-
Ingiliz yazar Enid Bagnold’un dogum yildonumu (27 Ekim 1889)
http://www.azquotes.com/picture-quot...ld-1-53-03.jpg
“Bir baba bebegini hep kucuk kadin haline getirir. Bir kez kadin oldu mu da geriye dondurmeye calisir.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...ry-morning.jpg
“Insanin zevki her sabah yeniden dogar.”
-
Rus ressam Alexeï Petrovitch Bogolioubov'un olum yildonumu (27 Ekim 1896)
The Battle of Gangut, 1714
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ut%2C_1714.jpg
The Surf, 1874
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_The_Surf.jpg
-
Fransiz ressam Charles Euphrasie Kuwasseg'nin olum yildonumu (27 Ekim 1904)
Grachtenszene mit Segelschiffen, 1873
https://upload.wikimedia.org/wikiped...iffen_1873.jpg
Antwerpen, 1904
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Antwerpen.jpg
-
Silili ressam Alfredo Valenzuela Puelma'nin olum yildonumu (27 Ekim 1909)
La lección de geografía, 1883
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%C3%ADa%22.jpg
La perla del mercader. 1884
http://www.memoriachilena.gob.cl/602..._thumbnail.jpg
-
Modernizm ve Romantizm akiminin uyelerinde Galli sair ve oyun yazari Dylan Marlais Thomas'in dogum yildonumu (27 Ekim 1914)
https://pbs.twimg.com/media/EH4R-A6X...jpg&name=small
http://www.mark-davis-photography.co...e%201%20sm.jpg
https://i.pinimg.com/originals/e8/7c...3b088ef220.jpg
Gozyaslarim sessiz suruklenmeleri gibidir
Bir kac buyulu gulden petallerin,
Ve butun kederlerim yarigindan akar
Hatirlanmayan karlarin ve goklerin
Sanirim, degmis olsaydim yeryuzune,
Parcalanacakti;
O kadar acikli ve guzeldir,
O kadar urkek bir ruya gibi.
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...n-the-moon.jpg
Le mie lacrime sono come il quieto cadere
di petali da qualche magica rosa,
e il mio dolore scorre dalle crepe
di cieli e nevi di cui non è memoria.
Se toccassi la terra
credo che andrebbe in polvere;
è così triste e bello,
così tremulamente come un sogno.
https://4.bp.blogspot.com/-IB94ot-QF.../Thomas+4.jpeg
Bir sehri yikti kagidi imzalayan el
Solugu kesti bes egemen parmak
Ciftlestirdi oluler evrenini, bir ulkeyi boldu
Bes kral bir krali olume gorurdu
Egik bir omuza uzanan guclu el
Tebesirle kenetlenmis parmak eklemleri
Cinayetlere bir son veriyor
Gorusmelere son veren kalem
Bir hastaligi cogaltiyor guclu el
Agustos bocegiyle birlikte aclik ve kitlik
Karalanmis bir imzayla buyuktur
Insanlara hukmeden el
Krallar oluler sayar, yaralari yumusatamaz
Ve alnini oksayamaz kimsenin
Gokyuzu ve sefkat ellerin emrindedir
Ama gozyasi yoktur ellerin.
-
Fransiz ressam Alfred Philippe Arthur Roll'un olum yildonumu (27 Ekim 1919)
Le 14 juillet 1880, inauguration du monument à la République (vers 1882)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...1881_-_001.jpg
Manda Lamétrie, fermière, 1887
https://az333959.vo.msecnd.net/image...7-de679731.jpg
-
Misirli feminist yazar, aktivist ve psikiyatrist Nevâl El-Seddavi'nin dogum gunu (27 Ekim 1931)
"Shakespeare'in Othello'su ve Othello'nun sevgili Desdemona'sini olume goturen kiskancligi, erkegin icinde ozel mulkiyet ve kadina sahip olmanin ruhunu tutsak kilan ve onu insanligindan uzaklastiran aglari ormeye baslamasindan bu yana biriken bu zalim cerahatin canli bir betimlemesidir." Havva'nin Ortulu Yuzu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Shakespeare's Othello, and Othello's jealousy which led to the murder of his beloved Desdemona, are a vivid portrayal of the evil discharge pent up in man ever since private property and possession of women began to spin the web that imprisons his soul and alienates him from his own humanity."
