Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz IX

ODTÜ' ye çok az ödenek verilmiş...!!!
Bunlar iyiye, güzele, bilime ve akıla düsman !!!!

Alıntı:

---

Originally Posted by turali

Hocam tam da bugün Birgün gazetesinde üniversitelerimiz ile ilgili ekteki haber var:

127 devlet üniversitesine 2021 yılı için 45,3 milyar lira ödenek ayrıldı. En çok ödenek ayrılan Ankara Üniversitesi�nin ödeneği 1,4 milyar lira oldu. Oxford Üniversitesi�nin bütçesi ise tek başına 62 milyarı aşıyor.

https://www.birgun.net/haber/bu-butc...rilecek-318670

---

SM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Alıntı:

---

Originally Posted by erman07

önce egitimin anasını diktiler sonra ülkenin işin özeti bu

---

Polyanna'yı dağa kaldırmışlar,oh mis gibi temiz hava aldık demiş.
Sonra tecavüz etmişler, oh be dötü kurtardık demiş.
Polyanna açısından sorun yok yani.

Alıntı:

---

Originally Posted by WYATT EARP

ODTÜ' ye çok az ödenek verilmiş...!!!
Bunlar iyiye, güzele, bilime ve akıla düsman !!!!


SM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

---

Tahminim ödeneklerdeki fark tıp fakültesi hastahaneleri ve bina yapım vs projelerinden geliyordur. Ama uzman değilim sadece tahmin


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Beyaz yakalılar artık mavi yakalı olacak. Eskiden okumayan çocuğu sanayiye meslek öğrenmeye göndermek pek mümkün olmayacak çünkü akıllı otomobiller çıktıkça, meslek lisesi mezunları bile yetersiz kalacak Bu nedenle üniversitelerin hedefi beyaz yaka görünümlü mavi yakalı yetiştirmekten ibaret. İnsana erişim kolaylaşıp nüfus arttıkça ar-ge ve tasarım konusunda en iyileri çekip almak zor değil, bu kapasitede olanlar da o otomobilin tasarımında geliştirilmesinde çalışıyor. Kısacası sistemin iyi üniversiteye ihtiyacı yok, ancak hedefleri yüksek ülkelerin ihtiyacı var.
Öte yandan, hem eğitimlilerin sisteme karşı çıkmasını önlemek hem de mavi yakalı şartlarında çalışmaya ikna etmek için de imam hatip benzeri, sistemi ölümüne koruyacak okullara ihtiyaç var. Yani bütün hepsi ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış. Aslında mesele ve anlaşmazlık neye ihtiyacımız olup neye olmadığı konusunda çıkıyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by cumartesi71

Polyanna'yı dağa kaldırmışlar,oh mis gibi temiz hava aldık demiş.
Sonra tecavüz etmişler, oh be dötü kurtardık demiş.
Polyanna açısından sorun yok yani.

---

Annesini dağa kaldırmışlar da kardeşim olacak sevinmiş diye biliyordum. Demek bunlar da olmuş ha, zavallı Polyanna .

Ben de uzman değilim...
Arastirmadan yazdim icimden öyle geldi......
Arastirsam ne olacak..
Arastiracak halim yok!!

Alıntı:

---

Originally Posted by Egeli

Tahminim ödeneklerdeki fark tıp fakültesi hastahaneleri ve bina yapım vs projelerinden geliyordur. Ama uzman değilim sadece tahmin


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

---

SM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Alıntı:

---

Originally Posted by cumartesi71

Öte yandan, hem eğitimlilerin sisteme karşı çıkmasını önlemek hem de mavi yakalı şartlarında çalışmaya ikna etmek için de imam hatip benzeri, sistemi ölümüne koruyacak okullara ihtiyaç var.

---

İlkokul mezunu bekçiye; akademisyen, doktor , öğretmen, psikolog, diyetisyen , hemşire maaşı vererek yapıldığı gibi .

Alıntı:

---

Originally Posted by cumartesi71

Beyaz yakalılar artık mavi yakalı olacak. Eskiden okumayan çocuğu sanayiye meslek öğrenmeye göndermek pek mümkün olmayacak çünkü akıllı otomobiller çıktıkça, meslek lisesi mezunları bile yetersiz kalacak Bu nedenle üniversitelerin hedefi beyaz yaka görünümlü mavi yakalı yetiştirmekten ibaret. İnsana erişim kolaylaşıp nüfus arttıkça ar-ge ve tasarım konusunda en iyileri çekip almak zor değil, bu kapasitede olanlar da o otomobilin tasarımında geliştirilmesinde çalışıyor. Kısacası sistemin iyi üniversiteye ihtiyacı yok, ancak hedefleri yüksek ülkelerin ihtiyacı var.
Öte yandan, hem eğitimlilerin sisteme karşı çıkmasını önlemek hem de mavi yakalı şartlarında çalışmaya ikna etmek için de imam hatip benzeri, sistemi ölümüne koruyacak okullara ihtiyaç var. Yani bütün hepsi ihtiyaç sonucu ortaya çıkmış. Aslında mesele ve anlaşmazlık neye ihtiyacımız olup neye olmadığı konusunda çıkıyor.

---

Rivayet odur ki şu anki eğitim sistemi tüm dünyada fabrikaya işçi yetiştirmek üzerine kurulmuştur. Patron dışında herkesin işçi olduğunu söylememe gerek yok. En basitinden her gün aynı saate işe ve okula gitmek. Zille derse ara verip zille vardiya bitimini duymak tesadüf olmasa gerek.

Ara kısımları geçeyim. Eğitim ihtiyaçtan ileri gelir. Bilgisayar öğrenmek istemeyen aile büyüğünüzün bulaşık makinesini öğrenme sevdası bundan ileri gelir.

Artık insanlar - ehliyet gerektiren meslekler hariç- kendi seçtikleri bir eğitim seti üzerinden eğitim almak istiyorlar. Onlara sunulan eğitim setinden değil. Yine aynı şekilde işverende üniversite mezunu bir bireyden kendi başına bir şeyler öğrenip onun ışığında sonuç almasını bekliyor.

Bu kapsamda sorgulamayan, bilgi kaynaklarını bulmayı ve kullanmayı bilemeyen bireyin gittiği üniversite, belediyenin meslek edindirme kursundan öte bir yer değil.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi