Metal masters Metallica, Wherever I May Roam single’ini 19 Ekim 1992’de Elektra etiketiyle yayinladi.
https://coubsecure-s.akamaihd.net/ge...6710_image.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=S5TnPjOd_To
Printable View
Metal masters Metallica, Wherever I May Roam single’ini 19 Ekim 1992’de Elektra etiketiyle yayinladi.
https://coubsecure-s.akamaihd.net/ge...6710_image.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=S5TnPjOd_To
Amerikali Alternative rock, hard rock ve grunge grubu Pearl Jam, 2.studyo albumu Vs’i 19 Ekim 1993 tarihinde Epic Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://streamd.hitparade.ch/cdimage...l_jam-vs_a.jpg
Fransiz avukat ve yazar Nathalie Sarraute’un olum yildonumu (19 Ekim 1999)
“Ve konusuyorlardi, biteviye konusuyorlardi, ayni seyleri tekrar ede ede, evirip cevirerek, tekrardan evirip cevirerek, bir bu yonden, sonra obur yonden, hep yogurarak, ayni seyleri yogura yogura, kendi hayatlarindan elde ettikleri (‘hayat’ diyorlardi buna, ve bu konu onlarin alaniydi), bu kisir ve nankor konuyu parmaklari arasinda yuvarlaya yuvarlaya, yogura yogura, cekip uzatarak, ve yuvarlaya yuvarlaya, ta ki hayat, nihayet, parmaklari arasinda ufacik, sekilsiz bir sey, boz renkli kucuk, yuvarlak bir top olmaktan ileri gecemesin.” Yonelisler
https://www.laprocure.com/cache/couv...2707321466.jpg
“Et elle parlaient, parlaient toujours, répétant les mźmes choses, les retournant, puis les retournant encore, d’un cōté puis de l’autre, les pétrissant, les pétrissant, roulant sans cesse entre leurs doigts cette matičre ingrate et pauvre qu’elles avaient extraite de leur vie (ce qu’elles appelaient « la vie », leur domaine), la pétrissant, l’étirant, la roulant jusqu’ą ce qu’elle ne forme plus entre leurs doigts qu’un petit tas, une petite boulette grise.”
Ingiliz tasarimci, gok bilimci, geometri uzmani ve caginin en taninmis mimarlarindan Sir Christopher Wren’in dogum yildonumu (20 Ekim 1632)
https://quotefancy.com/media/wallpap...tretch-out.jpg
“Insanlarin gozlerini uzatacaklari zaman gelecektir. Dunya gibi gezegenleri gormek icin.”
Sembolizm'in en buyuk temsilcilerinden, aykiri Fransiz sair (Jean Nicholas) Arthur Rimbaud’un dogum yil donumu (20 Ekim 1854)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...ensation-2.jpg
Mavi yaz aksamlarżnda, ozgur, gezecegim,
Ayaklarimin altinda nemli, serin kirlar;
Basaklari devsirip otlari ezecegim,
Yikayip aritacak ciplak basimi ruzgar.
Ne bir soz, ne dusunce, yalniz bitmeyen dus
Ve yuregimde sevgi; buyuk, sonsuz, umutlu,
Cekip gidecegim, cingene gibi, basibos
Dogada, -bir kadinla birlikte gibi mutlu.
Uzgun yuregim akiyor gemiye,
Bir gevislik tutun salyasi gibi;
Corba artiklari yuzumde, niye?
Uzgun yuregim akiyor gemiye;
Ya bu kaba saba sozler ne diye?
Adamlarin bu zevzek gulusleri?
Uzgun yuregim akiyor gemiye
Bir gevislik tutun salyasi gibi.
Hep belden asagi edepsiz laflar
Onu nasil bastan cikardi, bakin!
Dumende de o bicim resimler var,
Sevismeler, kalkmis cinsel organlar...
Siz ey beni buyuleyen dalgalar,
Alin kirli yuregimi, aritin
Hep belden asagi edepsiz laflar
O'nu nasil bastan cikardi, bakin!
https://media.poetryfoundation.org/m...h=1200&fit=max
Il mio triste cuore sbava a poppa,
Il mio cuore č pieno di trinciato:
Gli lanciano schizzi di zuppa,
Il mio triste cuore sbava a poppa:
Sotto i lazzi della truppa
Che scoppia in una risata generale,
Il mio triste cuore sbava a poppa,
Il mio triste cuore č pieno di trinciato!
Itifallici e soldateschi
I loro lazzi l'han depravato!
Al timone si vedono affreschi
Itifallici e soldateschi.
Oh flutti abracadabranteschi,
Prendete il mio cuore, che sia lavato!
Itifallici e soldateschi,
I loro lazzi l'han depravato!
Amerikali filozof, psikolog ve egitim kuramcisi John Dewey’in dogum yildonumu (20 Ekim 1859)
https://quotefancy.com/media/wallpap...-education.jpg
“Egitim hayata hazirlik degil, hayatin kendisidir.”
https://www.azquotes.com/vangogh-ima...t-50-28-81.jpg
“Olusturulabilecek en onemli tutum ogrenmeye devam etme arzusudur.”
