Çözüm süreci anketlerle falan değil, reel olarak iktidarın kaybedilmesiyle bitti.
Çözüm sürecini bitiren AKP'nin tek parti iktidarının bittiği 7 Haziran 2015 seçimleri oldu.
Seçimlerden 1.5 ay sonra Ramazan Bayramının bitiminden 1 gün sonra Suruç'ta; Kobani'deki Kürt çocuklar için Türkiye'nin değişik yerlerinden yardım için ( kreş, okul yapımı vs.) giden solcu, üniversiteli 34 genç katledildi. saldırıyı IŞID üstlendi.
O dönemi çok iyi hatırlıyorum. Bu kez ''tamam IŞID'in defterini dürecekler nihayet'' demiştim. Tabii ki çok saftım o zamanlar, büyük resmi görememiştim.:)
3 gün sonra Ceylanpınar'da 2 polis kafalarına kurşun sıkılarak öldürüldü. (Saldırıyı kimse üstlenmedi. Yargılananlar beraat etti. Meclis araştırma önergeleri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.)
Heyhat uçaklarımız IŞID'i vuracak zannederken kalkan uçaklar IŞID'i değil Kandil'i bombaladı, 9 sivil köylü öldü. Harekat öyle plansız programsız yapılmış ve düğmeye o kadar çabuk basılmıştı ki, 1 tane bile terörist öldürülememişti.
Neyse, bilinmeyen bir elin(!) düğmeye basmasıyla ülke 3 ay kan gölüne döndü. 10 Ekim'de Ankara tren garında IŞID canlı bombacıları 105 masum sivilin ölümüne yol açtı.
Artık kılıçlar çekilmiş ve seçimler beklenmeye başlanmıştı. PKK, kandırdığı , çoğu 18 yaş ve altında binlerce çocuğu kazdığı hendeklere doldurup savaşa hazırlandı.
Sağduyulu halkımız 1 kasım'da AKP'ye %50 oy vererek, ''PKK'nın defterini dürün'' dedi. Seçimlerden 1 ay sonra da Cizre, Yüksekova, Nusaybin operasyonlarıyla temizlik başarıyla gerçekleşti. 5000 PKK'lı öldürüldü.
23 Temmuz Suruç katliamı ile başlayıp 1 kasım seçimleri ile biten o süreçte halktan saklanan gerçekler elbette bir gün açığa çıkacaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.