http://tempsreel.nouvelobs.com/justi...-francais.html
Printable View
MEMLEKETE ALNIM ACIK BASIK DIK GERI GELECEGIM https://www.instagram.com/cemuzan/?hl=tr
şu çeaş kepez yatırımcıları ne çok bahtsızmış be,sanki hepimiz toptan çok büyük günah işlemişiz de,rabbim bir türlü sıkıntımızı gidermiyor.
Bu meselenin yıllarca çözümünü devletten bekledik. Ama boş vaatlerden ileriye gitmediler. Cem uzan dahi çıkarın borcumu dedi. Adil sistemde benden aldıklarınızı hesap edin , borcum varsa bundan düşün kalan şirketlerimi geri verin ödeyim dedi. Buna bile bir şans verilmemesi , bu operasyonlarda bir ön yargı olduğu ortaya çıkıyor. En azından bu işler olurken hükümetin içindeki fetocuların bu işte parmağı olduğuda ortaya çıkıyor. Fetocuların direk sahip olduğu koza gurubunda bile küçük hissedarların hakkı gasb edilmedi. Bu kağıtlarda bulunan küçük hissedarların min % 50 sinin fetocu olması muhtemel kağıtta terörist muamelesi bile göremedik. Başımıza kurşun yağdıranlar bile daha iyi muamele gördü.Neymiş bu cem uzan ya..Yazıklar olsun. Denize düşen yılana sarılır hesabı , bu kağıtların ana ortağı cem uzan iken bile şirketler boşaltılıp temettüler yok ediliyor iken bile yatırımcı bu eziyeti görmedi . En azından elinde hissesi, paraya çevrilir bir değeri vardı. Ayıptır bu şirketlerin ismini değiştirerek devlete kattınız . Buradan küçük ortakların hakkını artık veriniz... Ne yapalım çılgın projeler, köprüler , avrasyalar,havalimanı Tamam helal olsun iyi ettiniz , hadi en büyük sizsiniz diyelim. bir anne hakkı ahirete taşınıyor. Orada ne diyecekler , ya bunlar sizin hakkınızı yiyebilir rahat olun. Bu kadar çılgın projeler yaptılar mı diyecekler. Ne yapsalar yeridir mi diyecekler ?? Burada maaşımızdan arttırıp devlet küçük yatırımcıyı korur diyerekten en sağlam , şu an bile para basan şirketlerden hisse aldık, nedir bu cezamız ??? ihlas finasdaki batık paraları bile bir şekilde ödettirdiniz.. Bu kadar olmaz , alın hepsi sizin olsun. Ahirette güle güle yersiniz..........!!!
Sevgili arkadaslar son günlerde Sayın Cem UZAN beyin sosyal medya üzerinden yaptıgı açıklamalar ve Genç Partide olan hareketlilik gözlerden kaçmamıştır umarım Genç Parti İst.İl Baş.Genç ve Dinamik bir baş. atamıştır . Genç Partili arkadaslar varsa ve bilgileri varsa bizimle paylaşabilirmi Cem UZAN sosyal medyada paylaştıgı gibi gerçekten 2018 de yurda dönecekmi bu hareketlilik neyin nesidir ? Bu konu hakkında bilgisi olan varsa ve bizlerle paylasırsa memnun olurum
https://twitter.com/Gencprtistanbul sosyal medya linki bu arkadaslar ben sordum sayfadan sorumlu arkadasdaş bana Sayın Cem UZAN'ın 2018 de dönecegini ve ülke için çalışacagını söledi Genç Parti Organları yavaş yavaş aktif hale gelmeye başladı umarım bi aksilik olmaz döner ülkeye ve ÇEAŞ magdurlarının magduriyeti biter
yurtiçinde fetöcü hakimler yüzünden davaları kaybettik.avrupa insan hakları mahkemesinde kesin kazanırız dedik ordada kaybettik..
bugün sabah ve vatan gazetesinde vardı aihm Türkiye yargıcı sayın karakaştan bylock çıkmış...neden aihm de kaybettiğimizde ortaya çıktı...
http://www.gazetevatan.com/bylock-ta...116949-gundem/
insan bu kadarmı vicdansız olabilir,demekki olunuyormuş..
Onlar bu hakların nasıl ödeneğini bilmeyen alıklar....Öyle veya böyle bu haklar ödenecek.Umarım bu dünyada öderler işi ahirete bırakırlarsa orada bu hakları ebedi yanarak öderler biz de orada keyfini süreriz.Bu dünyanın bir de ötesi var....
Bence bu dünyada almaya çalışın . Üstelik Fetöcülerin yaptığı açık ve seçikse şimdi işiniz daha kolay, zamanında onlara ne istedilerse verdik diyenler şimdi size haklarınızı vermekte direnemeyecektir . Direnirlerse yakın gelecekte demokratik hakkınızı kullanır cezalarını keser sonrada GERÇEK ADALETİ sağlayacak yargıçlarla hepsine hukuksal olarak hak ettikleri cezayı kestirirsiniz. Öbür dünyaya bırakırız demek acz den başka bir şey değildir ve hırsızların çoğu inananların bu aczine güvenir.
Hayırlı kandiller...
sevgili naim timer ; fetöcüler esasen akpliler dir.. burada fetöyü terörist, kötü,hırsız,gaspçı vesaire olarak tanımlıyorum. zaten fetö kötü olmasaydı fetö denmezdi..
bu anlamda yargı akp nin elinde, yürütme akp nin elinde, yasama da akp nin elinde, yani sözü edilen fetö den bin kat daha terörist, gaspçı, hırsız insanlarla karşı karşıyayız..
ifade etmekte zorlanıyorum fakat hani diyelim bir işyeriniz var, iş karşılığı çek alıyorsunuz karşı taraf ödemiyor filan bu tür insanlar ve/veya şirketler dolandırıcıdır eyvallah bunların bunu yapmasının nedeni PARA BASMA kudretlerinin olmamasından kaynaklanır.
yani hırsızlık yapmak için dolandırıcılık yapmayı seçerler esasen bu bibr başarıdır.. akp dolandırıcılığı bile aklına getirmeden (yani işini kılıfına uydurmadan) direkt gasp yapıyor..
yani bunlar tamamen insanlıktan çıkmış vaziyetteler, hak adalet , hukuk vs düşünmemenin yanında insanlara özellikle eziyet etmekten zevk /keyif vs alan insanlar.. sanırım aradığım cümle bu; hiç bir amaç gütmeden sıradan insanların alın teriyle yaptığı konut birikimini, çocuklarının geleceği için yaptığı birikimleri kılıfına uydurma gereği duymadan, yani yaptığım eziyeti daha fazla hissetmeni istiyorum dercesine.
akıl almaz gasplar..
inanın bunu dağdaki terörist yapmaz.. zorla ,kasıtlı, planlı olarak batırdıkları banka daki hazine bonolarını , mevduatları ödemek istemediler bunlar, kaldı ki tmsf de bu paralar birikti, kaldı ki kasıtlı anayasal suç işlediler.
çeaş kepez den elde ettikleri gelir le değil çeaş kepez de gasp ettikleri sıradan insanların birikimlerini komple imar bankası dahil tüm suçsuz insanların birikimlerini fazlasıyla öderlerdi..
bunu yapmıyorlar, inan ki insanlıktan tamamen çıkmışlar. ve bu suçu ********liği bu hakları iade etmedikleri her allahın günü işliyorlar..
iyi niyeti bırakın normalleşmeyi bile aklınızdan geçirmeyin.
arkadaşlar hepinizin hala iyi niyetle olaylara bakmak istedğinizi görüyorum. fakat ben yıllardır "siyasiler, kapitalist sistem sıradan insanlara ne gözle bakar" anlamaya çalışıyorum.
hiç birşey düşündüğünüz gibi değil, yani fetö yaptı, fetö giderse sorun çözülür vs ve/veya fetöcü yargıçlar giderse belki öderler. inanın çok iyimser bir yaklaşım zira asıl aşağılık hainler akp nin ta kendisidir.
biz bunu hazine bonolarının ödeme kararı bahanesiyle mevduat ödemelerinin 3 yıla yayılması sırasında bizati yaşadık..
abimin tanıdığı milletvekili adayının ağzından çok net bir şekilde öğrendik.. bunların bütün amacı bizim paralarımızın tamamını gasp etmekti yani mevduat, hazine bonoları, hepsi..
tabi bunun böyle olmaması dönemin bddk başkanı engin akçakoca nın akp ye göre yaptığı bir yanlıştan kaynaklandığını düşünmekteyim..
engin akçakoca ve bddk üyeleri 1 gece önce mevduat garantisini sınırsız yaptı.. ve bilirsiniz imar bankası olayından sonra engin akçakoca yı bddk dan uzaklaştırdılar.
benim tahminim garantinin 50bin tl de kalıp tüm tasarrufların üzerine çökmek gibi bir niyet vardı.. fakat engin akçakocanın bu hamlesi işleri değiştirdi ve onlar gasp için başka yöntemler aramaya başladılar.
yine benim görüşüm hazine bonolarının satışını bizzat yeminli murakıplar aracılığı ile yada başka şekilde imar bankası yönetimine ve veya uzanlara kolaylaştıran , akıllarına getiren ve bunu tasarrufları gasp etme adına isteyen devlet yönetiminin yani akp nin ta kendisiydi..
çünkü imar bankasında mevduattan hazine bonolarına dönen her tasarruf devletin yaptığı gaspı büyütecekti.. bu da devlet yönetiminin işine gelen bir konuydu..
tabi hazine bonosu işinde devlet kurumlarının , yönetiminin işlediği anayasal suçlar vardı. çok net bir şekilde devlet mülkiyet hakkını ihlal ediyordu.. kısaca bankalar aracılığı ile dijital ortamda satılan hiç bir hazine bonosunun A4 kağıdının değerinin üstünde bir değeri yoktu.
bu işlerin hepsi, planlı, kasıtlı, art niyetli ve haince yapıldı kim tarafından fetö-akp işbirliği.
son söz olarak söylemek istediğim,, akp ile iyi geçinerek bu paralar asla ödenmez, zira akp fetö den bin kat daha terörist insanlardan oluşmakta..
korkusuzlar, kötüler her zaman korkusuzdur. fakat yaptıkları iş kalıbımı basarım ki tamamen akıl dışı bir iş.. yani ŞİZOFRENİ zira imar bankasına tasarrufunu yatıran insanların hiç bir kastı olamaz çok zorlarsanız ancak bir kaç puan faiz için yatırdığını düşünebilirsiniz.
o dönemde %7500 faizler i devlet bizati kendisi veriyordu. o yüzden faiz safsatasın da ayakları yere basmıyor..
konunun sadece devletin kasasından para çıkmaması olduğunu düşünmekte tamamen akıl dışı, zaman içerisinde ödediklerini iddaa ettikleri paranın çok üstünde uzanlara ait şirketlerden gelir elde ettiler.
yani niyet devletin kasasından para çıkmaması olsaydı bu paralar devletin kasasına girdiğinde çözüm üretirlerdi..
devlet gasp yoluyla gelir elde edemez... devletin gelir kaynagı vergilerdir. yani gelirinin az olduğunu düşünüyosan bir şekilde vergileri arttırma yoluna gidersin.
tabi yapılan herşeyin amacı var vergi toplamayıp sürekli para basılması halinde enflasyon artar.. fakat karşılığı olan bir parayı ödememek direkt GASP tır..
devletin böyle birşeye tenezzül etmesi mümkün değildir dahası akıl dışıdır. kinle nefretle bir iş yapması gerekir..
işte bu nokta da benim aklım tutuluyor çeaş kepez yatırımcılarına imar bankası tasarruf sahiplerine devletin ve/veya akp nin fetö nün k apitalist sistemin neden kini nefreti olur.?
neyi temel alarak böyle bir duygu geliştirdiler?
banka olarak, mevduat bankası olarak devlet eliyle zorla batırılan, karşılığını banka sahibinden aldığı halde ödenmeyen, yada reel anaparanın 2/3 gasp edilip ödenen başka bir örnek dünya tarihin de yok..
mevduat sahiplerini, hazine bonosu alanları, çeaş kepez yatırımcılarını uzanların hırsız olduğu algısını yaratıp burdan nemalanmalarını da akla mantığa sığacak bir durum değil.
mevduat, hazine bonosu, hisse senedi sahiplerine devlet yönetimi algı oyunuyla " bak hırsıza para yatırdınız sonucu bu oldu katlanacaksınız" mesajı vermekti..
yani nihayetinde yine amaç bizim birikimlerimize çökmekti.. akıl tutulmasını yine bu noktada yaşadım yaşıyorum, devlet 250 milyar tl para bastı, devlet her şirket, devleti soymak isteyen herkes tarafından soyuluyor. ve soyulacakta.
meşru hırsızlık yolu ile en çok sömürdüğü kesimin yani imar bankası tasarruf sahipleri ve çeaş kepez yatırımcıları (sıradan insanlar olarak tanımlıyorum)
hayati birikimlerini gasp etmeyi nasıl düşündüler ve uygulamaya koydular aklım almıyor.. aslında böyle birşey büyük risk te içerir..
yani kapitalist sistemin vazgeçilmezi MEŞRU HIRSIZLIK en kolay ve kabul edilebilir yoldur.
belli bir kesimin hayati birikimlerini gasp ederseniz maddi ve manevi sonuçları çok ağır olur. bunu bilmemeleri mümkün değil.
örnek; ben hazine bonosu sahibi olarak bütün birikimim 5 yıl süreyle gasp edildi.. bu tür durumlarda zaman çok önemli bir faktördür. yani kişinin yada kişilerin hayati birikimlerinin bir kısmını gasp etmeyi düşünseniz gasp etmek istedğiniz kısmı alırsınız (kılıfına uydurursunuz)
ama ödemeye mecbur olduğunuz kısmı hemen ödemelisiniz. zira bu insanların hayati birikimlerinin tamanını 5 yıl süreyle gasp ederseniz maddi ve manevi geri dönüşü mümkün olmayan zararlar meydana gelir ve bu oldu.
onbinlerce insan bu süre zarfında yuvalarından oldu.. imar bankası olayında tam 12 kişi intihar etti ve hayatını kaybetti... daha birçok şey tahmin edersiniz..
Bunlar 2002 de Feto ile kol kola iktidara geldi. Zaten başlangıçda cemaat ile ters düşseydi bu günler görülmezdi, yani bu kadar ikdidarda kalamazlardı. Ne varki 2007 den sonra birbirlerinin çıkarlarına ters düşmeye başlayınca AKP de normalleşme başladı. Feto ile kılıç kalkan oldular. Bu olanlarıda haksızlıklarıda vakdi zamanında AKP nin içinde olan Feton un gücü yapdı. Zaten savcı yargıç hepsi Feto idi. Danıştay , sayıştay v.s Cem Uzanı bile tehdit etti fetocular. Tabi haliyle Recep bey, o zamanlar ayrışamadığı için bunlardan her yapılana göz yumması lazımdı. Cem uzan bile itiraf etti, 15 Temmuzdan sonraki Akp olsaydı bunlar olmazdı, belki o zamanlar Recep Tayip Erdoğan hakkında sarfettiği cümleleri kullanmayabilirdi. Ama AKP misyonu o dönemler Feto ile aynıydı.Asıl hata bunları Fetonun yaptığını bile bile yıllar sonrada olsa , bu konuyu gündeme alıp çözüm üretmemeleri , haksız yere şirketlere el koyması ( vergi borcu vs olabilir ceza kesersin. ) Bunlar hala görmezden geliniyor. Cem uzanı yurt dışına çıkması için bile tehdit eden Zekeriya Özdür. Bu adam şimdi kırmızı bültenle aranıyor. O zaman Cem uzan için yapılanların doğruluğu tartışılır. Bence bir CHP kılıçdaroğlundan çok daha iyi bir adamdı. En azından kukla değildi.Kısmen kendi çıkarlarını severdi ama kesinlikle farklı bir ortam olurdu. Ana muhalefet sağlam olurdu. Şu anda Bu hükümet bir şans verse cem uzana çeaş -kepez borçlarını öde senin olsun dese , GS ye başkan olsa , her şey süper olur. Bence Cem uzan kesinlikle bunlarla çok iyi geçinir. Başına tekrar ne geleceğini iyi biliyor.
sayın kepezmesut, sizde söylüyorsunuz şirketlere el konulması daha önemlisi yatırımcıların ve tasarruf sahiplerinin haklarının gasp edilmesi tamamen haksız.. fetö istedi diyorsunuz ve bunu açıkca ifade ediyorsunuz..
akıl tutulması işte burada yaşanıyor.. başka bir önemli hususu söyleyip devam edeyim CEM UZANIN VE/VEYA AİLESİNİN NE KADAR MAL VARLIĞINA /PARASINA HAKSIZ HUKUKSUZ DAHİ EL KOYSANIZ ONLARIN LUX YAŞAMASININ ÖNÜNE GEÇEMEZSİNİZ..
bunu şu açıdan önemli görüyorum. sıradan insanların yani sizin bizim tassarruflarımıza el konulduğunda "özelikle bankadaki" insanlar ciddi sıkıntılar yaşayabilirler.. zira sıradan insanların bankadaki birikimleri hayati birikimlerdir..
kısmen hisse senedi birikimleride öyledir. hisse senedin de hemen herkes tüm birikimini borsaya özellikle bir hisseye yatırmayı düşünmez.. fakat gerçek şu ki, hisse senedine yatırılan tasarruf ta sıradan insanlar için çok önemli birikimlerdir..
zaten bunlar şeytanın gör dediğini görüp bu durumdan kendilerine pay çıkardılar şöyle ki; imar bankasına yatırılan birikimler çok hayati öneme sahip olabilir, bunların bir kısmını gasp edip ödeyelim yoksa insanlar intihar eder, adam öldürmeye kalkarlar (ki faruk çelik o zaman milletevekili idi bir bonoze ayağından silahla vurdu) çok kötü maddi ve manevi sorunlara yol açabileceğini düşündler ve büyük bir bölümünü gasp edip ödeme kararı çıkardılar..
çeaş mağdurları için ; bunlar birikimlerinin küçük bir bölümünü hisse senedine yatırmışlardır o yüzden üzerine çökelim dediler.
yani sizin birikimleriniz ödenmedğinde çok büyük maddi ve manevi zarara neden olmayacağını düşündüler tabi bu sadece onların düşüncesiydi..
şimdi gelelim asıl konuya; bu katliamı fetö yaptıysa ve uzandan çaldıklarını geri vermek istememen halinde uzanın lux yaşantısından birşey kaybetmediğini görmektesin..
peki ya yatırımcılar ve tasarruf sahipleri?? haksız hukuksuz, gasp ettiğin mallar,, şirketler ve paraların içinde esasen bu tasarruf sahiplerinin birikimleri var ONLARI NEDEN ÖDEMİYORSUN?
ben bu noktada kilitleniyorum... zira offshore hesaplar dahil çeaş kepez mağdurları dahil her zaman akp nin elinde bu hakları ödeme kudreti var..
ve bu ödemeyi haklı nedenlere dayandırması çocuk oyuncağı... BUNU YILLARDIR YAPMIYOR..
siz iyi niyetli veya olumlu bakmaya çalışabilirsiniz ötesi olumlu bakmazsam elime ne geçicek diye de düşünebilirsiniz..
ben böyle düşünmüyorum aradan 15 yıl geçti akp hırsız ve gaspçıdır akp nin kendisi hırsız ve gaspçıdır.. yani fetö den bağımsız olarak
işin kötü yanı bunu (imar bankasından biliyorum) olabilecek en dar gelirli ve emeğiyle birikim yapmış insanlara bu katliamı yaptılar.
inanırsınız -inanmazsınız ben soma da madencilik yapan ve bir konut birikimi yapmış bir arkadaşın 25 yıllık alınterinin imar bankasında gasp edildiğine bire bir şahit oldum bunu kim yapıyor? tabi ki devlet...
bunun gibi onbinlercesi, yüzbinlercesi... imar bankasının tasarruf sahibinin genel profiline baktığınızda emeklileri görürsünüz, marangoz, işçi vs.. bunlar parayı en zor kazanan insanlar.. zira siyasetle , bürokrasiyle bağlantısı olması en az mümkün olan insanlar.
bu tür insanlar sömürü sisteminde sömürülen (çoğunluk) tarafında olan insanlardır.. sömüren kesim bir şekilde siyasilerler, bürokrasiyle vs bağlantı kurma olasılığı en yüksek olan insanlardır..
başka bir deyişle sömürülen kesim parayı zor kazanır,, emeğiyle kazanır, sömüren kesim 3. köprü 5. havalimanı gayrimenkul sektörüne devletin destek vereceğini sömürülen kesim öğrenmeden bu bilgiyi alırlar ve birikimlerine takla attırırlar..
bizler en fazla tahmin yürütebiliriz, bazen şansımız yardır eder bu tahminler doğru çıkabilir ve kazanabilir. ama bizim ki bir kumardır..
sömüren kesim kumar oynamaz... genelde hep kazanır..
akp suriyelinin acınacak halde olduğunu söylüyor ve yardım ediyor.. (sözüm ona) esasen yardım edilecek durumda olan insanların bir çoğu (tembel çalışmak istemeyen insanlardır) imar bankası olayında tasarruf sahipleriyle sohbetimde;
bir çok arkadaşın geçmişte çok kötü bir hayat sürdüğünü asgari ücretle de olsa bir işe girdiğini eşinin çalıştığını ve bir maaşı harcayıp bir maaşın tamamını biriktirerek bu birikimi yaptıklarını öğrendim..
yani akp şöyle yaptı; suriyeli gibi acınacak durumda olan insanlar herşeye rağmen devletten birşey beklemeyerek çalıştı, eşinin de çalşmasını istedi yemedi içmedi bir maaşı olduğu gibi tasarruf yaptı ne adına? yaşlanınca kira da oturmamak için..
bunların hepsini bir araya getirdiğinizde akp suriyeliden daha doğru dürüst ve çalışkan devlete yük olmak istemeyen insanların haklarını gasp etti..
bakın ben öyle yada böyle iktisat mezunu biriyim... net şekilde söylüyorum akp nin hazine bonosunda , kişilerin bankaya para yatırdığı dönemde ortalama yada düşük seviyede konut birikimine denk geliyorsa akp nin ödediği para bunun 1/4 ü 1/5 idir.
ben faiz olarak hesapladığımda reel anaparamın 2/3 ünü akp nin gasp ettiğini görüyorum..
yani paramın üçte ikisini çaldı bu hırsızlar..
ben hayatı bir bütün halinde düşünmek isteyen biriyim,, insan öldürmek doğal insanın hakkıdır.. aklı olan insan doğallıktan çıkmıştır ve algılarıyla hareket eder. ve bu algılar istenildği gibi büyük akılllar tarafından yönetilebilir.