"Gecmisteki egemen siniflar, tarihte sinirli kazanclarina sukredip baskalarinin ayricaliklarini korumak adina, gonulluce savasabilmelerini saglamak uzere, ucretlilere kanaatkarlik, stoacilik ve dunya nimetlerine sirt cevirmeyi ahlak degerleri olarak dayatmislardi. Oysa ust siniflara hersey serbestti ve acgozluluk, sehvet, keyif duskunlugu, zevk ve sefa, emekci kitlelerin sefaleti uzerinde kol gezerdi."
https://tmm.chicagodistributioncente...1783607471.jpg
"In history the ruling classes of by-gone days imposed the moral values of abstinence, stoicism and a renunciation of worldly pleasures on wage-earners to ensure that they were satisfied with their meagre pay, and would willingly **** up to fight in armies for the defence of privileges which belonged to others. In the upper classes, however, all was permitted and the values of greed, lust, extravagance and pleasure were allowed to flourish on the misery of the masses."
-
Pulitzer Odullu Amerikali sair ve roman yazari Sylvia Plath'in dogum yildonumu (27 Ekim 1932)
https://66.media.tumblr.com/tumblr_l...64so1_1280.jpg
“Ne kadar hevesli olursan ol, karakterinin kaderin oldugundan ne kadar emin olursan ol, elektrik lambasinin sahte neseli parlakliginda, saatin yuksek sesli tiktaklarinin esliginde yapayalniz odandayken ne gecmis ne gelecek, hicbir seyin gercek olmadigina dair ciplak ve aci gercegin farkina varmaktan kendimi alikoyamam. Ve neticede su ani olusturan yegane sey olan gecmis ya da gelecekten yoksunsan, neden simdinin bos kabugunu kirip canina kiymiyorsun ki? Ancak kafatasimin icinde duran, ‘Dusunuyorum, oyleyse varim!’ sozunu papagan gibi yineleyen, mantik yurutebilen, o soguk, gri organ parcasi her zaman bir sapak, bir yokus, yeni bir cikis olacagini fisildiyor. Iste bu yuzden bekliyorum.” Gunlukler
https://images-na.ssl-images-amazon....1BhvpgxcQL.jpg
“I can't deceive myself that out of the bare stark realization that no matter how enthusiastic you are, no matter how sure that character is fate, nothing is real, past or future, when you are alone in your room with the clock ticking loudly into the false cheerful brilliance of the electric light. And if you have no past or future which, after all, is all that the present is made of, why then you may as well dispose of the empty shell of present and commit suicide. But the cold reasoning mass of gray entrail in my cranium which parrots, ‘I think, therefore I am,’ whispers that there is always the turning, the upgrade, the new slant. And so I wait.”
https://www.poemhunter.com/i/poem_im.../the-rival.jpg
Gulumseseydi ay, sana benzerdi.
Guzel bir seyle ayni izlenimi
Birakirsin, fakat yok edicisin.
Ikiniz de isigin buyuk odunc alicilarisiniz.
Acilanir dunyaya onun O-agzi; seninkiyse umursamaz.
Ve her seyi tasa dondurmek senin ilk katkin.
Bir anit mezara uyaniyorum; buradasin,
Tikirdatarak parmaklarini mermer masaya, sigara ariyorsun,
Bir kadin kadar kindarsin, fakat o denli urkek degilsin,
Ve yanitlanamayacak bir seyler soylemeye can atiyorsun.
Ay da hor gorur tebaasini,
Fakat gunduz vakti maskaranin biridir.
Hosnutsuzluklarin, ote yandan,
Ulasir mektup kutusuna hos araliklarla,
Beyaz ve yazisiz, karbon monoksit gibi yayilir.
Hic bir gun yok ki senden haber gelmesin,
Dolanip durursun belki Afrika’da, fakat dusunursun beni.
(Sylvia Plath, Venedik’te, 8 Nisan 1956)
https://2.bp.blogspot.com/-pw8d85Q6Y..._1_flipped.jpg
https://2.bp.blogspot.com/-7y1udnzki...ice_1_blog.jpg