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-52-23-41.jpg
“En iyi ve akilli ebeveynler kendi cocuklari icin istediklerini, toplumun butun cocuklari icin istemelidir.”
https://www.longviewoneducation.org/...2/IMG_0004.jpg
“Eger bugun, dun ogrettigimiz gibi ogretiyorsak, cocuklarimizin geleceginden caliyoruz.”
Franz Schubert'in 2. Senfonisinin ilk belgelendirilmis performansi Londra’da , August Manns yonetiminde Crystal Palace orkestrasi tarafindan 20 Ekim 1877 tarihinde gerceklesti.
(Belgelenmemis ilk performansi 1815 yilinda Viyana’da Kaiserlich-konigliches Stadtkonvikt’de yapildigi sanilmaktadir.)
http://www.famouscomposers.net/image...z-schubert.jpg
Macar asilli Amerikali aktor ‘Kont Dracula’ Béla Lugosi’nin dogum yildonumu (20 Ekim 1882)
https://media.giphy.com/media/PRy5GPH1uAeNa/giphy.gif
https://66.media.tumblr.com/63c5b15f...usg4o1_500.gif
The Washington Post’daki cizimleriyle taninan Amerikan mizahci Art Buchwald’in dogum yildonumu (20 Ekim 1925)
https://img.discogs.com/ArsE8yiMnBFo...-6434.jpeg.jpg
https://i190.photobucket.com/albums/...fc633bcebc.jpg
https://www.oreilly.com/library/view...cs/26fig01.jpg
https://www.oreilly.com/library/view...cs/26fig02.jpg
Amerikali sair, roman, oyun ve soz yazari Michael McClure’un dogum gunu (20 Ekim 1932)
https://static.poetryfoundation.org/...6/pages/16.png
Kimdi bu insan-Aslanlar duslerimde yuruyen
duvarlari tansik bir odada
esneyen koca bir bebekten ben?
Kimdi o insan-Aslanlar yuzleri yeleli
besigimin ustune egilen kutsamak icin beni
Onlar miydi ‘Ruhumun ve aklimin sanatcisiyim ben’ diyen
Parsomeni icime tutturan?
Uyurken goruyorum kendi kendimi-
uyuyan butun cocuklar bedensizdir
Sonsuz evrende dus goren devlerdir
tombul bacaklari yumusak yorgan altinda uzanmis
ve benim ustumde kalkarlardi
ve onlarżn gecislerinde kucumenceciktim
onlarin keskin dislerini ve biyiklarini ansiyorum
gulumsemek icin egildiklerinde -
ve odamin icindeki tuylerinin kokusunu
kimim ben, animsamiyorum
Ama biliyorum
gucuyum
bir milyon askin!
Amerikan eski bas sairi ( 1997-2000 yillari arasinda), Amerikali sair, deneme yazari, edebi elestirmen ve cevirmen Robert Pinsky’nin dogum yildonumu (20 Ekim 1940)
Maddi bir sekil almayż sectikleri zaman onlar
Helikopter boceklerine benzeyecekler. Kanatlari parżldayacak.
Eski Yunan tiyatro eserlerinin korolari gibi konusacaklar
Onlar kadar cok, fakat birinci-insan tek agizdan.
Onlarżn gokkubedeki renkleri yeryuzune golgelik olacak.
Degisen tek seste ve gittikce yukselen ahenkte unutulan danslar yapacaklar.
Onlarin yargisi safkan dogrulugun icersinde sukran duasina benzeyecek,
Ve kendi elektrik devrelerinde hareket sekillerinden birisi anlayis olacak.
Onlarżn mukemmel duygu organlari bizim asżl tozumuzu kavrayacak,
Ve bizim en iyi ve en kotumuzu, sanki sanatmis gibi, yeniden yaratacak.
https://d279m997dpfwgl.cloudfront.ne...y-1000x744.jpg
When they choose to take material form they will resemble
Dragonflies, not machines. Their wings will shimmer.
Like the chorus of Greek drama they will speak
As many, but in the first-person singular.
Their colors in the sky will canopy the surface of the earth.
In varying unison and diapason they will dance the forgotten.
Their judgment in its pure accuracy will resemble grace and in
Their circuits the one form of action will be understanding.
Their exquisite sensors will comprehend our very dust,
And re-create the best and the worst of us, as though in art.
Avusturyali oyun ve roman yazari Elfriede Jelinek’in dogum gunu (20 Ekim 1946)
http://www.acflondon.org/media/image....width-900.jpg
“Fabrika ve onun altindaki toprak, mulk sahibine ait. Yine de fabrika oldukca memnun, cunku mutlu insanlar mutsuz insanlara nazaran daha cok uretir. Fabrikada calisan kadinlar mulk sahibine ait degiller. Burada calisan kadinlar tamamen ailelerine aittir. Sadece fabrika mülk sahibine ait. Herkes durumun boyle olmasindan gayet memnun.” Sevda Kadinlari
https://images-na.ssl-images-amazon....Pj%2B%2BgL.jpg
“Die fabrik und das darunterliegende grundstück gehören dem besitzer, der ein konzern ist. Die fabrik freut sich trotzdem, wenn frohe menschen sich in sie ergießen, weil solche mehr leisten als unfrohe. Die frauen, die hier arbeiten, gehören nicht dem fabriksbesitzer. die frauen, die hier arbeiten, gehören ganz ihren familien.”