örnek vereyim ben iktisat mezunu biri olarak reel anaparamın faiz hesabıyla üçte ikisinin gasp edildiğini söylerken bir çok imarzedenin DEVLETİMİZE ALLAH ZEVAL VERMESİN , UZAN PARALARIMIZI HORTUMLAMIŞ AMA DEVLETİMİZ ÖDEDİ dediğini gözlerimle gördüm..
yani gülermisin, ağlarmısın durumu... mesut bey insanın bir ömrü vardır ama 70 yıl ama 80 ama 90 .. yani hepimiz bir şekilde bir gün toprak olacağız..
ve bu gaspçılar , hırsızlar nasıl bir lux içinde yaşıyolar biliyoruz.. (devlet yöneticileri için söylüyorum zira uzanın bizlerin haklarının gasp edilmesiyle uzaktan yakından ilgisi yok)
size şunu söyleyeyim bizi ezlecek sinek gibi görüyorlar dahası bizim haklarımızı gasp etmekten keyif aldılar.. zira bizim haklarımızı gasp etmenin ne devlete ne de bunlara bir katkısı olmadı zaten olamazdı..
yani bir nevi ego tatmini şeklinde rahatlıkla ifade edebiliriz yada daha somut örneklemem gerekirse SİZ GÜÇLÜ BİR İNSANSINIZ BOYACI ÇOCUĞA AYAKKABINIZI BOYATTINIZ SANDA ÇEKİP DÖVDÜNÜZ ÜCRETİ VERMEK YERİNE CEBİNDEKİ PARASINI DA GASP ETTİNİZ..
zihniyet tamı tamına buydu... bu gasp bunların yanına bırakıldığında bu güne kadar öğrendiklerimden hareketle bu insanlar buna devam ederler kötüsü daha da azıtırlar..
fakirin , emekçinin, hakkını meşru hırsızlıkla cebinden almak zaten normalleşmişti, şimdi özellikle fakirlerin, doğal insanların birikimlerini gasp edebilme zevkini yaşıyorlar bunun bir bedelinin olduğunu onlara göstermek zorundayız.
peki bu nasıl olur onların da canını yakarakkk.. bunlar bizden kaynaklı canlarının yanmadığını gördükleri sürece bu ve benzeri işlere devam ederler.
yani şu noktaya gelmeliler, biz kömür madeninde 25 yıl çalışıp kiradan kurtulmak için konut birikimi yapan insanın birikimini haksız hukuksuz temelsiz gasp ettiğimizde..
bu insanlar kaderine razı olmuyorlar.. ne demek istedğimi siz anladınız.. tanrı bu konuda esasen adaleti tesis etmek için her insana şans vermiş..
90 yaşında insan yada 80 yaşında insan çok az ömrü kaldığnı bilir ama en güçlü insanı öldürebilecek kabiliyete akla halen sahiptir... ileri derece de kanser hastası da yakında öleceğini mutlaka bilir.. ama ölmeden isterse onlarca insanı öldürebilir..
sevgiler;
Borsa baskanı biraz once canlı yayın bloomberg ht'de idi..Kapalı tahtalar ile ilgili çalışmalarımızı maliye bakanlıgına sunduk diyor ve sunucu somut bir adım var diyebilirmiyiz dedi henuz yok cevabı geldi..( Uzan ile anlaşmadan hiçbir şey çözülmez kısaca ) herkese mutlu yıllar ve ilk önce saglık dilerim..
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 10 yılı aşkın bir süredir "Uzanlar"a yönelik yürüttüğü çalışmada bugün önemli bir sonuç aldı.
Adalet Bakanlığı'nın görevlendirdiği savcı ve TMSF'nin birlikte yürüttüğü çalışma sonucunda, "Uzanlar"ın İsviçre’deki hesaplarından 80 milyon TL, bugün itibarıyla TMSF'nin hesaplarına geçti.
Çalışma kapsamında, TMSF Motorola ile de iş birliği yaptı.
Söz konusu hesaplara ilişkin yeni gelişmelerin de yaşanabileceği belirtildi.
http://www.borsagundem.com/haber/uza...-gecti/1263813
Ey yüce Allah ım 2018 yılını biz çukurova-kepez elk.mağdurlarının haklarını aldığı bir yıl eyle vede tüm insanlık için barış,sağlık ve huzur dolu bir yıl eyle,amin
Amin
[device_name] cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
4,3,2,1...https://www.instagram.com/cemuzan/?hl=tr
size başka birşey söyleyeyim bu davalar yani imar bankası davaları çeaş-kepez davaları (yatırımcıların açtığı davalar)
avukatlar ve devlet bizi kol kola gasp ettiler şöyle ki; imar bankası davaları için konuşursam , avukatların tamamı devlet tarafından yürütülen algı mühendisliğinden hareketle dava dilekçelerini hazırladılar.
yani uzanlar banka da büyük yolsuzluk yaptılar, çifte kayıtlar, sahte hesaplar vs (tabi hepsi yalan) işte devlet kağıtlarını karşılıksız sattılar dediler.
avukatlar bunları aynen dilekçelerine geçirdiler yani uzanlar bankayı hortumlamıştır, sahte hesaplar açmışlardır, mevduatı düşük göstermiştir vs
bunu okuyan idare mahkemeleri üyeleri olaya şöyle yaklaştı; BU MAĞDURLARI UZANLAR ZARARA UĞRATMIŞ FAKAT DEVLET EL KOYDUĞU İÇİN VE BANKALARDAN SORUMLU OLDUĞU İÇİN BU HAKLARI ÖDEMEK ZORUNDA.
İŞTE BU "ZORUNDA" kelimesi çok önemli.. zorunda olduğun için ödersen hakların bir kısmını gasp etmeye kendini haklı görürsün.
peki avukatlar devletin yaptığı yalan-dolan algı mühendisliğine gerçekten inandıkları içinmi dava dilekçelerini bu şekilde hazırladılar?
tabi ki değil avukatlar öncelikle devleti yönetenlerle tabir i caiz ise "papaz" olmak istemediler.. yani siz tasarruf sahiplerinin bir kısım haklarını gasp edin, ödediğiniz kısmından bizim alacağımız %5-10 avukatlık ücreti bize yeterli..
yani hem sen hallet, hem ben halledeyim..
hemde bu avukatlar ileri de "devlet dostu" olarak kayda geçtği için diğer avukatlara göre kendi gelecekleri için kayde değer bir adım atmış oldular.
yani herşey,pislik, aşağılık bir zihniyetle doludur.. SİZ ZANNETMEYİN Kİ DAVAYI KAYBETTİK.. BİLEREK AVUKATLAR TARAFINDAN DAVALARINIZ KAYBETTİRİLDİ.
sevgiler,
Borsa başkanı çeas Kepez mağdurları için halka arzlarda indirim yapılacak demiş idi. Ne oldu bir gelişme var mı?
25/12/2010 haberi
https://www.dunya.com/gundem/imtiyaz...-haberi-134186
Süleyman İZGİ / Çukurova Elektrik AŞ Eski Genel Müdür Yardımcısı
Belirli kamu görevlerinin kişilere, şirketlere veya gruplara süreli veya süresiz olarak devri ile bu devrin esaslarını belirleyen sözleşmeler 'imtiyaz sözleşmesi' olarak değerlendirilmektedir.
