Th trendhound ile hasbihal

****** GOLDAŞ yöneticileri 13 yıldır yargılanıyor. Dava ne zaman bitecek?

Muhakeme usullerimiz malesef hızlı değil.
"Geciken adalet adalet değildir" denir ya, bugün borsanın en itibarlı şirketinin yöneticileri kanunlara aykırı davransa ne olur ki?

****** Ayrıca borsa kotasyonunda olmak ya da olmamak. Vatandaşa balon fiyattan hisse satıp paralarını çarptıktan sonra.....

****** Hükümetin uyguladığı yap-işlet-devret sistemi sağlıklı mı?
Parası olmayan müteahhit körfez köprüsünün ihalesini alıyor. [Ihale rakamı, zaman içindeki değişiklikler ne kadar objektif???]
Bankalara dövizle borçlanarak inşaatı tamamlıyor.
Devlet borcun geri ödeme taksitlerini (günlük geçiş ödemesi sayısı ile) taahhüt ediyor.
Ballı börek, müteahhitin sermaye riski nerede?
Neticede o köprünün mali riski 87 milyon kişinin üstünde.

Türkiye dürüst ve kuralları belli borsa ile kalkınır. Ancak buna Ankara'nın inanması lazım.
Devletin yaptırması gereken büyük yatırımlar borsa aracılığı ile yapılmalı. Kârı da, zararı da hissedarlarının olmalı.

Bu yap-işlet-devret sistemi + çin gribi + deprem bizi yaşadığımız iktisadi krize getirdi.

Alıntı:

---

Originally Posted by TRENDHOUND

SPK'nın acilen yapması gereken reformlar:

1) Her tahtaya asgari 5 azami 25 piyasa yapıcısı atanmalıdır. Böylece manipülasyon ve hatalı fiyatlandırmaların önüne geçilir, aynen diğer gelişmiş ülke borsalarında olduğu gibi.

2) İmtiyazlı hisseler kaldırılmalı, imha edilmelidir. Bu cihete gitmek istemeyen halka açık şirketler borsa kotasyonundan çıkarılmalıdır. Böylece binde 1'lik hisse oranıyla şirketi yönetme imtiyazına sahip olanların arpalığı kesilmiş olur, gerçek fiyatlamalar ortaya çıkar. Mevcut sistemde siz şirketin %99 hissesini toplasanız bile bir işe yaramıyor çünkü adamın elindeki imtiyazlıların oy oranı kat be kat fazla.

3) Asgari halka açıklık %25 olmalı, imtiyazlı hissenin bulunmadığı %50 ve üzeri halka açıklık teşvik edilmelidir. Böyle olduğunda borsada işlem gören şirketleri ele geçirme operasyonları başlar, verimsiz ve amatörce yönetilen şirketler ehline geçer, borsaya müthiş bir canlılık gelir. Ayrıca binde 1 lik veya yüzde yarımlık halka açıklık oranları yüzünden aşırı pahalı suni fiyatlamaların önü kesilir (QNBFB QNBFL KENT gibi hisselerdeki olay).

4) Sportif A.Ş.ler gibi sermayesini yitirmiş şirketlere belirli bir süre verilip durumlarını düzeltmeleri talep edilmelidir. Bu süre zarfında durumunu düzeltemeyenlere ya kayyum atanmalı ya da borsa kotasyonundan çıkartılmalıdır. Sermayelerini yitirmiş şirketler işlem gördüğü sürece bunlara yapılacak yatırımlar verimsiz olmaya devam edecektir, yüksek ihtimalle de heba olacaktır.

5) Gözaltı pazarındaki şirketlere de 12 ay gibi bir süre verilip durumlarını düzeltmeleri talep edilmelidir, aksi halde borsa kotasyonundan çıkartılmalıdır.

6) Manipülasyonlara ve diğer borsa suçlarına çok ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Mesela tahtada her 2 yönde de alt veya üst kademelere çok yüksek lotlar yazıp bir kaç saniye sonra bunları silenlere, böyle yaparak tahtada işlem yapanları veya yapacak olanları yanlış yönlendirenlere (spoofing olayı) diğer borsalarda 25 yıl gibi çok ciddi hapis cezaları veriliyor.