John Ronald Reuel Tolkien, Yuzuklerin Efendisi serisinin 3. Final romani Kralin Donusu (The Return of the King - Il Signore degli Anelli - Il ritorno del re) 20 Ekim 1955 tarihinde George Allen & Unwin araciligiyla Londra’da yayimlandi.
"Yine de dunyanin butun gelgitlerine hakim olmak degil bizim rolumuz; bizim rolumuz icine birakilmis oldugumuz yillari SIKINTIDAN kurtarmak icin elimizden geleni yapmak, bizden sonra yasayanlar islemek icin temiz bir toprak bulabilsinler diye bildigimiz tarlalardaki kotulugu kokunden sokup atmak."
https://corecanvas.s3.amazonaws.com/...ing_fcover.jpg
“It is not our part to master all the tides of the world, but to do what is in us for the succour of those years wherein we are set, uprooting the evil in the fields that we know, so that those who live after may have clean earth to till. What weather they shall have is not ours to rule.”
"Ben de oyle dusunuyordum bir zamanlar. Ama ēok derinden yaralandim Sam. Shire'i kurtarmaya calistim ve basardim ama kendim icin degil. Bu hep boyle olmali Sam, isler tehlikeli olunca: birileri vazgecmeli, kaybetmeli ki digerleri kazanabilsin. Ama sen benim varisimsin: sahip oldugum ve olacagim her seyi sana biraktim sonra senin Gul'un ve Elanor'un var; daha minik Frodo, minik Gul ve Merry ve Altżnbukle ve Pippin gelecek; belki benim goremedigim daha coklari da. Ellerine ve aklina her yerde ihtiyac olacak. Belediye baskani olacaksin tabii ki, istedigin surece; tarihteki en unlu bahcivan olacaksin; sonra kirmizi kitap'tan birēok sey okuyacak, gecip gitmis olan cagin hatiralarini canli tutacaksin ki halk buyuk tehlikeyi hatirlasin ve sevgili ulkelerini daha da cok sevsin. Ve bunlar da seni, oyku'nun sana ait bolumu surdukce mumkun oldugunca mesgul ve mutlu edecek. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1HPGe1YjQL.jpg
“Anch'io lo credevo, un tempo. Ma sono stato ferito troppo profondamente, Sam. Ho tentato di salvare la Contea, ed č stata salvata, ma non per merito mio. Accade sovente cosģ, Sam, quando le cose sono in pericolo: qualcuno deve rinunciare, perderle, affinché altri possano conservarle. Ma tu sei il mio erede: tutto ciņ che ebbi e che avrei potuto avere io, lo lascio a te; e poi tu hai Rosa, ed Elanor, e verranno anche il piccolo Frodo e la piccola Rosa, e Merry e Cioccadoro e Pipino, e forse altri che ancora non vedo. Le tue mani e il tuo cervello saranno necessari dappertutto. Sarai Sindaco, naturalmente, finché vorrai, e il pił famoso giardiniere della storia; e leggerai brani del Libro Rosso, mantenendo vivo il ricordo dei tempi passati, affinché la gente ricordi il Grande Pericolo ed ami ancora di pił il suo caro paese. Tutto ciņ ti renderą occupato e felice finché durerą la tua parte nella Storia.”
Danimarka asilli Amerikali aktor, yapimci, yazar, muzisyen, fotografci, sair ve ressam Viggo (Peter) Mortensen'in dogum gunu (20 Ekim1958)
https://media.giphy.com/media/9H6jNcz9gHeiA/giphy.gif
https://i.makeagif.com/media/8-09-2015/NXQJzb.gif
https://media.giphy.com/media/li9XTykkArsaY/giphy.gif
Ingiliz yazar ve televizyon programcisi Katherine Louise Mosse’un dogum gunu (20 Ekim 1961)
“Temmuz 1209: Carcassonne’de on alti yasinda bir kiza babasi Kutsal Kase’nin gercek sirrini anlattigini iddia ettigi esrarengiz bir kitap verir. Alais kitaptaki garip kelimelerin ve simgelerin altinda gizlenen anlamlari anlamasa da bu kitabi cani pahasina saklamasi gerektigini, kaderinin buna bagli oldugunu bilir. Binlerce yil gecmise, kadim Misir’in collerine dek uzanan labirentin sirrini saklamak buyuk fedakarliklara ve sonuna kadar inanmaya baglidir.
