eurobondun kendisini alırsak itfa tarihine kadar beklersek zarar etmiyoruz ana paradan. fonlarda belirli bir itfa tarihi ve kupon ödemesi yok.
Printable View
Fonları satmazsanız da aynı şey geçerli. Eurobond fonu sizin davranışınızı taklit ediyor: fon sahiplerinin %90'ı alıp unutursa; fon da nakite ihtiyacı olmayacağı için alıp unutuyor. Yatırım fonu büyüklüklükleri genelde fazla küçülmez; bu fonlar da "al-unut"çu yani temelde. O da getirileri benzer noktaya getirir.
Sayın @jondowes
Dün bir bankamız dolar cinsinden tahvillerinin fiyatının büyük düşüş gördüğünü ve ikinci piyasada yeni oluşan fiyatıyla vadeye kadar %20 faiz getirisi getirdiği bildirildi (bu devlet bankası 2020 tahvili). Sizin yorumunuz ne olur ? Bankalar yabancı para cinsinden tahvil ihracına devam edebilir mi? yada fiyatlar eski düzeylerine geri dönebilir mi?
Bu da bir özel bankamız
http://www.atimes.com/article/turkey...-a-global-run/
Kendi anladığımı açıklama denemesi yapayım. Böylece önceki yazdığım daha iyi anlaşılabilir. Yanlışım varsa düzeltirsiniz. Karşılaştırmamız, en azından benim anladığım, tek bir Eurobonda yatırım yapmakla, Eurobond fonu almak arasında. Eurobond fonunun durasyonu, itfası gelen Eurobondlar yenileri ile değiştirildiği için belli bir aralıkta salınmalı, oysa tek bir Eurobond aldıysak durasyonu 0 olana dek devamlı azalacaktır. Bunun sonucu eğer faizlerin arttığı bir dönemde (kupon faizlerinin eşit olduğunu varsayalım) tek olarak alınmış bir Eurobondun itfaya yaklaştıkça fiyat değişimlerinden daha az etkilenecektir, oysa bir Eurobond fonu durasyonu 0'a gitmeyeceği için daha fazla etkilenecektir. Tek alınan Eurobondun durasyonu, fonun durasyonunun altına indikten sonra geçerli tabi bu anlattığım. Bu sebeple önceki cevapta faiz artış dönemlerinde Eurobond fonunun cazibesi azalıyor dedim. El yordamı ile bir formül yazarsam; faiz inme dönemlerinde tek Eurobond durasyonu > Eurobond fonu durasyonu ise, tek Eurobond almak iyidir, faiz artış dönemlerinde tek Eurobond durasyonu < Eurobond fonunun durasyonu ise tek Eurobond almak iyidir. Tabi tam tersi durumlarda da Eurobond fonu almak iyidir. Son 5 yıldır genelde ortalamada faizler arttığı için tek Eurobond almak daha iyiymiş gibi görünüyor ancak her zaman öyle olduğunu düşünmek yanılgı olur bence. Aslında kaba bir hesapla bir business cycle içerisinde aynı faiz ve aynı vade ortalaması olan Eurobond fonu ile tek Eurobondun getirisi benzer olmalı.
Ben giderek sadeleşen bir dil tercih ediyordum siz teknik girmişsiniz :) Evet, durasyon hesabınıza girersek haklısınız. Ben fonları kabaca 4-5 yıl vadeli (2-2.5 yıl durasyonlu) tek bir Eurobond gibi ele aldığım için çok daha yuvarlak yorumluyordum. Ancak bir fon yöneticisi 1-30 yıl vadeleri arasında akerdeon gibi gidip gelen hareketler yapıyorsa bu elbette tek bir tahvili alan yatırımcıya kıyasla çok farklı getiriler verebilir.
Ne zaman yazdıklarımı sonradan okusam dağınık yazdığımı görüyorum. Yaș 48 oldu yalnız, affınıza sığınıyorum.
SM-N950F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Bence sorun yok :)
Not: buraya uzun yazmaya vaktim olduğunda uğruyorum, anlık düşüncelerim daha çok twitter'da.
Twitter'da takip ediyorum. Saygılar.
SM-N950F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
OTC piyasa oldugu için yok. Ancak kimi yatırım kurumlarının raporlarında topluca gösteriliyor. Eurobond başlığında birkaç link vardı geriye doğru bakarsanız bulabilirsiniz. Bunun dışında tekil tahvil bazında; ISIN konudunu google'larsanız pek çok finans sitesinde endikatif veriler mevcut. örneğin Halkbank'ın 05.02.20 vadeli USD tahvilinin kodu XS0882347072 aratabilirsiniz.
CCS'in ana amacı uzun vadeli TL faizi riskini sabitlemek. Plasman veya likidite değil (onu kısa vadeli swaplar sağlar). Bu nedenle, tepe yapan TL faizini kendine sabitlemek isteyen yine yapabilir. Veya artık düşecek diyip riskini açık tutar.
Twitter den baktım yazılarını beğendim
Tebrikler..!!!
jondowes hocam
http://en.boerse-frankfurt.de/bonds/...0-xs0882347072
Yield in % (last price) 24,0746 kabaca
3,875%*6 işleminden mi geliyor ?
yield calculator aşağıda
http://en.boerse-frankfurt.de/bonds/...n=XS0882347072
Kupondan gelen nakit akışının toplam anaparaya oranı, doğru bir hesap olmaz; bu örnekte sadece öyle denk gelmiş. Tahvili satın alma fiyatınız önemli bu noktada... Eurobondu 50'den almak ile 100'den almak getiriyi tamamen farklı yerlere götürür (sadece kupona bakarsanız bunu dikkate almamış olursunuz)
Doğru hesap şu şekilde:
1) Bugün 75 dolara tahvili alırsınız.
2) 08.11.18'de ilk kupon olan 3.875 / 2 = 1.9375 tahsil edersiniz.
3) Sonraki her 6 ayda bir yine 1.9375 tahsil edersiniz.
4) Vade tarihi olan 02.05.20 tarihinde anapara + son kupon 101.9375 tahsil edersiniz ve hesap kapanır.
Bu nakit akışının bileşik faizini hesaplatarak getiriye ulaşırsınız. Web siteleri size sonucu verir; tek bir çarpma/bölme ile bulunacak bir şey değil çünkü iteratif bir hesapla bulunuyor.
Başka bir örneği şurada verdim.
Sn JonDowes,
Eski krizleri de hatırlıyorum.Önden gelişmeler vardı,enflasyon,günü gelmiş döndürülemeyen borçlar,zayıf siyasi iktidar,hatta bizzat piyasadan dolar çeken hareketi körükleyen bankalar. Bunların kim olduğu piyasadan hatta tevatür Tahtakaleden bile dolar topladıkları konuşulurdu.Faizler %100 lerdeydi sonra 1000 lere mi ne fırladı. Hatta hesapta biraz nakitim kalmış Cumadan Pazartesiye 3 gün otomatikman repoya girmiş,sonradan incelediğimde o 3 gün için bana yalan olmasın %20 faiz getirisi yatırmışlar.
Özetle bu dolar hareketi çok suni değil miydi sizce? Çok müsait olmayan koşullarda doları takip ettim üstte 10 20 20 50 70 altta aynı şekilde dizilmiş derinlik,kaldıraçlar dönen para ne anlamadım. Öyle saçma hareketler vardı ki, bir ara 6.2 lerdeyken bütün ara kademeler uçtu alış 5.95 satış 6.40 oldu.
Yani sanki bistte kıytırık hissesini trade eden emekli futbolcu gibi usd/try yi trade ettiler.
Üstat şöyle değil miydi ben anlamadım; odanın termometresine hohlayarak odanın sıcaklığı değiştirilebilir mi?
Çıkışın çöküşün coşkularını,aşırılıklarını,savrulmalarını,uzatanın ı,köpüğünü gördük de, bu kaba saba, tüm ekonomi yaklaşım ve söylemlerinden uzak ayarsız dengesiz matematiği olmayan bi şey...bu resimde oturmayan bir şeyler var.Yani daha da açık konuşmak gerekirse, -tüm siyasi yaklaşımlardan uzak, 4.85 lere dönmesi gerek doların ki oraları bile aşırı..erken..uyumlu değil yani.Noldu yani, yıllık 200 milyar dolarlık petrol çıkarıyorduk da,ABD petrol üretimini iki katına çıkarttı da,petrol fiyatları tabana bizim gelir de yarıya mı düştü.ABD İran gibi Türkiyeyle ticaret yapılmasını yasakladı da BM deki 5 üye ve çoğunluk kabul mu etti noldu?
Benim bu çöküş kafama yatmadı;suni aşırı,ölçüsüz bir şey bu..
Saygılar
Anladığım kadarıyla; evet farklı bir kriz.Bu sefer özel kesim dışarıdan aşırı borçlanmış,geçen sene de rekor artış olmuş. Kamunun çok olmasa da kamu özel kesimin borcuna kefil.Özel kesimin dış borcu kısa vadeli değil, bu 250 milyar dolar vadesi gelmiş borç lafını anlamadım.
USD TRY yi yurt dışından gazlayanların işlem hacmi düşük zira karşılarına çıkabilen yok MB nin bu şekilde kullanabileceği dolar rezervi 21 milyar dolar. 21 ini de sürse zaten bu düğmeye basan finans çevreleri için bu sadece işlem hacmi demek olacak.
İşin tuhaf yanı yeni birşey yok. Ekonominin bu aşırı dış borç kırılganlığı 4-5 yıldır aynı tabloda.Değişen şey uluslararası siyaset,sadece düğmeye bastılar.
Mahfi Eğilmez henüz U dönüşü yapmadan önce 2016 yılında şu yazıyı yazmış;(Önemli olan Kamu Net Borç Stoğunun /GSYH ya oranıdır ne mahsuru var ki borcun artmasının kabilinde)
https://www.memurlar.net/haber/?id=587812
Alattin Aktaşın MB nin dolara müdahale edebilecek yeterli rezervi yok ki..ye dair yazısı;
http://m.dunya.com/kose-yazisi/merke...r-dolar/424630
Öte yandan Mahfi Eğilmezin Sabit Kur Rejimine geçmek teknik olarak mümkün değil o kadar döviz rezervimiz yok ve küreselleşen finans sistemi artık ayrışamaza dair yazısı;
http://www.mahfiegilmez.com/2018/08/...ir-mi.html?m=1
Ve halihazırdaki borç yükü tablosu;
www.mahfiegilmez.com/p/gostergeler.html?m=1
Yani anladığım kadarıyla bir şey olmadı.Aşırı dış borca özel sektörü yönlendirerek oluşan ve kefil olunan borç nedeniyle kırılganlaşan ekonomi nihayet 4-5 sene seyredip bozulan dış siyaset nedeniyle kur silahıyla vuruldu.Entegre olduğu küresel piyasanın gerçeklerinden kopan siyasete sopa çıkardılar.Entegre olduğun yapıyla çatışmadan önce ekonomik modelini değiştireceksin İran gibi.Küçücük dış borç,kuvvetli döviz rezervi ve onun petrolle doğalgazla sağladığı döviz ihtiyacını başka bir şekilde sağlama imkanı. Sonra çekecen kılıcı. Ha kılıç çekmekte haksız demiyorum bizimkiler yerden göğe haklılar lakin etin ne budun ne önce ona bakacan. Kısa orta uzun vadeli plan yapacan.Ve devlet birey gibi düşünmez onu öğrenecen.
Bu sorun siyasi bir sorun ekonomik değil tedbirlerin o boyutta alınması lazım.İMF i işaret ediyorlar..10 yıllık belki bir boyunduruk gösteriliyor. Takmazsan dehşet miktarda AB den filan kredi almazsan ki bu kısır döngü burası 3 aya pert. Enerjiye deli zam yapmalılar yoksa bu ÖTV den vazgeçiş bütçeyi yarar. TL lazım para basılacak faiz artacak bu ve hepsi enflasyona yol açacak.Domino etkisi başlarsa finans,reel sektör ve devlet batacak hatta dünya etkilenecek çünkü bunlara da borç veren var.
5 yıllık tablo aynı ve zaten tartışılıp duran tablo.Değişen; siyasi dengeler ve parçası olduğun finans sistemi üzerinden gıstetilen sopa.Haddini bil diyorlar.Haklı olmak yetmiyor güçlü olmadıktan sonra.
Saygılar.
Siyasi cevap verilmeli mesela; atıyorum.
-Boğazlardan geçen ABD mallarına yönelik ek vergi, askeri gemilere özel yaptırımlar.
-Kuzey Suriye'de yeni Kandil Sincar'a el atmak oradan doğu Suriye'deki İŞİD'i kazımak, böylelikle Suriye İrak bağlantısını koparmak...
-Irak işgali öncesi TBMM den tezkerenin kesin geçeceği beklentisiyle bunlar Mersin'e yeni liman inşaatına girişmişlerdi betonu dökülmeye başlamıştı kaldı. Bu limanı/üssü sıcak deniz diye kuduran birileri ister mi acaba,doğu Akdenizde ortak enerji yataklarını arama yaparken güvenliği sağlama gerekçesiyle...
-İran'la uzun vadeli başka bir para birimine endeksli petrol anlaşması...
-Çin ve Rusya'dan kredi..
-Borçlu olduğumuz AB ülkeleri ile ortak bazı kararlar...
Ekonomik savaştan nasibini alan herkesle ortak hukuki hareket (VW cezası, Deutche Bank v.b.)
Böyle bir saçmalık görmedim belki de inceldiği yerden kopmalıdır...
https://imgur.com/a/E5yZQW3
Zafer işareti mi yaptı ne..iki saattir takıldı kaldı öylece...
Merhaba
Çok şey istemiş olmazsak alınan kararların olası yan etkileri hakkında bilgi alabilir miyiz.
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sn. jondowes,
Zorunlu karşılıkların bu denli düşürülmesi (TL içi 250 bazpuan Döviz için 400 bazpuan ), bu koşullarda hiperenflasyona giden süreci hızlandırmaz mı?
Repo ihalelerinin 90 güne kadar uzatılması piyasada nispi kalıcı likidite yaratmış gibi olmayacak mı?. Bu da tehlike yaratmayacak mı?
Tüm bu adımlar geniş para arzını (ZK düşürülmesi+Sınırsız ek likidite) ciddi anlamda arttırmayacak mı?
Ciddi oranda artan para arzı dövize ek talep ve baskı yapmayacak mı?
Ayrıca tüm bu adımlar tcmb rezervlerini ciddi oranda eritmez mi?
BDDK'nın swaplara yönelik kısıtı: yabancı yatırımcının swapla TL elde edip, dolar almasına (yani TL short'lamayı) engellemeye yönelik. Normal zamanda kuru düşürmeye yarar. Ancak oldukça anormal bir zamandayız.
TCMB'nin zorunlu karşılıkları düşürmesi: Pıyasadaki hem TL hem döviz likiditesini arttırıcı bir hamle. Global krizde yapılan türden... Ancak ülkeyi toparlayıcı adımlar arasında sayılan "TL faizlerin arttırılması" beklentisine tam ters bir yön. Bollaşan TL'nin faizi artamayacak fazla.
Şu anda ekonomide çok ciddi bir yavaşlama başladı ve devam edecek. Artık hiperenflasyondan ziyade depresyondan kaçış tedbirleri konuşulmaya başlanır. Paranın hareket hızı çok ciddi düşüyor; paranın arzındaki ufak hareket bir işe yaramaz bu konuda. Örnek olarak: %28 olan ticari kredi faizi, %26'ya düştü diye iş adamları koşturarak yeni yatırımlara girişmez.
Dövizdeki piyasaya geri verilen fx + altın tutarında rezerv düşecek...
SN. jondowes kotasyon yoluyla repo ihalesinde faiz %19.25 oluyormuş.
Bu faiz 150 bazpuanlık faiz koridoru dahilinde bir artış mı?
Faiz artışı olarak yorumlayabilir miyiz?
Tcmb sadeleşme çerçevesinde tek bir politika faizinden fonlayacağını söylüyordu.
%19.25'ten fonlayarak eski sisteme benzer bir koridor sistemine mi geçmiş oluyor?
Yoksa bunu bir sonraki faiz artışına kadar köprü olarak mı kullanıyor. (Yani bu adım faiz artışının sinyali olabilir mi?)
Sayın @jondowes
Londra Tl swap piyasasını 3 senedir buradan sürekli tartışıyoruz.
En son geldiğimiz noktada, geçen yıl,
Kısa vadeli swaplarda
Londra TL Swap piyasasına kısa vadede fazla TL geçmesi, eğer karşıda talep yoksa, kısa vadeli swap faizini düşürüp,
kur üzerinde, spot kur üzerinde artış yönünde baskı yapıyordu.
TCMB'de bunu engellemek için, bankalara repo tarzı döviz borçlanıp, karşılığında bankalardan TL oluyordu.