İşte bu reformlar acilen devreye sokulmalı. Peki, SPK bunu yapar mı? Hiç sanmıyorum. Bu ülkede duvara toslamadan hiç kimsenin aklına reform yapmak gelmez maalesef.

---

Bence de imtiyaz saçma bir şey, ama bazı şirketler için elzem olabiliyor. Benim Palantir'in f tipi hisseleri var imtiyazlı misal. Devletin en yüksek güvenlik kademesinde çalışma izni almış bir şirket bu. Çin'in ya da benzeri bir tarafın bu şirketin hisselerini toplama ihtimali bile devletle olan bütün ilişkisini kesmeye yeter.

Alıntı:

---

Originally Posted by 5yearplan

Bence de imtiyaz saçma bir şey, ama bazı şirketler için elzem olabiliyor. Benim Palantir'in f tipi hisseleri var imtiyazlı misal. Devletin en yüksek güvenlik kademesinde çalışma izni almış bir şirket bu. Çin'in ya da benzeri bir tarafın bu şirketin hisselerini toplama ihtimali bile devletle olan bütün ilişkisini kesmeye yeter.

---

Çanakkale boğazından yabancılar mal alamıyor..... izne tabi..
Hisse için de benzeri bir uygulama gelemez mi?

Aksi halde Işıklar holding RIZA vak'aları bolca ortaya çıkıyor...
(Bir tesbitim var, 0101 tesbiti de diyebilirsiniz :party:: Borsada ne kadar patronu "RIZA" isminde şirket varsa hepsi de hissedarını üzmekte.... )

Hala devam etmekte olan yüksek faiz ve krediye erişim zorluğu nedeniyle dönen varlığı kısa vade borcuna göre yüksek olan şirketler avantajlı bence. Diğer bir deyişle kısa vade borcu yüksek şirketlerin işi zor. Küçük firma olmasına rağmen borcu az olan ancak bu yıl fiyatı fazlaca düşmüş hisseler var.

Alıntı:

---

Originally Posted by TRENDHOUND

Çeşme - Bahamalar deniz mesafesi yaklaşık 12 bin km, gitmesi 1 ay gelmesi 1 ay sürdü. Çeşme - Malta - Mayorka - Azorlar - Bahamalar rotası üzerinden dinlene dinlene gittik. Ben ve benim hanımda uluslararası yat kaptanlığı ehliyeti var, 26 metreye kadar boyda ticari olanlar hariç her türlü deniz aracına, yelkenli veya motorlu, tüm dünya karasularında kaptanlık yapabiliyoruz. Ayrıca telsiz operatörlüğü ehliyetlerimiz de var. Zaten bu olmadan limandan ayrılamazsın. 2 kaptan ile yolculuk süper geçti. Yelken seyri olduğu için zaten yakıt masrafı da hemen hemen hiç yok. Saatte 8-12 arası deniz mili (15-22 km) ortalama süratle yol alıp gidiyorsun. Sadece acil durumlarda, tamamen rüzgarsız havalarda, limana / marinaya girerken çıkarken motor devreye girer. Tam donanımlı bir teknedir benimki, zaten okyanus seferine uygun diye aldım. Sonarı radarı telsizi çift dümeni, yakın mesafe keşfi için zodiac botu, altta 2.5 metrelik salması vs vs her şey var. Okyanus seyri için özellikle kasırgalara ve akıntılara çok dikkat etmek lazım, bir de deniz korsanlarının olduğu bölgelere yaklaşmayacaksın örneğin karayiplere. Muhteşem bir seyir oldu yalnız. Tabii seninle beraber gelenler de kafadar olması lazım çünkü 3 ay ayni teknede zaman geçiriyorsun.

---

Kasırgalara karşı yapılacak birşey var mı? Ben de epey eskiden Lise grubuylar ege de bir kaç yelken seyrine katılmıştım. Bir keresinde 70 knota varan fırtına çıktı. Çok zor Simi adasına sığınmıştık. Bir daha fırsat bulamadım yapmaya ama belki artık düşünebilirim.

