Ingiliz mimar ve Ingiltere'deki altigen posta kutularinin mucidi John (Wornham) Penfold'un dogum yildonumu (3 Aralik 1828)
https://pbs.twimg.com/media/Dte8tb1WkAAHTNi.jpg
Printable View
Ingiliz mimar ve Ingiltere'deki altigen posta kutularinin mucidi John (Wornham) Penfold'un dogum yildonumu (3 Aralik 1828)
https://pbs.twimg.com/media/Dte8tb1WkAAHTNi.jpg
Italyan ressam Daniele Ranzoni'nin dogum yildonumu (3 Aralik 1843)
Veduta del lago maggiore dalla villa di ada troubetzkoy, 1872 - 1873
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_1872-73.jpg
Giovinetta inglese, 1886
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ta_inglese.jpg
Polonya asilli Ingiliz yazar (Józef Teodor Konrad Korzeniowski) Joseph Conrad’in dogum yildonumu (3 Aralik 1857)
“Zihnimi, dusuncelerimi bos yere isgal ediyorlardi. Bana gore bu insanlar, hayat bilgilerini sinir bozucu yalan ve hileler uzerine kurulu isgalcilerdi; cunku benim bildigim seyleri onlarin bilmelerinin mumkun olmadigindan son derece emindim. Kendilerini kusursuzca emniyette hissederek gundelik yasamlarini surduren siradan insanlarin davranislarindan farksiz olan davranis ve duruslari bana gore, idrak edemedigi bir tehlikenin karsisinda olcusuzce ve abes bir bicimde gosteris yapan bir delinin davranislari kadar iticiydi. Onlari aydinlatmak gibi belli bir hirsim yoktu, fakat kendilerine verdikleri o aptalca onemi yansitan yuzlerine bakip kendimi gulmemek icin tuttugum zamanlar oluyordu. O donemde pek de iyi olmadigimi soyleyebilirim. Son derece saygideger insanlara aci aci siritarak, sokaklarda yalpalayarak dolasiyordum; halletmem gereken cesitli meseleler vardi. Davranisimin affedilmez oldugunu kabul ediyorum fakat o gunlerde atesim nadiren normal seviyelerde seyrediyordu. Sevgili yengemin ‘gucumu toparlama’ cabalari tumuyle bosuna gorunuyordu. Toparlanmasi gereken fiziksel gucum degildi. Hayal gucumun yatistirilmaya ihtiyaci vardi.” Karanligin Yuregi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“No, they did not bury me, though there is a period of time which I remember mistily, with a shuddering wonder, like a passage through some inconceivable world that had no hope in it and no desire. I found myself back in the sepulchral city resenting the sight of people hurrying through the streets to filch a little money from each other, to devour their infamous cookery, to gulp their unwholesome beer, to dream their insignificant and silly dreams. They trespassed upon my thoughts. They were intruders whose knowledge of life was to me an irritating pretence, because I felt so sure they could not possibly known the things I knew. Their bearing, which was simply the bearing of commonplace individuals going about their business in the assurance of perfect safety, was offensive to me like the outrageous flaunting of folly in the face of a danger it is unable to comprehend. I had no particular desire to enlighten them, but I had some difficulty in restraining myself from laughing in their faces so full of stupid importance. I dareway I was not very well at that time. I tottered about the streets—there were various affairs to settle—grinning bitterly at perfectly respectable persons. I admit my behaviour was inexcusable, but then my temperature was seldom normal in these days. My dear aunt’s endeavours to `nurse up my strength´ seemed altogether beside the mark. It was not my strength that wanted nursing, it was my imagination that wanted soothing.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...d-73-98-68.jpg
“Kimse bana Arsimet'in kaldiracindan bahsetmesin. Arsimet, matematiksel imgeleme sahip dalgin bir adamdi. Matematige olan saygim sonsuz ama bu noktada formullere ihtiyacim yok. Bana dogru vurguyu ve dogru sozcugu verin, sizin icin dunyayi yerinden oynatayim.”
