletişim sağlıyor ve böylece internet bağlantısı kurulmuş oluyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/bilim-...isiyor-1912405
Ardından kurulan bu Starlink internet ağı ile bizim SİHA ların haberleştikleri iddia edildi.
24 Şubat'tan beri Aerorozvidka'nın Rus dronelarına ve Rusya'nın tanklarına saldırdığını yazan Telegraph, "Sahada kullanılan dronelar, yakın zamanda kullanıma başlanan Starlink'i kullanarak bağlantıda kalıyorlar ve istihbarat sağlıyorlar. Drone'lar aracılığıyla tanksavar silahları yönlendirebiliyorlar" yorumunu yaptı.
Savaş dolayısıyla Ukrayna'da internet ve elektrik kesintilerinin çok yaygın olduğuna dikkat çekilirken, Putin ile birebir dövüşme teklifinde bulunarak gündem olan Elon Musk'ın Starlink uydularının bu noktada kritik bir öneme sahip olduğu belirtildi. Sözcü'nün haberine göre Musk, bu hafta başında Putin'i düelloya davet ederken, devreye Çeçen lider Ramzan Kadirov girmiş ve Elon Musk'a hakaretler yağdırmıştı.
https://www.tv100.com/ingiliz-telegr...r-haber-599921
Geçtiğimiz yıllarda Rusya'nın, Çin' in ve ABD' nin, yerden ateşlenen füzelerle uyduları vurma denemeleri başarıyla sonuçlanmıştı, hatta miadı dolan bazı eski uyduları hedef yapmışlardı.
Halen Rusların S-550 sistemlerinin bu yetenekte olduğu iddia ediliyor. Ayrıca Rusya' nın uyduları imha etmek maksadıyla yörüngeye bir askeri uydu gönderdiği de ABD kaynaklarında iddia edilmişti, yani, sadece yerden ateşlenen füzelerle değil, şu an yörüngede olan bir uydunun içinden çıkan daha küçük bir uydu ile de bunun yapılabileceği iddia ediliyor. Uzun süre önce de malum ABD nin bir yörüngeye yerleştirilmiş füze sistemi projesi vardı, maliyet gerekçesiyle v.s. vazgeçilmişti.
Özetle;
Rusya' nın 300 milyar dolar rezervine el koyuluyor, Ukrayna savaşında Starlink'le entegre olan SİHA larla tankları araçları askerleri vuruluyor, Ukrayna' ya ücretsiz internet desteği sağlanıyor ve bütün bunların başındaki CEO Putin' i düelloya davet ediyor v.s.
Rusya, Starlink uydu sistemine saldırırsa ne olur? Bunları görmek, izlemek, tespit etmek, alçak yörüngede olduklarından füzelerle ulaşmak imkan dahilinde, hatta denendi. Tek sorun, sistemin birden çok küçük uyducuklardan oluşmasında, ama nihayetinde bunlar da bir yörüngede dönüyorlar, izledikleri yol belli, yani pekala büyük zarar verilebilir. Bence yeteri kadar 'tutunacak' gerekçesi de var.
Musk' tan, Rusya'ya sağladığı hizmeti kesmesi, Rus haber kaynaklarına sansür getirmesi istenmiş, o da reddetmiş (?) Belki de bu tutumu bu bağlamda bir diyettir. Kimbilir.
Tabi bu doğrudan ABD' ye yönelik olacağından pek mümkün görünmüyor, asla doğrudan sıcak temasa girme, hep dolaylı yollardan yürüt mücadeleyi, haaa bir de, savaşı ABD topraklarına asla taşıma...böyleydi galiba..
Saygılar
https://www.youtube.com/watch?v=6RaQxCocRHQ
Ne anlama geliyor?
https://i.hizliresim.com/f2jaid3.PNG
Pazar Kıyağı (Kıllanma yerine :cool:)
ABD Enerji Bilgi Yönetim İdaresi (EIA) ve FRED den verileri excele direk çekme eklentisi.
https://www.eia.gov/opendata/excel/
İndirin, eklentilerden ekleyin, excel de bir menü yaratacak.
Hazır menülerden veya ilgili verinin kodunu arayarak, veya biliyorsanız direk yazarak, datasını çekebilir, grafik oluşturabilirsiniz.
Bir hücreye tıklayın.
Menülerden bir veriyi tıklayın, önce kodunu yazacak.
Koda tekrar tıklayın datasını indir deyin.
Grafik oluştur deyin, açılan menüden indirdiğiniz datayı seçin, bu kadar
Arama bölümünde satırlar iç içe giriyor, Turkey deyip aratabilirsiniz, ama zor olmuş bu bölüm, FRED kodlarını bilmek daha kullanışlı, excelin bir sayfasına ilgilendiğiniz kodları önceden yazarsanız, copy-paste ile direk çekebilirsiniz.
Videosu
https://www.youtube.com/watch?v=7fy8XS4HDLQ&t=1s
Örnek
https://i.hizliresim.com/nku3yly.PNG
Enerjiyle ilgili çok veri var, ülke bazında, kendi eyaletleri bazında, içinde kaybolmak mümkün. Yine yukarıdaki linkte tahmin/projeksiyonlar var, misal 2023 te petrol için 85 dolar demişler, veya aylık da var.
Kolay gelsin.
NASDA Q-NAS100 OANDA CFD
Yukarıdaki sayımda, son kısım biraz düşük kaldı, biraz daha derin sarkmalıydı, gerçi ölçünce mesafece 'gerek şartı' da yerine getiriyor, ama bir sıkıntı var gibi. Yani sanki komple piyasalar bir ED ye dönecek, yani sert bir sarkma olacak gibi, şimdilik..
Dolayısıyla bu yukarıdaki sayım hala geçerli, yani ya bu şekilde WXY ya da şu şekilde bir zigzag düşüşü gelebilir, bunu anlamak imkansız önceden, sadece o yatay ve oluşan yeni dataya göre iç sayımlar/daha küçük sayımlar kovalanarak yakın markaj yapılabilir.
Uzatmadan, çok değişmiyor gerçi her ikisinde de düşüş olabilir senaryosu var, ilkinde bir üçlü yapıp bitmiş de olabilir seçeneği var.
Düşüşü itki saymak;
-3 ncü dalga uzatan 5,
-2 nci dalga flat,
-4 ncü dalga zigzag,
-5 nci dalga expanding diyagonal, (şeklen değilmiş gibi ama, mesafelerini ölçerseniz, aynen o şekilde sayılabiliyor.)
YTD, o yatay ve son oluşan itki takip edilecek..
https://i.hizliresim.com/dpckbov.png
Gümüş
Gümüşte bir formasyon gelişiyor ama, bir üst sayımını ve genel sayımını bilmediğim için kuşkulu biraz, bakmak lazım nasıl sayıyorlar ana sayımını.
1 diye etiketlenen seviyeler geçilirse diyelim, YTD
XAG/USD FXCM datası
https://i.hizliresim.com/1u58pdp.png
Hayırlısı..YTD
https://www.tradingview.com/x/L7iKMpOy/