Temmuz 2005: Carcassone’nin varoslarindaki daglarda arkeolojik bir kaziya katżlan Alice Taner, bir rastlanti sonucu iki iskelet bulur. Gizli mezardaki tabutun icindeki kemikleri gorunce bunlarin karabasanlari andiran kotucul gucunu hisseder. Ayni zamanda kayaya kazinmis gizemli kadim kelimeleri her nasilsa anladiginiż urpererek fark eder.”
https://images-na.ssl-images-amazon....1XpKpg8V6L.jpg
July 1209: in Carcassonne a young girl is given a mysterious book by her father which he claims contains the secret of the true Grail. Although Alaļs cannot understand the strange words and symbols hidden within, she knows that her destiny lies in protecting it. It will take great sacrifice and faith to keep the secret of the labyrinth safe - a secret that stretches back thousands of years to the deserts of Ancient Egypt .
July 2005: Alice Tanner stumbles upon two skeletons during an archaeological dig in the mountains outside Carcassonne. Inside the hidden tomb where the bones lie crumbling, she experiences an overwhelming sense of malevolence, as well as a creeping understanding that, however impossible it seems, she can somehow understand the mysterious ancient words carved into the rock
“Bu hayatta geride biraktigimiz, kim oldugumuzun ve ne yaptigimizin anisidir. Sadece bir muhur, o kadar.”
https://images-eu.ssl-images-amazon....1GpV9ScsUL.jpg
“What we leave behind in this life is the memory of who we were and what we did. An imprint, no more.”
Amerikali rap muzik sanatcisi Snoop Dogg’in (Calvin Cordozar Broadus, Jr.) dogum gunu (20 Ekim 1971)
https://media.giphy.com/media/ScZzMlETdv9mg/giphy.gif
https://media1.tenor.com/images/47dd...itemid=5354224
https://media.giphy.com/media/FTSQZtKypegso/giphy.gif
Sydney Opera House’un acilisi Kralice Elizabeth tarafindan 20 Ekim 1973 tarihinde yapildi.
http://i.telegraph.co.uk/multimedia/...a_2014142i.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_Dec_2008.jpg
http://www.timrileydigital.com/phddi...use_gif460.gif
https://static1.squarespace.com/stat...+Slideshow.gif
Madonna, 5.studyo albumu Erotica^yi 20 Ekim 1992'de Sire, Warner Bros ve Maverick etiketleriyle piyasaya surdu.
https://www.rockhall.com/sites/defau...?itok=sorqXllC
https://media.giphy.com/media/aMqXRBOSX9tN6/giphy.gif
Akademi Odullu Amerikali aktor ve yapimci Burt Lancaster’in olum yildonumu (20 Ekim 1994)
https://media.giphy.com/media/pgYlxaFFAE9jy/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/xlDqdtfXs86Dm/giphy.gif
Ilk Mark Twain Mizah Odulunu Komedyen Richard Pryor 20 Ekim 1998 tarihinde kazandi.
https://www.wgte.org/sites/default/f...rize---798.jpg
http://ww1.hdnux.com/photos/12/23/25.../1024x1024.jpg
https://25.media.tumblr.com/94b9c516...zoa7o1_500.gif
https://memestatic.fjcdn.com/gifs/1+...12_6366936.gif
Amerikali hard rock grubu Aerosmith, canli albumu A Little South of Sanity’i 20 Ekim 1998 tarihinde Geffen ve Columbia etiketleriyle piyasaya surdu.
https://images-na.ssl-images-amazon....L._SL1060_.jpg
Amy Winehouse, cikis albumu Frank’i 20 Ekim 2003’de Island Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.discogs.com/PiqhD8FtsZJQ...-2786.jpeg.jpg
Christopher Nolan'in yonettigi, Christian Bale, Hugh Jackman, Scarlett Johansson'in rol aldigi drama-gizem-bilim kurgu filmi Prestij (The Prestige) 20 Ekim 2006 tarihinde vizyona girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....0MzY2._V1_.jpg
https://media.giphy.com/media/4D19NiVTyEcmY/source.gif
“Sair butun anlamlarin uzun sure, sonsuzca ve dusunulmus bir sekilde duzensizlesmesiyle kendini gorunmezi goren , bilenmezi bilen kilar. Askin, acinin, istirabin, cilginligin butun sekillerini yasayarak; bizzat kendini arar, butun zehirleri kendinde tuketir, bunu da onlarin sadece ozlerini saklamak icin yapar. Kelimelerle anlatilmaz bir iskencedir bu, ki bunda sair butun bir imana, insanustu buyuk bir guce ihtiyac duyar, ayrica bunda sair daha pek ēok sey arasinda buyuk hasta, buyuk cani, buyuk lanetli - ve en yuksek Bilgin- olur. Cunku sair boylece bilinmeze ulasir! Cunku sair ruhunu islemistir, coktan herkesten daha ēok zengindir! Sair bilinmeze ulasir ve cilgina donmus bir halde, gormeleriyle, vizyonlariyla sonunda aklini kaybedebilir de, o onlarż gordu bir kere! Duyulmadik ve adlandirilamaz seylerle yaptigi sicramada isterse gebersin: daha baska korkunc isciler geleceklerdir; otekinin gucunun tukenip yigilip kaldigi ufuklardan onlar baslayacaklar bu kez!” Arthur Rimbaud, Cehennemde Bir Mevsim
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Il poeta si fa veggente attraverso una lunga, immensa, ragionata sregolatezza di tutti i sensi. Tutte le forme d'amore, di sofferenza, di follia; cerca se stesso, esaurisce in se stesso tutti i veleni per serbarne la quintessenza. ineffabile tortura in cui ha bisogno di tutta la fede, di tutta la sovrumana forza, e dove diventa il gran malato, fra tutti, il gran criminale, il gran maledetto, e il supremo Sapiente! Infatti giunge all'Ignoto! Poiché ha coltivato la sua anima, gią ricca, pił di qualsiasi altro! Giunge all'Ignoto. Egli ha un incarico dall'Umanitą, dagli animali anche: dovrą far sentire, palpare, ascoltare le sue scoperte. Se quel che riporta di laggił ha una forma, dą una forma: se č informe dą l'informe”
On yedi yaslarinda gelgec oluyor yurek,
Simdilik hosca kaim gurultulu kahveler!
