Yanılıyorsun sana helal değil tek kişiye helal kılınan şey ötekilere helal kıkındığını nereden çıkarıyorsun.Alıntı:
Originally Posted by kelebekx
Printable View
Yanılıyorsun sana helal değil tek kişiye helal kılınan şey ötekilere helal kıkındığını nereden çıkarıyorsun.Alıntı:
Originally Posted by kelebekx
Arkadaş cennet yolu olarak rumuzunu koymuş,neye göre koymuş ?,geçende bilim adamları evren bir hologramdan ibarettir dedi araştırmalarına göre,hologram içinde cennet,cehennem nerede acaba ?Alıntı:
Originally Posted by Tinaz
Üç boyutlu evren, aslında iki boyutlu yassı ve yüzeysel bir hologram olabilir. Sicim teorisine göre, evreni ışık vurunca üç boyutlu gözüken bir hologram gibi iki boyutlu olarak ifade edebiliriz.9 Oca 2020
Acaba arkadaş kuantum mekaniğini biliyormu ?,bu doğrultuda atomlar bulundu,atom bombası yapıldı bu teknik sayesinde,ana maddesi uranyum,pek numara koymaya değmez izotoplarına ayırmak için...ben önce teisttim,sonra deist oldum,çünkü kuantum dolanıklığı kafa karıştırıyor,yani bir enerjisel güç var,benim inacım o güç,içinde din vs yok karışanda yok,o güce ne derseniz deyin çünkü açıklanacak bir mantığıda yok,sadece yaratılış olarak yaratılış formülen var,bu etkileşim nöronlar vasıtasıylan beyinde oluşur seni kontrol eder,yani herşeyin özü enerjidir,beyinin ana beslenme unsuru devamlı beyini zorlamaktır,araştırmadır,ne kadar çok araştırırsan beyin o kadar gelişir,es geçip boş ver dersen beyin körelir,o zaman senin yaşamanın gayeside yoktur,demekki insanlar evrildiyde beyin sayesinde olmuştur herşey,bunu detaylarını zamanlan holografik evren topiğinde yazıyorum,bu sistemin gelişmişliklende bağlantısı vardır örneğin ülkemiz,adamlar bizlere ateist dinsiz deist derler,ama ellerinden cep telefonlarını,bilgisayarlarını brakmazlar,bunları icat edenler,hatta çoğu şeyi icat edenler ateist,deist ve dinsizlerdir,o zaman neden dinsizlerin aletlerini kullanıyorlar...
:ok::yes::hi:Alıntı:
Originally Posted by ayhan53
İnançsız Allahsız ve kitapsızlara günün hediyesi:
Tevbe duası:
Ya rabbi! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma karşı tövbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine tövbe ettim, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm-ü cezm-ü kast ettim. Sen bu tövbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, Yâ Rabbi.
Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında her ne kadar peygamber gelip geçtiyse, Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kurâ€â•ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâmâ€â•dır.
isteyene arapçası:
Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullahe'l-azim el-kerim. ellezi lâ ilahe illa huve'l-hayyü'l-kayyumü ve etubü ileyhi tevbete abdin zalimin li- nefsihi, la yemlikü li-nefsihi mevten vela hayaten vela nüşüra-h. Ve es-elühü't - tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidayete lena, innehu, hüve't-tevvabü'r-rahim
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Seyyidül-istiğfârâ (İstiğfârın en güzeli) diye nitelediği dua şöyledir:
Allahım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben Senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla Senin ahdin ve vaâdin üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden Sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü Senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz.) (Buhârî, Deavât, 2)
sn refaba; kuantum mekaniğini bilmek zorunda mıyım? ayrıca benim rumuzum seni ilgilendirmez. ben neden refaba aldın diyor muyum?Alıntı:
Originally Posted by refaba
Güzel bir yazı buldum belki hidayete eren olur inanmayanlardan:
Günahlardan dolayı tövbe etmek farzdır. Tövbe, kulluğun Hz. Âdem le başlayan bir göstergesidir. Günahkâr kimse vakit geçirmeden tövbeye yönelmelidir. Bu hususta Kurân-ı Kerim de şöyle buyurulmaktadır: Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, İşte ben şimdi tövbe ettim diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır. (Nisâ, 4/17-18) Hz. Peygamber (s.a.s.) de, "Günahlarından samimi olarak tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir. (İbn Mâce, Zühd, 30) buyurmuştur.İslam âlimleri bu ve benzeri âyetlerle hadislerden hareketle tövbenin geçerli olması için gerekli şartları belirlemişlerdir. Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise, bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allahtan af dilemek gerekir.
O zaman cep,bilgisayarı kullanma,çünkü bunlar kuantuma göre üretildi !!!,yazımı anlamadın galiba orada önce teistim diye belirttim,4 semavi ve dışı dinleri hep iceledim,çoğu ayetlerin diğer dinlerin mana anlamını bilirim,sonuç sıfır,insanlığın yücelmesi dinlen değil bilimlen olur...Alıntı:
Originally Posted by cennetyolu
Atasözüyle kapatıyorum,anlayana sivrisinek saz,anlamayana davul zurna az !!!