Temelini Fransız Hukuku'ndan alan imtiyaz sözleşmelerinde devrin şartları ve devir sonrası işlemler ayrıntılı bir şekilde tespit edilmektedir.
İmtiyazlı şirketin kamu görevini yürütebilmesi için devlete ait tesislerin bir kısmı, bedelli veya bedelsiz olarak bu sözleşmelerle imtiyazlı şirketlere tahsis edilmektedir.
İmtiyaz süresi sonunda tesislerin ilgili kamu kurumuna devri ile süre bitiminden önce sözleşmelerin fesih şartlarını belirleyen maddeler en önemli sözleşme maddelerini teşkil etmektedir.
Bir kamu görevi niteliği taşıyan elektriğin üretim, iletim ve dağıtımı hizmetlerinin bir kısmının ilk defa özel bir şirkete devri konusu, 1950'li yıllarda Dünya Bankası'nın da teşvik ve önerileri ile devrin iktidarı tarafından kararlaştırılmıştır. Bu amaçla 1954 yılında Etibank'ın iştiraki ile Çukurova Elektrik AŞ kurulmuş ve hükümetle aktedilen imtiyaz sözleşmesi ile DSİ tarafından inşa ve tesis edilen Seyhan Barajı ve Müteferri Tesisleri, Çukurova ve havalisinde elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetlerini yürütmek üzere bu şirkete devredilmiştir.
Başlangıçta bölgenin müteşebbis kişileri tarafından kurulan şirket, daha sonra halka açılarak bölgenin ve ülkemizin en önemli kuruluşlarından biri haline gelmiştir.
İlk imtiyaz sözleşmesi 50 yıl süreli iken şirket, 19 Ekim 1988 tarihinde 26 Eylül 1988 tarih ve 88/13314 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na uygun olarak devrin Özal Hükümeti ile yeni bir imtiyaz sözleşmesi,"Görev Sözleşmesi''imzalayarak, tesislerinin kapsamını genişletmiş ve görev süresini 70 yıl daha uzatmıştır. O yıllarda yapılan sermaye artırımları ile ve iştiraki olan Etibank'ın (TEK'in) hisselerinin büyük bir kısmının halka satılması ile şirket ortak adedi 10 binin üzerine çıkarılmış ve şirket halka açık özel bir şirket kimliğini kazanmıştır.
Kamuoyunun da bildiği gibi, 1993 yılında ülkemizin tek halka açık özel şirketi olan Çukurova Elektrik AŞ'nin devlete (TEK'e) ait %11 oranındaki hisseleri, gereksiz bir kararla yaklaşık 80 milyon dolar gibi bir meblağa Uzan Şirketler Gurubu'na satılmış, bu yetmiyormuş gibi şirketin diğer büyük banka (başta Türkiye İş Bankası) ve özel kuruluşlara ait hisselerinin de bu guruba devri yapılarak, bu gurubun, şirketin tek hakim ortağı haline gelmeleri sağlanmıştır.
Yine kamuoyunca yakından takip edilen gelişmeler yaşanmış, Uzanların devletçe verilen kamu görevini sözleşme şartlarına uygun şekilde yerine getirmediği ve şirket imkanlarını keyfi bir şekilde kullandığı tespit edilerek 12/06/2003 tarih 2003/5712 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile haklı ve yasalara, sözleşme hükümlerine uygun olarak sözleşmeleri feshedilmiş ve devlete ait tesisler ilgili kamu kuruluşuna tekrar devredilmiştir.
Devri gerçekleştiren hükümet, tek partili iktidar olma avantajını da kullanarak son derece isabetli bir kararla, sözde özelleştirme olarak yapılan bir yanlışlığı önlemiş ve belki de ilerde doğacak çok önemli sorunlara mani olmuştur.
Şuanda Çukurova Elektrik AŞ, yaklaşık %50 civarındaki hisseleri Uzanlara, kalan %50hissesi halka ait olan ve de hiçbir tesisi ve faaliyeti bulunmayan bir şirket durumundadır.
Şimdi gelelim asıl soruna! Sonuçta ne olmuştur? Kim zarar görmüştür? Uzanlar, sahip oldukları süre içinde şirket olanaklarından yeterince yararlanmışlar, bölgeye de ülkeye de verebilecekleri zararı vermişlerdir. Sonunda cezalarını da bulmuşlardır. Ya hiçbir günahı bulunmayan diğer ortakların hakları?
Bugün hiçbir değeri olmayan hisse senedi sahibi ortaklar için ne düşünülmüştür? Onlar, kaderleri ile baş başa kalmışlardır. Söz konusu satış işlemi olmadan önce Çukurova Elektrik AŞ, görevlerini yasalara ve sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getiren, bölgede sürekli yeni yatırımlar yapan ve de her yıl ortaklarına tatminkar ölçüde kar payı ve bedelsiz hisse senedi veren örnek bir halka açık şirket konumunda idi.
Şirketin devlete ait hisselerinin özel bir şirkete devri ile bütün bu olumlu faaliyetler son bulduğu gibi Uzan Gurubu dışında kalan binlerce ortak büyük ölçüde zarar görmüştür.
Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, bu keyfi ve gereksiz satış ve devir işlemi olmasa idi, bugün Çukurova Elektrik AŞ, bölgedeki tüm elektrik üretim tesislerinin yatırımlarını gerçekleştirecek ve bugünlerde ihalesi yapılan Toroslar Elektrik AŞ'nin (TEDAŞ) işletme hakkını da alarak yaralı hizmetlerine devam edecekti.
Yapılan yanlışlıklar sonucu Çukurova Elektrik AŞ'nin iştiraki olan diğer şirketlerin (Kepez, Çeştaş ve diğerleri) ortakları da aynı haksız durumla karşı karşıya kalmışlardır.
Birkaç yıl önce konuya bir çözüm bulmak amacıyla bazı girişimlerin olduğu izlenmiş, bir ara mecliste bir yasa tasarısı hazırlandığı da söylenmişse de bugüne kadar hiçbir olumlu gelişme kaydedilmemiştir.
Sonuçta, geçmişte alınan hatalı bir özelleştirme kararı, ülkemize, bölgemize, bölgemiz insanlarına, SPK ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na, binlerce şirket personeline, on binlerce şirket ortağına telafisi imkansız zararlar vermiştir?
Kanaatimizce, Uzan Gurubu dışındaki pay sahiplerinin haklarını bir ölçüde telafi edebilmek açısından sahip oldukları payların son borsa fiyatı üzerinden karşılığını vermek veya yeni kurulacak ve elektrik hizmetleri imtiyazı verilecek bir şirkete bu ortakların bedelsiz katılmalarını sağlamak bir çözüm yolu olabilirdi. Tabidir ki bu olanakların sağlanması ancak yeni yasalarla düzenlenebilecektir.
Halen mağdur durumdaki ortaklar, konuya hala bir çözüm bulunabileceği düşüncesi ile umutlarını sürdürmektedir.
Tasarıyla, daha önce kamuya devredilen Süryani Cemaati’nin mal varlıklarının bir kısmı geri veriliyor. Tartışmalı süreç, Mardin’in büyükşehir olması ve köylerin mahalleye dönüştürülüp il idaresine bağlanmasıyla başlamıştı. Mardin Valiliği Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonu, Süryanilere ait çok sayıda kilise, manastır, mezarlık gibi mülkleri kamu kurumlarına devretmişti. Midyat Süryani Deyrulumur Mor Gabriel Manastırı Vakfı avukatı Rudi Sumer, torba tasarıya eklenen maddeyle sorunun kısmen çözüldüğünü belirtip şöyle devam etti: “İadesi planlanan 30 mal varlığı arasında Mor Melki, Mor Yakup Mor Dimet Manastırı var. Bu üçü önemli.”