Bankalarda, swapta londra'da Dövizi satıp TL alıyorlardı.
Öf :)
Böylece TL'nin cazibesi yerine geliyordu.
Bir de bunun mortage tl faizlerini sabitlemeye yönelik uzun vadeli swap ayağı vardı.
Sonuç olarak BDDK, İlk hamleyi kısıtlayarak
"Başlangıç tarihinde spotta yurtiçi bankaların TL verip döviz aldıkları swap işlemleri "
Londra TL piyasasındaki hacmi mi düşürmüş oldu ?
Yansımaları ne olur :)
Evet. Normal %17.75 oranı yerine, bu orandan fonlamaya başlayacak galiba.
https://pbs.twimg.com/media/Dkd1EI_X0AAcDxh.jpg:large
SN. jondowes kotasyon demek repodan parayı talep edenin istediği tüm miktarın verilmesi demek. Doğru mudur?
Miktar yoluyla olanda tcmb bir miktar belirliyordu. Kotasyon yoluyla olanda ise tıpkı GLP'de olduğu gibi bankalar talepte bulunacaklar sanırım.
Bugün olması ilginç geldi....
Nisan ayından beri bekliyen temettü stopaj iadesini Beşiktaş Vergi Dairesi bugün gönderdi !!!
Hocam, Kişisel görüşüm,
Londra tl piyasasındaki yabancı bankalar kısa swapla TL temin edip, bunun bir kısmını uzun swaplarla bizim bankalara satıyorlardı.
Bunu ispatlamamız imkansız fakat isviçrede riskbank'ın araştırmaları(isviçre mortage piyasası için) akışın bu şekilde olduğunu söylüyor.
Bu anlamda mortgage piyasasının da yavaşlayacağı düşünüyorum. (Hayır zaten kim bu faizlerle kredi alacak) :)
Sn. jondowes,
Sabah saatlerinde tcmb'nin repo ihalesi açmadığı bildirilmişti. Ancak bugünkü fonlama verilerine baktığımda
13.8.2018 tcmb fonlama verileri (evds2)
Kotasyon yoluyla fonlama: 2 milyar TL (faizi %19.25)
İhale yoluyla fonlama: 130 milyar TL (faizi %17.75!!!!)
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti : %17.77
Bu nasıl oldu? Bal gibi de ihale yoluyla repo açmış gözüküyor hem de paranın tamamına yakınını buradan daha düşük faiz ile kullandırmış.
Evet öyle zaten. Ancak yeni durumda bu akışın sürmesi için işin içinden anapara takasının çıkartılması (yani para swap'ı etiketinden kurtulmak) lazım. Yani, salt faiz üzerine kurulu (faiz swap'ı) kontratlarıyla olacak (vardı zaten ama hacmi azdı). Tabii piyasa bir gün tekrar işlevsel hale geldiğinde...
Dün ihale yoluyla fonlama 4 milyar düşmüş çünkü 6 ağustos ihalesinde verilen tutar oydu. Hatırlarsanız bu ihaleler haftalık vadeli ve düzenli fonlama yapıldığından haftanın 5 gününe dağılmış oluyor. Şu an halen önceki 4 ihalenin parası olan 130 milyar piyasada duruyor ancak her gün düşecek. Örneğin bugün de 15 milyar düşecek (çünkü 7 ağustos ihalesinde o kadar verilmişti) :ok:
Dün net fonlama meblağı 18 milyar TL düşmüş ve 19.25'den kimse para almamış. Bu da kafanızı karıştırmış...
Hocam günyadın
Haluk bürümcekçi bey, bugün günlük bülteninde "yabancıların swap pozisyonlarına baktım" demiş.Bültene abone olmadığımız için göremiyoruz. Terminalde real time bir ekran mı açıldı ? Neyi kasdediyor ? Normal BDDK haftalık/aylık verileri mi ?
Bir de elinizde TEB ERKİN IŞIK bey'in olaya dair analiz yorumu var mıdır ?
Saygılarımla
Teşekkürler, bunu bilmeme rağmen aklım eski sisteme gittiği için karıştırmışım. Bakalım bu gün ihale açacak mı. Açmaz ise sadeleşme adımını zedelemiş olacak. Açarsa faiz arttırmadığı içi yine dert. Şansa bankaların likidite ihtiyaçları şaşırtıcı şekilde azalmış.