Alıntı:

---

Originally Posted by 0101

****** GOLDAŞ yöneticileri 13 yıldır yargılanıyor. Dava ne zaman bitecek?

Muhakeme usullerimiz malesef hızlı değil.
"Geciken adalet adalet değildir" denir ya, bugün borsanın en itibarlı şirketinin yöneticileri kanunlara aykırı davransa ne olur ki?

****** Ayrıca borsa kotasyonunda olmak ya da olmamak. Vatandaşa balon fiyattan hisse satıp paralarını çarptıktan sonra.....

****** Hükümetin uyguladığı yap-işlet-devret sistemi sağlıklı mı?
Parası olmayan müteahhit körfez köprüsünün ihalesini alıyor. [Ihale rakamı, zaman içindeki değişiklikler ne kadar objektif???]
Bankalara dövizle borçlanarak inşaatı tamamlıyor.
Devlet borcun geri ödeme taksitlerini (günlük geçiş ödemesi sayısı ile) taahhüt ediyor.
Ballı börek, müteahhitin sermaye riski nerede?
Neticede o köprünün mali riski 87 milyon kişinin üstünde.

Türkiye dürüst ve kuralları belli borsa ile kalkınır. Ancak buna Ankara'nın inanması lazım.
Devletin yaptırması gereken büyük yatırımlar borsa aracılığı ile yapılmalı. Kârı da, zararı da hissedarlarının olmalı.

Bu yap-işlet-devret sistemi + çin gribi + deprem bizi yaşadığımız iktisadi krize getirdi.

---

TR'de içinde bulunulan durum Çin'in 1970 lerin sonundaki veya güney Kore nin 1990 ların başındaki duruma çok benziyor yani ekonomik anlamda çağ atlama sürecinin tam arifesindeki karışık durum söz konusu. Doğru ve adil bir yönetim ile ülke hak ettiği refaha kavuşacaktır.

Alıntı:

---

Originally Posted by 5yearplan

Bence de imtiyaz saçma bir şey, ama bazı şirketler için elzem olabiliyor. Benim Palantir'in f tipi hisseleri var imtiyazlı misal. Devletin en yüksek güvenlik kademesinde çalışma izni almış bir şirket bu. Çin'in ya da benzeri bir tarafın bu şirketin hisselerini toplama ihtimali bile devletle olan bütün ilişkisini kesmeye yeter.

---

Ben imtiyazlı hisselere tamamen karşıyım. Bu imtiyazlar ya oy kullanmadaki imtiyaz ya da yönetim kurulunu belirlemede imtiyaz şeklinde oluyor TR'de. Bu durumda da küçük hissedarların hakları çatır çatır yeniyor, minnacık ama imtiyazlı hissesiyle şirket sahibi istediği gibi şirketi yönetiyor, şirketin içini boşaltma gibi hukuksuzluklara sebep olabiliyor. İmtiyazlı hissesi olan şirketlerin borsaya kote olmalarına izin verilmemeli. Gelişmiş ülke borsalarında Preferred adı altında imtiyazlı hisseler var ancak bunların imtiyazları TR'deki gibi imtiyazlar değil, temettüden yüksek pay alma imtiyazı şeklinde oluyor onlarınki, ayrıca bu imtiyazlı hisseler borsada işlem görüyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by yerli

Hala devam etmekte olan yüksek faiz ve krediye erişim zorluğu nedeniyle dönen varlığı kısa vade borcuna göre yüksek olan şirketler avantajlı bence. Diğer bir deyişle kısa vade borcu yüksek şirketlerin işi zor. Küçük firma olmasına rağmen borcu az olan ancak bu yıl fiyatı fazlaca düşmüş hisseler var.

---

Ultra muhafazakar bir yatırımcı iseniz aynen bunu yapacaksınız ve dönen varlıkların kısa vade borcuna oranına bakıp öyle karar vereceksiniz.