Hacer BOYACIOĞLU/ANKARA07.02.2018 - 00:24 | Son Güncelleme: 07.02.2018 - 00:24
bir ülke düşünün ki ermeninin malı verilir,bulgar katoliklerinin malı verilir,süryanilerin malı verilir ve de aklımıza gelmeyen vakıf,azınlıkların malı verilir...verilirde verilir....
gel gelelim ki paramızla özelleştirme idaresinden aldığımız şirketin mal varlıklarına el konularak binlerce Türk vatandaşı yıllarca mağdur edilir.
şirket gitti paralar gitti,zorla haklarımızı gasp ettiler...
şimdi gelde ya biz hani müslümandık hani hak yenilmezdi deyiver...
bu çeaş kepez mağdurları sanki insan değil,hiçbir ırka mensup değil hatta yeryüzünde değilde sanki başka bir gezegende yaşıyorlar ve henüz yaşadıklarıda keşf edilmiş değil...
yüce rabbim sizi bildiği gibi yapsın emiiii....
enerjisa ya çukurova elektiriğin dağıtımı toros dağıtım adı altında peşkeş çekilerek tekrar halka satıldı,oysa ki çukurova-kepez elektirik hissedarları hisselerini özelleştirme idaresinden almışlardı.paralarımızı aldılar ve 15 yıldır hakları ne verildi nede çığlıklarını duyan oldu.onbinlerce mağdur yarattılar...
enerjisada çukurova-kepez elektirik mağdurlarının bedduası,gözyaşısı,çalınan emekleri ve paraları vardır.
bu yüzdendir ki bu hissenin adam olması imkansız...
kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir,kendi aklınızı kullanın
Çavuşoğlu, Irak'ın yeniden yapılandırılması için 5 milyar yardım teklifinde bulunulduğunu duyurdu
Çavuşoğlu, "Komşusu, dostu ve güvenilir bir ortağı olarak Iraklı kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin bu yardımı düşük faizli kredi ve yatırımlar yoluyla yapacağını söyledi.
bir de mağdur ettiğiniz borsa yatırımcısını dost edinseniz....
guerra @ çeaş genel müdür yardımcısının önemli bir yazısını paylaşmış,,
ben öncelikle şunu söylemek istiyorum, BİR DEVLET YADA DEVLETLER SIRADAN İNSANLARIN HAKLARINI GASP EDEBİLİYORSA KANUN VE HUKUK BU GASP A BİRŞEY YAPMIYOR VEYA YAPAMIYORSA BU GASP-HAKSIZLIK VS MUTLAKA VE MUTLAKA BİLİNÇLİ, KASITLI VE ART NİYETLİ OLARAK YAPILIYORDUR..
çeaş gm yardımcısı ne diyor? "mağdur" diyor.. peki insanlar ne durum da mağdur olur? devletin kasıtsız hata , yanlış vs yapması , doğal afetler deprem , sel vs.. (tabi bizim işimiz devletle olduğu için sadece bunları dile getirmek istedim yoksa kişilerin -şirketlerin vs mağdur etme durumları da var.)
devlet bir işlem ve eylemi planlı, organize , bilinçli olarak gerçekleştiriyorsa bunun sonuçlarını bilmemesi mümkün değil ve ihtimal dahilinde de değil.
örnek; devlet bir bölgeden kasıtsız olarak (ihtiyaç dahilinde) yol geçirmek istiyorsa o bölge de konut , bina vs varsa bu binaları yıktığında gayrimenkul sahiplerinin tapulu yerlerinin bedelini ödemek zorunda kalacağını bilir.
çeaş özelinde; devlet kendine ait bir kuruluş , şirket vs özelleştiriyorsa yada belli bir süre işletme hakkını veriyorsa üstelik bu şirketin bir kısmı halka açıksa bu şirkete herhangi bir sebepten el koyma durumun da neler olacağını bilir. bu bakımdan devletler her türlü sonucu tahmin ederler ve etmek zorundadırlar, birşeyi eksik ,hatalı yapıyorlarsa bunun sonuçlarını öderler..
kaldı ki bu art niyetli ve kasıtlı olarak yapılıyorsa bu bedeli 2 kat öderler..
bunlara hukuki alt yapı oluşturmak ta dahildir.. yani devlet kendine ait bir şirketin işletme hakkını birilerine verdiyse ve bu şirket halka açıksa devletin bu şirkete el koyma durumun da küçük yatırımcıların hakkını koruyacak hukuki ve yasal düzenlemeleri yapmak zorundadır..
işte t.c devleti bu noktada ART NİYETLİ VE KASITLI OLARAK ANAYASAL SUÇ İŞLEMİŞTİR. devlet BEN BU OLASILIĞI ÖNGÖREMEDİM ASLA DİYEMEZ..
imar bankasının sözüm ona yetkisiz hazine bonosu satışından bahsedeyim.. T.C DEVLETİ ART NİYETLİ, KASITLI, BİLİNÇLİ VS VE ANAYASAL SUÇ İŞLEYEREK.. BANKALARA DEVLET İÇ BORÇLANMA SENETLERİNİ GEREKLİ HUKUKİ ALT YAPI OLUŞTURMADAN DİGİTAL ORTAMDA SATIŞINA YETKİ VERMİŞTİR..
karşılığı olsun yada olmasın bankalar aracılığı ile digital ortamda satılan dibs lerinin karşılığını bir bankayı şu yada bu sebepten BDDK kapattığında almanız mümkün değildi..
yani şöyle düşünün; DEVLET İŞ BANKASINA DİBS SATMA YETKİSİ VERİYOR. İŞ BANKASI KARŞILIKSIZ DİBS SATMASI İÇİN HİÇ BİR ENGEL OLMAMASI HATTA DEVLETİN ADETA SEN DİBSLERİ KARŞILIKSIZ SATABİLİRSİN DEMESİNE RAĞMEN
KURAL DIŞI BİR İŞ YAPMIYOR. YANİ SATTIĞI DİBBSLERİN HEPSİNİN KARŞILĞI VAR. FAKAT İŞ BANKASI İYİ YÖNETİLEMEDİ VE GEREKLİ KOŞULLAR OLUŞTU BDDK BANKAYI KAPATTI BU DURUM DA İŞ BANKASININ DİBS LERİ TMSF YE GEÇİYOR..
BANKA MUHTEMELEN BÜYÜK ZARARDA OLDUĞU VE İLK ALACAKLI DEVLET OLDUĞU İÇİN TMSF " BEN BU DİBSLERİN KARŞILIĞINI ÖDEMEM/ÖDEYEMEM" DİYOR.
şimdi düşündüğümüz de devletin art niyetli , kasıtlı , planlı kötü niyetli bir tutumu var.. belki devlet şöyle düşünüyor; BEN DEVLET İÇ BORÇLANMA SENETLERİNDE MÜLKİYET HAKKINI YATIRIMCIYA VERMEYEYİM. EĞER BİR BANKA BÜYÜK ZARARDA OLURSA VE BANKAYA EL KOYARSAM BANKANIN MÜLKİYETİNDE OLAN DEVLET İÇ BORÇLANMA SENETLERİNİ "CEBE" ATARIM.
VE CEBE ATTIĞIM BU TASARRUFLAR BENİM GARANTİ KAPSAMINDA ÖDEYECEĞİM MEVDUATIN BİR KISMINI YADA BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ FONLAMIŞ OLUR..
zira devletin ilgili kurumlarının digital ortamda dibs satabilmesi için en azından KİŞİ ADINA SAKLAMA HESABI tutmaları gerekmektedir.. farklı şekilde digital ortamda dibs satmaları anayasal suçtur.. yada DİBSLERİN ASLINI YATIRIMCIYA VERMEK ZORUNDADIR.