Boyle tatli bir aksam bira neyine gerek –
Yesil ihlamurlarin alti dunyaya deger.
Haziran aksamlari bu yollar sanki cennet!
Yum gozlerini solu, hava mis gibi nasil;
Gurultuyle birlikte ruzgar -uzak degil kent-
Asma ve bira kokusu tasir usul usul…
--Ve cevrilmis ince bir dalla gokyuzu, kara
Mini mini tul gibi bir esarbi andirir,
Tatli titresimlerle, kucuk, beyaz, maskara,
Bir yildiz bu gergefe girip isiklandirir…
https://www.artmajeur.com/medias/sta...12_rimbaud.jpg
A diciassett'anni non si puņ esser seri.
- Una sera, al diavolo birre e limonata
e gli splendenti lumi di chiassosi caffč!
- Te ne vai sotto i verdi tigli a passeggiare.
Com'č gradevole il tiglio nelle sere di Giugno!
L'aria č si dolce che a palpebre chiuse
annusi il vento che risuona - la cittą č vicina -
e porta aromi di birra e di vino...
Ecco scorgersi un piccolo brano
d'azzurro scuro, incorniciato da lievi fronde,
punteggiato da una malvagia stella, che si fonde
in dolci fremiti, piccola e bianca...
Italyan yazar, oyun yazari, sair ve hiciv ustasi Pietro Aretino’nun olum yildonumu (21 Ekim 1556)
“Ofkeli insanlar kor ve ahmaktir. Cunku ofke akli alir goturur, aklin yoklugunda gazap zihnin tekmil yetilerini yagmalar, akil yurutme kendi gururunun zindanina hapsolur.”
https://www.maremagnum.com/uploads/i...f19231ac8f.JPG
“Veramente, gli uomini adirati son ciechi e stolti, peroché la ragione in cotale atto se ne fugge, e, dove ella non č, l'ira saccheggia tutte le ricchezze de l'intelletto, onde il consiglio riman prigione de la superbia sua. “
“Ben gercek bir kralim! Cunku kendime hukmedebiliyorum.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Io sono, davvero, un re, perché io so come comandare a me stesso.”
Italyan ressam Domenichino’nun (Domenico Zampieri) dogum yil donumu (21 Ekim 1581)
La caccia di Diana (The Hunt of Diana, 1616)
http://www.settemuse.it/pittori_scul...diana_1616.jpg
Ingiliz sair ve politikaci Edmund Waller’in olum yildonumu (21 Ekim 1687)
https://images.slideplayer.com/35/10...es/slide_3.jpg
Git, guzelim Gul,
Zamanini ve zamanimi bosa harcayan o kadina soyle,
Bilsin artik,
O’nu sana benzettigimde,
Nasil sirin ve hilesiz gozukur gozume.
Soyle zarafetlerinin gozetlenmesinden kacinan
O genc kadina,
Ki senden dogan
Kimsenin oturmadigi o collerde,
Ovulmeden olmus demektir.
Ucra isikta guzelligin degeri
Kucuktur:
Gelsin diye davet et,
Arzulansin diye istirap versin kendisine,
Ve kizarmasin yüzü ki hayran kalinsin.
Ol sonra, ki O
Nadir her seyin ortak yazgisi
Okunsun sende;
Nasil da kucuk bir parcasini paylasirlar zamanin,
Ki boylesi sasilacak olcude sirin ve adildir.
Italyan ressam Giovanni Paolo Pannini’nin olum yildonumu (21 Ekim 1765)
Rovine romane con figure (Roman Ruins with Figures, 1739)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...igure_1730.jpg
Ingiliz sair, elestirmen ve filozof Samuel Taylor Coleridge’in dogum yildonumu (21 Ekim 1772)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...HOA76xJXKMB5vL
Ihtiyar bir Denizci bu,
Ve durdurur ucunden birini:
Uzun kir sakalin ve parildayan gozunle
Beni durdurman niye simdi?
Guveyin kapilari ardina dek acik
Ve ben en yakin akrabayim;
Konuklar bulustu, Solen kuruldu,-
Dugune kulak verebilirsin.-
Ama o yine de dugun davetlisini tutar-
Bir Gemi vardi, der-
Hayir, eger gulunecek bir oykun varsa,
Denizci! benimle gel.
