Dünyayı sahte uzaylı istilası fikrine ısıtıyolar.
son yıllarda CIA ve NASA dan ufoların varlığını kabul eden açıklamalar da bu nedenleydi.
Printable View
Turgut GÜRSAN'ın ..PEGASUS Yayınlarından çıkan 2 kitabı var..
Tavsiye ederim..(Elon Musk az bile söylemiş)
Dünyanın Gizli Tarihi (Antik Çağlardan Günümüze)
AGARTA ve Yeraltındaki Gizli Uygarlıklar
]https://i.hizliresim.com/o7OcAK.jpg
İstanbul Arkeoloji Müzesindeki depoda üç bin yıllık Uzay Modülü
İstanbul Arkeoloji Müzesindeki uzay gemisinin
1975 yılında Tuspa nın eski şehrinde Toprakkale olarak bilinen arkeolojik kazıda bulunduğu tespit edildi.
Urartu Krallığı nın M.Ö. 830-612 yılları arasında yayılış gösterdiği Van gölünün kuzeydoğusunda olduğu biliniyor.
Uzay Modülü ile ilgili en önemli araştırma,
1990lı yıllarda Türkiye ye giden Zecharia Sitchin tarafından yapılmıştır.
Sitchin in Uzay Modülü nün üç bin yıllık olduğunu iddia eden düşüncesi ile ön plana çıkmıştır.
"interstellar" filmini seyredenler hatırlayacaktır..
filmde evrende çok uzaklarda belirlenmiş ve dunyaya benzeme ihtimali yuksek gezegenlere astronot gönderilir.. bu görevlerin son halkasında artık dunya yaşanılmaz bir yer olduğunda insanlığın kurtuluşu için bu astronot gönderilen gezegenlerden en makul olanına son bir görevle bir ekip gönderilir.. ekip beraberinde gittikleri yerde hayatı yeniden başlatmak için dondurulmuş insan embriyosu taşımaktadır..
şimdi..bu filmi seyrettiğimizde bize garip gelen bir şey var mı?
yok.. uzay yolculuğunu normal görüyoruz..
hatta gelecekte çok daha uzaklara çok daha hızlı gitmemiz mümkün diye
düşünüyoruz.. ayrıca insan embriyosu ile hayatın yeniden başlatılması da gayet olası bir şey olarak görüyoruz..
yani.. bu senaryoda dunyadaki yaşam başka bir gezegene taşınıyor..
şimdi soru şu: geçmişte bunun tersinin olmadığını iddia edebilirmiyiz ?? yani evrende başka bir gezegende yaşayanlar sonn bir umutla dunyamıza kendi türlerini taşımış olamazlar mı?.imkansız mı?? hayır.. değil..kesinlikle imkan ve olasılık dahilinde..
Kuran'da yasin süresindeki ayetlerde aydan güneşten gece ve gündüzün olusumundan bahsederken bahsederken sanki dünyanın konumunu veriyor ve akabinde soylarini gemilerde taşımamız bir diyor. Bu ayetler beni dusundurmystur.
37. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
38. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri (düzenlemesi)dir.
39. Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
42. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
https://thumbs-prod.si-cdn.com/h94DZ...pace_FLASH.jpg
gerçek uzay mekiği..
bu resimi basitleştirerek zihnimizde görelim..
üst kapaklar açılmış zaten.. kaldıralım oradan..oraya astronot koyalım.. yukarıdaki tarihi esere (eğer gerçekse) çok benziyor..
ayrıca arkada nozzle'lara (roket çıkışları diye tabir edilebilir) dikkat.. benzerlik çok fazla..
neticede sanat eseri basitleştirerek yapılır.. tam temsil zaten zordur.. kaldı ki bu teknolojiyi tam anlamayan bir "yerel halk" gördüğü şeyi benzetecektir.. tam çizmesini bekleyemeyiz zaten..
Sitchin ağabeyi severim. fakat Sumer tablet çevirilerini epey tartışmalı bulunuyor.
Hep aynı sıkıntı var bu işlerde. Araştırmacılar bir sonuca varmayı baştan kafaya koydukları için delillere de o gözle bakıyorlar.
Kutsal metin çevirilerinde de aynı sıkıntı oluyor mesela.
Hatta bazı bilimsel çalışmalarda dahi aynı sıkıntı var. Bir çok çalışmanın yıllar geçtikçe yanlışlanıp yenilenmesi de bundan oluyor.
Haliyle bir kitaba yazılmış her şey doğrudur gibi bir çıkarım da doğru olmuyor.
E kime inanacah bu millet kimeeee.
Derin mevzular...