BENCE SİZİN ANLAMADIĞINIZ YADA ANLAMAK İSTEMEDĞİNİZ DEVLETİ YÖNETENLERİN NE KADAR AŞAĞILIK ZİHNİYETE SAHİP OLDUĞUNU DÜŞÜNEMEMEK.. YILLARDIR BENDE DEVLET ZEDE OLARAK KONUYLA İLGİLENİYORUM..
BUNLAR AKIL ALMAZ DERECE DE AŞAĞILIK ZİHNİYETE SAHİP İNSANLAR. BUNU GERÇEK ANLAMDA İDRAK EDERSENİZ NE YAPILABİLECEĞİNİ O ZAMAN ANLAMA ŞANSI OLABİLİR..
tekrar edeyim devletin ve/veya ilgili kurumların bu tür şeyleri bilinçiz, yanlış, hata vs olarak yapması mümkün değil, bu ZEMİNİ özellikle yaratıyorlar.. sadece böyle bir durumda sizlerin emeklerinizi gasp edebilmek için, haklarınızın üstüne çökebilmek için.
şöyle bir soru ortaya çıkabilir? eee peki napıcaz adam mı öldürelim? bunun kararını siz verebilirsiniz. ben kendi adıma her insanın er-geç öleceğini düşünmekteyim.. tıp/sağlık sektörü artık önemli hastalıklar da insanın ne zaman ölebileceğini neredeyse çok küçük hata oranları ile tahmin edebiliyor.
zamanında büyük akılların uydurduğu savaşlarla çok insan öldü, bu esasen savaş vs değildi.. büyük akılların yarattığı bir bilgisayar oyunuydu fakat ölen insanlar bu oyunda gerçekti..
o zaman algı oyunuyla hayatımızın , geleceğimizin daha iyi olması için canımızı feda ediyorduk, yani kandırılıyorduk.
şimdi esaslı bir dava YANİ KENDİMİZ İÇİN kaybedeceğimiz birşey olmadığında bunu yapabiliriz.. zira geride bırkacağımız torunumuz, evladımız vs olacak..
bu yapıldığın da inanın insanların haklarını bu şekilde gasp etmekten çekineceklerdir.. meşru hırsızlık hep olacak onu engelleyemeyiz.. ama bu tür gaspları engellememiz mümkün...
meşru hırsızlık nedir derseniz? yüksek fiyattan konut aldınız yada almak zorunda kaldınız, yıllar geçti konutunuzu satmak istediniz ve baktınız ki reel anlamda çok zarar etmişsiniz.. bu satış zorunlu ise (ihtiyactan) işte meşru hırsızlıkla karşılaştınız..
zorunlu değilse zaten satmanız sizin hatanız olur... mesela ağır işlere verilen düşük ücretler, bunlarda meşru hırsızlık kapsamında.
en ağır , ölüm riski vs olan işlere en düşük ücretler verilebilir. peki bu neden olur, kişi tahsil görme imkanı olmamıştır, ülke de işşiz sayısı fazladır o ücreti kabul etmedğin de yerine ikame edebileceği çok insan vardır vs..
bu ilk bakışta doğal gibi gelebilir aslında değildir, bu sistemi bir takım insanlar art niyetli, bilinçli ve kasıtlı olarak oluşturmuşlardır.
bir sektör de çok bilgili deneyimli, akıllı ve zeki bir mühendis ilk öğretim mezunu sermaye sahibi bir patrondan daha az kazanır.. esasen işi yapan mühendistir, ama kazanç patron ile asla eşit olamaz..
KISACA MAĞDURİYET DİYE BİRŞEY YOK, KASITLI , ARTNİYETLİ, BİLİNÇLİ YAPILAN BİR GASP VAR.. bunu asla unutmayın...
Ben Cem Uzan Kadar Ahlak Erezyonuna Ugramış Bir Adam Daha Görmedim ... Adam Ülkeden Kaçtıgından Beri Degişti Evrime Ugradı Sürekli Yalan Sürekli Bir Belirsizlik İnsan Olup da Bir Açıklaması Yok ..... Ya Gülerek Spor Başkanı Oluyor Ya Gülerek Siyasi Parti Başkanı Oluyor .... Islak Fransız Gö.... ne Vurdugu Yetmiyor Bide Şimdi Sıla ya Sarmış.... Kimim ? Neyim ? Ben NeYaptım ? Bunca Magdur Yarattım Demiyor..... Kaldıkı Siyasi Hırsı Yüzünden Ailesini Bile Magdur Etti .... Ve Maalesef ki Biiz Bu Arsız Ahlaksız Adamdan Medet Umuyoruz....!!! Hani Süreç Bir Yıl Kısalmıştı Hani ÇEAŞ KEPEZ Hakları Alınacaktı ? Ya SUS Yalanlarla ŞOW Yapma Ya Çık Adam Gibi De Ki Ben Bittim Benden Bu Kadar Bakın Başınızın Çaresine .... Popüler Kalabılmek İçin Umut Kapısı Olabılmek İçin SUSUYOR ..... 17 Bin Magdur ÇEAŞ Aileside Umutla Hergün İnternet Sayfalarını Karıstırıyor Okudukları Haberlerı Yenıden Okuyor... Bir Ümit Belki Yeni Bir Haber Diye ... Ama Ortada Sadece Cem Uzanın Şa şa Lı Renkli Hayatı Var Utanmasa Gö... Açıp Bakın Buda Benim Gö... m Diyecek .. Biz 17 Bin ÇEAŞ Küçük Yatırımcının Hali Nice Olacak Kimse Umursamıyor
sayın alper tunga, cem uzan kim? devlet kim? bu bir alıntı british nikli arkadaş geçmişte yazmıştı..
sıradan insanlar (ki buna cem uzan da dahil) herşeyi yapabilirler.. hırsızlık yapar bedelini öder, devlet anayasa ve yasalara bağlıdır.. devletin işi hırsızlık, gasp değil tam tersine hırsızlık , gasp yapma potansiyeli olanları engellemek, yaptıkları takdir de gereğini yapmaktır.
cem uzan , devletten zihniyet olarak çok daha doğru, çok daha ahlaklı ve en önemlisi çok daha halkı düşünen noktada durmuştur! peki neden?
cem uzan devletin(devleti yönetenlerin) hortumcularla iş birliği yaptığı ve bu zararları 70 milyon halkın üstüne yıkmayı düşündüğü dönemde pekala imar bankası aracılığı ile topladığı paraları türkiye ye yatırım yapmadan yurtdışına çıkarabilir DEVLETİ YÖNETENLERE batan diğer 24 banka da olduğu gibi rüşvet,prim, hibe (adına ne derseniz) verebilir.
ve devletin bu zararı 70 milyon insanın üstüne yıkmasını sağlayabilirdi.. AMA GÖZLEMLEDİĞİMİZ CEM UZAN BUNU YAPMADI..
topladığı paraların tamamına yakını yurtiçinde kaldı (hatta offshore tasarruflar) şirketleri büyüttü , yeni şirketler kurdu.. imar bankasından önce ve sonrasını incelerseniz uzanların ciddi derece de büyüğünü rahatlıkla görürsünüz..
CEM UZAN DEVLET ARTNİYETLİ, KASITLI, BİLİNÇLİ VE PLANLI OLARAK SENARYO YAZARAK ZORLA BATIRDIĞIN DA VE GERİYE DÖNÜK YASA ÇIKARIP UZANLARIN TÜM SERVETİNE EL KOYMAK İSTEDĞİNDE AYNEN ŞUNU DEMİŞTİ..