Iskoc asilli Avustralyali ressam Duncan Max Meldrum'un dogum yildonumu (3 Aralik 1875)
The lane, Pacé, 1908
https://media.artgallery.nsw.gov.au/...615%23%23S.jpg
Pont Neuf, 1929
https://content.ngv.vic.gov.au/retri...&vernonID=5932
Hintli ressam (Nondo-lal Boshū) Nandalal Bose'nin dogum yildonumu (3 Aralik 1882)
Yama and Savitri,1913
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Bose_1913.jpg
Agni, the Fire God, 1913
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Fire_God.jpg
Rus sair Afanasy Afanasyevic Fet'in olum yildonumu (3 Aralik 1892)
Ictenlikle geldim senin yanina
Gunun dogusunu haber vermeye
Sevinerek gunes isiklarina
Yapraklarin yuzu guldu, demeye
Demek istedim ki orman yeniden
Canlandi dal dal ve yaprak yaprak,
Her kus sakimakta, kendi dilinden
Bahar ozlemini ballandirarak.
Demek istedim ki bir arzu beni
Alev alev yakmaktadir bugun de.
Ruhumun dunyada tek istedigi
Hizmette bulunmak senin emrinde.
Demek istedim ki, doga sesini
Sevincle, cockuyla dillendirmekte.
Bilmesem de sarki soylemesini
Bende de bir sarki filizlenmekte.
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780946162017-us.jpg
I have come to you, delighted,
To tell you that sun has risen,
That its light has warmly started
To fulfil on leaves its dancing;
To tell you that wood’s awaken
In its every branch and leafage,
And with every bird is shaken,
Thirsty of the springy image;
To tell you that I’ve come now,
As before, with former passion,
That my soul again is bound
To serve you and your elation;
That the charming breath of gladness
Came to me from all-all places,
I don't know what I'll sing, else,
But my song’s coming to readiness
Define Adasi romaninin Iskocyali yazari Robert Louis Stevenson'in olum yildonumu (3 Aralik 1894)
"Cok uzaklardan aramaya geldigimiz ve o zamana kadar Hispaniola'daki on yedi insanin hayatina mal olan Flint'in definesiydi bu. Bunu bir araya getirmenin ne kadar cana, ne kadar kan ve huzne, batirilmis kac guzel gemiye, gozleri bagli kalas ustunde yuruyen kac cesur adama, kac top atisina, ne kadar ayiba, yalana ve acimasizliga mal oldugunu ise belki yasayan hic kimse anlatamayacak."
https://images.macmillan.com/folio-a...0812505085.jpg
"That was Flint's treasure that we had come so far to seek and that had cost already the lives of seventeen men from the Hispaniola. How many it had cost in the amassing, what blood and sorrow, what good ships scuttled on the deep, what brave men walking the plank blindfold, what shot of cannon, what shame and lies and cruelty, perhaps no man alive could tell."
Psikanalizin kurucusu Avusturyali norolog Sigmund Freud'un psikanalist kizi Anna Freud'un dogum yildonumu (3 Aralik 1895)
"Saplantili kullanim durtusel istemin stereotipik geri donuslerinde hep ayni bicimde yinelenir. Belli nevrozlarla belli savunma mekanizmalari arasinda iliskiler oldugunu biliyoruz. Ornegin: histeriyle bastirma, takintili nevrozla yalitma ve yapip bozma mekanizmalari arasinda oldugu gibi." Ben ve Savunma Mekanizmalari
https://www.fischerverlage.de/media/...96-42001-8.jpg
"Abwehrmethode gegenüber einem bestimmten Triebanspruch, der bei der stereotypen Wiederkehr des Triebanspruchs in immer derselben Weise wiederholt wird. Wir wissen, daß bestimmte Neurosen feste Beziehungen zu bestimmten Abwehrtechniken haben, wie etwa die Hysterie zur Verdrängung, die Zwangsneurose zur Isolierung und zum Ungeschehenmachen."
"Kucuk bir el cantasi ya da kucuk bir gunes ya da yagmur semsiyesi kucuk kizin 'bir hanimefendi oldugu' kurgusunu destekler. Bastonlar, uniformalar ve oyuncak silahlar, erkek cocugun erkekligi oynamasina yarar." Ben ve Savunma Mekanizmalari
https://images.booklooker.de/s/013wr...echanismen.jpg
"Ein Handtäschchen oder ein kleiner Sonnen- oder Regenschirm sollen das kleine Mädchen in der Fiktion unterstützen, daß es 'eine Dame ist'. Ein Spazierstock, Uniform und Ausrüstungsgegenstände aller Art dienen beim Knaben der Darstellung der Männlichkeit."