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...1841938509.jpg
It is an ancient Mariner,
And he stoppeth one of three.
'By thy long grey beard and glittering eye,
Now wherefore stopp'st thou me?
The Bridegroom's doors are opened wide,
And I am next of kin;
The guests are met, the feast is set:
May'st hear the merry din.'
He holds him with his skinny hand,
'There was a ship,' quoth he.
'Hold off! unhand me, grey-beard loon!'
Eftsoons his hand dropt he
Fransiz yazar ve sair Alphonse Marie Louise Prat de Lamartine’nin dogum yildonumu (21 Ekim 1790)
https://image.slidesharecdn.com/pwbm...?cb=1291402718
Ebedi gecesinde bu donussuz seferin
Hep baska sahillere dogru suruklenen biz
Zaman adli denizde bir gun, bir lahza icin
Demirleyemez miyiz?
Ey gol, henuz aradan bir sene gecti ancak,
Seyrine doymadigi o canim su yaninda
Bir gun onu ustunde gordugum su tasa, bak
Oturdum tek basima!
Altinda bu kayanin yine boyle inlerdin;
Gene boyle carpardi dalgalarin bu yara,
Ve boyle serpilirdi ruzgarla kopuklerin
O guzel ayaklara.
Nobel Vakfinin kurucusu Alfred Bernhard Nobel’in dogum yildonumu (21 Ekim 1833)
https://img-s1.onedio.com/id-5626f05...72044d88c8.jpg
Italyan romanci, oyku yazari ve sair Edmondo De Amicis'in dogum yildonumu (21 Ekim 1846)
"Bu sehir, bu vatan uzun yillar boyunca senin butun dunyandi.Annenin yaninda ilk adimlarini orada attin, ilk heyecanlarini orada duydun, ilk kez orada dusunmeye basladin, ilk arkadaslarini orada buldun.Bu vatan senin icin bir anneydi; seni egitti, gelidtirdi, korudu.O anneyi butun sokaklarda ara,Onu sev,haksizliga ugradiginiż gordugun zaman da mutlaka onu savun."¯ Cocuk Kalbi
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ont_matter.jpg
"La tua cittą, - la tua piccola patria, - quella che č stata per tanti anni il tuo mondo, - dove hai fatto i primi passi al fianco di tua madre, provato le prime commozioni, aperto la mente alle prime idee, trovato i primi amici. Essa č stata una madre per te: t'ha istruito, dilettato, protetto. Studiala nelle sue strade e nella sua gente, - ed amala, - e quando la senti ingiuriare, difendila."
"Iste karsimizda, Istanbul sehri. Sonsuz, yuce fevkalade! Kainatin ve insan soyunun ihtisami. Demek ki boyle bir guzellik sadece bir hayal degilmis. Haydi simdi bu ilahi goruntuyu tarif etmeye, kelimelerle kutsiyetini bozmaya calis bakalim. Kim Istanbul'a tarife curet edebilir ki. Chateaubriand, Lamartine, Gautier. Hepsi de nasil kekelemisler?"Istanbul
http://alessandria.bookrepublic.it/a...58408544/cover
"Ecco Costantinopoli! Costantinopoli sterminata, superba, sublime! Gloria alla creazione ed all'uomo! Io non avevo sognato questa bellezza! Ed ora descrivi, miserabile! profana colla tua parola questa visione divina! Chi osa descrivere Costantinopoli? Chateaubriand, Lamartine, Gautier, che cosa avete balbettato?"
Irlandali sair ve roman yazari Patrick Kavanagh'in dogum yil donumu (21 Ekim 1904)
https://pbs.twimg.com/media/DP3oXTXXUAEFbTN.jpg
https://pbs.twimg.com/media/CH-wK4IWgAAbzfx.jpg
Gordugum her ihtiyar adam
Olume asik oldugu zamanki
Babami hatirlatir bana
Bir o vakit derilmisti desteler.
Gardiner Sokagi kaldiriminda
Tokezlerken gordugum adam mesela,
Bir bakis atmisti yan gozle,
Oglu olabilirdim onun da.
Bir de hatirliyorum Londra'da
Kemani uzerinde kararsiz
Duran muzisyeni Bayswater'da
Kafami bulandirmisti vakitsiz.
Gordugum her ihtiyar adam
Bu Kasim-rengi havada
Soyle diyor bana sanki:
"Ben babandim bir ara.
Bilim kurgu ve fantezi romanlarin en onemli yazarlarindan kabul edilen Amerikali Ursula Kroeber Le Guin’in dogum yildonumu (21 Ekim 1929)
"Bense ruhsal acidan soz ediyorum! Insanlarin yeteneklerinin, calismalarinin, yasamlarinin bosa gittigini gormelerinden. Akillilarin aptallara boyun egmelerinden. Gucluluk ve cesaretin kiskanclik, guc hirsi ve degisme korkusu tarafindan boguldugunu gormelerinden. Degisme ozgurluktur, degisme yasamdir. Ama artik hic bir sey degismiyor! Toplumumuz hasta. Biliyorsun. Sen de onun hastaligini yasiyorsun. Onun intihara surukleyen hastaligi.” Mulksuzler
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00635933-1.jpg
“And I speak of spiritual suffering! Of people seeing their talent, their work, their lives wasted. Of good minds submitting to stupid ones. Of strength and courage strangled by envy, greed for power, fear of change. Change is freedom, change is life — is anything more basic to Odonian thought than that? But nothing changes any more! Our society is sick. You know it. You’re suffering its sickness. Its suicidal sickness!”
"Bir kitap size on bes yasinizdayken soyledigi seyi elli yasinizdayken de soyler ama soyledigi o zaman oyle farkli gelir ki yepyeni bir kitap okuyormussunuz gibi gelir." Yaban Kizlar
https://i0.wp.com/lit.newcity.com/wp...96d416e8d1.jpg
“If a book told you something when you were fifteen, it will tell you it again when you're fifty, though you may understand it so differently that it seems you're reading a whole new book.”
Avusturyali oyun ve roman yazari Arthur Schnitzler’in olum yildonumu (21 Ekim 1931)
—Nereye?
— Nereye mi? O gece babamin parayi gomdugu yere.
—Demek gommus!
—Evet, ya... yerini unutmus.
—Unutmus mu?
—Evet , unutmus . Yirmi sene parasinin nerede oldugunu bilmeyen zengin biri olarak yasamis. Harika, degil mi? Ancak olum doseginde hatirladi.
—Nasil? Ne bicim bir masal bu?
—Hayir , gercek bay Kont! Sonra yine ayni hayat! Bitmeyen istirap... Zengin olup ihtiyac icinde kivranmak ... Sonra ben ! Sonra birden benim elime gecti. Artik ben, bagimsiz biriyim...
https://images-eu.ssl-images-amazon....14G9xvg2CL.jpg
—Wohin?
—Wohin? Dorthin, wo mein Vater an jenem Abend das Geld vergraben hatte.
—Also doch vergraben!
—Ja... und er vergaß die Stelle.
—Vergaß?
—Ja – vergaß sie. Zwanzig Jahre lebte er so hin, als ein reicher Mann, der nur nicht wußte, wo er sein Geld liegen hatte. Köstlich, nicht? Und auf dem Totenbette fiel es ihm ein.
—Wie? Was ist das für ein Märchen?
—Nein, Wahrheit, Herr Graf! Und dieses Leben! Die ewige Qual... als reicher Mann darben zu müssen... Und ich! Plötzlich fiel es mir zu! Und ich stand da als ein Unabhängiger...
“Insan vasiyetinde elle tutulan, gozle gorulen ve kendinden sonra gunun birinde yok olup gitmeye mahkum olacak seylerden soz etmemeliydi. Vasiyeti bir siir olmaliydi; gecip gittigi dunyaya, sakin ve mutebessim bir veda.”
https://media1.jpc.de/image/w600/fro...3843050005.jpg
“Auch sollte dieses Schriftstück nicht über Dinge handeln, die man greifen und sehen kann, und die schließlich doch irgend einmal nach ihm zugrunde gehen mußten: sein letzter Wille sollte ein Gedicht sein, ein stiller, lächelnder Abschied von der Welt, die er überwunden.”
Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor (For Whom the Bell Tolls - Per chi suona la campana) romanini 21 Ekim 1940 tarihinde Charles Scr****r's Sons araciligiyla yayimladi.
https://www.goodbooksinthewoods.com/...medium/871.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DFQB48VXUAA2cxT.jpg
Pablo onun sozunu keserek, "Sarhostum," dedi. "Simdi de..."
Pablo, "Sarhos degilim," diye onun sozunu kesti. "Fikrimi degistirdim."
Agustin, "Isteyen inanabilir, ben inanmiyorum," dedi.
Pablo, "Canin isterse..." dedi. "Seni Gredos'a benden baskasi goturemez."
"Gredos'a mi?"
"Kopru isinden sonra gidecegimiz tek yer orasi."
https://pbs.twimg.com/media/C8u45QqWsAAgIxl.jpg
Hic kimse bir ada degildir.
Ne de butunuyle kendisi,
Her insan kitanin bir parcasidir,
Govdenin bir bolumu;
Bir toprak parcasi deniz tarafindan alip goturulse,
Avrupa azalir.
Tipki haritadaki burun gibi,
Tipki senin veya bir arkadasinin sahip oldugu mulk gibi;
Bir insanin olumu de beni azaltir,
Cunku ben insanligin kendisinde icerigim,
Oyleyse asla haber gonderip sordurma
Canlar kimin icin caliyor diye;
Onlar senin icin caliyor.
Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor (John Donne, 1624)
“Ama yasamak, bir tepenin yamacinda ruzgarla salinan bir bugday tarlasiydi. Yasamak, gokyuzunde dolanan bir atmacaydi. Tahilin savruldugu, samanlarin ucustugu harman yerinde, tozlar icinde duran toprak testideki suydu yasamak. Bacaklarinin arasindaki bir atti yasamak; bir bacaginin altindaki karabinaydi, bir tepeydi, bir koyakti, bir dereydi kenarinda, vadinin uzak kiyisinda, tepelerin otesindeki agaclarin uzandigi.”
https://www.maremagnum.com/uploads/i...99282e024.jpeg
“Ma vivere era l'immagine di un campo di grano che ondeggia al vento sul fianco di una collina. Vivere era un falco nel cielo. Vivere era una giarra di terra piena d'acqua nella polvere della trebbiatura, col grano lanciato in aria e la pula che vola. Vivere era un cavallo tra le cosce e un fucile sotto una gamba e una collina e una valle e un fiume fiancheggiato d'alberi sulle rive, e l'estremo della valle e le colline al di lą”.
Pakistan asilli Ingiliz yazar, gazeteci, tarihci, yonetmen ve siyasal aktivist Tarik Ali’nin dogum gunu (21 Ekim 1943)
“Kasvetli bir bosluk icinde yasiyoruz ve bu yuzyżl neredeyse sona ermek uzere. Yuzyilin tutkusunu da soguklugunu da yasadim ben. Donmus tundralarin otesinde gunesin battigini gordum. Gerci kaderime lanet etmemeye calisiyorum ama bunda cogunlukla basarili olamadigim acik. Ne dusundugunu biliyorum Karl. Sen tarihin bana verdigi cezayi hak ettigime inaniyorsun. Cagin, bu soykirimci utopyalar caginin sona erdigine; iste bu cagin, bireyi tuglaya ve calige, devasa hidroelektrik projelerine, cilgin kollektiflestirme planlarina ve cok daha beterlerine tabi kildigina inaniyorsun sen. Insanlarin ahlaki yapilarini cucelestirecek ve kollektif ruhlarini ezmek icin kullanilacak sosyal mimariye inaniyorsun. Cok da haksiz dešilsin,ama butun gercek de bundan ibaret degil.” Ayna Korkusu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“We live in a dreary void and this century is almost over. I have experienced both its passion and its chill. I have watched the sun set across the frozen tundra. I try not to begrudge my fate, but often without success. I know what you’re thinking, Karl. You’re thinking that I deserve the punishment history has inflicted on me. You believe that the epoch that is now over, an epoch of genocidal utopias, subordinated the individual to bricks and steel, to gigantic hydro-electric projects, to crazed collectivization schemas and worse. Social architecture used to dwarf the moral stature of human beings and to crush their collective spirit. You’re not far wrong, but that isn’t the whole story.”
Ingiliz yazarAldous Huxley, vatandasi George Orwell‘in meshur distopyasi 1984 yayinlandiktan birkac ay sonra 21 Ekim 1949’da yakin arkadasina tesekkur ve tebrik icin bir mektup gonderdi.
https://www.onthisday.com/images/peo...ous-huxley.jpg https://www.onthisday.com/images/peo...rge-orwell.jpg
https://imgv2-2-f.scribdassets.com/i...1539023402?v=1
Sevgili Orwell,
Yayinevine kitabini bana gondermelerini soylemen cok kibar bir davranis. Kitabin bana ulastiginda, cok fazla okuma ve alinti yapmami gerektiren bir isle ugrasiyordum. Bu yuzden 1984’u okumaya baslamam epey gec oldu.
Kitapta yaptigin tum onemli ve iyi elestirilere katildigimi soylememe gerek yok sanirim. Oncelikle kitabin ulasmaya calistigi nihai devrimden bahsedebilir miyim? Politika ve ekonominin otesine uzanan, bireyin psikolojik ve fizyolojik yikimini amaclayan bu devrim, kendisini Babeuf ve Robespierre’in tamamlayicisi ve halefi olarak goren Marquis de Sade’de yer alir. 1984’teki yoneten azinligin felsefesi, cinselligi asan ve onu reddeden anlayisiyla mantikli bir sonuca giden bir sadizmdir. Bence yoneten oligarsi, yonetimi ve guc icin ihtiyaci olan arzusunu tatmin edecek daha az zor ve daha az zararli bir yol bulacaktir, bu yol benim Cesur Yeni Dunya’da tanimladigima benzer bir yoldur. Son zamanlarda canli manyetizmasi ve hipnotizmasinin tarihiyle ilgilenme fżrsatż buldum ve 150 yildir dunyanin Mesmer, Braid, Esdaile ve digerlerinin kesiflerini idrak etmeyi reddettigini gordum…
Amerikali aktris, senarist ve yazar Carrie Fisher'in dogum gunu (21 Ekim 1956)
"Dunya erkeklere ait ve sov dunyasi erkekler icin hazirlanmis bir yemek. Kadinlar ise bu yemegin uzerine bolca serpistirilmis, gereginden fazla kaliteli bir baharat."
https://images-na.ssl-images-amazon....1qtNbBe2yL.jpg
“It’s a man’s world and show business is a man’s meal, with women generously sprinkled through it like overqualified spice.”
http://img.wennermedia.com/social/rs...fbbd57e053.jpg
https://media.giphy.com/media/VJZwe6n4IcCZ2/giphy.gif