MALLARIMI VE TASARRUF SAHİPLERİNİ GERİ VER. HEPSİNİ ÖDEYEYİMMMM...
uzanın iyi adam, doğru adam olduğunu söylemek istemiyorum o dönem hangi holding sahibi iyiydi, doğruydu ve halen dahi öyle..
bu olaydan mağdur olan birçok insanın UZANIN DEVLETTEN DAHA DOĞRU, YASALARA DAHA DUYARLI, DAHA AHLAKLI, VS olması gerektiğini düşünmeleri beni ciddi derece de rahatsız ediyor zira bu akıl almaz bir ALGI BOZUKLUĞUDUR..
bu ülke de doğru olması gereken, yasalara, anayasa ya uyması gereken kesin ve kat-i olarak DEVLETTİR.. zira devletin görevi budur... bddk bu yüzden vardır,, spk bu yüzden vardır.. bddk bankaların tüm para hareketlerini kontrol eder.. herşeyden haberi vardır.. uzanların devletin haberi olmadan birşey yapmaları mümkün değildi ve zaten de yapmadılar.
yani devlet imar bankası özelinde tüm tasarrufları kendi şirketlerine kredi olarak kullandırdığı ve/veya aktardığını biliyordu. buna izin veriyordu, böyle yapmasını istiyordu..
çeaş-kepez de tasarruf sahiplerinin haklarını bilinçli, art niyetli, kasıtlı, planlı ve senaryo gereği GASP ETTİ..
DEVLETİ MASUM GÖRMEK, ÜSTÜN GÖRMEK, YARI TANRI GİBİ GÖRMENİZİ GERÇEKTEN AKLIM ALMIYOR.. DEVLET DEDİĞİNİZ, SAMİMİ OLARAK SÖYLÜYORUM 3-5 AŞAĞILIK ŞEREFSİZ, HIRSIZ, GASPÇININ ELİNDEDİR..
tüm bankaların ususluz işlem yapma potansiyeli vardır zaten o yüzden denetleme ve düzenleme kuruluşları vardır ve her 1tl lik para hareketini takip ederler..
uzan devlet kadar dürüsüt, namuslu, yasalara uygun hareket edecekse, diğer banka sahipleri de böyle olacaksa BDDK ZATEN OLMAMALI O KADAR İNSAN ORADA ÇALIŞMAMALI VE İNSANLARIN VERGİLERİ GEREEKSİZ OLARAK ÇALIŞANLARA ÖDENMEMELİ..
bence düşüncelerinizi defalarca tektar tekrar ele alın daha iyi muhakeme etmeye çalışın.. yorumlamanızın değişeceğine inanıyorum.
en basiti hemen herkes hemfikir DEVLET ÖDEDİĞİNİ İDDAA ETTİĞİ TASARRUFLARIN ÇOK ÜSTÜNDE BİR SERVETE EL KOYDU.. peki neden insanların haklarını ödemiyor? devletin el koymaları DEVLETİN HAKSIZ OLARAK SIRADAN (EN ÇOK SÖMÜRÜ DÜZENİNDEN ZARAR GÖREN) İNSANLARIN HAKLARINA ÇÖKMEK İÇİNMİ?
devlet ekonominin çarklarının daha iyi dönmesi (kapitalistlerin daha iyi sömürmesi için) 300 milyar tl karşılığı olmayan para bastı.
bu enflasyona neden oldu.. yani birileri faizi ile bu paraları ödemek zorunda yada ödemeyecek yine 80 milyon halka bu fatura edilecek.. (hatta ediliyor)
bunlar kimsenin emek sarfetmeden, hak etmeden devletin birilerinin cebine koyduğu paralar, sözüm ona faiziyle devlet geri alacağını düşünüyor..
siz düşünün siz yıllarca çalıştınız emek /zaman harcadınız belki hayati birikimleriniz ve devlet karşılığını almasına rağmen bu paranıza çöktü..
ALGI MÜHENDİSLİĞİNDEN, YÖNETİMİNDEN, OYUNUNDAN KENDİNİZİ KURTARIN TAVSİYEM NACİZANE BUDUR...
ÇOK AÇIK KANDIRILIYORSUNUZ. DEVLET TARAFINDAN.. PARANIZA ÇÖKEN, KAHKAHA ATAN DEVLETTİR..
ben bimer üzerinden recep tayyip erdoğan a "allahsız" dedim.. benimle iletişime geçme gereği bile duymadılar.. acaba aşağılık t.c devletinin haksız-hukuksuz 3 milyon tl paramı gasp etmesinden dolayımı böyle davrandılar.
yoksa beni ciddiye mi almadılar? aslında üniversite mezunu, iş yeri sahibi biriydim :)
hocam bu adamlar devlet iç borçlanma senetlerini "mahkeme kararına rağmen" ödememek için yasa çıkarmış insanlar.. bilindiği gibi yurtbank ve bir bankanın offshore hesaplarını ödediler. o bankaları devlet batırmadı, imar bankası planlı, organize ve kasıtlı şekilde devlet tarafından batırıldı buna rağmen offshore hesaplar ödenmedi.
devletin uzanlara para yatıranlara akıl ve mantıkla açıklanamayacak bir düşmanlığı var.. nedenini anlamak mümkün değil.
yurtbank ın batışı ile imar bankasının batırılışı arasında 2 yıl bir süre var yurtbank offshrozedelere ödenen para yatırdıklarının 6-8 katı arasında yani yüzde ile %600-%800 fark ödendi.. imar bankası tasarruf sahiplerine ödenen fark %25 (5 yıl için)
yurtbank battığında faizler yüksekti denebilir ama aradaki fark yenilir yutulur cinsten değil .. söyledğim gibi mahkeme kararını yok saymak için yasa çıkardılar
imar bankasındaki yatırım aracının devlet iç borçlanma senedi yurtbank taki yatırım aracı offshore hesap buna yine dikkat çekeyim..
dahası yurtbank sahibinden nasıl bir tahsilat yapıldı? uzanların el koydukları mal varlığı inanılmaz düzeydeydi..
yorum tabiki siizin...
borsa başkanından Allah razı olsun,en azından aradan 15 sene geçmesine rağmen ortada bir haksızlık yapıldığını dile getirebiliyor,
ancak mağduriyetlerin nasıl giderileceği ve YETERLİMİ noktasında haksızlıklığın devam edeceği adaletin sağlanamıyacağı görülüyor.
çeaş-kepez açık olsaydı bugün en az bir lotu 100 tl idi.çeaşın ve kepezin dağıtım kısmının özelleştirmesinden elde edilen gelir bile göz önünde bulundurulsa dünya kadar para yapar.
şu anda devletin elinde bulunan üretim ve iletim kısmından,dağıtım olmadan bizlere pay verilse yine bizlere ödenmesi düşünülen rakamların çok üzerinde bir rakam,değer ortaya çıkar.
herşey hükümete bağlı,Allah çözümde bulunacak hükümet temsilci ve üyelerine vicdan,merhamet versin demekten başka yapacak bişey yok.
bizlere ölümü gösterip sıtmaya razı olacağımızı söylüyorlar.ne diyelim Allah bildiği gibi yapsın..
yine de bunca uzun bir aradan sonra çeaş ve kepezi ve haksızlığı dile getiren borsa başkanı himmet karadağ bey'e şükranlarımı sunuyorum,ALLAH razı olsun.
Hadi inşallah inşallah.allah devletimize güç versin."zaman kısa düşman çok."